yaş düzeltme davası ancak 1 kez açılabiliyorsa ve kişinin ailesi küçük yaşta ilkokula erken başlasın diye mahkeme kararı ile yaşı büyütmüşse şimdi bu kişi yaşını gerçek durumuna getirmek istemesine rağmen dava açamayacak mıdır? bu nasıl bir mantık...yoksa ben mi bu bir kere açılabilmeyi yanlış yorumluyorum...
yok bence oyle yorumlanmalı. cunku zaten duzetlmek dogruyu bulmak icin acmıssın donup tekrar ben dogrusunu bulacagım demenin izahi nasıl yapılacak hukuken?
bence kişinin 18 yaşını doldurması bazı haklarıda beraberinde getirmelidir. eğer 18 yaşından önce bir hukuki işlem yapıldı ise kişi bu yaşı geçince tekrar kendi kişilik hakkı için müracaat edebilir kanaatindeyim yeterki geçerli hukuki dayanağı olsun...
Sanıyorum ki kişinin kendi hür iradesi ile açyığı böyle bir davanın tekrarı olmaz ancak sanıyorum ki burada bir ayrıcalık var ve olması lazım gerçi hukukçu değilim ama bu mantıklı geliyor bana sizleri bilmem )
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
değilim ama bu mantıklı geliyor bana sizleri bilmem )
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
Ancak kişi bu durumdan zarar görmüşse 1 yıl içinde dava açabilir. Tek istisnası bu... Bence mantıklı bir uygulama çünkü bu değiştirme işlemi hukuki ilişkileri etkileyen bir işlemdir. Birden fazla olmaması da kanaatimce yerindedir.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...
bu kişinin yaşı daha 5 yaşındayken okula başlaması için ( 2 yaş) büyütülmüş. Şimdi öğrenci olan bu kişi yurt dışına çıkmak vs. gibi işlemlerde belli bir yaş sınırı olmasına takılıyor. Bu nedenle yaşını gerçek yaşına çevirmek istiyor. sayın jawussjan, bu anlamda 1 yıllık hakkından bahsetmek mümkün olamayacak .Ancak diğer taraftan ailesinin vermiş olduğu bir kararın şimdi hayatını etkilemesi ve asıl yaşına dönememesinde ise kamu faydası yok.. ancak anunda diyor ki bir hak.. yani nasıl iş anlamadım..
Adalet'i yanıltmak için yapılan bir işlem var ortada... Haklı bir sebep yokken (yanlış anlamayın, yaşın yanlış yazılması gibi...) yapılmış işlemi düzelttirmek istiyorsunuz. Düzeltme davası kamu yararı içindir fakat bir kere yapılması uygun görülmüştür, bu da adaletin aldatılmaması içindir. Yapılan önceki işlemde kamu yararı yoktur ki??
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...
bakın burada kişinin henüz reşit olmadan kendisi adına yapılan bir işlem var .benim kamu yararıylada kastettiğim budur. yani reşit olan kişi bu durum için gerekeni yapmak istediğinde bunda kamu yararı yok diyemessiniz..
Şimdi gördüm, avukatmışsınız...
Siz daha iyi bilirsiniz kamu yararı var mıdır, yok mudur...
Fakat adalet mekanizmasının hileye düşürülmesinin mükafatı olamaz kanımca. Ama dilerseniz kanun maddesinin değiştirilmesini talep edin mahkemede.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...
artada mahkeme kararı var. biseyin duzeltilmesi istenip duzeltilmiş. duzeltilmiş oldugu için ortada olan mahkeme kararının ardından daha baska dogru mu var denecek. bence hukuken buna cevaz vermemek gerekir.
Değerli arkadaşlarım ;
Aslında gerçek anlamda bakarsak 'yaş büyültme küçültme' davası diye bir dava olamaz. Normalde olması gereken sadece düzeltmedir normalde. O da nüfus müdürlüğünün veya resmi bir kayıttaki hatadan kaynaklanıyor ise vede gerçek yaş ispatı mümkünse olması gereken bir olgudur. Onun dışındaki işlemler aslında Kanunu bir şekilde yanıltma olmaktadır.
Ancak yurdumuzda ve özellikle doğu kesimlerimizde 'doğum' tam bir kontrol de olmadığı için bu tip davalar çok sık gündeme gelmektedir. Çok iyi anımsıyorum ki görevim sırasında 11 yaşında var yok olan bir erkek çocuğu 'asker kaçağı olarak 4 senedir aranmaktan karşıma gelmişti.' İşin garibi ufaklıkta ısrarla kendisinin o olduğunu belirtiyordu bende o aralar 25 yaşlarındaydım çocuğa ' Yani şimdi biz senle yaşıtmıyız ufaklık' diyince film koptu ailesini buldurduk gerekli evrakları doldurup savcılık kanalı ile mahkemeye sevkettik. neticeden belirli bir süre sonra mahkemeden ' çocuğun 10 yaşında olduğunun hastane raporuyla tespit edildiği kişinin ölen ağabeyinin nüfüsuyla devam ettirildiği mahkemece bu nüfus kaydının kapalı kayıta döndürülmesi için yazı yazıldığı ve düzgün kaydın yapılması ve bizdeki evraklarında buna göre değiştirilmesi ' şeklinde bir yazı gelmişti.
Tüm bu bilgiler ışığı altında benim ısrarla diyeceğim şudur. Kanun koyucu aslında her nekadar sadece düzeltme ve sıradışı olaylar için bir kez mahkeme hakkı verdiysede bu hakkın kullanımı umulanın tersinede işlemektedir. Somut olayda da görülebileceği üzere iki çıkarın çakışması hukukta var mı bilmiyorum ama 'olmayana ergi' kavramını doğurmuş. Yani birinci çıkar 'okula başlasın diye gerçek yaşın büyütülmesi' İkinci çıkar 'yurtdışına çıkabilmek için gerçek yaşa dönülmesi' Aslında gerçekçi düşünüşle mahkemenin ilk davayı REDDETMESİ yönündedir. ( Sayın avukatın verdiği bilgiler doğrultusunda) Ancak görülen oki mahkeme kişi lehine bir durumu göz önüne alarak bir karara varmıştır. Bu karar her nekadar o zaman lehte olsada hayatın gerçek akışı içerisinde yanlış olduğu ortaya çıkmakta başka bir durumda aleyhte çalışmaktadır..
İlk yazımda kısaca açıklamaya çalıştığım durum budur. Anayasanın kişi hak ve Özgürlüklerini açık biçimde güvence altına alması ve kişi sorumluluğunu 18 yaş olarak belirlemesi temel kavramdır. Yani kişi 18 yaşından sonra yasal dayanakları var ise adını yaşını dinini gibi salt kendisine sıkı bağlı olan olguları değiştirme hakkına sahiptir. Yaş düzeltme davasının kişinin hür iradesi dışında (5 Yaşında ailesi tarafından) yapılmış olması kullanılan bir hak olarak görülemez bu anayasamızın ruhuna aykırıdır. Dolayısı ile bir kere olan bu hak kişinin kullanabileceği bir hak olması gerekmektedir. Somut olayda eğer hastahane doğum kayıtları asıl yaşı belgeleyenvesair delil var ise bu dava açılabilir. Davanın açılması eski mahkeme kararının ergine karşı değildir. Diploma vesair haklar yok olmayacaktır elbette ancak burada şu tartışılabilir mahkeme neye istinaden bu çocuğun yaşını büyütmüştür ??? Eğer bu sorunun yanıtı tıbbi ve hukuki dayanakların üzerine tam oturdu ise zaten dava açamak abesle iştigal dışında bir olay olmayacaktır. Ancak Mahkeme kararı 'biraz kandırılarak birazda kişi lehine' olarak ortaya çıkmışsa elbetteki geriye dönüş olacaktır. Allahın Kelamı haricinde geriye dönüşü mümkün olmayan bir olgu olmamalıdır zaten. Ancak şunada katılıyorum ki çok sık olmamakla birlikte bu tip davaların gündeme gelmesi hoş bir olay değildir. Dolayısıyla kanun uygulayıcısı olan mahkemelerin aldatılması durumunda mahkeme bunun hesabını sormak durumundadır.
Garip bir şekilde yargıtay ilamı gibi yazdım ama benim düşüncelerim bu yöndedir böyle olması gerektiğinede inanıyorum. Yoksa avare filmi gibi garip bir mantığın içine düşeriz ki o filmde bile bunun tersi olduğu ispatlandı
Saygı ve sevgilerimle...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Vekalet Verilen Kişiye Telefon...
20-09-2024, 20:55:05 in Diğer Hukuki Sorular