Tebilgat yapılmış sayılırmı
2005 Aralık ayında boşandım, karara göre oğlumu temmuz ayında ve dini bayramların 2. günü alabilecektim. Bu karara göre kararı icra da Mayıs ayında uygulamaya koydurdum, karşı tarafa gerekli tebligat gitti.
Temmuz ayında 3 defa gitmeme rağmen oğlumu benden kaçırdılar, alamadım. Akabinde İcra Ceza Mahkemesine başvurdum, Hakimin Boşanma Mahkeme Kararının Eski eşime tebliğ edilişini istediğinde Eylül 2006 tarihli olduğunu gördük. Bu duruma göre ben teblig edilmeden oğlumu görme fiili yapmış oluyorum. Fakat eski eşim benim icraya koyduğum icra kararının iptali için Haziran 2006 tarihinde beni ve söz konusu icrayı mahkemeye verdi. Bu dava düştü.
1.Eylül 2006 da tebligatı aldığını iddaa eden ve Haziran 2006 da beni ve icrayı, dosyasının ekinde "Boşanma kararı" olacak şekilde icranın iptali davası açan eski eşime tebligat Mayıs ayında yapılmış sayılmaz mı?( Bak Not1)
2.Aralık 2005 tarihinde sonuçlanan boşanma kararı nasıl olurda yeri sabit olan birine Eylül 2007 tarihinde tebligat yapılır, sorumluları nasıl bulabilirim ve nasıl hakkımı alabilirim.
Not1 :T.C.ADALET BAKANLIĞI Eğitim Dairesi Başkanlığı,
ADALET BAKANLIĞI PERSONELİ GÖREVDE YÜKSELME EĞİTİMİ DERS NOTLARI,
TEBLİGAT HUKUKU Ankara 2006 tarihli kitapta aşağıdaki not geçmektedir.
"Bu durumu düzenleyen Tebligat Kanunu’nun 32.maddesinde, “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile; muhatabı tebliğe muttali olmuş ise (yani tebliğin konusunu öğrenmiş ise) tebliğ muteber (geçerli) sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Bu maddeden de açıkça anlaşıldığı gibi, öncelikle ortada usule aykırı olmasına rağmen, yapılmış bir tebligat bulunması gerekir.
Muhatap tebligatı öğrenmiş ve yapılan tebligatla ilgili olarak bazı işlemlere girişmişse (itiraz, mal beyanında bulunmak vb. gibi) tebliği öğrenmiş sayılır ve tebligat geçerli hale gelir."
"Ancak, tebligatı geç öğrenmiş olan taraf, tebligatı öğrendiğini belirttiği tarihten çok önce, tebligatın içeriğini öğrenerek bu doğrultuda resmi bir işlemde bulunmuşsa -örneğin; bankaya adına yatırılmış olan kamulaştırma bedelini çekmişse- daha sonra “tebligattan yeni haberdar olduğunu” -açtığı kamulaştırma bedelinin arttırılması davasında- ileri süremez, bu davranışı dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz." Kaynak : ÖZEKES, M. Usulsüz Tebligat ve Dürüstlük Kuralı “Karar İncelemesi” (Manisa Bar. D. 1998/Temmuz, S:66, s:57 vd.)
Temmuz ayında 3 defa gitmeme rağmen oğlumu benden kaçırdılar, alamadım. Akabinde İcra Ceza Mahkemesine başvurdum, Hakimin Boşanma Mahkeme Kararının Eski eşime tebliğ edilişini istediğinde Eylül 2006 tarihli olduğunu gördük. Bu duruma göre ben teblig edilmeden oğlumu görme fiili yapmış oluyorum. Fakat eski eşim benim icraya koyduğum icra kararının iptali için Haziran 2006 tarihinde beni ve söz konusu icrayı mahkemeye verdi. Bu dava düştü.
1.Eylül 2006 da tebligatı aldığını iddaa eden ve Haziran 2006 da beni ve icrayı, dosyasının ekinde "Boşanma kararı" olacak şekilde icranın iptali davası açan eski eşime tebligat Mayıs ayında yapılmış sayılmaz mı?( Bak Not1)
2.Aralık 2005 tarihinde sonuçlanan boşanma kararı nasıl olurda yeri sabit olan birine Eylül 2007 tarihinde tebligat yapılır, sorumluları nasıl bulabilirim ve nasıl hakkımı alabilirim.
Not1 :T.C.ADALET BAKANLIĞI Eğitim Dairesi Başkanlığı,
ADALET BAKANLIĞI PERSONELİ GÖREVDE YÜKSELME EĞİTİMİ DERS NOTLARI,
TEBLİGAT HUKUKU Ankara 2006 tarihli kitapta aşağıdaki not geçmektedir.
"Bu durumu düzenleyen Tebligat Kanunu’nun 32.maddesinde, “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile; muhatabı tebliğe muttali olmuş ise (yani tebliğin konusunu öğrenmiş ise) tebliğ muteber (geçerli) sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Bu maddeden de açıkça anlaşıldığı gibi, öncelikle ortada usule aykırı olmasına rağmen, yapılmış bir tebligat bulunması gerekir.
Muhatap tebligatı öğrenmiş ve yapılan tebligatla ilgili olarak bazı işlemlere girişmişse (itiraz, mal beyanında bulunmak vb. gibi) tebliği öğrenmiş sayılır ve tebligat geçerli hale gelir."
"Ancak, tebligatı geç öğrenmiş olan taraf, tebligatı öğrendiğini belirttiği tarihten çok önce, tebligatın içeriğini öğrenerek bu doğrultuda resmi bir işlemde bulunmuşsa -örneğin; bankaya adına yatırılmış olan kamulaştırma bedelini çekmişse- daha sonra “tebligattan yeni haberdar olduğunu” -açtığı kamulaştırma bedelinin arttırılması davasında- ileri süremez, bu davranışı dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz." Kaynak : ÖZEKES, M. Usulsüz Tebligat ve Dürüstlük Kuralı “Karar İncelemesi” (Manisa Bar. D. 1998/Temmuz, S:66, s:57 vd.)