Mustafa Kemal’e Mektup

Ben yazmadım bu mektubu biz yazdık
Bizler laik bir cumhuriyetin
Demokratik vatandaşlarıyız
Soyumuz bin yıllık Türk soyu
Nice kahramanların evlatlarız
Ben yazmadım bu mektubu
Bu mektubu biz yazdık

Üç’e alıp dört’e satıyoruz
Gelen sadece kalabalık
Alacak yok
Kimsede para yok
Açlıktan sefaletten sadece bakıyorlar atam
Malınız çürüyor tezgâhta
Bağırmaktan sesimiz kısılıyor soğukta
Hepsi güzel hoşta
Millette para yok
Malımız kalıyor tezgâhta
Diyor pazarcı Ahmet
Zerzevata sitem ediyor
Hallerde mal pahalı
Pazarda alıcı yok diyor…


Siftahsız kepenk kapatır olduk
Vergi yüzünden boğulur olduk
Rüşvet vermekte mükellef olduk
İstersen verme atam mührü basıyorlar kapıya
Evde var iki çocuk
Bir hanım
Yaşlı birde ana
Ekmek götürmek lazım aş götürmek
Yevmiyesiz ırgat gibi çalışır olduk
Ama yinede açlık sınırına ulaşamadık
Siftahsız kepenk kapatır olduk
Diyor Bakkal Hasan ağabey…


Bir oğul verdim bu vatana
Tek tuttuğum dalımdı
Beyimin künyesini yolladılar Kıbrıs’tan
Otuz milyon biçti devlet
Üç ayda doksan
Tek oda bir izbe buldum başımı soksam
Aşımı komşular veriyor
Şehit annesiyim atam
Diyor Zeynep ana
Anadolu kadını
Yinede hakkını helal ediyor
Vatan sağ olsun
Başka ihsan eylemem diyor…


Ben şanslı olandanım
Okuduk dirsek çürüktük
Mektep-i ümmiye bitirdik
Mürekkep yaladık
Yirmi beşinde evlendik çoluk çocuğa karıştık
İşiz gezdik müşkülatlar atlattık
Baktık olmayacak
Torpil bulduk iş bağlattık
Böyle yürüyormuş çark atam
Başka yolunu bulamadık
Memuruz atam
Aldığımız karın tokluğu
Çocuklarız okusun adam umudu
Biz açlık sınırına yakın yaşıyoruz
Allaha şükür gene de yaşıyoruz atam…
Diyor mutemet Arif amca
Adam elli üç yaşında
Emekliliğine var daha
Atmış olmuş emeklilik yaşı
Ofise bastonla gidecek yakında…


Karasabandan kurtulduk
Tarlalara traktör girdi
Bir kuş gribi icat ettiler
Gâvurun gidileri
Elde ne varda sattık savdık
Buğdayı arpayı yok parasına sattık
Daha tohum alınacak
Tarla ekilecek
Çift koşulacak
Kış kapıda yakacak bulunacak
Cepte üç kuruş para kaldı
Bunlar nasıl yapılacak
Çiftçi halkın efendisidir dedin ya atam
Ne efendilik kaldı ne beylik
Kravatlı ağalara olduk yenik
Hasatsımız boşa satıldı
Emeğimiz değersiz kaldık
Yaşıyor muyuz bilmem garı
Atam sorma halimiz harap
Ahvalimiz belli değil
Diyor Konya ovasından çiftçi Mesut Bey
Kimileri ileşber der adına
Halkın efendisinin ahvali garip
Tamah eder yoğurt çorbasına
Tandır ekmeğine…


Yirmi beş sene bir fiil emek verdim bu devlete
Vaktim geldi çekildim dinlenmek için köşeme
Dinlenmek kelime atam dinlenmek ne kelime
Üç kuruş maaş için beliyoruz kuyruklarda saatlerce
Yaşlandık iyice
El ayak çekindi doktor yollarına düştük
Ne doktor gördük ne hastane
Sigortalıyız güya orada kuyruk
İlaçta da kuyruk
Kuyrukla geçiyor ömrümüz sorma atam
Emekliyiz diye paçavra gibi atıldık
Yüzümüze bakan kalmadı unutulduk
Emeğimizin hakkı bu olmasa gerek
Çok dertlendik yorulduk horlandık
Diyor emekli Ömer amca

Ben basında kasketi
Samsun sigarasıyla yetinen emekçi
Hayat muadelesi benimki
Yük taşıdık hamal olduk gün geldi
Üç kuruşa tamah ettik
Allah bereket versin dedik
Donda uçkur kalmadı
Kemer sıkmaktan imanımız gevredi
Grev yaptık kimse dinlemedi
Lokavt yedik kimse iplemedi
Yüzde üç verdiler zammı
Durmadan başımıza kaktılar verdikleri parayı
Vergilerle aldılar zaten verdiklerinden fazlasını
Nasıl yaşıyoruz bilmem atam
Diyor işçi Bekir dayı
Emekçi Bekir dayı…

Hep güçlük koydular önümüze
Komünist dediler bir kesimimize
Söz söyledik daha aklınız ermez dediler
Okullara bela geldi bizden bildiler
Vebalı gibi yüzümüze baktılar
Yalancıktan sahip çıktılar
Geleceği sen bize emanet ettin ama atam
Geçmişimizi yanlış öğretiler
Bir kısmımızı asimile ettiler
Sömürenlere ses çıkarmadılar izlediler
Esrar eroin bağımlığıyla bizleri baş başa bıraktılar
Sonra gençlik nereye gidiyor diye ağıt yaktılar
Ne sahip çıktılar ne öğrettiler
Hep gizlediler
Dinlemeden copladılar
Bin türlü yakıştırmada bulundular
Bir birimize düşman ettiler
Ayrıya gayrıma teşvik verdiler
Öğrenciysek genç isek suçumuz ne atam
Diyor maden mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisi Sertan arkadaşım

Bizler eğitimin miğferleri
Ulu bir davanın temsilcileri
Senin kurduğun cumhuriyetin öğretmenleri
Bizde mi sorun atam
Biz mi adam edemedik bu milleti
Biz mi saygı veremedik
Açlıkla mücadelemiz var
Doğuda terörün hedefi biz
Saygı görmedik
Saygı göstermediler
Söylediklerimizi dinlemediler
İşlerine geldiklerini gördüler
Yalanlara boyun eydiler
En dertli biziz atam
Biz mi öğretmeyi beceremedik
Bizi de sindirdiler
Ele güne mahcup muhtaç ettiler
Emek davasına düştük
Bin türlü gudubetle boğuştuk
Bizleri de affet atam
Elimizden geleni yaptık
Ama bizleri de dinlemediler
Bizleri de susturdular
Diyor canım öğretmenim M. Ali Bey


Atam selamlar olsun
Emanetin emin ellerde
Hiçbir sorun yok devlette
Milletin yediği önünde yemediği ardında
Ekonomi iyiye gidiyor
Avrupa’ya girdik sayılır
Memurun emekçinin çiftçinin hakkını tas tamam veriyoruz
Gençlerimize sahip çıkıyoruz
En iyi şartlarda okutuyoruz
San rahat uyu atam izindeyiz…
Diyor bilmem ne partisi boş işler bakanı …. Bey…

Ben yazmadım bu mektubu biz yazdık
İşte böyle atam
Bıraktığın devlet böyle
Bize gelince
Bilirisin yazarız
Dinlenmedik ki
Aslında söyleyeceğin çok şey var
Ama korkuyorum
Ellerime kelepçe vurup mahpusa koyarlar
En iyisi mi ben susayım atam
Ben yazmadım bu mektubu biz yazdık
Yazılanları duydun atam
Sağlıcakla kal…

Murat Gevrek