+ Konuyu Yanıtla
1 den 5´e kadar toplam 5 ileti bulundu.

Konu: Tutukluluk süresi kısalırsa

Tutukluluk süresi kısalırsa Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Nov 2011
    Nerede
    İSTANBUL
    İletiler
    24
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Tutukluluk süresi kısalırsa

    Tutukluluk sürelerinin kısaltılmasına yönelik tartışmaya Yargıtay ve Adalet Bakanlığı net tavır koydu. Yargıtay Başkan Nazım Kaynak, adli yıl açılışında, yargının yavaş işlemesi sorunu çözülmeden tutukluluk sürelerinin kısaltılmasının getireceği sakıncalara dikkat çekmişti. Adalet Bakanlığı'nın bu konuda yaptığı çalışma da endişelerin haklılığını ortaya koydu. CHP'nin Ergenekon ve Balyoz davalarından tutuklu milletvekillerini kurtarmak için verdiği teklifin yasalaşması halinde, 2 bin 427 zanlı serbest kalacaktı. Bu isimlerin başında Danıştay'ı basıp Mustafa Yücel Özbilgin'i öldüren Alparslan Arslan geliyor. Teklif, Ergenekon sanıkları, terör örgütü PKK'dan El Kaide'ye, Hizbullah'tan TİKKO'ya, DHKP-C'den İBDA-C'ye kadar çok sayıda silahlı örgüt yönetici ve üyesini cezaevinden çıkarıyor. Yargılaması 3 yılı geçen uyuşturucu kaçakçıları, gaspçıları, tecavüz ve cinsel taciz sanıklarını da kurtarıyor. Mardin'in Mazıdağı ilçesi Bilge köyünde 6'sı çocuk 17'si kadın 44 kişiyi öldüren 9 sanığın 2012'de salıverilmesini sağlıyor. Bu tabloya dikkat çeken Turgut Özal Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Şafak, "Tutukluluk süreleri 2011'de yürürlüğe giren yasa ile kısalacağı kadar kısaldı zaten. Yasal değişiklik konusunda değil, uygulama konusunda adımlar atılmalıdır. Savcı sayısın artırılmalıdır. Yargılamanın hızlandırılması uygulamadaki hızlandırmalarla mümkün olur." diyor.

    Teklifin Meclis'te yasalaşması halinde Danıştay saldırısını gerçekleştiren cinayetin tetikçisi Alparslan Arslan tahliye olacakların başında geliyor. Ayrıca aynı davada tutuklu bulunan İsmail Sağır, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu da tahliye olacak. Yine tutukluluk süreleri 3 yılı geçen Ergenekon sanıklarından Veli Küçük, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz, Fikri Karadağ, Muzaffer Tekin, Fikret Emek, Semih Tufan Gülaltay, Ümraniye bombalarının sahibi Oktay Yıldırım, Doğu Perinçek, Hasan Atilla Uğur, eski Özel Harekat Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin, Hasan Ataman Yıldırım, Levent Ersöz, Fatih Hilmioğlu, tutuklu milletvekilleri Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan tahliye olacaklar arasında bulunuyor.

    Yine ırza geçme suçundan Mardin Cezaevi'nde tutuklu Ramazan G., Mardin'in Mazıdağı ilçesi Bilge köyünde 6'sı çocuk 17'si kadın 44 kişiyi öldüren 9 sanık ve örgütlü olarak birden fazla kişiyi öldürmek suçundan Maltepe Cezaevi'nde yatan Erdal Balkan da serbest kalacak.

    CHP, Meclis'e sunduğu yasa teklifinde, ağır cezalık işlerde 5, örgütlü suçlarda 10 yıl olan tutukluluk süresinin kaldırılarak, ağır cezada en çok 3 yıl olmasını istemişti. CHP ayrıca tutukluyken milletvekili seçilenlerin tutukluluğuna son verilmesini teklif etmişti. Ancak istenmeyen durumları göz önüne alan Adalet Bakanlığı ve Yargıtay, tutukluluk sorununun çözümünün tutukluluk süresinin kısaltılmasından değil, yargının hızlandırılmasından geçtiğine dikkat çekiyor. Meclis'te Adalet Bakanlığı'nın bütçesi görüşülürken konuşan Bakan Ergin, CHP'nin teklifinin yasalaşması halinde içlerinde 'terör suçu işleyen, asker polis öldüren, çocuklara cinsel tacizde ve tecavüzde bulunanlar gibi toplumu irrite edici çok sayıda sanığın' tahliye olacağını vurguladı. Ergin, "Sadece tutukluluk süreleriyle oynayarak uzun tutukluluğu kaldırmaya yeltenirsek çok sayıda arzu etmediğimiz kişilerin tahliye olduğunu göreceğiz." uyarısında buludu. Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak da, adli yıl açılışında yargının yavaş işlemesi sorunu çözülmeden tutukluluk sürelerinin kısaltılmasının getireceği sakıncalara dikkat çekmişti.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Tutukluluk süresi kısalırsa konulu yargıtay kararı ara
    Tutukluluk süresi kısalırsa konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Jun 2009
    Nerede
    Kocaeli
    İletiler
    8.997
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Tutukluluk süresi kısalırsa....

    Ben bir laf hatırlıyorum; Hani tek bir masum ceza alacağına bütün caniler serbest kalsın mealinde bir şeydi.
    3 sene. Dile kolay; 3 sene SUÇSUZ YERE hapiste yatmak nasıl bir şey? Nasıl affedilir? Nasıl tazmin edilir?
    O adam muhtemelen bir daha iflah olmayacak.
    Belki bir işi vardı; kaybedecek.
    Belki işyeri vardı iflas edecek.
    Bütün maddi birikimi sıfır olacak, hatta negatife düşecek.
    Karısı terkedecek.
    sonra ne yapacağız?
    Yattığı süreye uyan bir suç mu "imal" edeceğiz?
    ya da "pardon" mu diyeceğiz ?
    "Sen 3 sene kaldın içerde, günlüğü şu kadar kuruştan bu sadakayı al" mı diyeceğiz?

    Sahi; bilmiyorum ben. Gerçekten. Ne yapılıyor suçsuz yere aylarca yıllarca tutuklu kalan insanlara? Nasıl ödeniyor hakları?

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Nov 2011
    Nerede
    istanbul
    İletiler
    263
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Tutukluluk süresi kısalırsa....

    Büyük Türk Milleti'nin Destanı Olan ,Ergenekon adı ile hernedense anılan davada.........ORTAYA ÇIKAN SONUÇ........

    YARGILAMADAN İNFAZ..........NEYLE SUÇLANDIĞINI BİLMEDEN ,ÖLENLER..........

    Bunun sorumlusu ADALET BAKANI'dır.

    3-4 yıldır ,aralarında TÜRK MİLLETİ tarafından MİLLETVEKİLİ SEÇİLEN kişiler de var.........

    TÜRK HAKİMİ kim adına KARAR verir..............TÜRK MİLLETİ..........

    ŞİMDİ........

    Açıklanması gereken soru şu.........TÜRK MİLLETİ adına karar veren HAKİM ,KANUN İLE TEMSİLCİ İSE.........

    TÜRK MİLLETİ seçimler de DOĞRUDAN OYUYLA ,RESEN bu kişileri MİLLETVEKİLİ seçmişse..........

    TEMSİLCİ OLANIN ,DOĞRUDAN KENDİSİNE YETKİ VERENİN KARARINI DİNLEMEMESİ ...............

    BUNUN ADINI BEN KOYARIM AMA..........

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Nov 2011
    Nerede
    İSTANBUL
    İletiler
    24
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Tutukluluk süresi kısalırsa....

    Saltanatın kaldırıldığının ilan edildiği Cumhuriyet yönetiminde saltanatın temel buyurma yetkilerinden olan ve ülkemizde hakimlere taktir yetkisi adı altında verilmiş bulunan hürriyeti sınırlama hakkı bir keyfilik içinde macerasına devam etmektedir..

    TUTUKLA-MA diye başlayan kişi özgürlüğünü sınırlama yetkisi sayın hakimlerimizin vehimlerinin çözümüne ve egolarının tatminine yarayan bir kurumsal saltanat yetkisi ise hiç değildir...Yargı Kurumunun demokratikleşmesi ve vehmettikler i?!saltanatlarını millet adına karar verirken yargısal bir teröre dönüştürmemeleri adaletin temel taşı olmalıdır..

    Ekmeğime dokunma diyen bir millet hürriyetime yargılamdan dokunma dediği gün yargı da kendini sigaya çekecektir kanaatindeyim..

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Nov 2011
    Nerede
    istanbul
    İletiler
    263
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Tutukluluk süresi kısalırsa

    KILIÇDAROĞLU hakkında ,FEZLEKE DÜZENLEYEN SAVCI ,ARINÇ'IN BU KONUŞMASI HAKKINDA NE İŞLEM YAPACAK?

    'Lamı cimi yok onun tahliye edilmesi gerekir'A.A11 Ocak 2012Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, cezaevindeki Mustafa Balbay'ı kastederek, ''Kaldı ki onların cezaevi şartlarını düşünelim. Bugün gazeteci milletvekili arkadaşımız var içeride. Her zaman söylüyorum, milletvekilinin yeri parlamentodur. İçerideyken seçilmiş olması onun derhal tahliye edilmesini gerektirir. Bunun lamı, cimi yok'' dedi...................



    'YARGITAY KARARLARI FARKLI ŞEKİLDE TECELLİ ETMEYE BAŞLADI'

    Arınç, basın ve ifade özgürlüğünün bugünlerin güncel konusu olduğuna dikkati çekerek, “Cezaevinde tutuklu veya hükümlü gazeteciler vardır. Samimi olarak tekrar söyleyeyim. Yüzde 80'i Terörle Mücadele Kanununa aykırı eylemleri ve faaliyetleri sebebiyle tutuklu veya hükümlü” ifadesini kullandı.

    Arınç, Terörle Mücadele Kanunu'nun 6,7 ve müteakip maddelerinde değişiklik yapılmadığı takdirde ve “özellikle belli amaçlarla çıkan gazetelerin çalışanlarının” tehdit altında kalmaya devam edeceklerini belirterek, şunları söyledi:
    “Terör örgütünün propagandasını yapma, terör eylemlerine şu şekilde veya bu şekilde katkı sağlamak, okuduğu bildiri bile olsa örgütle doğrudan bağlantılı sayılmak, Terörle Mücadele Kanunu Kanunu içerisinde var. Bunun cezaları 2006'da yapılan bir değişiklikle artırılmış. O zaman demişler ki; terörle mücadelede daha etkili olmak için bunların cezasının artması lazım. Şimdi, şimdi içeridekilere bakınız. İsimleri de var, sizde de var, bizde de var. Birbirine eklenip bir de katlandığı zaman bu cezaların süresi fazla oluyor, hem de buradan kaçıp kurtulmak mümkün olmuyor. Oysa son yıllarda Yargıtay kararları farklı şekillerde tecelli etmeye başladı. Mesela 'Sayın Apo' dediği zaman birisi terör örgütünün liderinin ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası olan bir kimseyi övücü mahiyette kabul edilmiş, ceza verilmiş. Başka bir zamanda başka biri bunu söylemiş, mahkeme beraat kararı vermiş. Beraat kararını Yargıtay onamış. Şimdi iki farklı içtihatla karşı karşıyayız. Şimdi artık en azından bunu bir propaganda suçu olmaktan çıkarmak bence aklen ve mantıken doğru olacaktır.”

    'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNÜNDE ENGEL GİBİ GÖRÜNEN HUSUSLARDA İYİLEŞTİRME YAPALIM'

    Arınç, propagandanın kendi unsurları içinde gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirerek, “En azından düşündüğü ve yazdığı için örgüt üyeliğinden, hem propaganda suçundan ayrı ayrı cezaların alınmasını ve birleştirilmesini de çıkarmak lazım. Bu benim şahsi düşüncem. Bu düşüncemi paylaşan çok az insan var şu anda. Neden? Çünkü terör var, terör örgütü, terörist faaliyetler var. Bazen 24 tane askerimizin canını alıyor, bazen karnında 8 aylık çocuğunu taşıyan anneyi hedef alıyor. Bazen Bingöl'de olduğu gibi üzerine atlayarak çocuklarını kurtarmak isteyen bir kadınımızın, bacımızın hayatına son veriyor. Bu kadar acımasız, bu kadar gözü dönmüş bir örgütün bulunduğu yerde 'Kardeşim sen neden bahsediyorsun' da denebilir. Ama fikir ve düşünce özgürlüğü bütün özgürlüklerin üzerindedir. Yani tarif öyledir” değerlendirmesinde bulundu.

    Arınç, ifade özgürlüğünün bütün özgürlüklerin bileşkesi olduğuna işaret ederek, bu konuda Adalet Bakanı ile bir çalışma içinde olduklarını ve muhalefet partilerinin de desteklerini beklediklerini kaydetti. Arınç, “Terörle sonuna kadar mücadele edelim. İfade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün önünde engel gibi görünen hususlarda bir iyileştirme yapalım. Şahsi kanaatimi söyleyeyim; hazırlıklarımız var. Bunu Bakanlar Kuruluna takdim etmedik” dedi.

    'LAMI CİMİ YOK TAHLİYE EDİLMESİ LAZIM'

    Arınç, tutukluluk süreleri ile ilgili olarak ise “Kimsenin cezaevine atılması ve uzun süre içeride kalması bizi memnun etmez. Kendinizi o kişilerin yerine koyun. Bir saniye, bir dakika, bir gün şahsi hürriyeti bağlayıcı ceza bir insan için en büyük işkencedir. Bırakın cezaevine konmayı, şu kapıyı dışarıdan kilitlesem, bir gün yalnız başına kalacaksın desem, herhalde bundan daha büyük bir acı, bundan daha büyük bir eza olamaz. Kaldı ki onların cezaevi şartlarını düşünelim. Bugün gazeteci milletvekili arkadaşımız var içeride. Her zaman söylüyorum, milletvekilinin yeri parlamentodur. İçerideyken seçilmiş olması onun derhal tahliye edilmesini gerektirir. Bunun lamı, cimi yok. Sevdiğim için, beğendiğim için, aynı partiden olduğum için söylemiyorum. Milletin oy vererek parlamentoya gönderdiği insanı hiçbir sebeple içeride tutmaya hakkınız yok” ifadelerini kullandı.

    'KAÇARSA KAÇSIN'

    Tutuksuz yargılananlar için “kaçma” ihtimali bulunduğu yönünde söylemler bulunduğunu anlatan Arınç, şöyle devam etti:
    “Kaçarmış, şöyle yaparmış, böyle yaparmış, milletin verdiği karara yargının da saygı duyması lazım. Bunu Meclis kürsüsünden söyledim. Ama ne gariptir, anamuhalefet partisinin temsilcileri bile 'Bu adam timsah gözyaşı döküyor. Bu adam samimiyetsiz' diye beyanat verdiler. Başlarında da hakime hanım
    olduğunu bildiğimiz bir grup başkanvekili olmak üzere. Milletvekili olan da olmayan arkadaşlarımız da var. Gazeteciler ve hangi meslekten olursa olsun, tutukluluk istisnai olmalı. Deliller toplanmışsa, yargılama devam ediyorsa, toplumdaki sıfatı falan, bunlarda subjektif bir değerlendirme olabilir, kaçma endişesi altında bir insan sürekli kalamaz, mutlaka mahkemenin bunu değerlendirmesi lazım. Bana kızanlar 'Bak bir tanesi kaçtı' diyorlar. Tümgeneralin birisi kaçmış, kaçarsa kaçsın. Geneli için bunu söyleyemezsiniz. Kaçarsa kaçsın. Kaçarsa yakalayacaksın, yakalayamıyorsan da bırak nereye kaçarsa kaçsın. Yani o örneğe bakarak içeridekilerin hepsi kaçacak gözüyle bakamazsın sen. Kaçan kendine yazık eder. Yargılanması, aklanması veya suçunun karşılığını görmesidir aslolan. O bütün bir ömür boyunca bunun ayıbını yaşayacaktır. O insan kaçtı diye içeridekilerin hepsi kaçacak diye bakamazsınız, bakmamalısınız.”

    Arınç, insani olandan yana olduklarına işaret ederek, şunları kaydetti:
    “İçeride tutuklu ya da hükümlü olanların yakınlarından birisi çok ağır hasta ise hatta vefat etmişse onu gidip görmesi için izin veren bir kanunu konuşuyoruz. Ne kadar güzel. Yani içeridekinin acısının 10 misli daha katlanmasından ziyade, 'Gidip annemi son defa göreyim. Babamı son defa göreyim. Kardeşim ile helalleşeyim demesi' bir insanın insanlık vasfıdır. Buna hangi kanun engel olabilir veya olmalı. Ama aynı şey Apo için de geçerli olacak mı? Evet belki de olacak. Ama Apo'ya bakarak içerideki yüzlerce insanın bir haktan mahrum olmasını dikkate almamak lazım. Ben bu Meclis'te bunu gördüm maalesef. Öğretim ile ilgili af kanunu çıkartılıyor. Hemen 'Bundan Apo da istifade eder mi?' Allah Allah... Apo bir defa ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum. Sen onun bu haktan mahrum olmasını düşünüyorsan, doğru da düşünüyor olabilirsin. O zaman dersin ki, şu cezaya mahkum olanlar bundan istifade edemezler. Ama o korkuyu göstererek yüzlerce insanın eğitim hakkından mahrum edilmesini ben anlayamıyorum doğrusu.”

    'KORKULARDAN KURTULMAMIZ LAZIM'

    “Korkulardan kurtulmamız lazım” diyen Arınç, insani olanda karar verilmesi gerektiğini ve bütün işin de yargıya düştüğünü söyleyerek şunları belirtti:
    “Biliyorsunuz benim konuşmalarımı mahkeme başkanına anlatan avukatlara ve sanıklara verilen cevap şudur; 'Bu konuşmalardan bizim haberimiz yok, bizi ilgilendirmez.' Yargının durumu böyledir. Yargı bağımsızdır. Kararları kendi içinde denetime tabidir. Benim söylemem onlara talimat olarak zaten algılanmamalı. Ben temennimi ifade ediyorum. Ben yargıç olsaydım böyle karar verirdim diye düşünüyordum. Ama onların nasıl karar vereceğini benim buradan söylemem mümkün değil. Bizim yargıdan beklentimiz yazılı hukukun şanına biraz da vicdanlarını koyacaklar. Yazılı hukuku uyguluyorsun. Hukuku uygulayan yargıçtır. Yargıcın yorumudur. Böyle bir kanun maddesini sen özgürlükçü yorumla ele alırsan, özgürlük olur. Baskıcı yöntemle ele alırsan cezanın katmerlisini verirsin. İş sende, yorumu sen yapacaksın ve o yorum eğer gerçekten hukuka, vicdana uygunsa emin olun yargıtay onu onar. Ceza Genel Kurulu onu onar.”

    Arınç, 1985 yılında İzmir'de yaptığı bir konuşma nedeniyle yargılandığını ve 5 sene hapis cezasına çarptırıldığını dile getirerek, “1,5 saat konuşmuşum, bir cümlemden dolayı. O zaman 163. madde var. 9. Ceza Dairesine geldi dosyam. Dediğim, ceza dairesi bozdu. 1,5 saatlik konuşma, 15 sayfalık gerekçeli kararı bir tek cümle ile bozdu; 'sosyal devlet düzenini eleştirmek suç değildir.' Altın harflerle yazılması lazım” dedi.

    Arınç, DGM'nin ısrar etmesi üzerine kararın Ceza Genel Kurulu'na geldiğini ve aynı gerekçe ile kararın yine bozulduğuna işaret ederek, “Orada hakimler var. Vicdanlı insanlar var. Bozmadıkları içeride 22 ay yattı, ondan sonra çıktı. Bugün, Yargıtayın kararları özgürlükçü anlayışta olursa büyük bir paydaş bulacağına inanıyorum. O yüzden yargı bu sorunu kendisi çözecek. Bizim talimatımızla çözülecek filan değil. Doğru da değil. 3 tane erk var. Yasama, yürütme ve yargı. Ben yasamanın mensubuyum, aynı zamanda yürütmenin içindeyim. Yargıya ben sadece düşüncelerimi ifade ediyorum. Onların bu konuda gerekli olanları söylemesi, yapması gerekir” diye konuştu.
    Kaynak:hurriyet.com.tr

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Önceki tutukluluk süresi kesinleşen karara mahsup edilebilir mi?
    2006 yılında bir sucdan oturu 14 ay tutuklu kaldım serbest bırakıldım dava hala devam eiyor bıtmedi hala 2009 yılında agır cezadan 2 yıl ceza aldım...
    Yazan: Alper23 Forum: Ceza İnfaz Hukuku
    Yanıt: 5
    Son İleti: 12-02-2014, 08:47:03
  2. Askeri cezaevinde geçen 1 günlük tutukluluk süresi sivil cezaevinde geçirilen 2 gün eşdeğermidir
    merhaba ben askeri hava değişiminde iken hakkımda sivil şikayette bulunulmuş ve karakola davet edilmiştim.burada ifademi asker olduğum için almayıp...
    Yazan: huseyinsk Forum: Ceza Muhakemesi Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 25-09-2011, 02:11:06
  3. Esrar kullanmanın tutukluluk süresi ne kadardır?
    Benim bi sorum olucaktı. Eşim Ekim ayının 23'ünde esrar maddesi kullanmaktan eş zamanlı operasyonla cezaevine alındı. 14 kişi tutuklandılar ve hala...
    Yazan: banu_-10 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 01-06-2010, 08:09:57
  4. Tutukluluk ve Eğitim
    İyi günler ben yaklaşık 5 ay gibi bir süre tutuklu kaldım ve tahliye oldum ve beraat edicem ama bu beraat belki yıllar sürücek, bu aşamada okulun...
    Yazan: Vtc Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 12-05-2010, 14:41:52
  5. İnfaz süresinin hesaplanmasında tutukluluk süresi
    Selamlar, Temmuz 1999 senesinde bir olay ile ilgili olarak 2009 senesinde yargıtay tarafından 3 yıl 1 ay 15 gün ceza onaylandı.Temmuz 1999...
    Yazan: daggett Forum: Ceza İnfaz Hukuku
    Yanıt: 17
    Son İleti: 28-09-2009, 15:57:12

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.