Önce dendi ki 'neden bahsediliyor,erteleme de ne demek,zamanı gelince (1 nisan) yürürlüğe girecek,uygulanacak,problem olursa parlamento burda,değiştirilir',sonraki günlerde hafif bir çark etme ve yürürlük tarihinin ertelenmeyeceğinin söylenmesi ancak sadece basınla alakalı tartışılan maddeler hakkında ayrık bir yol tutulacağının bildirilmesi,en sonunda da yürürlük tarihinin 1 haziran 2005'e ertelenmesi.... aslında yorum yapmaya gerek yok.
Sıradaki tartışma konusu ,iki aylık ertelemenin yeterli olup olmayacağı. Çünkü uzun zamandır ülkenin hatırı sayılır hukukçularından bazıları her fırsatta yürürlük tarihinin en az 1 yıl ileri atılması gerektiğini söylüyorlardı.
Bir bakarız,önce daha fazla ertelenmez denir,saha sonra bir bakmışız ki ertelenmiş.... yoruma gerek olur mu?
Ancak hükümetin bu tutarsız politikası yargıda müthiş bir yığılmaya neden oluyor.Biraz da bu konuyu açarsak bence fena olmaz.Sadece benim bildiğim 5 mahkeme ve kendi mahkemem durumun yeni kanunla değerlendirilebilmesi için 1 Nisan sonrasına ertelenmişti....
Ancak hükümetin bu tutarsız politikası yargıda müthiş bir yığılmaya neden oluyor.Biraz da bu konuyu açarsak bence fena olmaz.Sadece benim bildiğim 5 mahkeme ve kendi mahkemem durumun yeni kanunla değerlendirilebilmesi için 1 Nisan sonrasına ertelenmişti....
<b id="quote">quote:</b id="quote"><table border="0" id="quote"><tr id="quote"><td class="quote" id="quote">ben inşaat müh. öğrencisiyim. merak ettiğim konu aralıkta binlerce insanı cezaların infazını erteleyip salıverdiler. ancak şimdi bırakmalarına neden olan indirimli maddeleri teker teker kaldırıyorlar. o insanları hazirandan sonra tekrar geri mi çağıracaklar cezaevlerine . bu çocuk oyuncağımı . okadar insanın hayatını etkileyecekler.
ayrıca daha hangi cezalardaki indirimler kalkacak bilginiz varmı?
<b id="quote">quote:</b id="quote"><table border="0" id="quote"><tr id="quote"><td class="quote" id="quote">ben inşaat müh. öğrencisiyim. merak ettiğim konu aralıkta binlerce insanı cezaların infazını erteleyip salıverdiler. ancak şimdi bırakmalarına neden olan indirimli maddeleri teker teker kaldırıyorlar. o insanları hazirandan sonra tekrar geri mi çağıracaklar cezaevlerine . bu çocuk oyuncağımı . okadar insanın hayatını etkileyecekler.
ayrıca daha hangi cezalardaki indirimler kalkacak bilginiz varmı?
DEVLET "NİSAN BİR" ŞAKASI YAPAR MI?
TCK ve ilgili yasaların ertelenmesini "devlet ciddiyeti" ve "Hukuk Devleti" açısından bakıldığında tam bir kaos durumu ortaya çıkar.
1.Gerek TCK gerekse CMK ve CİK'in kabul edilmesi süreci "acele" ye getirilmiştir.
2.Bu yasaların oluşum sürecinde KATILIMCILIK sağlanmamıştır.
3.Bu yasaların kabulü sırasında;Meclis Genel Kurulunda ikitidar çoğunluğu kötüye kullanılması, muhalefetin politikasızlığı nedeniyle tartışmalar "zina" konusu dışına taşmamıştır.
4.Meclisteki "zina" tartışmaları basın (ve Tv'lerin) tiraj ve reyting artışı için kullanılmış, kamuyu aydınlatma görevi unutulmuştur.
Bu ve benzeri nedenlerle TCK ve ilgili diğer yasalar bir çok eksik ve yanlışı barındırmaktaydı. ANCAK; bilindiği gibi TCK 6 ay önce TBMM'de kabul edildi ve yürürlük tarihinin 1 NİSAN 2005 olacağı o günden belliydi.(Bu altı aylık süre bile çok uzundu.Ceza Kanunlarının tartışma süreci uzun sürmeli, tartışma süreci içinde uyum ve hazırlık çalışmaları yapılmalı kabulünden sonra da en kısa zamanda yürürlüğe girmelidir. ) 1 Nisan da yürürlüğe gireceği 6 ay önceden belli olan bir kanunun son gün yürürlüğünün "bazı değişiklikler yapılacağı" gerekçesiyle 2 ay ertelenmesi hukuk devleti ilkesi ve kamunun güvelilirliği ilkesiyle bağdaşmaz.Yürürlüğü ertelenen TCK yukarıda belirtilen, kamuoyunda ileri sürülen bazı haklı eleştirilere rağmen çok önemli yenilikler de getirmekteydi.Bazı suçların cezaları azaltılmış, bazı fiiller suç olmaktan çıkartılmıştı.Takdiri indirim oranı arttırılmış, erteleme kapsamındaki cezalar 2 yıla çıkartılmıştı.vs.vs. Uygulamada ceza kanunlarının lehteki hükümlerinin uygulanmasından bir çok hükümlü ve tutuklu yararlandırılarak cezalar ertelenmiş veya tahliyeler gerçekletirilmiştir. Amaç 2 aylık bir zaman kazanarak yasanın bazı olumsuzluklarını veya "teknik uyumsuzluklarını" gidermek ise bu yasa yürürlüğe girdikten sonra da yapılabilirdi. Eğer bazı suçların basın yoluyla işlenmesi halindeki ceza yaptırımlarında değişiklik yapılmak isteniyorsa bu kanun yürürlüğe girdikten sonra da yapılabilirdi. Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanun hükümleri farklı ise failin lehine olan hüküm uygulanacağından dolayı hiç bir mağduriyete neden olunmadan ve kaos yaratılmadan sorun çözümlenebilirdi. Kanunun ertelenmesi başta TMBB'ne ve çıkarttığı kanunlara güveni zedelemiştir. Yapılan Kamuoyu yoklamalarında "en güvenilir kurum olan" cumhurbaşkanlığına güven de zedelenmiştir. Altı aydır bu kanunun yürürlüğe girmesi için gün sayan kişilerin kamuya güveni sarsılmıştır ve bunun telafisi mümkün değildir. Erteleme yasası ile TCK'nın 62. maddesindeki takdiri indirim oranında yapılan değişiklik (1/6'lık sisteme geri dönüş) yargılaması ve cezasının infazı devam eden kişiler için tam bir BİR NİSAN ŞAKASI gibidir.Ancak; DEVLET "NİSAN BİR" ŞAKASI YAPMAZ. Onbinlerce kişinin umudu üzerine şaka olmaz.
DEVLET "NİSAN BİR" ŞAKASI YAPAR MI?
TCK ve ilgili yasaların ertelenmesini "devlet ciddiyeti" ve "Hukuk Devleti" açısından bakıldığında tam bir kaos durumu ortaya çıkar.
1.Gerek TCK gerekse CMK ve CİK'in kabul edilmesi süreci "acele" ye getirilmiştir.
2.Bu yasaların oluşum sürecinde KATILIMCILIK sağlanmamıştır.
3.Bu yasaların kabulü sırasında;Meclis Genel Kurulunda ikitidar çoğunluğu kötüye kullanılması, muhalefetin politikasızlığı nedeniyle tartışmalar "zina" konusu dışına taşmamıştır.
4.Meclisteki "zina" tartışmaları basın (ve Tv'lerin) tiraj ve reyting artışı için kullanılmış, kamuyu aydınlatma görevi unutulmuştur.
Bu ve benzeri nedenlerle TCK ve ilgili diğer yasalar bir çok eksik ve yanlışı barındırmaktaydı. ANCAK; bilindiği gibi TCK 6 ay önce TBMM'de kabul edildi ve yürürlük tarihinin 1 NİSAN 2005 olacağı o günden belliydi.(Bu altı aylık süre bile çok uzundu.Ceza Kanunlarının tartışma süreci uzun sürmeli, tartışma süreci içinde uyum ve hazırlık çalışmaları yapılmalı kabulünden sonra da en kısa zamanda yürürlüğe girmelidir. ) 1 Nisan da yürürlüğe gireceği 6 ay önceden belli olan bir kanunun son gün yürürlüğünün "bazı değişiklikler yapılacağı" gerekçesiyle 2 ay ertelenmesi hukuk devleti ilkesi ve kamunun güvelilirliği ilkesiyle bağdaşmaz.Yürürlüğü ertelenen TCK yukarıda belirtilen, kamuoyunda ileri sürülen bazı haklı eleştirilere rağmen çok önemli yenilikler de getirmekteydi.Bazı suçların cezaları azaltılmış, bazı fiiller suç olmaktan çıkartılmıştı.Takdiri indirim oranı arttırılmış, erteleme kapsamındaki cezalar 2 yıla çıkartılmıştı.vs.vs. Uygulamada ceza kanunlarının lehteki hükümlerinin uygulanmasından bir çok hükümlü ve tutuklu yararlandırılarak cezalar ertelenmiş veya tahliyeler gerçekletirilmiştir. Amaç 2 aylık bir zaman kazanarak yasanın bazı olumsuzluklarını veya "teknik uyumsuzluklarını" gidermek ise bu yasa yürürlüğe girdikten sonra da yapılabilirdi. Eğer bazı suçların basın yoluyla işlenmesi halindeki ceza yaptırımlarında değişiklik yapılmak isteniyorsa bu kanun yürürlüğe girdikten sonra da yapılabilirdi. Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanun hükümleri farklı ise failin lehine olan hüküm uygulanacağından dolayı hiç bir mağduriyete neden olunmadan ve kaos yaratılmadan sorun çözümlenebilirdi. Kanunun ertelenmesi başta TMBB'ne ve çıkarttığı kanunlara güveni zedelemiştir. Yapılan Kamuoyu yoklamalarında "en güvenilir kurum olan" cumhurbaşkanlığına güven de zedelenmiştir. Altı aydır bu kanunun yürürlüğe girmesi için gün sayan kişilerin kamuya güveni sarsılmıştır ve bunun telafisi mümkün değildir. Erteleme yasası ile TCK'nın 62. maddesindeki takdiri indirim oranında yapılan değişiklik (1/6'lık sisteme geri dönüş) yargılaması ve cezasının infazı devam eden kişiler için tam bir BİR NİSAN ŞAKASI gibidir.Ancak; DEVLET "NİSAN BİR" ŞAKASI YAPMAZ. Onbinlerce kişinin umudu üzerine şaka olmaz.
Yasanın yürürlük tarihinin ertelenmesi ile ilgili Kanun çıktı, tam metni aşağıdadır. Görüleceği gibi yasada yürürlük tarihinin ertelenmesi dışında birtakım hükümler dahi konmuş. Bunlardan en önemlisi 2. maddede Türk Ceza Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde geçen "beşte" ibaresi, "altıda" olarak değiştirilmiş olmasıdır. Bir anlamda eski yasadaki düzenlemeye yeniden dönüş yapılmıştır. İşbu yasa değişikliğine göre infaz durdurulmasına karar verilen mahkûmlar buna göre yeniden cezaevine alınacak gibi görülüyor. Salt olarak bu hüküm dahi hukuk açısından çok yanlış bir düzenlemedir.
Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun
Kanun No. 5328 Kabul Tarihi : 31.3.2005
MADDE 1. — (1) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 59 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 59. — (1) İşlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkûm edilen yabancı, koşullu salıverilmeden yararlandıktan ve her halde cezasının infazı tamamlandıktan sonra, durumu, sınır dışı işlemleriyle ilgili olarak değerlendirilmek üzere derhal İçişleri Bakanlığına bildirilir.
MADDE 2. — (1) Türk Ceza Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde geçen "beşte" ibaresi, "altıda" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 3. — Türk Ceza Kanununun 85 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarındaki "üç yıldan" ibareleri "iki yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 4. — Türk Ceza Kanununun 86 ncı maddesine aşağıdaki fıkra ikinci fıkra olarak eklenmiş, ikinci fıkrasındaki "iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." İbaresi "şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır." şeklinde değiştirilmiş ve fıkra numaraları buna göre teselsül ettirilmiştir.
(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
MADDE 5. — Türk Ceza Kanununun 87 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki "ikinci" ibaresi "üçüncü" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 6. — Türk Ceza Kanununun 88 inci maddesi başlığı "Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi" şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrası metinden çıkarılmış, ikinci fıkra birinci fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.
MADDE 7.— Türk Ceza Kanununun 90 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(3) Çocuklar üzerinde bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu gerektirmemesi için ikinci fıkrada aranan koşulların yanı sıra;
a) Yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların çocuklar üzerinde de yapılmasını gerekli kılması,
b) Rıza açıklama yeteneğine sahip çocuğun kendi rızasının yanı sıra ana ve babasının veya vasisinin yazılı muvafakatinin de alınması,
c) Deneyle ilgili izin verecek yetkili kurullarda çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanının bulunması,
Gerekir,
MADDE 8. — Türk Ceza Kanununun 116 ncı maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.
MADDE 9. — Türk Ceza Kanununun 235 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "ihalelere" ibaresi, "ihaleler ile yapım ihalelerine" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 10. — 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 12. — Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m. 148), irtikâp (m. 250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m, 204), nitelikli dolandırıcılık (m. 158), hileli iflâs (m. 161) suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir.
GEÇİCİ MADDE 1 — a) 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun "Yürürlük" başlıklı 55 inci maddesinde geçen "1 Nisan 2005”
b) 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 22 nci maddesinde geçen "1 Nisan 2005",
c) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Yürürlük" başlıklı 344 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde geçen “1 Nisan 2005",
d) 4.11.2004 tarihli ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun "Yürürlük" başlıklı 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde geçen "1 Nisan 2005",
e) 4.12,2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Yürürlük" başlıklı 334 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen "1 Nisan 2005",
f) 13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun "Yürürlük" başlıklı 123 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde geçen "1 Nisan 2005",
g) 10.2.2005 tarihli 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununun "Yürürlük" başlıklı 40 ıncı maddesinde geçen "1 Nisan 2005",
h) 2.3.2005 tarihli ve 5308 sayılı İş Mahkemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 3 üncü maddesinde geçen "1 Nisan 2005",
i) 2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 30 uncu maddesinde geçen "1 Nisan 2005”
j) 23.3.2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun "Yürürlük" başlıklı 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde geçen “1 Nisan 2005",
k) 30.3.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun "Yürürlük" başlıklı 44 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen "1 Nisan 2005",
İbareleri " 1 Haziran 2005" olarak değiştirilmiştir.
Yürürlük
MADDE 11. — (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 12. — (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Yasanın yürürlük tarihinin ertelenmesi ile ilgili Kanun çıktı, tam metni aşağıdadır. Görüleceği gibi yasada yürürlük tarihinin ertelenmesi dışında birtakım hükümler dahi konmuş. Bunlardan en önemlisi 2. maddede Türk Ceza Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde geçen "beşte" ibaresi, "altıda" olarak değiştirilmiş olmasıdır. Bir anlamda eski yasadaki düzenlemeye yeniden dönüş yapılmıştır. İşbu yasa değişikliğine göre infaz durdurulmasına karar verilen mahkûmlar buna göre yeniden cezaevine alınacak gibi görülüyor. Salt olarak bu hüküm dahi hukuk açısından çok yanlış bir düzenlemedir.
Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun
Kanun No. 5328 Kabul Tarihi : 31.3.2005
MADDE 1. — (1) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 59 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 59. — (1) İşlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkûm edilen yabancı, koşullu salıverilmeden yararlandıktan ve her halde cezasının infazı tamamlandıktan sonra, durumu, sınır dışı işlemleriyle ilgili olarak değerlendirilmek üzere derhal İçişleri Bakanlığına bildirilir.
MADDE 2. — (1) Türk Ceza Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde geçen "beşte" ibaresi, "altıda" olarak değiştirilmiştir.
MADDE 3. — Türk Ceza Kanununun 85 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarındaki "üç yıldan" ibareleri "iki yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 4. — Türk Ceza Kanununun 86 ncı maddesine aşağıdaki fıkra ikinci fıkra olarak eklenmiş, ikinci fıkrasındaki "iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." İbaresi "şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır." şeklinde değiştirilmiş ve fıkra numaraları buna göre teselsül ettirilmiştir.
(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
MADDE 5. — Türk Ceza Kanununun 87 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki "ikinci" ibaresi "üçüncü" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 6. — Türk Ceza Kanununun 88 inci maddesi başlığı "Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi" şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrası metinden çıkarılmış, ikinci fıkra birinci fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.
MADDE 7.— Türk Ceza Kanununun 90 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(3) Çocuklar üzerinde bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu gerektirmemesi için ikinci fıkrada aranan koşulların yanı sıra;
a) Yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların çocuklar üzerinde de yapılmasını gerekli kılması,
b) Rıza açıklama yeteneğine sahip çocuğun kendi rızasının yanı sıra ana ve babasının veya vasisinin yazılı muvafakatinin de alınması,
c) Deneyle ilgili izin verecek yetkili kurullarda çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanının bulunması,
Gerekir,
MADDE 8. — Türk Ceza Kanununun 116 ncı maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.
MADDE 9. — Türk Ceza Kanununun 235 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "ihalelere" ibaresi, "ihaleler ile yapım ihalelerine" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 10. — 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 12. — Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m. 148), irtikâp (m. 250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m, 204), nitelikli dolandırıcılık (m. 158), hileli iflâs (m. 161) suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir.
GEÇİCİ MADDE 1 — a) 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun "Yürürlük" başlıklı 55 inci maddesinde geçen "1 Nisan 2005”
b) 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 22 nci maddesinde geçen "1 Nisan 2005",
c) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Yürürlük" başlıklı 344 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde geçen “1 Nisan 2005",
d) 4.11.2004 tarihli ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun "Yürürlük" başlıklı 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde geçen "1 Nisan 2005",
e) 4.12,2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Yürürlük" başlıklı 334 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen "1 Nisan 2005",
f) 13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun "Yürürlük" başlıklı 123 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde geçen "1 Nisan 2005",
g) 10.2.2005 tarihli 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununun "Yürürlük" başlıklı 40 ıncı maddesinde geçen "1 Nisan 2005",
h) 2.3.2005 tarihli ve 5308 sayılı İş Mahkemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 3 üncü maddesinde geçen "1 Nisan 2005",
i) 2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 30 uncu maddesinde geçen "1 Nisan 2005”
j) 23.3.2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun "Yürürlük" başlıklı 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde geçen “1 Nisan 2005",
k) 30.3.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun "Yürürlük" başlıklı 44 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen "1 Nisan 2005",
İbareleri " 1 Haziran 2005" olarak değiştirilmiştir.
Yürürlük
MADDE 11. — (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 12. — (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Bir gelişme yok hala aynı duruşma temmuzda zaten ceza aksamda indirim falan derken ceza almamda sana şunu söyleyeyim tecrübeli arkadaşlardan aldığım...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Eve Tebligat Gelmemesi için Ne...
17-05-2024, 01:15:15 in Diğer Hukuki Sorular