Sayın Tekay ;
ABD de de Hakim in Savcı ve avukata çok ciddi uyarı hakkı davadan atma hakkı bile var...
Ama Ne İngiltere de Nede ABD de ' tutuksuz yargılanmak üzere serbest' bırakılan 284 davası süren sanık ta yok, savcı ve hakim odalarına bond çantalarla girip bu tip bir karar alanda yok iddianamenin 5 ayda ilk davanın iddianameden 7 ay sonra bir sonra ki davanın 6 ay sonra ertelendiği davada yok... Bizde ağır ceza da ikinci celse görülmeye başlamadan orada ya adam hapisteki birinci senesini bitirmiş yada beraat etmiş oluyor.... Savcılık/Mahkemeleri yanlış tutuklama istemi yapar veya tutuklarsa anormal bir tazminat ödüyor adalet bakanlıkları... Bizde pardon bile demeden bir daha dikkat et düşme buralara diyerek gene masumları suçlu çıkarıyorlar..... O kadar yetkinin yanında sorumlulukta var o yüzden görevini layıkı vechli ile yapıyor... Bizimkiler gibi sadece sorumsuz yetki kullanmıyor.... Bizde sadece yetki var yetki.....
İngilterede 284 kapkaç davası sürenin 285. suçüstü yakalanışında mahkemeye gelse birisi herhalde tabutunun çıkması 200 seneyi bulur diğer tutuklama yapmayan 284 savcı hakim de hesap verir... Bizde 285. de serbest bırakılır git 286. garibanı soy diye..... Aradaki fark bu.... Demek istediğimde buydu yetkinin yanına sorumluluk koymazsan böyle olur....
Sonuna kadar haklısınız Commodore1tr ben polis aşkına demedimki zaten benim demek istedigim dürüstlüktü varmı bizde böle dürüst insanlar çok nadir çok az
dürüst insanları tenzih ederim.Bu konu o kadar basit degil sadece polis degil kimse kendi işini bilmiyor.Mesela ne kadar kaliteli suç olsa bir o kadarda kaliteli polislik olur
Hem polis kadar hizmet içi egitim alanda yok...
Polisin eti çok tatlıdır çok başta amirleri olmak üzere sayın güzide medyamız ve niceleri... Keşke içinde olsanızda bir görseniz..........
Türk polisi yetkisiz ve etkisiz bırakılmaya “Sokakta itibarımız kalmadı” diye isyan etti. Emniyet müdürlerinin zirvesinde Ankara’ya mesaj çıktı: Kanunları değiştirin
EMNİYET Genel Müdürlüğü’nde gerçekleşen zirvede il emniyet müdürleri polisin yetkisizliğine isyan etti. Zirvenin ilk 2 gününde konuşan emniyet müdürleri polisin “Sokakta konu mankeni olduk” sözleriyle “Polisin sokakta itibarı kalmadı. Devletin sokaktaki temsilcisi olan üniformalı polisin, yetkiye ihtiyacı var” dediler.
Polise mukavemet arttı
“SON 5 yılda polise mukavemet suçunda yüzde 300 artış var” diyen emniyet müdürleri, “Buna mutlaka çözüm bulmak lazım. Polisin gözüne baka baka suç işleniyor. Polise Avrupa’daki meslektaşları kadar yetki verilmesi lazım. Devletin verdiği yetkilerin kullanılması için kanuni düzenleme gerekli” açıklaması yaptılar.
Sayın Commodore1tr sorun polisin egitimi degil araştırın en az yüzde sekseni üniversite mezunu sorun egitim olsa Emniyetin en büyük Müdürleri
böyle yakınır mı? Gerçekten haklılar sokaklarda kimse gezemez oldu gündüz bile kapkaç var ,tecavüz haberlerni izliyoruz halkın bu hali ne olacak Emniyetin ileri düzeydeki Başmüdürleri suçu önleme görevi olan polislerin bile kendilerini savunamamasını dile getiriyor.Peki o zaman suçla ve suçlularla nasıl mücadele edilecek...
Benim birde şu dikkatimi çekti polislerle aynı görevi yapan (trafik dahil)
Jandarma var.
Emniyetinde eger Jandarma gibi Genelkurmay başkanlığı olsa herhalde bazı sorunlar çözülür. İnşallah
sayın commodore1tr amacım ikilibir polemik yaratmak değil. sözkonusu olan %80 ni yüksek okul ve üniversite mezunu olan 200 bin kişilik bir ordu. yazınızın haklı tarafları var. adım geçtiği için cevap hakkımı kullanmak istedim. evet haklısınız polis kimlik bunalımı yaşıyor.sizin deyiminizle çuvallıyor vs.vs. peki bunların nedenleri hakkında bir fikriniz varmı? veya araştırma yapma ihtiyacı duydunuzmu? insan ne zaman çuvallar biliyormusunuz çaresiz kaldığında ,nasıl davranacağına karar veremediğinde. işte polis bu durumda. nasıl davranacağına karar veremiyor altı sakal üstü bıyık . tehditlere açık ve onu tehditlere karşı koruyacak makam güç yok. daha açık yazamadığım için üzgünüm beni anlamalısınız. siz hiç ekmeğiniz elinizden alınmakla tehdit edildinizmi. polisin periyodik olarak yılda en az üç defa meslek içi eğitime tabi tutulduğunu biliyormuydunuz. kabalık meselesine gelince kendisine küfreden birine dahi beyefendi diye hitap eden başka kimi tanıyorsunuz merak ettim doğrusu . sanırım böylece polisin pisikolojisinin neden bozuk olduğununda farkına varmışsınızdır. rüşvetle ilgili iyibir araştırma yapmanızı öneririm gerçeği ozaman daha iyi görürsünüz. ben yorumumda sadece avrupalı olmak uğruna yapılan eksik yasalarla insan haklarını koruycaz derken sucun cazibesinin arttırıldığı vurgulamak istedim. polis CMUK veyaTCK'nu bilmesi gerekmez. her kurum gibi polisi ilgilendiren yasaları bilmesi yeterlidir ve onlarıda çok iyi bilir. saygılarımı sunarım.
-----------------------------------
birtakım değerler yaşanmadan anlaşılmaz.
Konu kınık tarafından (30-01-2007 Saat 15:28:47 ) de değiştirilmiştir.
Sanırım ufak bir yanlış anlaşılma var. Konu ağırlıklı polisler olduğu için polisle ilgili konulara ağırlık verdim. Yoksa bu tip konularda yazdığım yazılarda en son polis sıralaması geldiğini herkes bilir beni okuyan....
Türk polisi maalesef maddi manevi bir baskı altındadır. Maddi baskı altındadır, maaşı yetmez. istanbul a gelmek bile istemez polis hele evliyse... Nerede oturacağını bilemez. Ucuz diye oldukça güvensiz evlerde oturur yaptığı meslekten dolayı aileside kısmi risk altındadır... Manevi baskı altındadır. Siyasiler üst düzey bürıkratlar ve özellikle sonradan görme zenginler doğal tehtit kaynaklarıdır polisin... Para gücüyle beyefendi olmuş bir takım soysuzlar polisin baş ağrısıdır aslında... paranın hesabı kaynağı sorulsa yıllarca hapisten çıkamayacak toplum asalakları polisi tehtit etmekten hiç çekinmez... Ne yazıkki bir çoğuda başarır istediğini yaptırmayı bu baskı çok kötüdür... Polis bir yönden daha manevi baskı altındadır. Ölmek serbest ama vurmak yasak mantığıyla hazırlanan çarpık kanunlar polisin yaşam şansını azaltan kanunlardır ki bir bize mahsustur. Buna ilaveten vardiyası geceden gündüze dönen bir polis bir de uyumun manevi baskısını yaşar it kopuk hırsız katille uğraşmaktan gece vardiyasında nevri dönen polis gündüz vardiyasında ''normal '' vatandaşla karşılaştığında uyum sorunu yaşar...
Yukarıda açıkladığım gerçeklerin hiç birisi daha önce yazdıklarımı değiştirmez... İkisi ayrı ayrıdır. Maalesef 200 bin kişilik polisimizin çoğu doğru düzgün cümle kuramamakta ve bundan dolayı enteresan şekilde kişilerin başı ağrımaktadır. Biz şöyle yazalım bir şey olmaz diyerek olayı karşıdakinede imzalatıp bıraktıktan sonra o imzalanan kağıttan dolayı sorun çıktığı sıkça görülmüştür... Eğer polisin karşısınada bilmeyen birisi çıkarsa körler sağırlar birbirini ağırlar diyaloğu oluşup genelde vatandaş zor durumda kalmaktadır. Bunun örnekleride çoktur...
Adalet e gelirsek adaletin gücü yargıdan gelir yani bağımsız mahkemelerden. Ancak gerek çıkardığımız kanunlarla yani kanun koyucunun çıkardığı kanun gerekse uygulayıcı olan savcı ve hakimlerin taktir yetkilerini gereksiz kullanımı hem poliste hem vatandaşta adalet duygusunu yok etmektedir. Her halde hiç bir ülkede Türkiye deki kadar uygulayıcının elini kolunu bağlayan kanunlar yoktur...
Bir çok iletimde yazdığım gibi gerek kanunlar ve özellikle CMUK ile Cumhuriyet savcıları ile hakimlerin taktir yetkilerini uygunsuz kullanmaları asıl sorundur. Bakınız şimdi...
D.Ö. 12 yaşında.. 110 suçunda yakalamış polis, hepsinde serbest kalmış.
F.G.. 12 yaşında.. 104 suçunda yakalanmış.. Hepsinde serbest kalmış.
U.Ç. 12 yaşında.. 101 suçunda yakalanmış.. Hepsinde serbest kalmış.
G.Ö. 14 yaşında.. 92 suçunda yakalanmış.. Hepsinde serbest kalmış.
B.Ç. 14 yaşında.. 92 suçunda yakalanmış.. Hepsinde serbest kalmış.
E.Ö. 14 yaşında.. 84 suçunda yakalanmış.. Hepsinde serbest kalmış.
G.B. 13 yaşında.. 74 suçunda yakalanmış.. Hepsinde serbest kalmış.
S.B. 12 yaşında.. 55 suçunda yakalanmış.. Hepsinde serbest kalmış.
M.Ö. 16 yaşında.. 33 suçunda yakalanmış.. Hepsinde serbest kalmış.
M.A. 16 yaşında.. 31 suçunda yakalanmış.. Hepsinde serbest kalmış.
( Kaynak Yeni Asır Gazetesidir. t.a )
Bu yukarıda ki oran sadece ve sadece İzmirde olan ve yakalanan kayıtlara geçen olaylardır... 110 suçtan serbest bırakılan D.Ö nün bilmediğimiz kaç suçu vardır Allah bilir... ve 110. kez serbest bırakmak 111. kez resmi kayıtlara geçmek üzere git birisinin canını yak demektir... Dikkat buyurunuz hepsi ufak çocuklar... Bunlar büyüyünce ne olacak dersiniz ?????
Bir de çok iddialı olduğunu düşündüğüm bir savımı gene söyleyeyim. Suç işlemeyi meslek haline getirmiş suç işleme eğiliminde olduğu kesin anlaşılan birisini tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmak suça iştirakle eş anlamlıdır... Bunu yapan kişilerde bir kere yargılanırlarsa o zaman görürüz kanunlar aslında nelere kadirmiş... Adliye özellikle cumhuriyet savcıları vurdumduymazlıkla-- Savcı terörü arasında gidip geliyorlar... Ya herkes serbest ya selam vermeyen bile gözaltında.... Buda ayrı bir risk tabiiki..
Ne demek istediğim geçen gün olan olayla somut hale geldi.... Nedersiniz hukukçular yorum yazın bakalım ( Yazacak olan yokta ben öylesine satır doldurmak için yazdım ) ...
16 Ocak 2007 de bir adli olay oldu... 35 yaşında ki Emin Kaplan isimli bir şahıs ( Site kuralları gereği bu kibar sözcüğü seçtim ) 40 yaşında ki arkadaşı Muhsin Kula'yı önce başından olmak üzere beş kez kurşunlayarak öldürdü kayıplara karıştı.. Şimdi aranıyor. Ne var bunda diyeceksiniz sıradan bir cinayet... Evet doğrudur bu kısmı öyle... Yaklaşık 1 sene önce yani 2006 nın Ocak ayında Muhsin Kula '' sorumlu vatandaş' sıfatı ile Emin kaplan 'ı '' kaçak define aramak' suçundan dolayı jandarmaya ihbar ettiği ortaya çıktı... Bitti mi ? keşke bitse.. Savcılık Tutuksuz yargılanmak üzere kişiyi salıverdi.. Emin Kaplan kendisini şikayet edenin Muhsin Kula olduğunu öğrenince ( Nasıl öğrendiğide ayrı bir suç olayı...) vay sen misin bana bunu yapan diye konfeksiyon işçisi olan arkadaşını Nisan 2006 da takip edip evinin önünde pusu kurup 10 el ateş etti.. Muhsin Kula şans eseri yara almadan kurtuldu amma Emin Kaplan yakalandı... Silah kaçak ve Ruhsatsız. Şehir içinde ateş açma Öldürmeye teşebbüs tehtit hakaret her bir şey var... Ve belirli bir süre sonra yakalanıp gene mahkemeye çıkar define arama yargılamasıda devam etmektedir, üstüne bunlar açık ve seçik intikamını alacağınıda mahkemede deklere eder gene... Ne mi olur ??? Tutuksuz yargılanmak üzere salıverilir.... Sonrası en başta yazdığım... Emin Kaplan gene pusu kurar bu sefer işini şansa bırakmaz önce kafasına ateş eder sonra vücüduna toplam beş mermi ile öldürür kayıplara karışır.....
Soru şudur ? Muhsin Kula' yı sadece Emin mi öldürmüştür ? Tek suçlu Emin midir ? Muhsin i kim koruyamamıştır ? Hukuki olarak olayın boyutu nedir ??????
Çakırizm kardeşime katılıyorum ancak böyle agrasifce düşünceleri
ni savunması, düşüncelerini savunamadığını gösteriyor.Polisin gece gündüz çalışarak, canını hiçe sayarak,kendine gelen birinci mermiyi savuşturdukdan sonra elini atıp çektiği silahı acaba ben hapse girermiyim, ben oralardayken benim çoluk çocuğuma kim bakar psikolojisiyle hayatta kalmaya çalışarak, kendini bile koruyamayacak derecede kanun baskısını üstünde hissederek görev yaptığını bilmiyor sevgili avukatımız, yada umursamıyor.Herneyse bu bi gerçek ve bu gerçekliğin ispatıdaTV ekranlarında okadar kameranın bulunduğu yerde gözlerinin önünde bir adamın larısını bıçaklamasını seyrattiği ve benim yukarıda izah etmeye çalıştığım sebeplerden dolayıyıda silahlarını çekip o adamı uygun, insani ve vicdani şekilde etkisiz hale getirememeleridir.Bu polisin acziyeti değildir sanırım.
Başkasının hakkını korumak amacıyla verilen her ceza, sana insafsızca gelir.(m.yirtici)
Bunun tam terside aynen geçerli tabiiki.
Umarım o avukat kardeşimizin bir malı çalındığında ve o hırsızlarda salıverildiklerinde de böyle rahat olur.Hayırlı uykular...
Bir avukat düşünün, gecesini gündüzüne katmış, kitaplar karıştırmış, bir ceza dosyasına hazırlanmış, dava karşılığında alacağı ücret emeğini hiçbir şekilde karşılamayacak olsa da mesleğine olan bağlılığından dolayı yapması gerekeni yapmış. Bu avukat müşteki/müdahil vekiliymiş, sanık tutuklu yargılanıyormuş, müşteki vekili de doğal olarak sanığın tahliye edilmemesi, ceza alması için elinden geleni yapıyormuş. Ne var ki hakim, ilk celsede sanığın tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmesine karar vermiş, avukatın tüm emeği boşa gitmiş, bu duruma sinirleri dayanamayan avukat duruşma salonunda ağlamaya başlamış...
Madem polislerimiz üzerine yoğunlaşılması bu kadar rahatsız etti, buyrun avukatlar üzerinden ele alalım konuyu. Bu olayı nasıl değerlendirirsiniz?
Polisler üzerinden ele aldığımız konu, toplum vicdanında gerçekten cezalandırılması gereken, cezalandırıldığında toplumun ve tabiki çalınan malın sahibininde maddi ve manevi olarak rahatlayacağını varsaymıştık ve onun üzerinden tartışma devam ediyordu. Varsaymıştık ancak, yok ken varsaymadık tabiiki. Ancak bizim varsaydığımızı hakimmi yok saydı. Hayır oda varsayıyorki dava devam ediyor ve ileriki zmanlarda sanıklar büyük olasılıkla hüküm giyacekler. Peki Polisler neden ağlıyor. Sanırım bunu benden daha iyi bilen o anı yaşayan polisleerdir ancak aynı ruh haline defalaerca bende maruz kaldım ve diyorum ki;geciken adalet adalet değildir ve emeklerinin pek o kadarda önemsenmediği, o kadar yaşanan tehlike ve sıkıntılardan sonra %100, anında cezalandırılacaklarını düşündükleri kişilerin, sanki cezalarının ertelendiği hissine kapıldıkları ve sanıklarla aralarında yaşanan psikolojik savaşın, en azından birinci raundunu kabettiklerini düşündükleridir. Ve en önemlisi bir sonraki hırsızın peşinden koşarken kendileerine gereken enerjinin %90 ını orada, o mahkeme koridorlarında bıraktıklarını bildikleridir. Bence o azmi kaybettirmemek için sanıklar tutuklanmalıdır. 8 ay yatacaklarsa bile 6 ay yatsalar ama o an tutuklansalardı.
Sizde yukarıdaki gibi ruh haline sahip olabiliyor va savunduğunuz, kendi vicdanınızı, toplum vicdanını, adaleti, temsil ediyor ise, ağlayınız, hakkınızdır, kınamayız, o göz yaşları kutsaldır. Ama lütfen azminizide göz yaşalrınızla akıtıp, ziyan etmeyiniz...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
özel okul ön kayit işlemi yapmiyor
29-04-2024, 13:12:51 in Tüketici Hakları