YES, BE ANNEM

.................................................. ...............................................

EVET evet, en önce o çözüm, o barış ve o özgürlük için ‘yes, be annem'!

Düşmanlıklar bitsin ve de duvarlar yıkılsın diye ‘yes, be annem'!

Sonra, refah için ‘yes, be annem'!

Yani havaalanının pistine yedi düvelin uçağı insin; yani limanın dokuna yetmiş yedi vapurun bandırası çekilsin; yani otelin lobisine Patagonya'nın turisti girsin; yani lokantanın masasına Maçin'in seyyahı otursun; yani portakalın sandığına ve mandalinanın küfesine Londra'nın hali talip olsun diye ‘yes, be annem'!

Üstelik, senin refahın için refah ülkeleri kesenin ağzını açsın diye ‘yes, be annem'!

Tecrit zinciri ve ambargo prangası kırılsın diye ‘yes, be annem'!

.................................................. ..................................................

Hadi Uluengin, Annan Planı'nın Kıbrıs'ta halkoyuna sunulduğu gün köşesinde bunları yazmıştı. Sadece Hadi Bey de değildi bunları söyleyenler, başta bugünkü Başbakan ve iktidar partisi de bu fikri destekliyordu. Ve o gün Türkler EVET dediler.

Aradan 5 sene geçti. Yukarıda yazılanların hiçbiri olmadı.

Yine bizim iktidar partisinin yoğun desteğiyle KKTC Cumhurbaşkanı olan M.Ali Talat geçenlerde "Toprak vermemiz kaçınılmaz." dedi...


"İster Mülkiyede çalışan arkadaşlarımız olsun, ister Adliyede çalışan arkadaşlarımız olsun herkes için söz konusudur bu. Sivrilmeden, mevcudiyetinizi hissettirmeden çok ilerilere gitme. Mutlaka riayet edilmesi lazım. Müslümanların belli bir noktaya ve kıvama gelecekleri ana kadar bu şekilde hizmete devam etmeleri şarttır. Erken vuruş diyeceğim çıkışlar yaparlarsa, dünya Cezayir'deki gibi başlarını ezer. Zayiata meydan verilmemeli. Çok dikkatli ve çok tedbirli, temkinli hareket etme mecburiyeti var. Bu hizmetin içinde bulunanlar, bu hizmete göre hizmet vermek isteyenler, her birisi dünyayı idare edebilecek birer diplomat gibi hareket etmeli."

"Şöyle veya böyle Amerika ile dostça geçinmeden destek almak değil, dostça geçinmeden, Amerikalılar istemezlerse, kimseye dünyanın değişik yerlerinde hiçbir iş yaptırmazlar. ... Amerika, hâlâ bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır. ... Bu realite kabul edilmeli. Amerika göz ardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya kalkılmamalı. Rusya destekleyebilir bir işi, fakat Amerika ile iyi geçinmezseniz, işinizi bozarlar. ... Amerika’daki ahengin devam ve temadisini ister. Ve ben bunu çok yadırgamam."

Bunlar da ABD'de ikamet eden bir cemaat (tarikat) liderinin görüşleri....

Ve o tarikatın bir yan kuruluşunun toplantısında, Devletin Valisi, başta ordu ve diğer Anayasal kurumlara bayağı bir saydırdıktan sonra "Peki biz demokratik bir Anayasaya ve buna uygun mevzuata sahip olabilir miyiz? demiş ve ABD Başkanı Obama'dan esinlenip eklemiş: "Yes we can"

O halde anlayacağınız dilden söyleyelim.

"Yes we can, but without you..."