+ Konuyu Yanıtla
1 den 5´e kadar toplam 5 ileti bulundu.
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Sep 2010
    Nerede
    aksaray
    İletiler
    6
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Kocam sarkıntılık ettigini itiraf ederken sesini kayıt ettim zaten devamlı hayatında bir başkası oldu

    sarkıntılık ettigini kendi evimizde itiraf ederken sesini kaydettim .Diger kadınla telefon görüşmelerini internet den takib ediyorum .Boşanma davasını açtım .Bu kayıdı delil olarak sunabilirmiyim .Kendi avukatım delil olmaz diyor bi başka avukat delil olur diyor .Delil oluyorsa kanunda geçen maddesiyle beraber cevaba yazarsanız sevinirim.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Kocam sarkıntılık ettigini itiraf ederken sesini kayıt ettim zaten devamlı hayatında bir başkası oldu konulu yargıtay kararı ara
    Kocam sarkıntılık ettigini itiraf ederken sesini kayıt ettim zaten devamlı hayatında bir başkası oldu konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Sep 2007
    Nerede
    ankara
    İletiler
    3.294
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kocam sarkıntılık ettigini itiraf ederken sesini kayıt ettim zaten devamlı hayatında bir başkası oldu

    Alıntı secda rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    sarkıntılık ettigini kendi evimizde itiraf ederken sesini kaydettim .Diger kadınla telefon görüşmelerini internet den takib ediyorum .Boşanma davasını açtım .Bu kayıdı delil olarak sunabilirmiyim .Kendi avukatım delil olmaz diyor bi başka avukat delil olur diyor .Delil oluyorsa kanunda geçen maddesiyle beraber cevaba yazarsanız sevinirim.
    Boşanma davaları özel hayata dair davalardır. Özel hayata dair delillerde ancak özel hayatın içerisinden alınır. Telefon görüşmeleri / ses kayıtları / fotograflar / videolar / günlük yazışmaları / eşinize ait e-mail hesabından alınma mesajlar / msn görüşmeleri / telefon kayıtları / sms ler.Hepsi delildir. ve mahkemede kullanabilirsiniz.
    Forumda araştırma yapacak olursanız örnek bir çok karar göreceksiniz.

    Geçmiş olsun..
    "BİR ÜLKEDE NAMUS ERBABI OLANLAR DA NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMADIKÇA, O ÜLKE İÇİN KURTULUŞ UMUDU YOKTUR" İsmet İNÖNÜ
    NE ZULÜM, NE MERHAMET...SADECE ADALET...

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Sep 2007
    Nerede
    ankara
    İletiler
    3.294
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kocam sarkıntılık ettigini itiraf ederken sesini kayıt ettim zaten devamlı hayatında bir başkası oldu

    HUMK.da hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin dikkate alınıp alınmayacağı hakkında bir düzenleme mevcut değildir. Ancak düzenlemenin olmaması her hukuka aykırı elde edilen delillin hukuk yargılamasında serbestçe ileriye sürülebileceği anlamına gelemeyeceği de açıktır.

    Hâkimliğimiz sırasında ,(Kartal 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde ) boşanma ile ilgili verdiğimiz direnme kararında :

    "Davalı kadının izni alınmadan, kendisi tarafından tutulan günlük isimli defterin içeriğinin bu davada, koca tarafından delil olarak ileri sürülemeyeceği, günlük içeriğinin davalı kadının gizlilik alanına, sırlarına dahil olduğu, davalının kişilik haklarını ilgilendirdiği, incelenmesi ve değerlendirmeye tabi tutulmasının mümkün olmadığı " tarafımızdan savunulmuş isede ,

    Yargıtay “ Kullanılan deliller çalınmış, tehdit ya da zorla elde edilmiş ise burada hukuka aykırılık vardır. Hukuka aykırı yollardan elde edilmemiş deliller ise yasak bir delil olarak değerlendirilemez. Boşanma davası zaten kişilerin özel yaşamını ilgilendiren bir davadır. Özel hayatın gizli alanları, özel hayatın gizli alanını ilgilendiren delillerle ispat edilebilir. Diyerek kadına ait günlüğün kendisinin izni olmadan koca tarafından elde edilip mahkemeye sunulmasını hukuka aykırı yoldan elde edilen bir delil saymamıştır. Ayrıca kararda eşe ait telefon konuşmasının izin almadan kayda alınması veya sesinin yükseltilerek tanığa dinletilmesi gibi olayların da hukuka aykırı delil sayılmayacağına dair bilimsel görüşlere yer verilmiştir.


    Yargıtayın bu görüşüne göre telefon ses kayıtlarının boşanma davasında hukuka aykırı bir delil sayılmayacağını (ikrar , kesin hüküm, senet ve yemin ) şeklindeki kesin delillere dahil olmadığından, takdiri delil olarak değerlendirilebileceğini düşünüyorum.

    Saygılarımla .


    T.C.

    YARGITAY

    HUKUK GENEL KURULU

    E. 2002/2-617

    K. 2002/648

    T. 25.9.2002

    • BOŞANMA DAVASI ( Taraflar Arasında Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsıldığı İddiasıyla )

    • EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

    • ORTAK YAŞANILAN EVDE BULUNDURULAN NOT DEFTERİ ( Ortak Yaşanan Evde Bulundurulan Not Defterinin Elde edilmesinde Hukuka Aykırılık Bulunmaması )

    • ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK ( Taraflar Arasında Ortaya Çıkan Geçimsizliğin Davalı Kadının Evi Terketmesiyle Neticelenmesi )

    • GÜNLÜK TUTULMASI ( Ortak Yaşanan Evde Bulundurulan Not Defterinin Elde Edilmesinde Hukuka Aykırılık Olmaması )

    • GÜNLÜK DEFTERİNİN DELİL NİTELİĞİ ( Uyuşmazlığın Davalı Tarafından Tutulan Günlük İsimli Defterin Delil Niteliğinde Değerlendirilip Değerlendirilemeyeceği Noktasında Olması )

    • ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ ( Özel Hayatın Gizli Alanını İlgilendiren Davalıya Ait Hatıra Defterinin Delil Olarak Değerlendirilebilmesi )

    1412/m.254

    743/m.134

    ÖZET : Ortak yaşanan evde bulundurulan not defterinin elde edilmesinde, hukuka aykırılık yoktur. Hukuka aykırı olarak elde edilen delilin değerlendirilmesi konusunda Medeni Usul Hukukunda da geçerli olan dürüstlük kuralı esas alınarak karar verilmeli ve bu konuda her somut olayda değerlendirme yapılmalıdır. Bu konuda ihlal edilen kanun hükmü ile ispatlanmak istenen menfaat arasında amaca uygunluk hususu da esas alınmalıdır. Diğer taraftan gizli şekilde ele geçirilen tüm deliller hukuka aykırı delil olarak değerlendirilmemelidir. Örneğin, bir telefon görüşmesinde, telefondaki ses yükseltici veya ikinci bir dinleme aleti sayesinde tarafların söylediklerinin duyulması sonucu yapılan açıklamalar ve bu konudaki tanıklık geçerli olmalıdır.

    DAVA : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanan boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal Asliye 2. Hukuk Mahkemesinde davanın reddine dair verilen 26.4.2001 gün ve 2000/163 Esas, 2001/262 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 9.11.2001 gün ve 2001/14984 Esas, 2001/ 15615 Karar sayılı ilamı ile;

    ( ...Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davacının davalıyı dövdüğü ifadeler ve günlük birlikte değerlendirildiğinde davalının da güven sarsıcı davranışlar içinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    KARAR : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanan boşanma istemine ilişkindir.

    Davacı, taraflar arasında son zamanlarda çıkan geçimsizliğin, davalı kadının evi terketmesiyle neticelendiğini ve geçimsizlikte kusurun davalıda olduğunu belirterek, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına karar verilmesine istemiş; davacı vekili 28/11/2000 tarihli delillerin ibrazına ilişkin dilekçesinde, evlilik birliği devam ederken davalı kadının kayınbiraderi A. İle yaşadığı yasak ilişkiyi ortaya koyan günlük isimli defteri mahkemeye ibraz edeceğini, olayın tanıklarca da ifade edileceğini, bu ilişkinin ortaya çıkmasından sonra şiddetli geçimsizliğin başladığını ileri sürerek, davalı tarafından yazılan defteri 7/12/2000 tarihli duruşmada belli ibraz etmiştir.

    Davalı, taraflar arasındaki geçimsizlik kusurunun davacıda olduğunu, davacı ile 1990 yılından 1995 yılına kadar gayriresmi birlikte yaşadıklarını, müşterek çocuk C.M.’nin doğumundan sonra 1995 yılında resmen evlendiklerini, henüz 15 yaşında iken kendisini kaçırmak suretiyle evlenen davacının, müşterek yaşamda da zor kullanmayı sürdürdüğünü, 27/2/2000 günü evde kavga çıkaran davacının şiddet kullandığını, aynı gece kayınbiraderinin yanına sığındıktan sonra ertesi gün dövüldüğüne dair rapor aldığını savunarak reddini istemiş; Günlüğün ibraz edildiğini 7/12/2000 günlü duruşmada davalı vekili inceleyip beyanda bulunacaklarını bildirmiş ve müteakip duruşmada günlük müvekkilimin kişisel bir eşyasıdır. Onun izni olmadan delil olarak verilmesini kabul etmiyorum şeklinde bulunmuş, zaptı imzalamıştır.

    Yerel mahkemece; dinlenen davacı tanıkları Z.A., Ş. İ. ve Ö.A.’in açık ve kesin bilgilerinin mevcut olmadığı; davalı tanıkları F.K. ve G.K.’nın davalının savunmasını doğrular maiyette davacı kocanın davalıya hakaret edip dövdüğünü bildirdiği, davacı tanıklarının beyanından davalı kadının aile birliğine sadakatsizlikte bulunduğuna dair bir sonuca varılması imkanının görülmediği ve iddianın aksine, davacının kusurlu davranışlarının bulunduğu” gerekçesiyle davanın reddine dair verdiği karar, Özel dairece yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmuştur.

    Yerel mahkeme, davalı kadının izni alınmadan, kendisi tarafından tutulan “günlük” isimli defterin içeriğinin bu davada, koca tarafından delil olarak ileri sürülemeyeceği, günlük içeriğinin davalı kadının gizlilik alanına, sırlarına dahil olduğu, davalının “kişilik haklarını” ilgilendirdiği, incelenmesi ve değerlendirmeye tabi tutulmasınınmümkün olmadığı; Tek başına tanık beyanlarının da davacı savını kanıtlamadığı, davacı kocanın davalı kadını döverek ağır kusur içinde olup davalıya yüklenecek herhangi bir kusurun varlığı ispatlanamadığı gerekçesiyle direnme kararı vermiştir.

    Uyuşmazlık; davalı kadının güven sarsıcı davranışlar içerisinde bulunup bulunmadığı, sözü edilen davranışların ispatı ile ilgili olarak davalı tarafından tutulan “GÜNLÜK” isimli defterin delil niteliğinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktalarındadır.

    Yargılama sırasında tanıklardan Ş.İ.; Davalı kadının kendisine” kocam beni kayınbiraderim A. ile birlikte yakaladı artık eşi ile bir araya gelemeyeceklerini” söylediğini, kardeşi A. ile davalı kadının ilişkisinin bulunduğunu davacıdan ve komşularından da duyduğunu, ifade etmiştir.

    Yukarıda aksi kanıtlanmayan tanık anlatımına göre davalı kadın, kayınbiraderi A.’e ilgi duyduğunu ve bu duyguları nedeniyle eşiyle olan müşterek hayatı yürütemeyeceğini, kendisinin de boşanma isteğini bir kısım tanıklara açıklamıştır.

    Davalı tarafından tutulan “günlük” defterinin delil olarak değerlendirilip, değerlendirilemeyeceği konusu gelince;

    “Zehirli ağacın meyveleri” olarak ifade edilen hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin değerlendirilmesi konusunda Medeni Usul Hukukunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
    Öncelikle konuyu öğreti bakımından incelemekte yarar vardır.

    Berkin, usulsüz veya kanunsuz yahut hukuka aykırı yoldan elde edilmiş delile dayanılarak hüküm verilemeyeceği görüşündedir. Yazara göre, posta memuru ile anlaşarak ele geçirilmiş ve mahkemeye sunulmuş olan başkalarına yazılmış mektupların veya evli erkeğin ilişki kurduğu ve ileride evlenmek istediği kadına yazdığı mektupların çalınarak boşanma davasında delil olarak kullanılması caiz değildir” görüşünü ileri sürmüştür.
    ( Bkz.Prof.Dr.Berkin N. Tatbikatçılara Medeni Usul Hukuku Rehberi İst. S.734 ).

    Üstündağ “hukuka aykırı yollardan elde edilmiş olan delillerin değerlendirilmesi konusunda usul kanunumuzda bir hüküm bulunmadığını belirtmekte, kitabının bir başka yerinde “sesin gizlice banda alınması halinde buna daha sonra bir ispat vasıtası olarak dayanmanın mümkün olduğunu açıklamaktadır. Örnek olarak Alman Mahkemesinin kararına göre, insan seslerinin konuşanın muvafakati olmaksızın tespiti kişilik haklarınabir saldırı olmakla beraber, gizli ses almayı haklı kılan nedenlerin mevcudiyeti halinde bu şekilde bir tecavüze müsaade edilmesi gerektiğinin kabul edildiğini belirtmektedir. Alman Mahkeme kararına esas teşkil eden olayda evli kadın, kocasına defalarca hakaret etmiş ve bütün bunları a mahkemede inkar edeceğini de ilave etmiştir. Bunun üzerine koca açmayı tasarladığı boşanma davası için bu sahneleri teybe almıştır ( Bkz. Prof.Dr. Üstündağ S. Medeni Yargılama Hukuku C.1-II, İst.2000 S.627 ve 762 ).

    Prof. Dr.Pekcanıtez’e göre, kişilik haklarının, özel yaşam alanı ve sır alanının ihlali sonucu elde edilen teyp bandı, fotoğraf, çalınmış veya el konulmuş aşk mektupları delil olarak değerlendirilemez. Hukuka aykırı olarak elde edilen delilin değerlendirilmesi konusunda Medeni Usul Hukukunda da geçerli olan dürüstlük kuralı esas alınarak karar verilmeli ve bu konuda her somut olayda değerlendirme yapılmalıdır. Bu konuda ihlal edilen kanun hükmü ile ispatlanmak istenen menfaat arasında amaca uygunluk hususu da esasalınmalıdır. Diğer taraftan gizli şekilde ele geçirilen tüm deliller hukuka aykırı delil olarak değerlendirilmemelidir. Örneğin, bir telefon görüşmesinde, telefondaki ses yükseltici veya ikinci bir dinleme aleti sayesinde tarafların söylediklerinin duyulması sonucu yapılan açıklamalar ve bu konudaki tanıklık geçerli olmalıdır. Kişilik hakkının ihlali sonucu elde edilen delilin kullanılmasına hakkı ihlal edilen kişi izin verirse bu delil mahkemece kullanılabilir
    ( Pekcanıtez/Atalay/Özekes, Medeni Usul Hukuku, 2.Bası, Ankara 2001/s. 390 vd. )

    Hukuka aykırı elde edilen delillerin değerlendirilmesi konusunda Medeni Usul Hukukunda açık bir yasa hükmü olmadığı halde, Ceza Yargılamaları Usulü Yasasında açık düzenleme yapılmıştır. Bu yasanın ( CMUK ) 254/2.maddesinde “koğuşturma makamlarının hukuka aykırı şekilde elde ettikleri deliller hükme esas alınamaz.” denilmiştir. Burada söz geçen hukuka aykırılıklardan birisi de Özel hayata yapılan haksız müdahaledir. Ancak özel hayatın gizli alanı dediğimiz ve sadece bireyi ilgilendiren alanın hiçbir şekilde müdahale edilemeyecek alandır. Örneğin kişinin cinsel yaşamı böyledir. Hayatın bu gizli alanı ihlal edilerek bir delil elde edilmiş ise, bunu, kim, nasıl ve hangi amaçla elde etmiş olursa olsun söz konusu delil Ceza Mahkemesinde delil olarak kullanılamaz. Zira hayatın gizli alanı bir delil elde etme yasağı teşkil eder. ( Öztürk, B.Yeni Yargıtay Kararları Işığında Delil Yasakları, Ank. 1995, S.116 vd. ).

    Not Defteri ile Hıristiyan kültüründe çok önemli yer turan Günlüğün özelliklerine değinmekte yarar vardır. Günlük, Hıristiyan Kültürünün bir parçasıdır ve içinde insanın iç dünyasını ilgilendiren son derece gizli ve özel hayatın dokunulmaz alanı oluşturan bilgiler yer alır. Günlüğü tutan kişi yaşadığı günün değerlendirilmesini, vicdani muhasebesini yapar ve bunları Günlüğüne yazar. örneğin sevdiği kızla evlenmeden cinsel ilişkiye girip girmediğini, cinsel tercihlerini yazar. Kiliseye günah çıkarmaya giderken Günlüğünü beraberinde götürür. Bu günlükte özel hayatın gizli bilgileri yer alır. Somut olayda davalı tarafından tutulan not defterinin anlatılan günlük ile bir ilgisi bulunmadığı açıktır. Not defterinin Ceza Yargılamasında delil olarak kullanılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır ( Öztürk a.g.e. S.118 vd. ).

    Somut olayda, tarafların birlikte yaşadığı evde evi terk ettikten sonra kilitli olmayan yerden elde edilip mahkemeye sunulan zor ve tehdid ile ele geçirildiği savunulmayan ve davalı tarafından tutulduğu tartışmasız olan bir yaprağında davacının kardeşi A.’ın resmi bulunan be içinde “aşkım neredesin, neden gelmedin, sensiz bir saat sene gibi iken koskoca bir gece uzun ve karanlık, bir tanem seni özledim, ne olur gel... ( AŞKIM ) şu anda aklımdan geçenleri ve yüreğimin sesini bir bilebilsen seni ne kadar sevdiğimi o zaman, ...sensiz olamayacağımı anlayacaksın bir tanem... sen yanımda olmayınca kendimi savunmasız ve çaresiz hissediyorum... ne olurdu gitmese idin, biliyorum bana ceza verdin, sevgilinle görüşmene izin vermediğinden, ama paylaşamam seni asla... sana hiçbir zaman isteyerek ihanet etmedim... seni özledim... ölmek istiyorum... aldatmak çok ağır geliyor... “ ( 30/1/2000 saat 03.10 ) “Bana doğum günü hediyen çok acı oldu... sensizim ve acı doluyum... aşkım ne olur ara beni alkolün esiri oldum... seni beklediğin halde aramıyorsun... artık resminle konuşuyorum... ( 03/02/2000 saat:02.20 ) “seni seviyorum sır küpü çocuk” Yazıları bulunan defterin yukarıda anılan görüşler doğrultusunda delil olup olmadığının değerlendirilmesine gelince;

    Öncelikli olarak hayatın gizliliğinin korunması esas olmalıdır. Ancak somut olayın özelliği bu genel görüşten ayrılmayı gerektiren istisnalar içermektedir. Kullanılan deliller çalınmış, tehdit ya da zorla elde edilmiş ise burada hukuka aykırılık vardır. Hukuka aykırı yollardan elde edilmemiş deliller ise yasak bir delil olarak değerlendirilemez. Boşanma davası zaten kişilerin özel yaşamını ilgilendiren bir davadır. Koca eşi ile birlikte yaşadıkları mekanda ele geçirdiği eşine ait fotoğrafları, not defterini veya mektupları mahkemeye delil olarak verirse, bu deliller hukuka aykırı yollardan elde edilmediğinden mahkemede delil olarak değerlendirilir. Aynı evde yaşayan kadın, kocanın bu delilleri ele geçirilebileceğini bilebilecek durumdadır. Kocanın yatak odasındaki bir dolabın içinde yada yatağın altında kadın tarafından saklanan bir not defterini ele geçirmesi, bu mekanın eşlerin müşterek yaşamlarını sürdürdüklerini bir yer olduğundan kadın gizli mekan kabul edilemez. Hiç kimse evindeki bir mekanda bulduğu bir delili hukuka aykırı yollardan ele geçirmiş sayılamaz.
    Diğer taraftan özel hayatın gizli alanları, özel hayatın gizli alanını ilgilendiren delillerle ispat edilebilir. Nasıl ki, kadın başka bir erkekle müşterek hanedeki yatak odasında sevişirken koca tarafından kapı kırılarak içeri girilmesinde hukuka aykırılıktan söz edilemezse, ortak yaşanan evde bulunduran not defterinin elde edilmesi de hukuka aykırı olarak değerlendirilemez.

    Eşlerin evliliğin devamı süresince birbirlerine sadık kalmaları yasal bir zorunluluktur. Kadının bu konulardaki özel yaşamı, evlilik ile bir araya geldiği hayat arkadaşı kocayı da en az kadın kadar ilgilendirmektedir. Bu nedenle de davalıya ait hatıra defterinin delil olarak değerlendirilmesinde kuşkuya düşmemek gerekir.

    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, dinlenen tanıkların anlatımlarına, davalı kadın tarafından tutulan not defterinin içeriğine göre, davalı kadının evlilik birliği içinde davacı kocaya karşı sadakatsiz davranışlarda bulunduğu, bu davranışları nedeniyle davacıya nazaran daha ağır kusurlu bulunduğu, tarafların karşılıklı eylemleri nedeniyle müşterek hayatın temelden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamına imkan kalmadığı anlaşıldığından bu gerekçelere ve özel dairenin bozma ilamındaki nedenlere göre bozma ilamına uyulması gerekirken eski kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, direnme kararının bozulması gerekmiştir. (KAZANCI)
    "BİR ÜLKEDE NAMUS ERBABI OLANLAR DA NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMADIKÇA, O ÜLKE İÇİN KURTULUŞ UMUDU YOKTUR" İsmet İNÖNÜ
    NE ZULÜM, NE MERHAMET...SADECE ADALET...

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    ankara
    İletiler
    567
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kocam sarkıntılık ettigini itiraf ederken sesini kayıt ettim zaten devamlı hayatında bir başkası oldu

    2'hd si ses kayıtları ile ilgili bir davada,.sunulan delillerin birlikte yaşadıkları konutta davalının bilgisi dışında hazırlanan bir sistemle elde edilmiştir yapılan bilirkişi incelemesinde CD ses kayıtların orjinal oldugu ekleme çıkarma kesinti ve kopyalama bulunmadıgı tesbit edilmiştir davalı kayıt altına alınan konuşmaların kendisine ait olmadıgına ilişkin bir iddia ileri sürmemekte bu delilin özel hayatın gizliligini ihlal ederek elde edildigini belirterek karşı çıkmaktadır bu delilin elde edilişi Anayasa ile tanınmış hakların ihlalı suretiyle gerçekleşmiş ise onun hukuka aykırı olarak elde edildiginin kabulu gerekeceginde duraksama bulunmamaktadır delilin elde edilişinde hukuka uygunluk nedeni varsa o zaman kanuna aykırılık ortadan kalkar kuşkusuz özel hayatın ve aile hayatın gizliligine dokunulamaz,ancak evlilik birliginde eşlerin evliligin devamı suresince birbirlerine sadık kalmaları yasal bir zorunluluktur(TMK 185/3)eşlerden birinin bu alana ilişkin özel yaşamı evlilikle bir araya geldigi ve birlikte yaşadıgı hayat arkadaşı olan diger eşide en az kendisininki kadar yakından ilgilendirir. o nedenle evlilikte,evlilik birligine ilişkin yasal yükümlülükler alanı eşlerden her birinin özel yaşam alanı olmayıp aile yaşam alanıdır bu alanla ilgilide eşlerin tek tek özel yaşamlarının degil bütün olarak aile yaşamının gizliligi ve dokunmazlıgı önem ve öncelik taşır bu nedenle eşinin sadakatından kuşkulanan davacı- davalının birlikte yaşadıkları her ikisininde ortak mekanı olan konuta eşinin bilgisi dışında ses kayıt cıhazı yerleştirerek eşinin aleni olmıyan konuşmalarını kaydetmesinde bu suretle sadakat yükümlülügü ile bagdaşmıyan davranışlarını tesbit etmesinde özel hayatın gizliliginin ihlalinden söz edilemez ve hukuka aykırılık bulundugu kabul edilemez,aksine aile birligine ilişkin ortak yaşanılan mekana davalının meşru olmıyan bir amaç için arkadaşlarını kabul etmesinde aile hayatın gizliligini ihlal söz konusudur bu bakımından sözü edilen delillerin elde edilişinde hukuka aykırılık bulundugundan söz edilemez o halde yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalının meşru olmıyan bir amaç için karşı cinste dahil olmak üzere arkadaşlarını müşterek konuta aldıgı ve sadakat yükümlügüne aykırı davrandıgı gerçekleşmiştir bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birligin devamına imkan vermiyecek şekilde bir geçimsizlik mevcuttur davacının dava açmakta haklıdır( 2HD 20.10.2008 2007/17220 2008/13614
    Türkiye Barolar Birligi dergisi sayı 81 2009 syfa 424,425)

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Oct 2010
    Nerede
    edirne
    İletiler
    298
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kocam sarkıntılık ettigini itiraf ederken sesini kayıt ettim zaten devamlı hayatında bir başkası oldu

    Gizli kaydedilen ses kayıtlarına katılmam.Bunun delil olarak kabul edilmesi HUKUKTA PUSUYA CEVAZDIR.

    Hukukta Pusu olmaz.

    FAKAT; Evin içinde ,ortak yerde olan günlük,bilgisayar msn kayıtları ,fotoğraflar kanımca delildir.Çünkü ortak yaşam alanında olan şey üzerinde gizlilik söz konusu olmaz.

    Ortak alana yerleştirilen Kamera olayıda Hukukta Pusudur.Kamerayı yerleştirirsiniz.Sonra da rolünüzü oynarsınız.Al sana delil.

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Sevmediğim akrabamı fetöcü diye ihbar ettim, durum ortaya çıktı ailem dahil tüm sülale iftira attığımı itiraf etmemi bekliyor
    Arkadaşlar bir akrabam arkamdan benim hakkımda kötü konuşmuştu. bu kişide feto örgütcü polisdi bende bu feto operasyonu başladığında bimer e...
    Yazan: yardımhelp Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 15-02-2018, 18:35:01
  2. [Cezalar] Dövdüler,silahla tehdit ettim,hepimiz itiraf ettik ne olacak şimdi?
    Eski zaman husumetimiz olan şahıslar dükkanımın önüne gelip dükkan dışında laf dalaşının ardından beni dövdüler ben de kuru sıkı tabancayı alıp...
    Yazan: saboli Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 26-12-2015, 01:01:00
  3. [Ceza davaları] Başka bir olay yüzünden açılan soruşturma sonucunda alınan ıfademde polise uyusturucu madde kullandıgımı itiraf ettim.
    Oncelıkle ıyı gunler, Ben Bursa'da okuyan bir üniversite öğrencisiyim. Bu olaya kadar sicilimde herhangi en ufak bir şey yok, tertemiz. Başka...
    Yazan: whysoluck Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 28-06-2015, 21:43:52
  4. Sivil Kuruluşarın Tüketicinin Sesini Hangi Kanuna göre kayıt altına alıyorlar
    Sivil kuruluşlar (Digiturk. TTnet veya Bankalar) hangi kanuna göre telefonla yapılan görüşmeleri kayıt altına alıyorlar. Bu kanunda varmı?
    Yazan: serdalozturk23 Forum: Tüketici Hakları
    Yanıt: 5
    Son İleti: 07-07-2012, 17:33:13
  5. Boşanma davam ederken eşimin başkası ile beraber olması ve bu ilişkiden çocuğu olması bu çocuğuda benim nufüsuma kayıt ettirmesi
    Benim Boşanma davam yeni sonuçlandı. Boşanma davası devam ederken eşimin başkası ile ilişkisi olmuş ve bu ilişkiden çocuğu olmuş. Bu çocuğuda...
    Yazan: yorukbeyi77 Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 16-05-2011, 23:37:21

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.