+ Konuyu Yanıtla
1 den 6´e kadar toplam 6 ileti bulundu.

Konu: Kamu görevinden çıkarma cezası

Kamu görevinden çıkarma cezası Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Dec 2009
    Nerede
    Istanbul
    İletiler
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Kamu görevinden çıkarma cezası

    5 yil kadar once bir yakinima kamu görevinden çıkarma istemiyle sorusturma acilmsiti. Savunmamsini yapmasi icin bir hafta gibi bir sure verilmisti ama yazi eline cok gec ulasmisti (o siralar yurt disinda idi) dolayisiyla sanirim savuma yapmamasi cezayi kabul etmesi anlamina geldigi icin karar kesinlesti.

    Bu, omur boyu tekrar bir kamu kurulusunda calisamaz anlamina mi gelir? Bu cezayi, aradan bukadar yil gectikten sonra, bozma imkani var midir? Var ise mahkeme yoluyla mi yoksa cezayi veren kurum yoluyla mi halletmek gerekir?

    Cok tesekkurler.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Kamu görevinden çıkarma cezası konulu yargıtay kararı ara
    Kamu görevinden çıkarma cezası konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    1.080
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kamu görevinden çıkarma cezası

    Devlet memuru, bırakın yurt dışını, çalıştığı vilayetin dışına bile çıkamaz... Sizin yakınınızın memurluğu sürmekte iken yurt dışında bulunması, oldukça ilginç... Savunma vermiyor ve memurluktan çıkarma cezasına karşı herhangi bir hukuki girişimde bulunmuyor....

    Devlet memurluğundan çıkarma cezası alanlar bir daha devlet memurluğuna atanamaz...
    Konu Kantaroncu tarafından (17-12-2009 Saat 11:17:39 ) de değiştirilmiştir.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Dec 2009
    Nerede
    Edirne
    İletiler
    5
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kamu görevinden çıkarma cezası

    Merhaba 1995 yılında özel evrakta sahtecilik suçundan 2001 yılında kısa süreli hapis cezası alan ve bu cezası ertelenen bir memur erteleme süresi sonunda adli sicil kaydını sildirir ise ve memurluğa halen devam ediyor ise,bundan sonra memurluktan atılabilir mi?
    Konu sevgi 66 tarafından (30-12-2009 Saat 13:40:33 ) de değiştirilmiştir.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Sep 2008
    Nerede
    HATAY
    İletiler
    96
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kamu görevinden çıkarma cezası

    Alıntı sevgi 66 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Merhaba 1995 yılında özel evrakta sahtecilik suçundan 2001 yılında kısa süreli hapis cezası alan ve bu cezası ertelenen bir memur erteleme süresi sonunda adli sicil kaydını sildirir ise ve memurluğa halen devam ediyor ise,bundan sonra memurluktan atılabilir mi?
    657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 3697 sayılı Yasa ile değişik 48. maddesinin 5. fıkrasında, taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis (son değişiklikle bu süre 1 yıla çıkarıldı)veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamanın Devlet memurluğuna alınmak için aranan genel şartlar arasında sayıldığı, 98. maddesinde de memurluğa alınma koşullarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması halinde memurluğun sona ereceğini hükme bağlanmıştır.

    Ancak Danıştay içtihatı Birleştirme kurulu şöyle bir karar vermiştir.

    18.01.1991 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından 657 Sayılı Kanunun 48 nci maddesinin (A) bendinin 5 inci fıkrasında sayılan suçlar dışındaki bir suç nedeniyle 6 aydan fazla hapis veya ağır hapis cezası alıp, bu cezaları tecil edilmiş olanların görevlerine dönebilecekleri hk.

    657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3697 sayılı Kanunla değişik 48 inci maddesinin (A) fıkrasının 5 inci bendinin uygulanmasında doğan duraksamanın giderilmesi amacıyla istişari düşünce istemine ilişkin Başbakanlığın 12.08.1991 günlü ve K. K. Gn. Md. 07/174-36/05078 sayılı yazısı ekinde yer alan İçişleri Bakanlığının 07.08.1991 günlü ve Hukuk Müşavirliği 81-106/1251 sayılı yazısında aynen: “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48 inci maddesinin uygulanmasıyla ilgili olarak Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünden alınan 05.03.1991 gün ve Per. D. Bşk. 557.91.73386 sayılı Bakanlık Makamı havaleli yazıda aynen; “15.11.1990 tarihinde kabul edilip 25.01.1991 tarih ve 20766 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İçtihatları Birleştirme Kurul Kararında, tecilde suç ayrımı yapılmayacağı ancak 657 Sayılı Kanunun 48 inci maddesindeki boşluğun doldurulması gerektiği bildirilerek ertelenmiş bulunan bir mahkumiyet hükmü nedeniyle 657 Sayılı Kanunun 48 ve 98/b maddeleri uyarınca devlet memurunun görevine son verilemeyeceği, gerek ağır hapis cezasıyla mahkumiyet, gerekse ismen sayılan suçlardan dolayı mahkumiyetler ile bu suçlardan dolayı verilip para cezasına çevrilmiş olan bir mahkumiyetin de tecil edilmiş bulunmasının bu karar kapsamında olduğuna karar verilmiştir.

    Ancak, 657 Sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin 5 inci fıkrası 10.01.1991 tarih ve 3697 sayılı Kanun ile “Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlar fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak.” Şeklinde değiştirildiğinden 657 sayılı Kanunun 98/b maddesinin uygulanmasında tereddüte düşülmüştür.

    Genel Müdürlüğümüzce taksirli suçlar ile 48 inci maddede ismen belirtilen suçlar dışındaki suçlardan hükümlü bulunup, cezası tecil edilen bir memurun görevine son verilemeyeceği ancak, suçu ne olursa olsun ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis ile ismi açıklanan suçlardan hükümlü bir memurun cezası tecil edilmiş olsa bile görevine son verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    Uygun görüldüğü takdirde yazımızın görüşleri alınmak üzere Hukuk Müşavirliğine havalesini arzederim.” ile görüş istenmekle konu incelenmiş, 15.03.1991 gün ve 81-106-659 sayılı Müşavirliğimizin aşağıdaki açıklanan görüşü Bakanlık Makamınca uygun görülerek Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne havale edilmiştir.

    “15.11.1990 tarihinde kabul edilip 25.01.1991 tarih ve 20766 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurul Kararında, tecilde suç ayrımı yapılmayacağı ancak 657 Sayılı Kanunun 48 inci maddesindeki boşluğun doldurulması gerektiği bildirilerek ertelenmiş bulunan bir mahkumiyet hükmü nedeniyle 657 sayılı Kanunun 48 ve 98/b maddeleri uyarınca devlet memurunun görevine son verilemeyeceği, gerek ağır hapis cezasıyla mahkumiyet, gerekse maddede ismen sayılan suçlardan dolayı mahkumiyetler ile bu suçlardan dolayı verilip para cezasına çevrilmiş olan bir mahkumiyetin de tecil edilmiş bulunmasının bu karar kapsamında olduğuna karar verilmiştir.

    Ancak; 657 Sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin 5 inci fıkrası 10.01.1991 tarih ve 3697 sayılı Kanun ile “Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümleri hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç, kaçakçılık, resmi ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak” şeklinde değiştirildiğinden 657 Sayılı Kanunun 98/b maddesinin uygulanmasında tereddüte düşülmüştür.

    Genel Müdürlüğümüzce taksirli suçlar ile 48 inci maddede ismen belirtilen şuçlar dışındaki suçlardan hükümlü bulunup, cezası tecil edilen bir memurun görevine son verilemeyeceği ancak, suçu ne olursa olsun ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis ile ismi açıklanan suçlardan hükümlü bir memurun cezası tecil edilmiş olsa bile görevine son verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    Uygun görüldüğü takdirde yazımızın, görüşleri alınmak üzere Hukuk Müşavirliğine havalesini arzederim.” denilmektedir.

    15.11.1990 tarihinde kabul edilip 25.01.1991 tarih ve 20766 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararında ve 20.04.1990 tarih ve 81-106/962 sayılı görüş yazımızda da belirtildiği gibi 6 aydan fazla hapis cezası alan bir memurun cezası tecil edilmiş veya paraya çevrilmiş ise bu ceza 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48 inci maddesinin 3409 Sayılı Kanunla değişik 5 inci fıkrasında “affa uğramış olsalar bile” ibaresinden sonra yazılı suçlardan değilse, memurun görevine dönebileceği görüşü verilmişti.

    Halbuki 3697 Sayılı Kanunla değiştirilen 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48 inci maddesinin (A) bendinin 5 inci fıkrasının yeniden düzenlemesine ilişkin Kanun “taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere” ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis hükmünü getirdiğinden bir memur işlediği suç neticesinde ağır hapiş cezasıyla mahkum olduğu takdirde cezası tecil edilse dahi memurun görevine dönemeyeceği düşünülmektedir.

    Uygun görüldüğü takdirde, yazımızın Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne havalesini arz ederim.

    Bu görüş üzerine Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün Başbakanlığa (Devlet Personel Başkanlığı) 10.05.1991 gün ve P. D. Bşk. 557.91/73953 sayı ile yazdığı yazıda ise; “657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değişik 48 inci maddesinin A bendi 5 inci fıkrası; “Taksirli suçlar hariç olmak üzere ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç, kaçakçılık, resmi ihale ve alım-satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak” şeklinde düzenlenmişti.

    Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu, 1990/2 Esas ve Karar sayısı ile bir öğretmen hakkında anılan madde ile ilgili uygulamayı ele alarak “...ertelenmiş bulunan bir mahkumiyet hükmü nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-5 ve 98/b maddesine göre Devlet Memurunun görevine son verilemeyeceği” 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasına müteakip suçun hiç işlenmemiş sayılacağını 15.11.1991 günlü toplantısında üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar almış ve bu karar 25.01.1991 günlü Resmi Gazetede yayınlanmıştır. (EK-1)

    Yine 18.01.1991 günlü Resmi Gazetede 3697 Sayılı Kanun yayınlanarak 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-5 fıkrasını değiştirmiştir. Bu metin incelendiği zaman ... ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler (hariç olmak) üzere ibaresini getirmiştir. (EK-2)

    İlgili yazınız ile “... bir memur ... cezası tecil edilse dahi memurun görevine dönemeyeceği...” şeklinde görüş bildirilmiştir.

    EK-1) İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararının 3697 Sayılı Kanunun yayınlanmasından önce görüşüldüğü de dikkate alınmakla birlikte, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-5 fıkrası 3697 Sayılı Kanunla “Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine işlenen suçlarlar, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç, kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurmak suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak” şeklinde değiştirildiğinden, 657 Sayılı Kanunun 98/b maddesinin uygulanmasında tereddüte düşüldüğünden Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığından konu hakkında görüş talebinde bulunulmuş, alınan 17.06.1991 gün ve 03815 sayılı cevabi yazıda; sözkonusu Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararının 3697 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yukarıda zikredilen suçları işleyen ve cezaları tecil edilen memurlar hakkında uygulanması gerekeceği, 3697 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra işlenen gerek taksirli suçlar gerekse 48. maddesinin A bendinin 5. fıkrasında sayılan suçların dışında kalan suçlardan hükümlü olup da mahkumiyeti ertelenenlerin memuriyetlerinin düşürülemeyeceği, ancak hangi suçtan olursa olsun ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis cezasına hüküm giyenlere mahkumiyetlerinin tecil edilmesi halinde dahi memuriyetlerinin düşeceği bildirilmektedir.

    Danıştay Başkanlığına karar alınmak üzere gönderilmesi hususunda gereğini arz ederim.” denilerek Danıştay Başkanlığından görüş istenmektedir.

    Yukarıdaki görüş yazılarının ışığında ise ortaya çıkan görüşleri sıralamak gerekirse;

    1 - 05.03.1991 gün ve Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 557.91.73386 sayılı yazısında taksirli suçlar ile 657 Sayılı Kanunun 48. maddesinde ismen belirtilen suçlar dışındaki suçlardan hükümlü bulunup, cezası tecil edilen bir memurun görevine son verilemeyeceği, ancak suçu ne olursa olsun ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis ile ismi açıklanan suçlardan hükümlü bir memurun cezası tecil edilmiş olsa bile görevine son verilmesi gerekeceği,

    2 - 15.03.1991 gün ve Hukuk Müşavirliği 81-106/659 sayılı yazısında, 15.11.1990 tarihinde kabul edilip 25.01.1991 tarih ve 20766 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararında ve 20.04.1990 tarih ve 81-106/962 sayılı görüş yazımızda da belirtildiği gibi 6 aydan fazla hapis cezası alan bir memurun cezası tecil edilmiş veya paraya çevrilmiş veya paraya çevrilmiş ise bu ceza 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 46 ıncı maddesinin 3409 sayılı Kanunla değişik 5 inci fıkrasında “Affa uğramış olsalar bile” ibaresinden sonra yazılı suçlardan değilse, memurun görevine dönebileceği görüşü verilmişti.

    Halbuki 3697 Sayılı Kanunla değiştirilen 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48 inci maddesinin (A) bendinin 5 inci fıkrasının yeniden düzenlenmesine ilişkin Kanun “Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis cezasıyla mahkum olduğu takdirde cezası tecil edilse dahi memurun görevine dönememesi gerektiği,

    3 - 10.05.1991 gün ve Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 557.91.73953 sayılı yazılarında, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu ertelenmiş bulunan bir mahkumiyet hükmü nedeniyle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-5 ve 98/b maddesine göre Devlet memurunun görevine son verilemeyeceği 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasına müteakip suçun hiç işlenmemiş sayılacağı,

    Yine 18.01.1991 günlü Resmi Gazetede 3697 Sayılı Kanun 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-5 fıkrasını değiştirmiştir. Buna göre ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile maddede sayılan suçlardan birisiyle hükümlü olmamak şartı getirilmiştir.

    4 - Başbakanlık (Devlet Personel Başkanlığı) 17.06.1991 gün ve 400-025-1 /03815 sayılı yazısında,

    Tarih ve sayısı yukarıda belirtilen Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararının ancak 3697 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce suç işleyen ve cezaları tecil edilen memurlar hakkında uygulanacaktır. 3697 Sayılı Kanunun yürürlük tarihinden itibaren işlenen gerek taksirli suçlar ve gerekse 48 inci maddenin A bendinin 5. fıkrasında ismen sayılan suçların dışında kalan suçlardan hükümlü olupta mahkumiyeti ertelenenlerin memuriyetlerinin düşürülemeyeceği ancak, hangi suçtan olursa olsun ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis cezasına hüküm giyenlerin, mahkumiyetlerinin tecil edilmesi halinde dahi memuriyetlerin düşeceği belirtilmektedir.

    5 - Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 12.07.1991 gün ve 557.91.74250 sayılı yazısında, “657 Sayılı Kanunun 98/b maddesinin uygulanmasında tereddüte düşüldüğünden Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığından konu hakkında görüş talebinde bulunulmuş” denilerek, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının görüşünü tekrar ederek bu konunun karar alınmak üzere Danıştay Başkanlığına gönderilmesini talep etmektedir.

    BAKANLIĞIMIZ GÖRÜŞÜ: 15.11.1990 tarihinde kabul edilip 25.01.1991 tarih ve 20766 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararında ve 20.04.1990 tarih ve 81-106/962 sayılı görüş yazımızda da belirtildiği gibi, 6 aydan fazla hapis cezası alan bir memurun cezası tecil edilmiş veya paraya çevrilmiş ise bu ceza 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 46 ncı maddesinin 3409 Sayılı Kanunla değişik 5 inci fıkrasında “Affa uğramış olsalar bile”, ibaresinden sonra yazılı suçlardan değilse,memurun görevine dönebileceği görüşü verilmişti.

    Bu görüşten sonra 18.01.1991 tarihinde yürürlüğe giren 3697 Sayılı Kanunla değiştirilen 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin (A) bendinin 5. fıkrasının yeniden düzenlenmesine ilişkin Kanun “Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçlar veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç, kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak hükmünü getirdiğinden bir memur işlediği suç neticesinde ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis cezasıyla mahkum olduğu takdirde cezası tecil edilse dahi memurun görevine dönemeyeceği, 18.01.1991 tarihinden önce suç işlemiş Devlet Memurlarının göreve dönebileceği görüşü ağırlık kazanmakta ise de, konunun bir kere de 2575 Sayılı Danıştay Kanunu’nun 23. maddesinin (e) bendi uyarınca Danıştayca incelenerek mütalaaya bağlanmasını tensip ve takdirlerinize arz ederim.” denilmektedir.

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

    657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak koşulları düzenleyen ve 18.01.1991 günlü ve 20759 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 3697 Sayılı Kanunla değişik 48 inci maddesinin (A) bendinin 5. fıkrası “Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak.” hükmünü taşımaktadır. İstişari düşünce isteminin konusunu, anılan Yasanın yürürlüğünden önce veya sonra işlenen ve maddede sayılan suçlar dışındaki bir suç nedeniyle 6 aydan fazla hapis veya ağır hapis cezası alan bir Devlet memurunun cezasının tecil edilmiş olmasının, görevine iadesini gerektirip gerektirmeyeceği hususu oluşturmaktadır.

    Öncelikle, yukarıda sözü edilen Yasa değişikliğinden önceki hukuki durumun açıklanması gerekmektedir.

    657 Sayılı Kanunun 48 nci maddesinin (A) bendinin 5 inci fıkrasında, 3697 Sayılı Kanunla değiştirilmesinden önce, 3409 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe göre “Taksirli suçlar hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak”, hükmüne yer verilmişti. Görüldüğü gibi, maddede, sayılan suçlar veya cezalar nedeniyle hükümlü bulunan, ancak, hükümlülüğü ertelenmiş olan kişilerin memuriyete atanma niteliklerini kaybetmiş olup olmadıkları hususunda açık bir düzenleme yer almamaktadır. Bu konuda verilen yargı kararları arasındaki çelişki Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 25.01.1991 günlü Resmi Gazetede yayımlanan E: 1990/2, K: 1990/2 sayılı kararıyla giderilmiş ve tecil müessesesinin anlam ve kapsamı tartışılarak, tecilde suç ayırım yapılamayacağı, tecilin mahkumiyete bağlı ehliyetsizlikleri de kapsamına aldığı ve tecil edilmiş mahkumiyete bağlı ehliyetsizliğin deneme süresi içinde uygulanmasının mümkün olmadığı, yeni bir suç işlemeden geçirilen deneme süresi sonunda mahkumiyet esasen vaki olmamış sayılacağından, buna bağlı ehliyetsizliğin uygulanmasının da hiçbir zaman söz konusu olamayacağı, bu nedenle tecil edilmiş mahkumiyet esas alınarak devlet memurunun görevine son verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

    2575 Sayılı Danıştay Kanunu’nun 40 ncı maddesinin 4 üncü fıkrasında belirtildiği gibi, bu kararlara Danıştay daire kurulları ile İdari Mahkemeler ve İdare uymak zorundadır.

    Bu nedenle, İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararına esas olan Yasa hükmünün 3697 Sayılı Kanunla değişik şeklinin yürürlüğe girdiği 18.01.1991 tarihine kadar işlenen suçlarda, söz konusu karar gereğince, suçun nevi veya cezanın süresi ve şekli ayırımı yapılmadan tecil edilmiş olan tüm mahkumiyetler esas alınarak Devlet memurlarının görevlerine son verilemeyeceği gibi, görevine son verilmiş olanların da görevlerine döndürülmesi gerektiği tartışmasızdır.

    Anılan Kanun hükmünün 3697 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra işlenen suçlar nedeniyle ortaya çıkan hukuki durumuna gelince:

    3697 sayılı Kanun teklifinin tecil müessesesinin amacını yorumlayan gerekçesi, Adalet Komisyonunca da aynen benimsenmiş, ancak teklife açıklık getirildiği belirtilerek; 657 Sayılı Kanunun 48 nci maddesinin (A) bendinin 5 nci fıkrasına “Taksirli suçlar ve” ifadesinden sonrasına eklenmesi teklif edilen “Tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere” ibaresi değiştirilerek teklif, “aşağıdaki sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere” şekliyle kabul edilmiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde de bu haliyle kanunlaşmıştır.

    Sözkonusu maddede, memuriyete atanma niteliğinin kaybı üç nedene bağlanmıştır. Bunların ilk ikisi, Türk Ceza Kanunu’nun 12 nci maddesinde sayılan ve cezalar arasında tanımlanan 6 aydan fazla hapis veya ağır hapis cezası ile hükümlülük, üçüncüsü ise, maddede sayılan suçlar nedeniyle, cezanın şekli ve süresi ayrımı yapılmadan alınan mahkumiyet hükmüdür. 3697 Sayılı Kanun, yukarıda da belirtildiği gibi, tecil müessesesinin yargı kararları ile de benimsenen amacına uygun bir açıklık getirilmek üzere çıkarılmıştır. Bu amaç ile, tecil edilmiş 6 aydan fazla hapis ve ağır hapis cezaları ile hükümlülüğü memuriyet niteliğinin kayıp nedenleri arasından çıkarmış, ancak maddede tek tek sayılan suçlardan hükümlülüğün tecil edilmiş dahi olsa nitelik kaybına neden olduğunu açıkça belirtmiştir.

    Sonuç olarak, 18.01.1991 tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle verilen tecil edilmiş mahkumiyetlerin, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararı karşısında, cezanın süresi veya şekli, suçun nevi ayrımı yapılmadan Devlet memurunun görevine son verilmesini gerektirmeyeceği, bu şekilde görevine son verilenlerin de görevlerine dönebileceği, 3697 Sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 18.01.1991 tarihinden sonra işlenen suçlarda ise, 657 Sayılı Kanunun 48 nci maddesinin (A) bendinin 5 inci fıkrasında sayılan suçlar dışındaki bir suç nedeniyle 6 aydan fazla hapis veya ağır hapis cezası alıp, bu cezaları tecil edilmiş olanların görevlerine dönebilecekleri yolunda görüş bildirilmesine ve dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına, 09.10.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi E:.1991/130 K.1991/301

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Dec 2009
    Nerede
    Edirne
    İletiler
    5
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kamu görevinden çıkarma cezası

    ilginize teşekkür ederim.memur 1995 yılında suç işliyor.yapılan davaların sonunda 2001 yılında hükme bağlanıyor.10 ay hapis cezası verilip bu ceza da paraya çevrilerek erteleniyor.aradan 5 yılın geçmesi sonucunda adli sicil kaydını da sildiriyor.mülga ceza kanununa göre suç işlenmemiş sayılıyor.ceza alan ve cezası ertelenen memur görevine devam ediyor.mahkeme kararında kamudan yasaklanması diye herhangi birşey belirtilmiyor.2010 yılından sonra herhangi bir inceleme sonucu memurun aldığı bu ceza kurum tarafından öğrenilir ise memurluktan çıkarılma şeklinde mi sonuçlanır yoksa aradan 5 yıl geçtiği ve mülgaya göre o suçun hiç işlenmediği yargısına varılarak memuriyete devam mı edilir.söz konusu ceza 1995 te işlenip 2001 de sonuçlandığından mülga kanunlarına göre karar verilmesi gerektiğinden memur eğer işinden çıkarılırsa memnu hakların iadesi alınması durumunda tekrar işine dönebilir mi? bu dava ile ilgili kararları okudum.kafam çok karıştı.bazı kararlar dönebileceğini,bazıları da dönemeyeceğini söylüyor.konuda bahsi geçen özel evrak bir emanet soğutucu ve efes pilsen kasa senedidir.üzerinde tarih ve tutar yazmayan bir senettir.yani kamu ile bir alakası yoktur.sonucun ne olacağı hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum. teşekkür ederim

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Dec 2009
    Nerede
    Edirne
    İletiler
    5
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Kamu görevinden çıkarma cezası

    yani demek istediğim şudur:2001 yılında özel evrakta sahtecilik suçundan 10 ay ceza aldım.bu da paraya çevrilerek ertelendi.1998 yılında memur oldum.2001 den 2006 ya kadar suç işlemedim ve adli sicilim cezanın vaki olmadığından kararı ile silindi.2001 yılından sonra başka hiç bir ceza almadım.iyi hallilik süresi ve 5560 13/A koşullarını da sağladığımdan bundan sonra memuriyetime son verilebilir mi?12 yıl kesintisiz memurluk yapıp bu sürede hiç ceza almayan biri suç tarihinin 1995 yılı ve memurlukla alakasız bir sebepten ceza alması sonucu memurluktan çıkarılabilir mi

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

657 98b

memur kaç yıl hapis cezası alırsa işten atılır

98b maddesi

98b den goreve son verilenler

resmi evrakta sahtecilik memuriyetten atılma

evrakta sahtecilik cezası paraya çevrilir mi

98b maddesi nedir

98b ne demek

98 bden görevine son verilenler

kamu göerevinden çıkarma ile ilgili danıştay kararları

657 98b maddesi

evrakta sahtecilik 3 yıl caza memuriyetten atılırmı

memur kaç yil hapis cezasi alirsa memurluğu gider

memurluktan çıkarılan tekrar memur olabilir mi

devlet memuru 5 ay hapis cezasi erteleme

öğretmenlikten atılma sebepleri

657 ye 98.b maddesi

ogretmenlerin gorevden atilma sebepleri

http:www.hukuki.netshowthread.php64979-Kamu-gorevinden-cikarma-cezasi

657 s.k. 98b

kamudan cikarma cezasi

657 dmk 98-b den memur nasil isten atilir

memuriyetten cikarilma cezasi

resmi evrakta sahtecilik memurluktan atilirmi

657 dmk 98

Forum

Benzer Konular :

  1. Ceza Genel Kurulu Hk. | Kamu Görevlisine Görevinden Dolayı Hakaret
    Merhabalar, Aşağıda detaylarını aktardığım olayla ilgili uzun süredir devam eden karmaşık bir süreç yaşıyorum. Geceleri uyku uyuyamaz ve başka bir...
    Yazan: Efe9 Forum: Diğer Hukuki Sorular
    Yanıt: 1
    Son İleti: 23-06-2019, 06:06:26
  2. kamu görevinden çıkarmada zamanaşımı karmaşası
    Merhabalar, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunun 53. maddesinde yapılan değişikliklerden sonra şekillenen zamanaşımı konusunda yardımınıza ihtiyaç...
    Yazan: araştırma_1 Forum: Kamu Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 12-02-2018, 02:30:57
  3. Habersiz işten çıkarma cezası tazminatı var mı?
    Öncelikle merhabalar böyle bir sistemden dolayı teşekkürlerimi sunarım. İşe Giriş tarihi : 01.07.2013 İşten Çıkış Tarihi : 18.02.2013 Özel bir...
    Yazan: hakhukukarayan Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 04-01-2014, 23:37:29
  4. Yüksek öğretim kurumundan çıkarma cezası
    arkadaslar yüksek öğretim kurumundan çıkarma cezası aldım ve 15 gün içinde itirez etme hakkım var nasıl ve nereye itiraz edebilirim birde tekrar...
    Yazan: goktug_han Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 02-12-2009, 17:34:17
  5. Memurluktan Çıkarma Cezası
    Avukat 62 rumuzlu arkadaşıma bu konuda çok soru sorduk.kendisine teşekkür ediyorum. Mevzuatı incelediğimde yorumsal olarak kafamı kurcalayan...
    Yazan: KOBI123 Forum: Kamu Hukuku
    Yanıt: 5
    Son İleti: 05-03-2009, 18:09:40

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.