Alıntı litigation rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
Aşağıdaki videoyu izleyip, şapkanız varsa şapkanızı, türbanınız varsa türbanınızı önünüze koyun ve iyice bir düşünün. İleri mi gideceğinize, geri mi gideceğinize karar verin. Sizlere en yakın örnek, komşumuz İran'daki durumu gösteriyor bu video. Bu ülkeyi siz veya tüm vatandaşlarla eşit haklara sahip olan çocuğunuz mu yönetsin, yoksa mollanın hocanın fetvası ile mi yönetilsin. Seçim senin Türkiye... (Seçim derken genel seçimlerden bahsetmiyorum. Bu halk her zaman seçim yapar!)



Ya Cumhuriyeti'ne sahip çık yada şeriat gelsin, şıh yönetsin. Hatta şeyh; vatandaşına "ananı da al git desin" ama kimse kınayamasın... Bunu hatırladınız mı?
Artık bizleri İran'la korkutma numaralarını bırakın. Bu propaganda filminde Şah dönemi bize örnek olarak sunuluyor, ama o dönemin bir diktatörlük dönemi olduğundan hiç bahsedilmiyor. Biraz akıl ve vijdan sahibi olanlar bilir ki, Şah döneminde de insanlar İran'da özgür değildi, saray erkanı aşırı lüks içinde ve halktan çok uzak yaşıyordu. Zaten bu nedenle halkın değişik katmanları bu devrimde yanyana durabildieler.

İran o zaman da yasakçıydı, şimdi de yasakçıdır. Ne şimdiki İran, ne de önceki İran bize örnek olabilir.. İran hakkındaki bilgisi bu türden propaganda filmlerinden ibaret olanlar bize İran'ı örnek göstermesinler..

İran'ın toplumsal, dinsel, kültürel ve tarihsel yapısı bize benzemez. Bu nedenle de Türkiye'n,n İran gibi olacağını zannedenler, bu konularda iki ülkenin yapısını iyi incelesinler. Bu konuda Atatürkçü yazar bilim adamı, rahmetli Ahmet Taner Kışlalı'nın 16 Temmuz 1999 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki yazısından çok kısa bir alıntı yapıyorum. Bakın ne diyor A. Taner Kışlalı;

"Türkiye ile İran hiç benzemiyor. Ne geçmişte benziyordu ne de bugün... Bu gerçeği kavramakta zorluk çekenlerin, Taha Akyol’un Osmanlı’da ve İran’da Mezhep ve Devlet kitabını dikkatle okumalarının tam zamanıdır.”(Cumhuriyet, 16 Temmuz 1999)