+ Konuyu Yanıtla
2 / 17 Sayfa İlkİlk 123456789101112 ... SonSon
11 den 20´e kadar toplam 165 ileti bulundu.

Konu: Bekir Coşkun Sayfası

Bekir Coşkun Sayfası Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #11
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı


    Yazarlar
    Bekir COŞKUN bcoskun@hurriyet.com.tr

    Başbakan Bush#8217;u aradı...


    VE Başbakan Ortadoğu#8217;da akan kanı durdurmak için kamuoyunun beklediği telefon görüşmesini yaptı:

    "Günaydın Sayın Bush..."

    "Sen kimsin bu saatte..."

    "Benim ben...Türkiye#8217;den arıyorum, Başbakan..."

    "İyi ama saat farkını biliyorsunuzdur... Şunu söylemeliyim ki ben yeni yatağa girdim..."

    "......!"

    "Günaydın demenizden dolayı teşekkür ederim. Ama "günaydın" için uygun bir saat değil... Daha biraz önce Lora "Çişini yaptın mı?" diye sordu... Buradan da anlıyoruz ki demek ki gece..."

    "Nasıl geçirdiniz?..."

    "Lübnan#8217;a mı?.."

    "Hayır gününüzü nasıl geçirdiniz?.. Orada gece olduğuna göre demek ki gün geçti?.."

    "Güzel geçti... Peki sizin geceniz nasıl geçiyor?.."

    "Burada gündüz..."

    "Aaaaa..."

    "Eee tabii... Tersi oluyor bir bakıma... Gündüz gece, gündüz gece..."

    "İşte şu anda yataktayım ve şeyimi kaldırmış durumdayım, ayağımı... İki ayağımı kaldırabildiğime göre demek ki yataktayım..."

    "Ben de Suriye ya da İran#8217;a sıra geldi sandım bir an olsun... Biliyorsunuz burada endişe var... Ortadoğu#8217;ya savaşın yayılacağı söyleniyor bir nevi... İsrail#8217;in ateş kesmesi için benim size telefon açmam konusunda bir düşünce ortaya çıktı... İşte ben de bağımsız bir devletin başbakanı olarak cüret ile açıyorum..."

    "O ne yapıyor?..."

    "Kim?.."

    "Bay Cüred... Biraz önce Cüred#8217;le telefon açtık dedin ya..."

    "Haaa... Onun adı Cüneyd... Cüneyd Zapsu..."

    "Evet evet, Cüreyd Zarpsu... Sizin için "delikten aşağı süpüreceğinize bu adamdan yararlanın" demişti... Çok akıllı birisi... İşte bak ne güzel bana telefon açıyorsun, ben seni dinliyorum, birlikte bütün meselelere çözüm buluyoruz... Orda vakit ne?.."

    "Gündüz..."

    "Burda gece... Demin #8217;pırt#8217; diye bir ses duyduğuma göre demek ki ben yataktayım..."

    *

    (Bu bir mizah yazısıdır, gerçek değildir. Gerçek olan gazetelerde yer alan "Erdoğan Bush#8217;u aradı" haberleridir.)



    22 Temmuz 2006




    Hukuki NET Güncel Haber

    Bekir Coşkun Sayfası konulu yargıtay kararı ara
    Bekir Coşkun Sayfası konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #12
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bekir Coşkun yazılarına bir de Melih Aşık yazızı ekliyorum

    Tayyip - Bush telefon görüşmesi ilginç geldi de...

    http://www.milliyet.com/2006/07/23/yazar/asik.html

  4. #13
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    3.492
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Babalar...


    SEVGİ ve merhameti kuşaktan kuşağa anneler taşıdılar.

    Çocuklar sokakta düşse, dillerinde endişe, ellerinde bir tutam pamukla koştular anneler.

    Ve "Yapma", "Etme", "Günahtır", "Yazık" diye diye, sevginin-merhametin ilk tohumlarını ekmeye çalıştılar çocuklarının yüreğine.

    Ya çoğu babalar?..

    Komşunun çocuğunun gözünde patlatılmış bir yumrukla mutlandılar.

    Kaba kuvveti "erkeklik" sayan minik minik şovlarla, çocuklarını vurdulu kırdılı dünyanın birer ferdi olmaya hazırladılar.

    Anneler merhameti, babalar merhametsizliği kuşaktan kuşağa taşıdılar.

    *

    Dünkü Danıştay Cinayeti Davası#8217;nda, kapının önünde gazetecilere nutuk atan sanığın babasını dinlerken böyle düşündüm.

    İşte bir baba...

    "Milletin değerlerine saygı duymayanlara, millet hak ettikleri dersi şu şekilde, ya da bu şekilde verecektir" diyordu gazetecilere.

    Gördüğünüz gibi bu baba "milletin değerlerine saygı" istiyor.

    Oğlu, milletin en yüce mahkemesini tabancayla basmış, bir yüksek yargıcı öldürmüş, öbürlerini yaralamış...

    Baba böyle bir evlat yetiştirdiği için milletten özür dileyeceğine, saygı dersi veriyor hepimize.

    "Saygıya" devam:

    "Bu memlekette din düşmanı var, Kuran düşmanı var, millet düşmanı var..."

    Ne diyebiliriz ki...

    Baba, Milli Eğitim#8217;de müfettiş...

    Müfettiş olunca bildiği çok oluyor:

    "Adı Mehmet, Mustafa olan birçok Ermeni ve Rum var memlekette. Bunlar laiklik adı altında bu milletin değerlerine ihanet ediyorlar..."

    Ben eminim o kapının önünde konuşurken, içerde hákim karşısındaki oğlu, bu konuşmaları çok dinlemiştir.

    Ve babası gibi düşünmüştür.

    İyi ki ne kadar adı Mehmet ya da Mustafa olan varsa vurmakla işe başlamadı oğul...

    *

    Babalar...

    Elbette bizlere fazileti, gururu, insan olmanın yüce yükümlülüğünü öğreten... Başımızı okşaya okşaya kafalarımızın içini donatan, yüreklerimizde birer mabet gibi yaşayan babalardan söz etmiyorum.

    Siz ayırt edersiniz.

    Ama bu babalar işte böyle yaptılar.

    Kini, nefreti kazıdılar oğullarının beynine...

    Sevgisizliği ve merhametsizliği taşıdılar kuşaktan kuşağa...
    Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    3.492
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Siz Pınar#8217;ı izleyin...


    NE zamandır içim içimi yiyordu. Sonunda gazetelerin manşetinde haber yer aldı da heyecanla okudum: "Pınar beni de aldattı..."

    Demek ki o an yerimden fırlamışım.

    Meğer Pınar evliymiş, bu onu kocasından almış, başkası da bundan almış... Can bilmem ne diye birisiyle görüşüyormuş şimdi. Tony söylüyor bunları.

    Gazeteler "İlk kez konuştu" diyorlar.

    Ben çok merak ederim bu işleri.

    Sabahları gazeteleri açar açmaz bakarım; kim kiminle idi, kim kiminle değil idi, kim kimi ne yaptı idi...

    Ben fikrimi söyleyeyim mi:

    Konuş Pınar konuş...

    *

    Dün Hürriyet#8217;in internet sayfasına girdim, orada en çok okunan haberlerin sıralaması var. En çok okunan haber buydu:

    "Pınar beni de aldattı" haberi.

    Kim okur Lübnan#8217;da parçalanan çocukları, karnı yarılmış hamile anneleri. Güneydoğu#8217;dan Anadolu köylerine taşınan tabutları...

    Daha dün iki fidan gitti.

    Kime ne üniversiteli işsiz sayısının 1 milyonu aşmasından...

    Kime ne Turizm Bakanı#8217;nın SİT alanı kıyıları-koyları paralı uluslararası cambazlara peşkeş çekmesinden...

    Kime ne orman yangınlarından...

    Kime ne özel hastanelerin hem hastaları hem devleti dolandırmasından...

    Kime ne giderek kokuşan, kirli bir bataklığa dönüşen, yozlaşan, çürüyen, kirlenen toplumdan?..

    Kimi ilgilendirir kitaplar, tiyatrolar, sanat, kültür...

    Kime ne ...

    Okur, birinci sırada Pınar#8217;ın kiminle yatıp kalktığını merak ediyor ve izliyor...

    O kadar...

    *

    İşte ben de bundan böyle "magazin" yazıyorum ve Pınar#8217;ın şeyine, kalbine kim girdi-çıktı dikkatle inceliyorum.

    Gözüm orada...

    Kimi görsem meseleyi açıyorum:

    "Bence yapmakla iyi yapmadı..."

    "Kim?.."

    "Pınar..."

    ".............?"

    Benim gözüm Pınar#8217;da, sizin gözünüz de bende olsun...


    16,08,2006 tarihli yazısıdır.
    Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau

  6. #15
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bekir COŞKUN bcoskun@hurriyet.com.tr



    Kurşun barıştan hızlı...

    GAZETELER, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri, Lübnan'a gönderilecek barış gücünde anlaşamadılar" diyor.

    Ne yapacaksınız?..

    Savaş çabuk geliyor.

    Barış gecikiyor.

    Füzeler hızlı, yardım kamyonları yavaş.

    Roketler hızla yetişiyor insanlara.

    Serum şişelerinden haber yok.

    Bir gece karanlığında ansızın, tozu dumana katarak gelip kara gözlü çocukları buluyor bombalar.

    Şefkat-sevgi gözükmez.

    *

    Kaç gündür Lübnan'a barış gücü göndermek için kıvırıp duruyor, bir türlü karar veremiyor uygar dünyanın liderleri.

    Rakamlara baktık; yeryüzünde kişi başına sadece bir antibiyotik hapı düşüyor, ama üç el bombası...

    Ne yapacaksınız?..

    Böyle bir dünya düzenini ayakta tutmak, sürdürmek içindir o televizyonlarda gördüğünüz toplantılar, görüşmeler, buluşmalar, koşuşturmalar, bayraklı kara arabalar ve o baykuş suratlı adamlar.

    Dikkat ettiniz mi hiç; hep sırıtarak poz verirler objektiflere.

    Başkanlar, başbakanlar, bakanlar...

    İyi bakın dünya liderlerine:

    Sırıtmaktan asla utanmazlar.

    *

    O adamlar için ne parçalanan kara gözlü çocukların, ne de roketlerle karnı yarılan hamile kadının bir anlamı var.

    Kendi iktidarlarını sürdürmek, kendi kirli düzenlerini korumak, kendi mutlu egemenliklerini aksatmamak için, çocukların cesetlerine basa basa, ölü kadınları çiğneye çiğneye yürüyorlar.

    Bu toplantılar, bu görüşmeler, bu müzakereler tümüyle kendi kanlı yollarında yürüyebilmeleri içindir.

    Ve sırıtıyorlar.

    Hiç utanmadılar.

    Utanmayacaklar...

    *

    Bu yüzdendir:

    Bombalar hızlı geliyor.

    Barıştan haber yok...


  7. #16
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bekir COŞKUN bcoskun@hurriyet.com.tr



    Kurşun barıştan hızlı...

    GAZETELER, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri, Lübnan'a gönderilecek barış gücünde anlaşamadılar" diyor.

    Ne yapacaksınız?..

    Savaş çabuk geliyor.

    Barış gecikiyor.

    Füzeler hızlı, yardım kamyonları yavaş.

    Roketler hızla yetişiyor insanlara.

    Serum şişelerinden haber yok.

    Bir gece karanlığında ansızın, tozu dumana katarak gelip kara gözlü çocukları buluyor bombalar.

    Şefkat-sevgi gözükmez.

    *

    Kaç gündür Lübnan'a barış gücü göndermek için kıvırıp duruyor, bir türlü karar veremiyor uygar dünyanın liderleri.

    Rakamlara baktık; yeryüzünde kişi başına sadece bir antibiyotik hapı düşüyor, ama üç el bombası...

    Ne yapacaksınız?..

    Böyle bir dünya düzenini ayakta tutmak, sürdürmek içindir o televizyonlarda gördüğünüz toplantılar, görüşmeler, buluşmalar, koşuşturmalar, bayraklı kara arabalar ve o baykuş suratlı adamlar.

    Dikkat ettiniz mi hiç; hep sırıtarak poz verirler objektiflere.

    Başkanlar, başbakanlar, bakanlar...

    İyi bakın dünya liderlerine:

    Sırıtmaktan asla utanmazlar.

    *

    O adamlar için ne parçalanan kara gözlü çocukların, ne de roketlerle karnı yarılan hamile kadının bir anlamı var.

    Kendi iktidarlarını sürdürmek, kendi kirli düzenlerini korumak, kendi mutlu egemenliklerini aksatmamak için, çocukların cesetlerine basa basa, ölü kadınları çiğneye çiğneye yürüyorlar.

    Bu toplantılar, bu görüşmeler, bu müzakereler tümüyle kendi kanlı yollarında yürüyebilmeleri içindir.

    Ve sırıtıyorlar.

    Hiç utanmadılar.

    Utanmayacaklar...

    *

    Bu yüzdendir:

    Bombalar hızlı geliyor.

    Barıştan haber yok...


  8. #17
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bekir COŞKUN bcoskun@hurriyet.com.tr 22.09.2006

    Havuççu bekliyor...

    ANLADIĞIM kadarıyla arkadaşların başı yemişlerle dertte.

    Jandarmalar, AKP Grup Başkanvekili ve Ordu milletvekilini fındıkçıların elinden zor kurtardılar.

    Güneydoğu'da fıstıkçılar, Ege'de incirciler bekliyor.

    Üreticiler, Türkiye'nin her yerinde iktidardan kimi yakalasalar gereğini yapacaklar.

    Ve havuççular...

    Havuççu elinde kalan uzun havucu göstererek "Gelseler, aha bu havucu..." diyerek beklemede.

    *

    Baktım; Başbakan'ın başı yine portakal ile dertte.

    Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde masasına ünlü Hollywood yıldızı Faye Donaway'ı getirmişler "sohbet" etmeye.

    Bu dil bilmiyor.

    (Gerçi yağcı gazeteler haberi "Başbakan Erdoğan ile ünlü yıldız sohbet ettiler" diye verdiler ya, bu dil bilmeden sohbet etmek Türklere özgüdür.)

    Elbette Mersinli narinciye üreticisinin portakalına göre, bu Altın Portakal daha uygun.

    "Portakalımız elimizde kaldı, anamızı ağlattınız" diyen çiftçi yerine Altın Portakal eğlencesinde güzel yıldız Faye Donaway ile sohbet etmek her zaman daha iyidir.

    Birincisinde insanın "Ananı al da git" deme gereksinimi, ikincisinde yerini "Ananı al da gel"e bırakır sanki.

    *

    Türkiye'nin dört bir yanında üreticiler, ellerinde ürünleri ile iktidarın yolunu gözetliyorlar.

    Ellerinde kavun, karpuz, incir, erik, badem, ceviz, şekerkamışı, armut, ayva...

    Hürriyet muhabirlerine "Bu yana gelecek hükümet adamı var mı?" diye soruyor bal kabağı üreticisi.

    Fındıkçıların dayağını yiyen ve jandarmalar tarafından zor kurtarılan AKP milletvekili ve Grup Başkanvekili, dünkü gazetelerde "Bunlar zavallı ve basit insanların başvuracağı yöntemlerdir" diyordu.

    Olsun...

    Yine de bekliyorlar.

    "Büyüyen ekonomi"nin, aç, perişan, yoksul insanlarıdır onlar.

    Başbakan'ın sağ kolu fındık tüccarı Cüneyd Zapsu büyürken, o tükenmekte olan insanlar yolunu gözlüyorlar iktidarın.

    Havuççu bekliyor...

  9. #18
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    20 Eylül 2006
    Bekir COŞKUN bcoskun@hurriyet.com.tr

    "Dank" diye bir ses duyduysanız...

    10'uncu Türk Kurultayı'nda Başbakan çekici eline alıp (Türklerin Ergenekon'dan çıkışlarını temsilen) örse vurmaya yanaştığında demek ki korkmuşum.

    Çünkü ben Başbakan'ın hareket eden şeylerden (at, tren, traktör gibi) uzak durması gerektiğini düşünürüm.

    O eline çekici aldığında ses tesisatçısının kafası ordaydı.

    Ve kafa hareket halindeydi.

    (......)

    Başbakan "milliyetçi" kesildiği saatlerde, onun Milli Eğitim Bakanı Çelik, Arapça eğitim veren tarikat ve cemaat kurslarının kapatılmasını isteyen Cumhurbaşkanı Sezer'e kızıyordu.

    Cumhurbaşkanı, çağdaş eğitim yerine bu tür ilkel eğitimlerin engellenmesini istemişti. Milli Eğitim Bakanı ise "Cumhurbaşkanı'nın bildiği cumhuriyet karşıtı bir okul varsa bize bildirsin" diyerek, hepimizin bildiği bir gerçeği inkar ediyordu.

    *

    Çünkü bunların hedefi bağımsız, özgür, onurlu ve kimlikli bir "Türk devleti" değil, bir "İslami devleti"dir.

    Ne Başbakan'ın terörist El Kadı'ya kefil olması rastlantıdır, ne imar planları değiştirilerek Türklerin en güzel kenti İstanbul'un Arap emirlerine peşkeş çekilmesi...

    Ne tarikatların tüm ülkeyi sarması, ne Arapça eğitim veren vakıfların mantar gibi çoğalması, ne on binlerce cemaat kursunun bodrum katlarını doldurması...

    Ne de kılıkta, kıyafette, günlük yaşamda Arap kültürünün toplumumuzu sarıp sarmalaması...

    Türklüğü "alt-üst kimlik" tartışmasına açan ilk Başbakan'dır Tayyip Erdoğan.

    Söyler misiniz; zerre kadar "milliyetçi" olan, Mustafa Kemal'in laik cumhuriyetini beğenmeyip, orasından burasından değiştirmeye-didiklemeye kalkabilir mi?

    *

    Pekiii, Türk Kurultayı'na gidip çekiç ile örse vurmak ne oluyor?..

    Tiyatro...

    "Dank" diye bir ses duyduysanız, bunun halkımızın kafasına "dank etmesiyle" bir ilgisi yoktur.

    Sadece; AB'ye girmeye çalışmak, Anıtkabir'e çelenk koymak, liberalleşmek, İsrail'e kızmak, ABD'ye horozlanmak, çağdaşlaşmak, içinde su olan bardağı "şerefe" diye kaldırmak gibi Tayyip Erdoğan'ın bu sefer de "Türkçülük" oyunuydu.

    O kadar...


  10. #19
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    15 Eylül 2006
    Bekir COŞKUN bcoskun@hurriyet.com.tr

    Tarikat...

    ARKADAŞLAR, gazetelerdeki köşelerinde "Bu tarikatların arkasında kim var?" diye sordular.

    Önceki gün Başbakan, tarikatların arkasında kimlerin olduğunu net ve tartışılmaz biçimde ortaya koydu.

    Dedi ki:

    "Çarşamba'daki şeyleri görüyorsunuz (....) İki diploma sahibi bir hoca öldürülüyor, en ufak bir başsağlığı yok (....) Ama öbür taraftan öldüren hakkında linç girişiminde bulunulduğu, bulunulmadığı hakkında her türlü iftira, gayri meşru yayın yapılıyor. Olayın hassasiyeti var. Bunlar hassas konular ve burada hassasiyetimizi hep birlikte korumalıyız..."

    Yine de "tarikatların arkasında kimin olduğunu" anlamayan olabilir mi?

    *

    "Çarşamba'daki şeyler"i biliyorsunuz; ilginç ortaçağ giysileri, sarık-cüppe ve kara çarşaflı çarşıları, bodrum katlarındaki şeriat mahkemeleri ile binlerce tarikattan birisi.

    Tarikatın camisinde bir müridi tarafından bıçaklanarak öldürülen, Başbakan'ın "İki diplomalı" olduğunu özenle söylediği ve medyadan "başsağlığı" beklediği bir tarikat lideri...

    Bıçaklayan linç edilip parçalanarak öldürülünce "Düştü, kafasını çarptı" diye tutulan ilk raporlar.

    Ve devletin elinde sadece, linç olayına karışanlardan kalma, camiden toplanmış yedi adet takke...

    İçindekiler tüymüş, takkeleri yakalamışlar.

    Belki sorgulama da yapılacak ve polis "Linç mi yaptınız, yoksa ayağı kaydı da başı taşa değince mi öldü?" diye soracak, ama ele geçirilen takkelerin içinde müritlerin kafaları yoktu.

    *

    İşte Başbakan'ın "Bunlar hassas konular, olayın hassasiyeti var ve hassasiyetimizi korumalıyız" dediği bunlar.

    Bir cinayet ve bir linç ile ortaya dökülen tarikatlar gerçeği...

    Tüm bunları yazan-çizenler ise Başbakan'a göre "iftira ve gayri meşru" yayın yapanlar...

    Hálá "Bu tarikatların arkasında kim var?" diye ne soracaksınız?..

    Yasalarımıza göre suç sayılan, ama şeri vergi sistemi, kendi eğitim yöntemi, çarşıları, mahkemeleri olacak kadar serbestçe örgütlenen tarikatlara bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ı böyle bakıyorsa...

    "Bu tarikatların arkasında kim var?" diye sormanın anlamı var mı?..

    Bundan daha açık, daha net, daha berrak nasıl kanıtlanır "tarikatların arkasında" kimlerin olduğu?..

    Daha nasıl anlatılır?..


  11. #20
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    3 Ekim 2006
    Bekir COŞKUN bcoskun@hurriyet.com.tr

    İrtica ile saklambaç...


    İRTİCA var mı, yok mu?..

    Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve komutanlar "var" diyorlar, Başbakan, TBMM Başkanı ve şürekaları "yok" diyorlar.

    Ve muhtemelen sizin kafanız karışıyordur.

    Var mı, yok mu?..

    *

    Şüphesiz Cumhurbaşkanı ve komutanlar, Türk istihbarat örgütlerinin en taze ve doğru bilgilerine sahipler.

    Başbakan da o bilgilere sahip olmasına sahip. Ama o Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin onayladığı BM kararlarını bile yok sayıp, terörist El Kadı'ya kefil olacak kadar taraftır.

    Var mı, yok mu irtica?..

    Pekiii...

    Cumhurbaşkanı'nın, Genelkurmay Başkanı'nın, komutanların, irtica olmadığı halde, durup dururken "irtica var" diye uydurmaları olası mı?

    İrticanın Danıştay'ı basıp, türban kararı aldı diye yargıçları kurşuna dizmesi... Başka dinlerin ibadethanelerinin basılıp papazların bıçaklanması ya da öldürülmesi... Çarşamba gibi ülkenin dört bir yanında tarikatların eyaletler kurmaları...

    Bugün çocukların neredeyse yarısının tarikat kurs ve okullarında eğitim görmeleri...

    Kentlerin giderek tesettüre bürünmesi...

    Devlet kadrolarının artık imamlardan oluşması...

    Meclis Başkanı'nın, Başbakan'ın ve iktidardaki siyasi parti önde gelenlerinin açık ve net biçimde Anayasamızdaki laiklik kavramını beğenmeyip değiştirmek istemeleri...

    Ama asıl:

    Son kamuoyu yoklamalarında, Türk toplumunun büyük bir kısmının, iktidarın dümen suyuna kapılarak Batı değerlerinden uzaklaşıp, Arap ve Doğu değerlerine kayması...

    *

    Say, say bitmez...

    Tüm bunlar size bir şey ifade etmiyorsa, televizyonlardaki görüntülere, gazetelerdeki fotoğraflara bakamaz mısınız:

    ABD'den gelen görüntüler, size laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin fotoğrafı gibi geliyor mu?..

    Yoksa sanki İran ailesi, ABD'deymiş gibi mi?..

    Sizce hangisi?..

    Yoksa yine de melül melül bakıp soracak mısınız:

    "İrtica var mı, yok mu?.."

+ Konuyu Yanıtla
2 / 17 Sayfa İlkİlk 123456789101112 ... SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

yhs-ddc_bd

https:www.hukuki.netshowthread.php4235-Bekir-Coskun-Sayfasi&page=13

Forum

Benzer Konular :

  1. Adalet Bakanı Bekir BOZDAĞ'a Dava Açmak
    Merhaba, Bu ülkede böyle bir soru sormak saçma biliyorum ama yinede sormak istedim. 15 Temmuz darbesinden sonra yapılan haberlerden anladığım...
    Yazan: bozkurt58 Forum: Kamu Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 06-06-2017, 17:21:55
  2. Yeni Mevzuat: Yargı Kararları Işığında Kişilik Haklarının Korunması Ve Medyanın Sorumluluğu Coşkun Ongun*
    Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz : İlgili veri linki - Konu: Yargı...
    Yazan: admin Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 28-12-2010, 14:44:43
  3. Tecavüzcü Coşkun İle Nuri Alço arasındaki Farklar
    http://www.radyomydonose.com.tr/images/seyirdefteri/nuri%20al%E7o.jpg Coşkun açtır, Nuri tok. · Coşkun kot giyer, Nuri beyaz takım elbise. ·...
    Yazan: Av.Duygu Tekay Forum: Mizah - Eğlence
    Yanıt: 23
    Son İleti: 17-02-2010, 19:16:38
  4. Web Sayfası
    merhaba değerli site üyeleri ilk olarak böyle güzel bir sayfa ve forum düşündüğünüz için gerçekten çok teşekkür ederim şahsım adına ben aslen...
    Yazan: azumet Forum: Hukukçular İçin Bilgisayar ve İnternet
    Yanıt: 1
    Son İleti: 06-11-2007, 20:36:48
  5. Web sayfası
    web sayfasın ile ilgili olarak (web sayfasına reklam alabilmek için var olan düzenlemeler,sözleşme içeriği ile ilgili bilgiler,hukuki...
    Yazan: resulkaya Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 04-01-2004, 17:21:57

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.