+ Konuyu Yanıtla
1 den 7´e kadar toplam 7 ileti bulundu.

Konu: RAM ve TAY Öyküsü

RAM ve TAY Öyküsü Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı RAM ve TAY Öyküsü

    AKP nin X numaralı adamı eroin kaçakçısı şirketin eski sahibi yeni perde arkasındaki yöneticisi MİR beyanat verdi. Gerçi zırt pırt akla zarar beyanat verip duruyor bu hangisi diyebilirsiniz. Okursanız göreceksiniz !!
    Üç harften oluşan sözcüklere özel ilgisi olan MİR ; RAM (Etmek) anlamında bir laf etti. Hedefi öncelikle ''TAY'' ile biten kurumlar olduğu yönünde söylence de çıktı aşağıda bunada değineceğiz. Ama ben şimdi sizlere bu olayın aslını bu akşam ve yarın olmak üzere anlatıp bitireceğim. ( Umuyorum.)
    Ama sakın bir şekilde '' O daha önce olmuştu, şu olay daha sonra '' filan demeyin. Bende biliyorum ! Adı üstünde ''öykü'' Ukalalığa gerek yok!! Bin kere dedim sizlere ben gel git akıllıyım, üzerime fazla gelmeyin valla 1700 lere kadar inerim ben dahil kimse konunun ucunu bucağını anlayıp sonuna bir düğüm atamaz. Kaldıki zaten bende forumu bitiremeden başka foruma başlarım buda böyle yarım yamalak kalır, Bu site benim başlayıpta bitiremediğim forumlarla dolu ama hepsini bir şekilde düğümleyeceğim kararım karar. Hele bir bulabilsem neredeler... Neyse bu kısa olacak dedim ya başlayayımda bitireyim bir an önce...
    Şimdi bu AKP nin X numaralı adamı bir laf yumurtladı. Akıllara zarar. Dediki
    '' Herkes milli iradeye ram olacaktır.''
    Bu sözü Türkiye'de duyduğunu anlama yetisine sahip 60 milyon insan varsa yüzde 75 i duymadı, görmedi, okumadı. Bu yüzde 75 Türkiye'ye yön verebilecek oy çoğunluğuna sahip kitle aslında İşte bu çoğunluk hiç bir şeye aldırmadığı gibi bunada aldırmadı duymadı duyan takmadı düşünmedi. Bu yüzde 75 in yüzde 85 i ise çok iyi insanlardan oluşmaktadır aslında. Bir bakıma çoğu yerde benim ''hedef kitlemdir'' meramımı anlatmaya çalıştığım sessiz çoğunluktur. Bu yüzde 75 i oluşturan grubun yüzde 85 i '' yumurta'' ''kapı'' ikilisine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Ama her daim ''kapıyı'' görmeden nedense olayları ''algılamazlar'' dolayısıyla da aldırmazlar. Ama şimdi anlatacağım bu yarı mizahi konu bu '' hedef kitleme'' değil. Türkiyenin yüzde 75 inin yüzde 100 e tamamlayan öbür bölüme yani yüzde 25 e... Yani bu sözü duyan okuyan algılayan Tv den izleyen kesime onların algılamalarına vede gerçeklere...
    Geri kalan yüzde 25 den bilgisayarla teknik yada teknolojik olarak uğraşanlar, kendisini hacker sanan yarım yamalak kullanıcılar , kendini öylesine kullanıcı tanıtan hackerlar, hatta ''elektrik yokken'' bilgisayarı çalıştırmaya çalışanlar ( Sakın burada bana diz üstü bilgisayar var elektriksiz çalışır demeyin işte onun adı üstünde dizüstü.) kısaca bilgisayar dünyasından olanlar bu cümleden anlaya anlaya RAM kısmını anladılar kafaları karıştı. Rastgele Erişimli Bellek ile AKP nin ne işi olabilirdi ki ? Herhangi bir siyasi programla RAM? ne ilgisi vardı şimdi ? Gerici denilen , irticai denilen Türkiye'yi satıyor geri götürüyor denilen AKP bilgisayar teknolojisinde kimsenin bilmediği bir boyuttaydı . Vay beee!!! İyide bu nasıl bir RAM dı ? Neydi ? Bunu anlayamadılar bir türlü zaten anlamalarıda olanaksızdı, zaten anlamaya çalıştıkları türden bir teknoloji henüz yoktu kısacası YANIŞMIŞLAR YANLIŞ ANLAMIŞLARDI....
    Mitoloji ile uğraşanlar RAM adını duyunca yerlerinden fırladılar. Hint tanrılarından en büyüklerinden birisi idi RAM.Maymunların tanrısı idi. AKP nin bu tanrı ile ne işi olabilirdi ki? Derken birden ilginç ilginç olduğu kadar DÜNYA HUKUK tarihine geçecek olan DAVA akıllarına geldi. Gerçi hiç bir Türk hakim Cumhuriyet Savcısı veya Avukatından bu konuda yorum gelmemişti ama bu cidden yüzyılın en ilginç davası olmaya aday tanrılarla ilgili iki davadan birisiydi. İşin ilginci konu ''ARAZİ '' idi. Dönümlerce arazi... EEE AKP buna elbet merak sarardı. Konu ilginçti gelinen aşama dahada ilginç tanınan sürede ondan ilginç. 1987 den beri süren davanın konusu ve durum şuydu... Danbad kentinde üzerinde Ram ve Hanuman tanrılarının tapınaklarının bulunduğu arazi yüzünden Rahip Patnaik ve yerel halk arasında anlaşmazlık çıktı.Yargıç Kumar Singh, davaya taraf oldukları gerekçesiyle ilk olarak RAM ve Hanuman tanrılarını, adreslerine gönderdiği ihbarnameyle duruşmaya çağırdı. İbharnamelerin geri dönmesi üzerine ise yargıç Singh gazeteye celp ilanı verdi. İlanda, "Ram ve Hanuman tanrılarının celpname ile mahkemeye bizzat gelmeleri emredilir" denildi. 5 Aralık 2007 de çıkarılan bu celpe icap süresi icapçıların Tanrı olması nedeniyle 5 seneydi yani keyiflerine göre. Şimdi otomatikman herkes 5 Aralık 2012 yi bekleyecekti. Gerçi tanrının tekinin '' ne var ?'' diye gelmesi durumunda ne yapacaklarını bilmeselerde o vakte kadar bir şeyler elbet olurdu... Acaba dedi bizim mitoloji meraklısı okurlar bu AKP RAM ayaklarına gidip Hindu topraklarına mı çöreklenecekler .... Doğal olarak bunlarda yanlış ANLAMIŞLARDI.



    Hukuki NET Güncel Haber

    RAM ve TAY Öyküsü konulu yargıtay kararı ara
    RAM ve TAY Öyküsü konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: RAM ve TAY Öyküsü

    Olaylara dinsel olarak bakan ve dini siyasete alet etmenin geleneklerini bilenler RAM lafını duyunca şaşırdılar. Hindistanda da ne zaman seçim olsa bazı partiler DİNİ öne çıkararak prim yaparlar ve ortalığı karıştırırlardı. Ama RAM ın AKP ye nasıl bir yarar sağlayacağını Türban la nasıl örtüşeceğini dolayısı ile Türkiye'de ortalığı nasıl karıştıracağını anlamadılar. Kaldıki RAM ( Ramayana-Rama) Himdistan ın en büyük tanrılarından kabul edilirken bizim gibi tek tanrıya inanan bir toplumda çok ters tepki yapacağı şüphesizdi... Siyaset bilimiyle uğraşanlar özellikle bir ülkeye değilde genel olarak dünya siyasetine dünya ülkeleri siyasetine bakanlar bu RAM olayını 2007 den anımsarlar... Kısaca sevgili sitemiz bilgililerine de ben arz edeyim...
    Hindistan'ın doğu sahillerinde, denizden 48 kilometre açıkta bir dev ada devlet var. Sri Lanka .. (Yani görüntü Türkiye ile Kıbrıs gibi ) Sri Lanka ile Hindistan arasındaki denizin altında iki karayı bağlayan bir dağ sırtı var.. Ama suyun hemen altında.. Bu yüzden gemilerin geçişini engelliyor. Hindistan'ın doğusundan kalkan bir gemi, batı sahiline gitmek için Sri Lanka'nın etrafından dolaşmak zorunda kalıyor. Bu da yolu 24 saat uzatıyor.. (Türkiye ile Kıbrıs arasında suyun hemen altında bir kayalık sıra dağ mesela.. Bu yüzden Mersin'den kalkan gemi, Kıbrıs'ın altından dolaşarak Antalya'ya gitmek zorunda.)
    Hindistan'daki iktidar koalisyonu Kongre ve Komünist hükümet bir proje hazırlıyor.. Doğu'nun Süveyş'i diyorlar.. Hemen deniz altındaki dağ sırtından bir kanal açacaklar.Gemiler buradan geçecekler, Sri Lanka'yı dolaşmadan, yol 24 saat kısalacak..
    İyi mi?.. Değil!.. Kıyamet kopuyor.. Muhalefetteki Janata Partisi kıyameti koparıyor..
    "Ben bu köprüyü deldirmem de deldirmem!.."
    Köprü, lafın gelişi değil..
    Janata liderleri, Hindistan ile Sri Lanka arasındaki bu su altı olayının bir dağ değil, köprü kalıntısı olduğunu iddia ediyorlar.
    Hindu Tanrısı Ram'ın karısını Lanka Adasındaki Şeytan Kral Ravana kaçırmış. Tanrı Ram karısını geri getirebilmek için emrindeki Maymunlar Ordusuna Hindistan'ı, Lanka'ya bağlayan bir köprü inşa ettirmiştir. Sonra o Maymunlar Ordusuyla köprüden geçip, karısını almış, geri getirmiş. Mevcut kayalıklar bu Kutsal Köprünün kalıntıları olduğundan, ona kimse dokunamazmış..
    Olay Yüksek Mahkeme'ye gitmiş.. Mahkeme "Halkın çok sevdiği Ramayana Efsanesinde anlatılan Hindu Tanrısı Ram'ın hayatı tarihsel bir gerçek olarak kabul edilemez" deyince, Janatacılar ayağa kalkmışlar..
    Muhalefet partisinin bir lideri "Bu proje zaten Hindu halkının inançlarına kökten darbe vurmak, Hint Tarihini tahrip etmek için hazırlandı" diye gürlemiş.. "Yüksek Mahkeme'nin 'Tanrı Ram yaşamamıştır. Ramayana Efsanesinin tarihsel değeri yoktur' kararı, sahte laik Kongre Partisi'nin sadist laikliğe dönmesi, dejenere olmasıdır. Bu karar, milyonlarca Hintlinin kutsal inançlarını küçük görmek, aşağılamak, inanca saygı göstermemektir."
    Bir başka Janata Lideri "Bir İtalyan Ram'dan ne anlar" diye halkı tahrik etmiş. İğnelediği Kongre Partisi Lideri Sonia Gandhi.. İtalya doğumlu..
    Denizaltı köprüsünün başladığı sahil eyaleti Tamil Nadu'nun başbakanı ve Kongre Partisi'nin destekçisi M. Karunanidhi "Ram?.. Kim bu Ram?. Hangi mühendislik fakültesinden mezun olmuş da bu köprüyü yapmış?. Bunların kanıtı var mı" deyiverince, Janata iyice kıyameti koparmış..
    Dünya Hindu Konseyi Başkanı Ram Vilas Vedanti "Bana Karunanidhi'nin kellesini getirene ağırlığınca altın veririm" diye bildiri yayınlamış..
    Protesto gösterileri sokağa dökülünce çatışmalar başlamış. İki kişi ölmüş..
    Ve Kongre Partisi projeyi alelacele geri çekmiş. Adalet Bakanı "Ram bizim inanç sistemimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Kalbimizden söküp atılamaz" demiş televizyona çıkıp.
    Hindistan ı bilenler derki ne zaman birileri RAM dan bahsetse ülkede seçim var demektir...
    Ama bu tarih ve sosyal bilimciler RAM ın AKP nin ne işine yarayacağını anlayamamışlar . Acaba çok tanrılı dinlerde bile tanrıya sahip çılılırken biz bir Türban a sahip çıkamadık kampanyasının başlangıcımı diye düşünürler ama doğal olarak ONLARDA YANILMAKTADIR.
    Astroloji ile uğraşanlar ki bu büyük çoğunluk oluyor. RAM ı duyunca zıplarlar AKP astrolojiyede mi el atmaktadır. Üfürükçüler, tükürükçüler, büyücüler ,sahte medyumlar ( sahte olmayanı yok gerçi), tarotçular, hanutçular kısaca halka palavra atıp parasını alan kesimde de panik başlar. AKP bu paralara da el koyacaktır. Sata sata bitince sonunda palavraları satmaya sıra geldi diye düşünürler. Malum RAM Koç (21 Mart-20 Nisan ) arası burcun mitolojik adıdır. Salt bilginiz olsun diye söylüyorum bize geçen yunan mitolojisinden olduğundan buna Aries te denilmektedir. Yani özetle RAM ARİES KOÇ aynıdır ! ( Bu bilgiyi hiç bir bedel almadan sizlere veriyorum Kıymetimi bilin.El falcısı na gitseydiniz atasın bir beşlik derdi. ) Burada RAM Yunan mitolojisinde, Argo gemisinde, Yason'un idaresi altında sefer yaparak 'Altın Pösteki'yi arayan Argonot'un hikayesine dayanır. Altın postu taşıyan RAM sonunda gökyüzüne çıkarak burada yerini alır. Bundan sonrada sallamalar gelir... İşte bu kişilerde bu yöne çeker bu RAM Olayını doğal olarak bunlarda YANILIR.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: RAM ve TAY Öyküsü

    Bir yanılan grup daha vardı ki onlar bu yüzde yirmibeşin çoğunluğunu oluşturuyordu. Doğal olarak her cins insan vardı. Eğitimlisi, eğitimsizi, çobanı , mankeni, rüşvet alanı, rüşvet vereni, üçkağıtçısı, dürüstü, tinercisi, arakçısı, gaspçısı, tecavüzcüsü, politikacısı, din taciri, profesörü, haneberduşu, boşta gezeni, kız süzeni... İşin içine birazda siyaset bilimciler abuk sözcükleri Türkçeye tercüme edenler çıkınca çoğunluk bu Mir in dediğinin.
    '' Herkes hali hazır yönetime itaat etmeli uymalı konuşup durmamalı '' mealinden bir şeyler zırvalık olduğunu anladı. Hatta bazı yazarlar daha ileri gitti bu konuda Yazarın birisi çıktı dedi ki
    ''AKP’nin iki numarası sonunda baklayı ağzından çıkardı.. Dedi ki “Herkes milli iradeye ram olmak durumundadır.”
    Ram olmak.. Yani boyun eğmek..
    Dengir Mir Mehmet Fırat’ın demek istediği şu; herkes milli iradeye boyun eğmek zorundadır..
    Peki demokrasilerde ram olmak var mı?''
    Gelde şaşma...
    Yahu AKP nin nede içinden birisinin demokrasi diye bir kavram bildikleri var mı? Yok. Demokrasi onlar için araçmış kendileri dediler. Bu hala demokraside ram olmak var mı ? diye soruyor. Hangi demokrasi hangi ? Huuu kime diyorum...
    Aslında sözün özü AKP için ; milli irade AKP nin iradesi AKP iradesi RTE iradesi demekki Milli irade = RTE iradesi bu bu kadar basit. Demekki AKP nin demokrasiyle ilgisi yok. Maşallah en görmemişinden padişah bunlar...
    Çankaya yı işgal eden zatta zaten koca köşkü tadilat diye diye saray a çeviriyor. İnanmazsınız 2 metrelik merdivenler dar gelmiş Çankaya daki AKP liye..Aslında duvarları kazıtarak merdivenleri yıkarak yok etmeye çalıştıkları o evin asıl sahibi yani ATATÜRK ama kendileri yok olup gidecek izleri kalmayacak farkında değiller de neyse... konumuza dönelim durduk yere konuyu dağıtmayalım. Ama yazar yazısını iyi bitirmiş . Bakın ne demiş...
    '' İşin aslı şu: Ram olmak demokrasi kültüründe yoktur.. Cemaat kültüründe, aşiret kültüründe, padişahlık geleneğinde vardır..

    Demokrasilerde hiç kimse hiçbir kurum milli iradeyi temsil edemez..

    Birileri bunu Erdoğan’a, AKP yöneticilerine anlatsa da.. Milli iradeyi biz temsil ediyoruz diye tutturup herkesin ram olmasını istemeseler..

    Korkarım ülke şimdi de..

    Ram olanlar..

    Ram olmayanlar diye bölünecek..

    Bizden - bizden olmayanlar gibi..''
    İyide kim kime anlatacak ? RTE ye anlatacak yok ki o bildiğini okuyor. Bildiğide yok. demekki hariçten gazel okuyor. Ülke hariçten gazele ram olacak....
    Sonra aklı erenler dediki bu AKP özellikle YARGITAY ve DANIŞTAY a takmış durumda idari cezai ne yapsalar bunlardan dönüyor. Ram filan oldukları yok. Dimdik ayakta ve karşılar. Hakimi de memur sanıyor lar hemde utanmadan. Valla hiç utanmalarıda yok diyorki utanmazın birisi '' Maaşınıza yüzde kırk zam yaptık...' yani susun demeye getiriyor. Yahu o zam parasını cebinden mi verdin ? Benim vergimle veriyorsun... Ukala ukala konuşuyorsun...
    Ben böyle bir milletvekili guruhu görmedim. İşin acısı içlerinde çok eski olanlarda var sözüm ona hukukçu olanlarıda... Yahu ''egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'' sözü bu kadar mı yanlış anlaşılır. Zaten bir gariplikleride bu yazının sadece mecliste yazdığını sanıyorlar ondan böyle konuşuyorlar. RTE ne diyor. '' Meclis duvarında yazıyor....'' iyiki orada yazıyor ha... Ya birisi çıkıpta zevk olsun diye hamam girişine yazsaydı.. RTE yüz sene düşünürdü artık egemenlik hamamda yıkanan millete mi ait ki diye ....
    Neyse bunlarda yanlış anladığı için ben bu konuyu uzatmayayım...
    Ben size gerçeği anlatayım ... Ama bu bölümü şöyle bitireyim...
    HERKES MİLLİ İRADEYE RAMDIR. KÖMÜR VE ERZAK RÜŞVETİYLE ALINAN İRADE HARAMDIR EBABİL BİR KUŞTUR...

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: RAM ve TAY Öyküsü

    Şimdi gelelim işin gerçeğine. Yukarıda arz ettiğim şekilde herkesin yanlış anladığı olayın aslına geldi şimdi sıra . Arkanıza yaslanın gerçekleri öğrenin. Başka yerde yok...
    Aslında bu olayın başlangıcı çok daha öncelere dayanır. 2003 Temmuz'una kadar gider olay...
    RTE evinde bağdaş kurmuş oturuyordu. Bir eliyle sağ ayak topuğunu tutuyor diğer eliylede ayak baş parmağını ovuyordu. O sırada TV 7 açıktı ve bir çizgifilm oynuyordu. Çizgi fili in konusu ÇANAKKALE idi, Çanakkale Savaşlarını gerçekten bilenler için saçma sapan gerçeklerden oldukça uzak olna ir filmdi. Aslında RTÜK RTEK olmasa çoktan yayından kaldırılırdı. Ancak bukadar saçmalamaya ve uğraşmaya karşın bir kişiliği yok edememişlerdi. Ama nedense onu hep bir TAY üzerinde göstermişlerdi. Tahmin edeceğiniz üzere bu kişi Mustafa Kemal ATATÜRK tü.
    RTE nin ayak başparmağını ovduğu eli görüntüler karşısında donup kalmıştı. Çanakkale'yi orada bir savaş olduğunu biliyordu ama kimler arasında olduğu konusunda net bir bilgisi olmadığı gibi bu savaşta ATATÜRK ün de yer aldığını ilk defa görüyor ondan dolayı donup kalıyordu.
    '' Ne biçim adam bu yaa.. her taşın altından çıkıyor. Yok anam yok biz ne yaparsak yapalım bunu yok edemeyeceğiz...'' diye düşünürken tarihleri çıkarmaya çalışıyor ama onuda anımsayamıyordu. Oraya bir iki kere gitmiş harika yeşillikleri otel yapmak üzere Anzaklara kiralamış şlavaş yerlerine yol emri vermişti ama olmamıştı. Yolun yarısı Askeri bölge içinde kalınca yandı gülüm keten helva olmuştu. Kendi ilerlemesi aman pardon Türkiye nin ilerlemesi bir kez daha engellenmişti...
    Çizgi filmde bile karşısına çıkmasına hele hele TAY üzerinde dimdik durmasına çok içerlemişti içeriye seslendi...
    '' Emine..., ula Emine bu adam Tay a da biniyor muydu ?''
    Modern giyimin son aşaması olan türbanını sağdan sola mı soldan sağamı bağlayacağı gibi ulvi düşüncelere dalmış olan Emine doğal olarak tv yi görmüyordu ve yanıtı gecikmedi..
    ''Kim o?''
    '' Hani çaktırmadan başımız tacı ayaklarına yok etmeye çalışıp ama başaramadığımız o adam ATATÜRK''
    '' TAY'a mı biniyor? Abartmış oda!Zırhlı olmasada bir Mercedes alsaymış. Bütçeyi amma savunmuş.''
    '' Kadın kadın adam savaşta....''
    '' Atatürk savaşa da mı katılmış ? Hangi savaşmış o?''
    RTE yan yan bakarak devam eder.
    '' Çanakkale savaşı ''
    '' Çanakkalede savaş olmadı ki ! Kıbrıs savaşıdır o senin yanlışın var. Kaldıki savaş ne bulursa ona biner sen anlamazsın...''
    Anlaşamayacaklarını anlayan RTE susar. Zaten konuşmalarının tamamı anlamsızdır ama farkında değildir . Ama RTE işte o an takmıştır kafasına
    '' Bu adam TAy a bindi mi yahu?'' Belkide binmemiştir. Öyle icap etmiştirde yapmışlardır. Hemen ''ulemalarına'' sorar. Her daim yalaka olan bu ''ulemalar'' bu sefer gerçeği hem TARİH hem TEKNOLOJİK olarak değiştiremezler. Hatta birisi gereğinden fazla gerçekçi çıkar...
    '' ATATÜRK at üzerinde muhteşemdi sayın RTE. Hayatı savaştan savaşa koşmakla dolayısıyla savaşlarda geçmiştir. Komutanlar savaşlarda o zaman At a bindiğinden hayatı bir nevi at üzerinde geçmiştir. Bildiğiniz gibi ATATÜRK KOMUTAN BİR SUBAYDIR. Hatta rivayet edilir ki çok cins atları vardı ama istiklal savaşı için hepsini satmıştır...'' RTE bozulur çok konuştuğuna kanaat getirdiği ''akıllı ulemayı'' susturur. Ama içine ciddi bir kurt düşmüştür ilkini ağzından kaçırıverir
    '' İstiklal savaşı için çok değerli cins atlarını sattı ha... Bizde kendi istikbalimiz için ..... satıyoruz...'' ( Sansür istediğinizi yazın)
    Kendisi bir anda kararını verir. TAY a binecektir. Tay a binmek zordur gerçi diye geçirir bir an aklından. Sonra birden aklına başka bir soru takılır '' Bu devirde TAY var mıdır?'' Sorunun yanıtını kendisi bulur. '' Evet, evet vardır ; O'nun adına bir Tay yarışı olduğuna göre....'' Binecektir binmesine amma Tay nerededir ? Nasıl binecektir ?

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: RAM ve TAY Öyküsü

    RTE kesin kararlıdır. Hemen organize olunması için A takımını toplar durumu anlatır. Çevresinden ve A takımından da kimse çıkıpta
    '' Sen nasıl ata bineceksin. Senki dünyanın en güvenli arabasına binmeyi başaramadın. Tüm dünyaya Balyoz operasyonunu yaşattın. Mecedes artık arka tekerleklerin arasına aksesuar olarak balyoz koymaya başladı. Kendi işine bak otur oturduğun yerde ''' demez... Çevresi ondan beterdir.
    2003 ün sıcak bir Temmuz günü istanbul'da Bayrampaşa parkının açılış töreni vardır. Ülkemize 100 bin kişiye iş olanağı sağlayacak müthiş bir olay olduğu için hükümet tam tekmil park açılışındadır!! Bu aynı zamanda RTE nin arayıp ta bulamadığı fırsatın ayağına getirilmesidir. Şimdi dost düşman nasıl TAY a binilirmiş görecek zangır zangır titreyecektir.
    Bir sütçü beygirinden olma ayakta zor duran bir garip TAY bulunmuş getirilmiştir. Adıda çok hoştur ha CİHAN yani DÜNYA...
    Bir seyis üç yardımcısı ve 15 korumanın arasında RTE TAY a bakar içinden muhtemel '' Bu çok uyuz sorun çıkmaz'' diye düşünür. Bakar TAY ı tutan bir sürü kişi var TAy ın kıpırdaması hemen hemen olanaksız... Kasımpaşalılara özgü dayı yürüyüşüyle gelir Tay ın yanına garip TAY a bir ''Klark '' atar ama anlamadığı TAY da ona ''klark'' atmıştır. Anlasa zaten kaçardı....Biraz hayıflandı o an Teksaslı abisinden BOP eşgüdüm başkanından gittiğinde azıcık ders alsaydım dedi. Ama artık geçti...
    Cümbür cemaatin yardımıyla muzaffer bir komutan edasıyla TAY a bindi....bindiği anlaşılamadan YAT onun üzerindeydi. İlk başta anlaşılamadı kimin kime bindiği ama apar topar TAY ı çekince anlaşıldı ki RTE sadece teşebbüs etti şükür ki TAY ı aldılar. Yoksa dünya siyasi tarihine başbakanı TAY tarafından öldürülen ülke olarak geçecektik iyice rezil olacaktır....
    CİHAN isimli TAY insanların yapamadığını yapmış ve üzerinden atmıştı RTE yi... Belkide o TAY AP liydi kim bilir ? Nede olsa AP nin sembolüydü ...Özetle RTE TAY a çok kötü bindi çok iyi düştü diyebiliriz bu olaya... Bu aynı zamanda usta TAY yetiştiricilerinin her zaman dedikleri bir deyimide doğru çıkarmıştır aslında...
    Ustalar derki ( At konusunda )
    '' Atlar insan sarrafıdır. Kötü insanı almazlar...'' Kadere bak ata ata kimi attı...
    At isyan etti biz susuyoruz. İşin garibi Biz o at kadar olamadık ama RTE milleti attan düşmüş hale getirdi... Ya birde atın üzerinde cengaver gibi durmayı başarsaydı neler olurdu hiç düşündünüz mü??? Neyse bunlar ayrı konu....
    İşte o 2003 Temmuz'unda yaşanan bu TAY olayından sonra RTE her türlü TAY a düşman olmuştur....
    Yargı TAY
    Sayış TAY
    Danış TAY
    Kendisinde de TAY var belki ondan kendiylede baroışık değil kavga edip duruyor kendiylede değiştim değişmedim gömleği çıkardım çıkarmadım diye... Kimbilir...
    Olayın özü budur...
    Ben naçizane bir vatandaş olarak sayın RTE ye aşağıda arz ettiğim TAY maşajını tavsiye ederim...

    Asırların bilgi birikimini taşıyan ve komşu olduğu medeniyetlerin iyileşme yöntemlerinden doğan bu beden masajı “pasif yoga” olarakta adlandırılır. Tay masajı uygulanan için ruhen - sakinlik, huzur, dinginlik, farkındalık, arınmışlık ve yenilenme, bedenen; rahatlama, derin dinlenme, güç kazancı ve tazelenme, duygusal yöndende şevkat, sevgi ve saygı almak üzerine kurulmuştur. Tay masajını uygulayan uzman ise yürekten paylaşımı, sevgiyle vermenin zevkini ve bir olmanın coşkusunu şevkat duygularıyla yaşar. Aküpresür, Şiatsu ve Yoga asanalarının renkli ve şaşırtıcı karışımlarından oluşan Tay masajı esnetme, kompres, noktasal basınç ve yumuşak salınımların bir harmanıdır. Fiziksel bedenimizi, enerji hatlarımızı ve kalbimizi besleyen Tay masajı hareketli meditasyon olarak da bilinir.

    “Nuad Bo’Rarn” - Geleneksel Tay masajı geçmişi çok eskilere dayanır. 2500 yıllık geçmiş ile Budizmin yaygınlaştığı dönemde doğar. Geleneksel Tay masajının yaratıcısı – babası Jivaka Kumar Bhaccha’dır. Tanınmış bir yogi ve ayurveda doktorudur. Zamanın Kral, Prens ve soyluların doktoru olmuştur. Doktoru olduğu en değerli kişi ise Buda’dır. Geleneksel Tay masajı Budist mabetlerde gelişmiş ve öğretilmiştir. Halen en çok öğrenci yetiştiren ünlü mabet-okul Wat Pho’dur.

    Tay masajı geleneksel olarak Tayland’ın içinde gelişse de her lider öğretmen kendi tarzını yaratarak bu masajda farklı stiller oluşmasına neden olmuştur. Kuzey, Güney, Orta ve Kuzeydoğu stilleri

    Kuzey stili bir hayli dinamik ve “Yang”dır, esnetme yoğundur.
    Güney stili daha “Yin”dir ve daha çok parmak hareketleriyle yoğundur

    Tay masajının ana prensibi “bütünlük”tür. Tay masajı Tay tıbbının 4 dalından birini oluşturur ve diğer dallarla birlikte uygulanırsa mükemmel sonuç verir.

    Manipülasyon (Tay masajı)
    İlaç (dahili-harici)
    Beslenme
    Spiritüel seremoniler-Dualar

    “Pasif Yoga” Tay Masajı

    Asırların bilgi birikimini taşıyan ve komşu olduğu medeniyetlerin iyileşme yöntemlerinden doğan bu beden masajı “pasif yoga” olarak da adlandırılır. Fiziksel bedenimizi, enerji hatlarımızı ve kalbimizi besleyen Tay masajı hareketli meditasyon olarak da bilinir. Aküpresür, Şiatsu ve Yoga asanalarının renkli ve şaşırtıcı karışımlarından oluşan Tay masajı esnetme, kompres, noktasal basınç ve yumuşak salınımların bir harmanıdır.

    Tay Masajının Kültürel Temelleri

    Ayurveda Tıbbi bilgi, felsefe, din, astrology, psikoloji, meditasyon, astronomi

    Bitkisel ilaç, masaj, yoga, marma tedavisi, aküpresür, pranayama uygulaması ve beslenme.


    Geleneksel Çin Tıbbı Bitkisel ilaç, akupunktur, Tuina

    Yin/Yang, chi, beş element


    Dişi/Erkek Prensibi Bedenin solu – dişi(-), bedenin sağı – erkek(+) (Ayurveda).
    Bay ve bayan uygulamasında bu prensip kullanılır.

    Yer çekimi Geleneksel Tay masajı ayaklardan başa doğru uygulanır. (Enerji ve Kan dolaşımı)

    Budizm “İyilik yap iyilik bul”
    Metta(sevgi dolu nezaket), Karuna(şevkat), Mudita(karşılıklı coşku paylaşımı), Upekkha(tarafsızlık, sakinlik)

    Sen Enerji hatlarına Tayland’da verilen isim


    Tay Masajının özü “metta”dır!

    Metta şartsız “sevgi ve şevkattir”.
    Masajı alacak kişinin fiziksel, duygusal acı ve hislerine karşı, masajı verenin sevgi dolu nezaket ve yoğun ilgiyle motive olması gerekir.
    Bu duygularla yapılan masaj, hem alıcıya hem de vericiye iyileşme tecrübesini iki yönlü enerji akımı ve paylaşımı ile kazandırır.

    Tay masajında kullanılan teknikler

    Beden ağırlığı kullanılarak baskı uygulama
    Refleksoloji
    Enerji hatları ile çalışma
    Kan durdurma
    Esnetme
    Yoga

    Tay masajı uzmanları bedenlerinin farklı yerlerini kullanır

    Avuçlar
    Baş parmaklar
    Ayaklar
    Dirsekler
    Kollar
    Dizler

    Geleneksel Tay masajı rahat kıyafetlerle yerde uygulanır

    Masaj uygulanan kişi 5 pozisyonda tay masajı olur Sırtüstü
    Yan yatarak
    Yüzüstü
    İçe dönük
    Oturarak


    Tay masajı bir ritmik salınım dansıdır

    Ritmik salınımlar masajı uygulayan uzmanın beden ağırlığını, doğru basınç uygulaması için doğal ve dengeli kılar.
    Ritmik salınım dansı meditatif “tai chi” akışına benzer. Dairesel “chi” enerjisini kullanmayı öğrenerek, en az efor ile maksimum sonuç elde eder.

    Tay masajında “nefes ve hareket” bir’dir

    Dikkatli nefes alımı Tay masajı uzmanının nefesini ayarlayarak hareketli meditasyon yapar gibi işine tam anlamıyla konsantre olmasını sağlar

    Senkronize nefes alımı Tay masajı uzmanı masajı alan kişi ile nefesini senkronize eder. Özellikle karın bölgesi gibi hassas bir bölgede çalışırken rahatlama daha kolay olur.

    Yönlendirilen nefes alımı Farklı beden esnetme pozisyonlarında Tay masajı uzmanı kişiye nefes alıp vermesi gerektiğinde yönlendirir. Esnetme hareketleri daha rahat ve etkili olur.


    Tay masajı uyguladığınız kişinin ihtiyaçlarına yoğunlaşabilmeniz için

    Anın farkındalığını meditatif konumunuzla sağlayın
    Bedeni ellerinizle dinleyin, göz temasını kaybetmeyin ve iç güdülerinize kulak verin
    Masajı uyguladığınız kişinin fiziksel, duygusal ve cinsel sınırlarına saygılı olun. Nefesinizi senkronize edin.
    “Sevgi dolu nezaket ve şevkatinizle” Tay masajının geleneğine sahip çıkın.

    Tay masajı derin dinlenme ile stress azaltır

    Enerji depolar
    Eklemlerde hareket kolaylığı sağlar
    Duruşu destekler
    Sirkülasyonu arttırır
    Ağrı azaltır
    Canlılık verir
    İç organları güçlendirir
    Çakraların beslenmesi ile beden sistemleri daha verimli çalışır
    Beden ritimleri dengelenir
    Zihin, beden ve ruh bütünlüğünü enerji ile besler
    Uzun süreli iyilik hali sağlar
    İçimizdeki çocuğu şevkatle besler

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: RAM ve TAY Öyküsü

    Gördüğünüz gibi bitirdim kısaydı ondan )
    Saygılar...

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Sep 2007
    Nerede
    Antalya
    İletiler
    113
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: RAM ve TAY Öyküsü

    Evet okuyabilecegimiz kadar kisaydi sukur

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

ram yasam oykuleri

Forum

Benzer Konular :

  1. 210 yıllık tapunun öyküsü
    Antalya'nın kalbinde 210 yıllık tapu şoku! Antalya'nın en değerli parkları, kamu binaları ve 5 yıldızlı otellerle, spor tesislerinin ve 10 bin...
    Yazan: çoban Forum: Miras Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 21-07-2010, 23:43:16
  2. Bir Büst öyküsü
    12 Eylul 1980 harekatı olmus.Sıkkıyönetim ve olangaustu hal tum hızıyla devam.ediyor.İçişleri Bakanı Selahattin ÇETİNER fırtına gibi calısıyor ve...
    Yazan: metin sahin Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
    Yanıt: 3
    Son İleti: 15-05-2010, 17:08:28
  3. Makasçının öyküsü
    MAKASÇININ ÖYKSÜ Zaman an bekler susar ötelerde Işıklar söner yara kanar Gözden-ırak kapanır perde... Çark amansız bir dönencedir Kanatlar...
    Yazan: Nejdet Evren Forum: Edebiyat ve Sohbet Köşesi
    Yanıt: 8
    Son İleti: 28-02-2008, 21:00:58
  4. Bir Cinayet Öyküsü
    İlk Öykü denemem ve orjinal olarak koymak istedim yazım ve anlam hataları orjinal halinde "ÇAMUR MU SÜRMEK İSTİYORSUN BAŞKASININ DUYGULARINA?...
    Yazan: Av.Ali Sinkay Forum: Üyelerimizin Edebi Yazıları
    Yanıt: 6
    Son İleti: 27-07-2007, 10:12:57
  5. Resmin öyküsü
    Pierre ve ben, ayni yil, ayni köyde dogduk. Ayni okulda okuma yazma ögrendik. Fakat ayni yerde yazgilarimiz birbirinden ayrilmaya basladi. Pierre,...
    Yazan: commodore1tr Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-04-2004, 18:10:36

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.