Şirket Borcu

[erdal_sert]

Selamlar,

Yaklaşık 2 senedir gayri faal durumda olan bir limited şirketimiz var.
Bu şirketin gayrifaal durumda olduğunu 2007 yılında vergi dairesine'de bildirdik ama kapanış işlemlerine henüz başlamamıştık. Çünkü ileride belki tekrar faal hala geçirmemiz gerekebilir diye düşünüyorduk.
Fiziksel olarak da işyerimiz boşaltılmış durumda ama bu durumu ticaret sicile bildirmedik, yani ticaret sicilde kayıtlı adresde şuan firmamız yok.
Sorum şu olacak;
Unutuğumuz bir şirket borcundan dolayı (800 ytl) bir icra emri çıkarılmış fakat işyerimizde faliyetde olmadığımız için avukatımıza tebellüğ edilmiş.
Bu durumu öğrenince icra müdürlüğüne firmanın gayrifaal durumda olduğunu ve herhangi bir gayrimenkulu yafa geliri olmadığını, eğer gelir elde edilmeye başlanırsa borcun ödeceğini belirten bir mal beyanı dilekçesini şirket yetkili müdürü olarak verdim.

Bu durumda şirket müdürü ve ortağı olarak şahsi olarak borçlu sayılırmıyım ?
Yani bu borç için şahsıma bir icra takibi açılabilir mi?
Bu konuda bilgilendirebilirseniz çok sevinirim.

Teşekkürler...

[Av.Ceyda Çelik]

Şirket tüzel kişiliği devam ediyorsa şirket borcundan dolayı şahsi mal varlığınıza gidilemez, şahsen borçlu olmazsınız. Tabi bahsettiğiniz borç devlet alacağı değilse. Ancak cezai yönden sorumluluğunuz devam eder, mal beyanında süresinde bulunduysanız sorun yok, ama ticareti usulsüz terk'e dikkat edin.

[erdal_sert]

Şirket tüzel kişiliği devam ediyorsa şirket borcundan dolayı şahsi mal varlığınıza gidilemez, şahsen borçlu olmazsınız. Tabi bahsettiğiniz borç devlet alacağı değilse. Ancak cezai yönden sorumluluğunuz devam eder, mal beyanında süresinde bulunduysanız sorun yok, ama ticareti usulsüz terk'e dikkat edin.

Ceyda Hanım,

İlginize teşekkür ederim.

Evet borç kamu alacağı değil, bu bahsetiğiniz ticareti usulsüz terk ile ilgili bilgiye nereden ulaşabilirim ?
Forumda aradım ama butür bir konu bulamadım.
Biraz incelemek ve olasılıklarını belirlemek için nereye bakabilirim ?

[Av.Ceyda Çelik]

Bu konuyla ilgili bilgiyi İcra ve İflas Kanunu 44. ve 337/a. maddelerinden edinebilirsiniz.

İİK M.44. "Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Keyfiyet ticaret sicili memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete’de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan olunur. İlan masraflarını ödemiyen tacir beyanda bulunmamış sayılır.

Bu ilan tarihinden itibaren bir sene içinde, ticareti terk eden tacir hakkında iflas yolu ile takip yapılabilir.

Ticareti terk eden tacir, mal beyanının tevdii tarihinden itibaren iki ay müddetle haczi kabil malları üzerinde tasarruf edemez.

Üçüncü şahısların zilyedlik ve tapu sicili hükümlerine dayanarak iyi niyetle elde ettiği haklar saklıdır. Ancak karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren ikinci dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasındaki iktisaplarda iyi niyet iddiasında bulunulamaz.

(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./11. md.)(**)(***) Mal beyanını alan merci, keyfiyeti tapu veya gemi sicil daireleri ile Türk Patent Enstitüsüne bildirir. Bu bildiri üzerine sicile, temlik hakkının iki ay süre ile tahdit edilmiş bulunduğu şerhi verilir. Keyfiyet ayrıca Türkiye Bankalar Birliğine de bildirilir.

Bozulmaya maruz veya muhafazası külfetli olan veya tayin edilen kanuni müddet içinde değerinin düşmesi kuvvetle muhtemel bulunan mallar hakkında, tacirin talebi üzerine, mahkemece icra memuru marifetiyle ve bu kanun hükümleri dairesinde bu malların satılmasına ve bedelinin 9 uncu maddede yazılı bir bankaya depo edilmesine karar verilebilir."

iik m337/a "44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermeyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu, bundan zarar gören alacaklının şikayeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Birinci fıkradaki fiillerin işlenmesinden alacaklının zarar görmediğini ispat eden borçluya ceza verilmez.

Borçlunun iflası halinde, birinci fıkradaki durum ayrıca taksiratlı iflas hali sayılır."

Ticareti terk ettim, ama şirketi kapatmadım dediğinize göre, bunun ispatlanması halinde ticareti usulsüz terk etmiş sayılıp, ilgili maddedeki cezanın muhatabı olabilirsiniz.

[Kağan Durmuş Görecek]

a limited şirketinin b limited şirketine borcu var. b icra takibi yaptırıyor ancak a'nin herhangi bir geliri ile malının olmadığı ortaya çıkıyor. Bu durumda borcun tahsili bakımından yapabileceğimiz bir şey var mı?
Ayrıca aciz belgesi alıp borcun vergiden düşülebileceğine dair birşeyler duydum,limited şirkette böyle bir uygulama var mı?

[Av.Ceyda Çelik]

a limited şirketinin b limited şirketine borcu var. b icra takibi yaptırıyor ancak a'nin herhangi bir geliri ile malının olmadığı ortaya çıkıyor. Bu durumda borcun tahsili bakımından yapabileceğimiz bir şey var mı?
Ayrıca aciz belgesi alıp borcun vergiden düşülebileceğine dair birşeyler duydum,limited şirkette böyle bir uygulama var mı?

Evet kesinlikle var, aciz belgesi alınması şirketlere vergisel açıdan avantaj sağlıyor. Gider gibi gösteriliyor bu alacaklar bir anlamda.

[Av.Mehmet Toprak]

Bu konuda Vergi Usul Kanunu'nun 322 - 323 - 324 . maddelerini okumanızı ( www.gib.gov.tr mevzuat) tavsiye ederim. Bu maddelerden 323. madde kapsamında şirket muhasebesi icra takibine konu edilen alacakları şüpheli alacak olarak kabul edip pasifte karşılık ayırmış olmalıdır. Yani zaten bu alacak tutarı kadar ilgili dönem muhasebe kayıtlarında karşılık ayrılmıştır. Vergi idaresi aciz vesikası almayı tek başına bu alacağın 322 kapsamında değersiz alacak olarak kabul edilmesi için yeterli saymamaktadır. ( Konu ile ilgili bir vergi dairesi cevabı için bakınız : http://www.ivdb.gov.tr/Mukteza/2005/...l2005/3788.htm ) Zira aciz vesikası almak alacağı ortadan kaldırmamaktadır. Aancak aciz vesikası alacağın tahsili için yapılması gereken tüm işlemlerin yapıldığını göstermektedir. Yani aciz vesikası şüpheli alacak ayırmayı haklı gösteren bir belgedir.

[Kağan Durmuş Görecek]

Evet kesinlikle var, aciz belgesi alınması şirketlere vergisel açıdan avantaj sağlıyor. Gider gibi gösteriliyor bu alacaklar bir anlamda.

vuk'un Alacaklarda ve Sermayede Amortisman başlıklı 2.bölümünün 323/1 maddesi diyor ki ''Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar şüpheli alacak sayılır''.. ''değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir''

yani biz ltd şti. olarak vergiyi toplayan kuruma aciz vesikasını gösterdiğimizde vesikada yazan rakamı vergiden düşüyoruz, doğru mu anlamışım Ceyda Hanım?

[Av.Ceyda Çelik]

vuk'un Alacaklarda ve Sermayede Amortisman başlıklı 2.bölümünün 323/1 maddesi diyor ki ''Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar şüpheli alacak sayılır''.. ''değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir''

yani biz ltd şti. olarak vergiyi toplayan kuruma aciz vesikasını gösterdiğimizde vesikada yazan rakamı vergiden düşüyoruz, doğru mu anlamışım Ceyda Hanım?

Hayır tam olarak böyle değil. Aciz vesikasının alınmış olması o alacağın şüpheli alacak olduğunun ispatı oluyor.
Aciz vesikası alınan alacağa şüpheli alacak karşılığı ayrılarak o yılın kazancından düşülüyor. Yani bir anlamda gider yazılıyor. Kazanç az olunca vergi de az oluyor doğal olarak. Aciz vesikasında yazılı rakam doğrudan vergiden düşülmüyor, dolaylı olarak vergi avantajı sağlıyor, umarım anlatabilmişimdir.

[Kağan Durmuş Görecek]

Hayır tam olarak böyle değil. Aciz vesikasının alınmış olması o alacağın şüpheli alacak olduğunun ispatı oluyor.
Aciz vesikası alınan alacağa şüpheli alacak karşılığı ayrılarak o yılın kazancından düşülüyor. Yani bir anlamda gider yazılıyor. Kazanç az olunca vergi de az oluyor doğal olarak. Aciz vesikasında yazılı rakam doğrudan vergiden düşülmüyor, dolaylı olarak vergi avantajı sağlıyor, umarım anlatabilmişimdir.

Mehmet Bey ve Ceyda Hanım verdiğiniz cevaplar için çok teşekkur ederim. Birkaç şey daha sormak istiyorum. Kazanç az olunca vergi de az oluyor dediniz, peki bu ödeyeceğimiz vergi, kazancımızın yüzde kaçıdır?

* Kurumlar vergisi dışında başka vergi veriliyor mu?
* Diyelim ki ltd. şirket zarar etti, bu durumda da vergi veriliyor mu? (cevabı tahmin ediyorum ama emin olmak için soruyorum )