Deniz Baykal'ın istifasının ardından parti içi muhalefetten de, "Baykal dönmemeli" sesleri yükselmeye başladı.
Ankara- Baykal'a yakın isimler 22-23 Mayıs'ta yapılacak kurultay için, "Kimse bulanık suda balık avlamasın. Kimse bundan nemalanmasın" diye konuşurken, muhaliflerden de, "Baykal bu dik duruşunun arkasında durmalı, dönmemeli. CHP kurultayda genel başkan çıkaramayacak kadar küçük bir parti değil" yanıtı geldi.
CHP eski Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır, Baykal'ın ciddi bir duruş gösterdiğini ve tekrar geri dönmemesi gerektiğini belirterek, "Bence dönmemeli. Bu dik duruşunun arkasında durursa parti açısından iyi olur. Dönmemelidir. Ülkenin önünü açacak, partiyi ilk seçimde iktidar yapacak, kendini kanıtlayan bir isim kurultayda seçilecektir. Bence Baykal'ın istifasıyla yeni bir dönem başlayacak. Haluk Koç ya da Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan olabilir" dedi.
"Birkaç gün içinde aday çıkar"
CHP eski Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin de, "Baykal'ın bu aşamada döneceğini ihtimal vermiyorum" dedi. Birkaç gün içinde aday çıkacağını vurgulayan Çetin, "CHP, kurultayda genel başkan çıkaramayacak kadar küçük bir parti değil. CHP kendi iç dinamiklerini harekete geçirir ve birkaç gün içinde de aday çıkar. Şimdi duygusallık ortamında bazı sözler söylenebilir ama kurultay olgunluğu yakalar" diye konuştu.
Koç: Herkes sorumluluğu içinde hareket etmeli
CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç da, Baykal'ın istifasına, "Genel Başkan açık ve net konuştu. İstifa kararı kendi değerlendirmesi sonucudur" dedi. Yaklaşan kurultay öncesi Baykal'ın istifa kararını değerlendiren Koç, "CHP köklü bir partidir ve kurumsal yapısı ortadır. Herkes sorumluluğu içinde hareket edecektir. Kişisel beklenti önemli değildir. Kendime düşen sorumluluğu taşıyorum. Önemli olan mücadele çizgisini (AKP ile) aşağıya çekmemektir" dedi.
CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Cevdet Selvi'nin, 22-23 Mayıs'ta gerçekleştirilecek olağan kurultaya kadar Genel Başkan Vekilliği görevini üstlenmesini kararlaştırdı.
CHP Parti Meclisi (PM), Genel Başkan Vekilliği görevine en kıdemli genel başkan yardımcısı, Kocaeli Milletvekili Cevdet Selvi'yi getirdi.
Deniz Baykal'ın istifasının ardından bugün olağanüstü toplanan PM, Merkez Yönetim Kurulu'nun 22-23 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek olağan kurultaya kadar Genel Başkan Vekilliği görevini Selvi'nin yapması yönündeki önerisini değerlendirdi.
PM'nin aldığı karar doğrultusunda kurultaya kadar genel başkanlığa Selvi vekalet edecek.
Özgeçmişi
PM tarafından 22-23 Mayıs tarihlerinde yapılacak olağan kurultaya kadar genel başkan vekilliğine getirilen CHP Kocaeli Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, 1943 yılında Eskişehir'de doğdu.
Eskişehir Yüksek Tekniker Okulu Makine Bölümü'nden mezun olan Selvi, Eskişehir Hava İkmal Merkezi Tayyare Fabrikası'nda ve Türkiye Gübre Sanayi Kütahya Fabrikası'nda çalıştı. Harb-İş Sendikası Yönetim Kurulu Üyeliği, Petrol-İş Kütahya Şube Başkanlığı, Teşkilatlanma Sekreterliği ve Petrol-İş Genel Başkanlığı da yapan Selvi, Türk-İş Başkanlar Kurulu Üyeliği, ILO Türkiye Delegeliği ve İş Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu.
SODEP'in kurucu üyelerinden olan, SHP'de PM üyeliği, Genel Sekreter Yardımcılığı, Genel Sekreterlik ve Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini yürüten Selvi, CHP'nin 1998 yılında yapılan kurultayında PM üyeliğine ve Genel Başkan Yardımcılığına seçildi. Selvi, 1998 yılından bu yana CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürüyor.
Cevdet Selvi, Deniz Baykal'ın CHP'nin genel seçimlerde parlamento dışında kalması nedeniyle 22 Nisan 1999'da istifa etmesinin ardından da genel başkan vekilliğine getirilmiş, 22 Mayıs 1999'da Altan Öymen'in genel başkanlığa seçildiği olağanüstü kurultaya kadar bu görevi yürütmüştü.
İlk kez 1987 seçimlerinde milletvekili seçilen Selvi, halen CHP Kocaeli Milletvekili olarak parlamentoda görev yapıyor.
Çiçek, Cenevre dönüşü Atatürk Havalimanında düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a ait olduğu iddia edilen video görüntüler ve istifasıyla ilgili sorularını yanıtladı.
Çiçek, Cenevre dönüşü Atatürk Havalimanında düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a ait olduğu iddia edilen video görüntüler ve istifasıyla ilgili sorularını yanıtladı.
"Sayın Baykal istifasını açıklarken hükümete yönelik sert eleştirilerde bulundu. Bu konudaki görüşünüz nedir?" diye sorulan Çiçek, bu olayla ilgili şahsi düşüncelerini ve üzüntülerini, ilk gün kendisini telefonla arayarak ifade ettiğini belirtti.
Cemil Çiçek, bu konudaki kanaatini de söylediğini, Deniz Baykal'ın da bununla ilgili basın açıklaması yaptığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla benim düşüncem o günkü açıklamalarımdır. Bir parti mensubu olarak düşüncelerimi soruyorsanız, bu konuyla ilgili olarak Sayın Başbakan ve ilgili arkadaşlarımızın bugün gazetelerdeki açıklamalarını okudum. Dolayısıyla ben Pazar gününden beri dışarıdaydım. İçerideki gelişmeleri sizler kadar yakından takip etme imkanım olmadı. Kaçamak bir cevap vermek için de bunu söylemiyorum.
Eksik bilgiyle böylesine önemli bir konuyu değerlendirmek, hem konu açısından, hem de bir kısım değerli insanlar açısından yanlış sonuçlara götürür."
Çiçek, "Referandum öncesinde böyle bir komplonun ortaya çıkmasını neye bağlıyorsunuz?" şeklindeki soruya "Ben bu konunun yargıya intikal ettiğini biliyorum. Yargıya intikal ettiğine göre kafamızda bir soru varsa onun beraber aydınlatılması yargı yoluyla olacaktır ve olmalıdır. Bizlere de düşen yargının bu soruşturmayı yaparken, Cumhuriyet savcıları bu soruşturmayı yaparken, istediği bilgilere ulaşabilmesi, bizden istediği herhangi bir husus varsa bunların süratle ve mümkün olan imkan çerçevesinde bunların karşılanmasıdır. Belki o, o tartışmaların da doğru bir mecrada yapılmasına imkan verir. Ben şahsen böyle düşünüyorum" karşılığını verdi.
"Üzerimize düşeni yaptık, yapacağız"
Cemil Çiçek, "Hükümet olayın arkasında ne olduğunu ortaya çıkaracak mı?" şeklindeki bir soruya da, "Sadece hükümet olarak değil. Hükümet, bu olayları nasıl ortaya çıkarır; bunun anayasamızda, yasalarımızda yolu, yöntemi bellidir. O çerçevede elbette her
türlü suç teşkil eden bir olayın ortaya çıkarılmasında biz üzerimize düşeni bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yaparız. Yargıya intikal eden bir konuda oraya vaziyet eden yargı makamlarıdır. Bize düşen onların ihtiyaçlarını karşılamak ve bizden istenen hususlar olursa onları da süratle yerine getirmektir" yanıtını verdi.
Çiçek, "Özel hayatın gizliliğinin ihlalinin Türkiye'de bir sorun olduğunu düşünüyor musunuz?" diye soran bir gazeteciye, özel hayatın gizliğinin ihlalini zaten 2005'te yaptıkların ceza kanununda suç haline getirdiklerini söyledi.
"Bizim açımızdan özel hayatın gizliliğine müdahale suç. Bu durum TCK'nin 135 ve takip eden maddelerinde suç olarak kabul edilmiştir" diye konuşan Çiçek, geçen günlerde medyadan gelen bir kısım telkinlerle de özel hayatın gizliliğine müdahalede cezaların artırılması noktasında bir talep olduğunu ve bununla ilgili cezaları da arttırdıklarını hatırlattı.
Hazırlık soruşturmasının gizliliğini ifşa eden hususların da ceza hükmüne bağlanması noktasında gazetecilerden de bazı itirazlar geldiğini söyleyen Çiçek, Adalet Bakanlığının da bu konuda bir çalışma yaptığının bilindiğini ifade etti.
Çiçek, "Demek ki biz daha 2005'te hem anayasa, hem de ceza kanunu açısından özel hayatın gizliliğine müdahaleyi suç kabul eden bir düşünceye sahibiz. Tercihimiz bu yöndedir. Onun için de ceza kanununa birtakım hükümler konmuştur" şeklinde konuştu.
İstifa ediyorum konuşmasını tv'den canlı izledim. "'22 Mayıs'a kadar demeyi unuttu dedim kendi kendime..."
Baykal bu... Şimdiye kadar hep köşeye sıkıştığında verin misketlerimi ben gidiyorum edasıyla evine çekilip, sonra halk beni çağırıyor, kıramadım, dayanmadım deyip geri dönmedi mi. Yine döner... Bu tebaa ona biat ettikçe turkish doner şahane.
CNN TÜRK ve NTV’deki canlıgaste’ye konuşan CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok da Baykal gibi kaset skandalı için “Komplo” dedi.
Olaydan sonra Deniz Baykal ile bir kez telefonla görüştüğünü belirten Baytok, “Ankara dışına çıkmadım. Evimdeyim. Ailemle birlikte yaşananların üstesinden geleceğim” dedi ve şunları söyledi:
“Eşim Can, siyasi çizgimin bedelini ödüyor. Hakkında uyduruk haberler çıkıyor ve CHP’li belediyelerden iş aldığı iddia ediliyor. Biz etik anlayışımız gereği siyasi nüfuz kullanmayız. Eşim Can, sadece 2003 yılında Şişli Belediyesi’nin ihalesine girdi ve bilgisayar ihalesini kazandı. Bunun dışında ben yıllardır CHP’de olmama rağmen, eşim hiçbir CHP’li belediyenin kapısının önünden bile geçmedi.” Vatan
Deniz Baykal'a yönelik suikast ihbarı yapan Şeref Kasap, akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
Bu kişi ile ilgili 2009'da 5 ayrı ihbarda bulunulduğunu da tespit ettik. Başkalarının adını kullanarak ihbarda bulunduğunu söylüyor. Bunların hepsinin sebepleri sorgulandığında babasının inşaat işiyle ilgili ihtilafa düştüğü, alacakları olduğu veya kendilerine haksızlık yapıldığını iddia ettiği kişilerle ilgili bu tür ihbarlar yaptığı tespit edildi.
AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu temsilcisi Günter Verheugen, seçimlerden hemen sonra, 15 Kasım 2002’de Baykal’la görüşür. Baykal o tarihte, Varşova’da PES (Avrupa Sosyalist Partisi) toplantısındadır. Verheugen, Baykal’la yaptığı görüşmenin ardından siyasi yasaklı “AKP Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan”la bir araya gelir. Verheugen Erdoğan’a “Deniz Baykal seni Başbakan yapacak” der. Olay 22 Kasım 2002 tarihli Hürriyet gazetesinde şu şekilde yer alır: “Verheugen, Baykal’a ‘Başbakan kim olacak’ diye sorduğunu ve ‘Tabii ki seçimin galibi başbakan olacak’ yanıtını aldığını anlattı. Verheugen Baykal’la yaptığı sohbetten aldığı izlenimi Erdoğan’a, ‘Deniz Bey galiba sizin başbakan olabilmeniz için önünüzün açılmasına yardımcı olacak.’ sözleriyle aktardı. Erdoğan, Verheugen’in bu değerlendirmesi karşısında herhangi bir yorum yapmazken yanında bulunan kurmaylarının keyiflendiği gözlendi.”
Bu görüşmelerden birkaç ay sonra Baykal Erdoğan’a el uzattı; önce Anayasa değiştirildi sonra Siirt seçimleri iptal ettirildi. Anayasa değişikliğinden faydalanan Erdoğan’ın siyasi yasağı kalktı ve yenilenen Siirt seçimlerinde milletvekili seçildi.
İşin daha vahimi, gerekli Anayasa değişikliğinin yapılabilmesi için ABD Büyükelçisi bizzat devreye girmiş, Yüksek Seçim Kurulu’na bile dikkat çeken bir ziyaret yapmıştı.
Baykal, konuyla ilgili olarak 2 yıl sonra, 14 Mart 2005’te şu açıklamayı yapmıştı: “Erdoğan’a milletvekilliği ve Başbakanlık yolunun açılması, bizden hiçbir şekilde talep edilmemiştir. Siyasal hayatımızın normalleştirilmesi için gereken Anayasa değişikliğini yapma girişimimiz, bizde herhangi bir ödün karşılığı olmamıştır. İnandığımız için bunu yaptık ve buna karşılık da kimseden bir ödün istemedik, hiçbir talepte bulunmadık.”
Bunu neden hatırlattık?
Siyasi yasaklı Erdoğan’ı Türkiye’ye başbakan yapan Baykal’ın 8 yıl sonra aynı Erdoğan’ı kendisine komplo yapmakla suçlamasının paradoksunu dile getirmek için değil elbette…
Operasyon, İnönü’ye Hitler benzetmesiyle başladı
Baykal neden hedef alındı?
Sorunun yanıtına geçmeden, önce olan bitenin adını koyalım: Birinci, üçüncü, beşinci, onuncu, onüçüncü Ergenekon dalgasından; Poyraz, Balyoz, Kafes, Erzincan, Erzurum Ergenekonlarından sonra sıra Baykal Operasyonu’na geldi…
Ya da sırasıyla İşçi Partisi, Türk Ordusu ve Yargı’nın hedef alınmasından sonra sıra Cumhuriyet Halk Partisi’ne geldi…
Yaşananın adı Ergenekon’un yeni aşaması olarak Baykal Operasyonu’dur!
Kim ne derse desin, Baykal son iki yıldır, 40 yıllık siyaset hayatının en önemli sınavını verdi! Bakmayın siz CHP dostu görüntüsü altında, “Baykal olmasa CHP iktidar olur” şeklinde söyleyenlere, yazanlara…
Ki aslında Baykal zirve yaptığı bu son iki yılın sinyalini 1 Mart 2003 tezkeresiyle vermişti ilk…
Ama asıl önemlisi Baykal’ın son iki yıllık çizgisidir. O çizginin temelinde ABD’nin AKP eliyle uyguladığı BOP’a direnmek vardır! Ve BOP’a direnen Baykal’a operasyon, “İnönü’ye Hitler benzetmesi” işaretiyle başlatılmıştır!
Baykal Operasyonu’nun zamanlaması
Erdoğan’ın İnönü’yü Hitler’e benzetmesi hangi şartlarda yapılmıştır?
1.. Anayasa Değişikliği paketinin en önemli maddesi olan “parti kapatmayı olanaksız hale getiren” 8. Madde 327 oyda kaldı. Böylece hem AKP paketi delindi, hem AKP içinde Erdoğan’a direnenler olduğu ortaya çıktı hem de seçim yılına girilirken AKP’nin aslında kaygan bir zeminde olduğunun ipucu görüldü!
2.. CHP iki hafta içinde Büyük Kurultay yapacak. Kuşkusuz AKP, Cumhuriyet mevzisinde direnen Baykal’ın yine Genel Başkan olmasına olumlu bakmıyordu.
3.. Anayasa Değişiklik Paketi Referanduma gidecek. Referandum bir bakıma AKP’nin halk nezdinde güven oylaması olacak.
4.. Türkiye genel seçim yılına girdi. “Kriz teğet geçti” söylemlerinin karın doyurmadığı, AKP’nin Açılım yüzünden şehit cenazesine bile gidemez hale geldiği, sınıfın Tekel direnişiyle güç olduğunu yeniden keşfettiği ve AKP’nin tüm anketlerde büyük güç kaybettiği gerçeği, seçimin de en somut ipucuydu!
İşte bu şartlarda “İnönü’ye Hitler benzetmesi” işaretiyle Baykal Operasyonu başlatılmıştır!
Baykal Operasyonu’nda dikkat çeken üç konuyu da hatırlatalım:
Kendini savcı ilan eden Başbakan’a karşı Ergenekon’un avukatı olduğunu ilan ederek Cumhuriyet mevzisinde direnişe geçen Baykal, tıpkı kendinden önceki Ergenekon avukatları gibi operasyona maruz kaldı. Birkaçını anımsamak gerekirse… Em. Yüzbaşı Muzaffer Tekin tutuklandığında, avukatı Kemal Kerinçsiz’di; sonra Kerinçsiz de operasyona uğrayıp tutuklandı. Doğu Perinçek tutuklandığında avukatı Nusret Senem’di; sonra Senem de operasyona uğrayarak tutuklandı. Em. Albay Levent Göktaş tutuklandığında, avukatı Serdar Öztürk’tü; sonra Öztürk de operasyona uğrayarak tutuklandı. Kemal Aydın tutuklandığında, avukatı Yusuf Erikel’di; sonra Erikel de operasyona uğradı. Vd.
2.. Erdoğan kasetleri mi, Baykal kaseti mi?
Mesele sulandırma konusunda deneyimli liberallerimiz koro halinde soruyorlar: “Başbakan’ın telefonu dinlenirken nerdeydiniz?” Koroya değil ama koro karşısında mahcup duranlara şu prensibi ve gerçeği hatırlatalım: Erdoğan’ın Talat’la telefon görüşmesi Türkiye’yi ve 70 milyon Türk’ü ilgilendirir; Baykal’ın kaseti ise –ki gerçek mi değil mi henüz bilinmiyor- sadece Baykal’ın ve Baytok’un ailelerini ilgilendirir!
Kaldı ki, internette yayınlanan o telefon görüşmelerini yayınlayan meslektaşlarımız Deniz Yıldırım ve Ufuk Akkaya tam 6 aydır tutuklular; ki bu süre, hüküm giyse bile alacağı cezadan daha fazla! Öte yandan bir başka meslektaşımız ama yandaş olanı aynı tür suçlamadan, üstelik 1.5 yıl hüküm giymiş olduğu halde, bir daha yapmamak şartıyla, tutuklanmayıp dışarıda mesleğini sürdürebiliyor!
3.. Başbakan ve Vakit arasındaki emir komuta zinciri mi var?
Baykal Operasyonu’nun birinci kaseti, sırada ikinci kasetin olduğu bilgisiyle bitiyordu. Ancak kamuoyuna yansıdığı şekliyle Başbakan Erdoğan haberi duyar duymaz kurmaylarına “çektirin şunu” talimatını vermiş! Böylece sıradaki kaset de çekilmiş oldu. Demek Başbakan’ın Vakit üzerinde böylesi bir gücü varmış! Başbakan talimatıyla kaseti çekenler, yine Başbakan talimatıyla acaba bugüne kadar neler yaptılar? Öte yandan sitenin digital izini sürenler, 1 değil tam 5 kasetin-görüntünün çektirildiğini belirtiyorlar.
CHP’nin iki yanlışı
Türkiye’nin Baykal Operasyonu’na direnmesi için, CHP’nin pusulayı şaşırmaması gerekiyor. Bu nedenle krizi yönetmeye çalışan CHP’nin iki yanlışına dikkat çekmemiz gerekiyor:
İkincisi, suikast iddiasına Sarıgül adının karıştırılmasıdır. Operasyonun gerçek failini perdelemek için ortaya sürülmüş bu iddianın peşine düşmek, CHP’yi gerçeklerden uzaklaştırır ve Türk milletinin direnme kabiliyetini zayıflatır.
Bahçeli’nin alacağı ders!
Yazımızın girişinde, Baykal’ın Erdoğan’ı başbakan yapmasının öyküsünü hatırlatmıştık. Bitirirken de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye hatırlatalım: Tek bir kurmayına bile danışmadan, gelen bir telefon sonrasında ‘3 Kasım 2002’yi seçim günü ilan eden ve önce AKP’ye iktidar olma yolu açan sonra Abdullah Gül’e Cumhurbaşkanlığı yolu açan Bahçeli, Baykal’ın düştüğü durumdan iyi ders çıkarmalıdır!
eşim diyaliz merkezinde çalışıyordu diyaliz yönetmeliği gereği iş başladığı günden sonra 6 ay içinde diyaliz sertefikası almak için kursa gönderildi...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
óñêîğåíèå èíäåêñàöèè
31-10-2024, 23:11:20 in Aile Hukuku