+ Konuyu Yanıtla
1 / 3 Sayfa 123 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 30 ileti bulundu.

Konu: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

Siyasi liderlerin günlük manşetleri Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Ne taraftan olursa olsun Mahalle baskısını ortadan kaldıralım.
    Başbakan Erdoğan, inanç ve eğitim özgürlüğüne bu kadar müdahale edilmesinin anlamı olmadığını vurgulayarak, “Bu ülkede hangi düşüncede ve inançta olursa olsun, şu mahalle baskısı adını verdikleri şeyleri ortadan kaldıralım” dedi

    Başbakan Erdoğan, ‘’İnanç ve , eğitim özgürlüğüne bu kadar müdahil olmanın anlamı yok. Bu ülkede hangi düşüncede, hangi inançta olursa olsun, ne taraftan olursa olsun şu mahalle baskısı adını verdikleri şeyleri ortadan kaldıralım. Herkes hür olsun rahat olsun’’ dedi. Erdoğan, Marmara Üniversitesinin akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, 12 Eylülden kalan her şeyi konuşmaları gerektiğini ve bundan rahatsızlık duymadığını söyledi.

    HALEF VE SELEFİN FARKI

    Erdoğan, YÖK ile ilgili olarak muhalefetin bundan önceki genel başkanına (Deniz Baykal) ‘’Gelin YÖK’ü kaldıralım’’ dediğini, ancak ‘’YÖK’ü kaldırmak rejim meselesi olur’’ cevabını aldığını belirterek, şunları söyledi: ‘’Şimdi yeni genel başkan ‘YÖK’ü kaldıralım’ diyor. Biz de diyoruz en ideali olan neyse onu yapalım. Başörtüsü sorununu da konuşalım. TESK’in Genel Kurulu öncesinde kendisiyle (Kemal Kılıçdaroğlu) 10-15 dakika konuştuk. Diyanet İşleri Başkanlığımız var. Yeterli görmüyorsanız ilave bazı bilim adamlarının da görüşlerini alalım. Sorunu ortadan kaldıralım. Kaçak göçek olmasın iş.’’

    ONLARA İNANMAK İSTİYORUZ

    Erdoğan, muhalefetin ‘’12 Eylül ile yüzleşecekseniz o zaman YÖK’ü kaldırın’’ sözlerini de eleştirerek “12 Eylül sonrası zaman zaman iktidar oldular. Bu dönemlerde bilim insanların üzerindeki baskı en yüksek düzeye çıktı” dedi. Başörtüsü sorunun mucitleri olarak gösterdiği muhalefet partilerine yüklenen Erdoğan, ‘30 yıl boyunca bu meseleyle Türkiye’yi meşgul edenlerin, çözümün önünde duranların, bugün çözüm istediklerini ifade ettiklerini’ anlattı. Erdoğan, ‘’İnanın, söylediklerinde samimi olmalarını diliyoruz. Türkiye’yi aydınlığa taşıyacak, her türlü projenin içinde olacağımızı bütün samimiyetimizle ifade ediyoruz’’ dedi.

    BEN BURADA ÖĞRENCİYKEN

    Marmara Üniversitesinde okuduğu yılların sadece kendisinin değil, kendi neslinin gençlik çağının Türkiye’nin en bunalımlı, en buhranlı yılları olduğuna vurgu yapan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’12 Eylül 1980 müdahalesi olduğunda ben okulumuzun sıralarında öğrenciydim. İnanın o karanlık günlerin acısını en çok üniversiteler, öğretim üyeleri ve öğrenciler yaşadı. Gençler, görünmez karanlık ellerin marifetiyle kutuplaştırıldı.” • MUSTAFA MEYDAN İSTANBUL

    1402’YE kurban gİdenler

    Başbakan Erdoğan, ‘’Çok ağrıma gidiyor’’diyerek sürdürdüğü konuşmasında, 1983’te 1402 sayılı yasanın ikinci maddesinin Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından değiştirildiğini ve bugün inanmakta ve anlamakta güçlük çektiği maddeleri hatırlattı. Maddeleri okuyan Erdoğan, şunları dedi: “Bu yasanın ardından, çoğu profesör olan yaklaşık 100 öğretim üyesinin işine son verildi. Binlerce öğretim üyesi, bu yasadan dolayı istifa etmek zorunda kaldı. Hatta bazı öğretim üyeleri, kendi iç dünyasının vicdanının, sesinin, kendi o ruh dünyasında mahkum olmasını, mahpus olmasını istemedi ve ayrıldılar. Aslında, bu bir isyanın neticesiydi. Ben bu tür hocalarımı da çok iyi tanıyorum, biliyorum’’ dedi.

    AK PARTİ SEÇİMLERDEKİ BAŞARISINI DÜNYADAN 70 PARTİYE ANLATACAK

    AK Parti’den siyaset dersi almak isteyen 20 ülkeden 70 siyasi parti başvuruda bulundu

    AK Parti’nin 8 yıllık iktidar başarısı ve girdiği her seçimden birinci parti çıkması, uluslararası arenada büyük dikkat çekti. Yaklaşık 20 ülkeden 70 ayrı siyasi parti AK Parti’den siyaset dersi almak üzere başvurdu. Partiye gelen uluslararası talebi, Başbakan Erdoğan, Marmara Üniversitesi’nin yeni akademik yıl açılış töreninde açıkladı. AK Parti, Türkiye siyasetindeki başarısıyla ders vermeye hazırlanıyor. Son yapılan referandumda yüzde 58’lik Evet oyu ile kazanılan başarı sonucu, AK Parti uluslararası siyasette dikkat çekti. 70 ayrı siyasi partinin başvurusu üzerine AK Parti Siyaset Okulu, Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla uluslararası siyaset eğitimi vermeye başladı. 8 yılda AK Parti’nin 2 genel, 2 yerel seçim ve 2 referandumda aldığı başarılı sonuçların nasıl sağlandığı, yabancı temsilcilere 3-5 günlük seminerlerle anlatılıyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcıları ve teşkilat yöneticilerinin katıldığı derslerde yereldeki politikalar da dünyaya aktarılıyor. Dersler AK Parti Genel Merkezi’nde veriliyor. Dış İlişkiler Başkanlığı’nın koordine ettiği uluslararası siyaset eğimi çalışmasına Bangladeş, Pakistan, Sudan, Afganistan, Endonezya, Singapur gibi 20 civarında ülkeden çeşitli siyasi partilerin katıldığı öğrenildi.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Siyasi liderlerin günlük manşetleri konulu yargıtay kararı ara
    Siyasi liderlerin günlük manşetleri konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    "Başbakan baskıdan, ben özgürlükten yanayım"
    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Demokrasi'' diyorlarsa, halka gitmeleri ve halkı kucaklamaları gerektiğini belirterek, ''Artık kabuğu ve kafalardaki kalıbı kıracağız. 'Biz oturalım, halk gelsin' deme dönemi bitti'' dedi.


    İstanbul- Kılıçdaroğlu, Silivri'deki Klasiss Otel'de düzenlenen CHP İstanbul İl Başkanlığı Yerel Yönetimler Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu. İstanbul'u hiçbir zaman bırakmayacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, çünkü bu kentin Türkiye'yi ifade ettiğini söyledi.

    Ekonominin, turizmin, siyasetin kalbinin İstanbul'da attığını ve bunu bildiği için de İstanbul'da olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Sayın İl Başkanım, il başkanı olduğunda 'İstanbul'un bütün sokak temsilcilerini istiyorum. Her sokağın, her caddenin, her mahallenin temsilcisi olacak' dedim ve altı ay süre verdim. Çünkü İstanbul'da yapabilirsek bunu, diğer iller 'Ben örgütlenemiyorum' diyemez. Açacak telefonu ve 'Şu sokağın CHP temsilcisiyim' diyecek. O sorumlular görevine sahip çıkacak. Ondan sonra da sandığa çıktık, çıkamadık tartışmaları olmayacak'' diye konuştu.

    Bu bağlamda çalışacak bütün ilçe başkanlarını kucaklayacağını ve bağrına basacağını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
    ''Demokrasi diyorsak, halka gideceğiz ve halkı kucaklayacağız. Çünkü adımız halk partisi, halkı savunacağız. Üzüntüsünde, yasında, düğününde, sevincinde onun yanında olacağız. Artık kabuğu ve kafalardaki kalıbı kıracağız. 'Biz oturalım halk gelsin' deme dönemi bitti. Birileri bir zamanlar bir belediye aldı, şimdi ülkeyi yönetiyorlar. İstanbul'da sahip olduğumuz belediyeler anlamında iyi bir noktaya geldik, ama bunu daha ileriye götürmeliyiz.


    İstanbul aynı zamanda rant demektir. CHP'nin belediye anlayışında kazanılan rantların hakkaniyetle paylaşma ilkesi vardır. Elde edilen rant, kentin bütün noktalarına eşit bir şekilde dağıtılmalıdır. Kentli demek yoksulluğun olmadığı bir toplum demektir, ki belediye başkanlarının temel görevi budur.


    Bir de belediyeler hesap verebilmelidir. Belediyelerin hesap verebilir olması CHP'li belediye başkanlarının namus borcudur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi hesap verebiliyor mu? Veremiyor. Nereye gidiyor bu para? Türkiye Cumhuriyeti bütçesi gibi bütçesi var bu İstanbul'un ama büyükşehir belediyesi ve AKP'li belediyeler sağlıklı denetlenmiyor. Sayıştay bunun altında kalacak, biz dosyaları açıkladığımızda. Siz AKP'li belediyelerin kirli çamaşırlarını yıkama merkezi misiniz?''



    ''Yerinde olacak kentsel dönüşüme evet"

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kentsel dönüşüm konusuna da değinerek, kentsel dönüşümün yerinde olacaksa buna 'evet' diyeceklerini, ama sürgünü kabul etmeyeceklerini, kendilerinin yeni bir yerel yönetim yasası çıkaracaklarını söyledi.

    AKP'nin 8 yıldır 'Belediye Gelirleri Yasası''nı çıkaramadığını anlatan Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının artık Ankara'ya gidip bakanların kapısını çalmayacağını, yapacakları düzenlemeyle belediyeleri hem yetki hem de maddi olarak güçlendireceklerini ve belediye şirketlerini denetime açacaklarını kaydetti.

    Kılıçdaroğlu, İstanbul'un sorunlarının çok büyük olduğunu, ama CHP olarak bu sorunların nasıl çözüleceğini bildiklerini belirterek, her yıl en az 80 kilometre metro yapacaklarını söyledi.

    İstanbul'da halen deprem ve trafik sorunun çözülemediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bunu çözmek için de çağdaş belediyecilik anlayışını geliştireceklerini, bu nedenle daha sağlıklı, tutarlı çözümler üreteceklerini ifade etti.

    İstanbul'un diğer bir önemli konusunun da çarpık yapılaşma ve bunun getirdiği Davutpaşa'daki gibi insan ölümleri olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bu olayın sorumlularının hala bulunamadığını anımsattı.

    Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin daha emin adımlarla yola devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti:
    ''Her mahallenin, her caddenin, her sokağın bir CHP temsilcisi olacak ve ortak bir ses çıkaracağız. Birbirimizden kopuk olmayacağız ve küçük ayrıntılara takılmayacağız. Sizden isteğim bu. İstanbul halkına ve Türkiye'ye hizmet edeceğiz. İstanbul'a hizmet eden aslında Türkiye'ye hizmet ediyor. Bu yüzden daha tutarlı ve güçlü bir hizmeti halka sunmalıyız. Uykum olmasa 24 saat çalışıyorum, sizler de çalışacaksınız.''


    ''Bu kadar bilgisiz bir insan ülkeyi yönetiyor"

    Cumhuriyet Bayramı kutlamaları nedeniyle dün gittiği Beykoz'da sendikalı olduğu için işten çıkarılan Türkan Albayrak ile tanıştığını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Sayın Türkan Albayrak, zam bile istemiyor, hiçbir şey istemiyor. O, sadece iş istiyor. İşte bu, AKP'nin demokrasi anlayışı. Böyle bir anlayışı kabul etmek mümkün değil. Kadın hakları konusunda AKP döneminde daha da geriye gitmişiz. Cumhuriyetin 87. yılında böyle bir başbakan nasıl görev yapıyor? Bu kadar bilgisiz bir insan ülkeyi yönetiyor, bu nedenle Türkiye ve İstanbul'un sorunlarını çözemiyor. Bu sistemi halktan yana çevirmek bizim boynumuzun borcudur. Bu da söylemekle değil, çalışmakla olur'' diye konuştu.

    Yarın da devam edecek olan toplantıya MYK üyesi Gürsel Tekin ve İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek'in yanı sıra çok sayıda partili ve akademisyen katıldı. Bu arada, Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci dışında İstanbul'daki tüm CHP'li belediye başkanları toplantıda yer aldı.

    Toplantının sonunda konuyla ilgili pazartesi günü İstanbul İl Başkanlığı'nda basın toplantısı yapılacak.



    ''Siyaseti öğrenecek''

    Kılıçdaroğlu, toplantıya verilen arada basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' ın kendisiyle ilgili ''Siyaseti öğrenecek'' şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
    ''Sayın Başbakan'la benim siyaset anlayışım çok farklı. Sayın Başbakan baskıdan yana, ben özgürlükten yanayım. Sayın Başbakan yandaşlarına ihale dağıtmaktan yanadır, ben yasaların uygulanması ve ihalelerin objektif yapılmasından yanayım. Sayın Başbakan medya üzerinde baskı yapmaktan yanadır, ben medyanın özgürleşmesinden yanayım. Sayın Başbakan yolsuzlukların üzerine gitmez, ben yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gidilmesinden yanayım. Sayın Başbakan yoksulluğun siyasi meta haline getirilmesinden yanadır, ben onların yoksulluğunun sömürülmemesine karşı bir insanım. Yani bütün anlayışımız taban tabana zıttır. Başbakan'ın siyaset anlayışına ben katılmıyorum ama Sayın Başbakan bu siyaset anlayışını neye göre yapıyor çıkıp bunu halka anlatması lazım. Ben siyaseti halkı kandırmak için yapmıyorum, ben içi dışı bir insanım. Beni Sayın Başbakan'ın anlaması mümkün değil. Ben asla Recep Tayyip Erdoğan gibi olmayacağım, halkın adayıyım.''

    Başbakan'ın, Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Çankaya Köşkü'nde verilen resepsiyona askerlerin katılmamasıyla ilgili yorumuna da değinen Kılıçdaroğlu, ''Genelkurmay Başkanlığı kendisine bağlı, şikayet etmeye hakkı var mı Sayın Başbakan'ın? Hayır yok'' dedi.

    Yeni CHP ile eski CHP arasındaki fark sorulan Kılıçdaroğlu, yeni CHP ile eski CHP arasında bir fark olmadığını belirterek, ''Sanki CHP'nin bütün tüzüğünü ve tarihini geride bırakıp, sıfırdan başlıyormuşuz gibi anlaşılmasın. Yeni CHP'den kastımız, halka daha çok giden ve halkı daha çok kucaklayan CHP'dir. Biz yeni bir yönetimiz ve bu yönetimin daha fazla halka gitmesini istiyoruz. Yeni CHP'den kastettiğimiz bu, yoksa biz tarihimiz ve köklerimizle gurur duyuyoruz'' diye konuştu.

    Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu'na katılımıyla ilgili olarak ayrıca, ''Sayın Başbakan resepsiyona kızı veya eşiyle katılacağını söylemişti, demek ki onları da ikna edememiş'' dedi.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    100 bin TL'lik tazminat davası
    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ''kişilik haklarına saldırıda bulunduğu'' iddiasıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde, 100 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı.

    Erdoğan'ın avukatları Fatih Şahin ve Muammer Cemaloğlu tarafından açılan davanın dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun, 26 Ekim 2010 tarihinde, TBMM'de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ''Başbakan Erdoğan'ın şahsiyet haklarına saldırı kastıyla fevkalade ağır hakaretlerde bulunduğu'' ileri sürüldü.

    ''Kılıçdaroğlu'nun, yazılı ve görsel medya organlarında büyük bir yankı uyandıran, gazete ve televizyonlarda geniş bir yer bulan bu konuşma ve sözlerinin, siyasi bir içerik ve siyasi bir eleştiri dışında, tamamen Erdoğan'ı aşağılamaya ve toplum nezdinde yalancı biri olarak tanıtmaya yönelik olduğu'' savunulan dilekçede, ''Kılıçdaroğlu, bu konuşmasında, 'sert ve incitici siyasi eleştiri yapıyor' düşüncesinin arkasına sığınmak suretiyle açıkça hakarete varan sözler ve değerlendirmelerde bulunmuştur'' denildi.
    ''Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması incelendiğinde, topluma örnek olması gereken siyasetçinin ve siyasi üslubun beklenenin aksine bozulduğunun ve konuşmanın ağır hakaretlere varan ifadeler içerdiğinin görüleceği'' iddia edilen dilekçede, şunlar kaydedildi:
    ''Örneğin, dava konusu konuşmada, müvekkilimin; 'iki yüzlü, omurgasız, kıvıran, adam olmayan, onursuz, saygısız, ahlaksız, utanmayan ve ayrıca bu tür kişileri bağrında besleyen ve barındıran biri olduğu, hatta bu sıfatların ve niteliklerin zaten müvekkilimde mevcut olduğu belirtilmek suretiyle genellemede bulunulduğu, müvekkilimin dini değerlerine saldırılmak suretiyle aşağılandığı görülmektedir.
    Bu söz ve değerlendirmeler, bir siyasetçinin, diğer bir siyasetçi için söyleyeceği sözler olarak kabul edilemez. Bu sözlerin eleştiri olmadığı, düşünce açıklaması düzeyinde bulunmadığı, açıkça hakaret ve aşağılama, küçük düşürme amacı taşıdığı görülmektedir. Bu dil, siyasi eleştiri sınırını da aşacak düzeydedir. Eleştiri yanlışı gündeme getirip, doğruyu önermektir. Doğru ve somut kanıtlara dayanmaktadır. Eleştiride, topluma verilen pozitif mesajlar olmalıdır.

    Ancak bu ilkeler gözetilmeden, eleştiri görüntüsü verilerek, kendi siyasi kimliğini ve müvekkilimin konumunu dayanak yapmak suretiyle, nasıl olsa bu sözlerin, bir siyasinin diğer bir siyasiye söylediği sözler olarak kabul edileceğinden hareketle, hakarete varan değerlendirmelerde bulunulması ne eleştiri olarak ve ne de düşünce açıklaması olarak nitelenemez. Zaten davalı da bunun bilincindedir. Amacı, müvekkilime hakaret etmenin yanında, içinde bulunduğu siyasi ortamdaki konumunu korumaktır.''
    Dava konusu konuşmada, kamu yararı bulunmadığı savunulan dilekçede, ''Böyle bir üslubun, toplumun yararına olmadığı, toplumu yozlaştırdığı, düzeysizleştirdiği açıktır. Aslında bu üslup müvekkilimin yanında, aynı zamanda topluma da bir hakarettir. Çünkü toplum katında, bu denli desteklenen bir kişiye karşı haksız ve yersiz bir değerlendirmenin topluma hakareti de içerdiği açıktır'' denildi.

    Dilekçede, Kemal Kılıçdaroğlu'ndan, yasal faiziyle birlikte 100 bin TL manevi tazminat talep edildi.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    CHP’DE KILIÇLAR ÇEKİLDİ
    CHP’de “tüzük tartışmasıyla” başlayan kriz, ikiye bölünmeyle sonuçlandı. Kılıçdaroğlu yeni MYK oluşturdu. Sav’a göre eski MYK görevde. Sorunu Yargıtay Başsavcılığı çözecek
    +-



    CHP’de “tüzük tartışmasıyla” başlayan kriz, parti tarihinde en derin bölünmelerden birinin gerçekleşmesiyle sonuçlandı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile kendisini 22 Mayıs’taki kurultayda bu makama taşıyan Genel Sekreter Önder Sav arasındaki ipler, karşılıklı çok ağır ifadelerin kullanıldığı suçlamalarla koptu. Kılıçdaroğlu’nun, önceki gece Sav ve ekibini silen bir yönetim şeması oluşturmasıyla tırmanan kriz, dün Sav ve kendisine yakın PM üyelerinin kasım sonunda tüzük kurultayı toplanması yolunda karar almasıyla kavgaya dönüştü. Kılıçdaroğlu, kendisinin başkanlık etmediği PM toplantısı sürerken yeni tüzüğe göre 13 genel başkan yardımcısı ve bir genel sekreterin ismini kamuoyuna duyurdu. Sav, “CHP aşiret partisi değildir, Genel Başkan disiplin suçu işlemiştir” derken, Kılıçdaroğlu, “Partideki korku imparatorluğu yıktık” diyerek Sav’a yüklendi. Kılıçdaroğlu, 16.30’da yeni MYK listesini Yargıtay Başsavcılığı’na bildirdi.
    CHP’de dün krize dönüşen süreç şöyle gelişti:

    Sav’ı önce reddetti
    Edinilen bilgilere göre Sav, önceki akşam 13 genel başkan yardımcısı ve yetkileri sembolik düzeye indirilen genel sekreterlik için Kılıçdaroğlu’nun kafasındaki isimlere itiraz etti. Oluşacak yeni yönetim şemasını konuşmak üzere Kılıçdaroğlu’ndan randevu isteyen Sav’ın talebi kabul edilmedi. Bunun üzerine Sav, “Sizi Başkanlık Divanı olarak ziyaret etmek istiyoruz” diyerek yeniden randevu talebinde bulundu ve önceki gece bu görüşme gerçekleşti. Toplantıda Kılıçdaroğlu, Sav’a, “İsimleri belirleme yetkisinin kendisinde olduğu” mesajını verdi. Ardından CHP Genel Merkezi’nden bir açıklama yapılarak, kurultaya gidilmeyeceği, Kılıçdaroğlu’nun yeni yönetimi ilan edeceği duyuruldu.

    Gece 02.00 zirvesi
    Kılıçdaroğlu’nun atayacağı yönetimle ilgili olarak bilgi vermemesi üzerine Sav ve ekibi, listede kendilerine yakın isimlerin yer almaması halinde tüzük kurultayına gidilmesi kararı aldı. Kılıçdaroğlu’nun örgütten sorumlu genel başkan yardımcılığı için Sav yerine Gürsel Tekin’de karar kılması, Sav’ı seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcılığını düşünmesi ipleri tamamen kopardı. Sav, önceki gün 02.00 sıralarında Kılıçdaroğlu’nun evine giderek anlaşmazlığı gidermeye çalıştı ancak genel başkanı ikna edemedi.
    Kılıçdaroğlu’nun Sav’a, “seçim ve hukuk işlerinden sorumlu” genel başkan yardımcılığı önerdiği, ancak Sav’ın bunu kabul etmemesi ve Kılıçdaroğlu’nun tavrını sürdürmesi üzerine dondurulan kriz dün yeniden alevlendi.
    Genel merkezde Parti Meclisi’nin (PM) toplanması gereken saat 14.30 öncesinde Sav ve ekibi tüzük kurultayı için imza toplamaya başladı. Kılıçdaroğlu ise TBMM’deki makamında Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ile bir görüşme yaptı. Kılıçdaroğlu, genel merkeze geldiğinde makam odasına çıktı.

    Yeni listeyi basına dağıttı
    Saat 14.55’te, Kılıçdaroğlu’nın talimatıyla “Bugün yapılması öngörülen PM toplantısı ertelenmiştir” açıklaması yapıldı. Bu arada, Sav’ın PM toplantısını sürdürdüğü ve tüzük kurultayı için 59 PM üyesinin desteğini aldığı haberleri yayıldı. Bunun üzerine 15.32’de, “PM toplantısı Genel Başkan tarafından iptal edilmiş ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu PM toplantısına katılmamıştır” diye bir açıklama daha yapıldı. Kılıçdaroğlu, saat 16.00 civarında yeni MYK listesini basına dağıtarak, aralarında Sav yanlısı hiçbir ismin olmadığı 13 genel başkan yardımcısı ve bir genel sekreteri basına duyurdu.
    PM toplantısını sürdüren Sav ekibi de açıklama yapacağını bildirdi. Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay, Kılıçdaroğlu gelmediği için toplantıya kendisinin başkanlık ettiğini belirterek, PM tarafından alınan kararları açıkladı. Okay, PM’nin 2 ret oyuna karşın 59 üyenin oyuyla 27-28 Kasım tarihlerinde tüzük kurultayı yapılmasını karara bağladığını bildirdi.
    Sav da, “Genel Başkan’ın arkasındayım, ama farklı düşünürsem gereğini yaparım diyordum. Bugün yaptım. Genel Başkan disiplin suçu işlemiştir. Eğer Genel Başkan seçimli kurultay isterse memnun oluruz” diyerek tavrını ortaya koydu.

    Kılıçdaroğlu alkışla geldi
    Kılıçdaroğlu, ise saat 16.30’da yapacağı duyurulan toplantıya 17.18’de büyük alkış sesleri ve “Başbakan Kemal” sloganları eşliğinde geldi. Kılıçdaroğlu, Sav’a açıkça meydan okudu. Kılıçdaroğlu, Yargıtay Başsavcısı’nın uyarısı üzerine yeni MYK listesini hazırladıklarını ve 16.30 itibarıyla başsavcılığa bildirdiklerini söyledi.
    Sav, 19.00 sıralarında bir kez daha basın toplantısı düzenleyerek, Kılıçdaroğlu’nun Başsavcılığa gönderdiği listenin hukuksuz olduğunu belirterek bugün başsavcılığa itiraz edeceğini bildirdi.



    İşte yeni MYK
    Genel Sekreter ve parti sözcülüğüne Süheyl Batum getirilirken Genel Başkan yardımcıları ve yetki alanları şöyle oldu:
    Gürsel Tekin: Örgütlenme ve örgüt yönetimleri
    Hurşit Güneş: İdari ve mali işler
    Mesut Değer: Seçim ve hukuk işleri
    İsa Gök: Tanıtım, basın, propaganda
    Alaattin Yüksel: Yerel yönetimler
    İzzet Çetin: Meslek kuruluşları, sendikalar ve STK’lar
    Oğuz Oyan: Dış ilişkiler, yurtdışı örgütlenme
    Didem Engin: Kadın örgütlenmesi ve kadın kolları
    Zeki Gündüz: Gençlik örgütlenmesi ve gençlik kolları
    Umut Oran: Ekonomik ve mali politikalar
    Mehmet Ali Özpolat: Halkla ilişkiler
    Sencer Ayata: AR-GE ve BYK Platformu
    Melda Onur: Parti içi eğitim

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Liderler bayram namazını bulundukları veya ziyaret ettikleri şehirlerde kılarken, milyonlarca müslüman camileri doldurdu.


    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sabah ve bayram namazını, üç yıl süren restorasyon çalışmaları tamamlanarak bugün ibadete açılan Süleymaniye Camisi'nde kıldı.Başbakan Erdoğan'a, Devlet Bakan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Selamet, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir eşlik etti.

    Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bayram vaazını verdi ve namazı da kıldırdı.Bu arada, bayram namazı nedeniyle Süleymaniye Camisi'nde yoğunluk yaşandı. Yoğunluktan dolayı camiye giremeyen çok sayıda kişi, namazını caminin avlusunda ve dışında kıldı.

    Başbakan Erdoğan, Bayram Namazı çıkışında yaptığı konuşmada herkese iyi bayramlar diledi. Caminin restorasyon çalışmalarını da anlatan Başbakan Erdoğan, bir sorun yaşanmaması durumunda gelecek Ramazan Bayramı’nda Süleymaniye’nin tüm çevresiyle ilk günkü gibi olacağını belirtti.

    BAHÇELİ TÜRKEŞ’İN MEZARINI ZİYARET ETTİ

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kurban Bayramı namazını her zaman olduğu gibi Ankara Gazi Mahallesi'nde bulunan Gazi Merkez Camisi'nde kıldı. Saat 06:50'de camiye gelen Bahçeli namazın ardından cami cemaatiyle bayramlaştı. Cami çıkışında herhangi bir açıklama yapmayan Bahçeli, Alparslan Türkeş'in kabrine geçti. Bahçeli'yi burada partililer karşıladı. Partililerle tek tek bayramlaşan Bahçeli ardından Türkeş'in mezarı başında dua etti, Türkeş'in mezarına karanfil koydu. Kabir başında kuran okunmasının ardından Bahçeli, mezarın yanındaki çay bahçesine gitti. Bahçeli daha sonra evine geçti.

    ERBAKAN PARTİLİLERLE BAYRAMLAŞTI

    Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Kurban Bayram namazını Saadet Partisi bahçesinde bulunan Hamidiye Camii'nde kıldı.
    Erbakan, bayram namazını kıldıktan sonra cami içerisinde cemaatle bayramlaştı. Erbakan, vatandaşların camiden ayrılmasının ardından korumalarının yardımıyla makam aracına bindi. Erbakan, bütün İslam aleminin Kurban Bayramı'nı kutladı.

    BBP LİDERİ YAZICIOĞLU'NUN MEZARINI ZİYARET ETTİ

    BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, bayram namazını, eski genel başkanları Muhsin Yazıcıoğlu'nun mezarının bulunduğu Tacettin Dergahı'ndaki camide kıldı. Cami çıkışında vatandaşlarla bayramlaşan Topçu, daha sonra eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun mezarını ziyaret etti. Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Topçu, Türk milletinin ve İslam aleminin Kurban Kayramı'nı kutladı. Bayramların, birlik, barış ve kardeşlik duygularını pekiştirdiğine işaret eden Topçu, ''Allah siyasilerimize bayramların ruhuna göre hareket etmeyi nasip etsin. Şu usul ve üslupsuzluk, bayram münasebetiyle ortadan kalksın'' temennisinde bulundu.

    KURTULMUŞ: TÜM SORUNLARIN ÇÖZÜLECEĞİNE İNANIYORUM
    Halkın Sesi Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, bayram namazını Sultanahmet Camii'nde kıldı. Namazın ardından çıkışta vatandaşlarla bayramlaşan Kurtulmuş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Numan Kurtulmuş, "Bayramın tüm halkımıza huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum. Özellikle birlik ve beraberliğin ön plana çıktığı bayramlarda, başta Güneydoğu Anadolu bölgesindeki sorun olmak üzere, tüm sorunların çözüleceğine inanıyorum. Türkiye bu birikime sahip bir ülke" dedi.

    BAYKAL: İNŞALLAH HER ŞEY DAHA İYİ OLUR

    CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, bayramın, hem Türk milletine hem Müslüman dünyasına hem de bütün insanlığa iyi duygular ve güzellikler getirmesini diledi.Baykal, bayram namazını Ümitköy Nazmi Beğen Camisi'nde kıldı. Torunu Alican, CHP Antalya Milletvekili Osman Kaplan ve Çankaya Belediye Meclis Üyesi Atanur Göncü ile camiye gelen Baykal, namazın ardından vatandaşlarla bayramlaştı ve gazetecilerin bayramını kutladı.

    Baykal, gazetecilerin, bayrama ilişkin mesajını sorması üzerine, tüm vatandaşların ve İslam aleminin bayramını kutlayarak, ''Bu bayramın hem milletimize hem Müslüman dünyasına hem de bütün insanlığa iyi duygularla güzellikler getirmesini diliyorum. İnşallah, yaşanan acılar, çekilen sıkıntılar bir an önce sona erer. Barış, huzur ve mutluluk içinde yeni bir dönem açılır'' temennisinde bulundu.

    Bayramın herkes için dayanışma, kaynaşma fırsatı olduğunu vurgulayan Baykal, bayramların bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Baykal, Kurban Bayramı'nda havanın da güzel olduğunu ifade ederek, ''İnşallah her şey bundan sonra çok daha iyi olur'' diye konuştu.

    Daha sonra Ümitköy'deki bir simit fırınına giden Baykal, vatandaşlarla birlikte kuyruğa girerek sıra bekledi ve 20 simit aldı. Baykal, burada vatandaşlarla sohbet etti ve bayramlaştı. Gazetecilere çay ve simit ikram eden Baykal, bir soru üzerine, bayramın ikinci günü Antalya'ya gideceğini ve oradaki bayramlaşma törenine katılacağını bildirdi.

    Bir gazetecinin, ''CHP'de gelinen son noktaya ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız?'' sorusuna Baykal, bu konuda bir açıklama yapmak istemediğini söyledi. Baykal, ''Biliyorsunuz, uzun süredir bu konularda bir şey söylemiyorum. Bugün de bayram. Bugün siyaset dışı bir gün yaşayacağız inşallah'' yanıtını verdi.

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Sosyalist Enternasyonel Toplantısı için Fransa'da bulunan CHP lideri Kılıçdaroğlu Türkiye'de verdiği sözü tuttu.



    Fransa’da bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in mezarlarını ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, mezarlara karanfil bıraktı.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya'nın mezarlarının bulunduğu Pere Lachaise mezarlığına gitti.

    Kemal Kılıçdaroğlu, burada bulunan Güney ve Kaya'nın kabirlerine karanfil bıraktı.

    Ziyarette Kılıçdaroğlu duygusal anlar yaşadı. CHP lideri, gazetecilerin sorularını yanıtlayamadı.

    Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılmak ve Fransız Sosyalist Parti yetkilileriyle görüşmeler yapmak üzere Paris'te bulunan Kılıçdaroğlu, Senatoda Türkiye-Fransa Dostluk Grubu Başkanı Jacques Blanc ile görüşmesinin ardından Türkiye'ye dönecek.

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Başbakan: Üniversiteler şekil sorunlarını aşsınlar
    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitenin toplumun önünde olması, topluma öncü ve rehber olması gerektiğini ifade ederek, ''Üniversitelerimiz, şekil sorunlarını aşsınlar, yasakları yasaklasınlar, statüko bekçiliği gibi bir hatanın içinde asla bulunmasınlar'' dedi.


    İstanbul- Erdoğan, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde rektörlerle bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, bilenlerle bilmeyenlerin bir olmadığını, bilginin insanı değiştirdiğini, yücelttiğini, büyüttüğünü ve güçlendirdiğini çok iyi bildiklerini ifade erek, ''Ancak, biliyor olmanın, bilmeyenlerle arayı açmak, toplumla bağları koparmak, hatta kendi toplumuna sırtını dönmek şeklinde tezahür etmesinin son derece sakıncalı olduğunu da gördüğümüzü, acı şekilde tecrübe ettiğimizi hatırlatmak isterim'' dedi.

    Toplumdan uzak, milletten uzak, bulunduğu şehirden, ülkenin ve milletin gerçeklerinden uzak bir üniversitenin, üniversite kavramının özüne ve ruhuna aykırı olduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    ''Üniversite toplumun önünde olmalıdır, topluma öncü olmalı, rehber olmalıdır. Üniversite, sadece topluma değil, devlete, siyasete, siyasi iktidara da öncü ve yol gösterici olmalıdır. Bugün İngiltere'de, Amerika'da, o ülkelerin dış politikalarını şekillendiren, o ülkelere dış politika üreten üniversiteler olduğunu görüyoruz. Ülkelerin dış politikalarının, üniversitenin ürünleri çerçevesinde şekillendiğini müşahede ediyoruz. Biz de bunun olmamasından doğrusu rahatsızız.

    Biz kendi adımıza öz eleştirisini yaparız ve yapıyoruz ama aynı öz eleştirinin üniversitelerimiz tarafından da yapılması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'nin gerçekten mühim ve acil sorunları var. Ekonomiden demokratikleşmeye, eğitimden kültüre kadar çok geniş bir yelpazede çözüm bekleyen meselelerimiz var. Siyasi iktidarın tüm bu sorunları tek başına aşması, kendi gayretiyle çözüme kavuşturması takdir edersiniz ki mümkün değildir.

    Biz istiyoruz ki, artık üniversitelerimiz Türkiye'nin kronik sorunlarına yoğunlaşsınlar. Üniversitelerimiz, şekil sorunlarını aşsınlar, yasakları yasaklasınlar, statüko bekçiliği gibi bir hatanın içinde asla bulunmasınlar.''

    ''Toplumla iç içe, topluma rehberlike tsin istiyoruz"

    Üniversitelerin, özgür bir ortamda, özgür bir zeminde, terör meselesinden kalkınmaya, farklı inanç gruplarının sorunlarından dış politikaya kadar her alanda Türkiye'ye ışık tutmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nde, üniversitelerimiz, özellikle de Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizdeki devlet üniversitelerimiz, vakıf üniversitelerimiz, yeni kurulan üniversitelerimiz daha fazla inisiyatif yüklensin, toplumla iç içe, topluma rehberlik etsin istiyoruz.

    Her alanda olduğu gibi, terör sorununun doğmasında ve büyümesinde de eğitim imkanlarının azlığı, eğitimde fırsat eşitsizliği, eğitimin demokratik bir zeminden yoksunluğu önemli rol oynadı. O bölgeye okul yapılmadı, eğitimin kalitesini yükseltmek noktasında gayret gösterilmedi, bölgeye giden her öğretmen, göreve başladığı andan itibaren geri dönmenin yollarını aradı. Terör, beslendiği kaynağın kurutulmaması için eğitim yatırımlarını engelleme mücadelesi verirken, ne yazık ki hükümetler buna direnmek yerine geri adım attılar.''

    "Üniversiteler siyasete de öncü olmalıdır"

    Başbakan Erdoğan konuşmasında, üniversitelerin toplumların gelişmesindeki önemine de değindi. Toplumdan, milletten uzak bir üniversitenin, üniversite kavramının özüne ve ruhuna aykırı olduğunu söyleyen Erdoğan, "Üniversite topluma öncü olmalıdır. Sadece topluma değil, devlete ve siyasi iktidara da öncü ve yol gösterici olmalıdır" dedi. Erdoğan şöyle devam etti:

    "Biz kendi adımıza öz eleştirisini yapıyoruz. Aynı öz eleştirinin üniversitelerimiz tarafından da yapılması gerektiğine inanıyoruz. Siyasi iktidarın tüm sorunları tek başına aşması mümkün değildir. Biz istiyoruz ki artık üniversitelerimiz Türkiye'nin kronik sorunlarına yoğunlaşsınlar. Yasakları yasaklasınlar, statüko bekçiliği yapmasınlar. Özgürlüğü desteklesinler. Her alanda üniversiteler Türkiye'ye ışık tutsunlar istiyoruz.

    Özellikle Güneydoğu ve Doğu bölgesindeki üniversitelerimiz daha fazla inisiyatif yüklensin, topluma önderlik etsin istiyoruz. Terör sorunlarının artmasında, eğitimde fırsat eşitsizliği önemli rol oynadı. O bölgeye okul yapılmadı, eğitim kalitesini yükseltmek için gayret gösterilmedi. Her giden öğretmen, geri dönmenin yollarını aradı. Biz şimdi onlara her türlü imkanı sağlıyoruz. Her giden öğretmen, emniyet içinde görevlerini yapsın istiyoruz"

    "Akademisyen yetiştirmek Tayyip Erdoğan'ın görevi değil"

    Yeni kurulan üniversitelerin bazı kesimler tarafından eleştirildiğine de dikkat çeken Erdoğan, henüz ideale ulaşılmadığını ama ucun vadede bulundukları şekilledi değiştireceklerine inandığını ifade etti. Erdoğan "Akademisyen yetiştirmek Tayyip Erdoğan'ın görevi değil; ama hizmetkar olmak Tayyip Erdoğan'ın görevi" diyerek akademisyenleri hocaların yetiştireceğini vurguladı. Erdoğan "Akademisyen olmak çok zordu bu ülkede, ciddi engellerle karşılaştılar.

    Bunu aşmanın zamanıdır şimdi. İdeolojiden arındırılmış bir anlayışla bu işin önünü açmak lazım. Üniversite -adı üstünde- evrenseli yansıtır, bunu görmemiz lazım. Demokratik değerleri özümsemiş bir kurum olmak zorundadır. Türkiye'nin demokratikleşme mücadelesinde üniversiteleri en ön safta görmek istiyoruz" diye konuştu.

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Kılıçdaroğlu'nu bitiren sözler!
    Başbakan Erdoğan, partisinin İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert sözlerle eleştirdi.

    Kemal Kılıçdaroğlu'nun Deniz Baykal tarafından da daha önce gündeme getirilen bazı iddiaları yeniden gündeme getirmesine sert tepki gösteren Erdoğan'ın konuşmasının önemli ayrıntıları şöyle:

    Bu söyledikleri lafı eski genel başkanı da söyledi. Çeşitli gazetelere para aktardığımı söyledi. O zaman dokunulmazlığım da yoktu. Neden o zaman bana dokunulmadı. İstanbul Valisi kaynak üstelik. Yaptıkları müracaatı da o zamanın hükümeti karşılıksız bıraktı. Delili olmaz çünkü yok böyle bir şey Hala müflis tüccar...

    Bunlar biliyorsunuz aynı zamanda Ergenekon avukatlığını da yapıyor. Sürekli avukatlığını yapmak üzere seferber olmuş durumdalar. Geçmişte Ergenekon'dan besleniyorlardı, şimdi Wikileaks'tan...

    AK Parti Genel Merkezi'nde il başkanlarına seslenen Erdoğan, teşkilatları 2011 için uyardı. Konuşmasında, "muhalefetin son şansı" diyen Erdoğan, "Muhalefet partileri için 2011 seçimleri çok büyük bir sınav olacak. 2011'de başarısız olurlarsa seçmenlerinin yüzlerine bakamayacaklar. Bu yüzden üslupları gittikçe hırçınlaşıyor. Böyle prim toplamaya çalışıyorlar." dedi. Türkiye'de pek çok sorunun aşıldığını, ancak muhalefet sorununun aşılamadığını belirten Erdoğan, muhalefetin 'iftira siyaseti' güttüğünü anlattı. Erdoğan, 'Hakaret ve iftira bumerangdır. Döner sahibini bulur. CHP, MHP ve BDP seçmenin liderlerinin dil ve üslubundan rahatsız olduklarını biliyor. O insanlar hakaret edilenlerin, kendi ülkelerinin Başbakanı ve Bakanları olduğunu biliyor." diye konuştu.

    Wikileaks belgelerine de değinen Başbakan erdoğan, bunların Ergenekon'un işine yaradığını söyledi. Başbakan, "Baktılar ki Wikileaks belgeleri, Ergenekon ile benzer bir işi yapıyor, aynı vazifeyi görüyor, sorgusuz, sualsiz Wikileaks belgelerine sarıldılar." eleştirisinde bulundu.

    Kendileri hakkındaki eleştirilere sert cevaplar veren Erdoğan, özellikle CHP'nin Wikileaks belgelerindeki bazı iddiaları gündeme taşımasına ilişkin şunları söyledi:

    "İftirayı dahi kendileri üretemiyorlar, yabancı diplomatlardan ödünç alıyorlar. Yabancı internet (Wikileaks) sitelerinin iddialarını alıp bunun borazanlığını yapıyorlar. Bunlar biliyorsunuz aynı zamanda Ergenekon avukatlığını da yapıyor. Sürekli avukatlığını yapmak üzere seferber olmuş durumdalar. Geçmişte Ergenekon'dan besleniyorlardı, şimdi Wikileaks'tan..."

    "CHP LİDERİ, ÖNCEKİ LİDERİNİN İFTİRALARINA SARILDI"
    Başbakan Erdoğan, dönemin 28 Şubat Valisi Erol Çakır'ın iddialarından yola çıkarak eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendileri hakkındaki suçlamalarına şu anki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dört elle sarıldığını söyledi. Bu konuda belge isteyen Kılıçdaroğlu'na cevap veren Erdoğan, "En sert şekilde böyle bir şey olmadığını söylediğimizde yüzleri kızaracağı yerde, utanacakları, sıkılacakları yerde 'belgesini getir' diyorlar. Yahu sen 12 Eylül Halk Oylaması'nda gidip muhtardan belgeni alamadın, oy kullanamadın. Şimdi kalkmış bizden belge istiyorsun. Belge kim, sen kim. Ben 'ispat edin, hesapları bulun hem o hesaplardaki paraları, hem mal varlığımı size bağışlayacağım' diyorum. Açıklama yapıyor 'biz haram para istemeyiz'. Anadolu'da bir söz vardır 'her boyayı boyadın bir fıstık yeşili kaldı." şeklinde konuştu.


    Kılıçdaroğlu'nun Baykal tarafından da daha önce gündeme getirilen bu yöndeki iddiaları konusunda Erdoğan, "Bu söyledikleri lafı eski genel başkanı da söyledi. Çeşitli gazetelere para aktardığımı söyledi. O zaman dokunulmazlığım da yoktu. Neden o zaman bana dokunulmadı. İstanbul Valisi kaynak üstelik. Yaptıkları müracaatı da o zamanın hükümeti karşılıksız bıraktı. Delili olmaz çünkü yok böyle bir şey...Hala müflis tüccar..." dedi.

    "MUHALEFET SOKAK EYLEMLERİNDEN MEDET UMUYOR"
    Başbakan Erdoğan, seçime 6-7 aylık bir süre kaldığını ve bu sürede öğrenci ve sokak olaylarına dikkat çekti. Muhalefetin bu tür olaylardan medet umduğunu savunan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

    "CHP bütün illegal eylemlerin içinde yer alanları Meclis'e getiriyorlar. Onlarla seçim kazanacağını düşünüyor. Fikir ve düşünce özgürlüğünü şiddete bulaşanlarla ele le verdikleri zaman benim milletim hiç bir zaman itibar etmez. Onların bütün derdi haber olmak. Kendilerini manşetlerde gören eylemciler şiddetin dozunu daha da arttırıyor. Demokratik davrandıklarında haber olamadıkları için polise saldırıyorlar. Okulun içini savaş alanına çeviriyorlar. Ve bizler acaba bu mekanları nasıl daha fazla geliştireceğiz, bunun mücadelesini veriyoruz. Baskı ve şiddeti özgürlük gibi gösterenler demokrasi adı altında faşizm yapıyor. Önce ana muhalefetin temsilcisi iktidarı faşistlikle damgalarken, oradaki öğrencilere de faşistliktir diyor. Arapların bir ata sözü var: Men dakka dukka. Bu gün bu eylemi tetikleyenler o kitlenin hedefi oluyor. Ankara SBF'de bizim arkadaşımızla birlikte kendileri de eyleme maruz kaldı."

    "GENÇ NESLE TÜRKİYE'NİN GELDİĞİ NOKTAYI ANLATMALIYIZ"
    Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin son 8 yılda çok önemli bir noktaya geldiğini ve bunun özellikle genç nesle anlatılması gerektiğini de belirti. Erdoğan, hedeflerinin tüm Türkiye'yi kucaklamak olduğunu belirterek, "Halkla, hangi partiye oy verdiğini gözetmeden ayrımcılık yapmadan yaklaşacağız. Derdimiz oylarımızı muhafaza etmek, üzerine bir kaç puan eklemek değil, Türkiye'nin tamamına seslenmektir." dedi.

    Muhalefeti ülke ekonomisi yada diğer konularda fikir üretmemekle suçlayan Erdoğan, bu konuları halka en iyi yine kendilerinin anlatacağını vurguladı. Erdoğan, "Onlar ekonomi, yatırım, siyaset kuramazlar. Dış politika ile ilgili hiç bir vizyonu yok. Terörle mücadele konusunda ezberleri tekrar etmenin, kendilerini yalanlamanın ötesine geçemediler. Millet adına tek bir çözüm projelerini göremezsiniz. Biz şu anda 2023'ün projesini yapıyoruz. Çünkü 100. yılda Türkiye'yi dünyanın en iyi 10 ülkesinin arasına nasıl yerleştireceğiz onun mücadelesini yapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye
    İletiler
    1.350
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Süheyl Batum, “Genelkurmay’ın bu konuda derhal bir açıklama yapması yerine 102 kaçak kararı alındığında veya kozmik odası arandığında bir açıklama yapması daha doğru olurdu. Genelkurmayın daha hiçbir şeyi bilmeden çıkıp açıklama yapmasını şahsen uygun bulmuyorum” dedi.

    "VATANDAŞ KONUŞUYOR VEKİL NİYE KONUŞMASIN"

    “Bunları alelacele tartışmak yanlış olur. Olayların nereden kaynaklandığını, hukuksal boyutlarını görelim önce. Kendi içimizde tartışıp sonra dillendiririz. Her konu acele tartışılıyor. Örneğin “anadil eğitimi” ile “anadilde eğitim” sözlerinde bile bir “de”den tartışma çıkar. Biri çıkıp “anadilde eğitim istiyorum” deyince “o ne istiyor” tam bakmadan “bunu şunu istiyor” diye tam ne dediğini bilmeden yargılara varıyoruz.”

    Kaynak : http://www.internethaber.com/chpden-...#ixzz18UZI8Ztn

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Erdoğan'a Zübük benzetmesi
    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Hıdır" yanıtını partisinin grup toplantısında verdi. CHP Genel Başkanı, "Bana kimse Recep Bey diyemez. Diyeceksiniz ki bu Recep Beyler en çok nerede görülür. Size bir ipucu vereyim. Aziz Nesin'in Zübük kitabını okursanız, orada görürsünüz" dedi.


    İstanbul- Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hedefinde Başbakan vardı. Başbakan Erdoğan'ın bütçe görüşmeleri sırasında kendisine yönelttiği eleştirilere yanıt veren CHP Genel Başkanı, "Önce Başbakan'ı kutlayayım, adımın Kemal olduğunu öğrenmiş, kafasında yer etmiş, daha da yer edecek. Kemal onun beyninde markalaşacak" dedi.

    "Sözde bana Hıdır diyerek küçümsemeye çalışıyor" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede her insanımın adı benim için onurdur. İster Ali deyin ister Kemal deyin ister Kerem deyin ister Muhammed deyin ister Ömer deyin. Her insanımın ismi benim için onurdur. Kemal adının yanında herhangi bir yurttaşımın isminin verilmesinden onur duyarım. Recep Bey belki bundan alınabilir ama ben alınmam" dedi.

    Hıdır'ın tarifini yaptı

    Anadolu'da onlarca Hıdır Baba türbesi olduğuna dikkat çeken CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:

    "Bir şey bilmesini isterim. Anadolu'da onlarca Hıdır Baba türbesi var. Sayın Başbakan bilmez mi acaba, o anne babalar çocuklarına niye Hıdır adını takmışlar. Hıdır'ın ne olduğunu Başbakan biliyor herhalde. Aslı Hızır'dır. Anadolu'da Bozatlı Hızır derler. Başbakan bunları unuttu. Başbakan Çamlıca'da etrafı çift duvarla örülü villasında oturuyor. Hıdır adını niye küçümsüyorsunuz, Hıdır'ın günahı ne?"

    Başbakan'ın halktan koptuğunu savunan CHP Genel Başkanı, partisinin grup toplantısından şu teklifi sundu:

    "Bütçe konuşmasında benim kooperatif evime de takılıyor. Bir Kemal sözü daha veriyorum ona. Gelsin, Çamlıca'daki evle onu değiştirelim, söz veriyorum o Çamlıca'daki evi Kızılay'a bağışlayacağım, söz Kemal'in sözü. Ama bir şey hatırlattı bize. Biz halkın sorunlarına Hızır gibi yetişeceğiz."

    Anadolu'da herkesin kendisine isim verebileceğine dikkat çeken CHP Genel Başkanı, "Başımın üstüne ama bir şey söyleyeyim. Ama bana kimse Recep Bey diyemez. Çünkü Recep Bey halkını kandıran adam demektir. Recep Bey siyasete yırtık ayakkabı ile girip siyasette dünyalığını yapan adam demektir. Çünkü Recep Bey millete din, iman edebiyatı yapıp fakir fukaranın kul hakkını yiyen adam demektir. Çünkü Recep Bey, yolsuzluklara kol kanat geren adam demektir. Ama bana Recep diyebilirler. Recep Bey ayrı Recep ayrı" dedi.

    Zübük'ten gönderme

    "Diyeceksiniz ki bu Recep Beyler en çok nerede görülür?" diye soran CHP Genel Başkanı,"Size bir ipucu vereyim. Aziz Nesin'in Zübük kitabını okursanız, orada görürsünüz" dedi.

    Kılıçdaroğlu'ndan yeni belge

    "Başsavcı çıktı dedi ki, kimin elinde belge varsa getirsin. Allah aşkına o savcının görevi ne, belgeyi toplayacak o değil mi? Bizden belge istiyor" diyen CHP Genel Başkanı, "Olur bir belge göstereyim. Bakın şu belge; ihbarı yapan kişinin kendi el defteri. Nereye ne kadar para almış, kimden ne kadar almış, ne zaman almış, parayı kimlere dağıtmış, bunları el deftere yazmış tek tek" dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

    "Peki, merak ediyorum mahkeme dosyasında olan bu el defteri hiç soruşturuldu mu? Hayır. Peki, insaf dinin yarısıdır diyordu Başbakan. Allah aşkına bu dinin tamamı değil mi? Adam el yazısıyla yazmış. Diyor ki, parayı şöyle aldık, miktar şu kadar, şu zamanda aldık diyor. Paranın bir kısmını da diyor; Anakent Belediye Başkanı'nın akrabası da kuyumcu oraya götürdük, verdik diyor. Benim bildiğim bütün kuyumcularda kamera var. Peki, hiç bu savcının aklına gelip şu kamerayı getirin, gerçekten bu adam oraya gitti mi, gitmedi mi, soruyor mu? Hayır, efendim niye sorsun. İnsaf, insaf, böyle bir şey olabilir mi, vicdanınız kurusun."

    26 tane iddia olduğunu, ancak 12'sinin hiç soruşturma konusu yapılmadığına dikkat çeken CHP Genel Başkanı, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı'nın televizyonlara çıkarak, "O iddiayı ortaya atan belediye işçisinin eğer bir tanesi doğrunun yanında geçerse istifa ederim" dediğini hatırlatarak, şöyle dedi:

    "Ama bilmediği bir şey var. Benzer bir olay bir başka mahkemede görüşülüyordu. Mahkeme bir bilirkişi tayin etmişti. Bilirkişi heyeti o iddia sahibinin bütün iddialarını doğruluyordu. Niye istifa etsin. Arkasında kapı gibi Recep Bey var. Yolsuzluklardan sorumlu Recep Bey."

    "Mülkiye müfettişi görevlendir"

    "Küçük bir belediye düşünün, CHP'li belediye. Bir şikayet geliyor oraya hemen mülkiye müfettişleri gidiyor" diye konuşan CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
    "Kayseri çalkalanıyor. Niye mülkiye müfettişi görevlendirmezler. Görevlendir. Korkudan görevlendiremiyorlar. Ya bir şey tespit edilirse. Bir şey değil, çok şey tespit edilir. Savcı görevini yapsın. Babanın da ifadeleri var. Hiç bakılmıyor bunlara. Toplanan rüşvetler yargıya intikal edilince bir kısmı iade ediliyor. Kim ödüyor bu parayı? Daha da önemlisi bir belediyenin mührü yıllardır rüşvet toplayan adamın cebinde geziyorsa, sen belediye başkanlığı koltuğunda nasıl duruyorsun."

    CHP Genel Başkanı, Başbakan'a da, "Recep Bey unvanını sürdürmek istiyorsan sessizliğini koru. Ama yok Recep Bey bana yakışmıyor, ben Tayyip Beyim halktan yanayım, kul hakkını yiyenlerden hesap soracağım diyorsan mülkiye müfettişlerini görevlendir" diye seslendi.

    Kayseri'deki yerel gazetelerde Belediye Başkanı'na destek çıkan tam sayfa ilanların yer aldığına dikkat çeken CHP Genel Başkanı, "Bu parayı kim ödedi? Kimse çıkıp cevap vermedi. Bizim sorumuz İngilizce, Fransızca değil. Yüreklerinde Allah korkusu olsa bu olayın üzerine giderler" dedi.

    Kılıçdaroğlu, mal varlığı konusunda da Başbakan'a, şu çağrıyı yaptı:
    "Benim malvarlığım CHP Genel Merkezi internet sitesinde yer alıyor. O malvarlığının aynısı TBMM arşivindedir. Sayın Başbakan'ın TBMM'ye verdiği mal varlığının aynısını AKP'nin internet sitesinde yayınlanmasını bekliyorum. Düzgün adamsa, aynısını.İsim isim, yer yer. Ben nasıl gösteriyorsam sen de öyle göster arkadaş. Madem temiz siyaset diyoruz, bakalım gösterebilecek misin, bakalım yüreğin var mı?"

+ Konuyu Yanıtla
1 / 3 Sayfa 123 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

ak parti hafızlara para yardımı yapıyormu

Forum

Benzer Konular :

  1. Siyasi Partiler Hukuku Açısından Siyasi Partilerin Finansmanı [Kitap Fiyat bilgisi]
    Abdulkadir Saka - On İki Levha Yayıncılık - 2013 Eylül - 27,50 TL Siyasi Partiler Hukuku Açısından Siyasi Partilerin Finansmanı hakkındaki işbu...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 24-09-2013, 10:40:04
  2. Siyasi Fıkralar
    Başbakan Erdoğan, dış destek aramak için İngiltere'yi ziyarete gitmiş. Ziyareti sırasında Kraliçe tarafından çay içmeye davet edilen Erdoğan,...
    Yazan: Av.Dilek Kuzulu Yüksel Forum: Mizah - Eğlence
    Yanıt: 40
    Son İleti: 01-03-2011, 00:51:43
  3. Siyasi itiraz
    Merhablar bir konuda sizlere danışmak istiyorum. Bir Polis meslektaşım, Bekçi arkadaşın polisin işini yapmasından dolayı (gbt) nevruzdan dolayı genel...
    Yazan: saca Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 28-03-2010, 11:54:50
  4. Siyasi bir website
    Konuyu toparlamak ve tam başlığı belirlemek konusunda sıkıntı çektim. Ben şu konuda bilgi almak istiyorum: Bir yakınım belediye başkan adayı ve...
    Yazan: Mudjekeewis Forum: Basın/Yayın Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 13-03-2009, 01:36:14
  5. Siyasi etik - Siyasi sorumluluk
    bir süredir başbakanımızın eşinin Rusya'da aldığı hediye takılar yüzünden basında bazı köşe yazılarının çıktığına tanık oluyoruz, işte size bir kaç...
    Yazan: Av.Fırat Bayındır Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 3
    Son İleti: 29-01-2005, 17:13:15

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.