sayın ravunos,
her defasında polis teşkilatı için hakarete varacak şekilde yazılar yazıyorsunuz. her ne kadar biz polis teşkilatını savunsak da içinde olan olumsuz koşulları göz ardı etmiyoruz. ancak o olumsuzlukları kuruma mal etmeniz asla kabul edilemez.
ayrıca bu kurumun personelleri sadece istanbulda görev almıyor. ancak istanbulda gördüğünüz bazı olumsuzlukları bu kurumda Türkiye'nin her köşesinde 24 saat görev yapan herkese mal ediyorsunuz.
Geçtiğimiz perşembe günü psikolojik rahatsızlığı zaman zaman üst düzeye çıkan ve bunu devamlı olarak yapan, eşimin şahsımı başımdan ağır cisimle darp etmesinin ardından çağırdığım polisler beni kapıda ve başımdan kan akarken görmelerine karşın hakaretler eşliğinde " beni savcılığa vereceklerini " söylediler ve Onlarla birlikte olay mahalli olan konutuma gelen 112 doktoru başıma buz torbası koymamı ve şikayetimin geçeğini söyledi. bu durum karşısında sinirli olmamında etkisiyle olay daha da büyümemesi için kapıyı kapatmaya kalktım fakat bu sırada kapım yumruklandı ve kapımın kilidi yerinden çıktı. Dün eşim yaptığı telefon görüşmesinde kapıyı yumruklayanın, yumruklama olayından sonra ağır hakaretler eşliğinde şahsıma karşı kullanmak üzere sert bir cisim arayan polis memuru olduğunu söyledi. Ve o an polisler hiç bir işlem yapmadan 112 ekibiyle birlikte konutumdan ayrıldılar.
İlgili mahalli karakol ekipleri, hiç bir şey yapmadan gitmelerinden yaklaşık 1- 2 saat sonra olay mahalline yeniden gelip, şahısım hakkında polis ve sağlık ekiplerini gereksiz işgalden dolayı tutanak tutup, ilgili tutanağı beni darp eden ve o anda bile şahsıma hakaret eden eşime imzalattılar. Kendilerine T.M.Y'nın 438. maddesini anımsatlaya çalıştığım sırada lafı ağzıma tıkadılar. Ve anılan tutanağı bana göstermeden ve benimle alay ederek; o anda İçişleri bakanlığını aradım diye de açıkça tehdit ederek olay mahallinden ayrılırlarken zorla elimi sıkan polis memuru tepki olarak söylediğim sözlerden sonra ve apartımanımda yaşayan Kürtlere aldırmadan " Hırant Dink de ölmeyi haketti; Kürtler de ölmeyi hak etti, " diyerek apartımandan ayrıldı.
Bu durumda ne yapabileceğimi merak ediyorum. 12. 04. 07 tarihindeki bu olaydan polislerin tutumu sonucu rapor alamadım. Ve o için olanaklarım kısıtlı olduğundan dolayı da hastahaneye başvuramadım.
Her meslek grubunda iyiler de vardır kötüler de.. Polis , Devlet'in vatandaşa dönük yüzüdür, 24 saat vatandaşla karşı karşıyadır. Zor şartlarda, kelle koltukta görev yapmaya çalışmaktadır. Hırsızı, uğursuzu, sahtekarı, katili korksun bu Teşkilattan, haklı olan sade vatandaş değil.. Bunun için Emniyet Teşkilatı'nın da kendine çeki düzen vermesi, bünyesindeki çürük yumurtaları temizlemesi, eğitim seviyesini yükseltmesi, polisin de insan olduğunu hatırlayıp, personeline insanca yaşayacak ekonomik ve sosyal imkanları sağlaması gerekir.Emniyet Teşkilatı bunu yapabilecek güçtedir, yeter ki istesin, azmetsin.
Sn. mehmet66, üzgünüm ama siz ya ne yaptığınızın ya da ne dediğinizin farkında değilsiniz. Gereksiz ve karalayıcı ithamlardan vazgeçin...
Bu arada ekleme gereği duydum: Bugün Ankara'da Cumhuriyet Mitingi'ne 1 milyona yakın bir insan seli katıldı. Eşimizi, çocuğumuzu alıp gittik. Bir kısmı çevre illerden 10.000 civarında polis görev yaptı. En ufak bir hadise çıkmadı. Bu, orada bulunanların insan selinin vakarı ve vatan sevgisinin yanında, görev yapan polislerimizin de başarısıdır. Polis memurlarından bir kısmının izin günü idi, izin yapamadılar, fazla mesai ücreti de almayacaklar. Sohbet ettiğimiz bir polis memuru 24 saattir uyumadığını söyledi. Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne, amir ve memurlarına teşekkür etmek istedim, bu vesile ile...
Konu Harun Gür tarafından (14-04-2007 Saat 17:27:11 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: ekleme
Geçtiğimiz perşembe günü psikolojik rahatsızlığı zaman zaman üst düzeye çıkan ve bunu devamlı olarak yapan, eşimin şahsımı başımdan ağır cisimle darp etmesinin ardından çağırdığım polisler beni kapıda ve başımdan kan akarken görmelerine karşın hakaretler eşliğinde " beni savcılığa vereceklerini " söylediler ve Onlarla birlikte olay mahalli olan konutuma gelen 112 doktoru başıma buz torbası koymamı ve şikayetimin geçeğini söyledi. bu durum karşısında sinirli olmamında etkisiyle olay daha da büyümemesi için kapıyı kapatmaya kalktım fakat bu sırada kapım yumruklandı ve kapımın kilidi yerinden çıktı. Dün eşim yaptığı telefon görüşmesinde kapıyı yumruklayanın, yumruklama olayından sonra ağır hakaretler eşliğinde şahsıma karşı kullanmak üzere sert bir cisim arayan polis memuru olduğunu söyledi. Ve o an polisler hiç bir işlem yapmadan 112 ekibiyle birlikte konutumdan ayrıldılar.
İlgili mahalli karakol ekipleri, hiç bir şey yapmadan gitmelerinden yaklaşık 1- 2 saat sonra olay mahalline yeniden gelip, şahısım hakkında polis ve sağlık ekiplerini gereksiz işgalden dolayı tutanak tutup, ilgili tutanağı beni darp eden ve o anda bile şahsıma hakaret eden eşime imzalattılar. Kendilerine T.M.Y'nın 438. maddesini anımsatlaya çalıştığım sırada lafı ağzıma tıkadılar. Ve anılan tutanağı bana göstermeden ve benimle alay ederek; o anda İçişleri bakanlığını aradım diye de açıkça tehdit ederek olay mahallinden ayrılırlarken zorla elimi sıkan polis memuru tepki olarak söylediğim sözlerden sonra ve apartımanımda yaşayan Kürtlere aldırmadan " Hırant Dink de ölmeyi haketti; Kürtler de ölmeyi hak etti, " diyerek apartımandan ayrıldı.
Bu durumda ne yapabileceğimi merak ediyorum. 12. 04. 07 tarihindeki bu olaydan polislerin tutumu sonucu rapor alamadım. Ve o için olanaklarım kısıtlı olduğundan dolayı da hastahaneye başvuramadım.
Öncelikle geçmiş olsun.
Sizin durumunuzla ilgili olarak başınızdan kanlar aktığını söylemişsiniz ancak, yenge hanımın durumundan bahsetmemişsiniz. Hanfendi sapasağlam dururken sizin başınızdan kanlar akarken polislerin sadece size tepki vermesi(hakaretle eşliğinde savcılığa vereceklerini söylemeleri) ilginç geldi bana.Sonra polisleri çağıran sizsiniz vede kapıyı onların yüzüne kapatmanızda manasız zannederim.Hadi polisler tu- kaka, vede eğitimsiz cahil insanlar. Sağlık görevlileri (her ambulansta mutlaka doktor bulunuyor ve eğitim süreleri zannaderim bir hayli fazla) neden sizin hakkınızda polisleri ve sağlık görevlilerini boşuna meşgul etmenizle ilgili tutulan tutanağı imzaladılar onuda anlayamadım.Polisin sert cisim aramasınada gerek yok, görevli oldukları sürece pantolon kemerlerine takmak zorunda oldukları 1.5-2 kg ağırlığında sert cisimleri var.Cop'u yoksa bile.Sizinle anlattığınız konuyla hiç ilgisi olmadan Hrant dink konusunu niye açmış ve hatta Kürtlerle ilgili ettiği lafı niye söylemiş olabilir.O söyledi diyelim Peki siz niye buraya yazıyorsunuz.En azından daha yumuşak bir ifadeyle yazabilirdiniz.
Yukarıdaki ifadeleriniz sanırım stres altında anlattığınız ifadelerdi, sanırım sakinleşmişsinizdir. Tekrar anlatında yardımcı olalım.
Sayın Mehmet 66,Polis olay karşısında bütün işini gücünü bırakmış beyin okuma yöntemini kullanarak aklınızdan geçenlerin başkalarını verecek zararı önleme amacıyla yanına kendisi gibi eğitimsiz 112 görevlilerini de ikna ederek sizi olayınızla başbaşa bıraktığını,başınızdan akan onca kana rağmen size hakaret ettiklerini sizde içinizde bulunduğunuz şartlara rağmen yer değiştirip polis rolüne bürünüp kapıyı kapatarak polisten gelecek saldırılara karşı önleme amaçlı görev yaptığınızı sonrasında size tek amaçları saldırmak olan polislerin kapıyı yumruklamak suretiyle kapı kilidini vurmak suretiyle göbeğinden çıkarıp mala zarar verme suçunu işlediklerini aynı zamanda polis rolünü üstlendiğiniz için etkili eylemde bulunmak suretiyle görevinizinde mukavemette bulunduğunu sonrasında onlara TMY 438(neyi kastediyorsanız) yüzlerine karşı 5 defa okumalarına rağmen eğitim kapasiteleri yetersiz olduğundan anlamadıklarını sonrasında içişleri bakanlığı gibi makamları konudan haberdar ettiğinizi dahada sinirlenen polisin elinizi zorla sıkarak belkide işlev göremez hale getirdiğini doktora gidemediğiniz için bununla ilgili tespit yaptıramadığınızı giderken polislerin sokağa çıkma yasağı ilan ettiğinden dolayı gerekli tedaviyi yaptıramadığınız 112 beyanı ve dosya kapsamından anlaşılmıştır. Ayrıca gider ayak 301 kapsamına giren cümleler sarfetmeleri için ayrı bir dosya düzenlenecektir.karar bir sonraki mahkemede verilecektir.Yeni gelişmeler olduğunda delil olarak değerlendirmeye alınacaktır.Bilgilerinize....
Öncelikle sorunuma verilen yanıtlara teşekkür ederim. Veezy37 adlı üye arkadaşın anlatım tarzını ilginç bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim. Ve bu arkadaşa eğer hukukçu değilse hukuk eğitimi almasını; hukukçuysa bilgilerini tazelemesini rica ediyorum. Zira ilgili madde yoruma yer bırakmayacak kadar açık.
Ne yaptığımın yada ne dediğim ayırtında olmadığıma gelince; üniversite eğitimim sırasında bunu hallettiğimi sanıyordum. Yine de anımsatma için teşekkür ederim. Yalnız sayın Gür'ün bir ara kendisine dönüp, iki yıl önce yazdığım ve bir kaç hafta önce pdf formatında bastığım " yüzleşme " adlı romanımda yaptığım gibi kendisine dönmesini rica ediyorum.
Myıtıcı adlı arkadaşa teşekkür ediyorum daha ılımlı yaklaşımı için. Eşimde hasar neden olmadığına gelince; kendisi benim iki katım ve deli gücü var... özellikle de kızınca. Geçtimiz yıl komşusunu yaraladı, polisin geç gelmesi yüzünden... Polisin gereksiz işgal tutanağını niye Ona imzalattığını ben de anlamış değilim. Keşke elimde olanağım olsa da sizlere olayın ertesi gün çektiğim yüz resimlerimi ve işgal tutanağını düşündükçe devlete 45 yıl namusuyla hizmet eden bir savcının oğlu ve en ufak bir yasadışılıkta devleti arayan biri olarak içime akan yaşlarımı gösterebilsem!
Konu Mehmet66 tarafından (15-04-2007 Saat 14:02:46 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: ekremiyican üyemizin yorumunu başka bir üyenin adıyla karıştırıp, yalnış yorumlama. Kendisinden özür diliyorum.
Sayın Mehmet 66,Türk Medeni Kanunu Madde 438- Vasiliğe atanma kararının kesinleşmesi üzerine vasi ile vesayet makamının görevlendireceği bir kişi tarafından, vakit geçirilmeksizin, yönetilecek malvarlığının defteri tutulur.
Vesayet altındaki kişi ayırt etme gücüne sahipse, olanak bulunduğu takdirde defter tutulurken hazır bulundurulur.
Koşullar gerektirdiği takdirde denetim makamı, vasi ve vesayet makamının isteği üzerine vesayet altındaki kişinin malvarlığının resmî defterinin tutulmasına karar verebilir. Bu defter, mirastaki resmî defterin alacaklılara karşı doğurduğu sonuçları doğurur ve oradaki usul uyarınca tutulur. Sanıyorum bu kanunu polislere anlatacaktın fakat size zaman tanımadılar.Ayrıca hukuki anlamda genel olarak yasa sözcüğü değil KANUN kelimesi kullanılmaktadır.Ayrıca polis literatüründe işgal tutanağı diye isimlendirilmiş bir tutanak bulunmamaktadır.Eşimde neden hasar oluşmadı ile başlayan cümlenize gelince bu kelime mal varlıklarında gelen zararın anlatımda kullanılan bir kelimedir.Örneğin arabamda şu kadar hasar var gibi...Eş veya bir canlıdan bahsetmek gerektiğinde yaralanma kelimesi kullanılır.Sözü fazla uzatmadan kelimeleri yerli yerinde kullanırsanız anlaşılabilme şansınız oldukça yüksek olacaktır.Siz eşinizle bir olay yaşamışsınız gelen görevli polisleri de işin içine çekme çabası içine giriyorsunuz? Kanuna aykırı davranış içerisindeler ise şikayet mercileri belli bir şikayet dilekçenizle gereği yapılır.İdari ve Adli olmak üzere yinede içinize akıttığınız yaşlar için üzüntü duyduğumu belirtir,olay anlatımınızı netleştirip ne yapmak istediğinizi belirtirseniz elimizden gelen bilgimiz dahilinde yardımcı olmaya çalışırız.Sevgilerimle...
Sayın Veezy37... Öncelikle ilgili yasa hakkındaki yalnışlığımı düzelttiğiniz için teşekkür ederim. İletinizi okuyunca hemen ilgili yasaya bakarak sözkonusu maddenin 432 olduğunu gördüm ve sayenizde hem yalnışlığımı düzelttim hem de bilgimi yineledim...
Hasar konusundaki sözlerinize hem katılıyorum hem de katılmıyorum. hukuksal anlamda katılıyorum; zira hukukta canlı varlıklar için yaralanma, cansızlar için hasar sözcükleri kullanılır. Türkçe babında katılmıyorum; zira hasar hem canlı hem de cansızlar için kullanılır. Örn: ayağımı o kadar sert vurdum ki tabanında hasar oluştu ( özellikle halk dilinde ).
Polisleri işin içine çekmeye çalıştığımı kabul edemeyeceğim. Zira üç yıldır bu olay sürüyor; eşim telefonda yada yüzlerine karşı polise ağır küfürler ediyor, karakoldan kaçıp ekip otosuyla karakola getiriliyor. Eğer polisler o zaman görevlerini yapmış olsalardı şu an bu satırlar yerine daha başka ve yararlı şeyler yazıyor olurdum... Kendisini ve karıştığı yaralama olayı sonrasında karakolda düzenlenen yaşgünü partisini ilgili yerlere dilekçeyle bildirmekten neredeyse 2 yıldır yazın ve düşün çalışmalarıma ve yaşatımın olmazsa olmazı olan kitap okumaya zaman ayıramaz oldum. 2004 yılından beri yapıttan çok dilekçe ürettim ki, eminim bu konuda bir olimpiyat düzenlense açık ara birinci olurum.
Eşim hakkında karakoldan kaçtığı gün karakol aracılığıyla savcılığa giden dilekçeme ilgili savcımızın - ki kendisi anlatımımda bana " fiziksel kanıt olmadığı için bir şey yapamayacağını, " söylemişti - takipsizlik kararı geldi. 15 gün itiraz hakkım var. Merak ettiğim nokta bu hakkı kulanmamın yararı olup olmayacağı ve darp olayından bir gün sonra çektiğim fotografları kanıt olarak gösterip gösteremeyeceğim. Ki hemen belirteyim eşim geçtiğimiz yıl deri ceketimi yırtımış ve beni defaatle eve kilitleyip çeşitli yerlere gitmişti. Ayrıca eşim T.C.K'nun bir çok maddesini halen ihlal etmenin ötesinde kutsal değerlere de saldırmaktan geri kalmıyor. Ve şahsıma yaptığı kötü muamelenin dışında merhume anneme ve babama ve diğer aile bireylerime ağır sözler sarf ediyor.
İki yıl önce açtığım ve geri çektiğim boşanma davasının karar tutanağına vesayet altında olmasına karşın T. M.K'nun 462/8 maddesine aykırı olarak kendisi imza atmıştı. Bu durumda söz konusu dava yeniden nasıl canlandırılabilir? Daha doğrusu aradan iki geçmiş olması dolayısıyla canlandırılabilir mi?
Konu Mehmet66 tarafından (17-04-2007 Saat 12:38:39 ) de değiştirilmiştir.
AKP'li Belediye Başkanı Serdar Kalaycı'nın kapattığı Meram Belediyesi Bayan Voleybol Takımı, Konya'da tartışmalara neden oldu. Sporcular ve aileleri...
Yazan: milo Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
Teknoloji hata yapabilir, ancak platformların yeterli şekilde yanıt vermeye ve hataları düzeltmeye hazır olması önemlidir. Umarım sorununuz başarıyla...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
haklısınız cemal bey teşekkür ederim yanıtınız için. fotoğrafta kesinlikle çıplaklık veya p*rnografik şeyler yoktu çocukken komedi olsun diye...
Bilişm Suçları Hakkında