+ Konuyu Yanıtla
3 / 9 Sayfa İlkİlk 123456789 SonSon
21 den 30´e kadar toplam 81 ileti bulundu.

Konu: Siyah çerçeveli yazılar - Gazete yazarlığı

Siyah çerçeveli yazılar - Gazete yazarlığı Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #21
    Kayıt Tarihi
    Jun 2004
    Nerede
    ankara, Turks and Caicos Islnd.
    İletiler
    110
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bu günkü hürriyet gazetesinde bizim Ertuğrul, Yeni Şafak Gazetesinin yaptığı "Şafak İşçileri" toplantısını yazmış.

    Toplantıda çekilen fotoğrafta 16 kişi varmışmış, Bunlardan 2 si çocukmuşmuş(ne işleri varsa orada) 2 kadından birisi türbanlıymışmış, sadece bir erkek sakallıymışmış, erkeklerin 3 ü blucinliymişmiş. (demek ki Yeni Şafak'da olumlu gelişmeler var-o anlam mı çıkıyor acaba anlayamadım)

    Bu toplantıda ele alınan konular "Gazetenin "AKP nin yayını organı" "dinci-islamcı" "erkek egemen" görüntüsünden rahatsız olduğuymuşmuş, ayrıca "gazetede eksikliği hissedilen ancak "kırmızı çizgiler"le mücehhez "magazin" bölümü olması da konuşulmuş muş.

    Ertuğrul bunu yazdıysa doğrudur, inanırım. Ayrıca bu çok sevindirici bir haberdir. Artık Yeni Şafak Gazetesi de sadece "islami-dinci" kesimden değil mevcut sistemden beslenmeye, entegrasyona-globalizasyona-küreselleşmasyona kendisini mecbur hissetmektedir ya da öyle talimat alınmıştır. O halde çok yakın zamanda "kırmızı çizgiler"e sadık ancak DMG grubu tarafından sızdırılacak ve o basında ertesi gün yayınlanacak bomba gibi bir "magazin" haberi ile Yeni Şafak'ın yeni yüzünü beklemek gerekmektedir.

    Türkiye'de hiç bir şey gizli kalmaz. Her şey günü geldiğinde ancak ilgili ve yetkililerin izin verdiği ölçüde kamu oyuna duyurulur, yorumlanır ve yönlendirilir.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Siyah çerçeveli yazılar - Gazete yazarlığı konulu yargıtay kararı ara
    Siyah çerçeveli yazılar - Gazete yazarlığı konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #22
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    New Zealand.
    İletiler
    153
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    BÜYÜKANIT PAŞA'ya çamur atma kampanyası başlamış bulunuyor.

    Cemal Paşa'nın Torunu DMG'nun 2. cumhuriyetçi mümtaz şahsiyetlerinden Hasan Cemal efendi BÜYÜKANIT PAŞA'NIN ÜSLUBUNDAN BAŞLADI ÇAMUR ATMAYA.

    Bu günkü Milliyet Gazetesindeki köşesinde buyurdular ki :

    "Televizyonda Genelkurmay'daki devir teslim töreni... Eski ve yeni Genelkurmay Başkanlarını bazı açılardan mukayese etmeye çalışıyorum.
    Özkök Paşa'nın üslubu güleryüzlü.
    Büyükanıt Paşa öyle değil."

    Demek ki asık suratlı bir sert üsluplu bir Genel Kurmay Başkanımız var artık, ne kadar kötü fena bir şey. (Nooldu korktunuz mu yoksa sayın Hasan Cemal efendi?)
    Sesini yükseltmeden yapamıyor. Asker gibi derler ya öyle, sert ve köşeli konuşuyor"

    Demek Paşa'nın söyledikleri o kadar gerçek, o kadar sert ve köşeli ki, alt takımlarınızda bir yerler acımaya başladı herhalde.

    "Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, görevini Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a bırakırken, kendi yumuşak ve dengeli üslubu içinde demokrasi mesajı veriyor."

    Demek ki Özkök Paşa DEMOKRAT'tı ama Büyükanıt Paşa değil.Zaten Özkök Paşanın bu niteliği bazılarınca epeyce övüldü ve Genel Kurmay Başkanlığından ayrılması epeyce üzüntü yarattı. Elbette Demokratlık övünülecek bir düşünce ve tavırdır ancak Hasan Cemal efendi gibilerinin anladığı demokratlık farklıdır.

    "Özkök Paşa, Türkiye'nin sorunlarıyla birlikte Türkiye'nin büyüklüğünü de göz ardı etmiyor. Türkiye konusunda ille de bardağın boş değil, dolu tarafına da vurgu yapıyor. Negatif değil, pozitif enerji yayıyor da denebilir.
    Bir başka deyişle:
    Özkök Paşa, özgüven telkin ediyor. Türkiye'nin demokrasi içinde daha ileriye gideceğine ilişkin bir özgüven duygusu uyandırmak istiyor. Düşündürücü, ufuk açıcı bir tarz, bir konuşma. Bilemiyorum, belki de yer yer klâsik asker çizgisinin dışına çıktığı için öyle...
    Büyükanıt Paşa'yı izliyorum.
    Demin de belirttiğim gibi sert konuşuyor. Günlerdir yapılan yorumları, hükümetle asker arasında yeni ve sert bir dönemi öngören yazıları sanki teyit ediyor. "

    Demek ki Büyükanıt Paşa ile birlikte ülkeye NEGATİF ENERJİ yayılma ihtimali var. Büyükanıt Paşa' da vizyon yok, ülkenin ufkunu Özkök Paşa gibi açmayacak tersine kapatacak. Çok endişeliyim çooook diyor Hasan Cemal efendi.


    "KKK'da devir teslim törenini televizyondan izledim. Büyükanıt Paşa'nın konuşması hakikaten çok sertti. Bu kadar sertlik gerekiyor muydu?.. Türkiye'nin buna ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Türk ekonomisinin daha iyiye gitmesi için istikrar lazım, gerginlik ve kriz değil."
    İyi niyetli bir uyarı bu.
    Düşündürücü bir yanı var."

    İşte meselenin özü de burada yatıyor. Memlekette ekonomik istikrar olsun yeter. Bu istikrarı bozmamak için PKK ile masaya oturulabilir, Kıbrıs elden gidebilir, AB + ABD dayatmalarına ses çıkarılmamalıdır. Bu iki gücün, TSK yapısını, hukuk sistemini, ülke ekonomisini kendilerine hizmet edecek biçimde yapılandırılmasına dahi ses çıkarılmamalıdır hatta gerekirse TSK bile özelleştirilebilir.

    "Geçen gün Özkök ve Büyükanıt Paşa'yla ilgili yazılarıma baktım. Özkök Paşa'yı eleştiren yazılarım da var. Ama bu bakımdan aslan payını daha çok Büyükanıt Paşa almış."

    Demek ki Büyükanıt Paşa' ya daha çoook salvo atışı yapacağız.[8D]

    "Hatta AB'nin yeminli düşmanları, Genelkurmay'daki görev değişimini büyük bir heyecanla bekliyorlardı. Dünkü yazımda onlardan söz etmiştim. Bu gibilerin Özkök Paşa'yı hiç sevmediklerini, şimdi Büyükanıt Paşa'ya umut bağlamaya çalıştıklarını belirtmiştim."

    Erman Toroğlu'ndan mı söz ediyor acaba?:D Bu kadar çukurlaşamaz bir insan şaşkınlık içindeyim.
    Şimdi aynı şeyleri Hasan Cemal' e ben söylüyorum.

    "Atatürk'ün, Cumhuriyetin, laikliğin ve bağımsız güçlü bir Türkiye'nin yeminli düşmanları Genel Kurmay'daki görev değişimini büyük bir üzüntü içinde bekliyorlardı.Yukarıdaki yazılarda onlardan söz edilmişti. Bu gibilerin Büyükanıt Paşa'yı hiç sevmediklerini, Türk askerinin başına geçirilen çuvala 4 gün sonra bir şeyler söyleme ihtiyacı hisseden Özkök paşaya umut bağladıkları belirtilmişti."


    Hasan Cemal efendi yazısının sonunda 30 Ağustosu'muzu da kutlamış utanmadan, yüzü kızarmadan. 30 Ağustos ne zaman o ve onun gibilere ait oldu ki?


  4. #23
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bu bölümdeki yazıları, köşe yazarları hakkındaki yorum ve eleştirileri hayret ve ilgi ile okuyorum

    Bu ülkenin çok okunan ve sevilen yazarlarını deltaG, dipdalga, izmirli gibi takma isimlerin arkasına gizlenerek insafsız ve haksız bir saldırının hedefi yapmanın mantığını anlamakta zorlanıyorum.

    Bu insanlar milyonların karşısına kendi isim ve resimleri ile çıkıyorlar. Sizin gibi karanlık köşelere saklanmadan düşüncelerini yazıyorlar. Ya siz? Kimsiniz? Önce adam gibi ortaya çıkın ondan sonra eleştirin. Kafanızı aydınlığa çıkarmadan attığınız o geri ve faşist düşüncelerin artık çağdaş dünyada yerinin olmadığını size nasıl anlatmalı bilemiyorum.

    Hasan Cemal bu ülkenin en iyi ve en çok okunan yazarlarından biridir. Düşüncelerine katılmamanızı anlar ve saygı ile karşılarım, ama sizinki düpedüz terbiyesizlik ve hakaretten başka bir şey değil.

    Örneğin Sayın izmirli, Hasan Cemal'in Büyükanıt Paşa'nın konuşmasından korktuğunu ima ederken "alt takımlarınızda bir yer acımaya başladı" diyor. Bunun ne anlama geldiğini açıkça izah ederse belki okuyanlar daha iyi anlar.

    Örneğin dipdalga; Hasan Cemal için "kıçı kırık bir gazeteci" diyor. Bu ifade sadece yazara değil, onu severek okuyan milyonlarca okuyucuya hakaret değil mi?

    Örneğin; deltaG ve izmirli,Hasan Cemal için "Cemal Paşa'nın torunu" ibaresini kullanarak bunu övgü için mi yoksa sövgü için mi kullandıklarını pek belirtmemekle birlikte ima yollu da olsa aşağılama anlamında kullandılklarını düşünüyorum. Şayet övgü için kullanıyorlarsa bunda övünülecek bir şey göremiyorum.

    Sövgü için kullanıyorlarsa bunun sövgü sebebi olamayacağını anlamak için zeki olmaya gerek yok. Bu adam Cemal Paşa'nın torunu olmakla bir suç mu işlemiş oluyor? İnsanlar ne zamandan beri dedesini seçme özgürlüğüne sahip? Siz dedelerinizi kendiniz mi seçtiniz? Yoksa doğduğunuzda dedenizi hazır bulanlardan değil misiniz?

    Sayın deltaG, "DMG grubu" ifadesi ile Doğan Medya Grubu'na ait gazeteleri beğenmediğini veya küçümsediğini ifade ediyor. Bu gazeteler bu millet tarafından en çok okunanlar değil mi? Herkes sizin karanlık, faşist ve cuntacı yandaşlarınızı okumak zorunda mı? DMG grubu kötü ise Özdemir İnce'den neden övgü ile bahsediyorsun? Özdemir İnce DMG'nin bir gazetesi olan Hürriyet'te yazmıyor mu? Bu gazete farklı görüşteki yazarlara yer açmakla demokrat olduğunu göstermiyor mu? Herkes sizin gibi tek sesli borazanı dinlemek zorunda mı? Birzamanlar Erbakan Hoca da bu gazeteler için "sizi gidi kartel medyası sizi.." derdi. Erbakan Hoca ile aynı çizgide buluştuğunuzun farkında mısınız? Yoksa size yakışan gerçek çizgi o çizgi mi?

    Sayın deltaG; Aslan Bulut gibi yazarlardan övgü ile bahsediyor. Benim Aslan Bulut ile ilgili de olumsuz bir düşüncem yok. Görüşlerine katılmasam da saygı duyarım. Ama Aslan Bulut'un konuşlandığı nokta yıllarca "faşist" diye eleştirlmedi mi? Yoksa faşist olmadığını anladınızda aynı çizgide birleştiniz mi? Ya da siz de mi faşistsiniz?

    Hasan Cemal, eski ve yeni genel kurmay başkanlarımız hakkında bir yazı yazmış. Bu paşaların düşünce olarak ikisi de aynıdır. Sadece üsluplarında farklılık vardır. Hasan Cemal de bu hususu vurgulamış. Bunda eleştirilecek ne var? Askerin sert tavrı sizi neden bukadar memnun ediyor? Ruhunuza işlemiş cuntacı zihniyet tatmin olduğu için mi?

    Artık hükümetler cunta yöntemi ile kurulmuyor. Belki farkında değilsinizama artık demokrasi diye bir şey var. Halk seçiyor ve beğenmezse yine halk gönderiyor. Ama Büyükanıt Paşa bir darbe yaparak hükümettekileri kovsa zil takıp oynayacaksınız. Bu hükümeti ben hiç sevmiyorum. Ama askerin sesinii yükseltmesi beni sizin gibi zevten dört köşe yapmıyor. Çünkü bu hükümetin gitmesinin yolu da sandıktan geçer.

    Hasan Cemal'i sevmeyişinizi şimdi biraz daha anlar gibiyim. Çünkü Hasan Cemal "Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım" simli kitabında 12 Mart'ta sol bir asker/sivil cuntanın yönetimi ele geçirme girişimini ve bu girişimin başarıya ulaşamadığını çok güzel anlatıyor.

    Devrim Gazetesi/ Yön Dergisi çevresinde yuvalanmış cuntacı sivil/asker kliğinin girişimi bu kitapta gayet iyi anlatılmıştır. Hasan Cemal de o zamanlar o grubun içinde idi. Adam bugün bunların yanlış şeyler olduğunu yazıyor. Doğru mu deseydi? Halkın iradesini hiçe sayarak halkı yönetmeye talip olan bu zihniyeti ifşa etmesi sizi neden rahatsız ediyor? Yoksa siz de mi cuntacı zihniyettesiniz?

    Sayın izmirli, Hasan Cemal'in 30 Ağustos'u kutlamasına da bozulmuş ve "30 Ağustos ne zaman o ve onun gibilere ait oldu" diye soruyor. 30 Ağustos bu milletin ortak değeridir. Siz bu gibi değerleri kendi tekelinizde görerek sizin dışınızdakileri bu milletten saymıyorsunuz. Bu bölücülüktür. 30 Ağusto'u kutlamak için sizden izin mi alalım?

    Biraz geniş ve biraz hoşgörülü olmanız çok mu zor? Sizin gibi düşünmeyen insanlar da sizin kadar belki daha fazla bu memleketi seviyorlar. Sizin gibi düşünmüyorlar diye bunları hain olarak göstermenin bir mantığı var mı? herkes aynı şekilde düşünmek zorunda değil ki. İnsanların farklı düşünmeleri kadar doğal bir şey olamaz.

    Farklı düşünceler olmasa insanlık nasıl değişir ve nasıl gelişirdi? Maharet farklı düşünenleri dışlamak değil, farklı düşünenlerle bir arada yaşamayı bilmektir.



  5. #24
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Önceki cevabımda takma isim kullanarak insanları ağır eleştirenere bu takma isimlerin arkasına gizlenmemelerini söylemem bazı arkadaşlarca yanlış anlaşılmış. Ben başka isim kullanmayı değil, başka isim kullanarak başkalarını ağır eleştiren hatta hakaret edenleri eleştirdim. İşinden, mesleğinden ya da başka geçerli bir sebepten gerçek ismini kullanmayanlara bir sözümüz olamaz. Bu gayet doğaldır. Ama birisine saldıracaksak gerçek kimliğimizle saldıralım. Siz size saldıranın kim olduğunu bilmek istemez misiniz? Telefon sapıkları da rahatsız ettikleri
    kişilere isimlerini vermezler. Ben ismini gizleyenleri değil, ismini gizleyerek kahramanlık taslayan hayaletleri suçluyorum.

  6. #25
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    New Zealand.
    İletiler
    153
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın Bilgili,

    Eleştirilerinizde haklılık payı çok fazla, özür diliyorum kendi adıma.Bundan sonra daha dikkatli, daha entellektüel, daha şifreli bir üslup içinde ama yine Hasan Cemal gibileriyle mücadeleye devam edeceğim hiç kuşkunuz olmasın.

    Adım Hüseyin Öztürk veya Kemal Yoldaş veya Kurt Karaca. Sizin için ne farkedecek ki. Bu sanal ortamda isimlerin gerçekliğini saptayabilecek misiniz? Yoksa gerçek kimliğimi saptayıp beni dövecek misiniz?Geçelim bunları.

    Bu ülkede 1940 ve yukarı doğumlu olanlardan kimisi 12 EYLÜL SONRASINDA SAĞ-DOĞU'dan SAĞ-BATI'ya yönelirken, kimisi de SOL-BATI'dan SOL-DOĞU'ya yöneldiler. Bendeniz bu ikinci guruptanım efendim. 12 Eylül öncesinde de içim acıyordu, şimdi farklı bir biçimde içim acıyor. Hasan Cemal gibiler canımı acıttıkça ben de mukabelede bulunmak gerektiğini düşünüyorum ve yazıyorum ama siz isterseniz "vurun beni".Ama şunu da bilin ki, Hasan Cemal gibilerinin özgürlük ve demokrasi anlayışı ile bizimki hiç bağdaşmıyor. O nedenle sizin beni "faşist misiniz" "cuntacı mısınız"diye sorgulamanız, son derece düz bir mantık eseri.Aynı düz mantık Hasan cemal'in bu günkü yazısında da var ve sanırım siz de "torun"un bu görüşlerine aynen katılıcaksınız.Bu anlamda "ulusalcı,Kemalist,AB karşıtı" olanların (ki bu da bir düşünce tarzıdır ancak diğerlerince hiç saygı gösterilmez) "faşistlik-cuntacılık-antidemokratlık ile eş anlamlı ve TU KAKA bir tavır olduğunu bağıra çağıra söylenlerce nasıl dışladığı ve adeta İHANET noktasında bulundukları konusunu bir kez daha düşünmeniz özellikle de kendi geçmişinizle adam akıllı hesaplaşmanız gerekiyor.

  7. #26
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın izmirli;
    Siz İzmir'li olarak ben Hatay'lı ya da Adana'lı olarak bu memleketin evlatları isek önemli olan bu memlekette bir arada birbirimize tahammül ederek yaşamasını bilmemiz gerekir. Kimsenin kimseyi dışlamaya hakkı yoktur.

    "Beni vurun" "beni dövün" şeklindeki ifadeleri bir şaka olarak kabul edebilirim. Çünkü hayatımın hiç bir döneminde kaba kuvvetle, vurmakla, kırmakla işim olmadı. Anımsattığınız geçmişimde de böyle bir tavrım olmamıştır. Sizin de bildiğiniz gibi 70'li yıllarda kan gövdeyi götürüyordu ve bizler bu memleketin çocukları olarak o günün koşullarında kendimize yakın olan tarafın kampında yer aldık. Ben de sağ cenahta yer aldım. Bu geçmişimi hiç gizlemedeğim gibi bu sitede bazı vesilelerle bunu açıklamaktan da çekinmedim. Kanlı çatışmaların yoğun olduğu ogünkü ortamda dahi hiç bir zaman kaba kuvveti savunmadım ve uzak durdum. Bu tavrımdam dolayı sol görüşlülerle az da olsa diyalog kurabilenlerdendim ve yine bu tavrımdan dolayı kendi cenahımdakilerce de pasiflikle suçlanırdım. Oysa benin bütün tavrım kültürel çalışma üzerine yoğunlaşmıştı.

    Bugün aynı düşüncede olmadığımı, liberalizme doğru evrimleştiğimi de yine bu sitede daha önce belirtmiştim. Ama şu anda sizin gibi düşünenler liberallere "liboş" diyor.

    Dünya değişti, Çok şey değişti. Ben de değiştim. Sedece ben değil, sağda solda çok kişi değişti. Bu değişikliği ben olumlu olarak yorumluyorum. Hasan Cemal de bu değişikliği yaşayanlardan biri. Adam, geçmişte asker/sivil bir cuntanın hükümeti devirmek için yaptıklarını, yaşadığı deneyimlerle anlatıyor kitabında. Gazete yazıları da bu doğrultuda yazılar. Bu insanların cuntacılığı eleştirmesi sizi neden rahatsız ediyor? Bu rahatsızlık, bende sanki demokrasiden taviz vermeye hazırmışsınız intibaını uyandırdı.

    Cem Karaca'yı da döndü diye eleştidiler. Adam da bu eleştiriler karşısında "döndüm işte" diye bağırmak zorunda kaldı.

    Siz kendinizi "Sol-Batı'dan Sol-Doğu'ya" yönelme şeklinde ifade ediyorsunuz. Ben düşüncenize saygı duyarım, ama bu sol-doğu yönünüzü biraz demokrasi, özgürlük ve çağdaş uygarlık ekseninde düşünmenizi önerirsem ayıp etmiş olur muyum?

    Atatürk bize muasır medeniyet (çağdaş uygarlık) hedefini gösterirken, sol doğuyu mu işaret etmişti. Bırakalım sağı solu da batıy mı yoksa doğuyu mu göstermişti. Doğu ulusları Atatürk'ün batı emperyalizmine karşı başarılı mücadelesinde O'nu örnek aldılar. Atatürk, batının empeyalist yönü ile mücadele etti. Ama savaş sonrasında bize batılı bir yaşam tarzını benimsetmedi mi? Bugün de bu millet büyük ölçüde batılı yaşam tarzını bu devrimler sayesinde benimsemiş değil mi? Doğu'da bugün örnek alabileceğimiz ne var? Demokrasiden nasibini almamış, insan hakları, adelet özgürlük gibi kavramların hiç olmadığı kabile/aşiret devletleri bize ne verebilir? Bunlarla tabi ilişkilerimiz olabilir ve olmalı. Ancak bu ilişki politikamızı onlara endekslememizi gerektirmez. Atatütrk bu toplumun yaşamını düzenleyen Medeni Kanunu 1926'da Çin'den değil, İsviçre'den aldı.

    Bnim bu düşüncelerimi sakın bir batı teslimiyetçiliği ya da batı hayranlığı olarak anlamayın. Bütün olumsuzluklarına rağmen bu gün çağdaş uygarlığı batı temsil ediyor. Batı'nın bizimle ilgili tarihten gelen takıntılarını, iki yüzlülüğünü elbette biliyoruz. Bunlar var diye batıdan uzaklaşmak çağdaş dünyadan kopmak demektir. Avrupa Birliği de bazı olumsuzluklara rağmen Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık/moderneleş projesinin adımlarındandır.

    Siz benim geçmişimde savunduğum dünyadasınız. Ozamanlar siz o
    dünyaya "faşist" diyordunuz.Bu gün aynı şeyleri siz savunuyorsunuz.

    Lütfen birbirimizi suçlamadan biraz düşünelim ve anlamaya çalışalım. Belki size "faşist misiniz" derken ağır bir ifade kullandım ve bunun için özür dilerim, ama ne yapalım ki bu sizden bize bulaşmış eski bir hastalık.

    Hasan Cemal'in son yazıları da benim açımdan oldukça olumlu tespitler içeriyor. Siz buna düz mantık diyorsunuz ama ben bunda düz mantık göremediğim gibi gerçekten bu konuda sizi anlamakta zorlanıyorum.

    Hasan Cemal'i iyi okuyun. Tekrar görüşmek dileği ile.




  8. #27
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    New Zealand.
    İletiler
    153
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Elbette konuşa konuşa anlaşacağız sayın Bilgili,
    Her ne kadar sol-doğu'ya kaymış isek de hiç kimse biz antidemokratik,özgürlük düşmanı,çağdaşlığı redden birisi olarak göremez görmemelidir.
    Gazi Mustafa Kemal, Batı uygarlığını kendi ölçülerimize, yaşam biçimimize uygun ama bağımsız yeni bir ülkede uygulamaya koymuştur. Bu anlamda sol-doğuya döndüğümüzü ifade etmek istedik. Ama siz konuyu çok farklı bir boyutta ele alıyorsunuz. 12 Eylül hem sağda hem solda çok derin yaralar açtı.Darbelerin bu ülkeye hiç bir yarar getirmediğini tartışmak bile bu gün artık abes. Ancak Hasan Cemal ve şürekasının bu asker antipatisini nasıl açıklarsınız. Şahsen ben bu yazı dizisini okuyunca aklıma bir tek şey geliyor. Hasan cemal beyefendi aklı sıra yeni genelkurmay yapılanmasının ileride yapması muhtemel bir askeri darbenin aklınca önünü kesmeye mi çalışıyor? Peki bu bir PARANOYA değil mi?
    Dönmenin de bir asaleti olmalıdır. Yıllarca yediği kaba daha sonra (yine kendimi tutamıyacağım özür dilerim) sıçmak ancak bu kadar olur. Hasan Cemal geçmişte kendisi gibi düşünmeyenleri demokrasi düşmanı ilan eder, 27 mayıs darbesine karşı çıkanları eleştirirken, 12 mart darbesinden sonra ( ki yurt dışında olduğundan kendisine birşey olmamaıştır) Cumhuriyet gazetesine genel yayın yönetmeni olarak bambaşka bir çizgiye çekmeye çalışmış, bu sayede 60 dan fazla çalışan ve yazar gazeteden ayrılmak zorunda kalmış, bilahare kapağı tekelci medyaya atarak misyonunu yerine getirmeye başlamış bir kişidir. Geçmiştgeki aynı JAKOBEN tavrını bu gün de AB karşıtlarına göstermekte, bu kez de ulusalcıları faşistlikle, darbecilikle suçlayabilmektedir.

    Akrabası olan yazar Ahmet cemal bakın bu muhterem için neler yazmış

    "kendisi hakkinda ahmet cemal tarafindan yazilip cumhuriyet gazetesinde yayinlanan bir yazidan alinti:

    "gecen haftadan bu yana basin dunyamiz calkalaniyor.

    nedeni, hasan cemal'in yeni kitabi: 'cumhuriyet'i cok sevmistim!'
    basinin olayi mansetlere cikaran bolumu tarafindan kitap, "cumhuriyet gazetesi ile hesaplasma", "hasan cemal'in cumhuriyet gazetesindeki genel yayin yonetmenligi ile -on bir yiliyla- hesaplasmasi" gibi nitelendirmelerle tanitildi.

    once su 'hesaplasma'nin ilhan selcuk ile ilgili -4 aralik pazar tarihli 'radikal iki'de yayimlanan- bir bolumunu oldugu gibi alintiliyorum: "senin aydinlanmaci kafan, demokrasiye degil, stalinizm'e aciktir. nazizm'e aciktir. senin aydinlanmaci kafan 'aklin cinayetleri'ne aciktir. stalin'in gulaglarina, hitler'in kamplarina, pol pot'un olum tarlalarina aciktir. saddamcilik ya da baasciliga aciktir.(...) senin isin artik demokratlarla degil, turk milosevic'leriyle... senin aydinlanman fasizmdir! senin kemalizm'in fasizmdir! senin milliyetciligin fasizm'dir! evet, oyle ilhan selcuk..."

    bu, bir gazeteyle ya da orada gecirilen yillarla falan bir hesaplasma degildir. bu, andigim kitabin yazarinin cumhuriyet'ten ayrilisindan bu yana gecen 13 yil boyunca ustesinden gelemedigi, hep tutsagi kaldigi bir kin ve nefret firtinasina iliskin bir kusma eylemidir. ayrica alintiladigim satirlar, hasan cemal'in hep olmak istedigi, olmakla ovundugu, ama ne yazik ki hep uzaginda kaldigi gazetecilikle de bagdasamaz. cunku bunlar, okurlarina -onlarin da kendi deger yargilarini olusturabilmeleri, kendi elestirel tutumlarini alabilmeleri amaciyla- iletilmis malzeme ve olgular degil, katiksiz infaz goruntuleridir. daha acik deyisle hasan cemal, alti yuz sayfayi buldugu soylenen kitabinin sonlarinda ilhan selcuk'un nazizmini, akil cinayeti isleyen katilligini, saddamciligini, fasizmini tartismaya acmiyor, fakat okurlarini bu konuda kendi mahkemesinde(!) vermis oldugu kararlari tanimaya zorluyor.

    ama 'cumhuriyet'i cok sevmistim!' baslikli kitabin olasi okurlari, bence bir noktayi asla gozden uzak tutmamalilar: bu kitapla sergilenen tavir baglaminda karsimizda katiksiz bir ruhbilimsel (psikolojik) olay var. ruhbilimce cok once kanitlanmis bir bilimsel gercektir: ruhlarinin derinliklerinde dogustan tiranlik (diktatorluk) egiliminde olanlar, zaman icerisinde herhangi bir alanda belli bir noktaya yukseldiklerinde, once o yukseliste kendilerine yardim etmis olanlari ortadan kaldirmayi amaclarlar; belki de oralara hak etmeksizin gelmis olmanin psikozuyla, o kisilerle ayni dunyayi paylasmaya, onlarin adini duymaya dayanamazlar. tipki hasan cemal'in, cumhuriyet'ten ayrilisindan bu yana aradan on uc yil gecmis olmasina ragmen; kendin, ona gazeteciligin ve cumhuriyet gazetesindeki yukselisin kapilarini acmis olan ilhan selcuk'a iliskin sendromdan asla kurtaramamis olusu gibi!"

    ahmet cemal
    8 aralik persembe 2005
    cumhuriyet gazetesi


    Sayın Bilgili,
    Onun için sakın bana Hasan Cemal Türkiyenin en çok okunan yazarı falan demeyin Çok okunuyor olmak faydalı bir iş yapıyor olmak demek değildir. TVlerde televole programları da en çok izlenen programlardır ama toplumu dejenere etmekten başka bir işe yaradığı da söylenemez.

    Ben
    Zamanın Milletler Cemiyetine girmek için müracaat edin diyen batıya

    "Teklif gelirse değerlendiririz" diyebilen bir Türkiye istiyorum.Bağımsız ve güçlü bir Türkiye istiyorum. Laik bir cumhuriyet içinde yaşamak istiyorum.Hergün 5 şehit haberi gelirken ülke mozaiğinin bir parçasından adam akıllı yüksek bir sesle buna karşı çıkılmasını bekliyorum. ABD nin ve AB nin TAK-ŞAK paşalığı yapılsın istemiyorum. Özgürlük ve bağımsızlık istiyorum. Sizce çok şey mi istiyorum sayın Bilgili? Yoksa ben faşist miyim? özgürlük düşmanı mıyım? bir orman gibi kardeşçe yaşamak istemiyor muyum?

  9. #28
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın izmirli;
    Sizinle önemli fikir ayrılıklarımız olmasına karşın, çok önemli ortak noktalarımız olduğu da anlaşılıyor.

    Atatürk'ü her ne kadar farklı yorumlasak da ikimiz için de ortak bir değer olduğu açık.

    12 Eylül harekatının sağda ve solda yaptığı tahribat konusunda da hemfikiriz. Aslında tahrip olan demokrasidir ve sanırım siz de buna katılırsınız.

    12 Eylül'ü eleştirdiğiniz kadar 12 Mart öncesi (sanırım 9 mart olacak) asker ve sivil cuntacıların yapmak isteyip de beceremedikleri darbe girişimini de eleştirirseniz hem demokrasi konusundaki tavrınız ve hem de cuntacılık konusundaki tavrınız netleşir diye düşünyorum

    Hasan Cemal'in, yeni genel kurmay başkanımızı bu hükümete karşı bir darbe yapmaması konusunda uyardığını belirtiyorsunuz da; benim esasen merak ettiğim konu; bu genel kurmay başkanının bu hükümete karşı bir darbe yapması halinde bu darbeyi destekleyip desteklemeyeceğiniz konusudur.

    Bu arada İzmir'de havalar nasıl?

  10. #29
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    New Zealand.
    İletiler
    153
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Hasan Cemal' in bu günkü incisi şöyle

    "Konunun muhalefet tarafından iç politikaya bu kadar malzeme yapılması, istismar edilmesi ve bu kadar ak-kara zihniyetiyle ele alınması da yanlış.
    Cumhurbaşkanı Sezer'in bir muhalefet lideri gibi davranması bir başka olumsuzluk örneği sayılabilir.
    Kısacası:
    Lübnan'a asker gönderme işini galiba fazla abarttık. Yörüngesinden çıkardık, çok gürültülü patırtılı tartıştık.
    Elbette riskler söz konusu.
    Ancak Türk askerinin batağa çekileceği, ateşe atılacağı, hatta Türkiye'nin 'dinler savaşı'na bulaşacağı gibi iddialar da inandırıcı olmaktan uzak...
    Öte yandan, hükümet de konuyu iyi idare edemedi. Kamuoyunun nabzını tutamadı, kendi kendisini köşeye sıkıştırdı.
    Tekrar başa dönersem:
    Bu satırları Meclis oylamasından önce yazıyorum. Özellikle böyle yapıyorum. Çünkü Türkiye Lübnan'a asker gönderse de, göndermese de dünyanın sonu değil diye düşünüyorum."


    Sayın Bilgili,
    hani ben faşistim ya,
    ben de henüz askerimiz Lübnan'a gitmeden önce yazıyorum tıpkı Hasan Cemal gibi
    Lübnan' dan, doğal yollardan ya da trafik kazası gibi beklenmeyen bir halden dolayı bir tek Türk Askeri cenazesi gelirse eğer, bu gazeteyi o Hasan Cemal' e sayfa sayfa yedireceğim,

    Bir çatışma yüzünden bir tek cenaze gelirse eğer, onu elimden kimse alamaz.

    ÇÜNKÜ TEK CENAZE BİLE BENİM İÇİN DÜNYANIN SONUDUR

    Ne yazık ki ben RTE veya H.C gibi düşünemiyorum...


    Her iki halde de benim avukatım olur musunuz??? Yardım lütfeeeennnn

  11. #30
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın izmirli;
    Lübnan'a asker gönderme konusunda Hasan Cemal'e kızmanızı anlayamadım. Çünkü bu konu basında tartışılırken Hasan cemal bu konuda çok net bir tavır almadı. Ama bir kısım köşe yazarları bu konuda çok net şekilde tavırlarını belli ettiler.

    Siz birilerine birşey yedirmeyi düşünüyorsanız Lübnan'a asker göndermeyi çok iştahlı şekilde savunanlara yedirmelisiniz. Örneğin bir çok konuda sizinle aynı doğrultuda olan Özdemir İnce'ye ne dersiniz? İştahla asker göndermeyi savunduğuna göre o iştahla sizin yedirmek istediğiniz şeyi ona teklif etseniz bence daha uygun olur.

+ Konuyu Yanıtla
3 / 9 Sayfa İlkİlk 123456789 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

bahattin yıldız yazarligi

Forum

Benzer Konular :

  1. Siyah başkan Beyaz Saray'da
    ABD başkanlığına seçilen Barack Obama, bugün Kongre'de düzenlenecek törenle yemin ederek dört yıllık görevine resmen başlayacak. Obama, törenler...
    Yazan: Av.Veysel Demir Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 23
    Son İleti: 11-10-2009, 22:19:27
  2. Siyah’ın ölümü- Engin Demirci
    -------------------------------------------------------------------------------- Siyah’ın ölümü- Engin Demirci Pirim akşam şarkısını...
    Yazan: www.beyazrenkler.org Forum: Üyelerimizin Şiirleri
    Yanıt: 0
    Son İleti: 11-08-2008, 23:01:36
  3. Pembe çerçeveli yazılar
    Beni baştan çıkaracak laf: Üşüteceksin sırtına bir şey al! Samimiyet, dürüstlük, alçakgönüllülük ve üzerine bir tutam utangaçlık. İşte ideal erkek...
    Yazan: sonpişman Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
    Yanıt: 2
    Son İleti: 15-04-2008, 18:20:48
  4. Siyah müziğinin başı SOULsun
    Soul ve funk müziğinin babası JAMES BROWN 25.Aralık'ta 73 yaşında vefat etti. 1968 yapımı "Say It Loud, I'm Black and I'm Proud " (Haykır, ben...
    Yazan: Av.Fırat Bayındır Forum: Kültür - Sanat - Edebiyat
    Yanıt: 0
    Son İleti: 29-12-2006, 00:29:29

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.