Mahkeme giderleri

[tahirmutlu]

Değerli hukukçu arkadaşlar bazı sorularım olacak cevaplarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.
Sulh hukuk mahkemesinde açılan itirazın iptali davasında itiraz ettiğim aidat borcumun(bilirkişi raporu doğrultusunda) kısmen kabulune karar verildi.talep 500 tl ana para işlemiş faiz 1600tl toplamda 2100 tl.
Mahkemece kısmen kabul edilen ana para 220 tl işlemiş faiz 6 tl toplam 226 tl takip tarihinden itibaren (tc merkez bankası) reeskont faizi uygulanmasına karar verildi.ayrıca gecikme tazminatı alınamayacağıda bilirkişi raporunda belirtilmiş.
Sorularım
1: Kısmen kabul edilen davamda mahkeme giderleri kabul oranına göremi belirlenecek.? yukarıdaki rakamlara göre bu oran yüzde kaç olur?
2:bu durumda kısmen kabul edilen davanın kabul edilmeyen kısmı red edilmiş oluyor sanırım ve bende belli oranda haklı oluyorum.benim vekilim olan avukata ücret takdiri yapılacakmı ?
3:bu miktarlarla benim temyiz hakkım bulunuyormu.bulunmuyorsa menfii tespit davası açabilirmiyim?
4:bu itirazın iptali davası daha önce 2 yıl süren dava sonucu red edilmiş ve karar kesinleşmişti aynı davacının aynı konulu ikinci defa açtığı davanın sonucudur.tarafı ve konusu aynı olan iki mahkeme kararı bulunmakta bu haliyle miktara bakılmaksızın temyiz sebebi olabilirmi?
hepinize iyi çalışmalar diliyorum

[Hakan Dikici]

1- Mahkeme masrafları kabul oranına göre belirlenmez, olduğu gibi alınır.
2- İcra takibi Mahkeme tarafından belirtilen şekilde devam eder, sizin Avukatınıza Vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmediği Mahkeme ilamında belirtilmiştir zaten..
3- Temyiz hakkınız vardır. Menfi tespit davası açmanızın bir mantığı yoktur çünkü menfi tespit davası açılacak bir davaya delil teşgil etmek üzere açılan bir davadır, sizin davanız bitmiş zaten...
4- Yasal süresi içerisinde bahsettiğiniz hususda derdestlik itirazında bulunulması gerekirdi, bu konuda yasal süreleri geçirmiş olabileceğinizi düşünüyorum...

[tahirmutlu]

1- Mahkeme masrafları kabul oranına göre belirlenmez, olduğu gibi alınır.
2- İcra takibi Mahkeme tarafından belirtilen şekilde devam eder, sizin Avukatınıza Vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmediği Mahkeme ilamında belirtilmiştir zaten..
3- Temyiz hakkınız vardır. Menfi tespit davası açmanızın bir mantığı yoktur çünkü menfi tespit davası açılacak bir davaya delil teşgil etmek üzere açılan bir davadır, sizin davanız bitmiş zaten...
4- Yasal süresi içerisinde bahsettiğiniz hususda derdestlik itirazında bulunulması gerekirdi, bu konuda yasal süreleri geçirmiş olabileceğinizi düşünüyorum...

cevabınız için teşekkür ederim.aşağıda verdiğim yargıtay kararlarında masrafların haklılık oranınca paylaştırılması gerektiği belirtiliyor. bu kararlar her davayı kapsamıyormu?


Yargıtay 18. Hukuk Dairesinden:


Esas No : 2008/2607


Karar No : 2008/3795

Davacı İbrahim Erol Apt.Yön. ile davalı Afitap Erol (Ercan) aralarındaki itirazın iptali davası hakkında Lüleburgaz Sulh Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 27/6/2007 günlü ve 2006/1019-2007/665 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/1/2008 gün ve Hukuk-2007/294051 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


YARGITAY KARARI


Dava, 375 YTL. tutarındaki ortak gider alacağının tahsili ile ilgili icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.


Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın 300 YTL. üzerinden iptaline karar verilmiştir. Buna göre davanın 300 YTL'lik kısmının kabul ve 75 YTL'lik kısmının reddedildiği anlaşılmakla HUMK'nun 417. maddesi hükmü uyarınca davada iki taraftan herbirinin kısmen haklı çıktığı gözetilerek yargılama giderlerinin yanların haklılık oranlarına göre paylaştırılması, bu bağlamda vekalet ücretinin de buna göre takdir edilmesi gerekirken, mahkemece yargılama giderlerinden salt davalı yanın sorumlu tutulması ve davalı vekiline avukatlık ücreti takdir edilmemiş olması yasaya ve yönteme aykırıdır.


Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 31/3/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.




YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E: 2008/2593 K: 2008/7912 T: 05.06.2008

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kanun yararına bozulması istenilmekle dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında düzenlenen D. konut içi bireysel üyelik sözleşmesi uyarınca vermiş oldukları hizmet karşılığı olan borçların ödenmediğini, yaptığı icra takibine itiraz edildiğini, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin yetkili olmadığı gerekçesi ile şikayeti reddettiğini ileri sürerek hakem heyeti karanının iptali ile alacağı olan 535,48 YTL.nın faizi ile tahsiline karar verilmesi istemiştir.
Davalı, borcu bulunmadığı bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 402,55 YTL.nın davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine kesin olarak karar verilmiş; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kanun yararına kararın bozulması istenilmiştir.
Yargılama sonucu davanın kısmen kabul, kısmen de reddine karar verilmiştir. HUMK. 417 maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi "davada iki taraftan her biri kısmen hakla çıkarsa mahkeme her birini masrafla ilzam veya bu masrafı aralarında takdir ettiği surette taksim eder" hükmünü öngörür. Buna göre mahkeme masraflarının davanın kabul ve red edilen miktarına, yani tarafların haklı çıktıkları miktarlara göre paylaştırılması, red edilen kısım üzerinden de kendisini yargılamada vekil aracılığı ile temsil ettiren davalı lehine de HMUK. 423. maddesinin 1. fıkrasının 6. bendine göre mahkeme masraflarından sayılan vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece davanın bir kısmının reddedildiği göz önünde bulundurularak, kendisini avukat aracılığı ile temsil ettiren davalı yararına avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün HUMK.nun 427/6 maddesi uyarınca kanun yararına bozulması gerekir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, hükmün kanun yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 5.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

---------------------------------------------------------