Sencer Hocamızın tesbitleri bana göre tam anlamıyla doğru... Geçmişte de rahmetli Ufuk Güldemir'in "büfeci İslamı" kavramıyla örtüşüyor.
Buradaki yorumlarda sıkıntı sanırım tam olarak anlatılamadı, o nedenle insanlar konuyu bu tarz gerekçelerle hafife alma eğilimindeler...
İslami toplum düzeni, ekonomik veya sosyal bilimlerle açıklanamaz. Şerif Mardin, Nilüfer Göle ve diğer sosyologların düştükleri en büyük yanlış budur. Said Nursi'yi sevebilirsiniz veya Modern Mahrem ile Fethullah Gülen'e yakın çıkarımlarda bulunabilirsiniz. Ama bunların asıl dinamiği ve motoru ne ekonomi ne de sosyal bilimlerdir, çarpıtılmış İslam'dır. (Bkz. camera obscura) Yüzyıllar boyunca çarpıtılmış İslam toplum hayatına öyle nüksetmiştir ki; toplumsal hayatın genel kurallarını koyma misyonundan hızla uzaklaştırılmış, geldiği döneme nazaran çok daha detaylı toplumsal argümanları düzenler bir hale, aslında hiç olmadığı bir şekilde dönemsel iktidar sahiplerince getirilmiştir. Bir başka forumda da yazdım, yanlış anlaşılmak, böyle düşünenlere göre Dinimize?!!! saygısızlık yapmak değil niyetim ama, evlerde tuvalet taşlarının hangi yöne bakması /bakmaması gerektiği detayına kadar saçma sapan yorumlarla çarpıtılan, işin daha vahimi tuvalet taşının yönüne göre ev alıp almama kararı verebilen önemli bir inandırılmış tüketici kitlesi bulunan bir toplumda, bu düşüncede olanların isteyebileceği şeylerin eğer varsa sınırını dikkatinize sunarım.
Ekonomi işte bu noktada devreye girer, yüzde 20'si işsiz, asgari ücretin yetersiz, halkın büyük bir kısmının açlık ve yoksulluk sınırının altında bulunduğu, gelir dağılımı adaletinin sağlanmadığı, toplam borcu 500 Milyar dolar sınırına yaklaşan bir ülkeden Dubai yaratabilen ekonomist ve sosyologları alınlarından öpmekten başka bir yorum getiremeyeceğim.
Gözümüzden kaçan nokta ABD'in bizim ılımlımı ılmsızmı olmamız deyil Malezyanın Eyaletlere bölünmüş olmasıdır. yarın öbürgün bunu ortaya sürüp
Ülkemizi bölüp parcalayaçaklardır. Irak ta yaptıkları ortada.
Eyalet sistemini içimizdeki yabancılar dile getirmişlerdir.
İsteyen iştediği yönetimle yönetilen eyalette yaşasın diyecekler bunu savunan çok yazarlarıda malum basında görmeye basladık bile.
Malezyadaki su anki asıl model budur tikkat etmek lazım..!!
Sayın Gür;
Sencer Hoca, "Malezya benzetmesi ve endişesi yersiz" diyor. "Türban, gelenekten kopup modernliğe geçiştir" diyen Taha Akyol'a haklı diyor. Siz de Sencer Hoca'ya hak verdiğinize göre acaba mutabakata mı vardık?
Sanırım meramımı anlatamadım. Sencer Hocanın veya Taha Akyol'un tesbitleri sosyolojik olarak doğrudur. Ancak sosyoloji veya ekonomi bilimlerinden yararlanarak İslamı tarif etmeye çalışmak yanılgıyı beraberinde getirir diyorum. Çünkü sosyoloji bilimi olumlu veya olumsuz toplumsal davranış biçimlerinin rasyonel (belli bilimsel şablonlara uygun olarak) şekilde değişimi varsayımına dayanır, yargılarında bu düşünceden çıkarım yapar. Oysa İslami dinamikleri rasyonalite ile açıklamak mümkün değildir. Çarpıtılmış İslam yoluna koyulan toplumun nereye varacağı ekonomik gerekçelerle izah edilmeye çalışılabilir ancak bu dahi kesin doğru değildir. Ekonomik olarak yüksek refahlı bir İslam ülkesi Dubai olabileceği gibi, Suudi Arabistan veya İran da olabilir. Kaldı ki Dubai örneği de sanıldığı gibi matah bir örnek değildir. Oraya gidip Burj El Arab'da kalırsanız sorun yoktur. Sıradan bir Dubai'li gibi yaşarsanız, mahalle baskısını parmak uçlarınıza kadar yaşarsınız.
Bizim ülkemizin ekonomik hali ve eşitsizlikler ortadadır. Bu toplumda ılımlı İslam'la yola çıkmaya kalkarsanız yolun sonu hiç ummadığınız biçimde gelebilir diyorum, aynı durum liberalizm için de geçerlidir.
Bu da Yaşar Nuri Öztürk'ün bugünkü Sabah Gazetesi'nde yayınlanan söyleşisinden, bu konuda önceki iletilerimle ne kadar örtüşüyor, değil mi?
'Ne Malezya'sı! Türkiye Afganistan'a bile rahmet okutur'
-Bir taraftan insanlar muhafazakar bir hükümet işbaşında olduğu için veryansın ediyor, 'Malezya olacağız, yaşam tarzlarımız değişecek' diye ödü patlıyor, siz ise diyorsunuz ki dinsizliğe doğru gidiyoruz. Burada bir çelişki yok mu? - Çelişki yok hanımefendi! Bakın bu ülkenin en büyük belalarından biri aydınlar başta Kuran'ı bilmemektir. Bütün yanlış tespitlerin, yanlış politikaların ardında bu var. İslamsızlaşma anlamında bir dinsizliğe gidiyor Türkiye. Bunda anlamayacak ne var? Biz diyoruz ki 'Kur'an'ın anladığı manada bir din istiyorsanız, bu gidişin sonu o din değil.'
- Birkaç yıl önce 'Türkiye İran olacak' deniliyordu, şimdi 'Malezya oluyoruz' korkusu var. Bu gerçekçi geliyor mu size?
- Malezya ekonomik bakımdan güzel göründüğü için örnek gösteriyorlar. Bu Amerika'nın şeytani oyunlarından biri; CIA ve benzeri kuruluşların toplum mühendisleri tarafından geliştirilmiş stratejileridir. Ne alakası var? Şimdi 'Türkiye İran'a dönecek' derseniz, bu çirkin bir şey, reaksiyon toplar. Malezya dediğiniz zaman 'E canım Malezya'nın nesi var, pırıl pırıl bir ülke' denilecek. Birkaç sene sonra görürsünüz Malezya'nın ne olacağını!
- Ne olacak? Neyi görürüz? - Valla kötü olacak da, şimdiden bilemem ne olacağını. Oradaki ekonominin bu hale gelmesinin arkasında zaten Müslümanlar yok, gayrimüslim unsurlar var. Gayrimüslimler üretti pek çok şeyi, Müslümanlar da hazıra kondu. Şimdi herhalde rahat battı, şeriat kaşıntısı başladı, bakınız gazetelere yansıyan Malezya röportajlarına, kimse önüne arkasına bakmadan konuşamıyor. İran'daki şeriat polisi Malezya'da da var oruç tutmayanları takip etmek için. Müslüman olduğunu söyleyen bir ülkede din polisi kurulmuşsa o ülke dinsizliğe gitmiş demektir! Polis takibiyle Müslümanlık geldi mi Kuran'ın dini yok olur.
- Bugün en güncel soru bu: Malezya olur muyuz? - Türkiye'deki etnisite, Türkiye üzerindeki hesaplar, Türkiye'nin 400 milyar dolar borcun altında oluşunu ve petrolün olmayışını birlikte düşündüğünüz zaman Türkiye Afganistan'a bile rahmet okutur! Türkiye'de kanlı iç kavga başladı mı Malezya değil, Irak'tan da kötü oluruz.
Yaşar Nuri Hoca'nın söylediklerini okuduk ve kafamızın bir kenarıan not ettik.
Bugünkü (30.09.2007) Hürriyet Pazar'da Ahmet Altan'ın da "Korkmayın Korkmayın" başlıklı nefis bir yazısı var. Yine Radikal İki'de (30.09.2007) Baskın Oran Hoca'nın da Malezya ile ilgili güzel bri yazısı var.
Gerçi Fırat ve Harun kardeşimiz Alatangillerden hazzetmezler, bu nedenle de Ahmet Altan'ın yazısından da hazzedeceklerini zannetmiyorum.
Baskın Hoca da evrensel sol çizgide olduğundan, solu ulusalcılığa hapseden (nasıl solsa) ulusalcı takım da bu yazıdan hoşlanmayacaktır.
Ahmet Altan'ın yazısına aşağıdaki linkten ulaşılabilir. Baskın Hoca'nın yazısı henüz internet ortamına aktarılmadığı için buraya alamıyorum.
Ahmet Altan'ın yazısını okudum. Yazının ana fikri hakkında konuşmayacağım. Ancak ben bu kadar ülkesinden tarihinden ve dininden habersiz bir yazar ve yazı görmedim demek durumundayım. Bu kadar ilgisiz konular bu kadar dağınık anlatılabilir. Ahmet Altan bile pişman olmuştur yazısını kendisi tekrar okuyunca.
Lütfen Abbas Bey,
Kendinize haksızlık etmeyin. Sizin Ahmet Altan'ın referansına gereksinmeniz yok. O sizi referans göstersin. Siteyi tam iki yıldır takip ediyorum. Çoğu konuda size katılmamakla birlikte, bana en aykırı gelen yazılarınızda dahil olmak üzere ben sizin Altan'ın link verdiğiniz yazısı gibi derinlikten yoksun bir yazınızı okumadım.
Bu yazı bu sitede kimseyi hiçbir şeye ikna etmez. Olsa olsa site sakinlerinin yüzde yetmişine, "Bunun gibiler gazeteci yazar diye geçiniyor biz harcanıyoruz" dedirtmiştir.
Birkez daha teşekkürler Hukuki.net. Siyasi yelpazenin neresinde olursa olsun vatandaşımızın entellektüel gelişmişliğini ortaya koyma fırsatı verdiğin, onlara tarihe not düşme olanağı tanıdığın, torunlarımıza da bir nesli Altan'la değil kendi sesinden tanıma olanağı vereceğin için...
Nar ağacının altında bir kaplumbağaya rastladım.
Utangaç bir yağmur yağıyordu.
Çimenler kaygan bir yeşillikle parlıyordu.
Kızıl misketler gibi dallara asılmış minik narların öpüşecek gibi açılmış çatallı uçlarında asılı kalmış su damlaları, kırmızı yansımalarla pırıldayarak düşmeyi bekliyorlardı.
.................................................. .................................................. .................................................. ..
Tamam Ahmet Altan'ın bu yazısından sonra Türkiye'nin Malezya olmayacağına kanaat getirdim.:o
Baskın Hoca da evrensel sol çizgide olduğundan, solu ulusalcılığa hapseden (nasıl solsa) ulusalcı takım da bu yazıdan hoşlanmayacaktır.
Baskın Hocamıza gelince yorumu ekşi sözlükte yapmışlar:
"resmi ideoloji'nin Kemalizm sayıldığı bir ortamda tabuları sorgulayan saygıdeğer bir bilim adamı addedilen, ama dayatılan 21. yüzyıl ideolojilerinin gözü kapalı şampiyonluğunu yapan sakallı şahıs. "Çin neymiş, Rusya neymiş, ya Avrupa Birliği ya ABD" lafını göğsünü gere gere söylemekten çekinmemiş numaralandırılmış cumhuriyet savunucusu."
Gerçekten ezberimiz bozuldu şimdi...
Abbas Bey siz bir kaç referans daha arayın lütfen, mümkünse numarasız tribünden olsun.
(Türk milleti oy verdiği elini tokat kullanmasını çok iyi bilir ve o tokatı yiyenin bırakın ayakta kalması hayata tutunması ble mucizedir.
Lütfen böyle komik komploları bırakıp olabilecek daha doğru olayları olguları tartışmak daha doğru olacaktır.)
maalesef size katılamıyorum türk seçmeni şu an neye oy verdiğini bilmiyor. ayrıca yapılan köklü değişiklikleri görmezden gelemeyiz. içinde bulunduğumuz hal ve şerait bir komplo değil kapımıza dayanan şeriat ın ayak sesleridir. değiştirilen her yasa ve atanan her yetkilide bunun izlerini görmek mümkün. ve en son hazırlanan yeni anayasa taslağı (hani o meşhur SİVİL ANAYASA) her nedense gizli kapalı kapılar ardında hazırlanıyor. ve bir anda açıklanıp halk oyuna sunulacak . ve halkımız partiye oy veriri gibi anayasaya evet veya hayır diyecek. ben bu aşamada AKP nin evet diyeceği hiç bir anayasa paketinin referandumdan hayırla döneceğine inanmıyorum. çünkü şu anda hazırlanan anayasa basında tartışılmasın diye özellikle gizleniyor. basında tartışılmadıktan sonra hangi vatandaşın sırf merakı yüzünden bu taslağı inceleyeceğini kim iddi edebilir
Türkiye Büyük Millet Meclisi Halka İlişkiler Binalarının önündeki bahçede 30 yaşlarında S. T. isimli bir kişinin, “Şeriat isteriz” sloganı attığı öğrenildi.
Bunun üzerine T’nin Meclis’teki güvenlik görevlileri tarafından hemen gözaltına alındığı öğrenildi.
Vatan
****
Şimdi bazı arkadaşlar bu olayın tekil, provokasyon olduğu, benim de provokasyona alet olan biri olduğum gibi yorumlar getirecektir, o yüzden hemen haberi ekleme gayemi belirteyim.Haberden çok habere yapılan yorumlardan biri için ekledim, aslında tam da mizah bölümüne uygun bir yorum ama konuyla alakalı olduğu için buraya eklemek istedim.
Beni çok güldüren,bir o kadar da düşündüren okuyucu yorumu şu:
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Radiotherapy respected, ventodep er clindagel buy desonate on line tarceva without a doctor buy tradjenta online canada pharmacy prices for bentyl...
Bedelli askerlik yeniden gündemde