+ Konuyu Yanıtla
1 den 7´e kadar toplam 7 ileti bulundu.

Konu: Anayasa Taslağı ABD'de Tartışılacak

Anayasa Taslağı ABD'de Tartışılacak Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Feb 2008
    Nerede
    Hatay/ Payas
    İletiler
    136
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Angry Anayasa Taslağı ABD'de Tartışılacak

    AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talebiyle yeni anayasa taslağını hazırlayan akademisyen heyetinin başkanı Prof. Ergun Özbudun, henüz resmen açıklanmayan ve TBMM'ye iletilmeyen anayasa taslağını ABD'ye taşıyor.

    ABD'nin tanınmış akademik kuruluşlarından Columbia Üniversitesi'nin Demokrasi, Hoşgörü ve Din Çalışmaları Merkezi (CDTR) ile Din, Kültür ve Kamu Yaşamı Enstitüsü'nün 3 Mart'ta New York'ta düzenleyeceği konferansta Fırat ve Prof. Özbudun'un yanı sıra AKP Mardin Milletvekili Cüneyt Yüksel ile demokratikleşme ve Anayasa yapımı konusunda önde gelen akademisyenlerden Alfred Stepan ve Andrew Arato da konuşmacı olacak.

    Taslağın Türkiye'de resmen açıklanmadan ABD'de tartışılması konusunda ise Prof. Özbudun, "Bu benim değil AKP'nin sorunu. Ben Columbia'nın ricasıyla hazırladığımız taslağı dünyanın önde gelen Anayasa uzmanlarıyla tartışacağım" dedi. Muhalefet temsilcilerinin çağrılmaması konusunda ise Prof. Özbudun, "Bu da Columbia'nın takdiri. Benim katılımcılar hakkında bilgim yoktu" dedi.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Anayasa Taslağı ABD'de Tartışılacak konulu yargıtay kararı ara
    Anayasa Taslağı ABD'de Tartışılacak konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    Çankaya/ANKARA
    İletiler
    99
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Anayasa Taslağı ABD'de Tartışılacak

    Bölücü geldi hanım!
    Kıymet Nadir Bindebir - Gazeteport 28.02.2008 - 00:51

    Bir yazı yazdım ülke bölünmüş. Ağır abiler, cemaat evlerinde karın doyuran oğlanlar, sokağa karton serip namaza duran bıçkın, internet kafe müdavimi delikanlılar fena kızmışlar. Dinsel dogmaları reddediş falan bir yana, en fazla penise penis dememe sinirlenmişler (burada Mona Lisa’nın kaşlısı ve dişlisini düşününüz, gizemli sırıtıyorum).

    Bir kadın nasıl ‘o’ kelimeyi kullanırmış, iğrenmişlermiş. ‘O’ kelimeyi hiç kullanmadan, yazıdan “Diktatorya yazın....” diye sözedip beni “ülkeyi bölmekle” suçladılar. Tehdidin, küfürün, hakaretin bini bi para. Sanki asırlardır saklanan bir sırrı faş ettim, sanki yeryüzündeki son penisin gömülü olduğu tabutu açtım. Sanırsın o mailleri yazanlar çişini burnundan yapıp, çocuklarını internetten download ediyorlar. Sanki penis diye bir organ, bir sözcük hiç olmadı...pes!

    ‘Eşitlikçi’ yapımız ve zihni tedavüllerden kaldırılmış sözcükleri yeniden tedavüle sokmak isteğimiz ‘Vajinal Durumlar’ı da kaleme aldıracak gibi. Bekleyin kızlar, azzzz sonnnra! Aranan, “bölücü”, hoşgörülü diyalogcular sayesinde bulundu.

    Hoşgörü ve diyalog deyince, haberi aldınız tabii; TBMM’nden saklanan yeni Anayasa taslağı, 3 Mart’ta, Columbia Üniversitesi CDTR’da (Centre for the Study of Democracy, Toleration and Religion) "The Draft of the New Turkish Constitution" başlığı altında Prof. Ergun Özbudun, Mir Dengir M.Fırat, Mardin Milletvekili Cüneyt Yüksel tarafından, Amerikalılara tanıtılacak, orada şekillendirilecek ve elbette halife/peygamber bozuntusunun da helalliği alınacak. Yoksa ‘takdis edilecek’ mi demeliydim?

    Konferans, CDTR, yani Demokrasi, Hoşgörü ve Din Çalışmaları Merkezi’nde yapılacak Programı şuracıkta: http://www.sipa.columbia.edu/cdtr/pd...%20Program.pdf

    New York’taki Konferansın sponsorluğunu Fetullah cemaati yap(m)ıyormuş.

    İçinde ‘hoşgörü’ ve ‘diyalog’ kelimeleri bulunan her kuruluşa, her harekete tedbir ve temkinle yaklaşmak gereği kafamıza iyice dannk etmiş olduğundan, konferans merkezinin içinde bir de ‘din’ kelimesini görünce total paranoyaya bağladık.

    Konuşmacılardan “Türkiyede Anayasallığın ve Yeni Anayasa’nın Gerekçesi” başlıklı bir konuşma yapacak olan Mir Dengir Bey, malumunuz Şeyh Sait’in torunlarından. Tamam insan dedesini seçemez de, DTP'li vekiller için “devlete yönelik suçlarda milletvekili dokunulmazlığının hemen kaldırılması” yönünde imza toplayan bir partiye karşı çıkan da bu zatdır. Mersin’den milletvekili seçildikten sonra, Mersin bürokrasisini silindirle ezip, kamu kurumlarındaki bütün üst düzey bürokratları görevden alıp, yerlerine Kürt kökenli bürokratları atadığı yazıldı/söylendi. Mersin'deki Kürt nüfusu yoğunlaştırma hareketini yönlendiren kişi olduğu da yazılıyor/söyleniyor.

    Bir diğer konuşmacı Akepe Mardin Milletvekili Cüneyt Yüksel de; “Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir Anayasası tartışma ve uzlaşma sürecinin ürünü olmadı” diyebilen bir vekil.

    Demek ki, tartışmayacak da, uzlaşmayacak da...

    Anayasaların yumuşağı da katısı da zaman zaman hukuk dışı nedenlerle değiştirilebilir ama, bir Anayasa toplumdaki güçler dengesini yansıtmadığı sürece ‘istikrarlı’ olamaz. Tartışılmayan, Meclis’ten, halktan gizli hazırlanan, uzlaşmayan Anayasalar (yine) değiştirilmeye mahkumdur.

    Konferansın Amerikalı konuşmacılarından Alfred Stepan kimmiş, ne yer ne içermiş diye araştırırken Endonezya’nın Jakarta Post gazetesiyle yaptığı söyleşiyi bulduk.

    Stepan, “Laiklik kavramını yeniden nasıl tanımlayabilirsiniz?” sorusuna şöyle cevap vermiş:

    “(Laiklik konusunda) Türkiye nerede? Türkiye Fransız laikliğinin en aşırı şeklini almış; milliyetçi olmak istemiş ve dindar insanları milliyetçiliği reddeden (ya da ona meydan okuyan) insanlar olarak görmüştür. Endonezya’da dini hayatını aktif olarak yaşamak isteyen insanlara bu fikrin (Türkiye’ye benzemek) cazip geldiğini sanmıyorum”

    Aynı söyleşide, Stepan, Türkiye ile ilgili olarak bir de şunu demiş;

    “Türkiye ve Pakistan’da, demokrasinin önündeki engelleri islamiyet değil, demokratik otoriteye hesap vermeyen askeriye ve istihbarat örgütleri koymuştur”.

    Prof. Özbudun’un “Taslağı dünyanın önde gelen anayasa uzmanlarıyla tartışacağım" derken kasdettiği uzmanlardan biri olan Stepan, laiklik karşıtı ve Endonezya’ya “Laiklik konusunda Türkiye’ye benzemeyin” diyen bir akademisyen.

    Diğer konuşmacı Andrew Arato da Irak’tan ve Kürtlerden Sorumlu Sosyolog.

    Bu ekiple yoğurulacak yeni Anayasa, Amerikalılardan sonra Türklere de açıklandığında, ahalinin muhtemelen ‘üzerine hafif birşeyler giyip gelmesi’ gerekecek.

    Yargıtay Başkanlar Kurulu, Anayasa değişiklikleriyle ilgili, Eylül ayında şu açıklamayı boşuna yapmamıştı. http://www.yargitay.gov.tr/dmdocumen...lar_kurulu.pdf

    17 Ocak 2008’de de ''Siyasi partilerin; cumhuriyetin laiklik niteliğinin değiştirilmesi amacını güdemeyecekleri gibi bu amaca yönelik faaliyetlerde, beyanlarda bulunamayacakları, bu kuralı göz ardı etmenin laiklik ilkesinin korunmasını imkansız kılacağını keyfiliğe yol açacağını..........” diye başlayan açıklaması da boşuna manifesto kıvamında değildir.

    El Salvador’un 1962 tarihli Anayasasının 5. maddesine göre Cumhurbaşkanı bir dönemden fazla görevde kalamazdı. Beşinci madde kuralı ihlal edilir de Cumhurbaşkanı’nın görev süresi uzatılır ya da aynı kişi yeniden seçilirse vatandaşların ‘isyan mecburiyeti‘vardı.

    Hazır değiştiriliyorken bizim Anayasa’ya öyle bir madde konulsa diyorum;

    “İktidardaki Hükümetin/Parlamento’nun kamu yararını gözetmeyen, vatan toprağının bütünlüğünü zedeleyecek vs. yasama faaliyeti/uygulamaları görüldüğünde halk isyan etmek mecburiyetindedir“

    Penise penis dedik diye ‘halkı bölmekle’ suçlandıkdı, şimdi tutar şu enayi yazı yüzünden de “halkı isyana teşvikle” suçlanırmıyız ki? Olur mu olur. Burası Türkiye, düşünme organı olarak beynini kullanmayan nüfus hızla artıyor.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Anayasa Taslağı ABD'de Tartışılacak

    Tam bağımsız Türkiye min anayasasının Fethullahın gözetimi abd nin himayesi dincilerin isteği doğrultusunda yapılmasının tarif edilemez gururunu yaşıyorum.
    Aslında taslakla birlikte ak partiyi ve cumhurbaşkanını da gönderseydik toparlanmamız kesin bir 10 sene alır.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Anayasa Taslağı ABD'de Tartışılacak

    Yine ABD, yine skandal!

    Türkiye günlerdir “sınır ötesi operasyonun sona erdirilmesinde ABD’nin etkisi olup olmadığını” tartışıyor...
    Diyelim ki yok!
    Peki; ülkemizin geleceğini belirleyecek olan yeni anayasa taslağının, Türk halkına açıklanmadan önce, hem de Fethullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen bir kuruluş tarafından New York’ta ABD’lilere anlatılmasına ne diyeceksiniz?
    Ülkemizdeki anayasa profesörlerinden sır gibi saklanan değişikliklerin, ABD’li uzmanların ve akademisyenlerin önüne serilmesi, kara harekâtının bitiriliş tarzından daha mı az can yakıcı?
    Bu toplantıya, anayasa taslağını hazırlayan heyetin başkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun’un, iktidar partisinin Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın katılması daha mı az onur kırıcı?
    Bunları da geçtik; Dengir Mir Mehmet Fırat’ın türban sorununu bu ülkeye taşıyıp, türbana üniversite kapılarını açmayan rektörleri ABD’lilere şikâyet etmesi çok mu şık?

    ***
    Başkaları sizi “sömürge ülkesi” gibi görmeye çalışabilir... İplerinizi ellerinde tuttuklarını tüm dünyaya ilan etmek, onların gururunu okşayabilir...
    Önemli olan sizin kendinizi nasıl gördüğünüzdür...
    Genelkurmay hiç olmazsa “Çekilme kararını biz aldık, kimsenin etkisi olmadı” diyebiliyor...
    Ya yeni anayasa taslağını, hem de tarikat desteğiyle önce ABD’lilere anlatanlar...
    Onlar da aynı şeyi söyleyebilecek mi?

    5/MART/2008 Mustafa Mutlu Vatan

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Re: Anayasa Taslağı ABD'de Tartışılacak

    18/08/2010 7:37

    Terör örgütü PKK'nın liderlerinden Murat Karayılan,
    “tek taraflı ateşkes” kararının Devlet ile Öcalan arasında sağlanan temaslar sonucu alındığını ileri sürdü. Karayılan, “Talep üzerine önderliğimiz yeniden devreye girip hareketimize mesaj gönderdi” dedi
    ,http://www.radikal.com.tr/Radikal.as...&CategoryID=77
    ---------------------------------------------------------------------------------

    MİT MÜSTEŞARI ÖCALAN'LA GÖRÜŞTÜ MÜ
    08.08.2010
    Türkiye’yi 1 haftadır kilitleyen YAŞ Krizi’nin, PKK’yla mücadelede gelinen mesafeyi, şehit cenazelerini gözlerden kaçırmak ve Anayasa referandumu tartışmalarını biraz daha bloke etme niyetiyle çıkarıldığını söylemek belki insafsızlık olur, ama bunlara hizmet ettiği kesin!.. Bakalım, kalan 1 ayda hangi yeni “krizlerle” boğuşturulacağız?!..

    YAŞ krizi yüzünden biz de PKK ile mücadelede kat edilen mesafeyi ihmal ettik. Ancak birkaç gelişme, bu konuyu yeniden masaya yatırmayı ve bazı “tesadüfleri” yeniden sorgulamayı gerektirdi.

    Devlet yetkililerinin, “referanduma kadar ateşkes” çağrısını ilk kez Taraf Gazetesi duyurdu. Ve bu çağrı dün “karşılık buldu”!.. BDP’nin Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Tatvan’da, “İnşallah Ramazan ayına hayırlı haberlerle gireceğiz ve barışın sağlanması için büyük çaba sarf edeceğiz. Bu hayırlı bir ay ve barış ayı olacak” dedi.

    Acaba her şey bu kadar basit mi? Şöyle bir zincir kuralım:

    İmralı’daki zat Haziran sonundaki “haftalık basın açıklamasında”, “2 milyon insan ölebilir” tehdidinde bulunurken, Başbakan Erdoğan’a seslenip, “Seçim barajının düşürülmesi, Terörle Mücadele Kanunu’nun kaldırılması. Çocukların ve KCK tutuklularının bırakılması, sonra da demokratik anayasa hazırlanması” şeklindeki “çözüm” koşullarını sıraladı. Bir kez daha “özerklik” istedi.

    Geçen süreçte, “çocuklar” bırakıldı. KCK tutukluları için Başbakan Erdoğan, “Hükümetin değil, yargının kararı” mesajı verdi. Bugünlerde de iktidar sözcüleri 12 Eylül referandumundan “evet” çıkması halinde, hemen ardından yepyeni bir Anayasa yapılacağını söylemeye başladı. Ve Diyarbakır’da “özerklik” toplantısı düzenlendi, ölen PKK’lılar için “saygı duruşunda” bulunuldu. Osman Baydemir’e, “organları yer değiştirmiş adam” diyenlerden hiç ses çıkmadı!..

    Öcalan aynı “açıklamasında” şunları da söyledi:

    “İki taraflı çatışmasızlık süreci geliştirilebilir. Böyle bir irade ortaya çıkarsa KCK de buna uyabilir…”

    ÖCALAN’DAN BARZANİ’YE MEKTUP

    Temmuz ayının ilk haftasında Mesut Barzani, Öcalan’ın kendisine bir mektup gönderdiğini, mektupta, “Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yollarla çözümünü anlatıp, kendisinden arabulucu olmasını istediğini” açıkladı.

    Acaba bizimkilerin “KAK”ı Barzani, o mektubu ne yaptı? Hatıra olarak mı sakladı, “arabuluculuğa” mı soyundu?

    Burada bir kez daha KCK iddianamesinde yer alan, bugüne kadar yalanlanmayan o tutanağı, Ahmet Türk başkanlığındaki DTP yetkililerinin 15 Aralık 2008’de Talabani ile yaptığı görüşmenin tutanağını hatırlatmamız gerekiyor. Talabani, Türk’e demiş ki;

    “Benim Apo ile bir ilişkim var. 2 Kasım’da bana avukatları aracılığıyla bir mektup gönderdi. Ben bu talepleri Türk yetkililerine de iletmiştim. Benim PKK ile de bir diyalogum var. Bu bayramda ben talep etmişim ateşkesi, hem uzatılması konusunda da bir yaklaşım oldu. Silah bırakma ve ateşkes ilan etme arasında fark var. Ben silah bırakma yanlısı değilim. Ateşkes ilan edilsin. Silah bırakmanın karşılığı var. Ateşkes ilan etmek ise Türkiye’de çalışan arkadaşların mücadelesini yükseltmek için olmalıdır. Yine PKK’nın bir talebi vardı; genel af onu dile getirdik. Biz ‘MİT müsteşarları ile PKK’nın bazı ilişkileri var, sizin bilginiz dahilinde mi?’ dedik. Erdoğan, ‘MİT müsteşarının tüm ifadeleri benim ifademdir’ dedi.”

    BDP’NİN ERBİL TEMSİLCİLİĞİ

    Barzani’nin bu açıklamasından iki gün sonra yine Öcalan’ın “haftalık” görüşmesi vardı. “Savaş”ın şehirlere yayılması tehdidi eşliğinde, bu defa şu “talep ve talimatları” iletti.

    “BDP Erbil’de temsilcilik açacak sanırım. Orası çok hareketli bir yer. Brüksel önemlidir, Washington önemlidir, ama Erbil daha önemlidir. Temsilcilik açılması önemlidir. Oradakiler bizim insanlarımız. Orada 500’ü aşkın şirket var. Şimdiye kadar orada bir büronun olmaması hatadır.” (BDP heyeti iki hafta önce Erbil’e gidip, Barzani’yle görüştü ve Erbil temsilciliği açıldı)

    “Hükümet’e, KCK’ya, BDP’ye ve tüm ilgililere sorunun demokratik çözümü için bazı pratik önerilerde bulunuyorum. Bu kapsamda üç öneri sunuyorum: Birincisi, önce bir eylemsizlik, karşılıklı bir eylemsizlik durumu sağlanabilir. İkincisi, Meclis bünyesinde Güney Afrika benzeri bir Hakikat ve Adalet Komisyonu kurulabilir… Üçüncüsü de belli bir alanda toplanmış güçlerin yurda dönüşü sağlanır. Öyle Habur’daki gibi değil, toplu bir geliş olur. Bu sürecin güvenlik boyutu KCK ile görüşülür. Demokratik Anayasa çalışmaları ise BDP üzerinden yürür, bu çalışmaya diğer partiler de katılır. Bu temelde anayasal ve yasal çözümler gelişirse silahlar bırakılır… Müzakere süreci olmazsa, devrim süreci gelişir…”

    "CEZAEVİ KOŞULLARI AĞIRLAŞTI" DEDİ

    İLK AÇIK GÖRÜŞÜ YAPTIRILDI


    Abdullah Öcalan, 14 Temmuz “açıklamasında” cezaevi koşullarının ağırlaştırılmasından şikayet etti, radyo dinleyememekten, mektuplarının verilmemesinden yakındı.

    Bu şikayetlerin akabinde, Öcalan’ın konuştuklarını anında çeviren bir makine gönderileceği (talimatları dışarıya iki gün gecikmeyle değil, anında ulaşsın diye mi?) açıklandı. Ayrıca 12 yıl aradan sonra ilk kez geçen hafta ailesiyle açık görüş yapmasına (BDP’nin ateşkes çağrısında bu jestin etkili olduğu bildiriliyor) izin verildi.

    REFERANDUMU BOYKOT İÇİN NE DEDİ?

    Öcalan o hafta, 12 Eylül referandumu konusundaki “görüşlerini” de net bir dille açıkladı. BDP’nin aldığı boykot kararını “olumlu ve önemli” bulduğunu belirten Öcalan, “Demokratik bir anayasaya kadar kesin boykot dememiz lazım” şeklinde konuştu.

    Ancak tam 1 hafta sonra 21 Temmuz’da aynı konuda şunları söyledi:

    “Referandum konusunda halkımız her yerde her bölgede her kentte toplanacaklar, durumu tartışacaklar ve bir karara varacaklar. Kimsenin iradesine ipotek koymuyoruz. Ancak serbest bırakıyoruz derken kimse yanlış anlamasın, yine boykot olabilir ancak halkımız referandum öncesi evvela toplanacak, bol bol tartışacak ve gelişecek sürece göre kendisi karar verecek. Yanılmıyorsam referandumda evet ile hayır at başı durumda gidiyor. BDP burada kilit konumundadır. BDP’nin tavrı, referandum sonuçlarını etkiler. BDP önümüzdeki günlerde bu konuda toplantılar da yapmalıdır. BDP bu referandum sürecini yeni bir anayasanın yapılması sürecine dönüştürebilir. Bir seferberlik ruhuyla seçime kadar çalışılmalıdır. Yeni demokratik bir anayasanın hazırlanması için çalışmalarını hızlandırabilir. Halkımızı yeni bir anayasa talebine hazırlayabilir.”

    28 Temmuz’da da İmralı’dan şu “açıklama” geldi:

    “BDP’nin referandum süresince asıl tartışması gereken konu varlığının kabul edilip-edilmeyeceğidir, yani Kürtlerin varlık-yokluk meselesidir. Asıl tartışılması gereken konu budur. Önemli olan boykot kararı alıp almamak değil, soruna bütünlüklü yaklaşılıp yaklaşılmadığıdır. Ben bu soruna bütünlüklü yaklaşıyorum. Bu konuda kamuoyunda çok teknik-dar tartışmalar yapılıyor, çok basit üsluplarla, evet ve hayırla sınırlı tartışmalar yürütülüyor. Bu çok önemli değil, evet de hayır da olsa çok önemli değil, asıl önemli olan sorun bunun ötesindedir…”

    28 Temmuz “açıklamasında”, bazılarına daha önce dikkat çektiğimiz şu bölümler de vardı:

    “Sorunu BDP ile çözebiliyorsan çözebilirsin, sorunu PKK ile çözebilirsin, ancak görülüyor ki onlarla çözemiyorsun, onların çözüm gücü yok ama benim rol almamı istiyorsan da Meclis’te bana ilişkin ilke kararı çıkarmalısın. Ben bu koşullarda rol alamam, gerillaya ulaşmam gerekir. Bu konular hakkında konuştuğumda suç sayılıyor, rahat bir şekilde konuşamıyorum, iletişime geçemiyorum, onun için sorunun çözümünde rol almam isteniyorsa Meclis bu konuda benim için bir ilke kararı almalıdır. 12 yıldır televizyon yok, diğer arkadaşlar telefon edebiliyorlar, ben bundan bile faydalanamıyorum. Bu koşullarda nasıl rol oynayabilirim?”

    “Bana burada 7-8 sekiz yıldır dört kez ‘bekleyin’ dediler, her seferinde seçim var dediler. Ama sonuç ortada. Bizi oyalıyorlar, durum budur. Ben burada 12 yıldır sabrettim, sorunun çözümü için gece-gündüz uğraştım. Burada sabırla barışı, toplumsal çözümü gerçekleştirmeye çalıştım, bu sabrı gösterdim, ancak benim de bir sınırım var. Bir kere de her şeyi bozabilirim, kim ne yaparsa yapsın diyebilirim. O zaman gelip burada beni bir saat içinde öldürebilirler de hiç umurumda değil, bundan da korkmuyorum. Ben referandumdan sonra oyalamaya izin vermeyeceğim. Ben gerektiğinde 12 yıl daha dayanırım, gerektiğinde bir saniye bile sabretmem ve oyalamayı asla kabul etmem. İşte referandumdan sonra bu sefer önümüzde seçim var, seçime az süre kalmış bahanesiyle oyalanmayı kabul etmeyeceğim.”

    ROL ALMASINI İSTEYEN Mİ OLDU?.. BOYKOT FİKRİ NİYE DEĞİŞTİ?

    Öcalan’ın özetlediğimiz bu “açıklamalarından” sonra bazı sorular soralım:

    - Acaba ondan “rol almasını” isteyen mi oldu ki, o da şartlarını sıraladı?

    - Bir kez daha altını çiziyoruz; “Referanduma kadar bekle” diyen mi oldu?

    - 7-28 Temmuz arasında ne oldu da Öcalan’ın referandumu “boykot” konusundaki fikri değişti?

    -Başbakan Erdoğan’ın günlüklerini tutan, Yeni Şafak Gazetesi’nde Yasin Doğan adıyla yazan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın 5 Ağustos tarihli yazısındaki, Öcalan’ı “ibra” niteliğindeki şu satırların hikmet-i sebebi ne?

    “Son dönemde boykot konusundaki fikirlerini yumuşatarak, halkı serbest bırakma yönünde tavırlar sergilediği gözlemlenen Abdullah Öcalan’ın, Kandil’dekiler tarafından ciddiye alınmaması da ilginç bir durum oluşturuyor. Referandum sonrası nasıl partilerin klasik tabanlarında bir kayma yaşanacaksa, terör örgütünün içinde de bir kısım çatışma ve çekişmelere zemin hazırlayacağı varsayılabilir…”

    Başbakan Erdoğan’ın, CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın şu sorularını cevaplaması, acaba tüm bu “tesadüfleri” bir açıklığa kavuşturur mu ki?

    “20 Temmuz Salı günü MİT Müsteşarı Dr. Hakan Fidan’ın yanına iki şahsı daha alarak, İmralı’ya gittiği ve Abdullah Öcalan ile görüştüğü iddiaları doğru mudur? Bu gidiş esnasında helikopter yerine, deniz araçlarının kullanıldığı ve adadaki kamera sisteminin kapalı durumuna getirildiği iddiaları doğru mudur?”

    “Eğer bu ziyaret yapılmış ise niçin yapılmıştır? Ziyaret sırasında Abdullah Öcalan ile görüşülmüş ise bu görüşmenin içeriği nedir? Görüşme kamuoyundan neden gizlenmiştir? Görüşmeden Başbakan veya Hükümet üyelerinden herhangi birisinin bilgisi var mıdır?”

    Müyesser Yıldız


    Kaynak: Odatv.com

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    kktc
    İletiler
    672
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Re: Anayasa Taslağı ABD'de Tartışılacak

    Bir hatırlatma yapayım dedim ... Tekrar..

    AKP'nin talebiyle anayasa taslağı hazırlayan heyetin başkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun ile AKP'liler yeni anayasayı New York'ta anlatacak. Toplantının sponsoru, Fethullah Gülen'e yakın olan Türk Kültür Merkezi.

    http://www.hurriyetusa.com/haber_detay.asp?id=14620

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Re: Anayasa Taslağı ABD'de Tartışılacak

    Boşuna konuşmamış demek ki bir bildiği vardır muhteremin!!...: Fethullah Gülen referandumda "mezarda bulunanlar da kalkıp 'evet' oyu kullansın"

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Avukatlık Kanun Taslağı
    Avukatlık kanun taslağı metni yayımlanmıştır. Metnin pdf hali http://www.memurlar.net/common/news/documents/465275/avukatlik-kanunu-taslagi.pdf ...
    Yazan: Av.Veysel Demir Forum: Barolar
    Yanıt: 6
    Son İleti: 26-06-2014, 10:18:55
  2. Avukatlık Kanunu Taslağı'nda Yenilikler
    Avukatlık Yasa Tasarısı Notları  Yasanın sistematiği değiştirildi.  Uygulamaya ilişkin ayrıntılara girilmeyerek bu düzenlemeler TBB’nin...
    Yazan: Av.İsmail Arslan Forum: Avukatlık Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 30-04-2014, 16:30:55
  3. Anayasa Taslağı
    Anayasanın ilk bölümü şöyle: I. Devletin şekli MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. II. Cumhuriyetin nitelikleri MADDE 2. –...
    Yazan: gecem1970 Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 91
    Son İleti: 10-02-2008, 17:49:27
  4. Yeni Anayasa Taslağı
    arkadaşlar yeni anayasa taslağını güncel bölümüne ekledim Yorumlarınızı bekliyorum.. benim dikkatinizi çekmek istediğim noktalar şunlar HSYK da...
    Yazan: j.n.c Forum: Anayasa Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 13-09-2007, 20:54:50
  5. Kanun Taslağı
    353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının 08 Mayıs 2006 tarihinde...
    Yazan: pega Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 17-05-2006, 11:58:25

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.