+ Konuyu Yanıtla
66 / 69 Sayfa İlkİlk ... 6162636465657585960616263646566676869 SonSon
651 den 660´e kadar toplam 683 ileti bulundu.
  1. #651
    Kayıt Tarihi
    Dec 2005
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    427
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    "Örtü bana göre özgürlüktür... Dünyadaki özgürlükten bahsetmiyorum. Örtü dünyada özgürlük olmayabilir ama dünyada örtersin Allah'ın emirlerine uyarsın ahirette özgür olursun. Aslında örtü bana göre özgürlüğe giden yollardan biridir. (Tekrar söylemek isterim dünyadaki özgürlükten bahsetmiyorum.)"

    demiş Bay esir_hayaller...

    Tanrım, neden meleklerini işkence çekmeleri için şu cehennem dünyamıza gönderirsin anlayan beri gelsin... Al yanına, cennetine de kurtar meleklerini şu azaptan yahu...

    Bu arada anlaşılan özgürlüklerin en özgürlüğünün yaşandığı cennetin bu hallarının yapmış oldukları sevaplar nedeniyle huri ve nuri hayali kuran insanoğullarını derinden yaralamıştır sanırım...

    Küreselleşen dünyada, düşüncelerimiz nedeniyle bizleri eski demirperde ülkelerinin insanları ile özdeştiren evrimini tamamlamış insanoğullarının Türkiye özgürlüğü ve dünya özgürlüğü hakkında söyleyecekleri birşeyler de olmalı, değil mi?

    "... Satış noktaları ruhsat almakta zorlanıyor, yenilemekte zorlanıyor. Yeni nokta açarken zorlanıyorsunuz. Bira bakkallar ve büfeler için çok önemli bir gelir kaynağı. Sadece rakı, bira ve sigara bir bakkalın cirosunun yüzde 70'ini oluşturuyor. Rakı ve birayı çıkarttığınızda o bakkal zorlanıyor. Satış noktası açmaya niyetli olanlar kiralık yer bulamıyorlar. Satış noktası açmaya istekli olan insanlar da 'mahalle baskısıyla' satış noktası açmakta zorlanıyorlar. Zincir mağazalar da bakkalları yok ediyor.''

    http://www.haberalemi.net/127224_Efe...-dusuyor-.html

    Bira içme tarzını geçtim bira satma ve satın alma özgürlüğü hakkında da bir şeyler ekleyiverirlerse kaymaklı kadayıf olur... )))

    Dünyada bir tek insanoğlu var oldukça meydanın meleklere terkedilmesi hem insanoğluna hem de onu diğerlerinden üstün yarattığını iddia eden Tanrı'ya yakışmaz...

    DEĞİL Mİ?

    UNUTMADAN!

    Türban mürban derken, bakın melek baskısının nasıl şeytanca bir baskıya dönüşüp öz be öz bizim olan bakkallarımıza değil METRO, KİPA, KARFURR, REAL gibi dünya şirketlerine hizmet noktasına gelmiş de haberimiz yok...

    Yoksa sizin de mi haberiniz yok Sayın esir_hayaller?



    Hukuki NET Güncel Haber

    Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü... konulu yargıtay kararı ara
    Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü... konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #652
    Kayıt Tarihi
    Jun 2004
    Nerede
    Bursa, Türkiye.
    İletiler
    2.735
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Göz göre göre takiyye yapıyorlar. Örtünmenin, eğitim hakı, eşitlik adalet gibi çağdaş insan hakları ile ilgisini kurmaya çalışıyorlar. Daha önce de yazdım tekrar yazayım. Türban özgürlüğü dedikleri şey, ERKEKLERİN KADINLARINI KAPATMA özgürlüğüdür.
    Şimdi kendi dillerinden konuşma zamanı.
    Said Nursi bu hususu özetle şöyle izah eder: Yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde “Ey peygamber! Hanımlarına ve mü’min kadınlara söyle evlerinden çıkarken cilbablarını, dış elbiselerini üzerlerine alsınlar” (Ahzab, 33:59) buyurur. Bu ayet açıkça tesettürü emretmektedir. Medeniyeti sefihe ise tesettürü fıtrî görmeyerek “bir esarettir” diye karşı çıkmaktadır. Bediüzzaman Kur’ânın bu hükmünün fıtrî olduğunu ispat için dört hikmetini beyan eder:

    Birincisi: Kadın fıtraten, yani yaratılışça zayıftır ve naziktir. Kendilerini ve hayatlarından daha değerli olan korunmaya muhtaç olan yavrularını korumak ve güvence altına almak için bir erkeğin himayesine ihtiyaç duyar. Kendisini sevdirmek ve kocasının nefretini kazanmamak ve saygısını kazanmaya fıtrî bir meyli vardır. Bu saygıyı tesettürü ile kazanır.

    İkincisi: Kadınların on adedinden altı-yedisi, ya çirkindir, ya yaşlıdır veya kıskançtır. Kendilerini gizlemek ve daha güzellere nispeten çirkin düşmemek, güzel olanların da tecavüze uğramaktan korunmaya ihtiyacı vardır. Bunu sağlamak için bir örtünün ve elbisenin arkasına sığınması fıtratlarının gereğidir.

    Üçüncüsü: Güzel olan kadınların da ittihamdan ve tecavüzden korunmaya ihtiyaçları vardır. Kadın güçlü olabilir ve kendisini müdafaa da edebilir, bu bakımdan tecavüzden korunabilir; ama ittihamdan korunamaz. Hem bakmasından hoşlanarak açılan kadınlardan onda üçü nâmahremden çekinmezse de onda yedisi erkeklerin kendilerini göz hapsine almasından ve bakışları ile rahatsız etmesinden hoşlanmazlar. Çünkü insan sevmediği ve hafife aldığı erkeklerin bakışından rahatsız olur. Fuhşa düşerek tefessüh etmeyen her kadın naziktir ve pis nazarlardan müteessir ve rahatsız olur. Kendilerini gizlemenin yolu da tesettürdür. Elbette şefkat kaynağı ve iffet timsali olan, ebedî bir beraberlik inancı ile evlenen nazik ve nazenin kadınları çirkin nazarlardan, ittihamdan, zilletten, manevi esaretten ve sefaletten kurtaran üzerinde taşıdığı tesettürüdür. Kadınlar tesettür kalesine sığınarak bu gibi durumlardan kendisini kurtarabilir.

    Dördüncüsü: İslama göre kadın kocasının yalnız dünyaya mahsus bir hayat arkadaşı değildir. Ebedi hayatında ve cennette de ebedi bir hayat arkadaşıdır. Elbette bu ebedi dostunu ve arkadaşını kendisine küstürmemek, nazarını kendi güzelliklerine çevirmek, başkalarına çevirtmemek ve kıskandırmamak için kendi güzelliklerini onun nazarına hasretmeli, muhabbetini ona tahsis etmesi insanlığının gereğidir. Çünkü, evlilik yuvası geçici bir heves ve hayvani bir zevk için yapılmaz. Ciddi bir muhabbet ve karşılıklı hürmet ile bu yuva korunur. Bu sevgi sadece gençlik ve güzellik zamanına has değildir, hastalık ve yaşlılık, çirkinlik ve külfet zamanında da devam etmesi gerekir. Bunun tek bir yolu vardır; o da, imanlı ve iffetli bir hayat sürmek ve dindar bir aile yuvası oluşturmaktır. Bunun için erkek kadının dindarlığına bakarak onu taklit etmeli, kadın da erkeğin dindarlığına bakarak ona layık olmaya çalışmalı ve “takva elbisesini” de giymelidir. (Â’raf, 7:26) böylece ebedi bir sevgi ve muhabbet, mütekabil saygı ve hürmet devam eder, mutlu ve huzurlu bir aile yuvası meydana gelir.

    Beşincisi: Bir ailenin saadeti ve mutluluğu eşler arasında karşılıklı güven, samimi bir hürmet ve muhabbete bağlıdır. Tesettürsüzlük ve açık saçıklık o güveni bozar ve bu karşılıklı hürmet ve muhabbeti kırar. Zira açık kıyafete giren on kadından ancak biri kocasından daha güzelini görmez. Yirmi erkekten ancak biri kendi karısından daha güzelini görmez. Bu durumda samimi muhabbet ve karşılıklı hürmet kırılır ve gayet alçakça hisler uyanmaya başlar. Çünkü insan nâmahrem olan anne, kız kardeş, hala ve teyze gibi yakınlarına karşı fıtraten şehvani his duymaz. Zira siması mahremiyetten haber verir. Mahremiyet ise şefkat ve muhabbet-i meşruayı ihsas ettiği için böyle bir hissin oluşmasını engeller. Ama çıplak bacaklar gibi dinen gösterilmesi yasak olan uzuvları açık bırakmak süflî duyguları taşıyanlarda gayet çirkin bir hissin uyanmasına sebep olur. Bu da binde bir de olsa tüyler ürpertecek şekilde insanın alçalmasına sebep olur.

    Yasaklar binde bir ihtimali de dikkate alarak konulduğu ve insan hayatının tamamını içine aldığı için o yasağa uyulur. Mesela, adam öldürmek ve zina gibi suçlar hayatta bir defa da işlense insanın haysiyet ve şerefini lekedar etmesi ve hayatını harap etmesi için yeterlidir. Bunun için kanun koyucu iffeti ve hayatı korumak için belli yasaklar koyar ve buna titizlikle uyulması için gereken tedbirleri alır. Tesettür emri ve setr-i avrete uymanın önemi bu şekilde anlaşılır. Bu sebeple ev içinde ve akrabalar arasında dahi tesettür fıtridir ve mutlaka uymak gereklidir.

    Altıncısı: Evliliğin gerçek amacı neslin çoğalmasıdır. Kesret-i nesil herkesçe matluptur. Neslin çoğalmasına karşı olan hiçbir devlet ve hükümet yoktur. Peygamberimiz (sav) “Evlenin çoğalın. Ben ahirette sizin kesretiniz ile iftihar edeceğim” buyurarak evliliği teşvik etmiştir. (Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 3:269; Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 1021) Tesettürsüzlük evliliği teşvik etmiyor bilakis azaltıyor. Herkes eşinin ve ailesinin namuslu olmasının ister. Serseri bir genç dahi hayat arkadaşının, yani eşinin tesettürsüz olmasını istemediği için bekâr kalır ve fuhşa yönelir. Kadın ise kocasını inhisar altına alamaz. Kadın ailenin geçimini sağlamak zorunda olmadığı için evin iç işlerini yapmayı kendisine görev bilir. Kocasının malını ve evladını korumakla, ailenin iffetini ve namusunu muhafaza etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kadının en esaslı birinci hasleti sadakattir; yani evine ve kocasına bağlılıktır. Açık saçıklık bu sadakati kırar, kocasının gözünde emniyeti ve güveni kaybeder.

    Bunlar, gerçek görüşlerini belirten sözler.
    Hem diyeceksin ki, Kadın çalışmamalı evde oturmalı; Hem de çalışma özgürlüğümüz elimizden alınıyor.
    hem diyeceksin ki, eşitlik var; Hem de kadının görevi erkeğin cinsel ihtiyacını karşılamak, neslin çoğalmasını sağlamak.
    Hem diyeceksin ki, bu özgürlük; Hem de erkeğin namusu elden gitmesin diye kapanmak zorundayız.

    Bırakın ya. hangi islam ülkesinde kadınlar özgür? Afganistan da doktora gidemiyor kadınlar. Mısırda, devlet memuru olamıyor. İranda sokakta gezemiyor.
    Hala tutturmuş, türbanlıya iş yok eğitim yok. Sanki eğitim olsa, iş olsa, kocalarınız sizi çalıştıracak.

  4. #653
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Borç intihara sürükledi




    3 Nisan 2010
    MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde, öğrenim gördüğü dershaneye olan 5 bin TL'lik borcu nedeniyle annesinin cezaevine girmesi üzerine psikolojik bunalıma giren 18 yaşındaki Soner Semih S., evlerinin balkonundaki çardağa kendini asarak intihar etti. S., arkasında ‘Herkes hakkını helal etsin. Bu duruma daha fazla dayanamayacağım’ yazılı not bıraktı.

    Fethiye'de 48 yaşındaki Emine S., geçen Ağustos ayında oğlu Soner Semih S. ile kızı 16 yaşındaki Özlem S.'yi derslerinin daha iyi olması için dershaneye yazdırdı. Ancak şoförlük yapan eşi 52 yaşındaki Mustafa S., dershane parasını ödeyemeyince biriken borç yüzünden dershane yönetimi, senetlerde imzası bulunan anne Emine S.'yi mahkemeye verdi.

    Faiziyle birlikte yaklaşık 5 bin TL olan borcu ödeyemeyen Emine S., icra işlemleri sırasında ödeyeceğini taahhüt etmesine rağmen ödemediği için çıkarıldığı mahkeme tarafından 2 ay önce tutuklanarak Muğla Cezaevi'ne gönderildi. Bunun üzerine annesinin kendisinin yüzünden cezaevine girdiği düşüncesiyle bir süredir psikolojik bunalıma girdiği belirtilen Soner Semih S., dün gece saat 22.30 sıralarında evlerinin balkonunda bulunan demir çardağa bağladığı iple kendini asarak intihar etti. S. arkasında, “Herkes hakkını helal etsin. Bu duruma daha fazla dayanamayacağım” yazılı not bıraktı.

    Oğlunun ölümünden dolayı dershane yönetimini sorumlu tutan baba Mustafa S., “Bizi çok zor duruma düşürdüler. 1000 liralık borcu faizlerle 5 bin lira yaptılar. Evimizi satıp borcumuzu ödemeyi düşünüyorduk. Dershane yönetimi biraz daha bekleseydi, hem karım cezaevine girmeyecekti, hem de çocuğum bu durumları
    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14306943.asp?gid=373

    M.E.Sezen Notu: Aklın insafın unutulduğu katillerin, hainlerin elini kolunu sallıyarak gezdiği bu düzeni gördükce bu yaşananlar karşısında ne söyleyeceğimi bilemiyorum artık!
    Televizyonları parsellemiş AKP nin yağdanlık aydınları bu yaşananlar için konuşurlar mı hiç sanmıyorum onların tek sorunu TSK
    Acı duyuyorum genç kardeşimize Allah'tan rahmet yakınlarına sabır diliyorum.

  5. #654
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...




    Oğlu öldükten sonra tahliye...

    Muğla'nın Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Muğla'da dershane ücreti nedeniyle hapse giren Emine Sipahi'nin borcunu ödediğini açıkladı.
    Emine Sipahi'nin oğlu 18 yaşındaki Soner Semih Sipahi annesinin cezaevine girmesinin ardından intihar etmişti.

    http://haber.sol.org.tr/kent-gundeml...e-haberi-26373

  6. #655
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    CHP'li Özyürek: Devlet parası ile hovardalık


    Yeri geldiğinde 'Yetim hakkı yedirmem' diyenlerin, Arap şeyhlerinin düğünlerine devlet hazinesinden çıkan paralarla alınan Başbakanlık uçağıyla gitmesi, yetim hakkını babalar gibi yediklerini göstermektedir. Başbakan kendisini padişah, sayın eşi de kendisini sultan gibi görmekten vazgeçmeli ve düğünlere Başbakanlık uçağı ve Başbakanlık kaynaklarını kullanarak gitmemelidir."

    "İşsizliğin ve yoksulluğun büyük boyutlara ulaştığı, iflasların ve hacizlerin birbirini izlediği günümüzde, resmi görevlerde kullanılmak üzere, devlet hazinesinden çıkan paralarla alınan Başbakanlık uçağının şeyh düğünlerine gitmek için kullanılması kabul edilemez"
    2 Nisan 2010
    http://emedya.cumhuriyet.com.tr/?hn=127798

    M.E.Sezen:yok devenin papucu , tavşanın suyunun suyu ..
    kimin fikri ne ise zikri de odur..

  7. #656
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Bu sitede siyasi forumlarda siyasal partileri sık sık eleştiryoruz.

    Ben de özellikle CHP'yi fazlaca eleştiryorum.

    AKP'ye yöneltilen eleştiriler ise genellikle türban, laiklik, açılım gibi konular üzerinden yapılıyor.

    AKP'ye bu yönde yapılan eleştirler bence fazla işe yaramıyor, çünkü bu eleştiriler halkla çoğu zaman çelişiyor.

    Daha önce de belirtmiştim; AKP'nin yumuşak karnı yolsuzluklardır. Adana belediye başkanına görevden el çektiren İç İşleri Bakanlığı, Ankara'daki başkana dokunmuyor.

    Devletin uçağı ile salatanat sürmek lale devrini ve Semra Özal'ın papatyalar dönemini anımsatıyor.

    AKP'nin oyları ile faili meçhuller konusundaki önerge reddedildi. Benim de arkadaşım ve meslektaşım olan CHP Mersin milletvekili Ali Rıza Öztürk, faili meçhuller konusunda bir önerge verdi. Ama AKP'liler bu önergeyi oylarıyla reddettirdiler.

    İşte AKP'nin bu yönleri ile eleştirilmesi gerektiği kanısınmdayım. Bu eleştiriler haklı eleştiridir ve halkta yankısını bulur.

  8. #657
    Kayıt Tarihi
    Oct 2008
    İletiler
    406
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Görmemişin bi iktidarı olmuş,
    Oda tutmuş anayasasını koparmış
    Şımarıklığın bu kadarına pes ark,adaş,
    Pişkinliğe bak sen,

    kafalarından ne geçiyorsa bi kulp bulup demokrasiyle ilişkilendiriyorlar.
    Ama şaşmamak lazım zira adamlar alışkın efem

    Akıllarından ne geçiyorsa islamiyetin içinde arayıp,arayıp (!) buluyorlar ya! şaşacak ne var bunda.
    Demokrasiyide eğip büktükleri din gibi sanmalarının neresi tuhaf.


    Dur abisi,
    Bu kafa 80 küsur yıldır ilk kez yakaldı demokrasiyle tanışmayı..
    Öyle azınlık hakkı, muhalefet, güçler ayrılığı falanda neymiş?

    Sandıktan kim çıktı?
    Tamam işte! Odur demokrasi…
    Gerisi angarya,

    Hasbinallah !
    Hani şark kurnazlığı yapıyor olsalar gam yemeyeceğim,
    Adamlar gerçekten böyle sanıyorlar ya işte buna hasbinallaaaah!

    Yanki nin sopasına içi paçavra doldurulmuş bir korkuluk bağladılar.
    Anadolunun bozkırlarına sapladılar.
    İnsanlar karşıdan heybetine bakıp bakıp ürküyorlar.

    Korkuluk bağlarından bi çözülse yayılıp gidecek ishal olmuş manda mayısı gibi yere..
    Haberleri yok!

    Ama haksızlık etmiyelim şimdi
    8 yıl aradan sonra birileri kulaklarına bir şeyler üflemiş olacak ki!
    Popolarına çivi batmış gibi fırlayıp ayaklandılar.

    Tembel işçiler paydosa yakın çalışmaya başlar ya, onlarda seçime yakın yargı üzerinde ki etkinliklerini artırma peşine düştüler.


    Hadi canım, ………..!
    Geçti Bor’un pazarı sür eşşeni Amerika’ya .
    aşası seni kurtarmaz, yukarısı beni,
    yeter artık daha fazla yormayın memleketi…

    ayazoglum

  9. #658
    Kayıt Tarihi
    Jun 2009
    İletiler
    42
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Alıntı horasan rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster

    Türban mürban derken, bakın melek baskısının nasıl şeytanca bir baskıya dönüşüp öz be öz bizim olan bakkallarımıza değil METRO, KİPA, KARFURR, REAL gibi dünya şirketlerine hizmet noktasına gelmiş de haberimiz yok...

    Yoksa sizin de mi haberiniz yok Sayın esir_hayaller?
    Sn horasan aklı olan zerre kadar kullanmayıp elin gavuruna kazandırıyorsa bunun da hesabı sorulmaz mı sanıyorsunuz?hesap günü sorulacak sorulardan biri de malını nerede harcadın? olacak...gidip gavurun marketinde harcayıp gavura kazandırdıysan gavur da gidip o parayı silah yapıp ya da alıp gidip birilerini bir yerde katlediyorsa malının gavurun marketinde harcayanların vay haline...

    Alıntı Av.Ragıp Atay rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster

    Bırakın ya. hangi islam ülkesinde kadınlar özgür? Afganistan da doktora gidemiyor kadınlar. Mısırda, devlet memuru olamıyor. İranda sokakta gezemiyor.
    Hala tutturmuş, türbanlıya iş yok eğitim yok. Sanki eğitim olsa, iş olsa, kocalarınız sizi çalıştıracak.
    kadınlar derken?açık kadın için sorun yok ama kapalıya gelince iş değişiyor...hayda yahu daha dün kapalılar yobazdır(!) derlerdi dışlarlardı bari bırakın okusunlar da yobazlıklarını üzerinden atsınlar meslekleri olsun isterseler yapmasınlar ne olmuş yani ....bugünün eğitimli annesi yarının eğitimli nesli demek yooo siz illa da cahil bir nesil istiyorsanız bunda biraz art niyet ararım...açık gitsin okusun mesleğini yapmasın ona eğitim var ama kapalı gelsin okusun ki bu bizim ülkemizde birilerinin sayesinde mümkün değil mesleğini edinsin evinde otursun kıyamet kopar mazallah...yahu kadının öğrenmesinden bilgilenmesinden mesleğinin olmasından niye bu kadar korkuyorsunuz niye bu kadar karşı çıkıyorsunuz niye bu kadar tırsıyorsunuz anlamış değilim...bugüne kadar açıklara kapalılara edilen hakaretler edilmedi anlamıyor kim daha medeni?hakaret eden mi hakarete cevap vermeyip sükunetini koruyup ülke huzurunun vs. bozulmasını istemeyenler mi?bir taraf yapmaya çalışıyor bir taraf yıkmaya....ohoooo daha çok konuşacağız anlaşılan...

    Alıntı Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Sayın esir hayaller,
    Bakara 256'daki "Dinde zorlama yoktur" ayeti Mekki bir ayettir bilirsiniz. Hicretten sonra Medine döneminde bu ayetin geçerliliğini sürdürdüğünü savunmak pek mümkün görünmüyor bana. Mensuh bir ayet olduğunu düşünüyorum. Zira mensuh olmasa "cihat" kavramı temelsiz kalırdı, dinde dayanağı olmazdı.

    Enfal
    (39) Baskı ve şiddet kalmayıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer (küfürden) vazgeçerlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir.

    Tevbe
    (29) Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah'ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslam'ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.

    Bir diğer husus Nur suresi 31. ayetinde bahsedilen örtü'nün baş örtüsü olup olmadığı İslam camiyasında da tartışmalı bir husus. Tercümelerin bir kısmında "baş örtüsü" olarak geçiyor olmasına rağmen kullanılan arapça kelime "örtü"dür. Örtünün göğüsler üzerine sarkıtılmasından bahseder.

    Yani ayette asıl koruma altına alınan "evrim süreci içerisinde başımızı, beynimizi güneşin zararlı ışınlarından korumak için gelişen keratin" değil, göğüslerdir.

    Çarşaf'ın dayanağı olan ayet Ahzab suresi 59. ayeti der ki:
    "Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."

    Nur
    (60) Artık evlenme ümidi beslemeyen, hayızdan ve doğumdan kesilmiş yaşlı kadınların zinetlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama yine sakınmaları onlar için daha hayırlıdır. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

    Bu ayetlerde dış elbisenin (çarşafın) getiriliş amacına baktığımızda kadınların erkekler tarafından incitilmesini önlemek, hür kadınların cariyelerden ayırdedilerek tanınmasını sağlamaktır. Kadınlar erkeklerin saldırılarından tüm vücutlarını örtecek ayrı bir dış elbiseyle korunmaya çalışılmış. Erkeklere doğrudan doğruya hiçbir kadını taciz etmemek, rahatsız etmemek, incitmemek için bir emir yok.
    Hal böyle olunca kadının bir erkek tarafından zarara uğramasının tek sorumlusu da kendisine kendisini çarşaf giyerek koruma görevi yüklenen kadın olmakta.

    Samimi bir şekilde "inandığından" (bildiğinden değil) başını örten kadınlarımıza, kızlarımıza bence kimsenin diyecek bir sözü olmamalı. Ancak aynı inanç samimiyeti dinin / kur'an'ın diğer ayetleri için de gerçekleşmek zorunda diye düşünüyorum.

    Mesela, Kur'an'da kadının boşanma hakkı yok. O halde dini gereği örtünen kadın, dini gereği kocasının 3 talakla boşamasına rıza göstermeli, kendisi boşanma davası açamamalı. Kadına boşanma davası açma hakkını veren kanun Laik bir ülkenin medeni kanunu zira.

    Bununla birlikte, bu Laik ülkenin kanunlarına inancı gereği uymak istemeyen özgür kadın, serkeşlik etme ihtimali varsa kocasının kendisini dövmesine de ses çıkarmamalı. 4320 sayılı yasayla koruma altına alınmak istemesi demek, Kur'an'ın açıkça icazet verdiği olaya, yani dinine karşı çıkması demek.

    Bir diğer örnek erkeklerin çok eşliliğine dinen icazet verilmiş olması. Laik ülke kanunlarına inancı gereği tabi olmak istemeyen özgür kadın eşinin 2., 3., 4. karılarına ve sınırsız cariyelerine de ses çıkarmamalı, TCK'ya aykırı diye Savcılığa şikayet etmemeli, Aile Hakiminden gerekli tedbirleri isteme yoluna gitmemeli.

    Örnekler çoğaltılabilir.

    Aslında baş örtüsünü özgürce takmak isteyen kadınlar, öncelikle dinlerinin hangi kurallarını kabul edip, hangilerini reddederek laik ülke kanunlarına tabi olmak istediklerine SAMİMİ bir şekilde kendi içlerinde cevap bulmalılar.

    İnanç konusundaki samimiyetlerini sorguladıktan sonra Laiklikle bağdaşması mümkün olmayan Şeriat düzenine meyilleri varsa bunu da eveleyip gevelemeden mert bir şekilde ortaya koymalılar.
    bu mesajınıza cevap vereceğimi önceki bir mesajımda belirtmiştim şimdi başlıyorum...öncelikle şunu belirteyim ayetler birbirleriyle çelişmez...ayeti anlamayan bir insan ve islamdan bir gıdım bile anlamayan bir insan internetten konusuyla ilgili bir ayeti bulur kopyalar ve yapıştırır bu çok basit bir yöntemdir...ayetin arkası ve konusu araştırılmaz....bu durum genellikle böyledir. şimdi mensuh kavramına gelelim bu kavram ne olduğu belirsizlerin kuran için uydurmasıdır bu olay bana incil tevrat ve zebur un başına gelenleri hatırlattı bir an...kuranda çelişki yoktur o yüzden bu kavramlar birilerinin icadıdır...Nisa suresinde şöyle bir ayet geçer:

    Onlar Kuranı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o Allah�tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde bir çok çelişkiler bulacaklardı.

    Nisa suresi 82.ayet

    ve şu ayetlerde mensuh kavramını ortaya çıkarıp kullananların halini söyler ve onlara sorar:

    91- Onlar ki Kuran�ı parça parça yaptılar.
    92- Rabbine and olsun, onların hepsinden hesap soracağız.
    93- Yapmakta oldukları şeylerden

    15- Hicr Suresi 91-93

    ... Yoksa siz kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü
    inkar mı ediyorsunuz?...

    2- Bakara Suresi 85

    mensuh konusunu anlattık .....şimdi verdiğiniz bütün ayetleri sahih bilgilerle açıklayalım teker teker ve asıl çelişki nerede bunu öğrenelim�


    Enfal
    (39) Baskı ve şiddet kalmayıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer (küfürden) vazgeçerlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir.

    Enfal(39)
    Hiçbir fitne kalmayıncaya ve din tamamen Allah´ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer kötülükten vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını çok iyi görür.

    Âyet-i kerimede zikredilen "Fitne"den maksat, Allah´a ortak koşmak ve inkarcılığa düşmektir.Bu hususta Urve b. Zübeyr diyor ki: "Allah Teala, Resulullah´a peygamberliği verince o kavmini hidayet ve nur olan dine çağırdı Kureyş´liler buna karşı, önceleri sert davranmadılar. Ancak Resulullah onların tağutlarını reddedince müşrikler sertleştiler, Resulullah�a tabi olan müminleri dinlerinden çıkarıp tekrar şirke düşürmeye çalıştılar. Bunun üzerine Resulullah müminleri Habeşistana hicret ettirdi. Müşrikler gevşediler. Habeşistan�daki Müslümanlar Mekke´ye döndüler. Bu sırada Medine´de de müslümanlar çoğalmaya başlamıştı. Bu durum, müşrikleri tekrar kızdırdı. Onlar, müminleri dinlerinden döndürmeye çalıştılar. Resusullah bu sefer de müminlere, Medine´ye hicret etmelerini emretti. Daha sonra ise kendisini hicret etmesine izin verildi. Ardından müminlere, kâfirlere karşı savaşma emri geldi. Ta ki müminleri, tekrar Allah´a ortak koşma fitnesine düşürmesinler.

    Yani bunun sebebi kafirlerin müminleri dinlerinden döndürmeye çalışmaları�

    bu arada Peygamber efendimiz fethettiği yerlerdeki kafirlere zarar vermezdi
    İlk olarak onları İslam�a davet ederdi
    Kendi dinlerinde kalmayı isterlerse onlardan cizye(vergi)alınırdı.(bunun sebebi onların güvenliğini bizim sağlayacak olmamız)
    Eğer bunlardan ikisini de kabul etmeyen olursa bu kişilerle savaşılırdı�


    Tevbe
    (29) Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah'ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslam'ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.

    CİZYE: Gayr-i müslimlerin, hayat ve hürriyetlerinin korunması karşılığında, içinde yaşadıkları İslâm devletine vermek zorunda oldukları vergidir.


    Sizin bir devletiniz olsa hem sizin dininizden olmayıp hem size daha önce zulümler etmiş hem sizin dininizi inkar etmiş kişilere devletinizde yaşama hakkı verir miydiniz?tabi ki vermezdiniz�bu ayetteki cizye koşulu sayesinde onlara İslam devletinde yaşama hakkı verilmiştir�bakın ayetteki �İslam �ı din edinmeyen kimselerle� ifadesine dikkatinizi çekerim ayetin sonunda da �cizyeyi verinceye kadar� buyuruyor Allah Teala�İslam�ı kabul etmezlerse cizyeye razı gelmeleri gerekir onu da kabul etmezlerse savaşılır�onlar birinci seçeneği kabul etmedikleri için ikinci seçenek gelmiştir.zaten bu sure son iki ayeti hariç müşrikler için seçenekler içerir�


    Şimdi tesettüre gelelim�Kuran-ı kerim de tesettür için iki hitap şekli vardır�
    1.si gençleredir.
    2.si ise yaşlılaradır.

    1.si gençler için

    Ahzab
    (59)"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."

    Bedenlerini örtecek elbiselerden kasıt toplumlara göre ve mezheplere göre farklılık gösterir
    Mesele bizim toplumumuzda genellikle pardesü tercih edilir ha çarşaf tercih edenler yok mudur vardır tabi ki�bakın kuranda takva elbisesi diye bir terim geçer takva Allah�a karşı sorumluluk duyarak, her türlü günahlardan kendini korumanın niyet ve gayreti içinde olmadır.
    Yani insanlarımızın çarşaf giymesi birilerinin gözüne batmamalı.çarşaf hiçbir milletten hiçbir devletten bir şey eksiltmez laikliğin de çarşafla pardesü ile başörtüsü ile zerre kadar alakası yoktur.şimdi de başörtüsüne gelelim�.Kuranı kerimde namaz kılmamız emredilir fakat namazın nasıl kılınacağını Peygamber aleyhisselam öğretmiştir.şimdi ben bunu neden söyledim ona gelelim örtü emredilmiştir ama baş örtüsü olarak geçmemektedir.ama kuranda şu ifade de vardır �örtülerini omuzlarından aşağı sarkıtsınlar� demek ki örtü sadece omuzlardan başlamıyor omuzlardan başlasa omuzlarından sarkıtsınlar ifadesi olmazdı çünkü omuzlardan başlayan bir örtü bele kadar inerdi�demekki omzun daha üstünde bir yerden örtülmeye başlanması gerekiyor buna en elverişli yerde baş tır.cahiliyye döneminde kadınlar örtüyü başlarına takarlardı ve bağırları açık olurdu bağırlarında da altınları olurdu�ve Allah mümin kadın olsun erkek olsun hiçbir şekilde batıl şeylere eğimli olmasını tasvip etmemiştir. dolayısıyla örtüyü emretti fakat mümin kadınların örtüleri bağırlarını ve hazinelerini kapatmaları için emredildi�yani korunmaları ve haramlardan sakınmaları için�Müslüman lığı kabul eden kişiler bunları kabul etmek zorundadır bunları kabul etmeyenler zaten Müslüman değillerdir.dikkat çekerim kafir demiyorum Müslüman değillerdir diyorum..
    Bir alime sormuşlar namaz kılmayana kafir denir mi?
    Alim:Kafirler namaza kılmaz ama vallahi namaz kılmayana kafir demekten Allah�a sığınırım..bu örnekle de İslam dinine tabi olan kişilerin asla bir insana(kendileri açıkça inkar etmediği sürece) kafir diyemeyeceğini belirtmek istedim.


    2.si yaşlılar için

    Nur
    (60) Artık evlenme ümidi beslemeyen, hayızdan ve doğumdan kesilmiş yaşlı kadınların zinetlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama yine sakınmaları onlar için daha hayırlıdır. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.


    Bu ayette yaşlılara tanınan kolaylıklardan biridir.




    Yorumunuzun son satırlarına doğru kadınların kuranda boşanma hakkı yok demişsiniz evet bu kesinlikle doğru ve boşanma hakkı olmayan kadının erkeğin 3 talağıyla boşanabileceği de doğru�fakat kadın dini nikahı kıyılacağı zaman kendisinin isteği üzerine 1 talak hakkına sahip olabilir�evet kuranda kadına talak verilmemiştir fakat kadın o evliliğine mahsus olması şartıyla 1 talak isteyebilir�yani talak meselesi kadının isteğine bağlıdır kadın isterse sadece 1 talağa sahip olabilir.neden erkek 3 talağa sahiptir bunun sebeplerini isterseniz söyleyebilirim ama erkeğin 3 talağa sahip olması çiftin boşanmasını geciktirir.bu da yuvaların dağılmasını engeller.bir de şu var erkek 3 talağını bir anda kullanamaz.hani 3 kez üst üste boşol boşol diyenler vardır ya bunlar cahillikten kaynaklanmaktadır.doğrusu erkek ilk talağında boşol dediği zaman 1 ay süre vardır bir ay beklenir çiftler tekrar anlaşamadıklarını anlayınca erkek 2.talağını kullanır tekrar bir ay süre vardır yine anlaşamazlarsa 3.talak kullanılır ve nikah bozulur�ama diyelim birinci talakta anlaştılar erkeğin 2 talağı kalır çünkü birini kullanmıştır.bu da İslam ın güzelliğidir�yuvaların bozulması bu sayede engellenir.


    Lütfen şimdi söyleyin hangisi daha medenice?laik yasaların 2 eşe de boşanma hakkı vermiş olması mı yuvaların dağılmasını engeller yoksa İslam�ın erkeğe 3 talak hakkı verip talakların arasında 1 ay olup eşlerin eğer hatalarını anlarlarsa tekrar barışması mı yuvaların dağılmasını engeller? Hatasız kul olmaz hatasız da yasa olmaz�İslam dininin yasaları hiçbir zaman hatalı olmaz çünkü göndereni yaratandır o insanı bir alaktan(kan pıhtısı) yarattı.Bu mükemmel ve hatası olmayan alemi bizim için yaratan yasaları da mükemmel bir şekilde yaratır.alemini ne kadar araştırıp ne kadar tararsanız şaşkınlığınız o kadar çok artar bu kadar mükemmeliği Yaratan�ın yasalarında bir hata olması mümkün olamaz.hata insan kaynaklıdır o ya bilmiyordur ya da bilmek istemediğinden atıp tutuyordur ya da yanlış kişinin yanında öğreniyordur�.akıl insanlara kullanması için verilmiştir�

    Sözlerimi rica ederim hakaret olarak algılamayınız�konumu bitirdim ve yorumunuzdan dolayı teşekkür ederim sayenizde bazı ayetleri tefsirleri ile birlikte açıkladık�tekrar çok teşekkür ederim�eğer yazılarımda bir yanlışlık çıkarsa benden kaynaklıdır anlamadıysanız yine benden kaynaklıdır o yüzden çelişkiye düştüğünüz an mutlaka tekrar araştırınız dediğim gibi hatasız kul olmaz�VESSELAM�

  10. #659
    Kayıt Tarihi
    Mar 2007
    İletiler
    329
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Alıntı esir_hayaller rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Sn horasan aklı olan zerre kadar kullanmayıp elin gavuruna kazandırıyorsa bunun da hesabı sorulmaz mı sanıyorsunuz?hesap günü sorulacak sorulardan biri de malını nerede harcadın? olacak...gidip gavurun marketinde harcayıp gavura kazandırdıysan gavur da gidip o parayı silah yapıp ya da alıp gidip birilerini bir yerde katlediyorsa malının gavurun marketinde harcayanların vay haline...



    kadınlar derken?açık kadın için sorun yok ama kapalıya gelince iş değişiyor...hayda yahu daha dün kapalılar yobazdır(!) derlerdi dışlarlardı bari bırakın okusunlar da yobazlıklarını üzerinden atsınlar meslekleri olsun isterseler yapmasınlar ne olmuş yani ....bugünün eğitimli annesi yarının eğitimli nesli demek yooo siz illa da cahil bir nesil istiyorsanız bunda biraz art niyet ararım...açık gitsin okusun mesleğini yapmasın ona eğitim var ama kapalı gelsin okusun ki bu bizim ülkemizde birilerinin sayesinde mümkün değil mesleğini edinsin evinde otursun kıyamet kopar mazallah...yahu kadının öğrenmesinden bilgilenmesinden mesleğinin olmasından niye bu kadar korkuyorsunuz niye bu kadar karşı çıkıyorsunuz niye bu kadar tırsıyorsunuz anlamış değilim...bugüne kadar açıklara kapalılara edilen hakaretler edilmedi anlamıyor kim daha medeni?hakaret eden mi hakarete cevap vermeyip sükunetini koruyup ülke huzurunun vs. bozulmasını istemeyenler mi?bir taraf yapmaya çalışıyor bir taraf yıkmaya....ohoooo daha çok konuşacağız anlaşılan...


    bu mesajınıza cevap vereceğimi önceki bir mesajımda belirtmiştim şimdi başlıyorum...öncelikle şunu belirteyim ayetler birbirleriyle çelişmez...ayeti anlamayan bir insan ve islamdan bir gıdım bile anlamayan bir insan internetten konusuyla ilgili bir ayeti bulur kopyalar ve yapıştırır bu çok basit bir yöntemdir...ayetin arkası ve konusu araştırılmaz....bu durum genellikle böyledir. şimdi mensuh kavramına gelelim bu kavram ne olduğu belirsizlerin kuran için uydurmasıdır bu olay bana incil tevrat ve zebur un başına gelenleri hatırlattı bir an...kuranda çelişki yoktur o yüzden bu kavramlar birilerinin icadıdır...Nisa suresinde şöyle bir ayet geçer:

    Onlar Kuranı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o Allah�tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde bir çok çelişkiler bulacaklardı.

    Nisa suresi 82.ayet

    ve şu ayetlerde mensuh kavramını ortaya çıkarıp kullananların halini söyler ve onlara sorar:

    91- Onlar ki Kuran�ı parça parça yaptılar.
    92- Rabbine and olsun, onların hepsinden hesap soracağız.
    93- Yapmakta oldukları şeylerden

    15- Hicr Suresi 91-93

    ... Yoksa siz kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü
    inkar mı ediyorsunuz?...

    2- Bakara Suresi 85

    mensuh konusunu anlattık .....şimdi verdiğiniz bütün ayetleri sahih bilgilerle açıklayalım teker teker ve asıl çelişki nerede bunu öğrenelim�


    Enfal
    (39) Baskı ve şiddet kalmayıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer (küfürden) vazgeçerlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir.

    Enfal(39)
    Hiçbir fitne kalmayıncaya ve din tamamen Allah´ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer kötülükten vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını çok iyi görür.

    Âyet-i kerimede zikredilen "Fitne"den maksat, Allah´a ortak koşmak ve inkarcılığa düşmektir.Bu hususta Urve b. Zübeyr diyor ki: "Allah Teala, Resulullah´a peygamberliği verince o kavmini hidayet ve nur olan dine çağırdı Kureyş´liler buna karşı, önceleri sert davranmadılar. Ancak Resulullah onların tağutlarını reddedince müşrikler sertleştiler, Resulullah�a tabi olan müminleri dinlerinden çıkarıp tekrar şirke düşürmeye çalıştılar. Bunun üzerine Resulullah müminleri Habeşistana hicret ettirdi. Müşrikler gevşediler. Habeşistan�daki Müslümanlar Mekke´ye döndüler. Bu sırada Medine´de de müslümanlar çoğalmaya başlamıştı. Bu durum, müşrikleri tekrar kızdırdı. Onlar, müminleri dinlerinden döndürmeye çalıştılar. Resusullah bu sefer de müminlere, Medine´ye hicret etmelerini emretti. Daha sonra ise kendisini hicret etmesine izin verildi. Ardından müminlere, kâfirlere karşı savaşma emri geldi. Ta ki müminleri, tekrar Allah´a ortak koşma fitnesine düşürmesinler.

    Yani bunun sebebi kafirlerin müminleri dinlerinden döndürmeye çalışmaları�

    bu arada Peygamber efendimiz fethettiği yerlerdeki kafirlere zarar vermezdi
    İlk olarak onları İslam�a davet ederdi
    Kendi dinlerinde kalmayı isterlerse onlardan cizye(vergi)alınırdı.(bunun sebebi onların güvenliğini bizim sağlayacak olmamız)
    Eğer bunlardan ikisini de kabul etmeyen olursa bu kişilerle savaşılırdı�


    Tevbe
    (29) Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah'ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslam'ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.

    CİZYE: Gayr-i müslimlerin, hayat ve hürriyetlerinin korunması karşılığında, içinde yaşadıkları İslâm devletine vermek zorunda oldukları vergidir.


    Sizin bir devletiniz olsa hem sizin dininizden olmayıp hem size daha önce zulümler etmiş hem sizin dininizi inkar etmiş kişilere devletinizde yaşama hakkı verir miydiniz?tabi ki vermezdiniz�bu ayetteki cizye koşulu sayesinde onlara İslam devletinde yaşama hakkı verilmiştir�bakın ayetteki �İslam �ı din edinmeyen kimselerle� ifadesine dikkatinizi çekerim ayetin sonunda da �cizyeyi verinceye kadar� buyuruyor Allah Teala�İslam�ı kabul etmezlerse cizyeye razı gelmeleri gerekir onu da kabul etmezlerse savaşılır�onlar birinci seçeneği kabul etmedikleri için ikinci seçenek gelmiştir.zaten bu sure son iki ayeti hariç müşrikler için seçenekler içerir�


    Şimdi tesettüre gelelim�Kuran-ı kerim de tesettür için iki hitap şekli vardır�
    1.si gençleredir.
    2.si ise yaşlılaradır.

    1.si gençler için

    Ahzab
    (59)"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."

    Bedenlerini örtecek elbiselerden kasıt toplumlara göre ve mezheplere göre farklılık gösterir
    Mesele bizim toplumumuzda genellikle pardesü tercih edilir ha çarşaf tercih edenler yok mudur vardır tabi ki�bakın kuranda takva elbisesi diye bir terim geçer takva Allah�a karşı sorumluluk duyarak, her türlü günahlardan kendini korumanın niyet ve gayreti içinde olmadır.
    Yani insanlarımızın çarşaf giymesi birilerinin gözüne batmamalı.çarşaf hiçbir milletten hiçbir devletten bir şey eksiltmez laikliğin de çarşafla pardesü ile başörtüsü ile zerre kadar alakası yoktur.şimdi de başörtüsüne gelelim�.Kuranı kerimde namaz kılmamız emredilir fakat namazın nasıl kılınacağını Peygamber aleyhisselam öğretmiştir.şimdi ben bunu neden söyledim ona gelelim örtü emredilmiştir ama baş örtüsü olarak geçmemektedir.ama kuranda şu ifade de vardır �örtülerini omuzlarından aşağı sarkıtsınlar� demek ki örtü sadece omuzlardan başlamıyor omuzlardan başlasa omuzlarından sarkıtsınlar ifadesi olmazdı çünkü omuzlardan başlayan bir örtü bele kadar inerdi�demekki omzun daha üstünde bir yerden örtülmeye başlanması gerekiyor buna en elverişli yerde baş tır.cahiliyye döneminde kadınlar örtüyü başlarına takarlardı ve bağırları açık olurdu bağırlarında da altınları olurdu�ve Allah mümin kadın olsun erkek olsun hiçbir şekilde batıl şeylere eğimli olmasını tasvip etmemiştir. dolayısıyla örtüyü emretti fakat mümin kadınların örtüleri bağırlarını ve hazinelerini kapatmaları için emredildi�yani korunmaları ve haramlardan sakınmaları için�Müslüman lığı kabul eden kişiler bunları kabul etmek zorundadır bunları kabul etmeyenler zaten Müslüman değillerdir.dikkat çekerim kafir demiyorum Müslüman değillerdir diyorum..
    Bir alime sormuşlar namaz kılmayana kafir denir mi?
    Alim:Kafirler namaza kılmaz ama vallahi namaz kılmayana kafir demekten Allah�a sığınırım..bu örnekle de İslam dinine tabi olan kişilerin asla bir insana(kendileri açıkça inkar etmediği sürece) kafir diyemeyeceğini belirtmek istedim.


    2.si yaşlılar için

    Nur
    (60) Artık evlenme ümidi beslemeyen, hayızdan ve doğumdan kesilmiş yaşlı kadınların zinetlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama yine sakınmaları onlar için daha hayırlıdır. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.


    Bu ayette yaşlılara tanınan kolaylıklardan biridir.




    Yorumunuzun son satırlarına doğru kadınların kuranda boşanma hakkı yok demişsiniz evet bu kesinlikle doğru ve boşanma hakkı olmayan kadının erkeğin 3 talağıyla boşanabileceği de doğru�fakat kadın dini nikahı kıyılacağı zaman kendisinin isteği üzerine 1 talak hakkına sahip olabilir�evet kuranda kadına talak verilmemiştir fakat kadın o evliliğine mahsus olması şartıyla 1 talak isteyebilir�yani talak meselesi kadının isteğine bağlıdır kadın isterse sadece 1 talağa sahip olabilir.neden erkek 3 talağa sahiptir bunun sebeplerini isterseniz söyleyebilirim ama erkeğin 3 talağa sahip olması çiftin boşanmasını geciktirir.bu da yuvaların dağılmasını engeller.bir de şu var erkek 3 talağını bir anda kullanamaz.hani 3 kez üst üste boşol boşol diyenler vardır ya bunlar cahillikten kaynaklanmaktadır.doğrusu erkek ilk talağında boşol dediği zaman 1 ay süre vardır bir ay beklenir çiftler tekrar anlaşamadıklarını anlayınca erkek 2.talağını kullanır tekrar bir ay süre vardır yine anlaşamazlarsa 3.talak kullanılır ve nikah bozulur�ama diyelim birinci talakta anlaştılar erkeğin 2 talağı kalır çünkü birini kullanmıştır.bu da İslam ın güzelliğidir�yuvaların bozulması bu sayede engellenir.


    Lütfen şimdi söyleyin hangisi daha medenice?laik yasaların 2 eşe de boşanma hakkı vermiş olması mı yuvaların dağılmasını engeller yoksa İslam�ın erkeğe 3 talak hakkı verip talakların arasında 1 ay olup eşlerin eğer hatalarını anlarlarsa tekrar barışması mı yuvaların dağılmasını engeller? Hatasız kul olmaz hatasız da yasa olmaz�İslam dininin yasaları hiçbir zaman hatalı olmaz çünkü göndereni yaratandır o insanı bir alaktan(kan pıhtısı) yarattı.Bu mükemmel ve hatası olmayan alemi bizim için yaratan yasaları da mükemmel bir şekilde yaratır.alemini ne kadar araştırıp ne kadar tararsanız şaşkınlığınız o kadar çok artar bu kadar mükemmeliği Yaratan�ın yasalarında bir hata olması mümkün olamaz.hata insan kaynaklıdır o ya bilmiyordur ya da bilmek istemediğinden atıp tutuyordur ya da yanlış kişinin yanında öğreniyordur�.akıl insanlara kullanması için verilmiştir�

    Sözlerimi rica ederim hakaret olarak algılamayınız�konumu bitirdim ve yorumunuzdan dolayı teşekkür ederim sayenizde bazı ayetleri tefsirleri ile birlikte açıkladık�tekrar çok teşekkür ederim�eğer yazılarımda bir yanlışlık çıkarsa benden kaynaklıdır anlamadıysanız yine benden kaynaklıdır o yüzden çelişkiye düştüğünüz an mutlaka tekrar araştırınız dediğim gibi hatasız kul olmaz�VESSELAM�

    C. Karar

    I. Boşanma veya ayrılık

    MADDE 170.- Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir.

    Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez.

    Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir.

    II. Ayrılık süresi

    MADDE 171.- Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar.

    III. Ayrılık süresinin bitimi
    MADDE 172.- Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer.

    Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

    Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur.

    Hukukumuzda da gördüğünüz gibi ayrılık müessesesi var.Burası siyaset forumu tabi din de siyasetle ilgisi çerçevesinde konuşulabilir ancak siz her şeyi din çerçevisinden yorumluyorsunuz.

  11. #660
    Kayıt Tarihi
    Jun 2009
    İletiler
    42
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Alıntı unbelievable rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    C. Karar

    I. Boşanma veya ayrılık

    MADDE 170.- Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir.

    Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez.

    Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir.

    II. Ayrılık süresi

    MADDE 171.- Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar.

    III. Ayrılık süresinin bitimi
    MADDE 172.- Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer.

    Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

    Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur.

    Hukukumuzda da gördüğünüz gibi ayrılık müessesesi var.Burası siyaset forumu tabi din de siyasetle ilgisi çerçevesinde konuşulabilir ancak siz her şeyi din çerçevisinden yorumluyorsunuz.

    Sayın unbelievable ,
    Av. İlknur Hanım'ın kadının boşanma hakkının olmadığını ve bazı ayetlerin mensuh yani sonradan hükmünün kaldırılmış olmasını ileri sürmesi herhalde din çerçevesinin dışında cevaplanacak şeyler değildir değil mi? Ben hukukunuzda ayrılık müessesi yok demedim hatırlatmak istedim. bu arada değinmeden geçemeyeceğim özellikle de bildiğim konular hakkında konuşuyorum ve delillerimi de mesajımla birlikte ekliyorum...Bazen eksiklerim olabilir mesela şimdi av.ilknur hanım ın mesajına bakarken ayetlerin dışındaki cevaplanması gereken bazı küçük noktaları kaçırmışım neyse eğer tekrar gündeme gelirse sebepleriyle ve delilleriyle birlikte açıklarız... Bu arada sayın unbelievable eklediğiniz anayasa maddelerindeki bir noktayı bilmiyordum şimdi öğrenmiş oldum teşekkürler....

+ Konuyu Yanıtla
66 / 69 Sayfa İlkİlk ... 6162636465657585960616263646566676869 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

kapall kadlnpornsu

lolipop

googleturbanll kadln kocaslnl alfl

kadin iddesi

turk turbanli hikayetürk türban bayan hikaye sekizhayvan pornnsuhttps:www.hukuki.netshowthread.php38469-Din-iman-Turban-Don-Kadin-ve-Kurufasulye-iste-AKP-iste-oykupage53yunan pornnsuam sikken turbanll kadlncuce kiz pornnsuturk turbanli kadnlarlahttp:www.hukuki.netshowthread.php38469-Din-iman-Turban-Don-Kadin-ve-Kurufasulye-iste-AKP-iste-oykupage11yandik biz pornnsu indirilknur pronsuNesrini pornnsuALMAN PORNNSU INDIRasker pornnsu indirrus.pornnsu.indirhamile pornnsuturk turbsnll sm resim 17likturbanllamerikan pornnsuhttp:www.hukuki.netshowthread.php38469-Din-iman-Turban-Don-Kadin-ve-Kurufasulye-iste-AKP-iste-oykupage33http:www.hukuki.netshowthread.php38469-Din-iman-Turban-Don-Kadin-ve-Kurufasulye-iste-AKP-iste-oykupage58
Forum

Benzer Konular :

  1. İşte deve, İşte hendek
    1318Avrupa’nın neredeyse tamamı “kemer sıkarak” hata yaptı. Mali kemer sıkma politikasının kısa vadede büyüme yaratmaya etkisi olmadığı bilinen bir...
    Yazan: Erhan Yurdayuksel Forum: Hukuki.net Köşe Yazıları
    Yanıt: 1
    Son İleti: 01-10-2013, 00:51:25
  2. İşte kitap - okuyun
    Bu Kitap Bir Harika Dört Avukatin Hile Ve Ser Ile Arkadaşlarini Aldatip Alsancakta Yemek Yemelerini Anlatiyor... Ne Arasaniz Var Raki Roka Kalamar...
    Yazan: commodore1tr Forum: Kültür - Sanat - Edebiyat
    Yanıt: 25
    Son İleti: 14-01-2010, 17:43:12
  3. İşte Zihniyet
    Bu iktidarın liderinin de yani RTE nin de mezun olduğu okulların zihniyetini işte böyle yansıtoyorlar. Amaçları bunu dimek bunu zorlamak sonra normal...
    Yazan: commodore1tr Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 7
    Son İleti: 03-06-2007, 23:43:58
  4. İşte Türkiye Klasikleri
    AB'gıda uzmanlarını hijyen toplantısında gıdayla zehirledik... Hijyen sempozyumuna gelen AB'li 5 gıda mühendisi, Ankara!daki AB Genel...
    Yazan: Av.Duygu Tekay Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
    Yanıt: 6
    Son İleti: 17-10-2006, 13:19:29
  5. İşte bu da adalet
    selm ben mehmet RİZE den yaziyorum ben istanbul mahkumu olup ceza evinden tahliye olduktan sonra almiş olduğum cezanin fazla bir bolumunu...
    Yazan: wanted_53 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 27-03-2006, 11:26:04

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.