salt meslek sınavlarının sonuçlarına bakarsak ankara nın pek rakibi yok.yalnızca hakimlik sınavları değil,kamudaki tüm sınavlarda başarılıdır ankara hukuklular,kaymakamlık sınavı örneğin,mülkiye den sonra en fazla kaymakam mezun eden fakülte ankara hukuk,bırakın diğer hukuk fakültelerini kamu yönetimi bölümlerinden bile üstün.spk,rekabet kurumu gibi zor sınavlarda da başarılılar.dış işlerinin sınavında da ankara hukuk mülkiye den sonra gelir.
bunun nedeni ankara nın,iktisat,maliye,vergi gibi derslere de çok önem vermesi,ciddi ciddi isktisat okuturlardı bize.
ankara mezunları bilir,mualla hoca(sıfırcı mualla:-))) vardı ,türkiye de en zor maliye yi onun verdiği söylenirdi,maliye den ,vergiden okul uzatan çoktu.
fakültenin çok önemi yoktur,kişide biter anlayışına katılamıyorum,fakülte çok önemlidir.ayrıca kimse özellerin daha iyi olduğunu iddia etmesin,iktisat ya da kamu yönetini,ya da mühendislik fakültesi değil bu.iyi bir labaratuvar,bilgisayar destekli eğitim filan yetmez.hukuk ve tıp eğitimi dünyanın her yerinde diğer fakültelerden farklıdır ve gittikçe farklılaşmaktadır.kampüs olanakları,hoca kadrosundan daha önemli olan gelenektir bu ikisinde.
bir hukuk fakültesinin öyle bir kaç yılda başa oynaması türkiye ye has bir durumdur.
şimdi ankara hukuk un yüzbinlerce kitaptan oluşan bir kütüphanesi var,dergi koleksiyonu dünyanın sayılı koleksiyonlarından.kürsüler oturmuş,dersi asistan bile anlatsa çok önemli değil,kürsünün bir birikimi var çünkü.80 yıllık bir birikim ve gelenek bu.felsefe,sosyoloji kürsüsüne hoca ve asistan kadrosu veriyorlar,bu dersler de çok öenmlidir orada.
şimdi yanlış bir anlayış var,falanca üniversitede derslikler 30 kişilik,bilgisayar labaratuvarı var,eski fakülteler binlerce kişilik dersliklerde ders görüyor,dolayısıyla bu yanlış diye.
bu anlayış bilgisizlikten,cahillikten başka bir şey değil.
istanbul ve ankara hukuk alman ekolünden gelir ve bu ekole göre''öğrenci yetişkin biliçli biridir,derse girip girmemesi kendi bileceği iştir,hukuk derste öğrenilecek bir şey de değildir,hoca öğrenciye gerekli meteryali hazırlamalıdır,çok iyi ders anlatması gerekmez''.özetle alırsın kitabı,gidersin kütüphaneye,okursun,okkursun,okursun.....
bazı üniversiteler reklamlarında,mahkeme salonları oluşturmuşlar sanal duruşmalar filan yapıyorlar.bana komik geliyor bu.orada ne duruşuyorlar ki?hakim rolünü üstlenen avukat rolündekilerin sözlerini özetliyor mu?avukat bey,sizden başka 200 dosyam var,anlayış rica ediyorum diyor mu?ya da icra uygulaması yapılıyor mu,dosya götürünce kalem personeli suratını ekşitiyor mu?ben şov olarak görüyorum bunu.
en iyi hukuk fakülteleri ankara ve istanbul dur,onları dokuz eylül izler.bu daha uzun süre değişmez,biz değiştiğini sanırız belki ama 3 yıllık fakülteyi 80 yıllık fakülteyle kıyaslamak eşyanın tabiatına aykırıdır.
sabancı üniversitesi ilk kurulduğunda bazı köşe yazarları''burası mülkiyeyi bile sollar,bu ne güzel kampüs,bu ne mükemmel olanaklar'' gibi laflar etmişlerdi.onlara yanıtı okkalı bir tokat gibi mülkiyeliler birliği verdi.şöyle diyordu mülkiyeliler birliğinin yazılı açıklaması''sabancı üniversitesinin kubbelerinin yüksekliğini,havuzlarının derinliğini ölçmeye yarayan metreler,bizim azim ve kararlılığımızı ve bizdeki yurt ve insan sevgisini ölçmeye yetmez''.
İngilizce hukuk eğitimi verince bir üniversite iyi mi oluyor?
Eğitimde kullanılan dilin ana dilimiz olmaması maalesef ki sömürgeleştirme politikalarının bir sonucudur. Unutmayalım ki Kırım savaşından dönen bir kaç misyonerin Bebek'te bir apartman dairesinde kurulan Robert Koleji, daha sonra isim babası olan kişi tarafından bağışta bulunmasıyla bir yer edinmiş ve dahilindeki yüksekokulu bugünkü Boğaziçi Üniversitesi olarak yer bulmuştur.
Öğretilen ingilizce bilgilerin Türkiye'de uygulaması sizce kolay olacak mıdır?
İngilizce hukuk eğitimi verince bir üniversite iyi mi oluyor?
Eğitimde kullanılan dilin ana dilimiz olmaması maalesef ki sömürgeleştirme politikalarının bir sonucudur. Unutmayalım ki Kırım savaşından dönen bir kaç misyonerin Bebek'te bir apartman dairesinde kurulan Robert Koleji, daha sonra isim babası olan kişi tarafından bağışta bulunmasıyla bir yer edinmiş ve dahilindeki yüksekokulu bugünkü Boğaziçi Üniversitesi olarak yer bulmuştur.
Öğretilen ingilizce bilgilerin Türkiye'de uygulaması sizce kolay olacak mıdır?
Ekleyen: Emrah Yavuzcan*-*26/12/2005*:* 17:59:48
öncelikle yorum için değerli arkadaşıma tşk ederim
artık dünya globalleşiyor(amerikanın çatısı altında) buna kimse mani olamaz eğer siz ekonomik manada ABD ye muhtaçsanız, o ulus sizin eğitiminize de karışır, mahkemenize de (bunda bizim payımız var mı hayır... yöneticiler utansın)
borç alan emir almaya da mahkumdur
K.S. Süleyman
Globalleşen dünyada elbetteki İngilizce eğitim çok önemli, hele hele ülkemizde hukuk eğitimi hiç bir yerde ingilizce verilmiyorken
koç üniversitesi aşırı derecede KAPİTALİSTleşen ve globalleşen dünyayı önceden gördü ve buna göre de önlemlerini aldı... yarın da devlet ünileri önlemini alacak, çok yakın zamanda devlet ünilerinde Türkçe seçmeli ders olacak ana dil İNGİLİZCE olacak(bu kehenet değil gerçek)
ki globalleşmenin temeli de ortak dildir eğer ortak anlaşma(dil) olmazsa nasıl tek kutuplu dünyadan bahsedebilirsiniz???
bu globalleşen dünyada Koç üniversitesi öğrencilerine İngilizce eğitim vererek bu boşluğu dolduruyor kaldıki yakında Türk hukukçusu deyimi de ortadan kalkacak (bunu üzülerek söylüyorum)... yerine global hukukçu deyimi gelecek
konu ile alakası yok ama;
(günümüzde)siz hukuk kurallarınızı batılı ülkelerden alıyorsanız (fransa hukuk...vs)
nasıl türk hukukçusu kavramından bahsedebilirsiniz?????????
NOT: Cumhuriyet dönemini işe katmayın çünki o dönemde elle tutulur hukukçu yoktu o nedenle hukuk kuralları(mesele medeni kanun isviçreden alındı...vs) batılı ülkelerden alındı, hem o dönem memleket için buhran dolu günlerdi
biraz içinizi kararttım ama, bunlara alışıcaz ''ya bu deveyi güdersin ya da bu diyardan gidersin'' misali
Değerli arkadaşım hayatında hiç Newsweek ya da Time okudun mu? Madem ingilizceyi çok önemli buluyorsun oku bunları, istersen adresini verirsin ben sana iki senelik arşivimi de gönderirim. Sana tavsiyem kulaktan dolma bilgilerle bu şekilde konuşmaman olur doğrusu. Birkaç yanlışını düzeltelim:
1) Amerikan ekonomisine muhtaçlıktan bahsedip, küreselleşmeyi Amerika temeli üstünde göstermişsin. Bilgin olsun; ABD bugün cari açıkta dünya ikincisi ve aynı zamanda International Monetary Found'a da en çok borcu olan üçüncü ülkedir. Girdi-çıktı dengesinin iktisadi hesaplarını bilmeden böyle bir nevi kulak siyasetiyle yanlış bilgilere yol açmayalım.
2) Senin "karışır" dediğin şeye biz "siyasi konjonktür" diyoruz. Ayrıca gözünden kaçan bir nokta olmuş, bu ingilizce eğitim sistemi ABD'nin dayattığı bir uygulama değildir. Kişilerin veya kurumların kendi görüş ve temayülleri doğrultusunda kendi hür iradeleriyle oluşturdukları şeylerdir. Evet, siyasi konjonktür gereği kim güçlüyse onun her şeyi haklı gösterilir ama devletlerin kendi varlığını koruma hakkı anayasalarda da ortaya konmuştur. "Geçin bu ayakları, normal hayat farklı" diyorsan hiç boşuna hukuk yazma bence.
3) Hızla globalleşen ve KAPİTALİSTleşen dünya demişsiniz; önce kavramları bilelim. Bugün günümüzde yayılan akım sizin bahsettiğiniz aşırı kapitalizm değil, liberal kapitalizmdir. Vahşi kapitalizmin ne olduğunu öğrenmeniz açısından arama motorlarından "Adam SMITH" diye aratıp çıkan bilgileri okumanızı tavsiye ederim. Globalleşme dediğiniz akımsa tek bir dille alakası bulunmayan bir temeldir. Globalleşme ekonomik bir yayılımın kökenden gelişmesidir. Dünya siyasetini yöneten en önemli unsur elbette paradır. Çıkarlar nereye gidecekse elinin altında parayı taşımalıdır. Ancak siyasi yapıların özgürlüğünü elinden almak ne liberal kapitalizmin özgürlükçü yapısıyla uyuşur ne de globalleşmenin temel amacıyla. Bu kavramlar derin ifadelerdir. Halk arasındaki çok yanlış ve gelişigüzel kullanımlarla korkunç sonuçlar doğurabilmektedir.
4) Şu Türkçe seçmeli ders olacak sözünüz var ya, sadece şu kadarını söyleyeyim halk aptal değildir. Gözünün önüne sokulan bazı şeylerin siyasi mantığı olduğunu anlamasa bile kabullenebilir, ama bir milletin diliyle oynamak öyle pek kolay bir iş değildir. Önümüzdeki 50 yıl sonra görürsünüz bakalım, anlamıyorsunuz dersiniz muhtemelen içinizden ama fırsat olur da 50 yıl daha görüşürsek o zaman ben size hatırlatırım bu söylediklerinizi. Bütün ülkelerin ingilizce kullanması tamamiyle bir saçmalıktır. Anlamını biliyor musunuz bilemiyorum ama bazı SUI-GENERIS(uluslarüstü) örgütlenmelerde ortak hedef ve kararların tayini ve tesbiti için elbette müşterek bir dil kullanılacaktır. Ancak bütün devletlerin günlük hayatta bile kendi benliklerini reddetmesi demek, bütün devletlerin yıkılması demektir Bu dediğiniz de ancak filmlerde olur.
5) Alınan hiçbir yasa direk tercüme yoluyla aynen uygulanmamaktadır. Kendi siyasi, sosyal ve kültürel yapımıza göre yeniden şekillendirilmektedir. Hadi bu açıklamayı da geçtim eğer sizin dediğiniz doğruysa, dünyada Avrupa hukukçusu diye birşey de yok. Şuanki hukuk büyük ölçüde Roma Hukuku üstüne temellenmiş ve düşünce disiplinini Roma kökeninden getirmiştir. Öyleyse hukukçu diye bir şey yoktur. Ha sizin düz mantığınız aklıma şunu da getirdi; bugün savaş tekniği ve komutan diye bir şey de yoktur. Zira silah-etken ve araçların stratejik önem taşıdığı savaş tekniğinin mucidi Aryanlardır ve Aryan baskınlarından kaçan bütün ırklar bu tekniği öğrenmiş ve uygulamıştır. Lojistik açısından ve strateji açısından halen günümüzde silah-etkin savaşlar yaşanmaktadır. Aryan akıncıları da kalmadığına göre asker yok, strateji yok.
6) Hayatınızda hiç adliyeye gittiniz mi? Orda 25 yaşından 45 yaşına bir çok hakim görürsünüz giderseniz. Yani ortalama 2 kuşak aktif şekilde çalışmaktadır. Ve bu hakimlerin ekseriyet mesleki ingilizceyi bilmezler, hayatlarında da hiç kullanmazlar. Şu anda da halen hukuk sistemimiz ana dilimizde görüldüğüne göre sizin çalışacağınız hakimlerle birlikte takriben 4-5 nesil daha Türkçe konuşulan davalarda görev alacaktır. Sorması ayıp, ne kadar yaşamayı düşünüyorsunuz? Bugün bütün dersleri ingilizce görseniz bile davaya girip bunu Türk yargısında kullanmanız en az 100 seneyi bulacaktır. Zira mübaşirin bile ingilizce bilmesi gereklidir. Siz gidip bir bağırın bakalım hakime "Objection your honor!" diye, sonra hepberaber izleyelim neler oluyormuş. Mantıksızlığın ötesinde burada bir de tutarsızlık mevcuttur kanaatimce.
Son olarak niye Newsweek, Time okuyun dediğimi de açıklayayım. Bütün dünya Amerika temelinde birleşecek diye genel bir teamül oluşuyor bizim kuşakta; bu oldukça tehlikelidir. Türk yayın organlarında, dış ülkelerdeki olayların yeterince iyi ve objektif yayınlanmadığı kanaatindeyim. Sadece Time'ı takip etseniz bile dünyanın içinde bulunduğu karışıklıkları, Amerikan sağ kanadının yaşadığı bunalımları, bırakın bütün dünyanın birleşmesini AB içindeki çatışmaları çok daha iyi görme şansınız olur. Bakış açınız değişir. Benden size tavsiye, gidin abone olun. Öğrenci kimliğinizle giderseniz Newsweek haftada 1.5YTL'ye denk geliyor. Okuyun, görün dünya nasılmış. Bazı yanlış bilgiler çok etkisiz gibi gözükse de oldukça tehlikelidir. Hukukçu araştırır, ben size de araştırmanızı tavsiye ederim.
bir ülkede anadil dışında hukuk eğitimi verilmesi utanç verici bir şey.sömürge ülkelerine has bir durum.mühendislik,işletme vs. bölümlerde bir noktaya kadar anlaşılabilir belki ama hukuk eğitiminde kabul edilemez bir şey.
ingilizce öğrenmek için ingilizce hukuk okumak da gerekmiyor.
ayrıca özel üniversitelerde hukuk eğitimin kalitesi için http://www.pgm.adalet.gov.tr/duyuru/...istatistik.htm
bakabilirsiniz.
saygı değer microcosmos arkadaşımıza verdiği bilgiler için tşk ederim;
bence bu kalite-kalitesizlik ölçütü olamaz çünkü bu tür sınavlar bireysel sınavlardır...aksini iddaa eden arkadaşımız varsa buyursun
değerli Oğuz Özgüldür arkadaşımızın bazı tespitlerine yorum:
1)verdiğin bilgiler ve yaptığın yorumlar için öncelikle sizlere tşk ederim, ben de doğru bellediğim yanlışlardan kurtuldum sayenizde
Madem ingilizceyi çok önemli buluyorsun oku bunları
günümüz Türkiye ve dünya şartlarında İngilizce elbetteki öneml
Amerikan ekonomisine muhtaçlıktan bahsedip, küreselleşmeyi Amerika temeli üstünde göstermişsin. Bilgin olsun; ABD bugün cari açıkta dünya ikincisi ve aynı zamanda International Monetary Found'a da en çok borcu olan üçüncü ülkedir. Girdi-çıktı dengesinin iktisadi hesaplarını bilmeden böyle bir nevi kulak siyasetiyle yanlış bilgilere yol açmayalım.
Amerikanın Iraka girmesinde de bu etken yatmıyormu... K. Iraktaki kürtlerle işirliğine girerek K. Irak ve diğer, ıraktaki petrolleri hazinesine aktarmıyor mu???... herhalde bizim bildiğimiz şeyleri(amerika hakkında anlattığın olumsuz tabloları) elbetteki ABD maliye bakanı ve merkez bankası başkanı da biliyo...ve ona görede önlemlerini alıyorlar...yakında İran petrollerini de ele geçirecekler...20 yıl öncesine kadar herkes şöyle diyordu
-hadi canım sende Amerika saddamın ülkesine mi girecekmiş...şaşarım
bunu diyenler şaştı kaldı
eğer sen kalkıp müslümanların camiilerinde yasa dışı, insan haklarına aykırı radyasyon tespitinde bulunuyorsan ve buna hiç bir ulus karşı çıkmıyorsa işte sen SÜPERGÜÇSÜN demektir
ingilizce eğitim sistemi ABD'nin dayattığı bir uygulama değildir.
ulusları yok etmenin ve tek kültürde(misal; hamburger-kola kültürü, w-q kültürü)
toplamanın amacıdır bu biz buna KÜLTÜREL emperyalizm diyoruz
Vahşi kapitalizmin ne olduğunu öğrenmeniz açısından arama motorlarından "Adam SMITH" diye aratıp çıkan bilgileri okumanızı tavsiye ederim
tşk ederim
Adam Smith (1723 - 1790) diyor ki;
Büyümenin itici gücünü, işbölümü oluşturmaktadır. İşbölümü, üretim artışına, teknik ilerlemeye ve sermaye birikimine yol açmaktadır. İşbölümü, mübadele gerektirmekte ve piyasanın büyüklüğü tarafından sınırlanmaktadır. Her insan başkalarının elindeki malları arzu ettiği, çıkarlarına göre hareket ettiği için mübadele meydana gelmektedir. Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir. Büyümenin başarılı olması için toplumsal, kurumsal ve hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.
ekonomist A. Smith 1700lü yıllarda yaşamış, elbetteki düşünceleri o dönemin şartlarını açıklıyor ve o dönemin ihtiyaçalrına göre şekilleniyor
ama bunu günümüz ekonomik anlayışa monta etmek herhalde yakışık olmaz diye düşünüyorum... hukuksal çevre ne kadar doğru yapıda olrsa olsun onu uygulayabilecek yürekte ve ekonomik manada bağımsız bir millet olması gerekir değil mi?????..işte günümüz bu tezi kabul etmez
bir milletin diliyle oynamak öyle pek kolay bir iş değildir
doğrudur kolay değil ama aşama aşama olacak
-Hollywood kültürü ile bağlandık mı ok (sinemaya gidelim ve bakalım bu hafta hangi hollywood sineması gelmiş)
-yabancı dil mağza dükkanlarını süsledimi ok
-yiyecek-gıda ve sanayi sektörü yabancı dili bağrına bastımı ok
-siyaset-hukuk bu duruma seyirci kaldımı ok
(üzülerek belirtiyorum ki)
-o zaman dil emperyalizmi başlamıştır hayırlı olsun
Hayatınızda hiç adliyeye gittiniz mi? Orda 25 yaşından 45 yaşına bir çok hakim görürsünüz giderseniz. Yani ortalama 2 kuşak aktif şekilde çalışmaktadır. Ve bu hakimlerin ekseriyet mesleki ingilizceyi bilmezler, hayatlarında da hiç kullanmazlar. Şu anda da halen hukuk sistemimiz ana dilimizde görüldüğüne göre sizin çalışacağınız hakimlerle birlikte takriben 4-5 nesil daha Türkçe konuşulan davalarda görev alacaktır. Sorması ayıp, ne kadar yaşamayı düşünüyorsunuz? Bugün bütün dersleri ingilizce görseniz bile davaya girip bunu Türk yargısında kullanmanız en az 100 seneyi bulacaktır. Zira mübaşirin bile ingilizce bilmesi gereklidir. Siz gidip bir bağırın bakalım hakime "Objection your honor!" diye, sonra hepberaber izleyelim neler oluyormuş. Mantıksızlığın ötesinde burada bir de tutarsızlık mevcuttur kanaatimce.
keşke adliyeden çıktınız mı deseydiniz daha iyi olurdu benim babam C. savcısıdır(maalesef rahmetli oldu kendisi...sizlere ömür) 7 yaşımdan 11 yaşıma kadar ömrüm adliyede geçti desem yeridir okul tenefüslerinde, okul çıkışlarında hep adliyeye gelir şöööle adliyeyi tabiri caise TAVAF eder öyle eve gelirdim 4 davaya iştirak ettim (o davalarda da benden başka dinleyici yoktu)... o yaşta otopsi resimlerine sanki manzaraya bakıyormuşcasına baktım yani o derece soğuk kanlıydım
ve bu nedenlerden dolayı (baba faktörü) c. savcısı olmak istiyorum
"Objection your honor!"
dersek çok kötü şeyler olur
(günümüz) hakimlerimiz-savcılarımız elbetteki ingilizceyi bilmeleri gerekmiyor lakin gelecek nesil ingilizceyi bilmek zorunda bu durum hakimlerimizi ve savcılarımızı da kapsıyor (gelecek nesil mantığıyla )
sonuÇ: amaç öğrencileri geleceğe donanımlı yetiştirmekse, ingilizcenin olmadığı bir yerde donanımdan bahsetmek olanaksızdır
sınavların bireysel olduğu,kişide bittiği fikrine katılmak olanaksız.özel üniversitelerden toplam başvuru saysı 211,yazılı sınavı kazanan öğrenci sayısı 7!!! yaklaşık % 3 yapar bu!
devlet üniversitelerinde; ankara da oran yaklaşık %20.istanbul ve dokuz eylül de %15 civarı.yalnız dicle hukuktan kazanan sayısı bile özel üniversitelerden kazananların toplamından fazla!
ingilizce ya da başka bir dilin hukukçuya sağlayacağı artılar saymakla bitmez.ama ingilizce hukuk eğitimi anlaşılmaz,kabul edilemez bir durum.kendi yasalarını ingilizce öğreten bir devlet olabilir mi!
Anlamını biliyor musunuz bilemiyorum ama bazı SUI-GENERIS(uluslarüstü) örgütlenmelerde Ekleyen: Oğuz Özgüldür*-*27/12/2005*:* 02:33:58
SUİGENERİS hiç kimseye benzemeyen. Nevi şahsına münhasır. Kendine has (Şakir Altay Hukuk ve Sosyal Bilimler Sözlügü 1983 Ankara Bilgi Yayınevi)
İngilizce eğitim verilmesi neden bu kadar ürkütücü doğrusu anlamadım. Aslında belki ABD nin türkiyede kurduğu ve finanse ettiği Ortadoğu üniversitesi buna en iyi örnektir beklide, Ortadoğu üniversitesi İngilizce eğitim vermesine keza Amerikalıların kurduğu bir üniversite olmasına rağmen bu okulda okuyan kuşaklar tarihin her döneminde Anti amerikan anti emperyalist bir tavır sergilemiş bu anlamda öncü olmuştur.
Asıl olan elbette Türkçe eğitim verilmesidir. Hukuk dersinin İngilizce verilmesi İngilizce eğitimi için teknik anlamda bir yöntem olarak değerlendirmekte fayda var.
Kim ne derse desin hangi bilim alanında hangi meslekten olursak olalım yabancı dil bilmenin gerek kendi mesleki kariyeri açısından gerekse dünyayı algılayıp yorumlamak açısından önemi tartışılmayacak kadar büyüktür.
İster globalleşen dünya değin ister dünya emperyalistlerin birlikteliği deyin isterseniz yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıkların sayıca artacak olması değin bir meslekte donanımlı olmak gerek mesleğinize gerekse kendinize saygınız gereğidir.
Elbette "dil" veya genel olarak "kültür"; sömürünün yayılmacılığın etkili araçlarından biridir. Ancak bu sele karşı durmak dil eğitimini red etmekle mümkün değildir. Yabancı dil bilmek ve öğrenmek başka bir şey gündelik konuşmalarda dilimize özentili bir biçimde yabancı dilden kelimelerle konuşmaya çalışmak başka bir şeydir. Dilin gelişimi o ülkenin ekonomik ve bilimsel gelişmesinden bağımsız değildir.
Tarihsel akış ister istemez yabancı kelimelerin istilasına sebep olmaktadır. Bilimsel olarak başka ülkelerde geride iseniz doğal olarak buluşun icadın sahibi olan dili kullanmak zorunda kalırsınız
İngilizceyi öğren, Fransızcayı öğren, öğrenebildiğin kadar dil öğren, ama eğitimini Türkçe yap! Amerikan gerçeklerini öğren, boyun eğme! Boyun eğmemen gerektiğini zaten gerçeklerini öğrenince anlayacaksın! ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİ ÖĞREN! ÖĞREN Kİ NE YAPMAN GEREKTİĞİNİ BİLESİN! SAĞA SOLA YAZMAKLA OLMUYOR O İŞ! [Sözüm bunları yapmadan atıp tutanlaradır.Böyle insanalar yüzünden bu durumdayız!]
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Boşanma davası açılsın mı
08-06-2024, 12:11:52 in Aile Hukuku