Anket Sonuçlarını Göster: Referandumdan hangi sonuç çıkar?

Oylayanlar
20. Bu ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor.
  • Evet

    9 45,00%
  • Hayır

    11 55,00%
+ Konuyu Yanıtla
7 / 17 Sayfa İlkİlk 1234567891011121314151617 SonSon
61 den 70´e kadar toplam 163 ileti bulundu.
  1. #61
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Halk Oylaması 12 Eylül 2010 Pazar Günü Yapılacak - Referandum Süreci



    .Başbakan Erdoğan bir Amerikan gazetesine yazdığı makalede Irak’a savaşmaya giden ABD’li askerlere dua etti:
    “Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.”

    “We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible.”
    By Recep Tayyip Erdogan
    The Wall Street Journal
    March 31st, 2003

    Yirmibeş İslam ülkesinin sınırlarını değiştirip hepsini Irak gibi yapma projesi olan ABD kaynaklı BOP’la ilgili Sayın Gül’ün görüşü: “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek.” (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=181295)

    ABD Savunma Bakan yardımcısı Paul Wolfowitz: “Biz Irak’a müdahale konusunda tereddüt ediyorduk, Tayyip Erdoğan bize cesaret vermiştir.” (Irak işgalinden üç ay önceki Türkiye ziyareti esnasında yaptığı açıklamadan.)

    Erdoğan, AJC örgütünden bugüne kadar “cesaret ödülü” alan 10 kişi içinde Yahudi olmayan tek kişi.
    Tayyip Erdoğan’a “cesaret ödülü” veren “American Jewish Congress” (AJC) adlı kuruluş, WJC’ye bağlı.
    Theodore Herzl tarafından Dünya Musevilerini bir “ulusal yurda” kavuşturma amacıyla 19. yüzyıl sonunda kurulan “World Jewish Congress” (WJC) İsrail devletini kurmakla amacını gerçekleştirmiş bir Yahudi teşkilatıdır.

    Daha önce AJC tarafından 10 kadar kişi ödüle lâyık görülmüştü; bunlar arasında İsrailli veya Musevi olmayan tek kişi Tayyip Erdoğan. Listede İsrail’in önemli bütün başbakanları var. Türkiye başbakanına bu ödülün verilmesi de, verildiği mekân da anlamlı: HSBC bankasının New York merkezi… (http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/20...5/tkivanc.html)

    Kuzey Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirildi. Buna ciddi hiçbir tepki gösterilemedi.
    Üstelik ağır ve ciddi çuval olayı sonrası “ABD’ye nota verecek misiniz?” sorusuna başbakan şöyle veciz(!) bir cevap verdi: “Bu müzik notası değil. Öyle aklınıza her estiğinde verilmez. Ağırlığı ve ciddiyeti vardır.” (http://www.hurriyet.com.tr/agora/art...sid=1&aid=2257)

    Erdoğan’dan enteresan bir açıklama: “Amerika’nın düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi var ya, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi; Diyarbakır işte bu proje içinde bir yıldız, bir merkez olabilir. Bunu başarmamız lazım.”

    (15 Şubat 2004, Kanal D, Teke Tek Programı) 18.02.2004. Hürriyet Gazetesi, sayfa: 20.
    Alıntı.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Halk Oylaması 12 Eylül 2010 Pazar Günü   -   Referandum Süreci konulu yargıtay kararı ara
    Halk Oylaması 12 Eylül 2010 Pazar Günü   -   Referandum Süreci konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #62
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye
    İletiler
    1.350
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Halk Oylaması 12 Eylül 2010 Pazar Günü Yapılacak - Referandum Süreci

    "Ananı da al git"

    Bir provokasyoncuya söylenen bir sözdü

    Niye ?

    "Kendini rezil ettin, bari ananı buralarda rezaletine alet etme " anlamına gelmiyor mu?

    Aynı kişinin bir çok provokasyona karıştığını da biliyoruz... . Peki siz olsanız ne derdiniz o anda ?

    Gayri ihtiyari söylenmiş bir sözü , günde beş vakit namazda okunan dua gibi , bıkıp usanmadan, sakız gibi çiğnemek çok sıkıcı gelmiyor mu?

    Bu sözü tekerleme gibi sayıklamak memleketin hangi sorununu çözmüş acaba? merak ediyorum!

    Boş işler..

    Pardon konu neydi?!!!

  4. #63
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye
    İletiler
    1.350
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Halk Oylaması 12 Eylül 2010 Pazar Günü Yapılacak - Referandum Süreci

    AKP 'nin Diyarbakır mitingini izlemişsinizdir.. Konuşma metnini bilmem ama müthiş bir karşılama idi.. Çevre illerin katılımı ile gerçekleşen miting, "evet" oranını peşinen belli ediyordu.

    Bekleyelim görelim!

    Bu arada MHP neden gitmedi, daha doğrusu gidemedi? hani gidecekti.? ee kendi kuyunu kazarsan dibi boylarsın işte böyle.. Yuhalanacağını çok iyi biliyordun da ondan.. Zamanında provokasyonlarla DTP yi İzmir'de konuşturmam demiştin değil mi?! Demek ki neymiş ? cevabını kendin bul !!!

    Neyse..

    Oyların hangi yönde çoğunluklu olacağını tahmin etmek hem kolay hem zor..

    Öyle zannediyorum ki "evet" ler en az % 60 larda olacak gibi gibi..

    Sizce?
    Konu çoban tarafından (04-09-2010 Saat 23:08:52 ) de değiştirilmiştir.

  5. #64
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    SAMSUN
    İletiler
    1.322
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Halk Oylaması 12 Eylül 2010 Pazar Günü Yapılacak - Referandum Süreci

    Bence % 58-% 42 olabilir.

  6. #65
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    kktc
    İletiler
    672
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Halk Oylaması 12 Eylül 2010 Pazar Günü Yapılacak - Referandum Süreci

    Oray Eğin, ‘Evet'çi arkadaş, buna ne diyeceksin?’ başlıklı yazısı .....AKŞAM GAZETESİ..

    “Üzeri kapatıldı ve basında hak ettiği yankıyı bulmadı ama AKP döneminin en büyük skandallarından biri geçtiğimiz haftalarda yaşandı. Habertürk gazetesinin başlattığı bir yazı dizisi vardı. Gazeteden bir ekip görev dağılımı yapmış, çeşitli sanatçıları, ünlüleri arayarak referandumda ne oy vereceklerini sormuştu.

    Doğrusu ilginç yanıtlar da gelmişti bu ankete. Mesela Adnan Şenses'in 'Hayır' diyeceğini bu anketle öğrendim ben.

    Habertürk'ün televizyon kanalına yayına çıkan AKP'li Hüseyin Çelik ise bu haberi yalanladı. Kendisinin bazı sanatçılarla görüştüğünü ve ona farklı yanıtlar verdiğini söyledi.

    Bunun üzerine gazetenin Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ekibi topladı, kasetleri taradı ve gazetenin doğru yazdığı ortaya çıktı. Belli ki bazı sanatçılar bakan tarafından aranınca ona hoş görünmek için farklı yanıtlar vermişti.

    Bir bakanın sanatçıları arayıp 'Neden hayır oyu veriyorsunuz, neden açıklıyorsunuz' diye hesap sormasının üzerinde durulmadı. Oysa bu başta çok büyük bir ayıp, siyasi olarak da büyük bir skandaldı.

    Bazen bakanlar görevlerinin kendilerinin bizim memurumuz olduğunu unutuyorlar galiba. Görevleri sadece bize hizmet etmek ve bize hesap vermekle sınırlı. Hesap soracak değil, hesap verecek bir makamda oturuyorlar.

    Bu skandalın üzeri kapatıldı ama geçtiğimiz günlerde de yine bir başka bakanın demeci patladı. Allianoi kalıntıların sular altında kalacak olmasına tepkisini gösteren Tarkan'a AKP'li Bakan Veysel Eroğlu patladı: 'Sen kendi işine bak.'

    Sanatçılara arka arkaya gelen bu iki tepki de daha demokratik bir anayasa yaptıklarını iddia eden, Türkiye'ye demokrasiyi getirdiklerini söyleyen bir partinin bakanlarından geldi. Üstelik 'demokratik anayasa' oylamasından hemen önce.

    ***

    Evet'çi arkadaş...

    Bu baskıcı zihniyet daha Anayasa geçmeden böyle şeyler yapıyorsa 13 Eylül sabahı nasıl bir rejime uyanırız diye kaygılanmıyor musun?

    Tarkan'a bile işine bak diyen zihniyet küçük şehirde, güçsüz seçmene neler der diye aklından hiç geçmiyor mu?

    Hadi diyelim ki senin için sanatçılara yönelik bu tavır önemli değil. Tehditler, baskılar hiçbir anlam ifade etmiyor.

    O zaman bari şu 'demokratikleştirme' adı altında sunulan hukuki düzenlemelere bakıp yeniden düşün.

    Çok çağdaş ve demokratik bir hakmış gibi pazarlanan Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkının niyetini, alt metnini bir oku istersen...

    Bugüne kadar Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kabul etmediği için kendi ülkesindeki hukuki yollar tıkandıktan sonra hakkını aramak için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurabiliyordu Türk vatandaşları.

    Yeni düzenlemeyle beraber Anayasa Mahkmesi'ne bireysel olarak başvurabilecek Türk vatandaşları. Ve dosyaları Anayasa Mahkemesi'nde yığılacak; Türkiye'deki hukukun işleyiş hızını ve Anayasa Mahkemesi'nin temposunu gözünüzün önüne getirin. Yıllarca hakkınızı arayamayacaksınız. Böylece AİHM'ye gitmenizin de önü kesilecek.

    Bu düzenlemenin yapılmasının sebebi Türkiye'nin AİHM'nin kestiği tazminatların altında ezilmesi ve bundan kurtulma yollarını bulması. Yoksa işin ucunda demokratikleşme falan yok. AİHM'ye başvuru yolunu engellemek kısacası.

    Yeni yasal düzenlemelerden önce, yani bugün bile pek çok insan daha neyle suçlandıkları bilmeden, iddianame hazırlanmadan, mahkemeye çıkarılmadan, savunmalarını sunamadan aylarca, yıllarca hapiste yatıyor. Referandumdan önce bile böyleyse, hukukun ele geçirildiği bir Anayasa'nın kabulünden sonra kim bilir neler olur? 13 Eylül sabahı AİHM yolu da tıkalı olacak, unutmayın.

    ***



    'Evet'çi arkadaş...

    AİHM yolunun kapanması, yargının siyasetin kontrolüne girmesi, kuvvetler ayrılığının en temel prensibinin (yargı siyaset ayrımı) çiğnenmesi de seni rahatsız etmiyorsa o zaman konuşacak bir şey kalmamış demektir seninle. Hep beraber bu ülkenin çöküşünü izleriz, sen de bu manzaraya 'Evet' demiş biri olarak eserinle gurur duyarsın.”

  7. #66
    Kayıt Tarihi
    Dec 2007
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    4.403
    Blog yazıları
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Halk Oylaması 12 Eylül 2010 Pazar Günü Yapılacak - Referandum Süreci

    Son ankete göre 'Hayır' kılpayı önde!

    SONAR Araştırma Şirketi’nin yaptığı Anayasa değişikliği referandumu araştırması, "hayır" oylarının çok az farkla önde olduğunu ortaya koydu.

    Araştırmaya göre "hayır" oylarının oranı yüzde 50.13, "evet" oylarının oranı ise yüzde 49.87 seviyesinde.

    SONAR Araştırma Şirketi’nin yaptığı Anayasa değişikliği referandumu araştırması, "hayır" oylarının çok az farkla önde olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre "hayır" oylarının oranı yüzde 50.13, "evet" oylarının oranı ise yüzde 49.87. Araştırmadaki yüzde 1.06’lık hata payı göz önüne alındığında "evet" oylarının yüzde 50’yi geçmesinin de ciddi bir olasılık olduğu belirtildi.

    SONAR’ın referandum anketi 15 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Afyon, Antalya, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırşehir, Konya, Kütahya, Malatya, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Sinop, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Uşak, Van ve Zonguldak olmak üzere 39 ilde 8 bin kişiyle gerçekleştirildi.

    Araştırmaya katılanların yüzde 44.41’i "hayır", yüzde 44.18’i "evet" oyu vereceğini açıklarken yüzde 4.12’si referandumu boykot edeceğini, yüzde 7.28’i ise kararsız olduğunu belirtti. Kararsızlar ve oy kullanmayacaklar dağıtıldığında ise referandumda yüzde 50.13 oranında "hayır", yüzde 49.87 oranında "evet" oyu çıkacağı kaydedildi. Araştırmanın hata payının yüzde 1.06 oranında olduğu belirtildi. Bu hata payı göz önüne alındığında "evet" oylarının yüzde 50’yi geçmesinin de ciddi bir olasılık olduğu ifade edildi. Araştırmada "evet" oylarının yüksek çıkmasında en etkili bölgenin Doğu ve Güneydoğu Anadolu olduğuna dikkat çekilirken BDP’nin boykot çağrısına rağmen seçmenlerin yüzde 75’inin sandığa gideceği ve büyük çoğunlukla "evet" oyu kullanacağı kaydedildi. Referandumda "hayır" oyu çıkmasında kadınların etken olacağı vurgulandı.

    http://haber.mynet.com/detay/politik...yi-onde/530849

  8. #67
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    SAMSUN
    İletiler
    1.322
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Halk Oylaması 12 Eylül 2010 Pazar Günü Yapılacak - Referandum Süreci

    "Dokunulmazlığı kaldır, 'evet' diyeyim"
    CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan'a, "Verdiğin sözü tutacaksan dokunulmazlıkları kaldır, ben de evet diyeyim" diye seslendi.
    Güncelleme:05 Eylül 2010 16:44
    'Hayır' mitingleri kapsamında Konya Hükümet Meydanı'nda partililere seslenen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın durumundan habersiz olduğunu savunarak, "Eğer o vatandaşın durumunu bilseydi, altın kaplamalı musluktan akan suyla yüzünü yıkamazdı. Çocukların yatağa aç girdiğini bile bile böyle yapmazdı. Bana diyor ki, 'Memur Kemal gittiği yerlerde anayasadan bahsetmiyor.' Eğer yüreğin varsa ve adam gibi adamsan istediğin kanalda istediğin gazetecilerle karşıma çıkarsın.

    Recep Bey cesaret edebilir mi, edemez. Çünkü benim karşıma çıkacak adamda mangal gibi yürek olmalı. Günlerdir bütün kentler 'Evet' afişleriyle, gazeteler tam sayfa 'Evet' ilanlarıyla doldu. Bir gazetenin 1 günlük ilanı 40 bin lira. Sırf yapacağın bir hata için bu kadar para harcamaya gerek var mı? Ben gariban memur Kemal'im. Ama istediği yerde boyunun ölçüsünü alırım. Ben uzun yıllar memur olarak ülkeme hizmet ettim. Hiç yalan söylemedim, doğru söylediğim için Recep Bey beni dokuz köyden kovsa da ben onuncu köye gider yine doğruları söylerim" diye konuştu.

    Devletin kurumlarının AK Parti tarafından peşkeş çekildiğini iddia eden Kemal Kılıçdaroğlu, "2004 yılında Tüpraş'ın yüzde 65'i özelleştirildi. İhaleyi alan firma 1 milyar 300 milyon dolar verdi. Sendika hemen Danıştay'a itiraz etti ve Danıştay ihaleyi iptal etti. 1 yıl sonra Tüpraş'ın yüzde 51 hissesi 4 milyar 100 milyon dolara ihale edildi. Devlet 3 milyar dolar kar etti. Ama yeni çıkacak anayasada, 'Kamu yararına olan hiçbir konu için Danıştay'a başvurulamaz' diyor. Bu, bizim vergilerimizle kurulan kurumlar özelleştirilirken bizim hiçbir itiraz hakkımız olamayacak demektir. Buna Recep Bey'in hukuk anlayışı deniyor.

    Eğer Allah'tan korkup kuldan utanıyorsanız bu maddeyi kaldırırsınız. Eğer benim söylediklerim yalansa çık meydanlara yalan de. Ama diyemez. 'Dokunulmazlıklar kalkacak' dedi. Hani kalktı mı? Sonra da gelin benim yaptığım anayasaya evet deyin diyor. Niye diyeyim? Adam gibi adamsan verdiği sözü tutacaksan dokunulmazlıkları kaldır, ben de evet diyeyim" şeklinde konuştu.

    "TERÖR ÖRGÜTÜ BAŞINA AF GETİRECEKLERDİ"

    Son günlerde yaşanan PKK polemiğine de değinen Kılıçdaroğlu, "2006 yılında Recep Bey TBMM'ye bir kanun teklifi verdi. Altında kendi imzası vardı. Bu teklifte 'terör örgütü lideri aftan yararlanır' diyordu. Recep Bey bunu çıkıp anlatsın. Anlatmazsa onu sizin vicdanınıza teslim ediyorum. Bu partiye Konya'dan 12 milletvekili verdiniz. Onlar size işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk verdi. Çiftçinin alın terine göz diktiler. İnançlarımızı istismar ettiler. Müslümanlıkta inancı istismar etmek var mı? Allah ile kul arasına kimsenin girmeye hakkı ve yetkisi yoktur" dedi.

    İHA

  9. #68
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    kktc
    İletiler
    672
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Referandum Anketi


  10. #69
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Tahkikat Komisyonu’na ‘Evet’ mi ‘Hayır’ mı

    Soner YALÇIN
    5 Eylül 2010




    Tahkikat Komisyonu’na ‘Evet’ mi ‘Hayır’ mı


    19 Nisan 1960’ta Milliyet’in manşeti şuydu: “Her türlü siyasi faaliyet durduruldu.” Bu kararı alan Tahkikat Komisyonu, Başbakan Menderes’in “Adliye işleyemez hale gelmiştir” sözleri üzerine Meclis’te Demokrat Parti oylarıyla kuruldu.

    Neydi bu komisyonun görevi, ne tür kararlar aldı? Anayasa Mahkemesi’nin kurulmasına neden olan bu komisyonu bilmeden bu referandumda neyi oyladığınızı bilmeniz mümkün değildir.


    27 Ekim 1957 seçimlerinin üzerinden 2 yılı aşkın süre geçince CHP lideri İsmet İnönü Anadolu gezisine çıktı. İstanbul’da, Konya’da, Uşak’ta, Kayseri’de, İskenderun’da olaylar çıktı; polisler İnönü’yü karşılamak isteyen halkı zor kullanarak dağıttı.
    Demokrat Parti Meclis Grubu bir bildiri yayınlayarak, CHP’yi halkı ve askeri ayaklanmayı kışkırtmakla ve bütün yurtta yıkıcı grupları kendi çevresinde toplamakla suçladı.
    DP muhalefeti susturmak istedi. Muhalefete karşı yeni tedbirler alınmasına karar verdi.
    Alınacak öncelikli tedbir; Meclis’te “Tahkikat Komisyonu” kurulmasıydı. Ve 18 Nisan 1960’ta Tahkikat Komisyonu kuruldu.
    Tamamı DP milletvekilinden oluşan 15 üyeli komisyonun görevleri bakınız neydi:
    - Muhalefet ve basın aleyhinde ortaya atılan tüm iddiaları bu komisyon soruşturacaktı.
    - Her türlü siyasi faaliyet hakkında önleyici karar almak; mitingleri, toplantıları yasaklamak bu komisyonunun göreviydi...

    - Her türlü yayını yasaklamak, yayın organlarının basım ve dağıtımını durdurmak ve kendilerince gerekli her belgeye el koymak bu komisyonunun görevleri arasındaydı. (Belge aradığı her kurumu, her evi izinsiz basma yetkisi vardı.)
    - Meclis görüşmeleri ya da önergeler sadece Resmi Gazete’de yayınlanabilecekti.
    - Hükümet bütün iletişim araçlarından istediği gibi yararlanabilecekti.
    Anlaşılacağı üzere komisyon, TBMM’den ve mahkemelerden daha güçlüydü; savcı ve hâkimlerin bütün yetkisini elinde tutuyordu.
    Öyle ki:
    - Komisyonun alacağı önlem ve kararlar kesin olacak; bu önlem ve kararlara hiçbir şekilde itiraz edilmeyecekti.
    - Komisyonun karar ve önlemlerine karşı çıkanlar 1 yıldan 3 yıla kadar ağır hapisle cezalandırılacaktı.
    - Komisyon kararlarının icra ve infazında sivil ya da asker hangi görevlinin ihmali görülürse o kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapsedilecekti. Keza soruşturmayla ilgili olayları açıklayanlar da aynı cezaya çaptırılacaktı.
    Aldığı ilk karar
    Komisyon kurulur kurulmaz aynı gün iki karar aldı:
    - Partilerin kongre, toplantı düzenlemeleri, siyasal etkinliklerde bulunmaları ve yeni örgütler kurması yasaklandı.
    - Komisyonun yetki, görev, karar ve çalışmaları hakkında yayın yapılmasına ve konuyla ilgili TBMM’de görüşme yapılmasına yasak getirildi.
    Milliyet Gazetesi 19 Nisan 1960’ta manşeti attı: “Her türlü siyasi faaliyet yasaklandı”.
    Dikkat ediniz daha 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi yapılmamıştı.
    Kim alıyordu bu kararı; sivil bir iktidar!
    Hep yazdım, darbeyi sadece askerler yapmaz; sivil iktidarlar da darbe yapar.
    Ve işte böyle komisyonlar kurdurup böyle kararlar alabilirler.


    Gücünü nereden aldı

    Tahkikat Komisyonu’nun kurulması Anayasa’ya aykırı değildi. Anayasa Meclis’teki çoğunluğu elde bulunduran partiye/hükümete bu yetkiyi veriyordu. DP bu nedenle Tahkikat Komisyonu’na çok geniş yetki tanıyan “Tahkikat Encümeni Salahiyet Kanunu”nu Meclis’ten geçirdi.

    Başbakan Adnan Menderes 1960 yılbaşından beri aynı sözü tekrarlıyordu: “Adliye işlemez hale gelmiştir.” Şimdi Başbakan Menderes yargı yetkisini DP milletvekillerinden oluşan bu komisyona vermişti.

    Menderes Türkiye’yi kendi idaresindeki bir tek parti sistemine döndürmek için kurdurmuştu bu komisyonu.
    Yani bu komisyonunun kurulmasının salt amacı muhalefeti bastırıp yok ederek sonsuza kadar iktidar olmaktı.
    Peki...
    Milletin oyuyla iktidar olup yargının üzerinde yetkisi olan bir komisyon kuran Başbakan Menderes olayları önleyebildi mi? Yoksa bu komisyon kararlarıyla olaylar daha mı kontrol edilemez bir aşamaya geldi?
    Tahkikat Komisyonu parti faaliyetlerini yasakladı; gazeteleri kapattı, habercileri cezaevine gönderdi; beş kişinin yan yana gelerek dolaşmasına yasak getirdi; 19 Mayıs törenlerinin yapılmasını bile yasakladı; mektup ve telgraflara sansür koydu; üniversiteler kapattı vs.
    Ancak olaylar hiç durulmadı. Üstelik çıkan olaylara kan karıştı; Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz polis kurşunuyla öldü.
    Sonrasını biliyorsunuz...

    Anayasa Mahkemesi niye kuruldu

    Bugün hükümetin hedefinde olan Anayasa Mahkemesi’nin 1961’de hangi ihtiyaçlar sonucu kurulduğunu sanıyorsunuz?
    Hükümetin kendisine karşı çıkan muhalefeti, çeşitli kanunlar çıkararak tasfiye etme gücü ve en sonunda muhalefeti meclis aracılığıyla yargılama yetkisini de kazanması üzerine; TBMM’de çoğunluğu elinde bulunduran partinin çıkardığı kanunları Anayasa Mahkemesi kurarak denetleme ihtiyacı bütün yakıcılığıyla kendisini göstermişti. TBMM’ye hâkim olan hükümetin kuvvetler ayrılığını bertaraf ederek diktatoryal bir rejim kurmasının önünde Anayasa Mahkemesi’nin bir engel oluşturacağı düşünüldü. Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’nin kurulması düşüncesinin arka planında işte bu tarihsel gerçek vardır.
    Bugünlerde yine düne dönülmek isteniyor.
    Karar sizin...

    BODRUM’UN KAT İRTİFAKIYLA REFERANDUMUN NE İLGİSİ VAR


    BODRUM Manastır Otel’de bir arkadaşımla sohbet ediyoruz. Akdeniz mimarisinden, Bodrum’un korunmasından bahsediyoruz.
    Arkadaşım birden, “Yüksek yargı olmasaydı, Bodrum’un her yanı Marmaris, Kuşadası gibi apartmanlaşacaktı” dedi.
    Bodrum’un kat irtifakı 3’ten 5’e çıkarılmak istenmişti. Bu imar cinayetini yüksek yargı önlemişti.
    Sohbetimiz bir anda referandum sürecinde yüksek yargının neden sürekli hedef haline getirildiğine kaydı.
    Nasıl kararlara imza atmıştı ki yüksek yargı bu derece tepki görüyordu.
    Bodrum’da arkadaşımla ve konuyu bilen dostlarla yüksek yargının aldığı son yıllardaki kararları anımsamaya çalıştık.
    İşte bizim hatırladıklarımız:
    Erdemir: Cumhuriyet, tarihi boyunca bu nedenle devlet yatırımlarıyla demir-çelik tesisleri kurulmasına büyük önem verdi. Türkiye 2005 yılına gelindiğinde Avrupa’nın 5., dünyanın 13. büyük çelik üreticisi oldu.
    2005 yılında kurumun yüzde 46.12’si satışa çıkarıldı. Danıştay 13. Dairesi 2008 yılında özelleştirme kararını iptal etti.

    Tüpraş: Ülke vergi gelirinin yüzde 12’sini karşılayan Tüpraş’ın cirosu 4 buçuk milyar dolar idi. 2004 yılında şirketin yüzde 65.76’sı 1.3 milyar dolara Zorlu-Efremov Grubu’na satıldı. Petrol-İş Sendikası’nın açıklamasına göre bu para Tüpraş’ın 2 yıllık kârıydı. Ankara 10. İdare Mahkemesi bu satışı durdurdu. Danıştay da kararı onayınca şirketin satışı durduruldu.
    2005 yılında Tüpraş hisselerinin yüzde 14.76’sı 569 milyon dolara İsrailli işadamı Sami Ofer’e satıldı. Satış kamuya duyurulmadan gerçekleş-tirildiği gerekçesiyle Ankara 12. İdare Mah-kemesi tara-fından iptal edildi.
    Tüp-raş sonunda 2006 yılında hisselerinin yüzde 51’i Koç-Shell ortaklığına 4 milyar 140 milyon dolara satıldı. Bu satış, 2 yıl öncesinin 4 katıydı.

    Galataport: İmar yetkisi olmamasına rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Karaköy İskelesi’nden Mimar Sinan Üniversitesi’ne kadar olan en değerli sahil şeridini imara açtı. Galataport Projesi’ni Sami Ofer’in sahibi olduğu Royal Caribbean Cruises ile Mehmet Kutman’ın sahibi olduğu Global Yatırım şirketi kazandı.
    Danıştay, İstanbul’un tarihine sahip çıkıp projeyi iptal etti.

    İETT arazisi: İmar planlarında kamu ve park alanı olarak görülen İstanbul Levent’te bulunan İETT arazisi 2007 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından arazinin imar planını değiştirerek Dubai Şeyhi El Maktum’a satıldı. Ancak Mimarlar Odası, İstanbul halkına ait olan bu arazi üzerindeki projenin durdurulması için İstanbul 7. İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
    Olay mahkemeye taşınınca El Maktum, ihalenin karşılığını ödemedi. Bu durumda ihaleyi iptal etmesi gereken belediye, ihaleyi iptal etmeyerek arazinin Şeyh Maktum’un elinde kalmasına izin verdi. Konuyu yargıya taşıyan CHP’nin talebini Danıştay kabul etti.

    ETİ Alüminyum: 2007’de Danıştay 13. Dairesi, Seydişehir Eti Alüminyum Tesisleri’nin blok satış yöntemi ile Ce-Ka A.Ş.’ye 305 milyon dolara satışını onaylayan Özelleştirme Yüksek Kurulu kararını iptal etti. Danıştay 13. Dairesi’nin iptal kararında, özelleştirme sırasında Türkiye’nin alüminyum üretiminde dışa bağımlılığını azaltacak tedbirler öngörülmediği, sadece mevcut üretim seviyesinin üç yıl süreyle korunmasının taahhüt edildiği vurgulandı.

    Şeker A.Ş.: Danıştay bu ihaleyi 15 Ocak 2010 günü aldığı bir kararla iptal etti. İptal kararında, ihale şartnamesinde üretimin devamlılığının güvence altına alınmamış olması ve Türk halkı için stratejik gıda maddesi sayılan şeker üretiminin, söz konusu satış sonrasında devam ettirilmemesi tehlikesinin doğmasıydı.

    İzmir Limanı: Danıştay, 2008 yılında TCDD Genel Müdürlüğü’ne ait İzmir Limanı’nın özelleştirilmesi amacıyla yapılan ihaleyi “kamu yararı gözetilmediği” gerekçesiyle iptal etti.

    Mayınlı arazi:
    Türkiye ile Suriye arasında bulunan mayınlı araziler İsrailli firmalara 49 yıllığına verilmek istendi. Anayasa Mahkemesi bu kararı ülke güvenliği açısından sakıncalı bulup iptal etti.

    Kreşler ve bakımevi kararı: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı kreş ve gündüz bakımevlerinde verilen hizmet karşılığında alınacak para davalık oldu. Danıştay 10. Dairesi muhtaç çocukların bakımını sağlayan kurumun, kâr amacı gütmek suretiyle ücret tespit etmesinin yasal amaca aykırı olduğuna karar verdi.

    Engelli yasası: Danıştay 11. Dairesi, engellilerin kamu görevine atanmalarına ilişkin, işe alınmamış olsalar bile, işe başladıkları tarihte işgücü kayıplarının yasada öngörülen oranda olduğunu kabul edip engelliler lehine karar verdi.

    GDO’lu gıdalar: Genetiği değiştirilmiş gıdaların ithaline izin veren bakanlık yönetmeliği Danıştay 10. ve 13. dairelerince iptal edildi.

    Tekel kararı: Tekel fabrikalarının kapatılarak işçilerin 4/C statüsüne geçirilmesini Danıştay, işçilerin rızaları dışında verilen 4/C statüsüne geçirilme ve böylece sosyal güvenceden yoksun bırakılma kararının yürütmesini durdurdu.

    Fazla mesai kararı:
    Danıştay 12. Dairesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesine göre çalışan sözleşmeli personelin, verilen işleri bitirene kadar normal çalışma saatleri dışında da çalıştırılması ve bunun karşılığında herhangi bir ek ücret ödenmemesine ilişkin hizmet sözleşmesindeki düzenlemenin yürütmesini durdurdu.

    Telefon dinlemeleri: Adalet Bakanlığı, 2007 yılında çıkardığı yönetmelikte telefon dinlemelerine yeni düzenlemeler getirdi. Danıştay, Adalet Bakanlığı da dahil olmak üzere hiçbir idari makamın telefon dinlemeleri için yönetmelik hazırlayamayacağına hükmetti.
    Belediyelerde kadro kararı: Bakanlar Kurulu’nun belediyelerde norm kadro standardı getiren kararına karşı Belediye-İş Sendikası, Danıştay’da iptal davası açtı. Binlerce belediye çalışanının işini kaybetmesine neden olacağı belirtilen kararname mahkeme tarafından iptal edildi.
    Madencilik yasası:
    Anayasa Mahkemesi 2009 yılında verdiği kararla, Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği’nin 65 maddesini iptal etti. Maden arama gerekçesi ile çevrenin tahrip edilmesine izin veren uygulamalar böylece mahkemeden geri döndü.

    Eczane kararı:
    Danıştay, Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türk Eczacıları Birliği arasındaki ilaç temini protokolünün feshine ilişkin SGK işlemi ve eczacılarla tek tek sözleşme yapılmasını öngören işlemin yürütmelerini durdurdu. Bu fesih kararı eczacıların SGK ile örgütlü bir protokol yapmasını engelliyordu.

    HES iptali:
    Doğu Karadeniz başta olmak üzere pek çok doğal güzelliğin ortasına hidroelektrik santral yapma kararı yargıya takıldı. 138 HES projesinden 100’ü mahkemelik oldu. 26 tanesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verildi. Diğer davalar devam ediyor.
    Metrobüs zammı: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin enflasyon oranını aşan ulaşım zammı İstanbul 10. İdare Mahkemesi tarafından belediyelerin halkın yararını gözetmesi gerektiği vurgulanarak iptal edildi.
    Kuşkusuz yargının aldığı kararlar bunlarla sınırlı değil. Bizim ilk aklımıza gelenler bunlardı.
    Peki, yargı bu kararlarında haklı mı haksız mı?
    Ya da yüksek yargı hükümetin ayağına dolanıyor mu, dolanmıyor mu?
    Buna göre gidip sandıkta oy kullanacaksınız işte...


    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...sp?yazarid=218



  11. #70
    Kayıt Tarihi
    Aug 2010
    Nerede
    istanbul
    İletiler
    7
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Referandum Anketi

    Alıntı sonyakadan rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Hayırda Hayır vardır.Bağımsız Yargı tek koruyucumuzdur.Olmazsa olmazdır.
    AYNEN KATILIYORUM. hAYIRDA HAYIR VARDIR.

+ Konuyu Yanıtla
7 / 17 Sayfa İlkİlk 1234567891011121314151617 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

2010 halk oylamasında çıkan kararlar

Forum

Benzer Konular :

  1. pazar günü işe gelmeme tutanağı
    işyeri beni işten çıkarttı. bende haklarımı almak için iş mahkemesine başvurdum. işveren iş mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde 13 tane sıralı...
    Yazan: temhem1975 Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 26
    Son İleti: 11-02-2020, 11:25:25
  2. Haftalık iznim pazar ve bayramda pazar günü
    Merhaba, Benim haftalık iznim pazar günü, Kurban bayramı da pazar gününe denk geldi, İş kanununa göre haftalık iznimi haftaiçi bir güne veya başka...
    Yazan: edizcesur Forum: Diğer Hukuki Sorular
    Yanıt: 1
    Son İleti: 11-11-2011, 13:29:16
  3. Pazar günü çalışmaları
    yaklasık 2 sene bir firmada calıstım.bir muddet önce hiçbir gerekce gösterilmeden işten cıkarıldım.kıdem tazmınatım ve ihbar tazmınatım...
    Yazan: maydin1958 Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 31-01-2010, 20:07:46
  4. Pazar günü iş akdi feshedilebilir mi?
    Benim merak ettiğim başlıktada belirttiğim gibi pazar günü yani resmi olmayan br iş gününde iş akdim feshedilebilirmi? Çalıştığım firma raporlu...
    Yazan: zorg Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 16
    Son İleti: 22-01-2010, 17:54:54
  5. Pazar günü mesaiye kalmasam?
    Selamlar...İşverenin işçiden fazla çalışma yapacağına dair aldığı imza hafta sonu çalışmalarınıda kaplarmı acaba?Yani işçi imza atsada pazar günü...
    Yazan: bülent111 Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 21-04-2008, 00:02:39

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.