Öncelikle herkese selamlar kolay gelsin..
Hukuk mahkemesinde Katip olarak 3 senedir çalışmaktayım. TCK 257/2. maddeden hakkımda dava açılmıştı ve 3 ay 10 gün ceza verildi buda paraya dönüştürüldü.
Ancak 4 sene kadar önce bir olay yüzünden 2 aylık cezam HAGB ye çevrildi ve ertelenmişti. Bu nedenle sulh ceza davanın kesinleştiğinde HAGB olan davaya ihbar etme kararı aldı yani hüküm açıklanabilir.
Bu yüzden durumum biraz tehlike arz ediyor bu yüzden bir çok kişiye konuyu danışıyorum.
Verilen para cezası 2.000 TL fakat hüküm kesin olarak açıklandığı için temyiz hakkım doğmadı ama ben yinede temyiz edicem esastan incelenmesi için Yargıtaya dilekçede detaylı olarak olayı anlatmayı düşünüyorum. Özellikle neleri vurgulamam gerek olayı özetle anlatmak istiyorum.

Adliyemizin tam olarak giriş ve çıkışlarında görünmeyen bir panoya haftalık nöbet listeleri asılıyor. Bu listeler elden hakim ve savcılara tebliğ ediliyor fakat listede ismi olan zabıt katiplerine hiç bir tebliğ işlemi yapılmıyor. Listenin altında mahkemelere tebliğ edilmesi işlemi belirtildiği halde ceza müdürü tarafından liste sadece panoya asılıp bırakılıyor. Benimde haftalık nöbetime daha zaman olduğunu bildiğimden panoya hiç bakmadığım bir zamanda araya bayram haftası giren bir nöbet çizelgesi hazırlanmış ve asılmış 1 hafta asılı kalsada bana hiç bir tebliğ yapılmadığından haberim olmadı bayram nöbetleride sıraya göre yapılmadığından bana verildiğinden hiç haberim yoktu. Bende memlekete bayramda gitmek için hazırlanıyordum son cuma akşamı iş bitmeden yarım saat kala kulaktan dolma bilgi ile bana nöbet verildiğini öğrendim ancak memlekette hasta olan halamı ziyaret sözüm olduğundan çizelgeyi hazırlayan müdüre nöbet tutamayacağımı ertelemesini söyledim. Oda başka birisini yerime bakması için bulursam bir sorun olmayacağını bildirmesi üzerine mesai bitimine bi kaç dakka kala bir arkadaşla konuştum. Bakabileceğini söylediği için işten çıkıp yola koyuldum. Memlekette telefonum çaldı nöbetçi olduğum gün savcılık katibi olay olduğunu gelmemi söyledi. Bende benim yerime bakması için konuştuğum arkadaşı aradım gideceğini söyleyip savcılığı aramış ancak savcılık katibi ifade aldığı sırada telefonda arkadaşa döneceğini söyleyip telefonu kapatmış. Bir dahada aramadığı için haberimiz olmadığından kendi kafasına göre bir katip aramış ve gelen katip arkadaşlar işi halletmiş 1-2 saat gecikme yaşandığı içinde savcı hakkımda tutanak tutmuş bu olay mahkemeye sevk oldu TCK 257/2. maddesi gereğince ceza çıktı tarafıma yani maddinin açıklamasına baktım mağduriyet kast maddi zarar gibi unsurlardan bahsediliyor fakat bütün işler görülmüş ve bu olay savcılık katibi ile yerime bakması için konuştuğum çocuk arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklanıyor. Mahkeme aşamasındada o arkadaş ifadesinde ben onun yerine nöbete bakacağımı söylemedim diye sıyrılmaya çalıştı. Ancak savcılığı aradığı tüm ifadelerde açık belli. Şimdi benim ne yapmam gerek ne olarak temyiz etmem gerek nereleri vurgulamam gerek tebliğ işlemi yapılmadığı konusunun üzerinde dursam yada müdürün beyanı üzerine başkasını ayarladığım ve onunda savcılığı aradığının olaylarda ve ifadelerde belli olduğunu vurgulasam kafam çok karışık yani işimden soğudum sırf bu yüzden bukadar ufak sorundan ufacık bi anlaşmazlıktan dolayı düştüğüm hale yanıyorum.. Lütfen bilgili kişiler yargıtay içtihatları yada buna benzer olaylar hakkında bilgi verirlerse sevinirim. teşekkürler..