Eylül 2007 yılında SSK’dan emekli oldum. Emeklilik nedeniyle istifa ettiğim için kıdem tazminatım firma tarafından ödendi. Çalıştığım işyeri ile tekrar anlaşarak işime devem etmekteydim. Ekim 2008 ayında tarih kısımları boş olarak, diğer tüm çalışanlar ile birlikte bir “ İş Sözleşmesi” imzaladık. Sözleşme maddesinde belirtilmesine ve ısrarla istememe rağmen sözleşmenin bir kopyasını vermediler. Ocak 2009 ayında ise sözleşme sonu mazereti ile iş akdim fesh edildi. Kıdem ve İhbar tazminatı ödenmedi.

Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne durumumun incelenmesi için dilekçe verdim. Nihayet inceleme sonuç yazısı birkaç gün önce elime ulaştı.

İşyerimle yapılan, tarih kısımları boş bırakılan sözleşme, "Belirli Süreli İş Sözleşmesi"'ymiş. İş sözleşmesine, sözleşme bitim tarihi konularak iş akdim fesh edilmiş. Bu durumda kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alamadım.

Ancak Bölge Çalışma Müdürlüğü tarafından bana gönderilen sonuç yazısında; "Şikayetçi, şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü talepleri konusunda haklıdır. Belirli süreli hizmet akdi ile belirlenen sürenin bitiminde işten çıkış işlemleri yapılmıştır. Ancak, işin niteliği bakımından 4857 sayılı İş Yasasının 11.maddesinde tarif edilen belirli süreli sözleşme tanımına uygun düşmeyen bu işverenlik uygulamasının yasal dayanaktan yoksun kaldığının değerlendirilmesi ile yakınmacının mülga 1475 sayılı İş Yasasının yürürlükte olan 14.maddesi uyarınca hizmet akdinin devamı esas alınarak son ücreti üzerinden 6 haftalık ücreti tutarında ihbar tazminatı ve hizmeti ile bağlantılı kıdem tazminatı başvurusunda derhal ödenmelidir." der.

Bölge Çalışma Müdürlüğü’nün bu kararı işverene de gönderilmiş. Bunun üzerine İşyeri İnsan Kaynakları Müdürüne e-posta ile durumu ilettim ve kıdem ile ihbar tazminatlarımın yasal faizleri ile ödenmesini istedim. Ancak aradan 10 gün geçmesine rağmen işveren tarafından tarafıma bir yanıt verilmedi.

Firmada Teknik Servis Yöneticisi olarak çalışmaktaydım. Bilgisayarlı ortamda gelen teknik arıza bildirimlerinin takibi, makine ve donanımların periyodik bakımlarının yapılması, iş güvenliği tedbirlerinin denetimi ve uygulanması, çeşitli ISO standarlarının yürütülmesi, planlanması, bütçelerinin yapılması görevlerim arasındaydı. Ve görevim ile ilgili olarak “Görev tanımı”m bulunmaktaydı. Özet ile firmadaki görevim, işin sürekliliği bakımdan “Belirli süreli iş sözleşmesi” şartlarına uymamaktadır.

Durumumu bir Avukat ile görüştüm. Bölge Çalışma Müdürlüğü kararının herzaman doğru olacağı diye bir şartın olmadığını belirtti. Haklı olduğumu düşündüğüm bu konuda tazminatlarımı almak için mahkemeye başvuracağım.

Sormak istediğim: Tecrübelerinize dayanarak; bu davanın aleyhime sonuçlanma ihtimali varmıdır? Nasıl bir yol izlemeliyim? Bu gibi davaların sonuçlanması ne kadar zaman alır?

YÖNETİM:Lütfen konu tekrarı yapmamaya özen gösterin.
https://www.hukuki.net/showthread.php?t=51001 açtığınız ilk konudan devam edin.