Uzun süre güneşe maruz kalan kişilerde, 6-12 ay içinde öldüren 'Melanoma' adlı cilt kanserine yakalanma riski var.
Konya Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Tol, güneş ışığının insan için çok gerekli olduğunu, D vitamininin vücutta sentezlenmesini sağladığını ve psikolojik olarak da insanı rahatlattığını söyledi.
Ancak dikkat edilmemesi halinde güneş ışınlarının son derece zararlı olduğunu vurgulayan Tol, “Yaz aylarında 10.00-16.00 saatleri arası, cilt için en tehlikeli saatler. Bu saatler arasında güneş daha yoğun olduğu için ışınlar ciltte birikerek zamanla cilt kanserine neden olabiliyor. Bu nedenle özellikle bu saatlerde güneş ışınlarına fazla maruz kalmamaya özen göstermeliyiz” dedi.
Melanoma 6-12 ay içinde öldürebilir
Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalan kişilerde ciddi rahatsızlıkların ortaya çıkabileceğini belirten Tol, şunları kaydetti:
“Bu durum cildin erken yaşlanmasına sebep olmaktadır. Zararlı güneş ışınları cildin yaşlanma sürecini hızlandırır ve şiddetlendirir. Genç yaşlarda bile güneşte aşırı süre kalanlarda, tarlada çalışanlarda ve solaryum cihazlarında bilinçsiz bronzlaşmalarda cildin erken yaşlanması söz konusu olur. Yine güneş ışınlarına uzun süre maruz kalanlarda cilt kanserinin bir türü olan “Melanoma” görülebilir. Melanoma teşhisi konulduktan 6-12 ay sonra hastanın kaybedilebilmesi söz konusu olabilir. Bu hastalık çocuklukta güneş ışınlarına maruz kalmaktan dolayı da ortaya çıkabilir.”
Uzun süre güneş ışığına maruz kalınmasının ciltte bir takım kahverengi, siyah mercimek veya nohut büyüklüğünde kabartılar oluşturduğunu da ifade eden Tol, “Bunlar vücuttan uzaklaştırılması gereken ve yüzde çıkan kabartılardır, tedavi edilmemesi halinde cilt kanserine dönüşebilir. 50 yaşını doldurmuş her insanda bunlar vücutta kahverengi lekeler şeklinde olur. Bunların mutlaka tedavi edilmesi gerekir” diye konuştu.
Solaryum kesinlikle tavsiye edilmiyor
Solaryum cihazlarında insanların bilinçsiz bir şekilde bronzlaştığında, bunun güneş ışınlarının zararlarından farksız olduğunu anlatan Tol, “O nedenle solaryumu kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Yapılacaksa da kısa seanslarda yapılmalı. Uzun süre solaryumda kalmak da cilt kanserine neden olabilir” diye konuştu.
Bol meyve tüketmenin cildin direncini artıracağını belirten Tol, uzun kollu pamuklu ve penye gibi sık dokulu giysilerin ve güneşten koruyucu losyonların da güneş ışınlarının olumsuz etkilerinden koruduğunu bildirdi.
Tol, yaz aylarında güneşte en fazla 4-5 saat kalınması gerektiğini ve zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
(Hürriyet/31.05.2010)
Güneşin cilt üzerindeki olumsuz etkilerinden korunmak ya da bunları en aza indirgemek için, güneşe çıkarken bazı noktalara özen göstermek gerekiyor.
Prof. Dr. Orhan, dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor:
Saat 10.00-16.00 arasında doğrudan güneş ışınlarına maruz kalmayın.
Güneş kreminizi güneşe çıkmadan en az 20 dakika önce uygulayın.
Güneş kreminin suya olan direncine göre uygulamayı 2-4 saatte bir yenileyin
Küçük çocukları, özellikle de bir yaşın altında olanları doğrudan güneşe maruz bırakmayın.
En az SPF 15 olan güneş kremlerini kullanın.
Bol sebze ve meyve tüketin.
Çocukları en az SPF 30 güneş kremi sürmeden güneşe çıkarmayın.
Bir yaşın altındaki çocuklara doktora danışarak güneş kremi alın.
(Habertürk/01.06.2010)
Yazın güneşlenirken vazgeçemediğimiz güneş koruyucuları aslında tehlike saçıyor
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Şemsettin Karaca, güneşin zararlı ışınlarından korunmak için sürülen koruyucuların, kamuoyunda bilindiğinin aksine tam bir koruma sağlamadığını bildirdi.
Karaca, yaptığı açıklamada, güneş koruyucularının mutlak güvenli olduğunu söylemenin mümkün olmadığını ifade ederek, bu koruyucularda en az 10'un üzerinde kimyasal bileşik bulunduğunu kaydetti.
ABD'de yapılan bazı araştırmaların güneş koruyucuların etkileri ile ilgili bilinen bazı bilgilerin tam tersi yönünde sonuçlar verdiğini açıklayan Karaca, ''Son dönem çalışmalar, güneş koruyucunun koruma özelliğine inanarak güneşte daha uzun süre kalınmasına bağlı hastalıkların ortaya çıkmasının arttığı yönündedir'' diye konuştu.
"KUMSALDA GÜNEŞLENENLER DERMATOLOGLARIN DAİMİ HASTASI OLUYOR"
Kumsalda güneşlenmenin akılcı olmadığı görüşünü ifade eden Karaca, şu bilgileri verdi:
''Kumsalda güneşlenmek, sonuçları hesap edildiğinde hiçbir şekilde akıllıca bir davranış değildir. Bu insanlar orta yaşlardan itibaren dermatologların daimi hastası oluyorlar. Açık tenli biri, ne kadar koruyucu kullanırsa kullansın asla yeterince güneşten korunur duruma gelemez. Sonuç olarak güneş ışınlarından korunmak için kullanılan ürünler birçok bileşiği bünyesinde bulundurmaktadır. Bu ürünlerin mutlak güvenli ürünler olmadığı açıktır. Bu ürünlere bağlı bazen alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabiliyor. Bu açıdan da kullanıcıların bilinçli olması ve güvenilir markaları tercih etmesi gerekiyor.''
Hem mevsimsel hem de coğrafik açıdan ülkemizde farklı bölgelerde güneş ışınlarının farklılık arz ettiğini belirten Doç. Dr. Karaca, sahil kesimindeki yerleşim yerlerinde güneş ışınlarının zararlı etkilerinin sadece yaz aylarında söz konusu olmadığını kış aylarında da şiddetli olarak devam ettiğini söyledi.
(Habertürk/11.06.2010)
Hava sıcaklığı ile birlikte yükseliş gösteren vücut ısısı, beyin hücrelerine zarar veriyor.
Uzmanlar, hava sıcaklığı ile birlikte yükseliş gösteren vücut ısısının beyin hücrelerine zarar verdiği konusunda uyarılarda bulundu.
Bartın Sağlık Müdürü Dr. Osman Nacaroğlu, vücut ısısının tehlikelerine dikkat çekti. Vücut ısısının yükselmesi sonucunda bazı sağlık sorunlarının ortaya çıktığını belirten Dr. Nacaroğlu, "Yaz mevsiminin gelmesi ve hava sıcaklıklarının kendini hissettirmeye başlaması sağlığımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle de, kalp hastaları, tansiyon hastaları, diyabet hastaları, kanser hastaları, normal kilosunun çok altında ve üzerinde olanlar, psikolojik yada psikiyatrik rahatsızlığı olanlar, böbrek hastaları, 65 yaş üzeri kişiler, hamileler, bebekler ve çocuklar, sürekli ve bilinçsiz diyet uygulayanlar ve yeterli miktarda su içmeyenler aşırı sıcaklardan daha fazla etkilenmektedirler. Çok sıcak havalarda ve rutubetin arttığı durumlarda 37 dereceye kadar normal olan vücut ısısı, 40-41 dereceye kadar yükselebilir. Bu seviyeye yükselen vücut ısısı, hücrelerde, özelliklede beyin hücrelerinde tahribat yapar." dedi.
Aşırı sıcağa maruz kalan kişilerin, beynindeki ısı ayarlama merkezinin fonksiyonunda bozulma olur diyen Dr. Nacaroğlu, " Bu da güneş çarpması dediğimiz ciddi sağlık sorununu ortaya çıkarır. Güneş çarpması sonucu, adale krampları, güçsüzlük, yorgunluk, baş dönmesi, davranış bozukluğu, sinirlilik, solgun ve sıcak deri, bol terleme (daha sonra azalır), mide krampları, kusma, bulantı, bilinç kaybı, hayal görme ve hızlı nabız gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu durumda derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Ayrıca güneş çarpmasının yanında artan hava sıcaklıkları birçok hastalığa da davetiye çıkartmaktadır. Böcek sokmaları, yaralanmalar, isilik, ishal, besin zehirlenmeleri gibi enfeksiyonlarda da artış yaşanmaktadır" dedi.
SICAKLARIN ETKİSİNDEN KORUNMAK İÇİN NE YAPMAK GEREKİYOR?
Bartın Sağlık Müdürü Dr. Osman Nacaroğlu, aşırı sıcaklardan korunma yöntemlerini de açıkladı. Nacaroğlu, "Zorunlu olmadıkça, güneş sıcaklığının en belirgin olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıya çıkılmamalı, direk güneş ışığında kalınmamalıdır. Şapka, güneş gözlüğü, ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalıdır. Cilde uygun koruyucu güneş kremi sürülmelidir. Mevsim şartlarına uygun terletmeyen, açık renkli ve hafif giysiler giyilmelidir. Her öğünde yeterli miktarda gıda alınmalıdır. Bol su ve sulu gıdalar tüketilmelidir. Günde en az 2-2,5lt. sıvı tüketilmelidir. Sindirimi kolay hafif besinler tercih edilmelidir. Besinler uygun ortamlarda saklanmalıdır. Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır. Bilinçsiz diyet uygulanmamalıdır. Hava sıcaklıklarının yüksek olduğu günlerde aşırı egzersizden kaçınılmalıdır" diye konuştu.
(Habertürk/12.06.2010)
Akdeniz Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehtap Türkay, bilinçsiz klima kullanımının başta zatürre olmak üzere pek çok solunum yolu hastalığına neden olabileceğini bildirdi.
Yrd. Doç. Dr. Mehtap Türkay, yaptığı açıklamada, yaz aylarında klima kullanımındaki artışa dikkati çekerek, vatandaşları, klima konusunda tedbirli davranmaları için uyardı.
Türkay, ortamın havasız, klimanın bakımsız olması ve düşük ısılarda klima kullanımının, beraberinde bir çok hastalık getireceğini belirterek, klimanın neden olduğu solunum yolu enfeksiyonlarında belirtilerin ilk 12 saat içinde kendini gösterdiğini kaydetti.
Belirtiler arasında baş ağrısı, burun tıkanıklığı, kulak tıkanıklığı ve gözlerde yanma olduğunu anlatan Türkay, “Eğer klimayı bütün gün kullanıyorsak, en azından 1-2 saate bir odayı havalandırmak gereklidir. Çünkü klimalar, ortamda bulunan havayı sirküle ederek çalıştığı için, kirli havayı iç ünitenin içinden geçirerek tekrar bulunduğu ortama bırakır. Bu da ortamın sağlıksız olmasına neden olur” dedi.
Türkay, klimaların yıllık bakım ve temizliğinin yapılmasının önemine işaret ederek, şöyle konuştu:
“Klimalarda bakteri filtresi kullanılmalıdır. 25 derece civarı sıcaklık, en uygun ısı derecesidir. Ortamın aşırı soğutulmamasına dikkat edilmelidir. Klimaların üflediği havaya direkt maruz kalmamaya özen gösterilmelidir. Klimaları oldukça sık kullanmaya başladığımız şu günlerde, ateş, öksürük, halsizlik şikayeti olan kişiler, bu bulguların basit bir gribal enfeksiyon olmayıp, zatürre başlangıcı olabileceğini akıllarında bulundurmalı ve bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalıdır.”
Yrd. Doç. Dr. Türkay, klimanın çok düşük ısılara ayarlanmasının yüz felcine bile neden olabileceğini kaydetti.
KLİMA SEÇİMİ VE PERİYODİK BAKIMI DA ÖNEMLİ
Makine Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şubesi Başkanı Hüseyin Barut da, yaptığı açıklamada, klimaların bakımı kadar hangi klimanın seçildiğinin de önemli olduğunu vurguladı.
Klimaların kurulacağı yerin mutlaka bir uzman tarafından tespit edilmesi gerektiğini kaydeden Barut, vatandaşlara, oda büyüklüklerine göre klima seçmelerini önerdi.
Özellikle enerji tasarrufu sağlayan A sınıfı cihazları seçmeleri tavsiyesinde bulunan Hüseyin Barut, “Cihazların enerji verimliklikleri sınıflarından anlaşılabilir. Düşük ses seviyesindeki cihazlar tercih edilmelidir. Filtreler, kolay çıkarılabilir özellikte olmalıdır” dedi
Klimanın bakımının önemine de işaret eden Barut, şöyle konuştu:
“Klimalar havayı sirküle ederek çalıştığı için, havayı iç üniteden geçirerek bulunduğu ortama geri verir. Böylelikle iç ünitelerde zamanla kirlilik oluşur. Filtrelerin yılda 2 defa, kış ve yaz mevsimi başlangıcında temizliğinin
yapılması gerekir. Ayrıca bu iklimlendirme sisteminin uygunluğu için, partikül
testi, mikroorganizma ölçümü, hava değişim sayıları, sıcak nem ayar ölçümü, gürültü ölçümü ve kanal sızdırma testi de yapılmalıdır.” http://www.hurriyet.com.tr/yasasinha...63.asp?gid=245
Uzmanlar, bağışıklık sisteminin baskılanması sonucu her türden hastalığın hem daha kolay yerleştiğini hem de yerleştikten sonra hastalığın çok daha ağır seyrederek ölüm riskini artırdığı uyarısında bulunuyor.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, yaptığı açıklamada, dünyada yaklaşık 13 milyon insanın cilt kanseri olduğunu söyledi.
Cilt kanserinin en önemli nedeninin güneşe maruziyet olduğunu vurgulayan Akdur, “Her sene tanı konulan kanserlerin üçte biri cilt kanseridir. Güneşten korunmayan insanların yaklaşık beşte biri 65 yaşına kadar cilt kanserine yakalanmaktadır” diye konuştu.
Akdur, her yıl iki yüz bin insanın öldürücü cilt kanserleri olan melanomaya yakalandığını ifade ederek, bunlardan 65 bininin erken yaşta yaşamını yitirdiğini belirtti. Yüz milyon nüfuslu bir ülkede her sene yaklaşık 3 bin 500 kişinin cilt kanserine bağlı hayatını kaybettiğine dikkati çeken Akdur, bundan kaçınmanın en kolay yolunun aşırı güneşe maruz kalmamak olduğunu dile getirdi.
“CİLT KANSERİNİN GÖRÜLME SIKLIĞI HER YIL ARTIYOR”
Cilt kanserlerinin görülme sıklığının, bir önceki yıla oranla her sene yüzde 4-5 oranında arttığını vurgulayan Akdur, “Çünkü, bir yandan ozon tabakası incelirken, öte yandan keyfi olarak güneşe maruz kalan insanların sayısı artmaktadır. Yanlış bilgi ve inanç nedeniyle milyonlarca insan plaj ve havuz gibi açık alanlarda uzun uzun güneş banyosu yapmakta veya sokakta dolaşırken çok basit önlemler ile bedenini korumak yerine onu adeta güneşin zararlı etkilerine sunmaktadır” dedi.
Akdur, ozon tabakasının incelmesi nedeniyle güneşten dünyaya ulaşan ultraviyole ışınlarının miktarının da arttığına işaret ederek, “Yapılan çalışmalara göre, ozon tabakasındaki her yüzde 10'luk azalmaya karşılık cilt kanserlerine 300 bin yeni vaka ilave olmaktadır” diye konuştu.
Güneşin, yalnızca cilt kanserine neden olmadığını, aynı zamanda gözlerde de önemli hasarlara yol açtığını anlatan Akdur, şöyle devam etti:
“Fotokeratitis, fotokonjonktuvitis, pitergium, göz kanseri ve katarakt bunların başlıcalarıdır. Dünyada yaklaşık 18 milyon insan katarakt nedeniyle görmemektedir. Oysaki bu hastalıklardan korunmak için gözleri güneşten korumak yeterlidir.
Bunlardan daha da kötüsü korumasız güneş maruziyeti bağışıklık sistemini baskılıyor ve bu nedenle de her türden hastalık hem daha kolay yerleşiyor hem de yerleştikten sonra da çok daha ağır seyrederek ölümle sonuçlanıyor.”
KİMLER TEHLİKE ALTINDA?
Akdur'un verdiği bilgiye göre, güneşin herkes için tehlikeli yaratıyor, ancak çocuklar ve bazı özelliliklere sahip olan kişiler daha çok risk taşıyor.
Esmer ve kahverengi cilde sahip olanlar güneş maruziyetini daha çok tolere edebiliyorlar, ancak bu onların hiç tehlike yaşamadığını göstermiyor. Buna karşılık cildi bronzlaşmak yerine sıkça güneş yanığı olan başka anlatımla cildinin bronzlaşma yeteneği az olanların çok dikkatli olması gerekiyor. Bu nedenle, sarışın tenliler, mavi-yeşil ya da ela gözlüler, açık sarı veya kırmızı renk saçlılar, ciltleri bronzlaşmak yerine güneş yanığı oluşanlar, geçmişte güneş yanığı hikayesi olanlar, derisinde ben veya bol çil olanlar, ailesinde cilt kanseri bulunanlar için risk artıyor.
Bu nedenle özellikle plaj havuz ve benzeri yerlerde saat 10.00-16.00 arasında kesinlikle güneş banyosu yapılmamalı.
Yaz boyunca doğrudan güneş alan yerler yerine daima gölge alanlar tercih edilmeli.
Özellikle 10.00-16.00 saatleri arasında daima geniş siperli şapka ve kapalı elbiseler giyerek baş boyun ve yüzler güneşten korunmalı.
Yaz aylarında daima UV-A and UV-B'yi tam süzen gözlükler kullanılmalı.
Yüzerken ya da güneşlenirken bedenin açık yerleri en az 30 faktörlü güneş kremleri ile korunmalı.
Güneşten korunmanın en iyi yolunun gölge olduğu unutulmamalı ve bu nedenle de plaj havuz ve benzeri alanlarda şemsiyesiz oturulmamalı.
Özellikle çocuklar ile 35 yaşın altında olanlar, doğrudan güneş ışığına maruz kalacak şekilde güneş banyosu yapmamalı.
Bulutların güneşten korumadığı zamanlarda daha dikkatsiz davranılması nedeniyle cildin daha çok hasar gördüğü unutulmamalı.
Havuz veya denizde giyilen ıslak giysinin güneşten korumadığı, aksine yaktığı unutulmamalı. http://www.hurriyet.com.tr/yasasinha...10.asp?gid=245
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Cem Oktay, aşırı sıcakların yaşandığı şu günlerde sıvı alımının ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, "Sıvı almak için susamayı beklemeyin" dedi.
Doç. Dr. Cem Oktay, aşırı sıcaklara bağlı acil durumların, sıcak krampları, sıcak bitkinliği ve sıcak çarpması olarak sınıflandırıldığını belirtti. Doç. Dr. Oktay, özellikle bebekler ve küçük çocuklar, 65 yaş üstü kişi kişiler, aşırı şişman kişiler, bakıma muhtaç hastalar, şeker hastaları, kalp ve hipertansiyon hastaları ile depresyon, uykusuzluk veya dolaşım bozukluğu için ilaç kullanan hastaların risk altında olduklarını söyledi. Doç. Dr. Cem Oktay, "Sıcak acilleri ile karşılaşmamak için öncelikle sıcak havalarda kendimizi korumamız önemlidir. Özellikle 11.00 ile 16.00 saatleri arasında güneş altında kalınmamalı, aşırı egzersizden kaçınılmalıdır. Mümkün olduğunca klimalı alanlarda vakit geçirilmelidir" diye konuştu.
Sıvı alımının ihmal edilmemesi gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Oktay, şu uyarılarda bulundu:
"Sıvı almak için susamayı beklemeyin. Sıcak ortamda egzersiz yapıyorsanız, saatte 2 ila 4 bardak su için. Alkol ve kafein içeren içeceklerden aşırı miktarda almayın. Vücuda sıkıca yapışmayan bol, dökümlü, pamuklu ve açık renkli elbiseler tercih edilmelidir. Siyah, kalın veya kat kat giysilerden kaçınılmalıdır. Dışarı çıkmak zorunda iseniz geniş siperli şapkalar giymek ve gözlük takmak, şemsiye kullanmak, yüksek koruyucu faktörlü güneş kremleri sürmek yararlıdır. Sıcak bitkinliği belirtileri hissedilmeye başlanırsa, hemen serin bir ortama geçmeli, klima veya vantilatör yardımı ile serinlemeye çalışılmalı, sıvı alınmalıdır."
SICAK KRAMPLARI
Sıcak kramplarının kasların istem dışı ağrılı bir şekilde kasılması olduğunu kaydeden Doç. Dr. Cem Oktay, "Sıklıkla baldır, kol, karın ve sırt kasları kasılır. Sıcak havada aşırı egzersizle beraber terleme yolu ile sıvı ve tuz kaybı nedenidir. İlk yardımda hastayı istirahat ettirmek, serinletmek ve elektrolit-karbonhidrat karışımı içeren sıvılar içirmek ön plandadır" dedi.
SICAK BİTKİNLİĞİ
Sıcak bitkinliğinin, yine egzersize bağlı terleme yolu ile aşırı sıvı ve elektrolit kaybı sonucu oluştuğunu söyleyen Doç. Dr. Oktay, "Belirtiler çoğu kez aniden başlar. Bulantı, kusma, halsizlik, kas krampları, baş ağrısı, bitkinlik ve aşırı terleme görülür. Ciddi bir durumdur, bir sonraki aşama olan sıcak çarpmasına hızla ilerleyebilir ve bu durum ölümcül olabilir. Sıcak bitkinliğinde hasta serin bir ortama alınmalı, yatırılmalı, serinletilmeli" diye konuştu.
SICAK ÇARPMASI
Sıcak çarpmasının ise gerçek acil bir durum olduğunu belirten AÜ Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Cem Oktay, şöyle konuştu:
"Artık santral sinir sistemi de etkilenmiştir. Bilinç değişikliği, sersemlik hissi, bayılma, sara nöbeti gibi belirtiler eklenir. Bu durumda vücut sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıkar. Terleme durmuştur. Cilt çok sıcak ve kırmızıdır. Tüm organ sistemleri hızla iflas etmeye, çalışmamaya başlar. Solunum başlangıçta derin ve nabız hılı iken, tedavi başlanmazsa solunum yüzeyleşir ve nabız yavaşlar, zayıflar. Bu durumda hemen 112 aranarak ambulans ve sağlık ekipleri çağırılmalıdır. İlkyardım olarak hemen hasta soğutulmaya başlanmalıdır." http://www.hurriyet.com.tr/yasasinha...03.asp?gid=245
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
óñêîğåíèå èíäåêñàöèè
31-10-2024, 23:11:20 in Aile Hukuku