Tuz Gölü ile ilgili iddialar

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Tuz Gölü, Van Gölü'nden sonra ülkemizdeki ikinci büyük gölüdür...
Uzunlugu 80 kilometre kadar olan Tuz Gölü'nün genisligi 48 kilometreyi bulur... Genis bir alani kapsamasina karsilik çok sig bir göldür...

Dünyanin en tuzlu göllerinden biridir... Litresinde 329 gram gibi çok yüksek oranda tuz ihtiva etmektedir... Gölün bu özelligini degerlendirerek tuz elde etmek amaciyla kiyilarinda çok sayida tuzla kurulmustur... Bu tuzlalardan elde edilen tuz Türkiye'nin gereksinimi olan tuzun büyük bölümünü karsilamaktadir...

Türkiye'nin oldukça kurak bir yerinde yer almasi nedeni ile bu sig
bölgelerde çok yogun bir sekilde buharlasma görülür... Dogu kismindaki
körfez disinda tümüyle kuruyan gölün tabaninda, kalinligi yer yer 30
santimetreyi bulan mevsimlik bir tuz katmani olusmaktadir...

Tuz Gölü'nün en derin yeri sadece 2metredir. Öteki kesimlerin derinligi
sadece santimetrelerle ölçülebilmektedir... Göle dökülen en önemli akarsular "Peçenekozu Deresi" ile "Melendiz Çayi"dir. Cografya bilgileri aynen böyle diyor.

Cografya bilgilerine girmemis aci gerçek ise sudur: Tuz gölüne dökülen
en büyük akarsu Konya' nin sehir kanalizasyonudur... Çumra yönüne verilen kanalizasyon bu dogrultu üzerinden maalesef herhangi bir aritmaya tabi tutulmadan dogrudan Tuz Gölü'ne akitilmaktadir...

Bir milyonu geçen sehir nüfusunun sanayi artiklarini da tasiyan sehir
kanalizasyonu bizlere iyotlu ya da iyotsuz tuz olarak geri
dönmektedir...

Bu faciaya dur demek ve tuzun kokmasina firsat vermemek için her
sorumlu vatandasin üzerine düsen görevi yerine getirmesi gerektigi inanci ile bu mesaji ulasabilecegimiz her kisiye gönderelim ve ilgilileri göreve davet edelim...Yoksa hepimizin yemeginde Konyalilarin katkisi olmaya devam edecek.."

Yrd. Doc. Dr. MUSTAFA DURAN
PAMUKKALE UNIVERSITESI
FEN-EDEBIYAT FAK. BIYOLOJI BOL. 20017 DENIZLI

TEL:+90 258 2134030-1178
FAX:+90 258 2125546

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Merhaba Arkadaslar,

Bir arkadasimdan gelen bu maildeki iddialar ne kadar dogru bilemem ama insan sagligina verdigimiz degeri sizlerle paylasmak istedim.

Sevgiler...

[commodore1tr]

Bu iddalar maalesef doğru sanıyorum daha öncede resimleriyle gelmişti bu mail bana son gelişmeler ise şöyle...
Tuz Gölü, başta Konya olmak üzere, Cihanbeyli, Kulu, Tavşançalı, Şereflikoçhisar, Aksaray, Sultanhanı ve Eşmekaya gibi il ve ilçelerin evsel ve sanayi atıkları nedeniyle kirlenmesini sürdürüyor. Dünya’da biri Amerika’da olmak üzere iki adet olan Tuz Gölü’nün doğal yapısının korunması için göldeki kirlenmenin önüne geçilmesi gerekiyor. Konya’nın evsel ve sanayi atıkları özellikle yağışın bol olduğu dönemlerde tuz gölüne ulaşıyor. Konya’nın atıkları bugünlerde tahliye kanalından tarımsal sulama yapılması ve yoğun buharlaşma nedeniyle göle atık ulaşmadan yok oluyor.

İŞLETMELER KİRLİLİKTEN ŞİKÂYETÇİ
Tuz gölüne daha yakın olan Cihanbeyli başta olmak üzere diğer yerleşim yerlerinin atıkları hiçbir arıtmaya tabi tutulmadan göle karışıyor. Bu durum, bölgede bulunan 10’un üzerindeki tuz fabrikası ve işletmelerini olumsuz yönde etkiliyor.



Tuz Fabrikası işletmecisi Sabahattin Arcan, kirlenme nedeniyle yabancı atıkların ham maddeye karıştığını, bunu ayrıştırmak için özel yöntemler uyguladıklarını söylüyor. Arcan, bakterilerin tuzda barınamayacağına işaret ederek, tüketicilerin gönül rahatlığıyla tuzu tüketebileceğine işaret ediyor.

KANALDA BALIKLAR ÖLÜYOR
Evsel ve sanayi atıklarının tahliye kanallarıyla göle ulaşması aşamasında, kanallardaki doğal doku da olumsuz etkileniyor. Kanallarda ölen, can çekişen balıklar adeta çevre felaketinin en açık göstergesi olarak yansıyor. Bölge çiftçileri tahliye kanalındaki atık suları hayvanların içtiğini, kendilerinin de tarımsal sulamada kullandıklarını söylüyor.

CİHANBEYLİ’NİN GEÇİM KAYNAĞI
Cihanbeyli İlçe Belediye Başkanı Nuri Ünalan, Türkiye’nin tuz ihtiyacını karşılayan gölün kirlenmesinin önüne geçilmesi için Mecliste ‘Koruma Kurulu’ kurulduğunu söyledi. Ünalan, bölge için Tuz Gölü’nün önemli bir gelir kaynağı olduğunun altını çizerek, arıtma tesislerinin kurularak bir an önce faaliyete geçmesi gerektiğini anlattı. Ünalan, “Tuz Gölü’müz dünya’nın ikinci büyük tuz gölü. Türkiye’nin tuz ihtiyacını karşılıyor. Ama maalesef kirleniyor.



Tuz gölünü kirleten unsurlar belli. Cihanbeyli’de bu unsurların içinde yer alıyor. Cihanbeyli’deki esnafın, taşıyıcıların geçimi bir yerde ziraattan sonra tuza bağlı. Tuz gölündeki tuzun kirli çıkması bizi ekonomik olarak ta etkiliyor. Tuz gölünün kurtulması için biz de çaba gösteriyoruz. Kirlenmenin önüne geçilmesi gerekiyor. Cihanbeyli’yi ekonomik olarak kirlenme etkiliyor. 10’un üzerinde tuz fabrikası etkileniyor”diye konuştu.

İLK ARITMA KONYA’DAN
Doğa harikası Tuz Gölü’nün kurtarılması amacıyla ilk arıtma tesisi Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılıyor. Arıtma Tesisinin temelinin Başbakan Erdoğan tarafından atıldığını hatırlatan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek; “Belediye olarak çevreye ve doğaya olan duyarlılığımızın en somut göstergesi arıtma tesisidir. Arıtma tesisimizin tamamlanmasıyla birlikte Konya’nın evsel atıkları Tuz Gölü’ne ulaşmayacak. Arıtılan sular tarımsal sulamada kullanılarak ekonomiye de önemli katkı sağlanmış olacak”dedi.

DOĞALGAZ DEPOLANACAK
Türkiye’nin 3.5 milyon ton olan yıllık tuz ihtiyacının 2.5 milyon tonunun karşılandığı Tuz Gölü kirliliğinin dışında bugünlerde doğalgaz depolama merkezine dönüştürülmesi projesiyle de gündeme geldi. Jeofizik Mühendisi Yılmaz Ermiş, açılacak sondajlarla Tuz Gölü’nün doğalgaz depolama merkezine dönüşebileceğini söyledi. Ermiş, doğalgazda dışa bağımlı olan Türkiye’nin olası doğalgaz kesintisinde Konya’nın depolama sayesinde doğalgazsız kalmayacağını anlattı.

TUZ GÖLÜ
Tuz gölü, jeolojik olarak teknotik çukurdan oluşuyor. Uzunluğu 90 km. olan gölün genişliği 35 km. 1100 kilometrekarelik bir alanı kapsayan gölden TEKEL Tuz İşletmesi tarafından tuz hammadde olarak çıkarılarak satılıyor. Türkiye’nin 3.5 milyon ton olan yıllık tuz ihtiyacının 2.5 milyon tonu Tuz Gölü’nden karşılanıyor. Dünya’da iki adet olan Tuz Gölü için TBMM’de “Özel Çevre Koruma Kurulu” oluşturuldu. Kurul, Tuz Gölü’ndeki kirlenmenin önlenmesi için çalışma yapıyor.

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Bilgiler için tesekkür ederim. Önlemler alinmasi sevindirici.

Sevgiler...

[doganay]

internetten ve bazı kaynaklardan yaptığım araştırmalara göre gönderilen bu mailler ve bu yazı sayın mustafa duran a ait değil.bunu yapıcağınız birkaç basit araştırmayla sizlerde kolayca bulabilirsiniz. konu konya belediyesinin kanalisazyon atıklarını temizlemek amacıyla yaptığı ihalenin bürokrasi engeline takılması sonucu belediyenin bu sahte mesaj yolunu kullanarak kamuoyu baskısı oluşturma çabasından ibaret... sayın mustafa duran da bu mesaj olayından sonra olayı bizzat incelemek için van gölüne giderek testler ve araştırmalar yapmış ve bölgede bahsettikleri gibi herhangi bi sorun bulunamamış... yukarıda ki mesajda bahsedilen çalışmalar belki doğru olabilir ama o mesaj ve yazı kötü bi planın parçasından daha öteye geçmiyor....

[Av.Ragıp Atay]

Sayın Doganay,
Sitemizin hukuk alanında ciddi bir site olduğundan kuşku duymanız yersiz. İnternet ortamında dolaşan bu mailin kaynağı bilimsel çevrelerdir. Sayın Mustafa Duran, şimdiye kadar bu konuda bir yalanlamada da bulunmadı. Belki kendi yazmamıştır. Ama yazılanların doğru olduğu, tarafımızdan araştırılmış ve buna göre ileti eklenmiştir. Aşağıya koyduğum Sn. Reyhan Saral'ın yazısı resmi sitesinde yayımlanmıştır. Yetmezse, meclis tutanaklarından, tuz gölündeki kirliliğe ilişkin konuşmaları ada aktarabilirm.

REYHAN SARAL

Tuz Gölünde Tuz Üretim Prosesinde Ağır Metal Değişimi

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

TEZ DANIŞMANI

Prof. Dr. AHMET AYHAN

ÖZET

İncelemeye konu olan Tuz Gölü, İç Anadoluda ve Konya İlinin kuzeydoğusunda

yer almaktadır.Tuz Gölü yaklaşık 1665 km2#8217;lik bir alanı kapsamaktadır.

Çok stratejik bir doğal kaynak olan Tuz Gölüne bölgedeki sanayii tesisleri ve kanalizasyon atıklarının doğrudan doğruya boşaltılması; tuz oluşumunu olumsuz yönde etkilemektedir. Tuz Gölünü tehdit eden kirlilik parametrelerinden başlıcaları; ana tahliye kanalı ile taşınan çeşitli kökenlere sahip partiküller, yağ, gres, deterjan, pestisit, ağır metaller ve dışardan gelen fazla sudur. Ağır metaller belirli bir konsantrasyona ulaştığında tuzun kristal yapısına doğrudan girmekte ve tuzun kalitesini düşürmektedir.

Ağır metal miktarlarını belirlemek üzere hem Tuz Gölünden hem de tuz rafinasyonu sonrası tuzdan ve atıklardan çok sayıda numuneler alınmıştır. Tuzlalardan alınan ham tuzlar ile bunları Vakumlu Evaporasyon Yöntemi ile rafine eden Salina Tuz Fabrikasından (Cihanbeyli) alınan 24 adet numune, Ham Tuz, Ürün Tuz, Proses Suyu ve Atık Malzeme olmak üzere 4 gruba ayrılarak incelenmiştir. Numunelerin mineralojik incelemeleri X-Ray Difraktometre cihazında jeokimyasal incelemeleri ise Grafit Fırınlı Atomik Absorbsiyon Spektrometri cihazında gerçekleştirilmiştir. Analizlerde Cu, Cd, Ni, Co, Hg, As, Mn, Pb, Se, Cr, Fe, Al gibi ağır metal konsantrasyonları tek tek değerlendirildikten sonra birbirleri ile kıyaslanmış ve gelim kaynakları yorumlanmıştır.

X-Ray Difraktometre cihazında yapılan analizlerde; ürün tuz numunelerinin genellikle hakim mineral olarak Halit (NaCl) ve nadiren CaCl2, ham tuz numunelerinin halit minerali yanısıra jips minerali, atık malzeme numunelerinin ise halit, jips ve sodyum kalsiyum sülfat mineralleri içerdikleri belirlenmiştir.

Tüm analiz sonuçları göstermektedir ki, Konya şehrinin evsel ve endüstriyel atıklarının ana tahliye kanalı yoluyla Tuz gölüne deşarj edilmesinden kaynaklanan önemli bir kirlenme vardır. Kirletici parametrelerden ağır metallerin ham tuz içindeki belirgin konsantrasyonları büyük bir risk taşımasına karşılık rafine tuzlarda Fe, Al, Co, Mn, Cr ve Ni dışında kalan toksik elementler olarak adlandırılan As, Hg, Pb ve Cd gibi elementlerin ya hiç bulunmamaları veya düşük konsantrasyon göstermeleri nedeniyle bu risk büyük ölçüde azalmaktadır. Buna rağmen piyasaya arz edilen tuzlarda rutin analizlerin yapılarak sürekli olarak denetim altında tutulma gereği vardır.

[Av.Ragıp Atay]

13. Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi

Konya ana tahliye kanalı yoluyla göle taşınan ağır metaller, tarımsal kimyasallar ve organik atıklar canlı yaşamını ve gölün ekosistemini tehdit eder boyuttadır.

Göl havzasındaki sulama amaçlı sondaj kuyuları nedeniyle yer altı su rejimi etkilenmekte, gölün beslenme kaynakları giderek azalmaktadır.

Bu da Cumhurbaşkanılığı Denetleme kurulu'nun Özel koruma çevre bölgelerine ilişkin verdiği rapordan, Tuz Gölü Özel Çevre Bölgesi'ne ilişkin rapor özeti

ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAŞKANLIĞININ
2001-2002 YILLARI ARASINDAKİ EYLEM VE İŞLEMLERİNE İLİŞKİN
ARAŞTIRMA VE DENETLEME RAPORU ÖZETİ


Göl toprak set ile ikiye bölünmüş olup, bu bölümler içerisinde havuzlar oluşturularak tuz üretimi yapılmaktadır.

Toprak setler, göl ekosistemindeki döngülere engel olmakta, kış mevsiminde göl suyunun etkisine dayanamayarak çöktüğünden göl tabanının topografyasını değiştirmektedir. Bu setler üzerindeki yoldan geçen taşıtlar, dizel emisyonu ve katı-sıvı atık kirliliği yaratarak kuş habitatlarına zarar vermektedir. Bunların yanı sıra toprak setler; göle ulaşan yüzey sularının akışını değiştirerek mevcut dengeyi bozmakta, gölün kendini temizleme olanağını sınırlamakta, kirliliğin göl suyunda seyreltilmesi sürecine engel olmakta, ekolojik peyzajı bozmakta ve mevcut fauna ve floraya ait habitatların iç dinamiklerini koruma ve sürdürmesini olumsuz etkilemektedir.