İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman
Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini
Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi
Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi
Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an
Mutlu aşk yoktur
Hayatı Bu silahsız askerlere benzer
Bir başka kader için giyinip kuşanan
Ne yarar var onlara sabah erken kalkmaktan
Onlar ki akşamları aylak kararsız insan
Söyle bunları Hayatım Ve bunca gözyaşı yeter
Mutlu aşk yoktur
Güzel aşkım tatlı aşkım kanayan yaram benim
İçimde taşırım seni yaralı bir kuş gibi
Ve onlar bilmeden izler geçiyorken bizleri
Ardımdan tekrarlayıp ördüğüm sözcükleri
Ve hemen can verdiler iri gözlerin için
Mutlu aşk yoktur
Vakit çok geç artık hayatı öğrenmeye
Yüreklerimiz birlikte ağlasın sabaha dek
En küçük şarkı için nice mutsuzluk gerek
Bir ürperişi nice pişmanlıkla ödemek
Nice hıçkırık gerek bir gitar ezgisine
Mutlu aşk yoktur
Bir tek aşk yoktur acıya garketmesin
Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara
Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda
Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da
Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin
Mutlu aşk yoktur ama
Böyledir ikimizin aşkı da
Basit yaşayacaksın. BASİT
Mesela susayınca su içecek kadar basit...
Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi...
Sevince lafı dolandırmadan söylediğin
'seni seviyorum' gibi.
Basit bir öpücük yetecek sana...
Basit, sıcak bir öpücük;
ve o öpücükle dolacak tüm günlerin,
tüm düşlerin.
O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
öpücük için yiyeceksin hayatinin dayağını.
Kabak çekirdeği verecek sana
rakamların veremediği mutluluğu.
El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak
en değerli kağıdın
hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.
İki harekette giyiniverecek,
iki harekette soyunuvereceksin.
Kısacık olacak uyanman
ve yola çıkman arasında geçen sure;
Kısacık olacak sıcacık kollara dolanman ve
yolculuklara çıkman arasında geçen sure.
Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;
bakışların bile anlatabilecek kendini.
Beklentilerin de basit olacak:
Kaf Dağı#8217;nın önünde bekleyecek mutluluklar.
Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz ask romanını.
Pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini.
Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
Bir kaşarlı tost olacak aradığın
nasıl oturacağını bilemediğin sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın.
Yine, ayni parmaklar çözecek en karmaşık denklemleri.
İskender'in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.
Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana
kontrplak bir gitarda doğru basılmış bir 'fa diyez'in mutluluğunu.
Makyajı ilk 'a' sına kadar bilmen yetecek.
Temizlik kokacak en pahalı parfümün.
'Bilmiyorum' diyebileceksin bilmediğinde ve
Çok normal olacak 'onu da' bilemeyişin.
Tek dereden su getirmen yetecek,
bir 'istemiyorum' diyebilmeye,
Ne durduğu fark etmeyecek abanın altında.
Saatin, sadece saati gösterecek,
Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın,
Küçük bir not defteri olacak 'bilgini' en hızlı 'sayan'.
Basit yasayacaksın, basit.
Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi basit...
bir bulut çiz yüregimin göğüne
bir bulut sevdalı mı sevdalı olsun
varsın yağmur yüklü olmasın
bir çift göz koy orta yerine yeter
koy ki
bu yürek hep sana ağlasın
yanına bir güneş koy nar gibi
bir güneş kor mu kor olsun
koy ki
bu yürek hep ateşinde yansın
biraz hüzün serpiştir ve biraz mavi
efil efil esen bir rüzgarı unutma
burcu burcu seni esen dep-deli
birde bir yıldız koy yüreğimin
sonsuzluğuna
koy ki
bu yürek hep seni özlesin hep seni
arasın
ve birde çizebilirsen eğer
bir yalan koy çocuksu mu çocuksu
bir yalan şöyle pes-pembe olsun
koy ki
bu yürek hep sana kansın sana
aldansın
Kurak yerde bir çiçek
Nasıl susuz yaşarsa
Nasıl bir damla yağmur için
Boynu bükük bakarsa
Ben öyle susuz ve aç
Senden sevgi umdum
Boş avuçlarımı hep
boş yumdum
Gittim, varlığından habersizdim.
Benim olanla yetinip, olmayanı azat ettim.
Aradım, bulamadığım her neyse...
Sevdim, onca insan, onca şey...
Hala eksiktim!
Ne gün, ne ay değildi geçen,
Ne hasret, ne gurbet değildi yakan,
Her yağmurdan sonra toprak kokardı içim...
Soğuktan değildi titreyişim...
Döndüm!
Yokluğundan habersizdim.
Görmediklerim değildi özlediklerim...
Göremeyeceklerimdi.
Artık söylenmeyen güzel şarkılar gibi...
Hatırı kalmamış kahve,
Edeni bulunmayan güzel bir söz gibi...
Horlanmış, unutulmuş...
Bir varmış, bir yokmuş değildin ki,
Özledim!
Peşi sıra dün oluyor yaşadığımız her an...
Mesafeler sorun değil; en büyük derdimiz zaman.
Zamanın dindiremediği acılarını, gelip geçici sevinçlerle avuturken yüreğin; kapanmış sayarsın yaralarını...
Gerçek kadar çırılçıplak, çirkin değildir yalanlar; göz kamaştırırlar.
Oysa, ne yaralar kabuk bağlar çabucak, ne kırılan kaynar.
Öfke, en çok öfkelenene kıyar.
Gidenler bizden değildir döndüklerinde...
Kalanlar, gitmeyi düşleyenlerdir çoğu zaman...
Sevenler mükafat ister, sevilmeyenler merhamet...
Birden fark edersin. Yüreğini titreten içli şarkılar çalmaz olur; pikaplarda, radyolarda...
Tedavülden kalkar sevdiğin bir sürü şey...
Kalın bir sis perdesi örter çocukluğunu...
Ne gelecek senindir, ne geçmiş; bugününe sahip çıkan özlemdir.
Fotoğraflara bakarken, yüzünde beliren hazin bir gülümsemedir mutluluk...
Yılları sayan parmaklarının titremesidir, zamanın su gibi aktığını hatırlatan...
Geçip giden gemilere özlemle bakan, ıssız bir liman gibidir yalnızlığın...
Terk edilmişlik yüreğinde başlar önce...
Yakandan düşsün istersin hayat...
Ben ki,
Bahçemde sarı güller,
Yanımda sen düşledim hiç farkında olmadan...
Yıllar geçirdim ararken,
Bir ana sığdı bulduğum...
Aç mısın kardeşim, gel olanı bölüşelim,
Ama şiirlerimle seni doyuramam ki;
Ta, yıldızlara değin uzansa bile elim,
Daha ötelerine, daha.. Buyuramam ki.
İnsanı insan diye sevmişim, hep severim;
Ve onu tanrılara karşı bile överim.
Ben bütün bir evreni sevmişim; alın terim
Var evrende; öz, üvey diye ayıramam ki.
Güzellikleri alır satarım, gelişim bu.
Güzel tellalıyım ben; alan var mı? Neşem bu.
Güzel'le yüceltirim insanlığı, işim bu,
Çirkini, kabayı ve hamı kayıramam ki.
İnsanoğulluğunu kulluk diye almışın,
Düşüncenin orakla biçilmesine karşın.
Bir geleceğin dulda düşlerine dalmışın;
Bu derin aldanıdan seni uyaramam ki.
Kim zafere erecek? Zafer ne?
Bir akşamda Güneşi bağlamaksa geceye karşı, ya da
Haykırmaksa, gür.. Varım, bir güldür açan, ama
Kini bir hançer gibi kından sıyıramam ki.
Hep Tanrı mı gerek, ey tapınağı dünyanın,
Özgürlükler üstünde?... Bir yüce aramanın
Yıldızsal kulesinden sesleniyorum: kalkın!
Duyuramam ki ama beni, duyuramam ki...
Güne başlıyorum; sen...
Gramafonda senden kalma bir şarkı.
Ben balkondayım.
Senin hazırladığın bahçeye
Senden kalma ezgilerle yönelmişim.
Senin ektiğin çiçeklere seni anlatıyorum.
En son senin girmene izin verdiğim yatak odamda
Senden kalma bir koku arıyorum, kokluyorum, kokluyorum,
İçime seni çekiyorum
Bir anda sen doluyorum.
Ben, ben değilim artık!
Başka tenlere dokunduğumda irkiliyorum.
Vakit kaybetmeden hiç
Atıyorum kendimi sokaklara.
Alkolde almadım ki hiç hayatımda,
Çayla kafa bulmaya çalışıyorum.
Derken hava kararıyor usulca.
Sarıyor akşama dair bir ürperti içimi.
Zaman durmuyor,
Saat 23.59 oluyor
Ve sana dokunamadan bir gün daha geçiyor.
Korkuyorum!
Sensiz o yatağa girmek her gece yeniden ölmek gibi.
Her gece ayrı bir koltukta sızmam bu yüzdendir belki.
Bu yüzdendir belki rüyalarımda dahi seni yaşamam,
Seni görebilmek için uyumam bu yüzdendir belki.
Sahtekar birkaç saniye ile kendimi avutuyorum.
İsyanım yalnızlığıma değil, sensizliğime.
Belki bu yüzdendir öykünmelerim hayata,
Belki bu yüzdendir yakarışım Yaradan'a.
Hatta,
Belki de sadece bu yüzdendir
Şiir yazma, her şiirde seni anma,
Her solukta seni yaşama...
ben sana nasıl anlatayım be güzelim şimdi
her vuruşta sandalın yanağına
dalgaların çıkarttığı sesi gece boyu
ay ışığının çalkantısında
misinanın ucuna bağlamayı umudu
tüp lambasının denizi yeşile boyayan aydınlığını
iyot kokusunu
tuz sızısını
yakamoz parıltısını
ben sana nasıl anlatayım be güzelim
zargananın kırıtarak suyun sırtında gezintisini
yem oluşunu yemlenmeye gelen istavritin
livarın toplama kampına benzediğini
uzak tarlalarda yakılan anızın sıcaklığını
karanlıkta giden gemilerin yönünü bulmayı
olta lüferinin ağ lüferinden farkını
nasıl anlatayım ben sana güzelim be şimdi
küçük ayının büyük ayıdan korkmadığını
kutup yıldızının hiç üşümediğini kuzeyde
bulutların içip içip kendi aralarında kavga ettiklerini
martıların yüzlerini niçin rüzgâra döndüğünü
şimdi ben sana nasıl anlatayım be güzelim
deniz kestanesinin dikenini çıkartmanın usulünü
oturmuş bütün gün web sayfası çeviriyorsun
sizin internet sitesinin bekçisi
versen sigarayı
bayram etmez ki
bizim yazlık sitenin bekçisi hüseyin gibi
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
tck226 şüphesi
14-06-2024, 02:39:38 in Bilişim Hukuku