+ Konuyu Yanıtla
72 / 139 Sayfa İlkİlk ... 2122232425262636465666768697071727374757677787980818292102112122132 ... SonSon
711 den 720´e kadar toplam 1390 ileti bulundu.

Konu: Dövizle kredi alana müjdeli haber

Dövizle kredi alana müjdeli haber Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #711
    Kayıt Tarihi
    Feb 2009
    İletiler
    7
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Dövizle kredi alana müjdeli haber

    Arkadaşım ben Keeway,

    Pazar günü 13.00'da MP'nun önünde olacağım. Birbirimizi nasıl tanıyacağız?



    Hukuki NET Güncel Haber

    Dövizle kredi alana müjdeli haber konulu yargıtay kararı ara
    Dövizle kredi alana müjdeli haber konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #712
    Kayıt Tarihi
    Dec 2008
    İletiler
    66
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Dövizle kredi alana müjdeli haber

    Alıntı Keeway rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Arkadaşım ben Keeway,

    Pazar günü 13.00'da MP'nun önünde olacağım. Birbirimizi nasıl tanıyacağız?
    Hallederiz dostum,başka cevap veren olmadı gelen olmayacak galiba,zaten ben bir daha böyle bir girişimde bulunmayacağım,bu ilk ve sondu,madem tek sensin başka yerdede buluşabiliriz ikimize uygun.(çok kişi katılır diye Kızılayı seçmiştim)Ben özeline mesaj atıyom tel. vericem haberleşelim...

  4. #713
    Kayıt Tarihi
    Feb 2009
    İletiler
    25
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Dövizle kredi alana müjdeli haber

    SAYIN ERDOĞAN KIRCALI öncelikle merhaba bende bir CHF kredisi kullanan kişi olarak söylemlerinize cevap verme gereksimi duydum lütfen yazdıklarım şahsınıza değildir.Ben bankaya önce TL olarak baş vurdum ödenecek taksit tutarlarının yüksek olmasından dolayı kabul etmedim.Daha sonra banka personeli CHF yani isviçre frangı krediyi önerdi aylık0.52 faiz oranıyla TL faiz oranı1.30 idi TL MASRAFI 3500tl idi CHF masrafı 1000 TL idi.Doğal olarak geçmişte yaşadığımız krizler nedeniyle korkuyorduk ve bankacı arkadaşlarada bunları ilettik çekimse olduklarımızı söyledik.KARŞIDAN ALINAN CEVAP:Ne korkuyorsunuzki TL faizinin üçte birine ve masrafın üçte birine ayrıca HÜKÜMET sağlam korkmayın bu memlekette en az 5 yıl daha kriz olmaz ne olcakki ekonomi gayet düzgün deniyordu. PEKİ BEN SORUYORUM:Madem böle bir kriz beklentisi omadığı o dönemde yetkililer döviz geliri olmayan dövizle borçlanmasın diye demeç verenler ya bir yasa çıkarıp bankacılara döviz geliri olmayanlara döviz kredisi verimesin. ayrıca döviz geliri olmayanlar dövizle borçlanmayın diyenlere siz bu krizin olcağını biliyormuydunuz.EĞER BİLİYORLARSA ÜLKE ekonomisini çok çok iyi gösterip vatandaşı yanıltarak geleceğe ümitle bakanları aldatmış olmadılarmı.Ben şahsen ekonominin çok iyi olduğunu piyasaların gayet düzgün gittiğine inananlardanım.ÖRNEK:Şu anda sizler yapmış olduğunuz mesleki görevinizde fazla değil 1 yıl öncesi ÇEK SENET KREDİ KARTLARI ÖDEMELERİ İLE ilgili davaların hangi zaman da artış gösterdiğini daha iyi bilirsiniz.Ayrıca ben müşteriyim iyi niyetli müşteriyim ve bu ÜLKEDE yaşayan bir vatandaşım sosyal DEVLETCİLİK EŞİTLİK ADALETten bahsedildiği zaman büyük şirketleri ve iş adamlarını benim ve benim gibilerin vergiler ile hatta ve hatta beni ödediğim vergiden çok daha az ödeyen lüx tüketimin satışından DEVLETTEN nasıl vergi kaçırırım diye düşünen kişileri nasıl krizden bunları çıkarırım diye düşünen bir DEVLET varsa kusura bakmayın bende bu ÜLKENİN ferdi olarak benimde bu DENLETEN beklentilerim var.SAYGILARIMLA

  5. #714
    Kayıt Tarihi
    Feb 2009
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Dövizle kredi alana müjdeli haber

    Arkadaşlar bende sizler gibi bir yenzedeyim. Sizden isteğim herkez Başbakanlık İletişim Merkezine, Bankacılık Değerlendirme Denetleme kuruluna mail atsın.Basın zaten uyandı.Sağolsun bir arkadaş site yaptı.Basının da ilgilisini çekti.Sizlerde adım atın.TBMM meclisinin resmi internet sitesine girin bu işi çözüme kavuşturabilecek milletvekillerine mail atın.Mail adresleri site de mevcut.Özellik le kendi yaşadığınız yerdeki milletvekillerine kanalize olun.Seçim öncesi oy potansiyelini düşünürler.

  6. #715
    Kayıt Tarihi
    Feb 2009
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Dövizle kredi alana müjdeli haber

    Ayrıca kurulan bu site vasıtısıyla her ilden bir lider seçilerek, tüm mağdurlar toplanmalı belirlenen bir günde tüm Türkiye de basın açıklaması yaplımalı ve bunu yerel gazete ve televizyon kanallarına duyurulmaldır.Ama bir çok kişi kuzu gibi bekliyor.Adım atan mağdur sayılı dır. Yen bugün 1,800 bekleyin bakalım.3 000 lere çıkınca ne yapacaksınız.

  7. #716
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İZMİR
    İletiler
    20.772
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Dövizle kredi alana müjdeli haber

    Alıntı efeaydın rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Ayrıca kurulan bu site vasıtısıyla her ilden bir lider seçilerek, tüm mağdurlar toplanmalı belirlenen bir günde tüm Türkiye de basın açıklaması yaplımalı ve bunu yerel gazete ve televizyon kanallarına duyurulmaldır.Ama bir çok kişi kuzu gibi bekliyor.Adım atan mağdur sayılı dır. Yen bugün 1,800 bekleyin bakalım.3 000 lere çıkınca ne yapacaksınız.
    Bu durumda Ankara için bir sorun yok gibi görünüyor.1 lider bir de vekil derseniz zaten mevcut mağdurların tamamı görev almış oluyor Ankara da!
    Alıntı frekans32 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Hallederiz dostum,başka cevap veren olmadı gelen olmayacak galiba,zaten ben bir daha böyle bir girişimde bulunmayacağım,bu ilk ve sondu,madem tek sensin başka yerdede buluşabiliriz ikimize uygun.(çok kişi katılır diye Kızılayı seçmiştim)Ben özeline mesaj atıyom tel. vericem haberleşelim...

  8. #717
    Kayıt Tarihi
    Jan 2009
    İletiler
    162
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Dövizle kredi alana müjdeli haber

    Arkadaşlar Her Bölgeden Yüzlerce Telefon Numarasi Ve Mail Adresi Elimde Her Bölgeden Bir Yetkili Beni Arasin Bu Telefon Numaralari Ile Birbirlerine Ulaşsinlar Buraya Giren Bir Kaç Arkadaşa Söyledim Ilgilenen Olmadi Lütfen Biraz Duyarli Olun Birbirinize Yardim Edin Aydin Manisa çoğunlukta Ben Bunlari Facebook Ta Paylaşamiyorum çünki Beni Yasaklamişlar

  9. #718
    Kayıt Tarihi
    Jan 2009
    İletiler
    162
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Dövizle kredi alana müjdeli haber

    'Faizde gerileme kuvvetle muhtemel'
    MB'nin faiz indirimlerine bankaların henüz cevap veremediğini belirten BBDK Başkanı Bilgin, indirimlerin mevcut koşullarda devam etmesi halinde kredi faizlerinin gerileme eğilimine gireceğinin kuvvetle muhtemel olduğunu bildirdi


    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Türk Bankacılık Sistemi 2008 Sonuçları ve 2009 Beklentileri ile ilgili konuştu. Tüm dünyada da görüldüğü üzere piyasanın faiz indirimlerine tepkisinin, geleceğe olan beklentisini ve tansiyonun yüksekliğini gösterdiğini ifade eden Bilgin, "İnancımız tansiyonun yavaş yavaş düşeceği yönündedir. Nitekim bankalarımız son birkaç haftadır tekrar reklamlara başladılar. Mevcut koşulların devam etmesi halinde; kredi faizlerinde gerileme eğilimi kuvvetle muhtemeldir. Bilindiği üzere likit kalmak güvenliği sağlar, aşırı likidite de bir süre sonra zarar yazmaya sebep olur" diye konuştu.
    KRİZE YIĞINAKLI GİRDİK

    Globalleşen dünyada gelişmelerden bağışık olmadıklarına, talebin düştüğü, ihracatın daraldığı, büyümenin düştüğü ortamda bankaların etkilenmemesininimkansız olduğuna işaret eden Bilgin, "Ama bu sefer, krize yığınakla girdik. 2007'den itibaren bazı politik ve ekonomik gelişmeler sebebiyle bankacılık olarak hafif fren yaparak geldik" dedi.

    TANSİYON HÂLÂ YÜKSEK

    Bilgin, şöyle devam etti: 'Örneğin, ABD ve Almanya gibi ülkelerin, piyasaya verdikleri toplam fon miktarı, Merkez Bankaları aracılığıyla 3.8 trilyon dolardır. Buna limitsiz olarak açılan kredi imkanlarını ve kredi linelarını dahil etmiyoruz. Ancak, bütün bunlara rağmen halihazırda dünya finans sektöründe, bankacılıkta 803 milyar dolar, sigortacılıkta 151 milyar dolar, mortgage finans şirketlerinde 114 milyar dolar olmak üzere, toplam 1 trilyon 68 milyon dolarlık zarar yazılması önlenememiştir. Bir anlamda tansiyonun boyutu hâlâ yüksektir.' Tevfik Bilgin, toplam kredilerin yüzde 29'unun yabancı para cinsinden olduğunu ve bunun da yüzde 65'ini oluşturan 45 milyar doların Türk bankalarının offshore şubelerinden kullandırıldığını belirterek, "Neden offshore şubeler üzerinden kredileri kullandırmak zorunda bırakılıyoruz? Temennimiz, dış finansmanın azaldığı bir dönemde yurt içinde de döviz kredisi verme koşullarının bir miktar genişletilmesidir" dedi.

    SEBEP AŞIRI BORÇLULUK

    Bilgin, "Parasal aktarım sorunu; bankalarla reel sektör arasında olduğu kadar, güven sorunu sebebiyle, üretim ve dağıtım zincirindeki oyuncuların arasında da mevcuttur. Acaba bankalar bol-bol reel sektöre kredi verse sorun çözülür mü? Parasal aktarım mekanizması işler mi?" diye konuştu.

    FAİZLERİN SAÇLARA ETKİSİ...

    Bilgin, finansal aracılık sürecini aksatmadan devam ettirmek için paydaşlar yani mevduat sahipleri, kredi kullananlar ve hissedarlar arasındaki dengenin kritik önem taşıdığını ve alınan kararlarda üçlü saç ayağını göz ardı edilemeyeceğini dile getirdi. Bilgin, 'Merkez Bankası faiz artırdığında saçım beyazlıyor' şeklinde ifadesi için de, faiz indirimleri konusundaki yorumunu sorması üzerine 'Faiz indirimlerinin saçlarıma etkisi, faiz artırımlarından çok daha az' dedi.


    Bankalarına para enjekte etmeyen tek ülke Türkiye

    BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, "ABD, Avrupa... Doğudan batından pek çok ülkeyle karşılaştırıldığında bankalarına para enjekte etmeyen tek ülkenin Türkiye olduğununu belirtmek istiyorum" sözleriyle tamamladı. Bilgin, lite-ratürde geleneksel görüş olarak bilinen 'fiyat istikrarı sağlanmadan, finansal istikrar sağlanamaz' görüşünün yerle bir olduğunu ifade ederek, 'Türkiye olarak bazı ağrı kesicilerle bugüne kadar geldik. Dünyadaki global depremde en azından bu güne kadar ülkemizin ağrı kesicilerle idare etmesinin en önemli sebebi bankacılık sisteminin sıhhati ve ayaklarının yere sağlam basmasıdır' dedi.


    Varlık balonu oluşturdular

    Bilgin, yeni bir Varlık Fiyat Balonu oluşturulduğunu da belirterek, bu balondaki ana oyuncunun ise devlet kağıtları olduğunu, özellikle ABD'de oluşan bu yeni balonun yapılması planlanan mali teşhis ve kurtarma planları sonrasında daha da şişeceğini ve bundan sonraki en büyük finansal kırılganlığın ülke hazinelerine olan güvenin sarsılması şeklinde kendini göstereceğini sözlerine ekledi. Tevfik Bilgin, bankacılık sektörünün 2008 net kârının 13.3 milyar TL olduğunu belirterek, daha da azalacağını belirtti. Tevfik Bilgin, Türkiye'de mevduatın ortalama vadesinin 31 gün olduğunu belirterek, dış fonlardan kaynak sağlamanın zor olduğu böyle bir dönemde vade uzatılmadığı takdirde, bankaların reel sektörü "istenen ölçüde destekleyemeyeceğini" belirtti. Bankacılara seslenen Bilgin, "Toplumdaki kredi ahlakının yerleşmesinde sizin de rolünüz var. Kendinizin kullanmadığı, riskli gördüğü enstrümanları bu halka pazarlamayın" dedi.


    En riskli alan kredi kartları

    BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in, 2007 ve 2008 yıl sonu itibariyle sektöre yönelik karşılaştırmalı açıkladığı verilere göre, 2007 yılı sonunda yüzde 3,5 olan kredilerin takibe dönüşüm oranı, 2008 sonunda yüzde 3,6 oldu. Sektörün ortalama sermaye yeterlilik oranı 2007 sonunda yüzde 18,9, 2008'de yüzde 18 olarak gerçekleşti. 2007 sonunda yüzde 83,2 olan mevduatın krediye dönüşüm oranı da 2008 sonunda yüzde 84,1'e yükseldi. Bilgin, kredi kartında borçlu sayısının 1 milyon 86 binden 478 bin kişi artarak 1 milyon 564 bine çıktığını söyledi. Bu rakamlardan yola çıkarak yapılan hesaplamalara göre her 10 kişiden birinin kart borcu olduğu ortaya çıkıyor. Tevfik Bilgin, tüm kredilerin ortalama takip oranının 23 Ocak 2009 tarihi itibariyle yüzde 3,8 olduğunu, takibe dönüşüm oranı en yüksek alanın yüzde 7 ile kredi kartları olduğunu söyledi. Bu oranın taşıt kredilerinde yüzde 6,2 seviyesinde bulunduğunu kaydeden Bilgin, şu bilgileri verdi: "Takibe dönüşüm oranı düşük kalmasına rağmen, takibe düşen kişi sayısındaki yüzde 62'lik artışın temel sebebi; özellikle kredi kartlarına 2008 yılında eklenen yeni kart borçlularıdır."


    Banka katili toksit ürünlerimiz yok

    Bilanço dışı kalemler ve hedge amaçlı kalemlerin bankacılık işletmeciliği doğal sonucu yapılmış işlemler olduğunu belirten Bilgin, "Bu anlamda bizde banka katili, toksit ürünler yoktur" değerlendirmesinde bulundu. Bilgin, "Bankacılık Sistemi, 2009'da yurt dışı ödemelerde 2008'e göre çok daha rahattır ve ben bir sorun beklemiyorum" dedi. "Serbest özkaynaklar" konusuna da değinen Bilgin, özkaynak tutarının 86 milyar TL olduğunu, bunun 60 milyar TL'sinin serbest özkaynak olduğunu söyledi. Bilgin, Japon Yeni ile kredi pazarlaması yapan bankalar bulunduğuna dikkati çekerek, "Hayatında Japon Yeni görmemiş kişilere, kredi vermeye çalışan bankalarımız, şimdi Japon Yeni yüzde 70 yükseldiğinde ne düşünüyorlar acaba?" sözleriyle tepkisini dile getirdi.


    Yabancı krediler 4 milyar $ azaldı

    BDDK Başkanı, Eylül 2008'den bugüne kadar mevduat ve kredilerdeki değişime ilişkin Eylül 2008 sonu ile 30 Ocak 2009 arasındaki 4 ayın krizin en çok ve topluca hissedildiği aylar olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: "Sistemdeki toplam mevduat 2,4 milyar TL artmıştır (Eylül 2008'e göre yüzde 0,5 yükselme). Bu dönemde sistemdeki TL mevduat: 21,2 milyar TL artmış, YP mevduat ise 12 milyar dolar dolar azalmıştır. Aynı dönemde krediler toplam 17 milyar TL (Eylül/2008'e göre yüzde 4,6) azalmıştır. Türk Lirası krediler 10 milyar TL azalmış, yabancı para krediler de 4 milyar dolar azalmıştır. Sonuçta sistem mevcudu koruma gayreti içinde olmuştur. Bankalar mevcut firmalarla çalışmayı tercih etmişlerdir."



    11.02.2009

    kaynak

    http://yenisafak.com.tr/Ekonomi/?t=1...9&c=3&i=168545

  10. #719
    Kayıt Tarihi
    Jan 2009
    İletiler
    162
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Dövizle kredi alana müjdeli haber

    Yeni ortak arayan bankaları uyardı: Sermayesi güçlü, muteber isimler bulun


    Dünyayı saran küresel finans krizinin baş sorumlusu olarak bankalar gösteriliyor. Geri dönmeyen sorunlu krediler, birçok bankanın batışına sebep olurken çok sayıda bankayı da mali açıdan zora soktu. Tüm dünyada bankacılık sistemi ve ekonomilerin normale dönmesi için açıklanan kurtarma ve canlandırma paketlerinin büyüklüğü 12 trilyon dolara ulaştı.



    Finans sisteminin zararı 1 trilyon doları aştı. Türkiye'nin bankacılık sisteminde ise herhangi bir problem yaşanmadı. Bankacılık otoritesi BDDK'nın Başkanı Tevfik Bilgin, krize yığınakla girdiklerini belirterek, "Bizde banka katili ya da oksik ürünler yok." dedi.

    Küresel krizde diğer ülkelerin farklı dozlarda ilaç, antibiyotik, serum tedavisi uyguladığını ancak Türkiye'nin bazı ağrı kesicilerle bugüne kadar geldiğini vurgulayan Bilgin, Türkiye'nin ağrı kesicilerle bugüne kadar devam etmesinin nedeninin bankacılık sisteminin sıhhatli ve ayaklarının yere sağlam basması olduğunu kaydetti. Bankacılık sektörünün 2008 sonuçları ve 2009 beklentileri ile ilgili basın toplantısı düzenleyen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Bilgin, krizden çıkışta da bankacılığın Türkiye'ye avantaj kazandıracağının altını çizdi. Gelecek aylarda bazı bankaların konumlarını tekrar değerlendirebileceğini kaydeden Bilgin, "Gerekiyorsa birleşme, satma, yeni ortak bulma. Bunlar bu dönemde düşünülmesi gereken opsiyonlardır. Türk bankacılığı yeni yüzler ile tanışabilir. Bu konudaki şartımız ise yeni yüzlerin sisteme bir şeyler katabilecek güçte ve itibarda olmasıdır." diye konuştu. Yerli ve yabancı bütün bankaları konumlarına dikkat etmesi konusunda uyaran üst kurul başkanı, şunları söyledi: "Eğer gücünüz yoksa ya da potansiyeliniz yoksa bunları büyümeden, BDDK araya girmeden çözünüz ve kendinize yeni yol haritası çiziniz." Bilgin, sisteme girecek yeni oyuncuların dünyanın neresinden olduğunun çok önemli olmadığını ancak fonlara, sahibi belli olmayan ortaklık yapılarına sıcak bakmadıklarını söyledi. Güvenli limana kaçış mantığının kamu kağıtlarını ve doları desteklediğini hatta yeni bir varlık fiyatı balonu oluşturulduğunu ifade etti. Bundan sonraki en büyük finansal kırılganlığın ülke hazinelerine olan güvenin sarsılması şeklinde kendini göstereceğini savundu.

    Geleneksel görüş olarak bilinen "fiyat istikrarı sağlanmadan finansal istikrar sağlanamaz" kabulünün son krizle birlikte yerle bir olduğunu dile getiren Bilgin, "IMF ile ilgili bir programa ihtiyaç duyuyor musunuz?" sorusuna ise şu cevabı verdi: "Türkiye'nin çıkarı, yararı her şeyin üzerindedir. Bunlar ilgili kurumlar tarafından analiz ediliyor. Bankacılık olarak IMF'nin bize verebileceği çok fazla şey yok. Ancak, IMF daima bir şeyler bulur. Bazı sürprizlerle de karşılaşabiliriz. G20 ülkeleri arasında IMF ile anlaşma imzalayan şu an itibarıyla bir ülke yok. Yapılan analizler sonucunda IMF ile anlaşmaya gerek varsa imzalanır." Ankara, Zaman

    RAKAMLARLA TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜ

    2008 2007

    Aktif toplamı (Milyar TL) 733 561

    Krediler (Milyar TL) 368 228

    Sermaye yeterlilik rasyosu (%) 18 18,9

    Aktif kârlılık (%) 2 2,8

    Mevduatın krediye dönüşüm oranı (%) 84,1 83,2

    Kredilerin takibe dönüş oranı (%) 3,6 3,5

    Bireysel kredilerde takipteki müşteri (Bin) 2.170 1.338

    Kredi kartı takipteki müşteri sayısı (Bin) 1.564 1.086


    Bankalar krizde 268 şube açtı, 1.140 personel aldı
    Bankacılık sektörünün 2008 yıl sonu net kârı bir önceki yıla göre yüzde 10,3 azalarak 13,3 milyar TL'ye geriledi. Kârlılıktaki azalmanın temel sebebinin talep azalması kadar likitte kalma tercihi olduğunu söyleyen BDDK Başkanı Bilgin, 2009'da da kârlılığın bir miktar daha azalabileceğine dikkat çekti. Küresel krizin en şiddetli olduğu 2008 Eylül, Ekim, Kasım döneminde Türkiye'de 268 yeni şube açılırken, personel sayısı 1.140 arttı. Bilgin, Türk bankalarının Batı'daki muadillerinin aksine planlanan şube açılması ve personel alımını kesmediğini söyledi. Bankaların son birkaç haftadır tekrar reklamlara başladığına dikkat çeken Bilgin, "A grubu firmalara kredi pazarlamaya çalışıyorlar ve özellikle beyaz yakalı çalışanlara yönelik pazarlama girişimlerinde bulunuyorlar. Mevcut şartların devam etmesi halinde; kredi faizlerinde gerileme eğilimi kuvvetle muhtemeldir. Likit kalmak güvenliği sağlar, aşırı likidite de bir süre sonra zarar yazmaya sebep olur." dedi. Kâr dağıtımındaki hassasiyetlerine dikkat çeken Bilgin, "Sermaye yeterlilik rasyoları dikkatimizi çekecek noktalara hızla inen bankalar kâr dağıtımına izin vermemizi beklemesinler." diye konuştu.

    Japon Yeni kredisi kullandıran bankacılar şimdi ne yapıyor?

    Bilgin'in verdiği bilgilere göre tüm kredilerin ortalama takip oranı 23 Ocak itibarıyla yüzde 3,8 oldu. Takibe dönüşüm oranı yüzde 7 ile en yüksek kredi kartlarında gerçekleşti. Bu oran taşıt kredilerinde yüzde 6,2. Bireysel kredilerde takibe düşen kişi sayısı yüzde 62 arttı. Takibe dönüşüm oranının düşük kalmasına rağmen, takibe düşen kişi sayısındaki artışın temel sebebi ise özellikle kredi kartlarına geçen yıl eklenen yeni kart borçluları. Bilgin, ekonomideki daralma, işsizlikteki artış gibi nedenlerle genel olarak tüm kredilerde takip oranlarının artmasının muhtemel olduğunu söyledi. En riskli alanın kredi kartları olduğu uyarısında bulunan Bilgin, ağustos ayında dahi Japon Yeni ile bireysel kredi pazarlaması yapan bankaların olduğunu söyledi. "Hayatında Japon Yeni görmemiş kişilere, faiz oranı düşük, yıllardır yükselmedi diyerek yen kredi vermeye çalışan bankalar, şimdi Japon Yeni yaklaşık yüzde 70 yükseldiğinde ne düşünüyorlar acaba?" diye soran Bilgin, "Kendinizin kullanmadığı, riskli gördüğü enstrümanları bu halka pazarlamayın." şeklinde konuştu.

    BDDK BAŞKANINDAN SATIRBAŞLARI

    İngiltere, ABD, Güney Kore gibi ülkelerde bireysel krediler çok yüksek. Krizin ve kurtarma paketlerinin temel sebebi de bu aşırı borçluluk oranıdır. Halkımızın borçluluk düzeyi diğer ülkelerle karşılaştırıldığında dengeli düzeydedir. Bugün 71 milyon kişi içinde konut kredisi kullanan kişi sayısı sadece 785 bin. Sermaye yeterlik rasyosu 2008 sonunda yüzde 18 oldu; hiçbir bankanın rasyosu yüzde 13'ün altında değil. Dünyanın birçok ülkesinin defalarca şiddetli şekilde sallandığı bir dönemde, gurur göstergelerimizden biri de budur. Bankalarına para enjekte etmeyen tek ülke Türkiye. Batı'dan, IMF'den talep geldiği takdirde bu konuda danışmanlığa talibiz. Şu anda kredilerin takibe dönüşme oranı olan 3,8'in iki katı olsa bile hiçbir bankanın sermaye yeterliliği yüzde 11'in altına inmez.

    Bankacılık sektörünün en önemli sorunu mevduat vadesinin kısalığı, sistemdeki pasifin vadesi uzamadan bankalar reel sektörü istenen ölçüde destekleyemeyecek. Mevduatın vadesiyle oynamamız lazım, bunun tek yolu da vadeyi teşvik edecek yollar bulmak.

    Gelecek günlerde en önemli risk kredi riski olacak, bankaların takipteki kredi oranı artabilir.

    Bankalar artık kredi kartı pazarlama hataları yapmamalı. Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç olursa 2006 yılında olduğu gibi olabilir. Rakamlara bakmak lazım, bu konuda takdir Meclis'indir. Kişisel olarak affa karşıyım.

    Bankacılık sektörü 2008'e göre dış ödemelerde daha rahat olacak, sistemde 2009'da yurtdışına ödenecek tutar 11 milyar dolar.

    Merkez Bankası'nın faiz oranlarındaki indirime rağmen kredi faiz oranları mevduattaki gibi düşmedi, mevcut koşulların devamı halinde kredi faizlerinde gerileme kuvvetle muhtemel.

    'Merkez Bankası faiz artırdığında saçım beyazlıyor' demiştim, faiz indirimlerinin saçlarıma etkisi, faiz artırımlarından çok daha az. Dünyada piyasaların faiz indirimlerine tepkisi, geleceğe olan beklentisini ve tansiyonun yüksekliğini gösteriyor. İnancımız, tansiyonun yavaş yavaş düşeceği yönündedir.

    Gelecek aylar dünya finansal mimarisinde değişikliklere gebedir. Bu değişimde kesin olan denetimin şiddetinin artacağıdır. Ancak aşırı denetim, bankacılığı ve yeni enstrümanları öldürmemelidir.

    Kurumların, ekonomilerin canlı dönemlerinde yığınak biriktirmesi ve düzenlemeleri artırması, kriz günlerinde ise yavaş yavaş yığınakları boşaltması ve mevzuatın gevşetilmesi gerekiyor.


    11 Şubat 2009, Çarşamba
    kaynak

    http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=813916

  11. #720
    Kayıt Tarihi
    Jan 2009
    İletiler
    162
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Dövizle kredi alana müjdeli haber

    Rotahaber yazdı BDDK konuyu ele aldıJapon Yeni kullandırılan yüzbinlerce kişi artan kur nedeni ile perişan durumda. Rotahaber'in gündeme getirdiği konu bugün BDDK Başkanı'nın da gündemindeydi. İşte o açıklama:
    Yenzedeler'e sevindirici haber

    10 Şubat 2009 17:55

    BDDK Başkanı Türk Bankacılık Sistemi 2008 Sonuçları ve 2009 Beklentileri konulu basın toplantısı düzenledi.


    - Batılı ülkelere ve IMF’ye danışmanlık yapabiliriz

    - Türk bankalarının yurtdışı ödeme sorunu yoktur

    - Uzun vadeli mevduat teşvik edilmelidir

    - Banka sahiplerine: Gerekiyorsa yol haritanızı değiştirin, birleşin, ortak alın veya devredin

    - Rasyosu düşene kar dağıtma izni vermeyiz

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin, Türk bankalarının 2009 yılında yurtdışı yükümlülüklerinin 11 milyar dolar seviyesinde olduğuna dikkat çekti.Yabancı para likiditenin altın olduğu bir dönem olan Ekim-Kasım-Aralık aylarında 2009’un tamamına yakın bir borcu göğüsleyen sektörün 2009’da çok daha rahat olacağını söyledi.

    Bilgin, 2008 yılı dünya ve Türkiye’de finans sektöründe yaşanan gelişmeler ile 2009 yılı beklentilerine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. 2008 sonu itibariyle hiçbir bankanın sermaye yeterlik rasyosunun yüzde 13’ün altında olmadığı bilgisini veren Bilgin, sektör ortalamasının 2007 yılında yüzde 18.9 iken; 2008 sonunda sadece yüzde 18’e gerilediğini söyledi. Hedef rasyolarının yüzde 12 olduğunu anımsatan Bilgin, “Dünyanın birçok ülkesinin defalarca şiddetle sallandığı, hemen hemen her ülkenin bankacılık sistemindeki sorunların manşet olduğu bir dönemde, gurur göstergelerimizden biri de budur. Ancak kriz nedeniyle önümüzdeki aylarda bu oranın, özellikle kredi riski nedeniyle, bir miktar düşmesi beklenebilir” dedi.

    Bunun nasıl başarıldığının ayrı bir toplantı konusu olduğunu belirten Bilgin, “Ancak Batıdan talep gelirse bu husus hakkında danışmanlığa da talibiz. Bankalardan veya diğer ülke otoritelerinden gelebilecek talepler kadar IMF’den gelecek teklifleri de olumlu karşılarız” dedi.

    UZUN VADEYE TEŞVİK İSTEDİ

    BDDK Başkanı Bilgin, Türkiye’de bankacılık sisteminin en önemli sorunun mevduatın vadesinin kısalığı olduğunu belirtirken bunun uzatılması için bazı teşvikler gerektiğinin altını çizdi. Bilgin, vade kısalığının yarattığı sıkıntıları ise şöyle anlattı:
    “Ortalama vade 31 gün iken nasıl bankacılık yapabilirsiniz? Daima tedirginsiniz, faiz değişkenliğinden doğrudan etkileniyorsunuz, herhangi bir söylenti, fısıltı halinde korunaksızsınız. BU yüzdendir ki likidite önemli ve bankalarım likit kalmak zorunda ve yine bu yüzdendir ki mevduatı kredi olarak verirken defalarca düşünmek zorundalar.”

    Başkan Bilgin, vadelerin uzaması için uzun vadeli mevduatın stopaj oranı ile mevduat munzam karşılık oranlarının düşürülmesi gerektiğinin altını çizdi.

    YOL HARİTANIZI DEĞİŞTİRİN

    Konuşmasında bankalara da önemli mesajlar gönderen Bilgin, bankaların önümüzdeki aylarda konumlarını yeniden değerlendirmelerini istedi. “Sorun varsa, sermaye koyacak güc de yoksa yol haritanızı değiştirmek en güvenli çözümdür” diyen Bilgin, bu cümlesiyle bankaların gerekli durumda ortak alma, birleşme veya satma gibi seçenekleri değerlendirmelerini kastettiğini söyledi.

    RASYONU DÜŞÜRMEYİN

    Bilgin, sermaye yeterlik rasyosu (SYR) konusundaki hassasiyetlerini birkaç kez yinelerken; rasyosu düşen bir bankaya kesinlikle kar dağıtım izni vermeyeceklerini, buna kamu bankalarının da dahil olduğunu vurguladı.

    “KREDİLER 2008 TOPLAMDA YÜZDE 29, SON ÇEYREKTE YÜZDE 1,8 ARTTI”

    Krediler hakkında da bilgi veren Bilgin, 2008 sonu itibariyle toplam kredilerin GSMH içindeki payının yüzde 38'i bulduğunu belirterek, kredi toplamının 368 milyar TL'yi bulduğunu, kredilerin toplam aktifin yüzde 50'sini oluşturduğunu söyledi.

    Bilgin, her zaman bankacılığın büyüklüğünün yetersiz olduğunu, kredilerin daha büyük olması gerektiğinin söylendiğine dikkati çekerek, “Ancak, kriz döneminde gördük ki kredilerin GSMH içindeki payının çok yüksek olmaması riski azaltmakta. Bazı ülkelerin temel sorunu, aslında kredilerin ve özellikle bireysel kredilerin çok yüksek hacmidir” dedi.

    Kredilerin 2008 yılı boyunca yüzde 29 artış gösterdiğini, Eylül 2008 sonrasına bakıldığında ise 3 aylık artış oranının yüzde 1,8'de kaldığını belirten Bilgin, “Bankalarımız aslında 2007'nin sonlarına doğru hızlarını yavaşlatmışlardı ancak, yavaşlama 2008 yılının 4. çeyreğinde çok keskinleşmiştir” dedi.

    “NEDEN OFFSHORE ÜZERİNDEN KREDİLERİ KULLANDIRMAK ZORUNDA BIRAKILIYORUZ?”

    Toplam kredilerin yüzde 29'unun yabancı para cinsinden olduğunu, 70 milyar doları bulan bu tutarın yüzde 65'inin (yaklaşık 45 milyar dolar) Türk bankalarının offshore şubelerinden kullandırıldığını kaydeden Bilgin, şöyle konuştu:

    “Bu operasyonun temel sebebi ise yurtiçinde ihracatçı olmayanlara döviz kredisi kullandırılmasının yasak olması. Reel sektörün yurtdışından borçlanmasından, bunun riskinden bahsederken ve resmi tam olarak göremezken, neden Türk bankalarının ülke içinde belli koşullar dahilinde yabancı para kredi vermesinin önünü açmıyoruz? Neden offshore şubeler üzerinden kredileri

    kullandırmak zorunda bırakılıyoruz? Temennimiz, dış finansmanın azaldığı bir dönemde yurt içinde de döviz kredisi verme koşullarının bir miktar genişletilmesidir.”

    “2008 SON ÇEYREKTE BİREYSEL KREDİLERDE GERİLEME VAR”

    Bilgin, 2008'de kullandırılan 368 milyar TL kredinin yüzde 44'ünün kurumsal ve ticari, yüzde 32'sinin bireysel, yüzde 24'ünün KOBİ kredilerinden oluştuğunu ifade ederek, kurumsal ve ticari kredilerin 1 yılda yüzde 44, bireysel kredilerin yüzde 23 ve KOBİ kredilerinin ise yüzde 13 artış gösterdiğini kaydetti.

    Bireysel kredilerin toplam kredilerin üçte 1'ini oluşturduğuna dikkati çeken Bilgin, bireysel kredilerde 2008 yılı toplamında yüzde 23 artış gerçekleşmiş olmasına karşın Eylül 2008 sonrasında bir gerilemenin söz konusu olduğunu belirtti.

    Bilgin'in verdiği bilgiye göre, bireysel kredilerde ilk sırada konut, ikinci sırada kredi kartları, üçüncü sırada da ihtiyaç kredileri yer aldı. 23 Ocak 2009 tarihi itibariyle konut kredileri 39 milyar TL, kredi kartları 34 milyar TL, ihtiyaç kredileri 33 milyar TL'yi buldu.

    “TÜM KREDİLERDE TAKİP ORANLARININ ARTMASI MUHTEMEL”

    Tevfik Bilgin, tüm kredilerin ortalama takip oranının 23 Ocak 2009 tarihi itibariyle yüzde 3,8 olduğunu, takibe dönüşüm oranı en yüksek alanın yüzde 7 ile kredi kartları olduğunu söyledi. Bu oranın taşıt kredilerinde yüzde 6,2 seviyesinde bulunduğunu kaydeden Bilgin, şu bilgileri verdi:

    “Bireysel kredilerde, 2007 yılı sonunda takipteki müşteri sayısı 1 milyon 338 bin iken, 2008 sonunda 2 milyon 170 bin kişi oldu. Takibe düşen kişi sayısı yüzde 62 arttı. Takibe dönüşüm oranı düşük kalmasına rağmen, takibe düşen kişi sayısındaki yüzde 62'lik artışın temel sebebi; özellikle kredi kartlarına

    2008 yılında eklenen yeni kart borçlularıdır. 2008 başında kredi kartı takipteki müşteri sayısı 1 Milyon 86 bin iken, 2008 sonunda, bu, 1 milyon 564 bin kişiye ulaşmıştır (eklenen 478 bin kişi).

    Takipteki kişi sayısı konut kredisinde 10 bin, taşıt kredisinde 28 bin, ihtiyaç kredisinde 268 bin, diğer bireysel kredilerde 366 bin, kredi kartında 1 milyon 564 bin olmak üzere toplam 2 milyon 170 bin bireysel kredi müşterisi takip hesaplarında izleniyor.

    Ekonomideki daralma, işsizlikteki artış gibi nedenlerle genel olarak tüm kredilerde ama özelde bireysel kredilerde takip oranlarının artması muhtemeldir.”

    “KRİZİN TEMEL SEBEBİ AŞIRI BORÇLULUK”

    İngiltere, ABD, Güney Kore gibi diğer ülkelerde, bireysel kredilerin GSMH içindeki payının, Türkiye ile karşılaştırılamayacak kadar yüksek olduğuna dikkati çeken Bilgin, “Aslında krizin ve kurtarma paketlerinin temel sebebi de bu aşırı borçluluk oranıdır. Halkımızın borçluluk düzeyi diğer ülkelerle karşılaştırıldığında dengeli düzeydedir” dedi. Bilgin, bugün 71 milyon kişi içinde konut kredisi kullanan kişi sayısının sadece 785 bin olduğuna işaret etti.

    Bireysel kredilerin sabit faizli olduğunu ve kredi kullanan müşterilerin önemli bir bölümünün oldukça uygun faizlerle borçlandığını belirten Bilgin, “en riskli alanın kredi kartları olduğunu” vurguladı ve şöyle devam etti:

    “Geçmişte hem bankalar hem de tüketicilerin kredi kartındaki

    yanlışlıklarını saymak istemiyorum. Krizin en şiddetli dönemlerinde kredi

    kartlarındaki takibe dönüşüm oranı yüzde 7'ler düzeyine ulaşmıştır. Önümüzdeki aylarda özellikle kredi kartlarındaki takibe dönüşüm oranının bir miktar daha yükselmesi beklenebilir.”

    “JAPON YENİ İLE KREDİ VERMEYE ÇALIŞAN BANKALAR ŞİMDİ NE DÜŞÜNÜYORLAR?”

    Bilgin, 2008 Ağustos ayında bile Japon Yeni ile bireysel kredi pazarlaması yapan bankalar bulunduğuna dikkati çekerek, “Hayatında Japon Yeni görmemiş kişilere, faiz oranı düşük/yıllardır yükselmedi diyerek Yen kredi vermeye çalışan bankalarımız, şimdi Japon Yeni yaklaşık yüzde 70 yükseldiğinde ne düşünüyorlar acaba?” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

    Bankacılara seslenen Bilgin, “Toplumdaki kredi ahlakının yerleşmesinde sizin de rolünüz var. Kendinizin kullanmadığı, riskli gördüğü enstrümanları bu halka pazarlamayın. Bu bakımdan kriz dönemi, hem kredi kartı hem de sair krediler bakımından önemli derslerin çıkarıldığı bir dönem. İnşallah hafızamız bunları kalıcı olarak muhafaza eder” dedi.


    kaynak

    http://www.rotahaber.com/haber/20090...u-ele-aldi.php

+ Konuyu Yanıtla
72 / 139 Sayfa İlkİlk ... 2122232425262636465666768697071727374757677787980818292102112122132 ... SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

velayeti babada olan çocuk annenin ikametine geçebilir mi

YENZEDELER

fecebokka

Forum

Benzer Konular :

  1. İnternetteki Haber Sitelerinde Davamla İlgili Haber Çıktı!Ve Hakaretler Var!Ne Yapmalıyım?
    Arkadaşlar geçenlerde büyük bir internet haber sitesinden bir yazar benim dosyamın içeriğini haber yapmış.Dosya yargıya gitmişti ve sonuçlanmamış...
    Yazan: fruko Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 30-10-2010, 20:55:29
  2. 7 yıldır haber verilmeyen kredi kartı borcu
    Öncelikle iyi akşamlar dilerim. Bugün X bi banka tarafından arandım. 2002 yılında kullandığımı bile hatırlamadığım bi kredi kartının 700 TL...
    Yazan: efeonur Forum: Kredi Kartları ve Bankacılık Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 05-01-2010, 23:51:55
  3. Haber sitesinde yargıya intikal etmiş dosya haber olur mu?
    Merhaba İyi tatiller Yargıya ve belirli kuruluşlara intikal etmiş olan dosyamda elimdeki bilgi ve belgeler ile internet üzerindeki haber sitesinde...
    Yazan: beytrap Forum: Basın/Yayın Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 12-12-2009, 13:09:51

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.