15/11/2000 tarih ve 4603 sayılı bankalar kanunu gereğince emlak bankasında 399 sayılı khk göre kadro karşılığı 1 sayılı cetvele bağlı personel olarak çalışmakta iken Bankanın Ziraat bankasına devrinden sonra Sosyal güvenlik açısından emekli sandığına ücret yönünden 1475 sayılı iş yasası kapsamında yönetmen unvanıyla belirsiz hizmet sözleşmesini imzaladım.Sözleşmenin sorumluluk maddesi ilgili fıkrasında "Personel gerektiğinde bankanın isteği üzere fazla çalışma yapmayı hafta sonu ve tatil günleri çalışmayı peşinen kabul eder,personel sözleşme süresi içerisinde görev unvanının değişmesi çalışma saatleri ve süreleri fazla çalışma süresi ve ücretleri izinler,harcırah,v.s. hükümleri banka tarafından yapılan düzenlemeleri kabul eder"denmektedir.Ziraat Bankasının kamu bankası olması ve devletin her türlü işini bu banka aracılığıyla yapılması ve yaptırılmaya çalışılması(emekli maaşı,doğrudan gelir desteği, diğer desteklemeler,diğer bankacılık hizmetlerinin yanında zirai kredi vermesi,tasarruf teşvik fonu ödemeleri ve konut edinme yardımı ödemeleri sık sık sistem değişiklikleri tadilat ve tamirat)nedeniyle personelin giriş saati belli çıkış saati belli değildir ayrıca milli ve dini bayramlarda ve yılbaşında idari izin verilmesine rağmen zorunlu olarak,cumartesi ve pazar günlerinde de zaman zaman çalışmak zorunda kalmaktayız.Ayrıca operasyon servisine bağlı yönetici olduğumuzdan kasa ve atm sorumluluğumuz nedeniyle mesai farkı gözetmeden para eksikliklerini ve teknik problemlerini ile ilgilenmek zorunda kaldım.2001 yılından 2013 yılının başına kadar bu fazla çalışmalarımız nedeniyle mesai ücreti almadım.Dava açmaya kalktığımız takdirde şahit istenmektedir.Ancak personeldeki baskı nedeniyle kimse şahit olmak istememektedir.Ancak genel müdürlükçe ve tüm şube müdürlerince fazla çalışma olduğu bilinmekte ayrıca sistemde çalışma saatleri de kayıtlıdır.Genel müdürlükçe ve şube müdürlerince olayın bilindiğini iddia ederek veya herhangi bir şahit göstermeden sözleşmelerdeki maddeye ve iş kanununa göre dava açarak yöneticilerin insafına kalmadan hakkımızı alma imkanı var mıdır?