Re: Mal Rejimi Hakkında Emsal ve Tartışılabilir Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI:
ESAS KARAR
2006/9383 2007/1228
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ :İzmir 5.Aile Mahkemesi
TARİHİ :19.122005
NUMARASI :819-1201
DAVACI :F. D.
DAVALI :M.R. D.
DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi
TEMYİZ EDEN avacı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesine yönelik olup 25.8.2005 tarihinde açılmıştır.
Boşanma davası 16.9.2002 tarihinde açılmış, tarafların boşanmalara ilişkin karar 2.6.2004 günü kesinleşmiştir.
Davalı vekili 24.10.2005 havale tarihli dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 178. maddesinde yazılı bir yıllık süre geçtiğinden bahisle zamanaşımı definde bulunmuş, mahkemece dava tarihi ile boşanma hükmünün kesinleştiği tarih arasında bir yıldan fazla zaman geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Katılma alacağının zamanaşımı konusunda 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununda bir hüküm mevcut değildir. Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on senelik zamanaşımına tabidir. Borçlar Kanununun 125. maddesindeki “bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir” hükmündeki (her dava) sözcüklerini “bütün alacaklar” tarzında anlamak gerekir. Zamanaşımının başlangıcı da mal rejiminin sona erdiği tarihtir. (MK.m.225) Türk Medeni Kanununun genel nitelikli hükümler kenar başlığını taşıyan 5. maddesi uyarınca Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır. Olayda, 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Bu nedenle davalının zamanaşımı itirazının reddi ile işin esası hakkında gösterilecek deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.05.02.2007 (Pzt.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hakkı Dinç Necati Söz Nail Özkılıç Halim Kayapınar Ö.Uğur Gençcan (Muhalif)
-2-
KARŞI OY YAZISI
Tarafların dava dosyasında mevcut nüfus kayıt örneğine göre 2.6.2004 tarihinde boşandıkları, davacı kadın tarafından 25.8.2005 tarihinde katılma alacağı (TMK m. 231) davası açıldığı ve davalı koca tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’i üzerine yerel mahkeme tarafından “TMK m. 178 hükmüne göre evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı gerekçesiyle zamanaşımı sebebiyle davanın reddine verildiği, davacı tarafından davanın süresi içinde açıldığı gerekçesiyle hükmün temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır.
Çekişme nedir?;
Tarafların 8.4.1978 tarihinde evlendikleri ve 2.6.2004 tarihinde boşandıkları, aralarında bir mal rejimi sözleşmesi yapmadıkları için 1.1.2002-2.6.2004 tarihleri arasında kural mal rejimine (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) tabi oldukları (4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 10 f. II) bellidir.
Eşler arasında yapılmış bir mal rejimi sözleşmesi bulunmadığı için eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere 1.1.2002-2.6.2004 tarihleri arasında davalı kocanın edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktarın yarısı üzerinde katılma alacağı bulunan davacı kadın katılma alacağına (TMK m. 231) ilişkin istemini ne zaman gerçekleştirebilir?
Ne sebepten doğmuş olursa olsun “her türlü alacak” kural olarak zamanaşımına tabi olduğundan (EREN, s. 1234-1235, OĞUZMAN/ÖZ, s. 445) mal rejimlerine yönelik alacaklar için de belirli bir süre sessiz kalınırsa bu hareketsizlik o alacağın artık dava edilmesine engel oluşturur. Başka bir anlatımla zamanaşımı (Verjaehrung) söz konusu olur. (EREN, s. 1232, OĞUZMAN/ÖZ, s. 442, TEKİNAY, s. 829)
Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerin katılma alacağından (TMK m. 231) doğan alacak hakkı ile ilgili olarak zamanaşımı hakkında kanunda bir düzenleme bulunmamaktadır.
1) ZAMANAŞIMI SÜRESİ
BK. m. 132 b. 3 hükmüne göre evlilik süresince eşlerin birbirinden olan alacakları için zamanaşımı işlemez.
Eşler arasındaki mal rejimi ne olursa olsun, alacak ne zaman doğmuş olursa olsun BK. m. 132 b. 3 hükmü uygulanır. (BECKER, s. 138, OĞUZMAN/ÖZ, s. 451)
Hemen belirtmeliyiz ki dönüştürme davası (TMK m. 206) sonucu mal ayrılığına geçilmişse ya da eşler başka bir mal rejimine geçmişlerse (TMK m. 203) katılma alacağı (TMK m. 231) evlilik sırasında da doğar.
Zamanaşımı süresi eşler arasında mal rejimi sözleşmesi bulunup bulunmadığına göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
2006/9383-2007/1228 -3-
A) EŞLER ARASINDA BİR MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ VARSA ZAMANAŞIMI
Eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) uygulanması asıl ise de eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini yani mal ayrılığı rejimi (= TMK. m. 242-243), paylaşmalı mal ayrılığı rejimi (= TMK. m. 244-255), mal ortaklığı rejimini (= TMK. m. 256-281) kabul edebilecekleri (TMK m. 202) gibi Kanunda öngörülen sınırlar içinde kural mal rejimi (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) ile ilgili farklı anlaşmalar da yapabilirler. (KILIÇOĞLU, s. 76)
Türk Medeni Kanununun ve Borçlar Kanununun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde özel hukuk alanına giren çekişme konusu tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır. Başka bir anlatımla Türk Medeni Kanununun ve Borçlar Kanununun genel nitelikli hükümleri, sadece medenî hukuk ilişkilerinde değil Ticaret Hukuku, İş Hukuku vs. gibi özel hukuk alanına giren tüm özel hukuk ilişkilerinde uygulanacaktır. (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi, Ankara 2007, Kısaltma: GENÇCAN-TMK-2, s. 131)
Eşler arasında bir mal rejimi sözleşmesi “varsa” katılma alacağı yönünden zamanaşımı süresi BK. m. 125 gereği “sözleşmelerden doğan” talep haklarının zamanaşımı süresi olarak doğal olarak “on yıldır”. (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi, Ankara 2004, Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s. 1198-1199, GENÇCAN-TMK-2, s. 1958)
B) EŞLER ARASINDA BİR MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ YOKSA ZAMANAŞIMI
Eşler arasında bir mal rejimi sözleşmesi “yoksa” katılma alacağı (TMK m. 231) yönünden zamanaşımı süresi:
- Bir yıllık süre : Mal rejiminin sona ermesi (TMK. m. 225) ve katılma alacağının (TMK m. 231) varlığının öğrenilmesinden itibaren başlar,
- On yıllık süre : Her durumda mal rejiminin sona ermesinden (TMK. m. 225) başlar.
a) BİR YILLIK SÜRE
Eşler arasında bir mal rejimi sözleşmesi “yoksa” katılma alacağı (TMK m. 231) yönünden zamanaşımı süresi, mal rejiminin sona ermesi (TMK. m. 225) “ve” katılma alacağının (TMK m. 231) varlığının öğrenilmesinden itibaren “bir yıldır”.
Eksik katılma alacağında da (TMK m. 241) dava hakkı, alacaklı eş veya mirasçılarının haklarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıldır. Eksik katılma alacağı davasında hak ihlalinin “tam olarak” bilinmesine gerek bulunmadığından (HAUSSER/BASLER, Art. 220 Nr.29, ZEYTİN, s. 247) benzer şekilde katılma alacağında da (TMK m. 231)) hak ihlalinin “tam olarak” bilinmesine gerek bulunmamaktadır. (Aksi görüşe göre bir yıllık sürenin başlaması bile olanaksızdır: DURAL/OĞUZMAN/ÖĞÜZ, s. 391.)
2006/9383-2007/1228 -4-
b) ON YILLIK SÜRE
Eşler arasında bir mal rejimi sözleşmesi “yoksa” katılma alacağı (TMK m. 231) yönünden zamanaşımı süresi “her durumda” mal rejiminin sona ermesinden (TMK. m. 225) başlamak üzere “on yıldır.”
2) DOĞRUDAN ON YILLIK SÜRE KANUNUN SİSTEMATİĞİNE AYKIRIDIR
Değerli çoğunluk tarafından hiçbir ayrımlama yapılmadan doğrudan on yıllık zamanaşımı süresinin benimsenmesi Kanunun sistematiğine de aykırıdır.
a) BOŞANMA SEBEBİYLE AÇILACAK DAVALARA YÖNELİK DÜZENLEMEYE AYKIRILIK
Katılma alacağı (TMK m. 231) boşanma davalarının fer’i niteliğinde değildir.
Ancak TMK. m. 178 hükmüne göre evliliğin boşanma sebebiyle son bulmasından doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden “bir yıl geçmekle” zamanaşımına uğradığı da bir gerçektir.
Bir yıllık süre için madde gerekçesinde;
“Madde boşanma sebebiyle açılacak davaların, evliliğin boşanma nedeniyle son bulmasından itibaren bir yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğunu hükme bağlamaktadır.Bu hüküm sayesinde evliliğin boşanma nedeniyle son bulmasına rağmen eşlerin ‘yıllar sonra’ maddî ya da manevî tazminat ya da ilk kez istenilen yoksulluk nafakası dolayısıyla karşı karşıya gelmeleri önlenmek istenmiştir. Bütün alacak istemleri gibi boşanmadan doğan tazminat ve yoksulluk nafakası istemlerinin de bir zamanaşımı süresinin olması gerekir. Bu süre, evliliğin boşanma sebebiyle son bulmasına ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlayacaktır.” açıklaması vardır.
Boşanma evliliği (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 63) ve mal rejimini sonlandıran bir sebeptir. Evliliğin boşanma sebebiyle son bulmasına rağmen eşlerin “yıllar sonra” maddî ya da manevî tazminat ya da ilk kez istenilen yoksulluk nafakası gibi sebeplerle karşı karşıya gelmelerini önlenmek isteyen Kanun Koyucunun katılma alacağında (TMK m. 231) farklı düşünmesi 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu sistematiği ile de bağdaşmaz.
b) EKSİK KATILMA ALACAĞINA İLİŞKİN DÜZENLEMEYE AYKIRILIK
Tasfiye sırasında, borçlu eşin malvarlığı veya terekesi, “katılma alacağını” karşılamadığı takdirde, alacaklı eş veya mirasçıları, edinilmiş mallarda hesaba katılması gereken karşılıksız kazandırmaları bunlardan yararlanan üçüncü kişilerden eksik kalan miktarla sınırlı olarak isteyebilir. Dava hakkı, alacaklı eş veya mirasçılarının haklarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde mal rejiminin “sona ermesinin” üzerinden beş yıl geçmekle düşer.
2006/9383-2007/1228 -5-
Eksik katılma alacağı davasında (TMK m. 241) özellikle alacaklı eş veya mirasçılarının haklarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde mal rejiminin sona ermesinin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkının düşeceği gözetildiğinde katılma alacağı (TMK m. 231) için on yıllık zamanaşımı süresi uygulanması fiilen eksik katılma alacağı davasını uygulanamaz duruma getirmektedir.
3) DELİLLERİN EKSİLMESİ GERÇEĞİ
Zamanaşımı süresinin değerli çoğunluk görüşünde olduğu gibi mal rejimi “sözleşmesinin” yokluğu/bulunup bulunmadığı hiç dikkate alınmadan, eşler arasında bir mal rejimi sözleşmesi “yoksa” bile kısa süre (=bir yıl) olmaksızın/olmadan doğrudan “on yıl” olarak benimsenmesi eşleri “yıllar sonra” karşı karşıya getirmektir.
Eşlerin yıllar sonra karşı karşıya gelmesinin en önemli sakıncası ise kanıtlama güçlüğüdür.
Zamanaşımının dayandığı esas;
- Mahkemeleri aradan zaman geçtiği için inceleme zorluğu bulunan eski olaylarla uğraşmaktan kurtarmak,
- Tarafları ise delilleri (=makbuz, senet vb.) uzun süre saklamaktan kurtarmaktır.( EREN, s. 1233, OĞUZMAN/ÖZ, s. 443, JdT 1965 I 249, KILIÇOĞLU, s. 600, TEKİNAY, s. 830, BGE 90 II 428)
Ölüm sebebiyle oluşan bir katılma alacağı davasının diyelim 30 yıllık evlilikten sonra 10 yıl zamanaşımı süresi de eklendiğinde 40 yıl önceki bir olgunun kanıtlanmasında o belgenin saklanması bir yana tanıkların bile vefat etmiş olacakları gerçeği karşısında ne büyük zorluklar ve hak kayıplarına yol açacağı izahtan varestedir.
Uzun zaman alacağını aramayan katılma alacaklısı, borçlu eşinden;
- mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir “maddî tazminat”,
- boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan “manevî tazminat” olarak uygun miktarda bir para ödenmesini,
- boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafakayı (=yoksulluk nafakası) “10 yıl sonra isteyememesi” gibi katılma alacağı davası ile katılma alacağını da isteyememelidir.
Kamu yararı, hukuki güven ve sosyal barış bile bunu gerektirmektedir. Alacak hakkını uzun süre aramayan bir kimsenin hukuken korumadan yoksun bırakılması adalet duygusunu da asla zedelemez. (EREN, s. 1233, TEKİNAY, s. 830)
Değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” açıkladığım sebeplerle katılmıyorum.
Cevap: Re: Mal Rejimi Hakkında Emsal ve Tartışılabilir Yargıtay Kararı
Yargıtay 8. H.D. yine önceki görüşüne dönerek Mal rejiminin tasfiyesinden doğan alacak haklarında 10 yıllık zamanaşımı süresini uygulama eğiliminde.
Bu oldukça sevindirici bir durum, zira davayı açmak için henüz uzun bir süreleri olduğunu düşünen pekçok kişi 1 yıllık zamanaşımını kaçırdı ise (ki kaçırdı) büyük bir hak kaybına uğrayacaktı.
Bir diğer yararı ise daha önce birkaç meslektaşımın belirttiği gibi, 1 yıllık zamanaşımını düzenleyen madde "boşanma sebebiyle" doğan dava haklarını kapsıyor. Önceki uygulamada boşanma ile mal rejimi sona eren tarafların bu davayı açma süresi 1 yıl iken, aynı davayı ölüm sebebiyle mal rejimi sona erenler 10 yıl içinde açabilecekti.
Ki gözlemlediğim kadarıyla hakimler ölüm sebebiyle mal rejiminin tasfiyesi davaları için BİLE kanunda bu yönde bir düzenleme olmadığı halde 1 yıllık zamanaşımını uygulama ve davaları zamanaşımı sebebiyle reddetme eğilimine girmişlerdi.
İşin diğer yönü; 3-4 aydır süren bu 1 yıllık zamanaşımı uygulaması sebebiyle davası reddedilen ve kesinleşen vatandaşın mağduriyetini giderebilecek çözümler üretilmesi gerektiği.
Yargıtay fikir değişikliği ile, kanun değişikliğinden daha mağdur edici ciddi sonuçlara sebep olabiliyor.
Velhasıl; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davalarında zamanaşımı süresi yeniden 10 YIL. (henüz yeni verilmiş bir karar yok, ama eğilim değişti, kuşlarım öyle söyledi, güvenilir kuşlardır)
iyi günler bi sorum olacaktı annem vefat ettikten sonra babam tekrar evlendi evlenmden önce babama ait bir ev var vefat durumunda yeni eşi bu evden ne kadarına hak talep edebiliyor
2007 yilinda evlenirken her hangi bir mal rejimi secilmediyse
2 sene once kredi ile aldigimiz ve halen odemekte oldugumuz bir ev var tapu benim adima. Aylik odemelerinde ve verilen pesinatta esimin katkisi yok. Evlenirken her hangi bir mal rejimi secmedik dolayisiyla yasal rejime tabiyiz.
1- Sonradan mal rejimini degistirmek istersem(mal ayriligi) esimin rizasi olmali mi? ve bu degisiklik ev alindiktan sonra yapildigi halde o evi de kapsar mi yani benim adima olan ev uzerinde bir hakki kalir mi? bosanma esnasinda mal paylasimi sorun olmaktan kalkar mi?
2- Eger mal rejimini degistirmeyi kabul etmez ve bosanma esnasinda evdeki hakkini talep ederse halen bankanin ipoteginde olan evin durumu ne olur? Yani ben kredi taksitlerini odemeye devam etmek istiyorum fakat o kendi payini isterse verebilecegim toplu param yok.
3- Son olarak esimin ilk evliliginden de bir cocugu var ve ilerde bosanmadigimizi farzedersek evimiz uzerinde bir hakki olurmu miras yoluyla vs..
13 haziran 2011 tarihinde ankara aile mahkemesi kararıyla boşandık. Fakat sonra eski eşim her türlü ve herşeyi kendisinin almasına rağmen çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkarmış ve beni ciddi anlamda pişman etmiştir.
Şimdi ben kendime bir avukat tuttum. Fakat Avukatım mahkeme sonucunda yazan;
"tarafların yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmiştir."
ibaresi yazdığı için hiçbir şekilde nafaka azaltması, mal paylaşımı, velayet gibi konularda dava açamayacağımı bütün haklarımdan feraget ettiğimi belirtti. Bu doğrumudur? yani yukarıdaki cümleyi ben ne anlama geldiğini bilmiyordum, o zaman ki avukatım da bana bu cümle şu anlama geliyor, yazayım mı demedi ve yazmış.. Ben şimdi burada ne yapabilirim..
Cevap: Re: Mal Rejimi Hakkında Emsal ve Tartışılabilir Yargıtay Kararı
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
"Evliliğin sona ermesinden doğan dava hakları..."
Bu kadar açık bir hüküm karşısında Yargıtay'ın kararını anlamak mümkün değil. Ben de karşı oy yazısında belirtilen görüşe katılıyorum. Umarım zamanla böyle bir hatadan dönülür ve Yargıtay içtihat değiştirir.
Sayın avukat hanım.Karmaşık bir mesele var ve ben sizden yardım istiyorum.
Ben 21 haziran 2012 de evlendim.bu tarhten sonra ESKİ KIZ ARKADAŞIMA duygusal içerikli sms mesajları gönderdim. Sonrasında ESKİ KIZ ARKADAŞIM bu mesajlara dayanarak dava açtı. Ben de davada " Eski kız arkadaşımla biz evlendikten sonra da görüştük ama ona gönderdiğim mesajları ailesi gördüğü için beni dava etmek zorunda kaldığını" ifade ettim. Davadaki ifadelerim arasında eski kız arkadaşımla geçen bir muhabbeti anlattım.Şöyle ki "Davacı ile konuştuk.Ben kendisine mutsuz bir evlilik yaptığımı ve en kısa zamanda boşanıp kendisi ile evleneceğimi söyledim" şeklinde. Bunlar duruşma tutanaklarında kayıtlı. Ayrıca gönderdiğim mesajlarda var dosyada. Bir örnek "Güzeller güzeli sevdiğim bize ve sevgimize iyi bak". Bu dava sonucunda kişilerin huzur ve sukünunu bozmaktan ceza aldım ve şu an karar temyiz sürecinde.( hiç bir gerekçe olmadan HAGB uygulanmadı)
Eşim eski kız arkadaşımla olan ilişkimi biliyordu.Ben kendisine unutamadığım bir ilişkim olduğunu söyledim. O da bunları bile bile benle evlenmeyi kabul etti.Ben de bir nevi mantık evliliği yapmış oldum. Bu dava ve mesaj olayları ortaya çıktığında eşim olayları öğrendi. (Hatta Savcılık soruşturmasının başladığı gün biz bir psikologdan randevu almıştık.)Eski ilişkimin sebep olduğu sıkıntıları gidermek için. Öğrendikten sonra ben bunu aldım karşıma konuştum. Bak ne yaparsan haklısın ama ben evliliği bitirmek istemiyorum dedim. o da bunu kabul etti. Ama bir ceza davası görülecekti. Ben madem evliliğe devam kararı aldık o zaman bu mahkeme sürecine hiç karışma ben halledeyim sonra yolumuza bakalım dedim. O da tamam dedi. Ancak geçen hergün bana baskıları arttı.Mahkemede ne söyleyeceğime,o insanı nasıl kötüleyeceğime kadar herşey.Sürekli telefonla taciz etti.Eşimle olmadığım zamanların hemen hemen hepsinde beni eski kız arkadaşımla olmakla suçladı.Baş başa kaldığımız zamanlar sürekli onu düşünüyorsun şeklinde bana baskı yaptı.Olur olmaz her konuşmanın sonu o meseleye bağlanıyordu.Cezadavası karar aşamasına gelmeden yazılan mesajları da okumak istedi. Ben de mesajları okuduğunda herşeyin kötü olacağını söyledim. O yine de istedi.Ben de kayınvalidemi arayıp durumu anlattım. Kayınvalidem:" okursa Okusun oğlum yapacak bişey yok biterse biter.Sen de bekar kalacak değilsin o da" dedi.Ve mesajları okudu.Sonra bizim hayatımız daha çekilmez hale geldi. Ben bu işe bir çözüm bulamadım ve onun iddia ettiği şeyleri kabul ettim. Eski kız arkadaşımla görüşmüş gibi yaptım.Bu duruma bir arkadaşı şahit olmuş.sonrasında eve gelen başka arkadaşlarının yanında eski kız arkadaşımla görüştüm şeklinde ifadelerde bulundum. Elimde bana baskıcı tutumunu kanıtlayan mesajları var.Anlayacağınız ne olursa olsun bu iş bitsin dedim. Şimdi bütün bunlara dayanarak bana "evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma(çekişmeli) davası açmış.50000 maddi 50000 manevi tazminat istiyor. İkimizde kamuda çalışıyoruz ve maaaşlarımız aynı.Benim üzerimde hiç bir mal varlığım yok. Bu arada kendisi evlendikten sonra takıların karşılığı olarak yatırdığımız parayı çekmiş ve aile konutundaki eşyaları alıp başka bir ev tutmuş.(para onun üzerindeydi ve mahkeme aile konutu ile ilgili bir karar almamıştı) İddia ettği gibi bir telefon görüşmesi veya yüz yüze bir görüşme olmadı eski kız arkadaşımla.Bunun bahsettiğim tanıklar haricinde bi kanıtı yok.Ne olursa olsun kurtulayım diyerekten böyle ifadeler kullandım.Ayrıca eşimin annesi bizim akrabaların numarasını bi şekilde bulup onlara beni kötüleyen şeyler anlatıyormuş.Eşim de bçalıştığım kuruma beni şikayet etmiş ve benim hakkımda bi soruşturma dosyası oluşturulmuş.Mesajlardan dolayı görülen ceza davasını öğrendmesi üzerinden 8 ay geçti ve bunu tanıklarla kanıtlayabilirim.Yani tam bir karmaşa içindeyim.Kendisine anlaşmalı olarak boşanmayı teklif ettim ama yanaşmadı.Bu süreçte ne yapmalıyım.fikirlerinize çok ihtiyacım var.Teşekkür ederim.
Cevap: Mal Rejimi Hakkında Emsal ve Tartışılabilir Yargıtay Kararı
Merhaba.. Bir sorum var ama buraya mı nereye yazacağımı bilemedim kusuruma bakmayın lütfen.
Babam psikolojik rahatsızlıkları ileri derecese olan bir bayan (aynı zamanda amcasının kızı) ile evlendi yaklaşık 3 sene önce.
Şu an ilişkileri çıkmaza girmiş halde. Bayanın doktoru evliliğinizin iptali olabilir demişti geçen sene ama babam karısını yarı yolda bırakmak istemedi.
Şimdi boşanmak istiyor. Kendisi devlwt memuru. Evlendikten sonra eşya alımı oldu. Eğer doktordan rapor alınıp evliliğin iptalini istersek sonuç hakkında bilgi verebilir misiniz? Birde iptal olursa nafaka talep edebilir mi karşı taraf?
Zahmet verdiğim için özür dilerim. Şimdiden teşekkürler.
Cevap: Re: Mal Rejimi Hakkında Emsal ve Tartışılabilir Yargıtay Kararı
Dilek Hanim ,
forumda paylaşdığım bir konu hususunda bana yardımcı olabılirmi siniz lütfen.
forum bilgileri :
Aile Hukuku
başlık : velayetin babaya verilmesi
paylaşan mr.nidi
Kiracı olarak oturmakta olduğunuz apartman dairesinde komşularınızın gürültü şikayetleri üzerine tahliye edilme durumuyla ilgili olarak Türk Borçlar...
Anlaşmalı boşanma protokolüne uymamak durumunda karşılaşabileceğiniz cezai sonuçlar Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddelerine göre belirlenmektedir. ...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Boşanma davası açılsın mı
08-06-2024, 12:11:52 in Aile Hukuku