+ Konuyu Yanıtla
1 den 6´e kadar toplam 6 ileti bulundu.

Konu: Askerlikte Nafaka

Askerlikte Nafaka Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Sep 2010
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    27
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Askerlikte Nafaka

    Eşime & Kızıma Nafaka Ödüyorum Bu Konuda Sıkıntı Yok.
    Şimdi 21 Şubatta Askere Gidicem.
    Dolaysıyla Nafaka Ödeme Şansım "0".
    Bunun Durdurulması İçin Nasıl Bir Yol İzlemem Lazım.
    Ayrıca Bu Münkün mü ?
    Teşekkür Ederim.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Askerlikte Nafaka konulu yargıtay kararı ara
    Askerlikte Nafaka konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Sep 2010
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    27
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Askerlikte Nafaka

    Arkadaşlar konuya hakim bir arkadaşımız cevaplayabilirmi?

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Sep 2010
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    27
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Askerlikte Nafaka

    Arkadaşlar konuya hakim bir arkadaşımız cevaplayabilirmi?

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    Konya
    İletiler
    364
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Askerlikte Nafaka

    Bildiğim kadarıyla konu icra hakiminin inisiyatifinde, neye karar verir bilemiyorum, henüz ilgili dersi görmedim.

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Apr 2003
    Nerede
    İstanbul
    İletiler
    12.252
    Dilekçeler Sözleşmeler
    3
    Dosya Yükleme
    0

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    İletiler
    2.586
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Askerlikte Nafaka

    https://www.hukuki.net/showthread.php...afaka-%F6demek

    T.C.

    YARGITAY

    2. HUKUK DAİRESİ

    E. 2005/526

    K. 2005/2645

    T. 23.2.2005

    • ASKERLİK GÖREVİNİ YAPAN KOCA ( Görevinin Devamı Süresince Nafakayla Yükümlü Tutulamayacağı )

    • NAFAKA ( Davalı Kocanın Askerlik Görevinin Devamı Süresince Yükümlü Tutulamayacağı )

    12.12.1966 Gün ve 5/11 Sayılı İçt. Bir. Kar.

    ÖZET : Davalı koca askerlik görevinin devamı süresince nafakayla yükümlü tutulamaz. ( 12.12.1966 gün ve 5/11 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı )
    DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm boşanma ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    KARAR : 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2- Davalı koca askerlik görevinin devamı süresince nafakayla yükümlü tutulamaz. ( 12.12.1966 gün ve 5/11 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ) Davalının askerliğe başladığı ve terhis edildiği tarihler belirlenerek, bu döneme ilişkin olarak nafakayla yükümlü tutulmaması gerekirken bu husus araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Hükmün 2.bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA
    ************************************************** *********
    T.C.

    YARGITAY

    12. HUKUK DAİRESİ

    E. 2008/19086

    K. 2008/22655

    T. 22.12.200808

    • NAFAKA YÜKÜMLÜĞÜ ( Askerde Bulunan Koca - Kocanın Mevcut Gelirinin Değerlendirileceği/Sadece Askerliğin Bu Yükümlülüğe Engel Olamayacağı )

    • ASKERDE BULUNAN KİŞİNİN NAFAKA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Sadece Askerliğin Bu Yükümlülüğe Engel Olamayacağı - Başka Bir Geliri ve Serveti Olup Olmadığının Araştırılması Gerektiği )

    4721/m.364


    ÖZET : Askerde bulunan kocanın nafaka ödeyip ödeyemeyeceği belirlenirken, salt askerlik olgusuna dayanmamalı ve kocanın gelirinin mevcut olup olmadığı araştırılmalıdır.
    DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
    KARAR : Mahkemece 12.12.1966 tarihli İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu Kararı gerekçe gösterilerek şikayet reddedilmiş ise de, söz konusu kararın sonuç kısmında Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerine atıfta bulunularak “... mecburi askerlik görevini yapan ve başka hiçbir geliri ve serveti olmayan kocanın nafaka ile sorumlu tutulamayacağı...” belirtilmiştir. Nafaka alacaklısı, eş, borçlu kocanın Limited Şirketi olduğunu ekonomik durumunun iyi olduğunu düzenli gelirinin bulunduğunu belirttiğine göre mahkemece usulüne uygun olarak duruşma açılıp tarafların beyanları alınarak ve deliller toplandıktan sonra söz konusu konusu İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nda vurgulandığı üzere, nafaka borçlusu kocanın başka bir geliri ve serveti olup olmadığı yöntemince araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile dosya üzerinden yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenler İİK. 366. ve HUMK’un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    ************************************************** ************************************************** ********************




    KAYIT NO : 973
    **************
    Esas Yılı : 1966
    Esas No : 5
    Karar Yılı : 1966
    Karar No : 11
    Karar Tarihi : 12.12.1966
    Daire No :
    Daire : BG
    **************


    **************

    (743 S. K. m. 137, 152, 161)

    DAVA: Hiç bir geliri ve serveti olmayan kocanın mecburi askerlik ödevini yaptığı sırada karısı ve çocuklarının iaşe ve nafakası ile sorumlu tutulup tutulmayacağı hakkında Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun iki ilamı arasında içtihat aykırılığı bulunduğu bildirilmiş, kararlar ve İkinci Hukuk Dairesi Başkanının yazılı mütalaası Kurulumuza tevdi edilmiş olmakla İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunda durum görüşüldü:

    KARAR: Gerçekten Hukuk Genel Kurulunun 17.10.1956 gün ve 2/43-40 sayılı ilamında "halen askerlik mükellefiyetini ifade eden ve hiç bir geliri mevcut olmadığı anlaşılan davalı kocanın nafaka ile mesuliyeti caiz bulunmadığı" kabul edildiği halde aynı kurulun 27.12.1961 günlü ve 2/59-51 sayılı ilamında, "davalı kocanın davanın görülmesi sırasında askerlik görevini yapmakta bulunması ve hiç bir geliri olmaması, onu karısına bakmak yükümlülüğünden kurtaramayacağı, uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerektiği" içtihat edilmiştir.

    İşbu iki ilam arasında içtihat uyuşmazlığı bulunduğu oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası konuşuldu; neticede: Nafaka borcu kanundan doğan borçlar grubuna dahil olup aile hukuku ile ilgilidir. Bu borç tamamen şahsa yöneltilmiştir. Kanunda iki çeşit nafaka borcu göz önünde tutulmuştur. Birincisi, evlilik birliğinde özellikle kocaya yükletilen ve bütün zaruri ihtiyaçların sağlanmasını amaç tutan sorumluluktur. (Medeni Kanun, Madde: 137, 152/2 ve 161).

    İkincisi ise, belli kan hısımlarına yükletilmiş olan ve konusu yardımdan ibaret bulunan karşılıklı dayanışma borcudur. (Medeni Kanun, Madde: 315, 316). Gerek dayandıkları hukuki sebep, gerek şümulleri itibariyle birbirinden farklı bu iki çeşit borçtan Türk Kanunu Medenisinde (nafaka) olarak bahsedilmektedir. Kurulumuza tevdi edilen ilamlar birinci kısımda sözü geçen kocanın karı ve çocuklarına karşı olan nafaka sorumluluğu ile ilgili bulunduğundan bu kararda bu kısım nafaka borcu tartışma konusu yapılmıştır.

    Gerçekten Türk Kanunu Medenisinin 152/2. maddesinde "karı ve çocukların münasip veçhile iaşesi kocaya aittir" hükmü konulmuştur. Evlenme devam ettiği süre erkeğin karısını ve çocuklarını geçindirmekle sorumlu tutulması münakaşa götürmeyen kanun emridir. Prensip itibariyle koca yeter derecede servete ve kazanca malik olmadığını veya başka alacaklılar tarafından icra takibine maruz kaldığını ileri sürerek nafaka borcundan kurtulamaz.

    Kocanın kendisine isnat olunamayacak bir sebepten dolayı çalışamayacak bir hale gelmesi, bu suretle nafaka borcunu yerine getirmekte imkansızlığa düşmesi takdirinde yapılacak işlem hakkından kanunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak kadın müşterek saadeti temin hususunda gücü yettiği kadar kocanın yardımcısıdır. Kocanın karısını ve çocuklarını iaşe borcu mali durumu ile orantılı olmalıdır. Mali durum bir hiçten ibaret ise iaşe ve nafaka borcundan bahsedilemez. Ancak mali durumun o hale gelmesinden kocanın hiç bir kusuru olmamalıdır. Çalışma kudreti olduğu halde çalışmaktan kaçındığı için mali durumu bozulmuş olan koca nafaka borcundan kurtulamaz. Fakat çalışamayacak derecede hasta veya sakat olan ve başkaca geliri ve serveti de bulunmayan koca nafaka ile sorumlu tutulamaz. (Yargıtay İkinci Hukuk 24.1.1950, 1934/103-İkinci Hukuk 7.6.1957 tarih ve 3187/3365) "Kusur ile müterafik olmayan tam bir imkansızlık nafaka mükellefiyetine son verir." (Dr. A. Egger.- Aile Hukuku 1. cilt, sahife 293.)

    Mecburi askerlik ödevini yapmakta olan kocanın aldığı er aylığı çok cüzidir. Başkaca çalışıp kazanç sağlaması kendi elinde olmaksızın imkansız hale getirilmiştir. Eğer başkaca bir geliri veya paraya çevrilebilecek malı ve serveti bulunmuyorsa, askerlik ödevi devam ettiği süre nafaka ile sorumlu tutulmaması icap eder.

    Genel kurulda görüşme sırasında kanundan doğan bu borcun askerlik gibi bir sebeple asla sakıt olamayacağı, koca askere gideceğini göz önünde tutarak bu ödevin ifası sırasında karısının ve çocuklarının nasıl geçinebileceğini düşünmesi, ona göre tedbirli davranması gerektiği, böyle tedbirli davranmamış ise kusurlu sayılacağı, veyahut askerlik ödevini yaptıktan sonra evlenmesi gerektiği, bu itibarla bu kimselerin nafaka ile sorumlu tutulacakları, hükmedilen nafaka askerde bulunması hasebiyle tahsil edilememiş ise kanundan doğan bu borcun ileride imkan sağlandığı zaman tahsil edilebileceği ileri sürülmüştür. Nafaka borcu o günkü geçimin sağlanması için kocaya yükletilmiştir. Bu geçim zamanında giderilmediğine göre ileride tahsil edilmek üzere önceden tahakkuk ettirilmesinin anlamı kalmaz. Kaldı ki böyle bir hal kocayı askerlik görevi biter bitmez birikmiş ağır bir borç altına sokmuş olur. Diğer taraftan askerlik hayatından sivil hayata geçerken normal ekonomik sarsıntılar arasında İcra ve İflas Kanunlarının ceza hükümleri ile karşı karşıya gelmesine sebebiyet verir. Askerlik ödevini yapmadan evvel evlenmemeyi tavsiye etmek de medeni haktan istifadeye engel olmak demektir ki hukuki bir görüş olmaktan çok uzaktır. Askerlik ödevi bir kimseye her zaman belli bir devrede belli bir süre için yükletilmez. Fevkalade hallerde ve harp halinde belli olmayan bir zamanda dahi koca askerlik hizmetine çağırılabilir. Kadının kocasına muavin olması borcunun bir sonucu da, kocanın askerlik dolayısıyla nafakayı sağlayamayacak duruma düşmesi halinde kadının aile geçimini sağlaması ve müşterek saadeti bu suretle korunmasıdır. Ailenin ve askere gidenin başka bir geçim vasıtası ve imkanı bulunmaması halinde amme kanunları ile devletin yardımından faydalanmak dahi mümkündür (4109 sayılı Kanunda olduğu gibi).

    SONUÇ: Türk Kanunu Medenisinin 152/2 ve 161. maddelerinin uygulamasında mecburi askerlik görevini yapan ve başka hiçbir geliri ve serveti olmayan kocanın nafaka ile sorumlu tutulmaması gerektiğine ilk görüşüne ve oylamada üçte iki oyçokluğu elde edilemediğinden 12.12.1966 tarihinde yapılan ikinci görüşme ve oylamada hazır bulunanların salt çoğunluğu ile karar verildi.

    ************************************************** **********


    TEDBİR NAFAKASI - YARGILAMA SIRASINDA KOCANIN ASKERDE OLMASI - GEREKLİ ARAŞTIRMANIN YAPILMASI GEREĞİ - EŞLERİN BOŞANMADA KUSURU - EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI - BOŞANMA DAVASI

    KAYIT NO : 65591
    **************
    Esas Yılı : 2003
    Esas No : 15969
    Karar Yılı : 2003
    Karar No : 17104
    Karar Tarihi : 22.12.2003
    Daire No : 2
    Daire : HD
    **************

    ÖZET : Yargılama sırasında kocanın askerde olduğu ileri sürülmüştür. Davacının askere gidişi ve terhis tarihi ile malı ve gelirinin bulunup bulunmadığının araştırılması, nafaka ödeyecek mal ve gelirinin bulunmadığının anlaşılması halinde askerlik süresi içerisinde tedbir nafakası ile sorumlu tutulamayacağının dikkate alınmaması hatalıdır.
    **************

    (743 S. K. m. 134) (4787 S. K. m. 4/1)

    DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar ve manevi tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR : 1- 4722 sayılı kanunun 1.maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir.

    2-Geçimsizliğe yol açan olaylarda başkasıyla yaşayan koca tam kusurludur. Anlaşmalı boşanma koşulları yoktur.

    Bilindiği gibi genel boşanma nedeniyle ilgili Medeni Kanunun 134.maddesinin eski şeklinde ( ifadesinde )şiddetli geçimsizliğe ilişkin boşanma davası,ilke ( unsur )olarak doğrudan kusura dayanmıyor görünse de ikinci fıkrası ile dava hakkını kusuru olmayan yada, daha az olan tarafa tanımak suretiyle kusuru gizli bir unsur haline getirmiştir. Nitekim ilk bakışta dava hakkına yönelik görünse de, söz konusu 134.maddenin eski biçiminde, kusura ilişkin hükmün böylesine "katı bir tarzda uygulanması şikayetlerin odak noktasını teşkil etmişti" ( 3444 sayılı kanunun Hükümet tasarısı 4. madde gerekçesi )İşte bu ve benzer düşüncelerle 3444 sayılı kanun, Medeni Kanunun 134.maddesini değiştirirken, kusur unsurunun boşanmada yarattığı güçlüğü önemli ölçüde hafifletmiş; kusur yerine evlilik birliğinin onarılmaz bir biçimde sarsılmasına önem vermiş,özetle kusurlu eşe de dava açma hakkı tanımıştır.

    Ne var ki, bu değişikliği tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.

    Öyle ise Medeni Kanunun 134.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşan maya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.

    Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(M.K.134/2 )

    Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma sebebi sayılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.

    3-Temyiz sebeplerine hasren dosyanın incelenmesine gelince;

    a )Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

    b )Yargılama sırasında kocanın askerde olduğu ileri sürülmüştür. Davacının askere gidişi ve terhis tarihi ile malı ve gelirinin bulunup bulunmadığının araştırılması, nafaka ödeyecek mal ve gelirinin bulunmadığının anlaşılması halinde askerlik süresi içerisinde tedbir nafakası ile sorumlu tutulamayacağının dikkate alınmaması usul ve yasaya aykırıdır.(12.12.1966 gün ve 5/11 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı )

    4- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 )kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.

    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 3/b bentte gösterilen sebeple tedbir nafakası yönünden BOZULMASINA, kararın bozma

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Askerlikte baski
    Oncelikle herkese merhabalar. Kendi yaptigim arastirmalar sonucunda tatmin edici bir sonuc bulamadim malesef. Bu yuzden siz degerli avukat...
    Yazan: Xxxrdr Forum: Hukuki Görüş ve Yorum
    Yanıt: 0
    Son İleti: 30-10-2016, 21:37:08
  2. Askerlikte nafaka ödemek
    sayın hukukçular; askerden yeni geldim ve askere gitmeden önce çocuğuma 175 ytl nafaka ödüyordum.(eşimin maddi durumu iyi) şimdi bana icra gelmiş ve...
    Yazan: staticbird Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 08-10-2007, 20:28:58
  3. Askerlikte rahatsızlık
    ben bişiyi öğrenmek istiyorum arkadaşım şuanda acemi birliğinde askerliğini yapıo bulunmakda kendinisin askerdenönce bazı psikolojik sorunları...
    Yazan: veyselcetin Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 20-09-2007, 12:15:46
  4. Askerlikte ceza
    Bana yardımcı olursanız sevınırım. Ben ANkara mamakta askerim. Psikolojik sorunlarım oldugundan dolayı acemi birliğimden bu yana tedavi görüyorum...
    Yazan: chicago Forum: Askeri Ceza Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 15-05-2006, 21:32:10
  5. Askerlikte nafaka
    İYİ AKŞAMLAR. Şuan özel bir durumum var.Bunu sizlerle paylaşarak,görüş ve tavsiyelerinizi bekliyorum. Eşim ile boşandık.Aylık 250 ytl Nafaka...
    Yazan: askerahmet Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 7
    Son İleti: 10-03-2006, 14:36:19

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.