+ Konuyu Yanıtla
1 / 4 Sayfa 1234 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 37 ileti bulundu.

Konu: Hrant Dink öldürüldü!

Hrant Dink öldürüldü! Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Hrant Dink öldürüldü!

    Gazeteci Hrant Dink silahlı saldırıda öldü
    19 Ocak 2007
    Gazeteci Hrant Dink silahlı saldırıda öldü Gazeteci yazar Hrant Dink, Agos Gazetesi'nin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

    Cumhuriyet Savcılığı’ndan alınan ilk bilgilere göre, Hrant Dink, gazetenin önünde arkadan kafasına aldığı iki kurşunla hayatını kaybetti. Görgü tanıkları beyaz şapkalı birinin ateş ettiği bilgisini verdi. Gazetenin yayın kurulu üyesi Serkis Seropyan, Dink'in yemek yedikten sonra bir kişi tarafından kapının önüne çağrıldığını belirterek, ”Birisi kapının önünde başına 3 el kurşun sıkmış” dedi. Görgü tanıkları, 1.65 boylarında, 25-30 yaşlarında bir kişinin koşarak ara sokağa kaçtığını ifade ettiler.

    İKİ KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

    Dink'e silahlı saldırıda bulunduğu öne sürülen ve eşkali belirlenen saldırganın yakalanması amacıyla, polisin bölgedeki çalışmaları sürüyor. Halaskargazi Caddesi üzerindeki gazete binasından çıkışı sırasında silahlı saldırı sonucu ölen Hırant Dink'e silahlı saldırıda bulunan kişinin, 18-19 yaşlarında, kot pantolonlu ve beyaz şapkalı olduğu bildirildi.Polis, saldırganın yakalanması amacıyla bölgede, metro, otobüs ve vapur iskelelerinde güvenlik önlemleri aldı. Polis kaynaklarından alınan bilgiye göre Taksim yakınlarında eşgale uyan iki kişi gözaltına alındı.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Hrant Dink öldürüldü! konulu yargıtay kararı ara
    Hrant Dink öldürüldü! konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    Nerede
    Antalya, Merkez, Turkey.
    İletiler
    1.019
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Hrant Dink öldürüldü!

    SON YAZISIDIR

    Ruh halimin güvercin tedirginliği
    (Agos'un Merceğinden Sayi:564-10 Ocak 2007 )
    Hrant Dink
    Başlangıcında, “Türklüğü aşağılamak” suçlamasıyla Şişli Cumhuriyet Savcılığı’nca hakkımda başlatılan soruşturmadan tedirginlik duymadım. Bu ilk değildi. Benzer bir davaya zaten Urfa’dan aşinaydım. 2002 yılında Urfa’da gerçekleşen bir konferansta yaptığım konuşmada “Türk olmadığımı... Türkiyeli ve Ermeni olduğumu” söylediğim için “Türklüğü aşağılamak” suçlamasıyla üç yıldan beri yargılanıyordum.
    Duruşmaların gidişatından dahi habersizdim. Hiç ilgilenmiyordum. Urfa’dan avukat arkadaşlar gıyabımda yürütüyorlardı celseleri.
    Şişli Savcısı’na gidip ifade verdiğimde de hayli umursamazdım. Sonuçta yazdığıma ve niyetime güveniyordum. Savcı, yazımın sadece birbaşına hiç bir şey anlaşılmayan o cümlesini değil, yazının bütününü değerlendirdiğinde, benim “Türklüğü aşağılamak” gibi bir niyetimin bulunmadığını kolaylıkla anlayacaktı ve bu komedi de bitecekti.
    Soruşturma sonunda bir dava açılmayacağına kesin gözüyle bakıyordum.
    Kendimden emindim
    Ama hayret işte! Dava açılmıştı.
    Yine de iyimserliğimi kaybetmedim.
    O kadar ki, telefonla canlı olarak bağlandığım bir televizyon programında, beni suçlayan avukat Kerinçsiz’e “Çok heveslenmemesini, bu davadan herhangi bir ceza yemeyeceğimi, eğer ceza alırsam bu ülkeyi terk edeceğimi” dahi dile getirdim. Kendimden emindim, gerçekten yazımda Türklüğü aşağılamak gibi bir niyetim ve kastım -hiç ama hiç- yoktu. Dizi yazılarımın tamamını okuyanlar bunu çok net olarak anlayacaklardı.
    Nitekim işte, bilirkişi olarak tayin edilen İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik heyetin mahkemeye sunmuş olduğu rapor da bunun böyle olduğunu gösteriyordu.
    Endişelenmem için bir sebep yoktu, davanın şu ya da bu aşamasında muhakkak yanlıştan dönülecekti.
    “Ya sabır” çeke çeke...
    Ama dönülmedi.
    Savcı, bilirkişi raporuna rağmen cezalandırılmamı istedi.
    Ardından da hakim altı ay mahkumiyetime karar verdi.
    Mahkumiyet haberini ilk duyduğumda, kendimi, dava süresi boyunca beslediğim ümitlerimin acı tazyiki altında buldum. Şaşkındım... Kırgınlığım ve isyanım had safhadaydı.
    “Bak şu karar bir çıksın, bir beraat edeyim, siz o zaman bu konuştuklarınıza, yazdıklarınıza nasıl pişman olacaksınız” diye dayanmıştım günlerce, aylarca.
    Davanın her celsesinde “Türkün kanı zehirlidir” dediğim dile getiriliyordu gazete haberlerinde, köşe yazılarında, televizyon programlarında.
    Her seferinde “Türk düşmanı” olarak biraz daha meşhur ediliyordum.
    Adliye koridorlarında üzerime saldırıyordu faşistler, ırkçı küfürlerle.
    Pankartlarla hakaretler yağdırıyorlardı. Yüzlerceyi bulan ve aylardır yağan telefon, email, mektup tehditleri her seferinde biraz daha artıyordu.
    Tüm bunlara “Ya sabır” çekip, beraat kararını bekleyerek dayanıyordum.
    Karar açıklandığında nasıl olsa gerçek ortaya çıkacak ve bu insanlar yaptıklarından utanacaklardı.
    Tek silahım samimiyetim
    Ama işte karar çıkmıştı ve tüm ümitlerim yıkılmıştı.
    Gayrı, bir insanın olabileceği en sıkıntılı konumdaydım.
    Hakim “Türk Milleti” adına karar vermişti ve benim “Türklüğü aşağıladığımı” hukuken tescillemişti.
    Her şeye dayanabilirdim ama buna dayanmam mümkün değildi.
    Benim anlayışımla, bir insanın birlikte yaşadığı insanları etnik ya da dinsel herhangi bir farklılığı nedeniyle aşağılaması ırkçılıktı ve bunun bağışlanır bir yanı olamazdı.
    İşte bu ruh haliyle, kapımda hazır bekleyen ve “Daha önce dile getirdiğim gibi ülkeyi terk edip etmeyeceğim”i teyit etmek isteyen basın ve medyadan arkadaşlara şu açıklamada bulundum:
    “Avukatlarıma danışacağım. Yargıtay’da temyize başvuracağım ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de gideceğim. Bu süreçlerden herhangi birinden aklanamazsam ülkemi terk edeceğim. Çünkü böylesi bir suçla mahkum olmuş birinin benim kanaatimce aşağıladığı diğer yurttaşlarla birlikte yaşama hakkı yoktur.”
    Bu sözleri dile getirirken yine her zamanki gibi duygusaldım. Tek silahım samimiyetimdi.
    Kara mizah
    Ama gelin görün ki beni Türkiye insanının gözünde yalnızlaştırmaya ve açık hedef haline getirmeye çalışan derin güç, bu açıklamama da bir kulp buldu ve bu kez de yargıyı etkilemeye çalışmaktan hakkımda dava açtı. Üstelik bu açıklamayı tüm basın ve medya vermişti ama onların gözüne batan ille de AGOS’takiydi. AGOS sorumluları ve ben, bu kez de yargıyı etkilemekten yargılanır olduk.
    “Kara mizah” dedikleri bu olsa gerek.
    Ben sanığım, bir sanıktan daha fazla kimin yargıyı etkileme hakkı olabilir ki?
    Ama bakın şu komikliğe ki sanık bu kez de yargıyı etkilemeye çalışmaktan yargılanıyor.
    “Türk Devleti adına”
    İtiraf etmeliyim ki Türkiye’deki “Adalet sistemi”ne ve “Hukuk” kavramına olan güvenimi fazlasıyla yitirmiş durumdaydım.
    Nasıl yitirmeyeyim? Bu savcılar, bu hakimler üniversite okumuş, hukuk fakültelerini bitirmiş insanlar değiller mi? Okuduklarını anlayacak kapasitede olmaları gerekmiyor mu?
    Ama gelin görün ki, bu ülkenin Yargı’sı bir çok devlet adamının ve siyasetçinin de dile getirmekten çekinmediği gibi bağımsız değil.
    Yargı yurttaşın haklarını değil, Devlet’i koruyor.
    Yargı yurttaşın yanında değil, Devlet’in güdümünde.
    Nitekim şundan bütünüyle emindim ki, hakkımda verilen kararda da her ne kadar “Türk Milleti adına” deniyor olsa da, şu çok açık ki “Türk Milleti adına” değil, “Türk Devleti adına” verilmiş bir karardı bu. Dolayısıyla, avukatlarım Yargıtay’a başvuracaklardı, ama bana haddimi bildirmeye karar vermiş derin güçlerin orada da etkili olmayacaklarının garantisi neydi?
    Hem sonra zaten, Yargıtay’dan hep doğru kararlar mı çıkıyordu?
    Azınlık Vakıfları’nın mülklerini elllerinden alan haksız kararlara aynı Yargıtay imza atmamış mıydı?
    Başsavcının çabasına rağmen
    Nitekim işte başvuruda bulunduk da ne oldu?
    Yargıtay Başsavcısı tıpkı bilirkişi raporunda olduğu gibi suç unsuru bulunmadığını belirtti ve beraatimi istedi ama Yargıtay yine de beni suçlu buldu.
    Ben yazdığımdan ne kadar eminsem Yargıtay Başsavcısı da o kadar okuyup anladığından emindi ki, karara da itiraz etti ve davayı Genel Kurul’a taşıdı.
    Ama, ne diyeyim ki, bana haddimi bildirmeye soyunmuş olan ve muhtemelen de davamın her kademesinde bilemeyeceğim yöntemlerle varlığını hissettiren o büyük güç, işte yine perde arkasındaydı. Nitekim Genel Kurul’da da oy çokluğuyla benim Türklüğü aşağıladığım ilan edildi.
    Güvercin gibi
    Şu çok açık ki, beni yalnızlaştırmak, zayıf ve savunmasız kılmak için çaba gösterenler, kendilerince muradlarına erdiler. Daha şimdiden, topluma akıttıkları kirli ve yanlış bilginin tesiriyle Hrant Dink’i artık “Türklüğü aşağılayan” biri olarak gören ve sayısı hiç de az olmayan önemli bir kesim oluşturdular.
    Bilgisayarımın güncesi ve hafızası bu kesimdeki yurttaşlar tarafından gönderilen öfke ve tehdit dolu satırlarla yüklü.
    (Bu mektuplardan birinin Bursa’dan postalandığını ve yakın tehlike arzetmesi açısından da hayli kaygı verici bulduğumu ve tehdit mektubunu Şişli Savcılığı’na teslim etmeme rağmen bugüne değin herhangi bir sonuç alamadığımı yeri gelmişken not düşeyim.)
    Bu tehditler ne kadar gerçek, ne kadar gerçek dışı? Doğrusu bunu bilmem elbette mümkün değil.
    Benim için asıl tehdit ve asıl dayanılmaz olan, kendi kendime yaşadığım psikolojik işkence.
    “Bu insanlar şimdi benim hakkımda ne düşünüyor?” sorusu asıl beynimi kemiren.
    Ne yazık ki artık eskisinden daha fazla tanınıyorum ve insanların “A bak, bu o Ermeni değil mi?” diye bakış fırlattığını daha fazla hissediyorum.
    Ve refleks olarak da başlıyorum kendi kendime işkenceye.
    Bu işkencenin bir yanı merak, bir yanı tedirginlik.
    Bir yanı dikkat, bir yanı ürkeklik.
    Tıpkı bir güvercin gibiyim...
    Onun kadar sağıma soluma, önüme arkama göz takmış durumdayım.
    Başım onunki kadar hareketli... Ve anında dönecek denli de süratli.
    İşte size bedel
    Ne diyordu Dışişleri Bakanı Abdullah Gül? Ne diyordu Adalet Bakanı Cemil Çiçek?
    “Canım, 301’in bu kadar da abartılacak bir yanı yok. Mahkum olmuş hapse girmiş biri var mı?”
    Sanki bedel ödemek sadece hapse girmekmiş gibi...
    İşte size bedel... İşte size bedel...
    İnsanı güvercin ürkekliğine hapsetmenin nasıl bir bedel olduğunu bilir misiniz siz ey Bakanlar..? Bilir misiniz..?
    Siz, hiç mi güvercin izlemezsiniz?
    “Ölüm-Kalım” dedikleri
    Kolay bir süreç değil yaşadıklarım... Ve ailece yaşadıklarımız.
    Ciddi ciddi, ülkeyi terk edip uzaklaşmayı düşündüğüm anlar dahi oldu.
    Özellikle de tehditler yakınlarıma bulaştığında...
    O noktada hep çaresiz kaldım.
    “Ölüm-Kalım” dedikleri bu olsa gerek. Kendi irademin direnişçisi olabilirdim ama herhangi bir yakınımın yaşamını tehlike altına atmaya hakkım yoktu. Kendi kahramanım olabilirdim, ama bırakın yakınımı, herhangi bir başkasını tehlikeye atarak, yiğitlik yapmak hakkına sahip olamazdım.
    İşte böylesi çaresiz zamanlarımda, ailemi, çocuklarımı toplayıp, onlara sığındım ve en büyük desteği de onlardan aldım. Bana güveniyorlardı.
    Ben nerede olursam onlar da orada olacaktı.
    “Gidelim” dersem geleceklerdi, “Kalalım” dersem kalacaklardı.
    Kalmak ve direnmek
    İyi de, gidersek nereye gidecektik?
    Ermenistan’a mı?
    Peki, benim gibi haksızlıklara dayanamayan biri oradaki haksızlıklara ne kadar katlanacaktı? Orada başım daha büyük belalara girmeyecek miydi?
    Avrupa ülkelerine gidip yaşamak ise hiç harcım değildi.
    Şunun şurasında üç gün Batı’ya gitsem, dördüncü gün “Artık bitse de dönsem” diye sıkıntıdan kıvranan ve ülkesini özleyen biriyim, oralarda ne yapardım?
    Rahat bana batardı!
    “Kaynayan cehennemler”i bırakıp, “Hazır cennetler”e kaçmak herşeyden önce benim yapıma uygun değildi.
    Biz yaşadığı cehennemi cennete çevirmeye talip insanlardandık.
    Türkiye’de kalıp yaşamak, hem bizim gerçek arzumuz, hem de Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren, bize destek çıkan, binlerce tanıdık tanımadık dostumuza olan saygımızın gereğiydi.
    Kalacaktık ve direnecektik.
    Bir gün gitmek mecburiyetinde kalırsak ama... Tıpkı 1915‘teki gibi çıkacaktık yola... Atalarımız gibi... Nereye gideceğimizi bilmeden... Yürüyerek yürüdükleri yollardan... Duyarak çileyi, yaşayarak ızdırabı...
    Öylesi bir serzenişle işte, terk edecektik yurdumuzu. Ve gidecektik yüreğimizin değil, ama ayaklarımızın götürdüğü yere... Her neresiyse.
    Ürkek ve özgür
    Dilerim böylesi bir terk edişi hiç ama hiç yaşamak mecburiyetinde kalmayız. Yaşamamak için fazlasıyla umudumuz, fazlasıyla da nedenimiz var zaten.
    Şimdi artık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruyorum.
    Bu dava kaç yıl sürer, bilemem.
    Bildiğim ve beni bir miktar rahatlatan gerçek şu ki, hiç olmazsa dava bitene kadar Türkiye’de yaşamaya devam edeceğim.
    Mahkemeden lehime bir karar çıkarsa kuşkusuz çok daha sevineceğim ve bu da demektir ki artık ülkemi hiç terk etmek zorunda kalmayacağım.
    Muhtemelen 2007 benim açımdan daha da zor bir yıl olacak.
    Yargılanmalar sürecek, yeniler başlayacak. Kimbilir daha ne gibi haksızlıklarla karşı karşıya kalacağım?
    Ama tüm bunlar olurken şu gerçeği de tek güvencem sayacağım.
    Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz.
    Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler.
    Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Unhappy Re: Hrant Dink öldürüldü!

    "Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler.
    Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce. "

    İki gündür aynı yazıyı tekrar tekrar okuyup duruyorum, üzülerek...

    Olmamamlı... böyle olmamalıydı.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jan 2007
    İletiler
    5
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Hrant Dink öldürüldü!

    Başımız sağolsun, ölümünden sonra dahi onu anlayamayanların bazı konumlarda halka seslenmeleri de bir o kadar acı...

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Turkey.
    İletiler
    1.580
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Hrant Dink öldürüldü!

    Çok ilginç bir zamanda ilginç bir dönemeçte gene bir insanlık ayıbı...
    Ben terörü ve böyle insanlıktan nasibini alamamış oluşumları lanetlemekten bıktım. Devletin çok daha somut adımlar atmasının gerektiğini düşünüyorum...
    Ben Türk üm diyen bir çok andavaldan çok daha fazla Türklüğü savunuyordu en azından katilinin bin katı bu ülkeyi seviyordu...
    Çok üzgün sinirli ve bozuk bir durumdayım. Neler oluyor böyle anlayabilmişte değilim tam olarak. Nedir böyle saçsaça başbaşa kavga. nedir bu tahamülsüzlük ? Nedir bu kan hırsı ? Nedir bu yok etme isteği ? Nedir bu çarpık düşünce ? Neler oluyor bize ?

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    3.492
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Hrant Dink öldürüldü!

    Zamanlama süper değil mi?
    Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Jul 2001
    İletiler
    5.751
    Blog yazıları
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    17
    Dosya Yükleme
    53

    Tanımlı Re: Hrant Dink öldürüldü!

    Cinayet zanlısı Ogün Samast Samsun'dan memleketi olan Trabzon'a giderken yakalandı.
    Zanlıyı gazetelerdeki resimlerinden tanıyan babası ihbar etti.
    Hukuki Net - Hukuk Arama Motoru - İyi günler Türkiye, her nerede uyuyor veya uyutuluyorsan!

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Hrant Dink öldürüldü!

    O babanın öpülesi ellerinden öpüyorum.

    Katil zanlısı Samsun'da yakalandı:

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/58...rid=3428&oid=1

    http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber...haberID=289421
    Konu deniz02 tarafından (21-01-2007 Saat 00:31:40 ) de değiştirilmiştir.

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Jul 2006
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    37
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Hrant Dink öldürüldü!

    Aykiri dusunen bir insan daha olduruldu, kim, ve kimler yaptirmis hic bir zaman ortaya cikacigina inanmiyorum, gecmis ornekleri gibi. saniyorum bizim toplumda beyin hucreleri fazla, resmi dusunceden aykiri dusunen insanlari sevmeyen birileri var, ve onlar zaman, zaman aktiflesiyor. saygilar.

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    Nerede
    Antalya, Merkez, Turkey.
    İletiler
    1.019
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Hrant Dink öldürüldü!

    Hrant Dink'in, İstanbul Valiliği'ne çağrılarak, bir Vali Yardımcısı önünde, birilerince tehdit edildiğine yönelik yazısı ve gazeteci Aydın Engin'in, bu yoldaki açıklamalarıyla ilgili olarak; İstanbul Valisi MUammer Güler'in derhal yaptığı, """böyle bir tehdit kesinlikle olmamıştır""" açıklaması, ne kadar mânidar?

    "Bu konuda soruşturma açmadan, nasıl böyle bir açıklama yaparsın, ey Vali?" diyecek çıkacak mı acaba?

+ Konuyu Yanıtla
1 / 4 Sayfa 1234 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Türkiye, Hrant Dink davasında mahkum oldu
    Hukuk portalına yeni bir kaynak eklendi. Konu: https://www.hukuki.net/content.php?392-Türkiye-Hrant-Dink-davasında-mahkum-oldu
    Yazan: Mehtap Deniz Forum: Hukuk Portal
    Yanıt: 1
    Son İleti: 23-01-2016, 10:58:04
  2. Hrant Dink'i susturanlar
    Hrant Dink i susturanlar. Hrant Dink in bu sözlerinden rahatsız oldukları belli. Hrant Dink diyor ki. 1914 de Ermenileri Fransızlar kullandı....
    Yazan: Hakkaniyetli Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 0
    Son İleti: 23-01-2012, 20:45:58
  3. Benazir Butto Öldürüldü
    Olay, sitemizin teknik çalışmalarının yapıldığı günlere denk geldiği için bu konuyu sitemize aktaramamıştık, konu hala güncelliğini ve önemini...
    Yazan: Av.Dilek Kuzulu Yüksel Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 8
    Son İleti: 27-12-2008, 21:47:20
  4. Hrant Dink Cinayeti Davasında Yargılama Başladı
    Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin dava, İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Mahkeme girişinde...
    Yazan: deniz02 Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 1
    Son İleti: 07-07-2007, 11:43:27
  5. Hrant Dink e farklı bir bakış
    Biz hukiki net olarak https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=17957&page=3&highlight=hrant forumunda bu konuyla ilgili görüş ve yazıları dile...
    Yazan: commodore1tr Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 34
    Son İleti: 28-03-2007, 23:43:15

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.