AB: Üniversitede türbana karışmayız

[kefenci]

Avrupa Komisyonu, Türkiye’deki üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasının AB müzakerelerini etkilemeyeceğini açıkladı. Olli Rehn, “Bu konuda AB’nin bir tavrı yok” dedi
Avrupa Komisyonu, Türkiye’deki üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasının AB müzakerelerini etkilemeyeceğini açıkladı. Genişleme Komiseri Rehn, “Bu konuda AB’nin bir tavrı yok” dedi

AKP hükümeti tarafından hazırlanan yeni anayasa taslağında üniversitelerde türbanın serbest bırakılacağına ilişkin bilgilerin basına yansıması üzerine konu Avrupa Birliği gündemine de geldi. Avrupa Parlamentosu’nun aşırı sağ kanadına mensup üyelerinden Belçikalı Frank Vanhecke, AB Komisyonu’nun yanıtlaması istemiyle AP Başkanlığı’na verdiği yazılı soru önergesinde Türkiye’deki üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasının bu ülkenin AB ile olan müzakerelerini nasıl etkileyeceğini sordu. AP’li vekil türban yasağının kalkıyor olmasını da, “Türkiye’nin giderek İslamlaşması” şeklinde yorumladı.

Vanhecke, bir sivil toplum örgütünün raporunda, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana “İslamlaşan” yönetimde kadınların durumunun giderek daha zorlaştığının iddia edildiğini hatırlattı. “2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, türban yasağının temel özgürlükler açısından bir insan hakkı ihlali olmadığına karar vermiştir” ifadesini kullandı.

Türban müktesebat dışı
AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ise yayınladığı yazılı yanıtta AB’nin türban konusunda ortak bir tavrı olmadığının altını çizdi. Türkiye’de Anayasa değişiklikleri üzerine tartışmaların Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki bir grup uzmanın hazırladığı yeni Anayasa taslağının AKP’ye sunulmasından sonra sürdüğünü bildirdi.

Bu tartışmadan sonra TBMM’de oylama yapılacağını yeni Anayasa’nın yürürlüğe girmesinin ise referandum konusu olduğunu hatırlatan Rehn, “Profesör Ergun Özbudun tarafından sunulan Anayasa taslağı Türk eğitim sisteminde İslami başörtüsü hakkında uygulanacak kurallar konusunda iki alternatif değişiklik önerisini içermektedir. Komisyon, bu konuyu düzenleyen bir AB müktesebatının bulunmadığını ve üye devletlerde değişik uygulamaların yürürlükte olduğunu belirtir” dedi.

AVRUPA’DA DURUM NASIL

Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin bir kısmında kamusal alanda türban yasak olmasına rağmen üniversitede türban yasağı uygulanmıyor.

FRANSA: İlk ve orta dereceli okullarla liselerde dini simge kullanımı yasak. Yasaklanmanın nedeni olarak okullarda Müslaman öğrenciler arasında entegrasyonu hızlandırmak gösterildi.

ALMANYA: Hessen, Berlin, Bavyera, Aşağı Saksonya, K.R. Vestfalya, Saarland ve Bremen eyaletlerinde kamu kuruluşlarında türban takmak yasak.

AVUSTURYA: Aşırı sağcı Özgürlükçü Parti (FPÖ) başörtüsü yasağı için girişimde bulunuyor. Çocukların çalıştırılmaması yasağı kadar önemli bir gelişme olacağını savunarak yasak için çalışıyor.

HOLLANDA: Hollanda hükümeti, daha önceki yıllarda meclis kararıyla yasallaştırdığı başörtüsünü kamusal alanlarda yasaklamaya hazırlanıyor.

BELÇİKA: Bazı belediyeler burka ve çarşaf yasağı uyguluyor. Ancak türbana yönelik yasak yok.

İSVİÇRE: Vatandaşlık isteyen ve tüm şartları yerine getiren başörtülü bir kadına “hayır” cevabına gerekçe olarak, “entegrasyon yetersizliği” gösterildi.

[Harun Gür]

Tabi ne gerek var ki türbana karışmaya... Bizim işimiz , borçlandırmak, taviz almak, bölmek ve Sevr'i hortlatmak... Şu türbancı sivil toplum örgütlerine bir bakın. AB fonlarından yararlanmayan görmezsiniz. İnsan hakları , demokrasi mi? 2. Cumhuriyetçiler, bölücüler, türbancılar aynı saflarda. Hadi bu böyle biliyoruz da, şu soldan dönme 2. Cumhuriyetçiler gerçekten asap bozucu...

1 YTL'ye TARAF, bertaraf bile değil, vurun orduya, bürokrasiye. Yolsuzluk mu, işsizlik mi, gaflet, dalalat ve hatta hiyanet mi? O taraftan olanlar yarın bertaraf olur beyler...

Durmak yok , yola devam...

[Adıkutlu]

Sayın Gür ; Ulusal çıkarlarına ters düştüğü an ona da karışırlar. Hiç merak etmeyin... Şimdilik türban ve diğer yapılanmalar kendileri için bir tehdit oluşturmuyor. Çünkü şimdilik onların rejim sorunu yok.

Diğer tespitlerinize de aynen katılıyorum. "Düşmanımın düşmanı benim dostumdur." felsefesi ile olaya baktığımızda, sizin de bahsettiğiniz gibi Cumhuriyetin temel değerlerine karşı olan herkesi aynı safda görmenizden doğal başka ne olabilir? 2.Cumhuriyetçiler de dahil olmak üzere hepsinin yüklendiği misyon aynı. Hedef ; Türkiye Cumhuriyeti... onun nitelikleri ve onun değerleri...