+ Konuyu Yanıtla
1 / 5 Sayfa 12345 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 44 ileti bulundu.
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Diktatör RTE - Demokrasi - Yalan, Yolsuzluk - Vah vah...

    Aslında bu forumu ben açacaktım, bekledim birilerinden açmadılar amma beklemediğim birisi açtı forumu ... Sayın arıza açtı tam arızalık yaptı.... Yorumsuz haber mantığı ile yansıttı olayları tıkandı kaldı... Aslında bırakacaktı bana ne diyorlar ona anckorman ne demekse !!! öyle açacaktım. Haber ağırlıklı yorum.... Takip ettim ettim uyum sağlayamayacağım kesin dedim aç kendi kendine... En azından kesin tarafsın... Madem bu kadar açık açıldı söyle söyleyeceğini... Nasılsa Erdoğan denilen zat ben gibi sıradan biriyle bile karşı karşıya gelemez çünkü sıradanlıktan hoşlanmaz kendileri...

    Bugüne bakalım ben sıradan olarak bakıyorum ... Önemlidir bu unutmayın.... Sıradan ın sıralaması...

    Bana göre birinci haber...

    Şemdinli’de 1’i üsteğmen, 6 şehit olması...

    Başbakan olacakzata göre 1. haber

    AydınDoğan...

    11. ye göre haber...

    ABD emri ile Ermenistan ı ziyaret....

    Benim halkımda bu salak haberlerin peşinde...

    Ülkenin Başbakanı olacak kişinin dürüstlüğüne bakın ( Ben Aydın Doğan ı sevmeme yazılarımı okuyan bilir.) 2.5 milyar dolar ile Ceyhan da rafineri kuracağım diyor Aydın Doğan ( hani bunada sorarlar petrol ofisini ne yaptın diye? Ama soramayız çünkü bu başbakan sayesinde belli değil ) Bu 60. ne diyor? Asıl kıyamet burada aslında BİZ ONU ÇALLIK A SÖZ VERDİK.. vay vay vay... Dine bak dolara endeksli... Yatacak yerin yok aslında senin rte... Bu İşte Putin varmış Berlesconi varmış edi varmış... Ha bu arada çallık Mütahit Doğan petrolcü..... Nasıl ayrıcalık yok değil mi?...

    Hilton dan dem vuruyor başbakan??? Sane ne yahu!!! Ananı alda git !! in tam yeri.... Ne alakası var hem bu konuyla... Sen sus ben susayım diyor!!! Kim? Başbakan... Nasılsa paçavra ve dinci medya yanında...

    Hayatımda bırakın hayatı rüyamda görsem inanmazdım aydın Doğan ın yanında yer alacağımı... EE buyrun o zaman sayın arızanın dışında benim yorum ve eleştirimle tespitlerimle bu olaya... Ama lütfen kopyalayıp tanıdıklara pass edin dalgamıız olsun meksika gibi... hadin başlayalım... Habere değil ankhormenliğe....



    Hukuki NET Güncel Haber

    Diktatör RTE - Demokrasi  -  Yalan, Yolsuzluk -  Vah vah... konulu yargıtay kararı ara
    Diktatör RTE - Demokrasi  -  Yalan, Yolsuzluk -  Vah vah... konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Jun 2004
    Nerede
    Bursa, Türkiye.
    İletiler
    2.735
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Diktatör RTE...Demokrasi Yalan Yolsuzluk Vah vah

    Daha önceki davalarda da, yönetim olarak spekülasyonlardan kaçındık ve açılmış bir davada, esas olanın davaya ilişkin olarak yorumda bulunmamanın doğru bir tavır olacağını belirttik. Tutuklama, elkoyma vs. gibi eleştirilebilecek konular eleştirildi elbet. Ancak şimdi durum biraz farklı. Elbette, denizfeneri davasında, Alman mahkemeleri karar verecektir. Biz, bizi ilgilendiren soygun kısmını yazarız. Ancak, Sayın Başbakan'ın son tavrı, hukukçu olarak bizi de ilgilendirmekte. Ne dedi rte: " bir hafta süre, yoksa ben açıklayacağım....."
    İşte bu hukuki anlamda açık bir suçtur. Birincisi, Açık bir şantajdır. Şantaj, elindeki bir bilgiyi dışarı sızdırmama karşılığı bir şey isteme suçudur. Demek ki başbakan, 1 hafta içersinde istediği olmazsa, bir bilgi sızdıracak. Bu yüce divanlık bir suçtur.
    İkincisi, bilgiyi açıklamama suçudur. Bir memur, suç teşkil eden bir olguyu derhal savcılığa bildirmek zorundadır. Eğer rte nin açıklayacağı şey suç teşkil edenbir husus ise, suçduyurusunda bulunmak zorundadır.
    Üçüncüsü, eğer bildiğini açıklamıyorsa, suça yardım ve yataklık etmiş sayılır.
    Dördüncüsü, şantaj yapan bir başbakan tarafından yönetilen bir ülke vatandaşıyız. Bunun utancını kim silecek?

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    515
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Diktatör RTE...Demokrasi Yalan Yolsuzluk Vah vah

    Yüzyılın tokadı...
    Deniz Feneri.
    Bakıyorum yazılıp çizilenlere...
    Hep aynı benzetmeler yapılıyor:
    "Dindar insanlarımızı kandırarak..."
    "Temiz duyguları kandırarak..."
    "Hassas yürekleri kandırarak..."
    "Vicdanlı insanlarımızı kandırarak..."
    "Saf Anadolu insanını kandırarak..."

    Yok öyle!

    Kendinizi kandırmayın...
    Saf maf değil, o para kaptıranlar!
    Bu dünyada her türlü katakulliye rıza gösterip, öbür dünyayı makbuz karşılığı satın almaya kalkan... Kaç euroysa ödeyip, cennette tapu kapmaya çalışan Şark kurnazı onlar.
    Üzülmeyin sakın.
    Gariban şehit çocuklarının yırtık pırtık çoraplarla gezdiği bir ülkede, Mehmetçik Vakfı dururken, Tanzanya’daki yoksullara iftar vermeye çalışıyorsa "vicdan sahibi" Anadolu insanı...
    Bırakın dolandırsınlar kardeşim!
    *
    Sevaptır.
    Yılmaz Özdil

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    İletiler
    613
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Diktatör RTE...Demokrasi Yalan Yolsuzluk Vah vah

    Hilton Aydın Doğan’ın.

    255.5 milyon dolar verdi.

    Devletten satın aldı.

    Bu yüzden rahatlıkla “Patronun Hilton’u” diyebiliriz. Fakat “bu sadaka soyguncusu fenere” Tayyip Erdoğan’ın feneri diyebilir miyiz?

    Evet diyebiliriz.

    Belgesi var.

    Şahidi bulundu.
    Necati Doğru
    ------------------------------------
    Ampül ile fenerin farkına takıldım ister istemez. Bir odada ampülle aydınlanma sağlarsanız heryer aydınlanır. Oysa fenerin ışığı yetersizdir. Sadece küçük bir kesimi aydınlatır. O nedenle odanın hangi bölümünü aydınlatmak iserseniz o bölüme tutarsınız. Odanın diğer kısmı karanlıkta kalır. Ne garip bir tesadüf ki AKP' nin ampülünün aslında fener olduğunu bir fener sayesinde öğreniyoruz. (ikisinin aynı fener olması muhtemel) AKP'nin fenerinin gölgede bıraktıkları birer birer gün ışığına çıkıyor.

    Erdoğan'ın feneri... Doğru söze ne denir Sayın Doğru..

  6. #5
    mkocagul Misafir

    Tanımlı Re: Diktatör RTE...Demokrasi Yalan Yolsuzluk Vah vah

    Ahmet HAKAN

    ahmethakan@hurriyet.com.tr

    Ayıp ediyorsun Başbakan


    İSTER oruç başına vursun, ister "Delikanlı" imajını pekiştirmek istemiş ol...

    İster son günlerde ortaya atılan akçalı işlerle ilgili iddialardan bunalmış ol, ister "Baskın basanındır" ruh haline bürün...

    Kısacası...

    Ne kadar çılgınlaşırsan çılgınlaş...

    Bir başbakan olarak, frenleri boşalmış bir kamyon gibi davranamazsın...

    Sözünün nereye gittiğini bilerek konuşmalısın...

    Söyler misin?

    "Senin maaşlı köşe yazarların, silahşorların var... Benim yok" ne demek?

    Bir başbakan olarak, bir medya grubunda yazıp çizen herkesi töhmet altında bırakmaya utanmıyor musun?

    Ayıp değil mi?

    Biz silahşor muyuz?

    "Maaşlı köşe yazarları", maaş aldığı kişinin silahşorluğunu yapıyorsa...

    Söyler misin?

    Bu silahşorlar, bazen senin de okuyunca haz aldığın yazıları nasıl yazabiliyorlar?

    Nasıl silahşor bunlar böyle?

    * * *

    "Benim maaşlı silahşorum yok" diyorsun...

    "Halkın içinden geliyorum" diyorsun...

    Bence artık "Çakırcalı Efe" havası basmaktan bir an önce vazgeçmelisin Başbakan!

    Çünkü...

    Devletin bankalarından verdiğin kredilerle satın alınan gazete ve televizyonların başında damadın oturuyor...

    Türkiye’nin ikinci büyük medya grubunun başında damadın var ve sen buna rağmen, "Benim maaşlı silahşorum yok" diyebiliyorsun...

    Allah gözünü doyursun Başbakan!

    Ne yani?

    Sana göre...

    Damat Bey, "doğruya doğru / eğriye eğri" diyen, yeryüzünün en tarafsız ve en hakkaniyetli gazetecisidir...

    Biz de burada "patronun silahşorluğu"nu yapmak dışında hiçbir derdi olmayan maaşlı çete elemanıyız...

    Öyle mi?

    Ayıp değil mi Başbakan?

    Yakışıyor mu?

    * * *

    Sadece "damat" mı?

    Her gün yeniden yapılandırdığın...

    Her gün yeniden oluşturduğun...

    "Yandaş medya"na baksana!

    Farklı fikirlere tahammülsüzlük, tek seslilik, haber gizleme, olguyu yansıtmama, Tayyip’i üzmeme...

    Üzerine kurulu yeni bir medya oluşumu başlatmadın mı?

    Hem seni üzmeyecek haber ve yorumlardan oluşan güçlü bir medyadan destek alacaksın...

    Hem de seni üzecek haber ve yorumlara yer veren yayın organlarında yazıp çizen herkesi "maaşlı silahşor" olarak nitelendireceksin...

    Bunun neresi delikanlılığa sığar Başbakan?

    Ayıp olmuyor mu?

    * * *

    Kime savaş açarsan aç...

    Hangi stratejiyle hareket edersen et...

    Kime kol kanat gerersen ger...

    Yeter ki...

    Buralarda onuruyla yazıp çizen insanları malzeme olarak kullanma!

    "Silahşor" arıyorsan...

    En yakınına, damadına bak!

  7. #6
    mkocagul Misafir

    Tanımlı Re: Diktatör RTE...Demokrasi Yalan Yolsuzluk Vah vah

    Ortalık fena halde ifşaat çılgınlığına büründü.
    Bu defa Necati Doğru ve anlattıkları ilginç.http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/S...bulusma&ver=80

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Diktatör RTE...Demokrasi Yalan Yolsuzluk Vah vah

    Fatih Altaylı
    Aydın Doğan desteği haketmiyor

    Dediklerim bir bir çıkıyor mu? 'Aydın Doğan’ın derdi Hilton arazisi' diye yazdım. Dava açtılar. Kaybettiler. Şimdi birinci ağızdan doğrulandı.

    Rafineri için Başbakan’ın kapısına dayandı dedim. “Yalan” dediler. Şimdi kendileri doğruluyorlar. Ne yazdıysak doğru.

    Aynen 3 milyar dolarlık vergi kaçakçılığının doğru olduğu gibi. Biz hep doğruları yazdık.

    Aslına bakarsanız Aydın Doğan, vergi kaçakçılığında köşeye sıkışmıştı. Ama '27 Nisan e-muhtırası', Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve erken genel seçim imdadına yetişti. 3 milyar dolar yerine 275 milyon YTL ödediler. İş kapandı. Doğan medyası seçimlerde AKP’yi destekledi.

    Şimdi yine seçim havasına girilirken, Aydın Doğan medyası yine yüklenmeye başladı.

    Rafineriye lisans, Hilton arazisine imar ve ucuza kapatılan bir televizyonun karasal yayın izni lazım. Seçim zamanı hükümet sıkıştırılırsa bunlar hallolur diye düşünmüş olmalılar.

    Başladılar bastırmaya. Sonunda Başbakan patladı. “Hodri meydan” dedi. Çünkü Doğan’ın gözü doymak bilmiyor.
    Başbakan anladı ki, bugün bunları verse, yarın yeni talepler gelecek. Çıktı açıkça meydan okudu.

    Aslında bir gazeteci olarak benim burada Aydın Doğan’dan, yayıncıdan yana tavır almam gerek. Ama Aydın Doğan’a “Gazeteci” demek mümkün mü? Gazete dediğin doğruları yazar, her zaman yazar, herkese karşı yazar. Doğan medyası öyle mi?

    Onlar için haber demek, Aydın Doğan’ın çıkarları demek. Medya aracılığıyla bilek bükmek, haksız rekabet yapmak, ticari avantaj sağlamak demek. Bunun için ben burada Aydın Doğan’ın tarafında olamıyorum. Çünkü bana göre Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durumun en büyük sorumlusu Aydın Doğan ve onun medyayı kullanma biçimi.

    Aydın Bey şimdi çıkmış, veryansın ediyor. Namustan, şereften, haysiyetten dem vuruyor. İyi de Taha Akyol gibileri Ankara’ya yollayıp iş bitirmeye çalışan, başbakanlardan haksız kazançlarına aracılık etmesi için ricacı olan birinin bunları söylemeye ne hakkı var!
    Sen adam gibi gazetecilik yapsaydın, hepimiz bugün arkanda olurduk. Bugün ne yazık ki, olamayacağız. Çünkü haketmiyorsun.

    Hilton ve vicdan
    Aydın Doğan, Hilton’a ekstra imar izni talebini sanki dünyanın en normal, en doğru işiymiş gibi talep ediyor. Buna benim lugatımda arsızlık denir.

    Hilton arazisinin imar izninin arttırılmasına neden karşı olduğumu ve Aydın Doğan’ın bunu neden bu kadar ısrarla talep ettiği bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum.

    Aydın Doğan, Hilton’u 255 milyon dolara satın aldı. Doğan burayı satın aldığı zaman arazinin imar izni 0,7 emsaldi. Yani burada yaklaşık 45 bin metrekarelik bir inşaat yapılması mümkündü. Aydın Doğan, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’den bu imar iznini 2,7 emsale, yani yapılabilecek inşaat alanını 233 bin metrekareye çıkarmasını istedi.

    Sarıgül bunu halletti. Ancak Büyükşehir’in onayı gerekiyordu. Biz bunu haber yapınca iş yattı.

    Yaklaşık 2 yıldır Aydın Doğan bu meseleyi halletmeye çalışıyor, bunun için Başbakan’a kadar gidiyor, gerekirse şantaj, baskı yapıyor.
    Çünkü ortada büyük bir rant var.

    Hilton’un bulunduğu yer Türkiye’nin en değerli arazisi. Burada yapılacak bir inşaatın metrekare satış fiyatı, ortalama olarak 10-12 bin dolar civarında olacak. 233 bin metrekarelik bir inşaat, Aydın Doğan’a en az 2,5 milyar dolar getirecek. Arazinin 254 milyon dolar olduğu, üzerine yapılacak 233 bin metrekare inşaatın da 250 milyon dolar tutacağı hesaplanırsa Aydın Doğan yatırdığı toplam 504 milyon dolar karşılığında 2,5 milyar dolar alacak ve 2 milyar dolar para kazanacak. Bunun adı haksızlıktır, soygundur.

    Çünkü Hilton arazisi imar planı değişikliği yapıldıktan sonra satılsaydı an az 1,5 milyar dolar ederdi. Ve bu para Emekli Sandığı’na yani emeklilere, dullara, yetimlere giderdi. Şimdi ise bu para Aydın Doğan’ın cebine gidecek. Benim vicdanım bunu kabul etmiyor.

    Aydın Doğan'ınki ediyor olmalı ki, bunun için Başbakan, Belediye Başkanı demiyor, kapı kapı dolaşıyor.
    Konu sdt23 tarafından (08-09-2008 Saat 17:38:32 ) de değiştirilmiştir.

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Diktatör RTE...Demokrasi Yalan Yolsuzluk Vah vah

    Alıntı Av.Ragıp Atay rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Daha önceki davalarda da, yönetim olarak spekülasyonlardan kaçındık ve açılmış bir davada, esas olanın davaya ilişkin olarak yorumda bulunmamanın doğru bir tavır olacağını belirttik. Tutuklama, elkoyma vs. gibi eleştirilebilecek konular eleştirildi elbet. Ancak şimdi durum biraz farklı. Elbette, denizfeneri davasında, Alman mahkemeleri karar verecektir. Biz, bizi ilgilendiren soygun kısmını yazarız. Ancak, Sayın Başbakan'ın son tavrı, hukukçu olarak bizi de ilgilendirmekte. Ne dedi rte: " bir hafta süre, yoksa ben açıklayacağım....."
    İşte bu hukuki anlamda açık bir suçtur. Birincisi, Açık bir şantajdır. Şantaj, elindeki bir bilgiyi dışarı sızdırmama karşılığı bir şey isteme suçudur. Demek ki başbakan, 1 hafta içersinde istediği olmazsa, bir bilgi sızdıracak. Bu yüce divanlık bir suçtur.
    İkincisi, bilgiyi açıklamama suçudur. Bir memur, suç teşkil eden bir olguyu derhal savcılığa bildirmek zorundadır. Eğer rte nin açıklayacağı şey suç teşkil edenbir husus ise, suçduyurusunda bulunmak zorundadır.
    Üçüncüsü, eğer bildiğini açıklamıyorsa, suça yardım ve yataklık etmiş sayılır.
    Dördüncüsü, şantaj yapan bir başbakan tarafından yönetilen bir ülke vatandaşıyız. Bunun utancını kim silecek?
    Sayın: Av. Ragıp Atay size taktirlerimi sunarım bence tartışılması gereken en önemli üstünde durulası gereken yerleri yakalamıssınız. saygılarımla. Mehmet Emin SEZEN

    MADDE 107- (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
    AÇIKLAMA:
    Şantajda da kişiyi bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlama söz konusudur. Ancak, bu durumda kişiye bir kötülük yapılacağından, kişinin sahip bulunduğu bir değere saldırıda bulunulacağından bahisle bir zorlama söz konusu değildir. Aksine, kişi, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle başkasını zorlamaktadır. Örneğin, kişinin suç işlemiş olan bir kimseyi ihbar edeceğinden bahisle, kendisine bir menfaat temin etmeye zorlaması hâlinde, şantaj suçu oluşur. İşlenmiş olan bir suç vakıası karşısında ihbarda bulunmak, kişiler açısından hem bir haktır hem de bir yükümlülüktür. Aynı şekilde, bir gazetecinin, bir siyasî şahsîyeti, kendisine muayyen miktar para verdiği takdirde, hakkında ileri sürülen yolsuzluk iddialarını haber konusu yapmayacağından bahisle, menfaat teminine zorlaması hâlinde şantaj suçu oluşur.
    Şantaj yapılmakla, kişi kanuna aykırı bir davranışta bulunmaya zorlanmış olabilir. Örneğin belediyede meclis üyesinin, yaptırmış bulunduğu kaçak inşaatı yıktırması hâlinde belediye meclisinde muhalefetle işbirliği yapacağından bahisle belediye başkanının bu inşaatı yıktırmamaya zorlaması; keza, taahhüt işleriyle uğraşan bir kişinin, belediye başkanını bir yol inşaatına ilişkin ihalenin kendilerine verilmemesi hâlinde hakkında rüşvet suçundan dolayı ihbarda bulunacağından bahisle bu ihaleyi mevzuata aykırı olarak kendisine verdirmeye zorlaması, şantaj suçunu oluşturur.
    Şantaj yapılmakla, kişi yükümlü olmadığı bir davranışta bulunmaya zorlanabilir. Örneğin, bir iş adamının, kamu oyunda gündemde olan yolsuzluk olaylarıyla ilgili olarak hazırlanan gazete haberinde adından söz etmeme karşılığında menfaat teminine veya bir kuruluşa bağışta bulunmaya zorlanması hâlinde, şantaj suçu oluşur.
    Şantaj suçunun oluşabilmesi için, mağdurun zorlanması yeterlidir. Bu zorlama karşısında, mağdurun isteneni yapması suçun oluşması için gerekli değildir.
    Şantaj suçunun arz ettiği özellik, kişinin hak veya yükümlülüklerini kötüye kullanarak haksız bir çıkar sağlamaya çalışması ya da başkasını bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mecbur etmesidir.


    MADDE 107- (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
    AÇIKLAMA:
    Şantajda da kişiyi bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlama söz konusudur. Ancak, bu durumda kişiye bir kötülük yapılacağından, kişinin sahip bulunduğu bir değere saldırıda bulunulacağından bahisle bir zorlama söz konusu değildir. Aksine, kişi, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle başkasını zorlamaktadır. Örneğin, kişinin suç işlemiş olan bir kimseyi ihbar edeceğinden bahisle, kendisine bir menfaat temin etmeye zorlaması hâlinde, şantaj suçu oluşur. İşlenmiş olan bir suç vakıası karşısında ihbarda bulunmak, kişiler açısından hem bir haktır hem de bir yükümlülüktür. Aynı şekilde, bir gazetecinin, bir siyasî şahsîyeti, kendisine muayyen miktar para verdiği takdirde, hakkında ileri sürülen yolsuzluk iddialarını haber konusu yapmayacağından bahisle, menfaat teminine zorlaması hâlinde şantaj suçu oluşur.
    Şantaj yapılmakla, kişi kanuna aykırı bir davranışta bulunmaya zorlanmış olabilir. Örneğin belediyede meclis üyesinin, yaptırmış bulunduğu kaçak inşaatı yıktırması hâlinde belediye meclisinde muhalefetle işbirliği yapacağından bahisle belediye başkanının bu inşaatı yıktırmamaya zorlaması; keza, taahhüt işleriyle uğraşan bir kişinin, belediye başkanını bir yol inşaatına ilişkin ihalenin kendilerine verilmemesi hâlinde hakkında rüşvet suçundan dolayı ihbarda bulunacağından bahisle bu ihaleyi mevzuata aykırı olarak kendisine verdirmeye zorlaması, şantaj suçunu oluşturur.
    Şantaj yapılmakla, kişi yükümlü olmadığı bir davranışta bulunmaya zorlanabilir. Örneğin, bir iş adamının, kamu oyunda gündemde olan yolsuzluk olaylarıyla ilgili olarak hazırlanan gazete haberinde adından söz etmeme karşılığında menfaat teminine veya bir kuruluşa bağışta bulunmaya zorlanması hâlinde, şantaj suçu oluşur.
    Şantaj suçunun oluşabilmesi için, mağdurun zorlanması yeterlidir. Bu zorlama karşısında, mağdurun isteneni yapması suçun oluşması için gerekli değildir.
    Şantaj suçunun arz ettiği özellik, kişinin hak veya yükümlülüklerini kötüye kullanarak haksız bir çıkar sağlamaya çalışması ya da başkasını bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mecbur etmesidir.
    Alıntı.Hukuki Net ceza hukuku. Santaj mı tehdit mi

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Dec 2005
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    427
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Diktatör RTE...Demokrasi Yalan Yolsuzluk Vah vah

    Sayın commodore1tr,

    Bu olay beni taaaa TÜRKBANK skandalına götürdü... EKİM 1998'de patlayan skandalda dosyalar Fikri SAĞLAR'ın elinde idi ve Baykal "açıkla ben sana güveniyorum beni beklemene ve bana danışmana ihtiyacın yok" demesine rağmen "muhalif" SAĞLAR durumu siyasi olarak bir iç hesaplaşma ile kendi lehine çevirme pahasına dosyaları 3 gün geç açıklamıştı...

    Baykal hakkında neler söylenmemişti o üç gün için... neler?

    Sonrası malum gensoru...

    Bu gensorunun verildiği dönem de ilginç olaylara sahne olmuştu. En komiği de "APO yakalanıp tam sorgulanacağı bir zamanda sırası mı bu gensorunun" geyikleri olmuştu...

    Sonuçta Mesut ve tayfası yüce divanda yargılanırken af yasasından yararlanarak mahkumiyetten kurtuldular... Yani beraat edemediler...

    Ben size aslında bu olaylar sırasında Baykal ve Aydın Doğan arasında bir resepsiyonda geçen diyaloğu İRTİCALEN vermeek istemiştim...

    BAYKAL : Sayın DOĞAN, siz koskoca bir medya grubuna hükmediyorsunuz ve bir çok istihbarat birimleriniz ve araştırmacı gazetecileriniz var... Olay bu kadar ayyuka çıkmış iken size bu TÜRKBANK skandalı hakkında ihbarlar ve veriler nasıl ulaşmaz?

    DOĞAN : Kim dedi ki ulamadığını... Bize Sağlar'ın elindeki dosya bir hafta önce geldi... Bu skandalın peşine düşmenin bize uygun olmayacağını sen daha iyi bilirsin...

    ...

    Bir de geçenlerde ZAMAN gazetesinin bir muhabiri ile yapmış olduğu ropörtajda "CHP'den memnun değilim. Bize hiç dosya getirmiyor" demesi yok mu bu DOĞAN'ın insan kahroluyor...

    Bence Deniz BAYKAL çok dikkat etmeli. Tayyip'e muhaliflik bakiiii ancak Aydın DOĞAN manivelası onu uçurmaz tepe taklak 2 seksen yere serer...

    Benim zoruma giden birbirinden kirli iki kirli çamaşırın ben daha az kirliyime varan iğrenç ve aşağılık yarışta zavallı halkı tercihe zorlamalarıdır...

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Diktatör RTE...Demokrasi Yalan Yolsuzluk Vah vah

    Şaban Dişli olayında tartışma konusu para 1 milyon dolar.
    Aydın Doğan'ın Hilton'daki imar değişikliği karşılığında elde edeceği rant ise yaklaşık 2 milyar dolar.

    Biri diğerinin 2000(yazıyla iki bin) katı...

    Şaban Dişli olayında imar değişikliği nedeniyle arsanın eski sahipleri kandırıldı, zarara uğradı.

    Aydın Doğan - Hilton olayında ise Aydın Doğan'ın cebine girecek para Emekli Sandığı'nın yani bütün milletin kaybedeceği para olacaktı.

    Bütün bunlar göz önüne alındığında Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu olayı 2000 kez gündeme getirmesi lazımdı. Hele Şişli'de istenmeyen adam Sarıgül'ün bu imar değişikliğine onay verdiği göz önüne alınırsa...

    Ama avukatlığa kendini kaptıran sayın Baykal, bu kez de Doğan grubunun avukatlığını yapıyor.

    Bu arada sayın horasan'ın "Zaman gazetesi muhabiri" dediği kişi röportaj konusunda Türkiye'nin sayılı isimlerinden Nuriye Akman.
    Aydın Doğan söyleşisi de aşağıdaki linkte:
    http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=732155

    Nuriye Akman röportajla ilgili olarak:
    "Bu onunla ikinci röportajım. İlkinde olduğu gibi her konuda detaylı bir görüşme yapabileceğimi düşündüm, ama öyle olmadı. Pek çok soruma yanıt vermek istemedi. Yeni polemikler açmaktan yana değildi. Söyleşinin kapsamlı ve baharatlı olmamasının nedeni budur." diyor.
    Yayınlanma tarihi: 31 Ağustos 2008 Pazar.
    Fırtına öncesi sessizlik dönemi...

+ Konuyu Yanıtla
1 / 5 Sayfa 12345 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Diktatör ATATÜRK
    Başta İkinci Cumhuriyetçiler olmak üzere Kendisini Liberal sananlar Atatürk ü yok etmek için '' Onu kullanmayın adını söyleyip durmayın.'' diye...
    Yazan: commodore1tr Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 22
    Son İleti: 20-09-2017, 21:18:10
  2. Eski sevgilimin hakkımda yalan yere açtığı suç duyurusu ve yalan iftira davası(Resimle mevcut)
    http://i.hizliresim.com/6rypYW.jpg http://i.hizliresim.com/MoaBrk.jpg Saygı değer abilerim ablalarım. Eski sevgilim hakkımda suç duyursunda...
    Yazan: berkan07 Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 17
    Son İleti: 20-03-2017, 00:54:41
  3. Çoğulcu Demokrasi Çoğunlukçu Demokrasi İkilemi ve İnsan Hakları Toplantısı [Kitap Fiyat bilgisi]
    Yazar Belirtilmemiş; Türkiye Barolar Birliği; 2011; 15,00 TL Çoğulcu Demokrasi Çoğunlukçu Demokrasi İkilemi ve İnsan Hakları Toplantısı...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 25-07-2011, 20:20:08
  4. TSE Yolsuzluk
    Türk Standartlar Enstitüsünde yolsuzluk yapıldığı idası bu günlerde basında yer alıyor.İdalara göre yurt dışından gelen mallara sahte belgelerle ve...
    Yazan: hukukçu adayı Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 0
    Son İleti: 30-09-2004, 11:56:14

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.