Aklı başında diye bildiğim ve değer verdiğim birinin ilginç bir yazısı..
Rıza Türmen 5 Ocak Pazartesi 2009/MİLLİYET
“Öteki” ile birlikte yaşamak
“Türkiye’de Farklı Olmak, Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler” başlıklı araştırmanın ortaya çıkardığı gerçek, özellikle Anadolu’da yaşayan ve laik bir yaşam biçimini seçmiş insanların, üzerlerinde dinsel-muhafazakâr çevrelerin baskısını hissetmeleri, ayrımcılığa maruz kalmaları. Araştırmayı yapanların izlenimi, “farklı kimlikte olanlara karşı uygulanan baskı ve ayrımcılığın, Anadolu kentlerinde AKP tarafından atanmış kadroların icraatları ve cemaatlerin faaliyetleriyle birleşip Türkiye’nin geleceği hakkında kaygı veren bir ortam yarattığıdır.”
Öte yandan, Türkiye’de, özellikle büyük kentlerde, İslamcı-muhafazakâr yaşam biçimini seçmiş olup da kendini baskı altında hissedenler olduğu da bir gerçek.
Sorun ayrı kimliklere sahip, ayrı dünyalara ait bu insanların, birlikte nasıl yaşayabilecekleri.
Anlamadan yaşamak
Bir dönem Türkiye’de, Alman düşünür Habermas’in ortaya attığı ”anayasal yurttaşlık” kavramı, birlikte yaşamanın sihirli formülü olarak görüldü. Buna göre, demokratik bir anayasada yazılı temel ilkelerin bütün yurttaşlar tarafından kabul edilmesi, o ülkedeki farklı kimliklere sahip insanların birlikte yaşamalarını sağlayacaktır. Böyle bir anayasal mutabakat gerekli bir önkoşul ama yeterli değil. Anayasal yurttaşlık birlikte var olmayı sağlayabilir ancak bireyler arasında iletişim kurmak bakımından yetersiz. Farklı kimliklere sahip bireyler, karşı karşıya durarak birbirlerine bakacaklar ancak aralarında hiçbir iletişim olmayacak. Birbirlerini anlamadan nasıl birlikte yaşayacaklar?
Temel, birey ve özne
Birlikte yaşamanın temel ekseni Türk insanının bağımsız, özgür birey, özne olmasından geçiyor. Yani Türk insanı cemaatsel bağlardan bağımsız olarak kendi yaşam öyküsünü belirleme yeteneğine sahip olmalı. Bunun gerçekleşmesi bireyin cemaatsel yaşamın dışına çıkmasına bağlı. Bu aynı zamanda Türk toplumunun modernleşmesi sorunu. Demokrasinin gelişmesi de bununla yakından ilgili. Türkiye’de insanlar dinsel ya da seküler cemaatler içinde yaşıyor. Her cemaatin kendi kodları var. Kendi cemaatinden olmayan “öteki” ile iletişimi yok. Bu tip toplumsal bir yapı, ister istemez bir kutuplaşmaya, sürekli bir gerginliğe yol açıyor. Bireyselleşen insan dinsel bir yaşam biçimi seçmekte özgür. Modern toplumlarda kamusal alan, farklı yaşam biçimlerinin bir arada bulunmasına olanak sağlıyor.
İnsanı sevmek
Sonraki aşama olarak, bireyin, “öteki”ni de birey olarak kabul etmesi, tanıması, onunla iletişim kurması gerekli. Fransız düşünür Levinas’a göre, etik düşünce, kendini “öteki”ne karşı tanımlamakla, kendi varlığını aşarak “öteki”nin bilincinde olmakla başlar. “Öteki”ni belirleyen şey, yüzü. Ancak yüzünü gördüğü “Öteki” ile iletişim kurmak olanağı var. İletişim bireyler arasındaki farklılığı ortadan kaldırmaz. Tersine, farklılığı korur. “Öteki”ni tanımak, kabul etmek, kendini aşarak “Öteki”ne ulaşmak demek. Bir karşılık beklemeden “Öteki”ne karşı kendini sorumlu görmek demek. Levinas’ın düşüncesi, bireyselliğin getirdiği bencilliği önlemek açısından da önem taşıyor. Yüzünü gördüğünüz insanı, sadece insan olduğu için sevmeyi, ona karşı sorumluluk duymayı öngörüyor.
Nasıl bir Türkiye?
Ekonomik gelişmenin, kentleşmenin, bireyselleşmeyi de birlikte getireceğini düşünüyorum. Ancak bu konuda devlete düşen görevler de var. Cemaatselleşmeyi değil, bireyselleşmeyi teşvik edici politikalar izlemek, bireyselleşme ve bireyler arasındaki iletişime kurumsal destek vermek gibi. Bütün bunlar, bireyin özgürlüğünü temel alan ve kültürel farklılığa yer açan bir demokrasi anlayışını gerektiriyor.
“Öteki”ni kabul eden ve onunla iletişim kuran bir kültürün yerleşmesi büyük ölçüde eğitim sistemine bağlı. İlkokuldan başlayarak eğitime yepyeni bir bakış açısı, ve buna göre eğitilmiş öğretmenlere ihtiyaç var.
Nasıl bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz? “Öteki”ne saygılı bir Türkiye’de mi, yoksa “Öteki”ni zorla “biz”leştirmeye çalışan, olmazsa onları ortadan kaldırmak isteyen bir Türkiye de mi?
Öteki demek sadece dindar-laik demek midir? Hiç düşündünüz mü Türkiye yıllardır hep bölünmeye kutuplara ayrılmaya çalışılıyor.. Önce sağcı-solcu, sonra Türk-Kürt sonra dinci laik .. Bunu aştığımızda eminim yine önümüze hep belli bir grubun içinde olmamızı gerektirecek bir sistem ve Öteki'nden nefret etmemizi gerektirecek sebebler sürülerek.. Hiç düşündünüz mü; namaz kılan komşunuzdan neden korktuğunuzu, camiye giden insanlardan neden ürktüğünüzü..Size gerçekten kötülük yaptılar mı?? Karınıza kızınıza sarkıp evinizi soydular mı? Yada dindar kesimin neden Atatürk'ü her fırsatta kötü ve ataist göstermeye çalıştığını ??
Sebep çok basit insanları birbirinden nefret ettirerek RANT SAĞLAMAK..Birbirine düşürüp bu işten acaba ne kazanabilirizin hesabını yapmak..
Osmanlı yıllarca birbirinden farklı pek çok milleti pek çok dini sadece HOŞGÖRÜ ile bir arada tuttu..Aralarına nifak tohumları atmadı..Sen diğerinden üstünsün demedi..Fatih İstanbulu fethettiğinde kiliseler dokunmadı..Güçlü olmak; FARKLI DÜŞÜNENİ EZMEK, ONU HOR GÖRMEK AŞAĞILAMAK, NEFRET ETMEK DEĞİLDİR..
Artık siyasilerin oy uğruna oynadıkları oyunlara gelmeyin!!
Bir tarafta türban yüzünden kapatma davası açıp öbür yanda "aman efendim o da bizden, kültürel çeşitlilik" gibi komik bahanelerle çarşaflıya rozet takma yarışına giren siyasi parti liderinden tutunda, sermayesi olmadığından yardım adı altında toplanan dernek paralarını sırf kendilerine oy toplamak uğruna parti zimmetine geçiren ve kömür yardımı yaparak fakirin gözünü boyamaya çalışanların oyununa da gelmeyin..
Komşunuza ötekileşmeyin.. Atalarımız ne güzel söylemiş gün gelir Öteki dediğiniz komşunuzun külüne bile muhtaç kalırsınız.. Unutmayın insan ancak sevgi duyduğu sürece hayatını güzelliklerle doldurabilir..Nefret insanın kalbini çürütür, psikolojisini bozar. Hayatı zehir eder..En nihayetinde bir insanı öldürmeye kadar bile varabilir..Allah kimseyi şeklen birbirinin aynı yaratmadığı gibi düşünce olarakta birbirinin ayrı yaratmamıştır..Farklılıklara saygı gösterin..Sizin nasıl ki "A" düşünmeye hakkınız varsa diğerinin de "B" düşünmeye hakkı olduğunu unutmayın!!
Burada, viyolonsel üstadı, batı gözlüklü doğulumuzun tipik "tanzimat aydını" bakışı değişmiyor bir kez daha ortaya çıkıyor bana göre...
Çünkü her türlü problemin teorik yoldan formülize edilebileceği ve bu formülün problemleri kolaylıkla çözeceğini düşünüyor...
Siz hiç "öteki"lerden birinin bir diğer "öteki"ne
Niçin namaz kılıyorsun?
Niçin eşini yarı çıplak dolaştırmıyorsun?
Niçin oruç tutuyorsun?
Niçin içki içmiyorsunuz?
...
gibi sorularla "öteki"leştirdiğine tanık oldunuz mu?
Oysa bu "aydın"ımız bilmez mi diğer "öteki"nin sorularını:
Niçin namaz kılmıyorsunuz?
İçki içmek haramdır... Burada içki içilmez!
Neeee! Lokanta haaaa! Hem de bu mubarek ayda bre zındık!
Başı açık olanlar bilmem nedir...
...
Oysa burada problem, "öteki"lerden birinin düşüncesini ve inancını HER NE ŞART VE ORTAMDA OLURSA OLSUN bu dünyada yaşamak istemesinden daha çok, "öteki"ne YAŞATMA İSTEĞİdir...
Şimdi sitede bazı üyeler bir tarz giyim için "öteki"nin tahammül sınırlarını aşan ve neredeyse zorbalık sınırına dayanan halları için döktür allahım döktürecektir...
Oysa ben hiçbir "öteki"nin bu tarz giyimi nedeniyle "öteki"ni öldürüp veya tecavüz ettiğine ne tanık oldum ne de duydum...
Bütün bu gerçekler ortada iken bu tarz giyimi ile "öteki"nin, mağduriyet ile cilalı amacı sizce ne olabilir?
İnancını yaşamak mııııı?
Yoksa
Ötekine de İNANCINI YAŞATMAK mı?
Bu şaheser makalede de bir kez daha tanık olduğumuz üzere bazen "aydın"larımız temsil ettikleri cemiyete, pardon halka "hizmet" edebilmek için ne yapacaklarını şaşırıyorlar...
Nacizane tavsiyem, emeklilik günlerini bu tür "ağır işler" ile değil viyolonsel çalıp notaların ahenkli dünyasında, hülyasında geçirmeleridir...
Ben bu 'öteki' kavramına bu hali ve şekli ile toptan karşıyım yahu..
Kimdir öteki? Benim komşumun öteki olduğuna neye göre karar vermeliyim?
İnancına göre mi karar vermeliyim ben doğruyum o yanlış? Veya ben çoğunluğum o azınlık? Veya benimki aynı kalmalı o benimkine yaklaşmalı?
Adam -kadın- , neyse o şekli ile kalsın. Ha ben onu insan olarak severim sevmem, saygı duyarım duymam. Ama bunun nedeni inancı olmasın. Kişiliği olsun.
Sünni olabilir, alevi olabilir, deist olabilir, ateist olabilir, bir takım sonradan uydurma uzay dinlerine inanabilir, budist olabilir, hristiyan olabilir, herhangi bir mezhepten yada dinden olabilir. Neye inandığı beni neden ilgilendirmelidir? İnancının farklılıkları neden benim inancıma benzemek zorundadır?
Kişisel konuşuyorum hayatımda hiç böyle dertlerim ızdıraplarım olmadı.
Ben insanları iyi ve kötü insanlar olarak ayırdım hayatım boyunca. Doğru işler yapan insanlar ve yanlış işler yapan insanlar ayrımlarım oldu. Hayatımda başka ötekiler-berikiler kavramları hiç yer almadı.
Öteki derken alt etnik kimliklerde benim ötekilerimde bir yer bulamadılar. En yakın arkadaşlarımın içinde kürt kökenli (kökenli diye niye ekliyorsam artık, basbaya kürt işte. Ama benim kadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı.) insanlar var, Trakya bölgesi doğumlu sarı saç mavi göz insanlarda var.
Benim ötekilerim-berikilerim bunlar:
Kafası kötüye çalışan adamlar ötekilerdir.
Kafası iyiye çalışan insanlar bizimkilerdir.
İnsanları dolandıran, yalanlar üretip hak etmeden vurgun kovalayanlar ötekilerdir.
Çalışan ve helal yoldan para kazanmaya çalışan insanlar bizimkilerdir.
Bulunduğu ortamdaki insanları rahatsız eden, çıban başı olan insanlar ötekilerdir.
İçinde bulunduğu ortamın gereklerine iyi niyetle uyum sağlamaya çalışan insanlar bizimkilerdir.
İllegal işlerden medet umanlar, vergi kaçıranlar, ahlak ve temiz ruhu yaşamlarından çıkarmış olanlar ötekilerdir.
Bu ülkeye hizmet veren, vergi veren, gayrı ahlaki veya illegal işlerle ilgisi olmadan yaşam mücadelesi verenler bizimkilerdir.
İşte bendenizin ötekisi berikisi bunlardır.
Diğerleri uluslararası emperyalizimin bizim içimize nifak olarak sokuşturmaya çalıştığı aslında bizim içimizde hiç olmaması gereken saçma sapan ayrımlardır.
Siz hiç ABD'de Teksaslıların NewYork'ta terör yaptığını yada Floridalıların Pennsilvanyalılara kan davası gibi bir hissiyat içinde olduklarını duydunuz mu?
Yada Londralı İngilizler Liverpoollu İngilizlerin yollarına mayın döşer mi? Publarına baskın düzenlerler mi?
Tüm bunlar bizim ülkemizi ve bizim insanlarımızı bölmenin, zayıflatmanın, birbirine kırdırıp gücünü yoketmenin hesaplarıdır.
Ülkemiz içindeki aşırı tüm fraksiyonlarda bilerek veya bilmeyerek malesef buna hizmet etmektedirler.
Saygılarımla,
bir kürt arkadaşım sitemle türkiyeyi apartmana benzetip sormuş.
bu evin bodrumda kimler yaşıyor.......?
bende cevap verdim........
sevgili kürt kardeşim.
diğer katlarında kimler yaşıyorsa bodrumdada onlar yaşıyor elbet.
Yılmaz’ın boynu bükük ölenleri içinde sen ben yok biz vardı.
yaşarın memed'ine kimliği değil; ağanın zulmü yapmıştı ne yapmışsa........
o ışığın cama vuran gölgesinde sömürenlerin çirkin suratları;
hainlerin sağır odalarda çınlayan kahkahaları;
ve küçücük çocukların çıplak zihinlerine vurulan prangaların paslı kilitleri vardı.....
boya kutusunun ardındaki o çocuk sendin bendim ..........
aslında bu günde öyle…….
Sen eline bir bıçak almışsın.
Acı içinde Tırnağını etinden sıyırmaya çalışıyorsun.
Olmaz mirim.
Sen eline bakacağına eline o bıçağı verene bir baksan;
Göreceksin…..
‘’Deniz’’lerin gördüğünü.…….
“Öteki”ni kabul eden ve onunla iletişim kuran bir kültürün yerleşmesi büyük ölçüde eğitim sistemine bağlı. İlkokuldan başlayarak eğitime yepyeni bir bakış açısı, ve buna göre eğitilmiş öğretmenlere ihtiyaç var.
Nasıl bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz? “Öteki”ne saygılı bir Türkiye’de mi, yoksa “Öteki”ni zorla “biz”leştirmeye çalışan, olmazsa onları ortadan kaldırmak isteyen bir Türkiye de mi?
Çözüm bence de doğrudur. Bununla ilgili çabaların da sürdüğünü fakat yeterli olmadığını da belirtmek gerekiyor. Buna ilişkin bir adım olarak örneğin..
I. Uluslararası Avrupa Birliği, Demokrasi, Vatandaşlık ve Vatandaşlık Eğitimi Sempozyumu
28-29-30 Mayıs 2009 tarihinde düzenleyeceğimiz I. Uluslararası Avrupa Birliği, Demokrasi, Vatandaşlık ve Vatandaşlık Eğitimi Sempozyumu ile Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde ülkemizde ve diğer ülkelerde yapılan Demokrasi, Vatandaşlık ve Vatandaşlık Eğitimi alanındaki çalışmalardan haberdar olmak için dünyada ve ülkemizde çalışmakta olan, alanında uzman kişilerin ve bilim adamlarının bir araya getirilmesi amaçlanmaktadır. Bu çerçevede, sorunlara ortak çözüm bulmaya katkı sağlamak ve fikir paylaşımı yapılması planlanmaktadır. Sempozyuma katılımlarınızı ve katkılarınızı bekler, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
............... Sempozyum Konuları
Avrupalılık ve Demokrasi
Demokrasi
Demokrasi ve Eşitlik
Avrupa Birliği ve Demokrasi
Demokrasi ve Avrupa Birliği’nde Kültürel Çeşitlilik
Demokrasi Eğitimi
İlköğretim Okullarında Demokrasi Eğitimi
Demokratik Toplumlarda Öğretmen Eğitimi
Avrupa Birliği’nin Demokrasi Eğitimi Yaklaşımları
Avrupalılaşma, Küreselleşme ve Göç
Avrupalılaşma
Türkiye ve Avrupa Birliği’nde Göç Hareketleri
Göçmen Kültürü ve Avrupalılaşma
Avrupa Birliğinde Göç Politikaları
Küreselleşme, Göç ve Kültürlerarası Etkileşim
İnsan Hakları ve Küreselleşme
Uzlaşma Kültürü
Vatandaşlık ve Vatandaşlık Eğitimi
Vatandaşlık
İlköğretim Okullarında Vatandaşlık Eğitimi
Avrupa Birliği ve Vatandaşlık
Avrupa Vatandaşlığı
Küresel Vatandaşlık Eğitimi
Vatandaşlık Eğitiminde Değerlerin Rolü
Avrupa Birliğine Girme Sürecinde Değerler ve Değer Eğitimi http://www.eupecit.org/sempozyum_konular.htm
Türkiye’de son dönemde gündelik dile giren “ötekileştirme” kavramı, dün Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlenen bir sempozyumda tartışıldı.
Bahçeşehir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından dün üniversitenin Beşiktaş Kampusu’nda “Ben ve Öteki: Ötekileştirenin Kaynakları ve İşleyiş Süreçleri Sempozyumu” düzenlendi.
Açılışta konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, kişinin kendini tanımlarken “öteki”nin ne olduğunu fark ettiğini belirterek, “İnsan ciddi biçimde kendini tanımlarken ötekine ihtiyaç duyuyor. Etnik kimlik çerçevesinde kendini ‘Ben Kürt değilim’, ‘Ben Hıristiyan değilim’ diye tarif edebiliyor” dedi. “Ötekisi olmayan ulus yoktur” diyen Arıboğan, “bunun ötekine ne kadar pozitif ya da negatif etkisi olur yerine, ortasını bulmak gerektiğini” savundu.
Ayrıştırma modeli
Sempozyumda “Öteki ile Karşılaşmalar: Birlikte Yaşamak Nasıl Sağlanabilir?” konulu bir konuşma yapan Prof. Dr. Fuat Keyman, “Öteki denilenlerin konuştuğunu, siyasallaştığını, taleplerde bulunduğunu, Türkiye’yi dönüşüme ve değişime zorladığını” söyledi.
Türkiye’de “öteki” kavramının benimsenen “kimlik” siyasetinin bir ürünü olduğunu belirten Keyman, 29 Mart yerel seçimlerinin de genel tabloyu ortaya koyduğunu vurgulayarak, “Bugün Türkiye’de ‘asimilasyon’ dönemi bitmiştir.
Türkiye’nin uygulayacağı model henüz belli değildir ve bir ayrıştırma modeli reel olarak yaşanmaktadır” dedi. Türkiye’nin bir geçiş döneminde olduğunu ileri süren Keyman, “Ötekinin konuşması, kimlik siyasetinin göbeğine oturmakta. Bu Türkiye’yi daha iyi bir yere de getirebilir, parçalayabilir de” diye konuştu.
Prof. Dr. Binnaz Toprak ise bir süre önce kamuyla paylaştığı “Türkiye’de Farklı Olmak” adlı araştırmasına ilişkin bilgileri paylaştığı konuşmasında, özellikle Anadolu’da AKP hükümeti yüzünden kamu kurumlarında, Alevi ve Romanların çalışmasına izin verilmediğini, bu kişilerin “ötekileştirildiklerini” söyledi.
Köylüler içme suyu ihtiyacını kilometrelerce uzaklıktaki çamurlu su kuyularından eşekler yardımıyla karşılıyor. 21.yüzyılda kısıtlı imkanlarla yaşam...
Yazan: çoban Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Dolandirilarak kartımdan 31.895 TL...
15-05-2024, 18:15:58 in Kredi Kartları ve Bankacılık Hukuku