Ölümlü ve yaralı trafik kazası

[crales]

saygıdeger büyüklerim 2003 yılında babamın yaralama ve ölümlü trafik kazasına sebebiyet vermesin dolayı 5 yıl ceza verilmiştir olayda 1 kişi ölmüştür şunu belirtmek isterim ki bizde çok üzgünüz aşagıda avukatımız ın temyiz istemi ni sizlere yazdım acaba alcagımız sonuç sizce ne olur kesin sonucu söyleyemessiniz veya(söylemessiniz)ama engin deneyimlerinizle ne gibi bi yorum yaparsınız lütfen cevap yazarsanız çok memnun olurum saygılar.işlerinizde kolay gelsin gileklerimle...

YARGITAY ( ) CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA
GÖNDERİLMEK ÜZERE
TARSUS AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
SUNULMAK ÜZERE
ADANA NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO…………….: 2005/
MURAFAA TALEPLİDİR…
TEMYİZ EDEN
SANIK………………….: BEKİR
VEKİLİ…………………: AV.M...
DİĞER SANIKLAR……: 1) D...
MÜDAHİLLER…………: 1)s...
2) T...
3) G...
4) R.....
5) A...

VEKİLİ………………….: AV.Ma.....

KARAR TARİHİ……….: 02.02.2006
TEMYİZ TARİHİ………:07.02.2006

D.KONUSU…………….: YEREL MAHKEMENİN 02.02.2006 TARİH VE K.SAYILI MAHKUMİYET İLAMININ GEREKÇELİ TEMYİZ LAYİHASIDIR..

TEMYİZ NEDENLERİ:
1) Müvekkil aleyhine takdir olunan mahkumiyet ilamı usul ve esas yönünden yasaya aykırıdır bu nedenle bozulması gerekir.

2) 22.11.2003 tarihinde meydana gelen trafik kazası, “Tarsus Otoban çıkışından sonra D400 (Adana-Mersin Ana Yolu) karayolunda Adana-Tarsus istikametinde Arkasına takılı Römorku ve römorkta da yolcu bulunduran Traktörün, kaza noktasına bakılarak şerit ihlali yapması ve normal seyrinde iken oluşan ani dikkatsizlik ile müvekkilin kullandığı Tankerin römorka arkadan çarpması neticesi meydana gelmiş ve yine devamında da zincirleme olarak arkadan süratle gelen sanık D’nın kullandığı BMW marka aracın yola savrulan insanların arasına girmesi sonucu oluşmuştur” dosya kapsamında da detaylı olarak görüleceği üzere kazaya Tanker, Traktör, BMW Marka Taksi karışmıştır. Traktör arkasına Römork bağlıdır. Unutulmamalıdır ki, bir traktörün arkasına römork bağlanması için bu konuda Trafik Müdürlüğünden izni bulunmalıdır. Bu izin de traktöre ait Ruhsata işlenir. 17... plaka sayılı traktör ruhsatında bu konuda izini olduğu görülmemektedir. Yani bu husus açıklığa kavuşturulmamıştır. Yasa ve yönetmeliklere aykırı bir şekilde yoğun bir karayolu olan D400’e çıkan traktör şöförünü kusursuz addetmek mümkün değildir. Ne var ki arkadan çarpma kuralını ihlal ettiği gerekçesi ile peşinen ön fikirli olarak müvekkil tam kusurlu sayılmıştır.

Faraza traktörün römork takma müsaadesi olduğunu varsaydığımızda da, Traktörün bir tarım aleti olduğu herkesce malumdur. Bu fonksiyonuna bağlı olarak taktığı bu römorkla da tarım malzemesi, mahsulü taşıması gerekir. Ancak olayımızda insan taşıması söz konusudur ki buda yine kurallara aykırılık arz eder. Bu hususlar gözetilmeksizin hazırlanan Bilirkişi Raporlarına istinaden tesis edilen mahkumiyet ilamı yasaya uygun düşmez.

3) Traktörün römork taşıma izninin ve İnsan taşıma hakkının var olduğunu ve buna bağlı olarak traktörün kusursuz olduğunu varsaydığımızda da, olayda ölen ve yaralanan maktül ve mağdurların kusuru olup olmadığına da bakılması gerekir. Tanık G....; 22.11.2003 tarihli ifadesinde: “ ..patlıcan topladık, eve dönüyor idik. .. ancak birkaç arkadaşım ve benim kardeşim olan C.... (Kazada 1.200 m sürüklenen mağdur) Traktörün arkasında kasa kısmın arkasındaki kapakta oturuyordu. Benim yönüm onlara dönük olduğundan Petrol taşıyan bir tırın hızlıca geldiğini gördüm ve bağırmaya başlamamla birlikte kırmızı renkli kamyon bizim traktöre çarptı ve hepimiz yerlere fırladık.Kasanın arka kapağında oturan kardeşim C.... ın araçtan fırladığını gördüm….” Diyerek ifadesini tamamlamıştır. Tanık L...22.11.2003 tarihli ifadesinde: “ … ben traktörün arkasında ayakta dikiliyordum…” diyerek olayı anlatmıştır. Bu mağdurların ifadelerinden de anlaşılacağı üzere mağdurların bir çoğu ve beklide maktül de traktörün römorkunda DİKKATSİZ VE TEDBİRSİZ BİR HALDE AYAKTA VE/VEYA ARKA KASA KAPAĞINDA OTURARAK kazada meydana gelen mağduriyetin artmasına neden olmuşlardır. Kusur oranı cihetinde hazırlanan bilirkişi raporlarında bu hususlarda nazarı itibara alınmamıştır. Bu nedenle dosya eksik bilirkişi incelemesi ile sonlandırılmıştır.

4) Kaza sonucu bir kişi, S.... isimli şahıs ölmüştür. Ve diğer sanık D...’nin kullandığı 34...... plaka sayılı vasıtanın arka kapağında da bir tutam saç bulunmuştur. Ve bu saç halen dosyada muhafaza edilmektedir. Bu saçın maktül S....’ya ait olabileceğini 25.03.2004 tarihli oturumda da dile getirdik. Bu konuda bir inceleme yapılmamıştır. Şayet bu saç örneği maktül S....’a ait çıkması halinde suçun vasıf ve mahiyeti değişecektir. Bu durumda sanık D....de tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermekten yargılancak ve müvekkile izafe olunan kusur oranın mutlak surette değişecektir. Yerel mahkeme sanık bekirin tek başına bir kişinin ölümü ve birden fazla insanın yaralanmasına neden olduğu konusunda hiçbir duraksama yok kanaatinde olsa da görüleceği üzere dosya eksik inceleme ile sonlandırılmıştır.

5) 5237 sayılı yasanın 85/2 maddesi ile 765 sayılı yasanın 455 maddesi karşılaştırıldığında; Yeni kanunda taksirin tanımlanmış olması nedeniyle bu maddede ayrıca hangi hallerin taksir sayılacağına ilişkin ibareye yer verilmemiş, ölümle birlikte meydana gelen yaralamaların niteliği açısından eski kanundaki ayrıma itibar edilmemiş, ceza artrılmış ve kişinin kusuruna göre indirim yapılması yöntemi terk edilmiştir. Bu nedenle yeni TCK aleyhedir. Kanaatimizce eski 765 sayılı TCK uygulanmalıdır. Kusur oranı açısından bilirkişi raporu alınmış olsa da bu takdiri bir delildir. Yukarıda 2, 3 ve 4 nolu parağrafta belirtilen hususlar nedeniyle mahkemece kusur oranımızın 8/8 kabul edilmemesi gerekir.





6) 5237 sayılı yasanın 50.maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlar da 4. fıkrada bilinçli taksir hariç, uzun sürelide olsa maddenin 1 fıkrasının (a) bendine göre para cezasına çevrilebilmesini öngörmektedir. 1. fıkra da ise “.. suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;..” seçenek cezalar öngörülmüştür. Müvekkil bir petrol istasyonuna bağlı olarak şöför sıfatıyla çalışmakta ve asgari ücretle bir hanımı ve 3 çocuğunun geçimini teminden sorumludur. 30 yıldır şöforluk yapar. Şimdiye kadar hiçbir trafik kazasına karışmamıştır. Ve sabıkası yoktur. Olaydan dolayı kusuru olmadığını düşünse de pişmanlığını mahkeme huzurunda dile getirmiştir. Bu olay ziyadesiyle kendisini ailesini etkilemiştir. 3 ayı aşkın bir süre tutuklu kalmıştır. 10.000-YTL teminatla tahliye olunmuş ve borç harç temin ettiği bu teminat bedelini ödeyebilmek için şuan Irak ta şöförlük yapmaktadır. Yani yaşanan kaza hayat seyrini değiştirmiş ve üstlendiği riskleri artırmıştır. Maktül yakınlarına uygun görülen tazminat çalıştığı şirket tarafından ödenmiş ve bu nedenle maktül yakınları da şikayetçi olmamışlardır. Yerel mahkemenin ‘Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik gayret ve çabaları nazara alınarak’ tesis ettiği ve uygulamaktan imtina ettiği bu madde müvekkil gibi insanlar için tanzim edilmiştir. Ve bu maddenin uygulanmaması haksız ve uygulanmaması için öngörülen gerekçeler yersizdir. Olayın oluş şekline ilişkin olarak 2, 3 ve 4 nolu bentlerden yapılan açıklamalar da en azından bu 50. maddenin a fıkrasının uygulanmasını gerektirir niteliktedir. Bu cihette bozma talep ediyoruz.

7) 5237 sayılı yasanın 62 maddesinde düzenlenen takdiri indirim nedenleri, yargılama konusu olayda mevcuttur. Müvekkilin kişiliği, geçmişi, sabıkasızlığı ve olayı tam olarak anlatması, teslim olması, kaçmaya çalışmaması, kazazedelere yardım etme gayreti, maktül yakınlarının zararının telafi edilmiş bulunması, olayın oluş şekli ( 2, 3 ve 4 nolu parağraflar dikkate alınarak), meydana çıkan zarardaki mağdurların birlikte kusuru da nazarı itibara alınarak uygulanması gerekirken uygulanmaması bizce bozmayı gerektirir.




NETİCE VE TALEP………………: Yukarıda arz ve izah olunan ve resen nazara alınan sair nedenlerden dolayı öncelikle murafaa talebimizin kabulünü ve Tarsus Ağır Ceza mahkemesinin K. Sayılı ilamının bozulmasını bilvekale arz ve talep ederim. 20.03.2006

[Av.Ergün Vardar]

Avukatınız temyiz layihasını hazırlayıp,sunmuş durumdadır.Dava dosyasını bilen sizin avukatınız,sanırım bu soruyu yargılanan şahsın babanız olması sebebiyle içinizde bulunduğunuz hassasiyetle sormuş durumdasınız.Bir meslektaşımın temyiz layihasına göre dosyanın akibetinin ne olacağı konusunda yorum yapmak başta meslektaşıma saygısızlık olur,ayrıca salt temyiz layihasına bakıp,sonuç şöyle olur gibi değerlendirme yapmak sağlıklı olamaz.Avukatınız dosyanın hakimidir.







,
[/QUOTE]

[crales]

Avukatınız temyiz layihasını hazırlayıp,sunmuş durumdadır.Dava dosyasını bilen sizin avukatınız,sanırım bu soruyu yargılanan şahsın babanız olması sebebiyle içinizde bulunduğunuz hassasiyetle sormuş durumdasınız.Bir meslektaşımın temyiz layihasına göre dosyanın akibetinin ne olacağı konusunda yorum yapmak başta meslektaşıma saygısızlık olur,ayrıca salt temyiz layihasına bakıp,sonuç şöyle olur gibi değerlendirme yapmak sağlıklı olamaz.Avukatınız dosyanın hakimidir.






,

[/QUOTE]

teşekür ederim ilginize!!