Sayın haq; ( BU ARADA NİKİNİZE DİKKAT EDİNİZ ARADIM TARADIM ESKİ İBRANİCEDE BU HAQ ALLAH HAKK TANRI OLARAK GEÇİYOR SİZDE ORADAN BULMUŞ OLMAYASINIZ ŞİRK EN BÜYÜK AFSIZ GÜNAHTIR.)
Allah bizleri ıslah ederken umarım ki sizide etmeyi unutmaz. Yazılanlardan bu kadar ters anlamaya çalıştığınıza göre ıslahın yanında bazı başka şeylerde size ihsan eylesin. Benin canım anneanneciğim nur içinde yatsın Türkiye Cumhuriyetinin ilk kadın hafızı 4 yaşında hocaların önünde Atatürk' ün huzurunda Kuran-ı Kerim i hatim etmiş. Başörtüsü takardı inanırdı mekanı cennet olsun. Biz kandırılanlar ve olmayan bir TÜRBANI siyaseten gündeme getirenlere karşı açık bir mücadele veriyoruz . Bu kadar asçık ve net. Alın size dahada açık diyeyim Hiç bir yerde hükmü olmayan islam dininde bulunmayan TÜRBANI savunanlar ve takanlar islam olamaz. TÜRBAN İSLAMIN İÇİNE (NEDENSE SADECE TÜRKİYE DE) SOKULMUŞ SAATLİ BOMBADIR. Saf temiz islamları kandırmaya yönelik aşağılık bir düzmecedir. Buna inananlar saf savunanlar bundan çıkarı olan kişilerdir. Daha açık size ne diyeyim .
Hz. Ebubekir 'e gelince kendilerine sadece 142 hadis rivayet edilmiş birisidir. bakınız neler demiş (Kaynak istemişsiniz ya hadisler işte inanmıyorsanız bakarsınız )
'Bakışlarınızı kontrol edin ve ırzlarınızı korumak için örtünün. Kadına, hem kendi iffetini ve hem de erkeğin korunmasına yardımcı olması için daha kapsamlı örtünmeyi öngörüyor. Kadının erkekten biraz daha fazla kapanması, dişi olarak yaratılışının gerektirdiği yükümlülükten kaynaklanmaktadır. Oysa Allah katında kadın ile erkek eşittir ve bu gerçek Kur'ân'ın birçok ayetleri ile açık bir şekilde vurgulanmıştır. Tevbe 9/71 : Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerine velileridir.' (1)
'Cenâb-ı Allah; özenerek en güzel biçimde var ettiği kadın ve erkek kullarının, yaratılışa yakışır şekilde güzel ve süslü giysiler içinde olmasını istemektedir. İlkel, bayağı bir giyimle kendilerini çirkinleştirmemelidir. Temiz ve güzel giyinmek inananlara helâldir ve Allah'ın emridir.'
'Ayette, saçların örtünmesine ait açık bir ifade bulunmamaktadır. Eğer saç mutlaka örtülmesi gerekse idi, kesin bir hüküm ile belirtilirdi. Ayrıca saç, vücudun çekici bir yeri de değildir.Hımar kelimesini kadının baş örtüsü olarak kabul edip, dolayısiyle saça da örtünme yükümlülüğü getirmek, ayetin amaçladığı hüküm ile ne kadar bağdaşır? Ayetten çıkan mutlak emir, kadın vücudunun çekici yeri olan göğüs bölgesinin kapatılmasıdır. Böylece o bölgeye gerdanlık gibi bir zinet de takılmış ise, bu da örtülmüş olacaktır.'
Son derece açık değil mi?
Kaldıki devam ettiğimizde bir hadisede bakarak yorumlarsak..
Buharî, Ebu Dâvud, Nesaî'den gelen bazı hadislere göre Peygamber Efendimizin zamanında, kadın ve erkek müslümanlar ayni su kapından abdest almaktaydılar. Ebu Dâvud'un eserinde : Kadın ve erkek, ellerimizi aynı kaba sarkıtıp daldırarak toplu halde abdest alırdık. denmektedir. Bu da gösteriyor ki Asrısaadet'te kadınlar erkekler yanında abdest uzuvlarını açabiliyorlardı. O halde dirseklere kadar kollar, ayaklar, yüz ve başın abdeste, meshe esas olacak kısmı serbesttir. Bu yerleri de abdest dışındaki zamanlarda kapatmak hassasiyetini gösterenlere saygı duyulur, ancak bunu yapmayanlar hor görülmez.
kesin ve net budur.
Size daha açık bir örnek daha yazayım sayın haq anlama sorununa karşı açıklamasıyla..
Diyanet İşleri Başkanlığının 06.02.2003 tarihli 'kadınların başı açık namaz kılması ile ilgili tebliğinde..
Ayrıca hadis kaynaklarında Peygamber eşlerinin evlerinde baş örtüsü ile namaz kıldıklarını (Malik, Salat, 10. No: 35-36), Hz. Peygamber'in başı açık namaz kılan genç kızlara müdahale ettiğini ve buluğa eren kadınların başlarını örterek namazlarını kılmaları gerektiğini bildiren hadisler yer almaktadır (Ahmed, VI, 96, 236, 238; Tirmizî, Salat, 84, No: 640, I, 420; Ebu Davud, Salat, 85, No: 642, I, 422). Hz. Peygamber zamanından günümüze kadar uygulama böyle olduğu gibi, İslam toplumunun ortak görüşü de bu yöndedir.
Kadınların baş açık olarak namaz kılmalarının caiz olmadığına,
demektedir.
Yani Hz. Muhammed zamanında dahi kadınların başı açıkmış ancak namaz zamanı Peygamber başörtüsü takılması gerektiğini belirtmiş, ama pardon siz ve sizin gibiler İSLAMI PEYGAMBERDEN DE İYİ BİLİRSİNİZ... sorması ayıp hangi köyün davulunu çalıyorsunuz ????
Kuran-ı Kerim ayrıca asla çok evliliği tavsiye etmez sayın haq açın bir daha okuyun eğer gene sorununuz olursa gelin buraya inanın üşenmeden yazacağım size yanıtı..
Çarşafla üniversiteye girilemezzz. Çarşaf yatağa serilir üzerinde uyunur. Sayın haq yazdığınız maddelerin 10 u hatalı gerisi tartışılır.
Ümraniyede türbanın rayici $200 bilginize sunulur. Bu hükümet sayesinde bu dangalakça konu gündemden düşmüyor. Son kanun da veto yedi artık bırakın karanlık çağ gelince haber veririz size...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
Nursel Yöndem'in yazdıklarına aynen katılıyorum.AİHM mahkemesinin verdiği çoğu kararı doğru ve yerinde bulmakta ve türkiye'de işlemez adaleti bir nebze işlettiği kanısındayım. Ancak türban konusunda verdikleri kararların siyasi olduğu düşüncesindeyim.Hristiyanlıkta simge haçtır,aihm hangi hristiyanın boynundaki hacı bu bir simge sen bunu kamusal alanda takamazsın diyebilir,hangi rahibenin başını açması yönünde karar verebilir.Hiç böyle bir taleple dava açılmışmı,zaten açılamazda.Türkiye'de ermeni patriği de dini kıyafetleriyle gezer,kim ona çıkart diyebilir,dememelidirde zaten.İslamiyet gelecek bizleri kesecekler kadınlara çarşaf giyderecekler ,yapmayın ya hangi devirde yaşıyoruz.Birkaç yıl öncesine kadar komunistler baş düşmandı,şimdi yasal parti kuruyolar.Değişimi görmezden gelemeyiz.İnsanların din ve vicdan özgürlüğüne kısıtlama getiremeyiz.bikini giyen bir insanın insan olarak değeri neyse başartülü bir gencin değeride o dur,aynı ülkenin vatandaşlarıyız,aynı vergileri ödeyip,aynı ekonomik krizlere göğüs geriyoruz.Hem vergi vericem hem 2.sınıf vatandaş olucam,bu son derece komik.devlet laik olabilir ama insanlar liberaldir,ataistte olabilir,inancı gereği başı açıkta olabilir,lütfen artık şu ülkeyi kalkındaracak konuları konuşalım,geriye götürenleri değil
sayın selective, herkes gitti seni mi gönderdiler. şunun veya bunun fikrine katılıyorum diyeceğinize, şu veya bu gelsin fikrini söylesin. Şimdiye kadar sorduğum hiç bir soruya yanıt almadım. Şimdi sana başka soru sorutorum. Cihad islamın emri mi değilmi? cihad tan vaz mı geçtiniz? buna cevap ver ve foruma katıl. Bize demokrasi havariliği(pardon havari hırıstiyanlara mahsus ama senin ismin de pek islami değil) yapma.
Kimse benden cehalete veya cehalette ısrarla direnenlere karşı saygılı olmamı istemesin. Kendi kendinize sorduğunuz sorulara değil benim sorduğum sorulara , ileri sürdüğüm görüşlere cevap verin "Haq" Hanım. Tabi verebilirseniz.Okuduğunuzu anlayamıyorsunuz diye defalarca söyledim, basit soruları da anlayamıyorsunuz. Biz sizinle hangi platformda nasıl tartışacağız? Siz ,"dediğim dedik çaldığım düdük" diyorsunuz. En iyisi biz sizi tartışmadan muaf tutalım. Ben size cevap yazmayım sizde eşsiz yazılarınızı kendinize saklayın zamanımızı almayın.
Sayın haq ;
Enteresandır dün gece uyurken birden aklıma geldi, Şimdi siz islamda dahi olmayan türbanı savunuyorsunuz eyvallah , Kuran-ı Kerim de evlenme şartı çok açıkken bile fazla kadınla evlenmeyi savunuyorsunuz eyvallah, çarşafı ıvırı zıvırı savunuyorsunuz onada eyvallah aslında siz kısaca şeriat kanunlarının da ağırını savunuyorsunuz.
Hepsini anladımda o şeriat kanunlarının daha başı kadını pek insan yerine koymuyor biliyorsunuz , iki kadın şahitliği erkek onay verirse birşahitlik eder, erkek boş ol dediği an kadın ayrılmış olur sizin yazınızda da açıkça erkeklerin ciddi bir üstünlük içinde olması gerektiği açık ( isterseniz bir daha okuyun ) peki bu inançlara göre siz nasıl oluyorda erkeklerle böylesine ciddi tartışmaya girebiliyorsunuz ki? Şeriata uygun değil... Siz yoksa sakın şeriat gelene kadar demokratik laik hakları kullanayım sonrasına bakarız diyenlerden olmayasınız????
Şu anda size bu konuşma hakkını veren beğenmediğiniz rejim olduğunu, okuyabildiysenizde onuda bu laik sosyal rejim sayesinde yaptığınızı unutmayınız..
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
dün uzun bir yazı yazmıştım ama bilgisayarın azizliğine uğradım.Bugün biraz daha kısa yazıcam.Yazılan düşünceleri okudum,ancak çoğunun kalıplaşmış fikirlerin bir ürünü olduğunu düşünüyorum.Bilimsel bir yaklaşım yok,o kadar siyasileşmişizki düşüncelerde siyasi.Ben türban yerine başörtüsü diyicem çünkü türbanın başörtüsünün modaya uyarlanmış hali olduğunu düşünüyorum.Aihm nin verdiği kararların türkiye için bir çığır açtığını düşünmekle birlikte başörtüsü yönünde verdikleri kararın tamamı siyasi diye düşünüyorum.Bir kere mahkemeyi oluşturan çoğu üye hristiyan.Çoğunluğunu hristiyanların oluşturduğu ülkelerin vatandaşları.Orada müslüman öğeleri taşıyan bir simge hristiyanlık için bir tehdit oluşturabilir,dolayısıyla onlar açısından önlenmelidir.Zira fransa da ilk ve ortaokulda yasaklanmasının nedeni henüz dini yeni anlamaya başlayan çocukların etkilenmesini önlemek olduğunu bizzat yetkililer açıklamıştır,doğrudurda.Ama türkiye çoğunluğunu müslümanların oluşturduğu bir ülke başörtü takarsanız kimi etkileyeceksiniz.O kadar komik ki burada etkileneceği sanılan küçükler değil büyükler.Gelip zorla başlarını kapatıp şeriatı uygulayacaklarmış.İnsanların böyle bir düşüncede olmasını anlayamıyorum,tarihte bir örneği varmı ne zaman böyle bir şey olmuş.Bu kişiler tarihlerini de bilmiyolar,osmanlı din anlayışını okumamışlar.Yıllardır biz türbanı tartışırken insanlar uzayda koloni kurmayı,insan kopyalamayı,kansere çare bulmayı,küresel ısınmaya çare bulmayı,hatta yeni dünyada yerini belirlemeyi tartışıyorlar.Ne yazıkki biz de bu oyunlara geliyoruz,dine inanmayı bile tartışır hale geliyoruz.Bırakın insanlar seçimlerine göre yaşasınlar,siz bilime katkıda bulunun.
özgürlükçü bir dünya da baskıcı saldırgan bir laikçi olmayın.
Sayin GA, yazdiginiz hersey tam tamina yerindeydi, lutfen kimsenin lafina kulak asmayin. Ne sis yansin ne kebap misali, yanlisa yanlis oldugunu acikca soylemekten kacinan o kadar cok kisi var ki...... Bizlerin sizin gibi karakterli, ilkeli, ve durust arkadaslara ihtiyacimiz var. Ben sahsim adina size yazilariniz icin tesekkur ediyorum.
Su anda onemli bir mesele ile ugrasiyorum o yuzden fazla yazamayacagim. Selective'in ilk yazisinda (ikincisini okuyamadim) bir cok hata var, Haq universite'de kara carsaftan bahsediyor. Olmaz boyle sey. Lutfen biraz daha sagduyulu dusunelim.
Sayın selective,
türbanın başörtüsü modası olmadığını, bir grubun siyasi-iktisadi bayrağı yapılmaya çalışıldığını biliyoruz. Ben 32 yıllık yaşamımda bu dinci takımının örtünme modası olarak şapka , bere v.s. takdığını görmedim. Bunların en bağnaz ve cahilleri çarşaf , biraz daha tv-radyo görmüşü türban takar. O sizin dediğiniz başörtüsü benim annemin kullandığı saf , temiz ve simge olmayan örtüdür. Çevremdeki gösteriş ve siyasi-iktisadi bayrak meraklısı olmayan samimi çağdaş,özgür hanımların kullandıkları aksesuardır. Açıkcası bu tür örtünmenin de dinen gerekli olduğunu düşünmüyorum ve biliyorum. Ama bu türü kullananlarda üniversite de, kamu görevlisi ise görevi başında, makamında ve mecliste bunları takacağız diye tutturur ise , işte o zaman türbana alınan cephe bu giysiye de alınır. Arasındaki farkı bilmem anlatabildim mi. Şimdi türbanı, başörtüsünün bir çeşit modası falan diye bizi ayakta uyutmaya çalışmayın. Modanın ne olduğunu da , türban amacının da ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Şu haç örneğiniz için de bir cevabım olacak, gazetede okumuştum. Fransa resmi okullarda türban yasağı konurken , aynı zaman da görünür vaziyette haç takmakta yasaklanmıştı. Ayrıca Avrupa ülkeleri ile Türkiye yi din sosyolojisi hususunda karşılaştırmak pek doğru olmaz. Şöyle ki; müslüman bir ülkede dini devlet yönetimin de aktif hale getirme çabası herzaman olabileceği halde hristiyan ülkelerde bu çaba sıfıra yakın. Çünkü onlar bu badireleri tarihlerinde çok önceleri yaşayıp atlattılar ve derslerini çok iyi aldılar. Sayın selective sadece Osmanlı tarihini bilmekle bu iş olmuyor. Ayrıca her münferit olayı çağına göre değerlendirmeniz gerekir. Bu tarih biliminin en esas kuralı. Osmanlının din anlayışını günümüze uyarlamaya çalışırsanız yanılırsınız. Osmanlı çağına göre ilerici idi. O çağların insan hakları anlayışı, din vicdan özgürlüğü anlayışı, demokrasi anlyışı (yoktu ya), yönetin anlayışı çok daha farklı ve günümüze göre tartışılmayacak derecede eksikti. Şimdi ben size Osmanlı da hrıstiyan azılığın İstanbul'un her semtinde dilediği kıyafet ile dolaşma özgürlüğü var mıydı veya dolaşabiliyorlar mıydı diye sorsam ne kadar doğru bir yaklaşım olur. Tabiki bu bir kıyas olamaz. Sizde böyle saçma kıyaslar yapmayınız. Başörtüsünün gerekliliği (gereksizliği) hususunda ise şunları sormak istiyorum. Baş örtüsü kullanmak bir dini emir midir? Emir ise gerekçesi nedir? (Bunun özellikle cevaplanmasını istiyorum. Bir İnanan olarak İslam dini açısından her kuralın insan yaşamını düzenleyen mantıklı gerekçeleri olduğunu biliyorum. Şimdiye kadar öne sürülen gerekçelerin içi boş olduğunu düşünüyorum. Kadınların başını örtmesi istenmesinin gerekçesi nedir? Bana anlatır mısınız)
A.İ.H.M. Üyeleri şu foruma girselerdi gerçekten çok gülerlerdi arkadaşlar. Ben türbanla ilgili tartışmalara hiç girmeyeceğim, her iki tarafın görüşlerine de saygım var. Bir hukukçu olarak, A.İ.H.M.'in kararlarının saygınlığını da tartışacak değilim. Sadece birkaç soru sormak istiyorum. Sizce A.İ.H.M Türkiye ile ilgili davalarda, terörle ilgili olan davaları neden çok hızlı bir şekilde ele alıyor? Apo denen ucubenin davasında neden süratle tedbir kararları veriyor? Yine neden çözümü Türkiye için gerçekten önemli davalarda yavaş, çelişkili, muğlak kararlar veriyor? İstese bu tartışmaları gerçekten bitirecek, en azından gerçek mağdurla, takiyye yapanı ayırmamızı sağlayacak kararlar alamaz mı? Sizce A.İ.H.M. kararlarında, en azından davaların ele alınış sırası ve süresi açısından, bir çifte standart yok mu?
Bence AHİM tartışmaya noktayı koydu. Fakat anlamak istemeyenler var. Bahsettiğnizi hızlı kararlara gelince tedbir kararları ülkemiz hukukunda da olabildiğince hızlı verilir. Ayrıca biz olayın hukuki yönünden çok sosyal boyutunu da tartışıyoruz. AHİM üyelerinin güleceği bir durum sözkonusu değil.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Tedaş'a ilamli takip
30-04-2024, 17:58:40 in İcra ve İflas Hukuku