İkinci kez velayet davası

[osmonoz]

1999 yılında evlendiğim eşimden 2001 yılında boşanarak çocuğumun velayeti bende kaldı.çocuğum 10 yaşına gelinceye kadar ailemle benim yanımda büyümüştür.babasını yılda bir kez görerek(her hafta görme hakkı olmasına rağmen),10 sene boyunca hiçbir nafakasını ödememiştir.2009 yılında oğlumun psikolojisinin düzelmesi için aynı kişiyle tekrar evlenerek 2010 şubat ayında yine boşandım.boşanma davasını eşimin bana darp etmesi sebebiyle ben açtım.,tazminat velayet talebinde bulundum.darp raporu olarak devlet hastanesinin acilinde aldığım beyin tramvası raporum vardı ancak adli tıp ın o gün bana ilaçlı tedaviye gerek yoktur raporu vermesinden dolayı ayreten açtığım ceza davasında hak talep edemedim.dolayısıyla boşanma, eşiminde benden çeşitli tazminat vs. talebinde bulunması ile çekişmeli bir sürece girmiş idi.dava süresince eski eşimin beni aşırı derecede yıpratmasından dolayı karşı tarafla anlaşma yoluna giderek 2010 şubatında boşanma gerçekleşti ve oğlumun velayeti bende kalarak 200 tl oğluma nafaka ödenmesine karar kılındı.
Oğlumun 2009 yılı içersinde psikolojisinin bozulmasından dolayı hiperaktivite tanısı konmuş ve ilaçlı tedaviye başlanmıştır.ancak geçtiğimiz günlerde oğlumun evde bana vurmaya başlamasıyla olay kavgaya dönüşmüştür.son derece çaresiz bir şekilde eski eşimi arayarak oğlumu gelip almasını ve bir müddet onda kalmasının daha sağlıklı olacağını söyledim. eski eşim bunu bana karşı kullanmak için çocuğu karakola götürüp darp raporu almıştır.ancak hakkımda şikayetçi olmamışlar.karakola ifade vermek için çağrıldığımda olayın aynen bu şekilde geliştiğini ve oğlumun dürtüsel hareketli,saldırgan davranışlı ve hiperaktivite tanısı olduğunu ifademde belirttim.gerekli dr tanı ve reçetelerini de savcılığa verebileceğimi de söyledim.

Bu iletimde soracağım iki soru olacak.Savcılığın yürüteceği çocukla ilgili darp davasında olası sonuçlar neler olabilir??Eski eşim velayetle ilgili nasıl taleplerde bulunabilir bu darp raporunu kullanarak,bir de eski eşimin sürekli çocuğu kullanarak beni yıpratmasından çocuğun velayetini vererek tamamen kurtulabilir miyim??
Bilgili ve Tecrübeli avukatlar beni aydınlatırsa çok rahatlıcam.bir imza atıp evlendim başıma gelmeyen kalmadı,kurtulmak istiyorum artık((

[dürüstce]

1999 yılında evlendiğim eşimden 2001 yılında boşanarak çocuğumun velayeti bende kaldı.çocuğum 10 yaşına gelinceye kadar ailemle benim yanımda büyümüştür.babasını yılda bir kez görerek(her hafta görme hakkı olmasına rağmen),10 sene boyunca hiçbir nafakasını ödememiştir.2009 yılında oğlumun psikolojisinin düzelmesi için aynı kişiyle tekrar evlenerek 2010 şubat ayında yine boşandım.boşanma davasını eşimin bana darp etmesi sebebiyle ben açtım.,tazminat velayet talebinde bulundum.darp raporu olarak devlet hastanesinin acilinde aldığım beyin tramvası raporum vardı ancak adli tıp ın o gün bana ilaçlı tedaviye gerek yoktur raporu vermesinden dolayı ayreten açtığım ceza davasında hak talep edemedim.dolayısıyla boşanma, eşiminde benden çeşitli tazminat vs. talebinde bulunması ile çekişmeli bir sürece girmiş idi.dava süresince eski eşimin beni aşırı derecede yıpratmasından dolayı karşı tarafla anlaşma yoluna giderek 2010 şubatında boşanma gerçekleşti ve oğlumun velayeti bende kalarak 200 tl oğluma nafaka ödenmesine karar kılındı.
Oğlumun 2009 yılı içersinde psikolojisinin bozulmasından dolayı hiperaktivite tanısı konmuş ve ilaçlı tedaviye başlanmıştır.ancak geçtiğimiz günlerde oğlumun evde bana vurmaya başlamasıyla olay kavgaya dönüşmüştür.son derece çaresiz bir şekilde eski eşimi arayarak oğlumu gelip almasını ve bir müddet onda kalmasının daha sağlıklı olacağını söyledim. eski eşim bunu bana karşı kullanmak için çocuğu karakola götürüp darp raporu almıştır.ancak hakkımda şikayetçi olmamışlar.karakola ifade vermek için çağrıldığımda olayın aynen bu şekilde geliştiğini ve oğlumun dürtüsel hareketli,saldırgan davranışlı ve hiperaktivite tanısı olduğunu ifademde belirttim.gerekli dr tanı ve reçetelerini de savcılığa verebileceğimi de söyledim.

Bu iletimde soracağım iki soru olacak.Savcılığın yürüteceği çocukla ilgili darp davasında olası sonuçlar neler olabilir??Eski eşim velayetle ilgili nasıl taleplerde bulunabilir bu darp raporunu kullanarak,bir de eski eşimin sürekli çocuğu kullanarak beni yıpratmasından çocuğun velayetini vererek tamamen kurtulabilir miyim??
Bilgili ve Tecrübeli avukatların beni aydınlatırsa çok rahatlıcam.bir imza atıp evlendim başıma gelmeyen kalmadı,kurtulmak istiyorum artık((

Kusura bakmayın bilgili ve tecrübeli avukat olmadığım için sizi aydınlatıp ve rahatlatamıyorum.Özür dilerim??????????????????

[solosko]

Evde babasız büyüyen ve babasıyla yeterince görüştürülmeyen erkek çocukların daha sonra agresif davranışlarda bulunması son derece normaldir. Bayanlar maalesef bunu yıllarca gözardı etmektedirler. İşbaşa düşüp çocukla kavga edince hep beraber psikoloğa gitmek yerine hala karşı tarafı suçlamaya devam etmektedirler. Bu yazınız umarım diğer bayanlara ibret olur. Çocuk üzerinde darp emareleri yokken babanın darp raporu alması mümkün değildir. 10 yaşındaki hemde psikoljikman rahatsız bir çocuğa el kaldırmak hem anayasal suç hem de kanuni suçtur. İşin hukuki boyutu bir yana en kısa zamanda topluca psikoloğa gitmeniz faydalı olacaktir. Bu yaştan sonra çocuğun velayetinin babaya değil de size verilebileceğini pek sanmıyorum. Zira 10 ve daha yukarı erkek çocuklarda otorite figürü yanında yetişmek onun üstün çıkarlarınadır. Bu konuyla ilgili Hakim Hilmi Sker'in bu sitede bulunan makalesini okuyabilirsiniz. Esenlikler...

[HUKUKCULAR KRALI]

1999 yılında evlendiğim eşimden 2001 yılında boşanarak çocuğumun velayeti bende kaldı.çocuğum 10 yaşına gelinceye kadar ailemle benim yanımda büyümüştür.babasını yılda bir kez görerek(her hafta görme hakkı olmasına rağmen),10 sene boyunca hiçbir nafakasını ödememiştir.2009 yılında oğlumun psikolojisinin düzelmesi için aynı kişiyle tekrar evlenerek 2010 şubat ayında yine boşandım.boşanma davasını eşimin bana darp etmesi sebebiyle ben açtım.,tazminat velayet talebinde bulundum.darp raporu olarak devlet hastanesinin acilinde aldığım beyin tramvası raporum vardı ancak adli tıp ın o gün bana ilaçlı tedaviye gerek yoktur raporu vermesinden dolayı ayreten açtığım ceza davasında hak talep edemedim.dolayısıyla boşanma, eşiminde benden çeşitli tazminat vs. talebinde bulunması ile çekişmeli bir sürece girmiş idi.dava süresince eski eşimin beni aşırı derecede yıpratmasından dolayı karşı tarafla anlaşma yoluna giderek 2010 şubatında boşanma gerçekleşti ve oğlumun velayeti bende kalarak 200 tl oğluma nafaka ödenmesine karar kılındı.
Oğlumun 2009 yılı içersinde psikolojisinin bozulmasından dolayı hiperaktivite tanısı konmuş ve ilaçlı tedaviye başlanmıştır.ancak geçtiğimiz günlerde oğlumun evde bana vurmaya başlamasıyla olay kavgaya dönüşmüştür.son derece çaresiz bir şekilde eski eşimi arayarak oğlumu gelip almasını ve bir müddet onda kalmasının daha sağlıklı olacağını söyledim. eski eşim bunu bana karşı kullanmak için çocuğu karakola götürüp darp raporu almıştır.ancak hakkımda şikayetçi olmamışlar.karakola ifade vermek için çağrıldığımda olayın aynen bu şekilde geliştiğini ve oğlumun dürtüsel hareketli,saldırgan davranışlı ve hiperaktivite tanısı olduğunu ifademde belirttim.gerekli dr tanı ve reçetelerini de savcılığa verebileceğimi de söyledim.

Bu iletimde soracağım iki soru olacak.Savcılığın yürüteceği çocukla ilgili darp davasında olası sonuçlar neler olabilir??Eski eşim velayetle ilgili nasıl taleplerde bulunabilir bu darp raporunu kullanarak,bir de eski eşimin sürekli çocuğu kullanarak beni yıpratmasından çocuğun velayetini vererek tamamen kurtulabilir miyim??
Bilgili ve Tecrübeli avukatların beni aydınlatırsa çok rahatlıcam.bir imza atıp evlendim başıma gelmeyen kalmadı,kurtulmak istiyorum artık((

Mahkeme kanalı olmadan da ; eşinizle görüşüp ,çocuğun kimde kalacağının daha sağlıklı olabileceğine karar verebilirsiniz....velayet işini sizin olurunuzla tek mahkemede halledersiniz....velayet babaya geçince çocuğun düzeleceğine eminmisiniz....eşinizle kısa süreli evlilikleriniz ve de boşanmalarınız biraz ilginç geldi....çocuğun psikolojisi için evlenmek nasıl bir şey anlamış değilim....

[osmonoz]

çocuğun yıllarca babasıyla görüşmemesinin sebebi benim araya bir duvar örmemle alakalı değil,babasının duyarsız ve sorumsuzluğundan kaynaklanıyor maalesef.şu konuda size katılıyorum babasız büyümenin eksikliğini ben ne yapsam gideremedim.çareyi tekrar evlenmekte arasamda başaramadım.suçlu değil çözüm arıyorum yorumunuz için teşekkürler..

[akcurali]

Evde babasız büyüyen ve babasıyla yeterince görüştürülmeyen erkek çocukların daha sonra agresif davranışlarda bulunması son derece normaldir. Bayanlar maalesef bunu yıllarca gözardı etmektedirler. İşbaşa düşüp çocukla kavga edince hep beraber psikoloğa gitmek yerine hala karşı tarafı suçlamaya devam etmektedirler. Bu yazınız umarım diğer bayanlara ibret olur. Çocuk üzerinde darp emareleri yokken babanın darp raporu alması mümkün değildir. 10 yaşındaki hemde psikoljikman rahatsız bir çocuğa el kaldırmak hem anayasal suç hem de kanuni suçtur. İşin hukuki boyutu bir yana en kısa zamanda topluca psikoloğa gitmeniz faydalı olacaktir. Bu yaştan sonra çocuğun velayetinin babaya değil de size verilebileceğini pek sanmıyorum. Zira 10 ve daha yukarı erkek çocuklarda otorite figürü yanında yetişmek onun üstün çıkarlarınadır. Bu konuyla ilgili Hakim Hilmi Sker'in bu sitede bulunan makalesini okuyabilirsiniz. Esenlikler...

Hiperaktivite ve dikkat bozukluğu yani adhd bir psikolojik rahatsızlık değildir, daha doğrusu bir sorundur ancak bunun nedeni boşanma vs değildir. Hiçbir psikolojik sorun tek bir olaydan dolayı gerçekleşmez. Bir süre ilaç kullanımı ve çalışma düzeni oluşturulmasıyla sorun minimalize edilebilir. Eğer psikiyatriste gidiyorsanız onun uyarılarını dikkate alın lütfen.
Ancak şu dönemde çocuğunuzdan uzak kalmanız, aranıza ileride hiçbir şekilde tamir edilemeyecek bir uzaklık oluşturabilir. Ayrıca eşinizin size şiddet uyguladığını yazmışsınız, ya oğlunuza da uygularsa?
Ya da oğlunuz sizde olduğu gibi bir fiziksel çatışma oluşur ve babası buna sert bir şekilde karşılık verirse bunu engelleyebilecek misiniz?
Bence çocuğu sizden uzaklaştırma yerine psikiyatrist kontrolünde olması, eğer gerçekten adhd teşhisi konduysa gereken ilaçların alnıması çocuğunuz ve ikinizin ilişkisi açısından daha sağlıklı olabilir. Bir de babasıyla oturup konuşmaya çalışın, çocuğunuzun için ortak bir hareket planı belirleyin.
Bir de oğlunuzun hem sosyal hem fiziksel gelişimi açısından spor yapmasına teşvik etmenizi tavsiye edebilirim. Ama kısa süreli olarak değil, kendi ilgi duyduğu bir sporu haftada üç dört gün yapmasını sağlarsanız, onun menfaati için çok iyi olacaktır.

[osmonoz]

olumlu yaklaşımınızdan dolayı teşekkürler..inanın babayla ne zaman çocuk için dialoğa girmeye çalışsam tekarar biraraya gelebilmek şartını kullanıyor.çocuk ergenliğe geçişte babaya aşırı bir hassasiyet göstermeye başladı.ve babasının bana karşı tepkilerini uygulamaya başladı.bu anlamda çocukla iletişim de kuramadığım ve babadan da yardım alamadığım için işin içinden çıkılmaz bir hale geldi ve baba çocukla olan kavgamızı bir koz haline dönştürdü.son olarak çocuk şusıra babada kalıyor ve baba da velayet davası açacak.ben zaten almasına karşı değilim.tek derdim babanın çocuğu sürekli koz olarak kullanırken olan oğlumun hayatına oluyor.nasıl bir birey geliyor topluma onun korkusundayım.bu kadar tecrübe sahibi insanlar avukatlar hakimler nasıl oluyor da olayı erkek-kadın haklılığı üzerinden değerlendiriyorlar anlamış değilim..

[HUKUKCULAR KRALI]

olumlu yaklaşımınızdan dolayı teşekkürler..inanın babayla ne zaman çocuk için dialoğa girmeye çalışsam tekarar biraraya gelebilmek şartını kullanıyor.çocuk ergenliğe geçişte babaya aşırı bir hassasiyet göstermeye başladı.ve babasının bana karşı tepkilerini uygulamaya başladı.bu anlamda çocukla iletişim de kuramadığım ve babadan da yardım alamadığım için işin içinden çıkılmaz bir hale geldi ve baba çocukla olan kavgamızı bir koz haline dönştürdü.son olarak çocuk şusıra babada kalıyor ve baba da velayet davası açacak.ben zaten almasına karşı değilim.tek derdim babanın çocuğu sürekli koz olarak kullanırken olan oğlumun hayatına oluyor.nasıl bir birey geliyor topluma onun korkusundayım.bu kadar tecrübe sahibi insanlar avukatlar hakimler nasıl oluyor da olayı erkek-kadın haklılığı üzerinden değerlendiriyorlar anlamış değilim..

Siz çocuğa muamelede ve fikirlerinizde dürüst olduğunuz sürece;çocuk akıl-baliğ olup,hayatın içine girmeye başlayınca ;boşanma sürecinde ve sonrasında ; haksızlık yapanların değerlendirmesini ,mutlaka yapacaktır....

[akcurali]

Siz çocuğa muamelede ve fikirlerinizde dürüst olduğunuz sürece;çocuk akıl-baliğ olup,hayatın içine girmeye başlayınca ;boşanma sürecinde ve sonrasında ; haksızlık yapanların değerlendirmesini ,mutlaka yapacaktır....

Ne yazık ki pek de öyle olmuyor beyefendi; baba ya da anne tarafından büyütülmesi önemli değil ama taraflardan biri çocuğa gerekli ortamı sağlayamazsa, çocuk büyüdüğü zaman kendine,ailesine,topluma ve sonrasında kuracağı evliliğe zararlı kadınlar ve erkekler gelişiyor.
Mesela bir arkadaşım var; tatlı bir kadındır, anne babası yıllarca sorunlu bir evliliği yürütüyorlar, annesi babasının çok yakın bir arkadaşıyla yıllarca "aşk" yaşıyor, adam da bunu fark ediyor ve boşanıyorlar, arkadaşım bu boşanma olayı yaşandığında üniversite öğrencisi, abisi de üniversite mezunu. Arkadaşım üniversitede okurken, hiç olmayacak bir adamla evleniyor ve evlenmesi için en çok annesi istiyor sorumluluk kalksın diye herhalde.
Arkadaşım üniversiteyi bırakıyor, eşi erkek çocuk istiyor diye altı senede üç kız çocuğu doğuruyor, bu sırada hormonal bozukluk ve kendini bırakması sonucunda yüz kilonun çok üstüne çıkıyor ve adam bunu bahane ederek dönemin ünlü mankenlerinden biriyle beraber olmaya başlıyor açık açık. Büyük kızı sekiz en ufak kızı bir yaşındayken boşanıyorlar, eski kocası ne maddi ne manevi bir destek görüyor. Annesiyle görüşüyorlar, annesi hala aynı kişiyle beraber yaşıyor, annesi zerre kadar destek olmuyor, ancak babası evinin kirasından çocukların mamasına kadar her şeylerini karşıladığı halde kırk yaşına yaklaştığı halde, hala annesini haklı babasını haksız görüyor.
Keza abisi 40 lı yaşlarının başında 4 evlilik yaptı, ikisinde aldatıldı, hem de bariz gözüne sokula sokula, diğerlerini de göz göre göre mahvetti.
Uzun oldu ama özetle, sağlıklı bir ortamda (boşanmış ya da boşanmamış) sağlıklı kişiler tarafından yetiştrilmeyen çocuklar için yarın anlarlar, öğrenirler şeklinde yorum yapmak doğru değil.

[HUKUKCULAR KRALI]

Ne yazık ki pek de öyle olmuyor beyefendi; baba ya da anne tarafından büyütülmesi önemli değil ama taraflardan biri çocuğa gerekli ortamı sağlayamazsa, çocuk büyüdüğü zaman kendine,ailesine,topluma ve sonrasında kuracağı evliliğe zararlı kadınlar ve erkekler gelişiyor.
Mesela bir arkadaşım var; tatlı bir kadındır, anne babası yıllarca sorunlu bir evliliği yürütüyorlar, annesi babasının çok yakın bir arkadaşıyla yıllarca "aşk" yaşıyor, adam da bunu fark ediyor ve boşanıyorlar, arkadaşım bu boşanma olayı yaşandığında üniversite öğrencisi, abisi de üniversite mezunu. Arkadaşım üniversitede okurken, hiç olmayacak bir adamla evleniyor ve evlenmesi için en çok annesi istiyor sorumluluk kalksın diye herhalde.
Arkadaşım üniversiteyi bırakıyor, eşi erkek çocuk istiyor diye altı senede üç kız çocuğu doğuruyor, bu sırada hormonal bozukluk ve kendini bırakması sonucunda yüz kilonun çok üstüne çıkıyor ve adam bunu bahane ederek dönemin ünlü mankenlerinden biriyle beraber olmaya başlıyor açık açık. Büyük kızı sekiz en ufak kızı bir yaşındayken boşanıyorlar, eski kocası ne maddi ne manevi bir destek görüyor. Annesiyle görüşüyorlar, annesi hala aynı kişiyle beraber yaşıyor, annesi zerre kadar destek olmuyor, ancak babası evinin kirasından çocukların mamasına kadar her şeylerini karşıladığı halde kırk yaşına yaklaştığı halde, hala annesini haklı babasını haksız görüyor.
Keza abisi 40 lı yaşlarının başında 4 evlilik yaptı, ikisinde aldatıldı, hem de bariz gözüne sokula sokula, diğerlerini de göz göre göre mahvetti.
Uzun oldu ama özetle, sağlıklı bir ortamda (boşanmış ya da boşanmamış) sağlıklı kişiler tarafından yetiştrilmeyen çocuklar için yarın anlarlar, öğrenirler şeklinde yorum yapmak doğru değil.

Aklın yolu birdir...bu söylediğim ; normal bireyler içindir...biz de nacizane 11 kardeşiz ve yapılan toplam evlilik sayısı 24....yani kişi başı 2 küsür....çok evliliğin ırsi yönü varmıdır bilemiyorum....tabi ki verdiğiniz örnek bize uymaz.....evliyken aşk yaşamak bizim kültürümüzde olmayan birşey....örnekler olduğuna göre ,kapımızı çalmış vaziyette....zaten millet olarak hep uçları oynarız....
-çok küçük yaşta evlilik yada ahiret bekarı...
-doğur camiye bırak..
-boşan ;yeniden aynı kişiyle evlen....
-hem boşanma hem nafaka al....
-hem babayım de hem nafaka ödeme...
-çocuğu anaya babaya gösterme...
-hem evli ol hem gayrimeşru ilişki...
-yüzde 80 i yalan beyan boşanma davaları....
-boşanmak isteyen insanları zorla resmi olarak evli tut....v.s...mevzuattan ve Akdeniz tipi insanımızdan kaynaklı olayların ; bazen ne yazık ki içinden çıkamıyoruz...