Diploma Denklik Aldık Fakat Mesleğimizi İcra Edemiyoruz

[Energy]

Arkadaşlar Merhaba,
Burdaki konuyu açmamdaki nedeni aşağıda ayrıntılı şekilde yazıyorum. Bizlere bu konuda yardımcı olacak herkesin yardımına ihtiyacımız var.Eğer yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkürler

[Energy]

Arkadaşlar Merhaba,
Burdaki konuyu açmamdaki nedeni aşağıda ayrıntılı şekilde yazıyorum. Bizlere bu konuda yardımcı olacak herkesin yardımına ihtiyacımız var.Eğer yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkürler

Degerli Arkadaslar,

Bizler Azerbaycan Devlet Neft Akademisi (ADNA) mezunları ve öğrencileri olarak çok ciddi sıkıntılar yaşamaktayız. Bizler bu söz konusu eğitim aldığımız akademiye ÖSS sınavına girip, ÖSYM tarafından yerleştirildik. İş hayatına atıldığımızda gerek özel sektörde gerekse kamu kurum ve kuruluşlarında uzmanlık alanımızla ilgili çalışmak istediğimiz zaman haksız, adaletsiz uygulamalara maruz kalıp mesleğimizi icra edemiyoruz. Türkiye de kendi uzmanlık alanımla ilgili çalışabilme ve mesleğimi icra edebilme gibi bir imkânımız bulunmuyor. Bu ülkenin gençleri olarak, aldığımız eğitimle ilgili ülkemize ne katabiliriz, ülkemize ne kazandıra biliriz derken mevcut uygulamalar yüzünden elleri kolları bağlı bir durumdayız. Bu konunun maddi yanı bir yana bize vermiş olduğu manevi zararın tarifi gerçekten zordur.

Eğitim aldığımız akademiye bağlı olarak belirli dersleri görüp, belirli bir uzmanlık alanına sahip olup, akademimizden mezun oluyoruz. Mezun olduktan sonra mesleğimizi icra etmek istediğimizde bizim karşımıza çıkan hem özel sektörde hem de kamuda mesleğimizi icra edemeyeceğimiz sonucudur. Böyle bir şeyle yüz yüze kalmamızın akla, mantığa sığmayan, adalete uymayan gerekçeleri ve yapılan ihmaller bizleri en derinden etkileyen şeydir.

İş hayatında aşağıda ayrıntılı olarak anlatılan konularda, gerek özel sektörde gerekse kamu kurum ve kuruluşlarında uzmanlık alanımızla ilgili çalışmak istediğimiz zaman veya uzmanlık alanımızla ilgili yerlere başvuru yaparken sorun yaşamaktayız. Sonuç olarak mesleğimizle ilgili ne kamuda nede özel sektörde çalışabilme gibi bir imkân bulamıyoruz. Haksız, adaletsiz bir uygulamaya maruz bırakılıp, mağdur olduğumuzu düşünmekteyiz. Ülkemizde en doğal hakkımız olan, çalışma hak ve hürriyetimiz ihlal ediliyor. Bize uygulanan ihmallerden kaynaklanan kısıtlamalardan dolayı ülkemizde çalışma hak ve hürriyetimiz yok. Mağduruz.

Mezun olduktan sonra uzmanlık alanımızla ilgili çalışa bileceğimiz iki yer var. Bunlardan birisi kamu kurum ve kuruluşları diğeri özel sektör. Kamu kurum ve kuruluşları personel alımlarına göre ikiye ayrılıyor. ÖSYM aracılığı ile personel alan kamu kurumları ile İŞKUR aracılığı ile personel alan kamu kurumları. Hem kamuda hem de özel sektörde bizim karşıma çıkan problemleri, mağduriyetimize sebep olan durumları birkaç başlık altında size aktarmak istiyoruz.

1) ÖSYM ARACILIĞI İLE PERSONEL ALAN KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA KENDİ UZMANLIK UZMANLIĞIMIZLA ÇALIŞAMAMAMIZIN NEDENLERİ:

Bugün bir lisans mezunu kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmak istediği zaman, Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS) girip başarılı olması gerekiyor. Söz konusu KPSS sınavını başarıyla geçen kamu personeli adayı eline ÖSYM nin vermiş olduğu tercih kılavuzunu alıp, mezun olduğu lisans programına ve kişisel tercihlerine göre tercih yapmaktadır. Tercihleri arasından aldığı puana göre ÖSYM tarafından yerleştirilmesi yapılmaktadır. Bu söz konusu durum bizim için geçerli değildir. Bizler KPSS sınavına girip Türkiye de derece yapsak ta ÖSYM aracılığı ile personel alan kamu kurum ve kuruluşlarında kendi uzmanlık alanımızla ilgili çalışabilme gibi bir imkân bulamıyoruz.

ÖSYM nin yayınladığı tercih kılavuzunda çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş oldukları personel alım ilanları bulunmaktadır. Tercih kılavuzunda tercih yapmamız için yayınlanan kadro ve pozisyonlar var, mezun olunan/olunacak lisans programları başlıklı tablolar var, mezuniyete bağlı lisans mezunlarına ilişkin aranan nitelikler başlıklı tablolar var. Bu söz konusu tercih kılavuzu bizim uzmanlık alanlarımız göz ardı edilerek hazırlanmıştır ve bu şekilde hazırlanmaya da devam etmektedir
Bir kamu kurum ve kuruluşu personel ilanı verirken Devlet Personel Daire Başkanlığının (DPDB) elindeki mer-i mevzuat ve nitelik kod kılavuzuna göre hareket etmektedir. Söz konusu nitelik kod kılavuzunda farklı lisans programlarına ait öğrenim nitelikleri bulunmaktadır. Bahsettiğimiz nitelik kod kılavuzunda bizlerin YÖK tarafından gönderilip, okuduğumuz ve tarafımıza denklik belgesi verilen lisans programları bulunmamaktadır. Bu durum bizim kendi uzmanlık alanımla bir kamu kurum ve kuruluşuna yerleştirilmemizi engellemektedir. Örnek olarak verecek olursak bugün Devlet Su İşleri veya Petrol İşleri Genel Müdürlüğü bizim uzmanlık alanımızla ilgili ÖSYM nin yayınladığı tercih kılavuzunda personel alım ilanı veremez. Daha önceden de dediğimiz gibi bir kamu kurum ve kuruluşu personel alım ilanı verirken nitelik kod kılavuzundaki öğrenim niteliklerini kullanıyor. Bu konuda Devlet Personel Daire Başkanlığına DPDB çeşitli yazılar yazılmış ve bunlara çeşitli cevaplar verilmiştir. Söz konusu cevapların sonuncusu ektedir.

Bu kılavuzun DPDB tarafından tek başına hazırlanmadığı, Yüksek Öğrenim Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSYM Başkanlığı gibi çeşitli kurumların görüşleri ve talepleri dikkate alınarak, söz konusu kurumların katılımıyla yapılan çalışmalar sonunda birlikte hazırlandığı bildirilmektedir. Söz konusu nitelik kod kılavuzunda bizlerin YÖK tarafından gönderilip eğitim aldığımız, YÖK tarafından tarafımıza denklik belgesi verilen bölümlerin olmayışı bizlerin kendi uzmanlık alanlarımızla bir kamu kurum ve kuruluşuna yerleşmemizi engellemektedir.

Kolay kolay her vatandaşın hakkında ne olduğuna dair yorum yapamayacağı Obua, Arp, Fagot gibi lisans programlarının söz konusu nitelik kod kılavuzunda öğrenim niteliği olarak yer alıp, bizim mezun olduğumuz bölümlerin yer almaması bizleri mağdur etmektedir. Biz bu kılavuzda yer alan hiçbir öğrenim niteliğini küçümsemiyorum. Sadece söz konusu kılavuzda yer alan ‘’Nefesli ve Vurmalı Çalgılar lisans programı, Hititoloji lisans programı gibi birçok program çok önemlide bizlerin mezun olduğu programları önemsiz yapan ne?’’ sorusuna cevap bulamıyoruz.

Söz konusu nitelik kod kılavuzu açılıp, incelendiğinde her türlü lisans programının olduğu ve bizim mezun olduğumuz bölümlerin yer almadığı açıkça görülebilir. Mezunu olduğumuz ve olacak olan kişilere uygulanan bu istisnai durumun adil olmadığını ve bizleri mağdur ettiğini düşünüyoruz. Kılavuzda 600 lisans programı var ama istisnai olarak bizim akademinin 8 lisans programı yok. Akademimizin eğitim verdiği 8 lisans programı yurt dışında olmasına rağmen bizler bu programlara devlet eliyle yerleştiriliyoruz. YÖK tarafından her yıl düzenli olarak bu programlara öğrenciler gönderiliyor ve her yıl düzenli olarak öğrenciler mezun oluyor. Söz konusu lisans programları ÖSYM nin her yıl üniversite sınavını başarıyla geçen öğrenciler için yayınladığı tercih kılavuzunda yer almaktadır.

Ortada böyle bir ihmal var ise bizim bu mağduriyetleri yaşamamızdan sorumlu birileri de olması gerekiyor diyip bu konuda araştırma yaptık. Teknoloji çağında yaşadığımız bu günlerde internetten her kurumun internet sitesine ulaşıp, kurumların yetki ve sorumlulukları hakkında rahatlıkla bilgi sahibi oluna bilir. DPDB nın ekte yer alan cevabını referans alınarak yapılan araştırmanın sonucunda bizlerin bu mağduriyetleri yaşamasının sorumlusunun YÖK olduğunu öğrendik. Bırakın DPDB nın yurt dışında kimin ne eğitim aldığını, Türkiye de kaç lisans programı olduğunu bilmesinin imkânı yok. İnternetten ilgili kurumların sitelerine girilirse bu konunun YÖK yetkisi ve sorumluluğunda olduğu rahatlıkla görüle bilir. YÖK üniversite sınavını kazandığımız zaman bizlerin önüne koyduğu tercih kılavuzunda bölümlerimizi dikkate almış ama KPSS sınavını kazandığımız zaman önümüze koyduğu tercih kılavuzunda bölümlerimizi dikkate almamış. Bu bir ihmaldir. Bu bir resmi kurum ve devlet ciddiyetine aykırı durumdur. Bu bizim gibi bu ülkenin gençlerinin mağduriyetidir.





2) ÖZEL SEKTÖRDE MESLEĞİMİZLE İLGİLİ ÇALIŞAMIYORUZ:

Özel sektörde aldığımız eğitimle ilgili, mesleğimizi icra edebileceğimiz birçok yer var ama mesleğimizi icra edemiyoruz. Bunun sebebi mezun olduğumuz bölümün ve aldığımız eğitimin YÖK ün verdiği denklik belgesinde mühendislik kapsamında olduğunun belirtilmemiş olmasıdır. Akademiden aldığımız diplomada mühendis yazmasına rağmen denklik belgemizde bu husus belirtilmemiştir.

Bugün özel sektörde mesleğimizle ilgili çalışmak istediğimizde Türk Mimar ve Mühendisler Odası Birliğine (TMMOB) kayıt istenmektedir. Biz TMMOB ne kayıt yaptıramıyoruz. Bunun gerekçesi denklik belgemizde mühendis ibaresinin bulunmamasıdır. Denklik belgemizde mühendis ibaresi bulunmadığı için 6235 sayılı TMMOB kanununa takılıp kayıt yaptıramıyoruz. Oda kaydı yaptıramayınca özel sektörde ders olarak gördüğümüz, eğitimini aldığımız konularda çalışamayıp, mesleğimizi icra edemiyoruz. Bu konunun bizi nasıl mağdur ettiğini iki somut örnekle size göstermemizin, bizim içinde bulunduğumuz mağduriyetin boyutlarını anlamanıza yardımcı olacağını düşünüyoruz.

Bugün elektrokimyasal korozyon oldukça iyi bir iş sektörü ve bizde bu konuyu lisans eğitimimiz sırasında hem teorik ders, hem de laboratuar dersi olarak ayrıntılı bir şekilde gören kişileriz. Bu konu akademimizde eğitim alırken gördüğümüz en önemli mesleki derslerimizden bir tanesidir. Elektrokimyasal korozyona karşı katodik koruma uygulamasıyla ilgilenen bir iş yerinde çalışmak istediğimizde veya bu alanda çalışan bir şirket kurup bu işi yapmaya çalıştığımızda Elektrik Elektronik Mühendisleri Odasına kayıt istenmektedir. Aksi bir durumda bu işle ilgilenme gibi bir imkân bulamıyoruz. Lisans eğitimi sırasında bu konuyu ders olarak görmemiş bir elektrik elektronik mühendisi bu işi yapabilirken, biz lisans eğitimimiz sırasında ders olarak gördüğümüz bu işi yapamıyoruz. Gerekçesi denklik belgemizde uzmanlık alanımızın mühendislik kapsamında olduğu belirtilmemiş olması. Eğitimini aldığımız bir konu ve ekmeğimizi kazanabileceğimiz bir sektör var ama çalışamıyoruz. Bizim kadar bu işin eğitimini almamış, lisans eğitimi sırasında bırakın bu konuyu ders olarak görmeyi herhangi bir dersin alt konusu olarak bu işin eğitimini almayan Elektrik Elektronik mühendisi bu işi yapabilirken bizler yapamıyoruz.

Yine başka bir örnek verecek olursak, binalara doğal gaz boru hattı çekebilmek için, bu konuyla ilgili proje çizebilmek için makine mühendisleri odasına kayıtlı olmak gerekiyor. Ekmeğimizi kazana bileceğimiz bir iş var ama biz bu eğitimini aldığımız konularda çalışamıyoruz. Bir makine mühendisi lisans eğitimi sırasında ders olarak görmediği, eğitimini almadığı bu konuda çalışırken bizler bu işle eğitimini almamıza rağmen ilgilenemiyoruz. Neden? 6235 sayılı TMMOB kanunu. Neden? YÖK denklik belgelerimizde uzmanlık alanımızın mühendislik kapsamında olduğunu unutmuş, atlamış, gözünden kaçırmış.

Yukarıda verilen iki örnek durumumuzu anlamanız açısından verilmiştir. Bu konuda TMMOB tarafından tarafımıza yollanan yazının durumumuzu anlamanızda yardımcı olacağını düşünüyoruz. Söz konusu yazı ekte yer almaktadır. Akademimizin petrol ve doğal gazla ilgili eğitim verdiği 8 lisans programı bulunmaktadır. Yukarıda verilen iki örnek sadece bir lisans programı için verilmiştir ve bu örnekler diğer lisans programları içinde çoğaltıla bilir. YÖK ün bizleri eğitim almamız için gönderdiği akademimiz mezunlarının hepsi özel sektörde aynı mağduriyetleri yaşamaktadır. Lisans programının türüne bağlı olmadan hiçbirimiz TMMOB nin bünyesine giremiyoruz. Uzmanlık alanımız mühendislik kapsamında olmasına rağmen 6235 sayılı TMMOB kanununa takılıyoruz. Bunun sorumlusu YÖK tür.

Peki siz hangi odaya kayıtlı olmalısınız diye bir düşünceye kapılmanızı istemeğiz. Bizi engelleyen 6235 sayılı TMMOB kanunu ve bu kanuna takılmamızın nedeni YÖK ün verdiği denklik belgesi. Diplomalarımızda mühendis ibaresi yer almasına rağmen bu hususun denklik belgemizde belirtilmemiş olması. TMMOB bünyesinde herhangi bir odaya kayıtlı olmamız durumunda bu eğitimini aldığımız konularda mesleğimizi icra edebilme gibi bir imkân bulabileceğiz. Örnek verecek olursak endüstri mühendisleri de korozyon konusunda elektrik elektronik mühendisi olmasalar da çalışa biliyor. Elektrik elektronik mühendisleri odası bunu sağlıyor. TMMOB bünyesindeki petrol mühendisleri odasına kayıt yaptırırsak sorunumuz çözülür. Özel sektörde YÖK ün denklik belgemize yazdığı uzmanlık alanımızla ilgili çalışamıyoruz. Devletin yapmış olduğu bizim uzmanlık alanımızla ilgili ihaleler var. Bu ihalelere girerken bizden istenen ilk şey oda kaydımız.

Türkiye de çeşitli meslek odaları var. Bizim için farkı yok mesleğimizi icra etmemizi sağlayacaksa esnaf ve sanatkârlar odasına kayıtlı olsak ta olur diyip araştırdık. Araştırmalarımız sonunda TMMOB dışında herhangi bir odaya kayıt yaptırma şansımızın olmadığını öğrendik. Eğitimini aldığımız konular mühendislik kapsamına girdiği için, bu ders olarak gördüğümüz konularda çalışabilmek için, TMMOB bünyesinde bir odaya kayıtlı olmamız gerekiyor. Bugün Türkiye deki odaların bağlı olduğu Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) diye bir kurum var. Bu kurumdan bahsedilen hususa dair istenilen bilgiler alına bilir.

Bizler Uluslararası Petrol Mühendisleri Cemiyetine olan SPE’ ye (Society of Petroleum Engineers) kayıt yaptırmada bir sorun yaşamıyorum. Akademimizden aldığımız diplomayla SPE e kayıt yaptırabiliyoruz fakat TMMOB bünyesindeki petrol mühendisleri odasına kayıt yaptıramıyoruz. Bunun nedeni YÖK ün ihmali ve TMMOB nin bunu kullanmasıdır. Uluslar arası alanda YÖK ün bizlere verdiği denklik belgesine ihtiyacımız olmadığı için ve 6235 sayılı TMMOB kanunu olmadığı için bir sıkıntı yaşamıyorken ülkemizde mesleğimizi icra edemiyoruz. TMMOB nin yaptığının hukuka tam olarak aykırı bir tarafını göremediğimiz için suçlayamıyoruz. 6235 sayılı TMMOB kanununa takılmamızın sebebi YÖK ün ihmalidir.

Sonuç olarak YÖK ün yapmış olduğu ufak bir eksiklik bizlerin çok büyük mağduriyetler yaşamasına sebep oluyor. YÖK bizlere bir denklik belgesi veriyor ama ortada denk olduğumuz bir şey yok. Verdiği denklik belgesinin ülkemizde bir anlamı yok. Bir denklik belgesi veriyorsa bu denklik belgesinin ülkemizde bir karşılığı olmalı. Denklik belgesine yazdığı şeylerin çeşitli yerlerde altını doldurmalı. Verdiği denklik belgesi en azından uzmanlık alanımızla ilgili çalışabilmemizi sağlamalı diye düşünüyoruz. YÖK gibi bir kurum lisans eğitimimiz sırasında ders olarak gördüğümüz konuların mühendislik kapsamına girdiğini göremiyor mu? Eğitim almaları için gönderdiği bu gençlerin döndüklerinde özel sektörde çalışmaları için TMMOB bünyesine kayıtlı olmaları gerektiğini bilmiyor mu? Diyelim ki bilmiyor. Biz bakın burada bir eksiklik var dediğimizde niye bizimle ilgilenmiyor?

Yüksek öğrenim kurumunun bizim denklik belgelerimize yazdığı şey yanlış değil fakat eksik. Ülkemiz koşullarında eksik. Bu eksiklik bizim mağduriyetimize sebep olan bir eksikliktir. Bizler akademimizden de aynı unvanla mezun oluyoruz. Hiçbir yabancı şirkette, yurt dışında çalışırken mühendis değilsiniz gibi bir uygulamaya maruz kalmıyoruz. Ülkemizde ise özel sektörde uzmanlık alanımızla ilgili çalışabilme gibi bir imkân bulamıyoruz. Bizim problemimiz bizlere mühendis denmiş veya denmemiş değil. Özel sektörde eğitimini aldığımız konularda çalışabilmek. Böyle bir imkânımız yok. Sebep uzmanlık alanımız mühendislik kapsamında olduğu için TMMOB ne kayıtlı olmamız gerektiği. Sebep oda kaydı yaptıramamamız. Sebep YÖK ün vermiş olduğu denklik belgesinde mühendis ibaresinin yer almaması. Sebep YÖK ün ihmalkârlığı ve vurdumduymazlığıdır. Devlet ve resmi kurum ciddiyetine yakışmayan hal, hareket, tutum ve davranışıdır.
Bizler insan haklarına saygılı, sosyal hukuk devleti anlayışına inanan bu ülkenin gençleriyiz. Hakkımızı hukukumuzu yargı yoluyla aramasını da biliyoruz. Karşımızdaki YÖK, bir şahıs veya bir gerçek kişi değil. Devlet ve resmi kurum kimliğine sahip bir kurum. Bizim ülkemizde bu kimliğe sahip bir kurum. Bizler YÖK ün bu kimliğe sahip olmasından dolayı ona elindeki yetki ve sorumlulukları gelişi güzel, sorumsuzca kullanıyor derken yüzümüz kızarıyor. YÖK gibi bir kurumda bulunan insanlar biz gençleri katlederken ne hissediyorlar merak ediyoruz. Bizim sorunumuz YÖK ün saygı duyduğumuz kimliği değil. YÖK gibi bir kurumda bulunan bazı insanların kurumun sahip olduğu yetkileri gelişi güzel kullanmasıdır. YÖK gibi bir kurumun sahip olduğu sorumluluğu yerine getirmemeleridir. Burada bir sorun var dediğimizde bizim gibi bu ülkenin gençlerini dikkate almayıp mağdur etmeleridir.

Ülkemizde sadece resmi kurum kimliğine sahip olan YÖK değildir. YÖK gibi bir kurumda birileri sorumsuzca hareket edip bizleri mağdur ediyorsa yargı yoluna başvurmamızın bizim en doğal hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığımız da söz konusu YÖK gibi bir kurumda çalışan kişiler değildir, YÖK ün resmi kurum kimliyidir. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmak bu ülkenin gençleri olarak bizleri incitiyor. Birilerinin biz bu ülkenin geçlerine böyle bir durumla karşılaşmadan önce sahip cikmasi gerekiyor. Bu konuda ilgilerinizi bekliyoruz.