Haciz için evin kapısı çilingirle açtırılabilir mi

[arkan]

Sayın Hukukçular ,

Başıma hiç hukuka uymayan ve anayasaya aykırı bir olay geldi.

Bir bankaya olan kredi kartı borcumdan dolayı hakkımda icra takibi yapıldı ve bir kaç kez eski oturduğum adresin alt katında bulunan bir akrabama ait daireye haciz işlemi için gelindi, ben ilgili hukuk bürosuna bu adreste ikamet etmediğimi ve bunun muhtar kayıtlarından kolayca ispat edilebileceğini söyledim ama bir sonuç alamadım.
Hemen her ay bu adrese icra dairesi tarafından haciz için gelinmekte ve evde kimse olmadığı için " bir dahaki sefere polis / çilingir marifeti ile kapınız açılıp evdeki bütün eşyalar alınacaktır" yazılı bir not bırakılıyor ve bu notta ilgili icra dairesinin mühürü var.

Benim bilgilerime göre her ne sebeple olursa olsun bir haneye zorla girilemez ve bu şekilde tehdit edilemez , bu anayasaya aykırıdır.
Acaba icra dairesi yetkilieri ve birlikte gelen banka avukatları bu temel anayasa kanununu/hakkını bilmiyorlar mı ?
Eğer biliyorlarsa nasıl olupta suç işliyorlar ?

Bütün bunları düşünürken bugün TVde bu şekilde polisin bir eve mahkemeden arama izni almadan girmesinin danıştay kararı ile önlendiğini duydum.
Bu durumda herhangi bir icra yetkilisi ve avukat polis nezaretiyle herhangi bir adrese zorla girebilirmi ?

Lütfen bana bunu açıklayınız

Saygılarımla.

[Av.Emrah Yavuzcan]

Konu İİK'da düzenlenmiştir. Haciz için çilingir marifetiyle eve girilebilir. Bu durum TC Anayasası'na aykırı değildir. Haciz olanak varsa borçlunun veya evsahibinin huzurunda yapılır, olanak yoksa bu kişiler beklenilmeksizin yapılabilir. Saygılarımla

[arkan]

Cevabınıza teşekkürler Sn. Yavuzcan.

O halde acilen İİK' nın da AB müktesebatına uydurulması gerekiyor , çünkü bu kanun uluslararası insan hakları sözleşmesine de aykırı.
Umarım hukuk çevreleri bu konuda acilen çalışmalara başlarlar.

Danıştay'ın aldığı karar göre suçlu olduğu belli olan ve aranan bir kişinin evine hakim kararı olmadıkça girilemeyecek ama İİK'ya göre haciz için kimse olmadan borçlunun adresi harici başka bir adrese bile girilebiliyor.

Saygılar.

[Av.Aslı Yazıcı]

Sayın Arkan;
kanaatimce kanun gayet yerinde hükümler içermektedir. Zira, başlatılmış olan bir takipten borçlunun haberi olduktan sonra, sırf borçluya ulaşılamaması nedeniyle alacaklının haklarının da hiçe sayılması hukuken kabul edilebilir bir durum değildir. İİK borçluya bir takım haklar tanımakla beraber alacaklının da haklarını korumaktadır.

Size ait olmadığını söylediğiniz bir daireye yok yere girilemez. Ancak borç altına girerken bir şekilde bu adreste kefil ya da o anki yerleşim yeriniz olarak belirtildiyse ozaman o adrese girip haciz gerçekleştirilebilir. Zira takip konusu olan borç sizin şahsi borcunuzdur. SAYGILARIMLA..

[Av.Emrah Yavuzcan]

Sn Arkan,
Hacizden önce size tebligat yapılmıştır, yapılmadıysa şikayet hakkınızı kullanabilirsiniz. Yapılan tebligattan sonra size haciz yapılacağı açıktır. Size bildirildikten sonra tekrar bildirime gerek yoktur fakat haciz memuru çok yüksek bir ihtimalle sizi evin çevresinde aramıştır, sizi bulmak için komşularınıza sormuştur. Bunlar zorunlu unsurlar değildir.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde geçen "Hiç kimse özel hayatı, ailesi, meskeni veya yazışması hususlarında keyfi karışmalara, şeref ve şöhretine karşı tecavüzlere maruz bırakılamaz. Herkesin bu karışma ve tecavüzlere karşı kanun ile korunmaya hakkı vardır." duruma uygundur. Keyfi bir işlem söz konusu değildir, bu olay size tebligatla bildirilmiştir.

AB müktesabatına uyma gibi bir zorunluluğumuz yok, bunu sanırım biliyorsunuzdur.

[medufuk]

Günümüzde bir çok suçluluğu ispatlanmış olan kişilerin bile evine savcılıktan alınan arama emri ile girildiği halde, İİk'yasaları dahilinde çilingir ile kapımız açılıp evdeki eşyalara haciz işlemi yapılabiliyorsa bunun neresi insan haklarına uygun ve yerinde bir uygulama, bence çok mantıksız.

[medufuk]

Her olayada kendi çıkarlarınız doğrultusunda cevaplar veriyorsunuz, helal olsun sizlere.

[Av.Aslı Yazıcı]

Sayın medufuk;
Kanunlar hazırlanırken herkesin fikri tek tek sorulmuyor. Sizin çıkarlarınıza uymayan bazı krıterler bir diğerinin lehine bir durum olabilir. Ama siz bu cümleleri kurarken öyle bir düz mantık kullanmışsınızki, eminim size cevap olarak ne dense bir şey ifade etmeyecek..

[arkan]

Sayın arkadaşlar, burada açıkladığım durum aslında bankaların kanun çıkmadan bir an önce alel acele ne koparırsak kardır düşüncesi ile yaptığı baskılardır.

Zira aynı banka daha önce benim aracıma haciz koydurdu ve maaşımın 4 te birinin kesilmesi için icra dairsinden yazı gönderdi. Beni bankaya bildirdiğim ev adresi bu adres değildir , daha doğrusu bu adres bir akrabama aittir ve ben burada oturmuyorum

Banka her seferinde tebligat için işyeri adresimi kullandı. Ben hiç birine itiraz etmedim sadece yeni çıkacak kanun neticesine göre hareket edeceğimi bildirdim çünkü karşıma çıkartılan meblağ anapara borcumun 8 katı kadardı.Kendilerine defalarca borcumu makul faizle taksitlendirmeleri için başvurdum ama kabul etmediler. Fahiş faizin daha fazla işlemesi için ne gerekiyorsa onu yaptılar. ( Kredi kartı pazarının % 30 kadarını elinde tutan bir banka bunu yapıyor . Zaten kartı da ben istemeden adeta zorla verdiler ve limitini çok yüksek tuttular )

Artık yolun sonuna geldim bugün öğleden sonra çıkacak kanun ne derse onu yapacağım.

Saygılarımla.

[Av.Ahmet Kezer]

Bu memlekette asıl mağdur olanlar;haksızlığa uğrayanlardır! Alacaklı olup da alacağını alamayanlardır...Kanunlar genelde ve çoğunlukla sanık ve borçluyu korur...Alacaklı ve müdahili korumadığınız bir toplumda çıkacak olası kargaşayı da önleyemezsiniz...Borcunu ödeme/hak ihlal et sonra kalk; nerde benim hakkım de!Önce haksızlığı giderecen sonra da varsa ihlal edilen hakkının korunmasını talep edecen!