Soru hukuki bir soru iken (En azından ben başlıktan öyle algıladım.) verilen yanıtlarla yine siyasete, yine "sen ve ben" "siz ve biz" noktasına gelmiş dayanmış.
Bence bu soruya verilecek yanıtlarda nedeni her ne olursa olsun atama bekleyen onca hakim ve Cumhuriyet savcımızın mağduriyeti üzerine yorum yapılmalıdır. HSYK ve Adalet Bakanlığı kozlarını paylaşacak diye nice aileler belirsizlik yüzünden mağdur olmuştur. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır ki adalet dağıtmak üzere görevlendirdiğiniz personeli önce siz mağdur ediyorsunuz???
Hakim ve Cumhuriyet savcılarımızın atamalarının bir idareye, bir bakanlığın onayına tabi olmasına ezelden beri karşıyımdır. Hatta ve hatta yargının bağımsızlığını etkilediğine inandığımdan Adalet Bakanlığı'nın bizzat kendisine karşıyımdır. Atamaların bakanlığın onayında olmasının hakim ve Cumhuriyet savcılarımız üzerinde doğrudan olmasa bile dolaylı olarak baskı yarattığı kanaatindeyim. Bakanlığın alternatifi üzerinde hala düşünmekteyim, aklıma iyi bir çözüm gelirse onu da burada paylaşırım.
Konunun bir de sosyolojik boyutu var. Epey taşınmış bir memur çocuğu olarak taşınma işinin ne kadar meşakkatli, ne kadar sinir bozucu olduğunu çok iyi biliyorum. Önce yeni görev yerinin sabırsızlıkla beklenmesi, beklentilerin dışında bir yer olması durumunda yaşanan şok, alışmış olduğunuz görev yerinden ayrılmanın burukluğu, geride bırakacağınız arkadaşlarınıza ve dostlarınıza yaşattığınız ve bizzat yaşadığınız hüzün, yeni görev yerinde tutulacak eviniz, çocuklarınızın okulları, evin toparlanması, taşınması, evin yerleştirilmesi vs. bir yığın sorun sizi beklerken bir de bu belirsizlik insanı çileden çıkarır herhalde...
Konuya bu açılardan bakmak çözüm için daha faydalı olur diye düşünüyorum.
Ergenekon denilen davanın tüm sanıklarına aynı gözle bakılırsa izah etmekte zorlanmanız doğaldır. Zaten oyunun adı da budur. Temizleri Kirlilerin yanına koyarak temizleri de kirli göstermek
Bence bu soruya verilecek yanıtlarda nedeni her ne olursa olsun atama bekleyen onca hakim ve Cumhuriyet savcımızın mağduriyeti üzerine yorum yapılmalıdır. HSYK ve Adalet Bakanlığı kozlarını paylaşacak diye nice aileler belirsizlik yüzünden mağdur olmuştur. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır ki adalet dağıtmak üzere görevlendirdiğiniz personeli önce siz mağdur ediyorsunuz???
Evet, tayin bekleyen hakim ve savcıların mağduriyeti hakkında haklısınız.
Ancak bir KCK operasyonunu yürüten hakim ve savcının yerinin değiştirilmesinden doğacak mağduriyet daha büyük olacaktır.
Bu mağduriyette iki tarafın da eşit sorumlu olduğunu iddia etmek haksızlık olacaktır. Mağduriyet varsa, mağdur edene bakınız.
Bir yangın varsa, "vah vah bütün mahalle yandı, zarar büyük" diye ağlamak yerine
1. yangını söndürme çabalarına ortak olmalı,
2. yangını çıkaranları yakalayıp cezalandırmalı.
Ayrıca mesela Adalet Bakanlığı personel müdürlüğü tarafından hazırlanan atama listesine bu şekilde bir bakan veya müsteşar müdahale etseydi nasıl kıyamet kopacağını düşünün. Aynı müdahaleyi HSYK'nın diğerleri yapınca da aynı kıyamet kopmalı.
Daha önce söylediğim gibi kanunlara aykırı davranan hakim veya savcı için disiplin işlemi ve görevden alma, hatta meslekten men'e kadar cezalar mümkünken bu oyunlar neden?
Bu arada bundan sonraki satırlarımı Dilek Hanımı tenzih ederek yazıyorum.
Ama bu 367 krizine benzemiyor mu?
367 krizinde meclise girmeyip tartışmalı bir şekilde seçimleri kilitleyenleri alkışlayanların HSYK toplantısına girmeyen Adalet Bakanı veya müsteşarını eleştirmeye hakkı yok sanırım.
Sn. Dilek Hn.
Siteminiz bana ise konu hukuki gibi görünse de "Güncel Siyaset tarih tartışma" forumuna yazıldıpı için ben forumun hakkını verir tartışırım soran da hakim veya savcı veya yakını değil.
Adalet bakanlığına karşı olduğunuz kadar HSYK nin kararlarına karşı yargı yolunun kapalı olmasına da karşıysanız sizinle hem fikiriz demektir.
Tayfun üstadımla da hem fikir olduğum için ayrıca mutlu oldum. En azından bu davada herkesin temiz olmadığı gibi bir fikri var yada herkesin temiz olduğuna şartlanmamış. Ben de öyle düşünüyorum.
Yine de bir kusur ettikse bağışlanır dilerim.
Sayın Oğuz,elbette dilediğiniz şekilde (Yasalara ve site kurallarına aykırı olmamak kaydı ile.) dilediğiniz fikri burada tartışma özgürlüğüne sahipsiniz. Bu özgürlüğünüze engel olmak gibi bir niyetim olmadı, olamaz da. Ancak iletmek istediğimin -sizin deyiminizle sitemimin- konuya siyasi olarak bir taraftan bakmak yerine objektif ve çok yönlü bakılması gerektiği mesajı olduğunu sanırım yine anlayamadınız. Sorunun ilk cümlesine bakarsanız, haftalardır tayin bekleyen hakim ve Cumhuriyet savcılarımızın durumu üzerinde vurgu yapıldığını ve başlıkla "Bu hukuk mudur?" sorusunun yöneltildiğine dikkat buyurursanız, soruyu soranın hakim ya da Cumhuriyet savcısı yakını olup olmadığı ile ilgilenmeksizin, konunun hukuki boyutunun irdelenmeye çalışıldığını görebilirdiniz diye düşünüyorum.
Oysa bir hukukçu olarak konunun hukuki boyutunu tartışmak bir kenara,
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Bulundukları mevkide görev yaparken usul yasa dinlemezliğin neticesi yargılananların hakim savcının usul ve yasaya aykırı davrandıkları iddiası komik bile değildir.
cümlenizde özellikle koyulaştırdığım bölümde, bir hukukçunun hukukun temel ilkelerini görmezden geldiğini görmek, beni -bir hukukçu olarak- endişelendiriyor.
Diğer konuya gelecek olursak; Adalet Bakanlığı'na karşı olduğum kadar Adalet Bakanı ve bakanlık müsteşarının doğal üyesi olduğu bir HSYK'ya da karşıyım. Benimle hemfikir olmak sizi ne derece mutlu eder bilmiyorum ama aynı ölçüde kurul kararlarının yargı denetimine kapalı olmasına da karşıyım. Çünkü adalet dağıtmakla görevlendirilen hakim ve Cumhuriyet savcılarımızın atama ve özlük hakları ile ilgili olarak maruz kalabilecekleri mağduriyetin de yine adalet dağıtmakla görevli yargı tarafından giderilebilmesi gerektiğine inanıyorum.
Malum davaya ilişkin yorumlarınıza gelince eğer Tayfun Bey'le hemfikir olduğunuza inanıyorsanız inanın sizin karşıt grup olarak nitelendirdiğiniz çoğumuzla da -buna ben de dahilim- aynı fikirdesiniz demektir. En azından bu sitede ben şimdiye dek, malum davada yargılananların hepsinin masum olduğunu peşin peşin kabul etmiş, ileri sürmüş kimseye rastlamadım. Gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamalarında tespit edilen usule ilişkin birçok eleştiride bulunuldu, çelişkiler, şüpheler dile getirildi, sanıkların bir an önce hakim önüne çıkarılıp yargılanmaları gerektiği vurgulandı ancak hepsi masum diyen olmadı. Ne var ki, sanıkların hepsinin ya da bir kısmının suçlu olduğu, usul ve yasalara aykırı davrandıkları için yargılandıkları (Dikkatinizi çekerim, "usul ve yasalara aykırı davrandıkları iddia edildiği için yargılandıkları" değil.) çok açık ve kesin bir dille vurgulandı.
Benim öyle bir çabam ve kaygım yok ama gerçekten hemfikir miyiz?
Ergenekon (JİTEM) çözüldükçe olaylar aydınlanacaktır , zaten bütün korku buradan başlıyor.... niye mevcut savcıların görev yerlerini değiştirmeye çalışıyorlar ??? HSYK nın tarafsızlığına gölge düşmüştür ..
Dilek Hn.,
"Usul yasa dinlemezliğin neticesi yargılananların" derken suç işleyenlerin demedim demek de istemedim, şu bir gerçek ki adalet karşısına sanık olarak getirilmek usul ve yasaya gereken hassasiyeti göstermekte zaafiyetten kaynaklanır, bunun illa suç kastıyla olması şart değil, vatanseverlik duyguları vs. ile de insanlar bu tür zaafiyetlere düşebilir. Ben peşinen kimseyi suçlamadım, bunun için bir neden yok, bu dava ile yargılananlardan bir tek kişiyi bile tanımam.
Herhangi bir kurumun kuruluşun yargı denetiminden uzak olmasına karşıyım, hukukun uzanamadığı kuytu köşe olmasın isterim. Paralel düşüncelerimiz beni mutlu etti.
Bu davada herkesin masum, vahim silahların "boru", kayıtların "montaj", eylemlerin "komplo" iddianamenin "safsataname" gibi nitelendirilmesi beni de dehşete düşürüyor. Çünkü böyle kabul edince 60 yıllık tarihimizde yaşananları nereye koyacağız gibi bir soru çıkıyor karşımıza. Elbette herkes suçlu da değildir, bir gemide tek bir masum varsa o gemi batırılamaz. Ama davayı bazı kurumlar ve şahıslar arasındaki "it dalaşı"na indirgemek gerçekten talihsiz bir yaklaşım olur.
Kesinlikle hem fikiriz. Esenkalın.
Konu Av.Engin Oğuz tarafından (24-07-2009 Saat 16:54:06 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: imla
Kanaatimce 82 anayasası hemen değiştirilmeli ve bunun sonucu olarak da HSYK yeni bir yapıya kavuşturulmalıdır.
HSYK, şu anda cunta anayasasının yapılandırdığı hali ile çalışıyor.
61 anayasında ve diğer demokratik ülkelerdeki yapıya bakılarak farklı bir duruma getirilebilir.
HSYK'da adalet bakanı ve müsteşarının varlığını "bağımsızlığı zedeliyor" diye eleştirenlerin, emir komuta içindeki askeri yargıya da bu açıdan bakmalarında yarar var.
HSYK'nın sadece üç beş tane yargıçtan oluşmasına da karşıyım. O yargıçların tarafsız ve bağımsızlığının garantisi var mı?
HSYK, daha geniş bir heyetten oluşmalıdır.
Bu arada, Can Dündar'ın, heyetteki bir üye ile ilgili yazısı da çok ilginç.
Dilek Hn.,
...şu bir gerçek ki adalet karşısına sanık olarak getirilmek usul ve yasaya gereken hassasiyeti göstermekte zaafiyetten kaynaklanır, bunun illa suç kastıyla olması şart değil, vatanseverlik duyguları vs. ile de insanlar bu tür zaafiyetlere düşebilir.
Adalet karşısına sanık sıfatı ile çıkan herkes, usul ve yasaya gereken hassasiyeti göstermekte zaafiyet mi gösterir gerçekten? Böyle bir kaide ya da karine varsa, TCK'da suç uydurma (md.271), iftira (md.267) gibi suçlar neden düzenlenmiş olabilir sizce? Masumiyet karinesinin ne önemi kalıyor bu yorumunuzla?
Ne var ki, sanıkların hepsinin ya da bir kısmının suçlu olduğu, usul ve yasalara aykırı davrandıkları için yargılandıkları (Dikkatinizi çekerim, "usul ve yasalara aykırı davrandıkları iddia edildiği için yargılandıkları" değil.) çok açık ve kesin bir dille vurgulandı.
Ben çok açık ve kesin bir dille vurgulamadığım halde kabahatli benmi oluyorum şimd? Dava karara bağlanmadan usul ve yasaya aykırı davrandıkları yargısına varmış dostlar masumiyet karinesinden muafmı?
Sürçi lisan etmiş olabilirim hatada ısrar etmeyi sevmem hatada ısrar etmek zır cahillerin huyudur ki nefret ederim bu huylarından.
Ben meramımı yanlış aksettirmişsem kusura bakmayınız. Esenkalın.
Öncelikle herkese merhaba. Bir forumda okudum bu konuyu merak ettim. Öğretmenin sınıfta kullandığı sınıf defterinde yanlış yazdığı bir yeri daksille...
Crystals signing travellers however vidalista-black asia vidalista-black w overnight shipping loniten uk buy ibrutinib dulera dosage anafranil sr on...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
E-satış u yap a girdim. satışa...
27-04-2024, 02:39:38 in Gayrimenkul Hukuku