+ Konuyu Yanıtla
1 den 6´e kadar toplam 6 ileti bulundu.

Konu: Atatürk ve anılar

Atatürk ve anılar Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    3.492
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Atatürk ve anılar

    Atatürke Küfür Eden Köylü

    --------------------------------------------------------------------------------

    Atatürk'e hakaretten sanık bir köylü hakkında takibat yapılıyordu. Durumu Atatürk'e arz ettiler,
    - Mahkemeye veriyoruz, dediler, size küfür etmiş. Atatürk sordu:
    - Ben ne yapmışım ona? Evrakı tetkik edenler açıkladılar:
    - Gazete kâğıdı ile sardığı sigarayı yakarken kâğıt tutuşmuş ta ondan.
    Atatürk'e bunu söyleyen bir milletvekilidir. Atatürk sormuş,
    - Siz hiç gazete kâğıdı ile sigara içtiniz mi?
    - Hayır...
    - Ben Trablus'tayken içmiştim, bilirim. Pek berbat şey. Köylü bana az küfretmiş. Siz bunun için onu mahkemeye vereceğinize, ona insan gibi sigara içmeyi sağlayınız!.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Atatürk ve anılar konulu yargıtay kararı ara
    Atatürk ve anılar konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    3.492
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Satı Kadın...

    --------------------------------------------------------------------------------

    Ankara'da yakici bir yaz günü idi Atatürk beraberinde arkadaslari ve yaverleri oldugu halde Kizilcahamam'a giderken Kazan köyü yakinlarinda durmus ve otomobilinden inmisti. Köyün kadini, genci, yaslisi, ihtiyari köylerin içinden geçen, sosede duran bu yabanci konuklari görünce hep kosustular. Kimi su seyirtti, kimi ayran , bunlardan biri, gügümünden aktardigi soguk ayrani ata'ya uzatti:
    - bir soguk ayran içermisiniz,dedi.
    Bu çorak iklimin kavurdugu yüzünde bronzlasmis Türk kadinin en bariz ifadelerini tasiyan, bir türk anasi idi. Bögrüne sikistirdigi kundagi biraz daha bastirdiktan sonra, sag elindeki ayran bardagini uzatti, bekledi. Ata'si, ayrani kana kana içmis ve biran durakladiktan sonra ona :
    - senin kocan kim ? Diye sormustu
    Köylü kadini,yüzü tunçlasmis, elleri nasirli bir Türk anasi Ankara'nin kendine has sivesi ile kocasinin Sakarya harbinde bogazindan yaralanmis bir cengaver oldugunu söyledi. Ata bir soru daha sordu :
    - ne zaman dogdun?
    - 1919'da Atatürk Samsun'a çiktigi zaman dogdum.
    Ata, bir an düsündü. Yil 1934 idi. Kadinin bu ifadesine göre 15 yasinda olmasi lazim gelirdi. Halbuki karsisindaki kadin 25 yaslarinda görünüyordu tekrar sordu :
    - nasil olur
    - evet , nasil olurdu .bu sati kadin hiç tereddütsüz, o her zamanki nüktedan haliyle ve memleketin isgal altinda geçirdigi aci yillari ima ederek:
    - evet pasam,ondan evvel yasamiyordum ki !
    Bu espiri ata'yi bir hayli düsündürdü. Ayrilirken yaverine kadinin ismini ve adresini not ettirdi.daha sonra biz Sati Kadını büyük millet meclisine giren ilk kadin milletvekili olarak görmekteyiz


    www.anitkabir.org sitesinden alıntıdır.
    Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    3.492
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Atatürk Duygusuz Bir İnsandı Diyenlere İthaf Olunur

    --------------------------------------------------------------------------------

    Gazi Çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına
    rasladık. Atatürk attan inerek bu ihiyar kadının yanına sokuldu.

    - Merhaba nine

    Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;

    - Merhaba dedi.

    - Nereden gelip nereye gidiyorsun? Kadın şöyle bir duralayıp,

    - Neden sordun ki, dedi. Buraların sabısı mısın? Yoksa bekçisi mi?

    Paşa gülümsedi.

    - Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin
    malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden gelip
    nereye gittiğini söyleyecek misin? Kadın başını salladı.

    - Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç
    bittiği, atın geç yetişdiği kavruk köylerinden birindeyim. Bizim mıhtar bana
    bilet aldı trene bindirdi, kodum Angara'ya geldim.

    - Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?

    - Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da.... Benim iki oğlum
    gavur harbinde şehit düştü. Memleketi gavurdan kurtaran kişiyi bir kez
    görmeden ölmeyeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi
    Paşa. Bende gün demeyip mıhtara anlatınca, o da bana bilet alıverip saldı
    Angaraya, giceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte ağşamdan
    belli böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.

    - Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı? Kadını birden yüzü
    sertleşti.

    - Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki... O bizim
    vatanımızı gurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını
    onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde şimdi
    istediğimiz gibi yaşıyoruz. Şunun bunun gavur dölünün köpeği olmaktan onun
    sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol
    paşam! Demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. Sen
    efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşayı
    bulacağım yeri deyiver. Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok
    duygulandığı her halinden belliydi. Bana dönerek,

    - Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanımızdır... Benim köylüm,
    benim vefalı Türk anamdır bu. Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum
    anacığım dedim, sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni
    buralara kadar koşturan Gazi Paşa yani Atatürk işte karşında duruyor.

    Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere
    fırlatıp, Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu. İkisi
    de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul
    gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü atanın
    ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket
    çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. Bunu Atatürk'e
    uzattı;

    - Tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana
    hediye getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.

    Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi.

    Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;

    "Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin. Sonra köyüne götürün.
    Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun."


    www.anitkabir.org sitesinden alıntıdır.
    Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    3.492
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Atatürk#8217;ü Ağlatan Olay

    --------------------------------------------------------------------------------

    Yıl 1922. 14 Ocak gece yarısı. Mustafa Kemal in özel treni Eskişehir e doğru gidiyor. Bu yolculuk bir kamuoyu yolculuğu olacak ve Gazi, savaş sonrası Anadolu sunda bazı şehirlerin nabzını yoklaya yoklaya İzmir e gidip annesini görecek. Ve Latife 7;yi.

    Ama o gece çok sıkıntısı var Mustafa Kemal in ve bir türlü uyku tutturamıyor.

    Ali Çavuş kompartımanın kapısı önünde sigara üstüne sigara içiyor. Kapıya dayanmış karanlığı seyreder ken bir yandan da kendi kendine mırıldanıp duruyor.

    #8220;Bu işin bu kadar çabuk oluvereceğini hiç düşünmedim.

    İşte, sonunda şifreli telgraf geldi. Zübeyde anamızı yitirdik. Peki, ne duruyorum. İçeri girip onu uyandırmalıyım. Ama işe bak, giremiyorum. Kıyamıyorum paşama. Nasıl derim ki: Anamız öldü paşam! diyemem. Onun yüreği anası için atar. Hep söyler. Vatanı kurtarmakla anasını kurtarmak aynı anlama gelir onun için. Kapıyı açsam, telgrafı uzatsam, Paşam sen sağ ol desem Eyvah demez mi? Koca vatanı kurtardım ama anamı kurtaramadım demez mi?"

    Ali Çavuş, anlattığına göre birden yerinden sıçramış. İçeriden bir ses geliyor. Mustafa Kemal sesleniyor.

    Çavuş kompartıman kapısını açıp selam duruyor:
    Emret Paşam .

    Mustafa Kemal yatağa oturmuş soruyor telaş ile:

    Ne demeye kapıda bekliyorsun sen?

    Uyku tutturamadım da Paşam
    Annemden bir haber var mı?
    Az önce bir telgraf geldi dediler, şifreyi çözünce size sunacaklar.
    Boşuna kıvranma Ali, benden de saklamaya çalışma. Ben haberi aldım.

    Ali Çavuş bir şey yokmuş gibi durmaya çalışıyor ve merakla soruyor:

    Ne olan, ne haber aldın ki paşam? Hayır haber inşallah.

    Mustafa Kemal usul usul anlatıyor.

    Az önce dalmışım, rüyamda yeşil bir ovada anamla el ele geziniyorduk. Hep olduğu gibi bana birşeyler anlatıyordu. Birden bir fırtına çıktı. Bir sel bastırdı, anamızı aldı götürdü. Hiçbir şey yapamadım. Hiç, hiç!...

    Çavuşu bir titremedir almıştı. Derken.. Mustafa Kemal emri verdi:

    Çocuk! Al getir şu telgrafı, hemen!

    Ali Çavuş kompartımandan çıkar çıkmaz, çözümü getiren görevliyle karşılaştı.

    Ver onu dedi. Paşamız bekliyor.

    Kağıdı aldı, içeri girdi, selam durdu ve: Sen sağol paşam dedi.

    Millet sağ olsun.

    Gözünden iri bir damla göz yaşı akıvermişti. Çavuş Ağlama paşam diye yalvardı.

    Neden? Ben insan değil miyim? Anam öldü. Ben buna ağlarım. Ama, Anavatan kurtuldu. Bununla da te selli bulurum. Benim için ikisi bir.

    İşte ben bunun için:

    Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini diye cevap vermedim mi Namık Kemal e? Birden Mustafa Kemal ile Ali Çavuş birbirlerine sarıldılar ve açık açık, hıçkırıklarla, içli içli ağlıyorlardı.
    Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    3.492
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Atatürk'ün En sevdiği hikayelerdir

    --------------------------------------------------------------------------------

    Yeşilaycı bir profesör bir konferans veriyor. Bir ara dinleyicilere sormus:

    "Bir eşegin önüne iki kova koysanız. Biri su dolu, biri rakı. Hangisini içer?"

    Cevabı kendi veriyor: "Tabii suyu."

    Gene bitirmiyor soruyor: "Neden?"

    Arkadan bir bekri söz alıyor. Yüksek sesle cevaplıyor.

    "Eşekliğinden."

    Atatürk bu cevaba bayılıyor. Gülüyor, gülüyor.

    Bir akşam Orman çiftliğinde yanında erkanı, açık havada oturuyorlar.

    Rakılarını yudumluyorlar. Biraz ilerde 15-16 yaşlarında bir çiftçi çocuk çalışıyor. Atatürk el edip, çağırıyor. Soruyor:

    "Söyle çocuk: Bir eşegin önüne iki kova koysan. Biri rakı dolu, biri su. Hangisini icer?"

    Anadolu tosunu yutkunuyor. Bakıyor. Gazi Paşa Hazretlerinin ve yanındaki muhterem zevatın önünde rakı kadehleri. Devletin en büyükleri...Esas vaziyetine geçiyor:

    "Rakıyı kumandanım!"

    Atatürk kahkahayı basıyor. Herkes şaşkın. Ata onlara dönüyor. Muzip:

    "Aman beyler! Neden diye sormayın!"
    Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Atatürk ve sakal meselesi

    Atatürk Amasya ziyretinde Vali konağında yörenin ileri gelenleri ile sohbette.

    Bir ara tam karşısında oturan birine takılır gözleri. Yaşı ellinin üzerinde bu adam beline kadar inen sakalıyla Atatürk' ün dikkatini çeker.

    Ata, yanındaki valinin kulağına eğilip sorar:
    - kimdir bu ?

    Vali yanıt verir:
    - Efendim kendisi Şıh'tır. Yörede çok hatırlısı vardır.

    Atatürk Şıh'ı yanına çağırır ve:
    - Bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Şunu rica etsem de en azından Peygamber Efendimizinki gibi kısaltsan, der ve eliyle de boyun hizasını gösterir.

    Şıh:
    -Emrin olur Paşam, diyerek yerine çekilir.

    Aradan zaman geçer, bir akşam Atatürk Amasya' daki Şıh'ı hatırlar ve valiyi telefonla arayıp durumu sorar. Vali nasıl söyleyeceğini bilmemekle birlikte, Şıh' ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını aksine kimselere el sürdürmediğini anlatır.
    Atatürk telefonu kapatır, kağıdı kalemi alır ve az sonra nazırı çağırıp, yazdığı yazıyı Amasya Valiliği' ne tebliğ etmesini ister.

    Ertesi gün Amasya' dan bir haber gelir ki Şıh Efendi Ata' yı görmek üzere Ankara' ya yola çıkmış...
    Şıh gelir Ata' nın karşısına çıkar. Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı bir tıraş olunmuş, saçlar kısaltılmış, kılık kıyafet baştan sona değiştirilmiş, bambaşka bir görünüme bürünmüştür.

    Atatürk' ün mesai arkadaşları bu değişimi anlayamaz ve Ata' ya sorarlar:

    -Aman Paşam, o Şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi, siz ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız ?

    Ata gülümser, sonra da yanındakilere dönüp:
    -Dün akşam Amasya Valiliği' ne bir yazı gönderdim ve Şıh' ı Afyon' a vali atadığımı bildirdim, der.

    Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp nazırına bu yazıyı da Şıh' a vermesini söyler.

    Yazıda şöyle yazmaktadır:
    -İnancın ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselesine gelince, bugün koltuk uğruna sakalında vazgeçebilen yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. Seni bir ikileme bırakmayalım. Kal sağlıcakla.



+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

ataturku dava eden koylu

Forum

Benzer Konular :

  1. Fihi Ma-Fih Anılar - 3 [Kitap Fiyat bilgisi]
    Vedat Ahsen Coşar - Aristo - 2019 Mayıs - 95,00 TL Fihi Ma-Fih Anılar - 3 hakkındaki işbu hukuki kitap Hukuk Market tarafından satılmakta olup, ...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 09-05-2019, 04:00:07
  2. Fihi Ma-Fih Anılar - 2 [Kitap Fiyat bilgisi]
    İçindekiler İçindedir - Vedat Ahsen Coşar - Aristo - 2019 Mayıs - 75,00 TL Fihi Ma-Fih Anılar - 2 hakkındaki işbu hukuki kitap Hukuk Market...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 09-05-2019, 04:00:07
  3. Fihi Ma-Fih Anılar - 1 [Kitap Fiyat bilgisi]
    İçindekiler İçindedir - Vedat Ahsen Coşar - Aristo - 2019 Mayıs - 85,00 TL Fihi Ma-Fih Anılar - 1 hakkındaki işbu hukuki kitap Hukuk Market...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 09-05-2019, 04:00:07
  4. Anılar
    Çocukluğum; bir hikaye tadında geçen çocukluğum... 1970'in başına kadar tv evimize girmemişti.O sene televizyon'la tanıştık.Ama tv bizim oyun...
    Yazan: av.ferda Forum: Edebiyat ve Sohbet Köşesi
    Yanıt: 27
    Son İleti: 30-04-2008, 10:57:59
  5. Anılar
    Duygularını döktüğünde bembeyaz sayfaya, Anılar canlanır etrafında . Bir duygu kaplar yüreğini. Belki yaşarım diye geçen zamanı, Bir umutla...
    Yazan: mustafauysal1986 Forum: Üyelerimizin Şiirleri
    Yanıt: 0
    Son İleti: 27-05-2007, 15:06:05

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.