Bu durumu bir örnekle açıklamak gerekirse;
Mesela bir askeri personel "Mehil İçi Yakalanmakla Sona Eren Firar" suçundan dolayı yargılaması başlıyor diyelim. Bu durumda rütbe ve kıdem ilerlemesi durduruluyor. Davanın sonuçlanması 4-5 yılı buluyor ve davadan beraat ediyor diyelim.

Fakat TSK Personel Kanunu' nun 33 maddesi' nin son cümlesinde bulunan "Madde 33 - Muvazzaf subayların terfileri her yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı günü yapılır.
(Değişik fıkra : 21/7/2000 - KHK - 607/2 md.; Değiştirilerek kabül : 10/5/2006 - 5497 S.K/2 md.) Kıdem alanlar, kazaî veya idarî kararlarla nasıpları lehe düzeltilenler ile açığa alınmaları, tutuklanmaları, kısa süreli kaçma ve izin süresini geçirme hariç firar veya izin tecavüzünde bulunmaları nedeniyle terfi edemeyen ve rütbe kıdemliliği onanmayanlardan, haklarında kovuşturmaya yer olmadığına, muhakemenin men'ine, kamu davasının düşmesine yahut ortadan kaldırılmasına, beraatine, kısa hapis cezasına veya verilen cezanın teciline, tedbire veya para cezasına çevrilmesine karar verilenler hakkında, emsalleri terfi etmiş veya rütbe kıdemliliği onanmış olmak şartıyla, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz. Ancak, bu durumda olanların rütbe terfi ve rütbe kıdemlilikleri, hükmün kesinleşme tarihinden geçerli olarak yapılıp emsalleri tarihine götürülür. Bu şekilde yapılan terfi ve rütbe kıdemliliklerinde maaş farkı ödenmez." (altı çizili olan cümle) nedeniyle üstüne atılı bulunan suçtan beraat etse dahi maddi zarara uğramış oluyor. Yani personelin herşeyi eski haline döndürülüyor (nasbı, sicili, kıdemi vb.) emsalleriyle aynı oluyor. Ama davanın sonucu beraat dahi olsa maaş farkından dolayı nerdeyse 10-15 bin Türk Lirası emsallerine göre zarara uğramış olmasına rağmen bu karşılanmayarak mağdur edilmiş oluyor. Yani bir bakıma mahkemeye verilmesi bile personelin zararına olmuş oluyor.
Böyle bir durumda bu kanun maddesinin iptali veya değişimi için nasıl bir yol izlenmeli? ya da bu akla, mantığa ve vicdana ters gelen durumun Anayasa yada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi' ne aykırı bir durumu yok mudur? Bu yanlışlığı düzeltmek için hangi mahkemelere başvuru yapmak gerekmektedir?