+ Konuyu Yanıtla
1 / 10 Sayfa 12345678910 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 92 ileti bulundu.

Konu: Karşılıksız çeklerde af

Karşılıksız çeklerde af Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Sep 2006
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    86
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Karşılıksız çeklerde af

    Yürürlükteki 3167 sayılı Çek Kanunu’nun yeniden yazılmasıyla ilgili çalışmalar ve çek istismarını önlemeyi öngören mevcut hazırlıkları sürerken, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza UsulHukuku Anabilimdalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer yeni bir tartışma başlattı.

    Sözüer, Çek Yasası’nın 2004 yılında yürürlüğe giren TCIC’ya uyumlu hale getirilmediği için halen görülmekte olan 70 bin civarında çek davasının düşeceğini söyledi. Sözüer, çek suçundan dolayı cezaevinde yatanlarında çıkması gerektiğini savundu. Özellikle TCIC’nın 711’inci maddesindeki hükümden hareketle ‘çeki rızam dışı imzaladım’ diyerek bankayı çeki ödemekten men eden kötü niyetli kişilerin artması üzerine başlayan hukuki sorunu giderme çalışması tamamlanmadan yeni bir tartışmadaha başladı.

    Hukukçu Prof. Dr. Adem Sözüer, Dünya gazetesine yaptığı açıklamada yürürlükte olan TCK’nın cezaların niteliği ve ceza sorumluluğuna ilişkin kurallarla, 3167 sayılı Çek Kanunu’nda yer alan kuralların birbirine uymadığını söyledi. TCK’ya atıfta bulunarak ceza verilmesini düzenleyen kanunların, TCK’nın ilgili maddelerine uyumlu hale getirilmesi için 31 Aralık 2008 tarihine kadar süre bulunduğunu söyleyen Sözüer, “Çek Kanunu’nda ilgili değişiklik yapılmadı. 31 Aralık 2008’den itibarenTCK’mn genel kuralları Çek Kanunu’nun cezalarına ilişkin kuralları ortadan kaldırmış oluyor” dedi.

    Bu durumda Çek Kanunu’ndaki cezaların uygulanma dayanağı kalmadığını ifade eden Adem Sözüer, “Şu andaki 60 bin 70 bin dava hakkında bu cezalar uygulandığı için bu cezalar kaldırılacak. Ayrıca hapiste olanların da çıkması gerekecek” diye konuştu.

    Bu konuda yeni bir düzenleme yapılsa bile failin lehine olan hükümleri uygulanacağı için belirsizliklerin ortaya çıkacağını vurgulayan Sözüer, “Yeni kanunun yürürlük tarihi geçmişe yönelik olsa bilealeyhte olan hükümler uygulanamaz. Çek yüzündenartık hiçbir yaptırım uygulanamaz durumda” dedi.

    Aynı durumun TBMM gündeminde bekleyen PatenKanunu’nda da geçerli olduğunu belirten Prof. Dr. Adem Sözüer, bu konuda düsen davalar için de birşey yapılamayacağını bildirdi.

    Adalet Bakanlığı bünyesinde hazırlanan ve görüşler alındıktan sonra Başbakan YardımcısıNazım Ekren’e iletilen tasarı, çeklerin üzerinde yazılı tarihlerin geçerli olmasını öngörüyordu. Bu aradaçek istismarcılarının arkasına sığındığı TCK’mn 711’nci maddesinde değişikliğin nasıl yapılacağı isehenüz netleşmedi. TBMM Genel Kurulu’nda bulunan bin 500’ün üzerinde maddesi olan tasarının su anakadar görüşülen kısmında, çek istismarını önleyecek düzenleme yapıldı. Ancak yasanın tamamı GenelKurul’dan geçmediği için bu düzenleme işlerlik kazanmadı. Bunun dışında ilgili düzenlemenin bir torbakanunun içine eklenebileceği gibi tek maddelik bir kanunla da çıkarılabileceği ifade ediliyor.



    Alıntıdır



    Hukuki NET Güncel Haber

    Karşılıksız çeklerde af konulu yargıtay kararı ara
    Karşılıksız çeklerde af konulu hukuk haber
    Konu ikiz tarafından (23-01-2009 Saat 15:29:15 ) de değiştirilmiştir.

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Sep 2006
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    86
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Karşıksız çeklerde af

    5252 saylı TCK nun yürürlük ve uygulama şeklindeki geçici 1. maddesi 5237 sy TCK nun 2,5,7/2,45/1 ve 52 maddelderinden anlaşılacağı üzere özel yasalardaki aykırı hükümlerin 31.12.2008 tarihine kadar uygulanabileceği bu tarihten sonra 5237 sy TCK nun yukarıda bahsedilen maddelerinde ve genel hükümlerinde ceza nevi olarak hapis cezası ve gün para sistemi öngörüldüğü, bu durumda çek cezaları için düzenlenen para cezalarının uygulama kabiliyetinin kalmadığı, 5728 sy Temel Ceza Kanunlarına uyum amacı ile çeşitli kanunlarda ve diğer bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunda yapılan değişiklik ile çek yasasında değişiklik yapılmadığı, bu durumda çek yasasındaki müeyyidenin uygulama kabiliyetinin kalmadığı anlaşıldığından cezanın durdurulmasına kara vermek gerekmiştir.
    Ancak 1999 yılından bu yana çıkarılan af yasaları ve TCK ile CMK nun tümü ile değiştirilmesi, uyarlama çalışmaları yapılması esnasında geriue yönelik olarak kanun haricinde Yargıtay kararları ve uyum asaları ile uygulama yapıldığından bu aşamada ortadan kaldırma kararı vermenin mevcut uygulmayaya aykırı düşeceği kanısı ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
    HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
    1) Hükümlü ........... ve ............ A.Ş. hakkında mahkememizden verilen ......... tarih ve .............. esas ve karar ile ilamatın ......... sırasında işlem gören İNFAZIN DURDURULMASINA
    2) Bu aşamada ORTADAN KALDIRMA TALEBİNİN REDDİNE,
    3) Karardan bir suretin Konya C. Başsavcılığı' na gönderilmesine
    Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu itirazı kabil olmak üzere karar verildi. 15.01.2009






    KONYA 6. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
    2007 / 866 E., 2008 / 211 K. Ek karar tarihi 15.01.2009



    Alıntıdır.
    Konu ikiz tarafından (23-01-2009 Saat 15:30:23 ) de değiştirilmiştir.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Sep 2006
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    86
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Karşılıksız çeklerde af

    3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesi; Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, ÇEK BEDELİ TUTARI KADAR ADLİ PARA CEZASIyla cezalandırılırlar." der.
    Çek Kanununu koyan kanun koyucu terim olarak adli para cezası terimini seçmekle birlikte gün para cezası sistemi o tarihte yürürlükte olmadığından ÇEK BEDELİ TUTARI ADLİ PARA CEZASI terimini seçmiştir.
    Cevaplandıracağımız soru çek bedeli tutarı adli para cezası vermeyi emreden 3167 Sayılı Yasanın 16/1 maddesi TCK.nın 45 maddesine aykırımıdır.
    Ne varki 3167 sayılı yasanın 16/1 maddesi 52 nci maddeye gittiğinde bu maddeden geri döndürülmesi yüksek ihtimaldir. Zira aslında 52 nci madde 45 nci maddenin açıklamasıdır.Ve 52 nci madde ceza mahkemelerine tam gün esasına dayalı adli para cezası vermeyi emretmektedir. Ceza Kanunun genel hükümleri gün esasına dayalı bir para cezası sistemini emrettiğinden çek bedeli tutarı ADLİ PARA CEZASINI EMREDEN bir sistemin bu sisteme AYKIRI olduğunu KABUL ETMEK GEREKİR.

    YUKARİDAKİ ÖNSÖZ 10. DAİRE UYESİNİN GÖRÜŞÜDÜR VE DİĞER ÜYELERCEDE KABUL GÖRMÜŞTÜR..

    aykırılığın varlığını tesbit etmiş olmakla ortada bir AYKIRILIK VAR OLDUĞUNDAN bahisle 31.12.2008 tarihine kadar verilen tüm ADLİ PARA CEZALARI hatalıdır.. YOK HÜKMÜNDEDİR.. Verilmiş adli para cezaları düşecek cezaevinde olanlarda salıverilecektir..



    Alıntıdır

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jan 2007
    İletiler
    112
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Karşılıksız çeklerde af

    OLAY:Keşide ettiği bir çek iflası nedeniyle karşılıksız çıkar şahsa Mahkeme, çek kanununun ilgili maddesine göre para cezası veriyor. Kişinin bu cezayı ödemesi mümkün değil. Bu cezanın hapse dönüşme ihtimali var mı?

    Olaya uygulanacak normlar:
    1-Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi hakkındaki kanunun
    Alıntı:



    Karşılıksız çek :
    Madde 16 - Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar. Ancak verilecek para cezası seksenmilyar liradan fazla olamaz. Bu miktar, 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesine göre her yıl artırılır. Bu suçtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.


    2-Türk Ceza Kanununun uygulamasını gösterir kanunun


    Ağır para cezasının dönüştürülmesi

    MADDE 5. - (1) Özel ceza kanunları ile ceza içeren kanunlarda öngörülen "ağır para" cezaları, "adli para" cezasına dönüştürülmüştür.


    3-Ceza İnfaz Kanunu


    Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun madde 106 - (1) Adli para cezası, Türk Ceza Kanununun 52 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen usule göre tayin olunacak bir miktar paranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.

    (2) Adli para cezasını içeren ilam Cumhuriyet Başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı otuz gün içinde adli para cezasının ödenmesi için hükümlüye 20 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir ödeme emri tebliğ eder.

    (3) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir.


    4-Adli para cezasının tanımı bulunan Türk Ceza Kanununun

    Madde 52 - (1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.


    Dün sadece baştaki olayı bir forumda sormuştum ve cevap olarak da evet hapse çevrilir denilmişti.

    Ancak; Ceza İnfaz Kanununun infaza esas tuttuğu adli para cezası 5 gün ile 730 gün arasında kalan bir sürenin bir günlük karşılğının belirlenmesi ile bulunan bir meblağın ödenmesini esas alıyor. Lakin, çekle ödemelerin düzenlenmesi hakkındaki kanuna göre verilen para cezası çek bedeli kadar. Burada gün belirleme yok. Dolayısıyla Savcının ödenmeyen kısım için ne kadar hapis kararı vereceği belli değil ve dahası çekle ödemelerin düzenlenmesi hakkındaki kanun ceza infaz kanunundaki adli para cezasına ilişkin norma uygun düşmüyor.

    Zira ceza infaz kanunundaki norm; ceza kanunumuz esas alınmak üzere düzenlenmiş ve ceza kanunumuzdaki adli para cezaları ya seçenek yaptırımlardan biri veya kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasından çevrilmesine uygun.

    Ben, hukuk fakültesi mezunuyum ancak avukatlık yapmıyorum. Yukardaki olay bir akrabamın acil olarak çözümlenmesi gereken bir sorunu. Kendilerine, böyle bir hapsin mümkün olamayacağını belirttim ancak dün bir avukat arkadaş hayır hapis yatabilir dedi.

    Evvela; hapis yatırılabilinir mi? Savcılık tarafından borcun ödenmemesi nedeniyle hapis kararı verilirse izleyebileceğim bir yol var mı? Yardımcı olursanız çok müteşekkir olurum..


    NOTorçtan dolayı mal beyanında bulunmama nedeniyle verilen hapsin de Anayasa Mahkememizce iptali ışığında mümkün olmadığı kanaatindeyim. Tabii o ayrı iptal bu ayrı konu lakin gerekçe olaya kullanılabilir diye düşünüyorum...
    Daha önce bu konuyu tartışmak istemiştim. Türk Ceza Kanununun uygulanmasını gösterir kanunun bir maddesi diğer kanunlardaki ağır para cezalarını adli para cezasına dönüştürürken hemen uygulanmış ancak TCK'nın 52. maddesini diğer kanunlardaki para cezaları içinde uygulamasını nasıl becerdiyse 31.12.2008 tarihine ertelemişti. Yada böyle uygulanıyordu. 31.12.2008 tarihine kadar gerekli düzeltme yapılmayınca ortaya bu mesele çıktı.

    Aslında mesele çok önceden beridir var ama yeni fark edilmiş anlaşılan. Yargıtay Üyesinin görüşünü belirtmişsiniz. Bu bir Yargıtay kararından mı alınmış acaba bir konuşma metninden filan mı? Belirtebilirseniz çok memnun oluru. Bir de şu anda karşılıksız çek keşide etmek yüzünden nispi para cezasına mahkum olup da hapiste olanların salıverilip-verilmediği hakkında bilgiler varsa paylaşırsanız memnun olurum. Ben, Maraş'ta cezaların infaz edilmediğini duymuştum.

    Teşekkürler...

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Sep 2006
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    86
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Karşılıksız çeklerde af

    Sayın Karabekir ben hukukçu değilim fakat sizinde dediğiniz gibi bu konuyu tartışmak istemişiniz fakat bu konuda ne bir açıklama nede cevap bu sitede göremedim ben .
    Çek in karşılıksız çıktımı malum şu an Türkiye nin gündeminde çok örneklerini de gördüğümüz gibi suçlusun .Yargısız infaz sanırım yeni modamız hani espri vardır doktorlar için denir tıp dan her şey çıkar arada bir de doktor çıkar diye işin şakası cahilliğime verin hukuk insanı için de doktorlar gibi bir yemin var mı yok mu bilmiyorum?Fakat bildiğim yada nasıl deyim kendi gözlemim arsa,ev,gibi gayrimenkullerin rantı bu karşılıksız çeklerdeki dönen paranın yanında solda sıfır kalır okuduğum bir yazıdan örnek vereyim

    ( Ülke gerçeklerinide göz ardı ediyorlar..
    Ülkemizde Avukat lobisi denilen bir olgu var. Sizlerinde bildiğiniz gibi serbest avukatlarının almış olduğu veya açmış olduğu davaların büyük çoğunluğunu bu tip çek ve alacak davaları oluşturmakta.. Bir davadan sonuç alabilmeniz ve gelir kazanabilmeniz o yasanın yaptırım gücüyle orantılı.. Çeklerde yaptırım gücünün kalkmasının avukatlar üzerinde ne gibi etki yaratacağınıda tahmin ediyorsunuzdur sanırım.. Ama hukuk adaleti geçte olsa kendi içinde sağlayacaktır.. ) Bu yazıyı okuyunca tabiki kafada bir sürü soru işareti kalıyor bu arada ben liseden terk adamım cahilce bir laf ettiysem af ola aynı yazının devamında


    (Oysa Kanun koyucunun bilerek ya da bilmeyerek uygulanmasına son verdiği bir kanundan ötürü mahkum olmanın eşiğinde olan kişileri, hukuk sistemimizin işleyişi içinde yaratılan lehe durumdan yararlandırmaya çalışmak adaletin sağlanması açısından çok önemlidir.... Bu lehe durumu görmezden gelip kişiye ceza vermek o kişinin ailesi sosyal yaşamı üstünde ne gibi bir olumsuz etki yaratacağı nerden bilebilirsiniz.. ve bu vicdani sınırları zorlayan bir etkidir ve bu hiç bir hukukçunun çıkarına kullanamayacağı bir durumdur..
    Bilgi ve Deneyime sahip Yüksek Yargı Mensuplarıda bu görüştedir Müsterih olun..
    Ortada bir yasa boşluğu vardır ve Ceza eşiğinde veya ceza almış kişilere Adaletin sağlanması açısından en doğru kararı verecek olanlarda Yüksek yargı mensuplarıdır.. Bir kaç hafta ama adalet mutlaka sağlanır..)



    Bu yorumu da okuyunca insan biraz rahatlıyor .Yargıtay ın bu konuda daha bir kararı henüz yok diye biliyorum.
    Aşağıdaki de başka bir bilgi



    Bu konu Yargıtay 10. Ceza dairesinde görüşülmekte konunun özel yasalara bakan diğer daireleri de ilgilendirmesi sebebiyle Yargıtay Ceza Kuruluna gideceği belirtilmektedir.. 10. Ceza Dairesi üyesi Sayın Ali KINACI nı görüşleri aşağıdadır..

    a-)TCK.nun 5.maddesi ne anlama gelir: TCK.nun 5.maddesi kendisinden önce yürürlüğe girmiş ve TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan düzenlemeleri zımnen yürürlükten kaldırmış demektir.Yani TCK.ya aykırı hükümler bakımından aynen yeni bir yasa hükmü yürürlüğe girmiş gibi kabul edilerek uyarlama yapılması gerekir.Kesinleşen hükümler bakımından uyarlamanın nasıl yapılacağı hususunda ise önceki uygulama aynen geçerli olacaktır.Yani eğer yeni hüküm herhangi bir araştırma ve takdir yetkisinin uygulanmasını gerektirmiyorsa dosya üzerinden karar verilecek ve itiraza tabi olacaktır.Ancak duruşma açılmasını gerektiren durumlar var ise duruşma açılacak ve sonuç ta verilen karar duruma göre kesin nitelikte yada temyize tabi olacaktır.
    -)TCK.nun 5.maddesi hangi hükümleri yürürlükten kaldırmıştır:Daha başka bir ifadeyle TCK.nun 5.maddesinin kapsamı nedir? TCK.nun 5.maddesi kendisinden önce yürürlüğe girmiş ve yürürlüğü devam eden hükümlerin TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan düzenlemelerini yürürlükten kaldırmış demektir.TCK ile aynı zamanda yada sonradan yürürlüğe giren hükümleri ise yürürlükten kaldıramaz.Örneğin TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan kendi özel hükümleri.BU NEDENLE 01/06/2005 TARİHİNDEN ÖNCE YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞ VE TCK.YA AYKIRI OLAN TÜM HÜKÜMLER TCK.NUN 5.MADDESİ GEREĞİNCE YÜRÜRLÜKTEN KALKMIŞ OLUR VE HİÇ BİR GEREKÇEYLE TCK.YA AYKIRIDA OLSA UYGULANABİLECEĞİ İDDİA EDİLEMEZ.Tartışma konumuz olan 3167 sayılı yasanın 01/06/2005 tarihinde ve sonrasında değiştirilmemiş olan tüm hükümleri TCK.ya aykırı olmak şartıyla TCK.nun 5.maddesi gereğince yürürlükten kaldırılmış demektir. Bu nedenle hangi gerekçe gösterilirse gösterilsin TCK.ya aykırı olan hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
    3167 sayılı yasanın ağır para cezası verilmesini öngören hükümleri 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı yasanın 5.maddesi gereğince değiştirilerek adli para cezasına dönüştürülmüştür.Bu nedenle sadece bu hükümler TCK.nun 5 ve 5252 sayılı yasanın geçici 1.maddesi kapsamı dışındadır.Bu nedenle sadece bu hükümlerle ilgili aykırılık iddia edilemez ve uyarlama yapılamaz.Ancak TCK.ya aykırı olabilecek diğer tüm hükümleri TCK.nun 5 ve 5252 sayılı yasanın geçici 1.maddesi kapsamındadır.Yani gerçekten TCK.ya yakırı ise artık hiç bir şekilde ve gerekçeyle uygulanması mümkün değildir.Çünkü TCK.nun 5.maddesi bu aykırı hükmü yürürlükten kaldırmış demektir.Değerlendirmeyi de buna göre yapmak gerekir.
    1-Karşılıksız çek keşide eden kişiye çek bedeli kadar adli para verilmesi hususu TCK.nun 5 ve 52. maddesine aykırıdır.(aykırılık sadece küsurattadır. 1 günün 100 TL olduğu kesin olduğu için gün para cezasına uygundur.)Fakat kanunlardaki ağır para cezaları TCK ile aynı tarihte yürürlüğe giren 5252 sayılı yasanın 5. maddesi ile adli para cezasına dönüştürülmüş ve alt ve üst sınırları gösterilmiştir. Bu ağır para cezası içeren tüm kanunlarda yapılmış bir değişikliktir.Bu nedenle halen geçerlidir. TCKya aykırı olmadığı için değil, TCK.nun 5.maddesinin kapsamı dışında kaldığı için! Çünkü TCK.nun 5.maddesinin kendisiyle aynı tarihte yürürlüğe giren 5252 sayılı yasanın 5.maddesi ile kanunlarda yapılan değişikliği yürürlükten kaydırma yetkisi ve gücü yoktur.TCK.nun 5.maddesine böyle bir gücü verdiğiniz takdirde bundan sonrada hiç bir kanunda TCK.ya aykırı hükümler kabul edilemez ve uygulanamaz.Halbuki kanunlarımızda TCKya aykırı bir çok düzenleme vardır.Örneğin Kaçakçılıkla Mücadele Yasanın 3/18.maddesi gibi.Yada bizzat TCK.nun kendi özel hükümleri. Buna itiraz edeler olabilir diye tek bir örnek daha vermek istiyorum.Bizim günlerdir tartışmamıza neden olan ve TCK ile aynı tarihte yürürlüğe giren 5252 sayılı yasanın geçici 1. maddesinin bizzat kendisi TCK.nun 5.maddesine aykırıdır.Çünkü TCK.nun 5.maddesine rağmen TCK.nun genel hükümlerine aykırı olan düzenlemelerin 31/12/2008 tarihine kadar uygulanmasına yetki vermiştir.
    2-Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamaz.Bu nedenle tüzel kişiler hakkında bundan sonra kesinlikle adli para cezası uygulanamayacağı gibi bundan önce verilmiş olan kararlarında mutlaka düzeltilmesi gerekir.
    3-Tekerrür nedeniyle adli para cezası yerine hapis cezası uygulanması kesinlikle TCK.nun genel hükümlerine aykırıdır TCK.nun 58.maddesi gereğince tekerrür nedeniyle herhangi bir artırım öngörülmemiştir.Buna göre tekerrür nedeniyle para cezasının artırılmasını TCK.ya aykırı kabul edip çok daha ağır sonuçlar meydana getiren "tekerrür nedeniyle para cezası yerine hapis cezası verilmesini" TCK.ya aykırıdır. eğer 3167 sayili yasadaki tekerrür hükmü ile TCKdaki tekerrür hükmü birbirinden farkli ise yani tamamen farkli düzenlemeler olduğu için herhangi bir aykirilik yok ise o zaman karşiliksiz çek suçlarindan mükerrir olan kişi hakkinda 3167 sayili yasanin 16/1.maddesinin son cümlesi gereğince hem hapis cezasi verilmesi gerekecek hem de TCKnun 58.maddesi gereğince sanik hakkindaki hapis cezasinin mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanin infazindan sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasina karar verilmesi gerekecektir.
    4-Her çek yaprağının ayrı bir suç oluşturması TCK.nun 43.maddesinde açıkça Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. denmektedir. şartları varsa birden fazla suç bile işlense tek ceza verilir. Bu kuralda kanunda açıkça sayılan istisnalar dışında tüm suçlar için geçerli bir kuraldır.( Örneğin aynı ticari ilişki nedeniyle aynı zamanda ve aynı kişiye karşı birden fazla karşılıksız çek keşide edilmesi halinde eylem tektir. zincirleme suç yoktur.Değişik zamanlarda keşide edilmesi halinde ise zincirleme suç vardır. Bu kanunun açık hükmüdür.
    5-Şikayet süresinin başlangıcı 01/01/2009 tarihinden itibaren işlenen suçlarda yeni uygulama zorunludur.Fakat bu değişiklik yani TCK.daki hükmün uygulanması zorunluluğu hükümlü yada sanık durumunda olanların lehine olmakla birlikte geçmişe yönelik uygulanamaz.Çünkü şikayet süresinin başlangıcı ve süresi sadece bu yönüyle ilgili olarak usuli bir işlem niteliğindedir.Bu nedenle de derhal uygulanma ilkesi geçerlidir.Yani suç tarihi eskide olsa şu an şikayet süresini geçirmek üzere olanlar derhal şikayette bulunmak zorundalar.Aksi takdirde 3167 sayılı yasadaki sürenin geçmesini beklerlerse ibraz tarihinden itibaren geçerli olan 6 aylık şikayet süresini geçirebilirler.
    5-Uzlaşma ve HAGB açısından bir değişiklik yoktur.Eskiden olduğu gibi Karşılıksız çek suçlarında bunların uygulanma imkanı yoktur.
    6-TCK.nun 73/4.maddesi gereğince hüküm kesinleştikten sonra şikayetten vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.Ama suç tarihine dikkat etmek gerekir.01/01/2009 tarihten önce işlenen suçlarda eski durum geçerlidir.Bu tarihten sonra işlenen karşılıksız çek suçlarında ise artık kesinleşmeden sonraki vazgeçmenin bir anlamı olmayacaktır.(Ancak sonradan TCK.nun 73/4.madddesinde kanunda aksi yazılı olmadıkça ibaresinin bulunduğunu farkettim.Bu nedenle 3167 sayılı yasanın kesinleşmeden sonraki vazgeçmeyle ilgili hükümleri halen geçerlidir ve uygulanması gerekir.Fakat şikayet süresinin başlangıcı ile ilgili kısmı TCK.ya aykırı görünmektedir.Bu nedenle 3167 sayılı yasada öngörülen süreler beklenmeden faiilin ve fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayette bulunulması gerekir.Bundan sonra uygulamanında bu şekilde olması gerekir.)
    7. 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun 5252 Sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca, Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Dolayısıyla, aynı kanunun geçici 1. maddesi yanında, yargılamada, 9. maddenin de göz önünde bulundurulmasıyla sanığın en lehine olan hükümlerin araştırılıp değerlendirilmesi gerekmektedir.

    Alıntıdır.


    Tekrar açıklayım da ben lise terk adamım hatalı bir laf ettiysem şimdiden özür dilerim.




    Saygılarımla

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Jan 2009
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Karşılıksız çeklerde af

    Bnm de çekler le ilgili bi sorunum var dışarıda 6 tane çek yapragım gözükmekte 2004ve 2005 tarihli işlem görmemiş 3 tane de karşılıksız çekim gözüküyor bankaya gittim bunlar elden ödenmiş ama çek yaprakları bankaya teslim etmemiş babam belkide yırtmıştır. Aradan bu kadar sene geçmiş banka düzeltme yazısı vermiyor!Eger çek yapraklarını onlara iade etmedigim sürüce merkez bankasında ömrümün sonuna kadar damgalı durcakmişım!Siz değerli avukat arkadaşlarıma sormak istiyorum?Nasıl bir hukuki süreç başlatmalıyım.Alacagı olan 4 senedir bi icra işlem yapardıı odemeseydik!Yardımlarınızı bekliyorum.
    Şimdiden teşekkür ederim.

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    İletiler
    33
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Karşılıksız çeklerde af

    merabalar

    ben yeni mezun eczacıyım yaklaşık iki yıl eczacılık yaptım son 6 aydır kefil olduğum kredilerin benden tahsili üzerine çeklerimi ödeyemedim son iki çekimide önceden yazdırdılaar ve ben bütün hepsini ödeme istemiyle karşılaştım.
    şimdi hakkımda şikayette de bulunmuşlar.
    ben defalarca borcu yapılandırma istemiş bulunmaktayım fakat ecza deposu benden önden borcun büyük bir kısmını istemekte(toplam borç 240000 TL)
    fakat ödeme gücüm olmadığı için bir şekilde anlaşma sağlayamadık.
    benden ille de önden para istiyorlar fakat karşılamam şuanda imkansız.
    şimdi benim bilgi almak istediğim konular

    1)ben hapis cezası alırmıyım alırsam ne kadar olur bunun paraya dönüşmesi nasıl olur
    2)her türlü haciz işlemleri başlamış ve ben bu sebepten ötürü çalışamamaktayım adamlarda beni çalıştırmamakta ısrarlılar bu mahkeme de benim lehime olur mu
    3)mahkemede bana herhangi bir ödeme şekli çıkarmı(yani kardeşim adam paranızı ödeyecem diyor sizde bir şekilde uzlaşın)
    4)para cezası çıkarsa ne kadar olur (toplam borç 240000 TL)
    5)hapis cezası kesinleşirse ben de bunu paraya çeviremezsem ve hapis cezasını çekersem infazım tamamlandığında ne olacak borcum devam mı edecek yani ben ödeyemediğim için tekrar mı hapse girecem ki kaldıki hapisten sonra bunu ödeme gibi bir durumum olmayacak
    6)son olarak bu af mevzusu nasıl oluyor benim için uygulanabilinir mi

    herkese çok teşekkürler

    tekkrar belirtmek istiyorum ben bu borcu ödemek için elimden geleni yapıyorum bana bir ödeme şekli çıkarsınlar ödeyeyim çabasındayım
    hatta şuanda onları bu parayı benden alsınlar diye adamlara baskı yapmaktayım(onlar bende para olduğunu düşünüyorlar öde diyorlar bende tamam ödeyecem ama şuanda param yok bırakın çalışayım borcunuzu ödeyeyim diyorum)

    yardımlarını bekliyorum bu konularda bilgiya ihtiyacım var
    hayatımın daha en başında tacrübesizlikten dolayı bu duruma düşmüş bulunmaktayım ve kurtulmak istiyorum
    saygılarım

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Jan 2009
    İletiler
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Karşılıksız çeklerde af

    Değerli arkadaşlar,


    Bu konuda yeni bir gelişme var mı? Özellikle tüzel kişilere adli para cezası verilemeyeceğiyle ilgili bazı görüşler var; bu konu netleştim mi? Yargıtay'da ne zaman görüşüleceği konusunda bilgisi olan var ise paylaşırsa sevinirim.

    Saygılarımla,

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Sep 2006
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    86
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Karşılıksız çeklerde af

    SUÇTA VE CEZADA KANUNİLİK İLKESİ

    Madde 2 - (1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.

    (2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.

    (3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.

    BİRİNCİ BÖLÜM:CEZALAR

    CEZALAR

    Madde 45 - (1) Suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî para cezalarıdır.
    ADLÎ PARA CEZASI

    Madde 52 - (1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.

    (2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.

    (3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.

    (4) Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.

    ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:CEZANIN BELİRLENMESİ VE BİREYSELLEŞTİRİLMESİ

    CEZANIN BELİRLENMESİ

    Madde 61 - (1) Hâkim, somut olayda;

    a) Suçun işleniş biçimini,

    b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,

    c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,

    d) Suçun konusunun önem ve değerini,

    e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,

    f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,

    g) Failin güttüğü amaç ve saiki,

    Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.

    (2) Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım, birinci fıkra hükmüne göre belirlenen ceza üzerinden yapılır.

    (3) Birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hâllerde, bunlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz.

    (4) Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hâllerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır.

    (5) Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir.

    (6) Hapis cezasının süresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmî takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adlî para cezası için bir Türk Lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez.

    (7) (Ek fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./7.mad) *1* Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu Madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, otuz yıldan fazla olamaz.

    (8) (Ek fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./7.mad) *1* Adlî para cezası hesaplanırken, bu Madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur.

    (9) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K. 1.md) Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.

    (10) Kanunda açıkça yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir, ne eksiltilebilir, ne de değiştirilebilir.


    yukarıka kanun maddelerine göre aşağıdaki tespitler yapılabilir.

    tck 5.md göre tck genel hükümleri olan ilk 75 .md si 1.1.2009 gününden itibaren ceza içeren tüm kanunlar için uygulanması zorunlu hale gelmiştir.

    3167 sk gerek 16/1-2 ,13/1, ve ceza içeren tüm özel kanunlarda 1.1.2009 gününden itibaren tck 52.md aykırı olmayacak GÜN PARA CEZA SİSTEMİ OLAN ADLİ PARA CEZASI uygulamasına tck 5.md göre geçilmiştir.

    tck 52.md göre adli para cezası hesaplanırken de alt ve üst sınırlarının takdirinde de tck 61 .md gözetilecek .özellikle de tck 61/8 -9,.md hükümleri gözetilecek.
    tartışılması gereken asıl sorun ,3167 sk 16/1-2.md ve aynı kanunun 13/1.md cezaların artık 1.1.2009 gününden itibaren uygulanmayacağı ve hatta bu kanunlarda tck 52 .md aykırı olmayan gerekli yasal düzenleme yapılmadığından bu suçlara 1.1.2009 gününden itibaren uygulanabilecek ceza yaptırımı yoktur.çek bedeli kadar veya doğrudan adli para cezası sistemini tck 5,52.md amir hükümlerine göre bu ceza sistemi terkedildiği kesin olarak söylenebilir.

    tck 2.md göre bu suçların düzenlendiği kendi özel yasaı olan 3167 sayılı kanunda da yasal düzenleme yapılmadığından burada tck 2.md cezada kanunilik kuralı gereğince bu suçlar için 1.1.2009 gününden itibaren yasal olarak uygulanabilecek adli para cezası da olmadığından cezasız kaldığı sonucu ortaya çıkmaktadır.

    diyelim ki 3167 sayılı kanunda yeni bir yasal düzenleme yapılsa bile bu yasa değişikliği önceden işlenen suçlara uygulanamaz. zira önceki suçlar tck2.md anlamında cezasız kaldığından ancak değişiklikten sonra işlenecek suçlar hakkında uygulaması sözkonusu olacaktır. tck 2.md kanunda yazılı olmayan bir ceza verilemeyeceğini amirdir.

    her nekadar 3167 sk. bu suçların cezası var olduğu söylenebilir ise de kanundaki bu cezalar 5252 sk.geçici 1.md göre artık 1.1.2009 gününden itibaren tck 5.md. de gözetilerek yasal zorunluluk nedeniyle uygulama kabiliyeti kalmadığından bunun sonucu bu suçlar tck 2.md anlamında artık cezasız kalmış demektir.

    yani ÖZETLE FİİLİ DURUM SUÇ VAR ANCAK (1.1.2009 DAN SONRA)UYGULANABİLECEK KANUNİ BİR CEZASI YOK.

    nasıl ki 1.1.2009 gününden sonra mahkemeler bu suçlara ceza veremeyeceklerine göre, önceden ceza verilmiş ancak 1.1.2009 dan sonra cezasız kalmış bir suç nedeniyle verilmiş bu cezalar da infaz edilemez.cezaların kararı veren mahkemesince ek kararla bütün sonuçları ile ortadan kaldırılması gerekir.cezası ceza evinde infaz edilenlerin de mağduriyetlerinin önlenmesi için de ya infazlarının öncelikle durdurulması veya cezanın ortadan kaldırılarak tahliye edilmeleri gerekir.

    yapılacak yasa değişikliği beklense bile hiç olmazsa infazlar durdurulmalıdr.

    tck 61/10.md de cezalar KANUNDA AÇIKÇA yazılı olmadıkça ne artırılablir ne eksiltilebilir ne de DEĞİŞTİRİLEBİLİR.

    tck 45 md ve 61/10,ve tck 2md birlikte değerlendirildiğin de ÇEK SUÇU 1.1.2009 dan sonra CEZASIZ kalmıştır.cezasız kalan suç nedeniyle de önceden verilmiş cezayı da ortadan kaldırılması gerekir.infazlarınında durdurulması gerekir.
    tck 45.md cezaların hapis ve adli para cezaları olduğunu söylüyor.bu madde de veya tck 52 .md.de 'ÇEK BEDELİ KADAR ADLİ PARA CEZASI' VEYA ' ARTIK UYGULAMA İMKANI KALMAYAN(5252 sk geçici 1.md göre) 5252.SK 5.md benzer şekilde 450 ytl adli para cezasını uygulamak yasal değildir.zira tck 45.md de böyle bir ceza vermeye yasal imkan da yoktur .

    aksini kabul etmek demek ise tck 2/3.md göre ' Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz' amir hükmüne aykırı KIYAS YASAĞINA GİRER.CEZA İÇEREN HÜKÜMLER KIYASA YOL AÇACAK BİÇİMDE GENİŞ YORUMLANMIŞ OLACAKTIR.

    ceza hükümlerinin uygulanmasında KIYAS YASAĞI VAR. CEZA İÇEREN HÜKÜMLERİNİN DE YORUMLANIRKEN DE GENİŞ YORUM YAPILABİLİR ANCAK BU GENİŞ YORUMUN DA YASAL SINIRI KIYASA YOL AÇACAK BİÇİMDE OLMAYACAK


    ve tüm bunlara rağmen duvarlar ardında tehlikeli insanlarmışçasına hapsedilen bir çok arkadaşımız var.tanısakta tanımasakta aynı acıyı yaşatıyorlar hepimize kader ortağı ettiler bizleri kanunlar ortada kimsenin kılı kıpırdamıyor.


    Alıntıdır: adalet.org dan

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Sep 2006
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    86
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Karşılıksız çeklerde af

    YARGITAY CEZA GENEL KURULU

    CEZA SORUMLULUĞUNUN ŞAHSÎLİĞİ, KAST VE TAKSİR

    Ceza Sorumluluğunun Şahsîliği
    MADDE 20.- (1) Ceza sorumluluğu şahsîdir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.
    (2) Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamaz. Ancak, suç dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırımlar saklıdır.
    KAST
    MADDE 21. - (1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanunî tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.
    (2) Kişinin, suçun kanunî tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi hâlinde olası kast vardır. Bu hâlde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.
    TAKSİR
    MADDE 22. - (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır.
    (2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.
    (3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi hâlinde bilinçli taksir vardır; bu hâlde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
    (4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.
    (5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.
    (6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevî durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir hâlinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.
    Netice Sebebiyle Ağırlaşmış Suç
    MADDE 23. - (1) Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başka bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesi hâlinde, kişinin bundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için bu netice bakımından en azından taksirle hareket etmesi gerekir.
    Kast, doğrudan kast ve olası kast olarak; taksir ise, taksir ve bilinçli taksir olarak ikiye ayrılmış ve bunlara ilişkin hükümlere yer verilmiştir (m. 21, 22).
    12. Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek cezanın failin kusuruna göre belirlenmesi öngörülmüştür.
    765 sayılı Kanunun 455. ve 459. maddelerinin son fıkralarına göre taksirle ölüme neden olma veya taksirle yaralama suçlarında failin cezasının tespitinde failin kusuru (8) oranı üzerinden tespit edilmektedir. Getirilen bu düzenleme ile kusurun matematiksel dağıtımının mümkün bulunmadığı ve kusurluluğun bir değerlendirmeyle olay hâkimi tarafından tespit edileceği esası benimsenmiş ve 765 sayılı Kanunun kusuru (8) üzerinden dağıtarak tespit eden ilkesinden vazgeçilmiştir .
    Taksirli hareket sonucu neden olunan neticenin, münhasıran failin kişisel ve ailevî durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağduriyetine yol açmış olması durumunda kişi hakkında ceza verilmeyeceği, bilinçli taksir hâlinde ise verilecek cezadan indirim yapılacağı hükme bağlanmıştır.
    KAST VE TAKSİR

    Yeni TCK’nun 21. maddesinde düzenlenen “KAST” kavramı, suçun temel unsurlarındandır. (Suç, kasıt veya taksirle işlenebilir.)
    Maddenin 2. fıkrasında ise, OLASI KAST yer almış bulunmaktadır. Buradan hareketle, suç terminolojisinde, üstten alta şöyle bir sıralama göze çarpıyor:
    A- DOĞRUDAN KAST (En ağır şekli)
    B- OLASI KAST,
    C- BİLİNÇLİ TAKSİR,
    D- TAKSİR.

    TCK 50/4. MADDE BİLİNÇLİ TAKSİRDE, UZUN SÜRELİ HAPİS CEZASI PARAYA ÇEVRİLEMEZ!
    2- (20. MADDE: CEZALARIN KİŞİSELLİĞİ)
    Tüzel kişilerin yetkili organları, temsilcileri aracılığıyla işlediği suçlardan dolayı (Ltd. Şti adına çek kesen şirket müdürünün karşılıksız çek verilmesinden” dolayı veya iş güvenliği tedbirlerinin alınmamasından ötürü, işveren veya vekili cezalandırılması..)
    Bilerek yapılan eylem, doğrudan kast içerir. Kast yoksa, yani bilmeden ise, manevi unsur yokluğu söz konusudur.
    karşılıksız çek keşide etme suçu bakımından doktrinde failin çek keşide etme bilinç ve iradesiyle davranması halinde suçun oluşacağı, bu nedenle banka kredisinin hesaba işlenmemesi ya da yanlış işlenmesi, bankanın krediyi haber vermeden kesmesi gibi durumlarda suç kastının oluşmayacağı. Ancak uygulamada bu suçun kusurluluk unsuruna ilişkin ifadenin kanun koyucu tarafından muğlak olarak kullanılması dolayısıyla bazen taksir derecesinde kusur aranmadan sorumluluk yoluna gidilmektedir . Anayasanın 38. maddesine eklenen hüküm gereğince, karşılıksız çek keşide etme suçu bakımından hürriyeti bağlayıcı ceza uygulanabilmesi için failin "kasten" karşılıksız çek keşide etmesi gerekir. Böylece uygulamadaki gibi karşılıksız çek keşidesinin kasten olmadığı hallerde bu fiile hürriyeti bağlayıcı ceza uygulanması Anayasanın bu hükmüne açıkça aykırılık teşkil edecektir. Bu itibarla, bu suça ilişkin düzenlemede fiilin kasten işlenmesi gerektiği hususuna yer verilmiştir.
    MADDE 21 (2): Kişinin, suçun kanunî tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi hâlinde olası kast vardır. Bu hâlde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.
    KARAR:
    ANAYASA MAHKEMESİ
    5/107
    Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesinin (2) numaralı fıkrasının iptaline karar verilmesi istemi ve:

    2006/72
    Osmaniye Ağır Ceza Mahkemesi
    26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 23. maddesinin iptaline karar verilmesi istemi ile başvuruda bulunmuş ve Yüksek Mahkeme 19 Şubat 2009 Perşembe Günü Saat 9.30’da Yapılacak Mahkeme Toplantısı Gündemine öncelikli almış ve esastan görüşmeye açmıştır.

    Sonuç: Açıklanan nedenlerle;
    Yüksek Mahkemenin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesinin (2) numaralı fıkrası hükmü doğrultusunda karar vermek gerektiği
    Anayasa Mahkemesi’nin hükmünün beklenmesine ve buna göre hüküm kurulmasına oy çokluğuyla karar verildi.13/02/2009

+ Konuyu Yanıtla
1 / 10 Sayfa 12345678910 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

xxx.sanialar.video

VABAYX

cek bedelince para cezasi

24 12 2016 yasa tasarisida ceza af varmi

sanialar xx vidio

http:www.hukuki.netshowthread.php51254-Karsiliksiz-ceklerde-afpage9

https:www.hukuki.netshowthread.php51254-Karsiliksiz-ceklerde-afpage9

Forum

Benzer Konular :

  1. Karşılıksız çeklerde hapis süresi
    Herkese selamlar, 1997 senesinde üç ortaklı bir limited şirket kurduk. Ortakların hepsi aynı oranda hisseye sahip, hepsi müdür konumunda ve...
    Yazan: sadık67 Forum: Ticaret Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 09-06-2010, 15:00:57
  2. Karşılıksız çeklerde icra takibi yapma süresi
    Benim birkaç sorum olacaktı. 1-Tahsil etmek istediğim çek karşılıksız çıktı ve o gün arkasını yazdırdım.Bu tarihten itibaren icraya vermem için bir...
    Yazan: akinturkby Forum: Ticaret Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 09-01-2010, 19:42:28
  3. Karşılıksız çeklerde tahliyeler başladı
    Sakarya 1.nci Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi olarak karşılıksız çekle ilgili olarak Asliye Ceza Mahkemelerinden gelen dilekçeleri...
    Yazan: Cuneyt14 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 10
    Son İleti: 08-04-2009, 00:30:48
  4. Çeklerde sahte imza
    büyük bir holding yönetim kurulu bsk. yrd. nın asistanı bana borçlarına karşılık muhtelif tarihlerde patronunun şahsi çeklerini getirirdi. Patronunun...
    Yazan: muratng Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 19-01-2009, 22:19:39
  5. Karşılıksız çeklerde ödeme yükümlüğü 410 YTLye çıkarıldı
    Karşılıksız kalan çekler için bankaların ödemekle sorumlu olduğu tutar 410 YTL'ye çıkarıldı Karşılıksız çeklerdeki ödeme yükümlülüğü yükseltildi ...
    Yazan: Av.Duygu Tekay Forum: Ticaret Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 17-01-2007, 14:27:46

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.