+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 13 ileti bulundu.

Konu: Her ile, bir töre cinayeti komitesi

Her ile, bir töre cinayeti komitesi Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Her ile, bir töre cinayeti komitesi

    Töre cinayetlerini önlemek için her ilde bir komite kurulacak... İçişleri Bakanlığı, son günlerde kamuoyunun gündemine sıklıkla gelen töre cinayetleri ve aile içi şiddet konusunda harekete geçti.

    Bunların yol açtığı zararın toplumda derin ve kalıcı izler bırakmaması amacıyla bir tedbir paketi hazırlayan Bakanlık, çalışmayı genelge halinde bütün valiliklere gönderdi. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun imzasıyla yayımlanan genelgede, töre cinayetleri, "kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet olaylarının en uç noktası" olarak nitelendiriliyor. 81 ilde töre komitelerinin oluşturulmasının istendiği 11 maddelik eylem planında, mağdurlarla ilgili ihtiyaçların karşılanması amacıyla özel bir fon kurulması talep ediliyor. Çeşitli sebeplerle cinayete maruz kalabileceğini beyan edenler ve aile içinde şiddet gören kadın ve çocuklar konusunda ivedilikle adım atılması gerektiği vurgulanan pakette, koruma altına alınan kişiler ve bulundukları yerler konusunda üst seviyede gizliliğe riayet edilmesinin önemine dikkat çekiliyor. Belediyelerden kadın ve çocuklar için sığınma evleri açmaları talep edilen eylem planına göre, töre konusunda toplumda yerleşik önyargı veya geleneksel anlayışların değiştirilmesi amacıyla halkı bilinçlendirecek eğitim çalışmaları, sempozyumlar, kampanyalar düzenlenecek. Bu tür olaylarla ilgili soruşturma sürecinde görev alan güvenlik birimlerinin eğitimine ağırlık verilecek. Bu konuda çalışma yapmış akademisyenler, bilim adamları ve uzmanlardan destek alınacak.

    İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, töre ve namus cinayetleri ile aile içinde kadınlara ve çocuklara karşı şiddetin önlenmesi amacıyla 11 maddelik bir eylem planını uygulamaya koydu. İçişleri Bakanı yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

    Komiteler oluşturulacak: İllerde mülki idare amiri başkanlığında komiteler oluşturulacak.

    Fon kurulacak: Mağdurların iaşe, konaklama ve ulaşım gibi ihtiyaçları için fon oluşturacak.

    Üst seviyede gizlilik: Çeşitli sebeplerle töre veya namus cinayetine maruz kalabileceğini beyan eden kadın ve çocuklarla ilgili her türlü koruma tedbiri alınacak. SHÇEK'e ya da belediyelere bağlı kadın sığınma evlerinde koruma altına alınan bu kişilerin bulundukları yerlerle ilgili üst seviyede gizlilik esaslarına raiyet edilecek.

    Belediyelere sığınma evi görevi: Belediyelerin kadın ve çocuklar için sığınma evleri açmaları gerekmektedir. Öncelikle SHÇEK'e bağlı kadın sığınma evi bulunmayan yerlerde, belediyeler tarafından 24 saat görevli bulundurulacak ve gerekli güvenlik tedbirleri sağlanacak şekilde kadın ve çocuk sığınma evleri açılacak. Kadın sığınma evi bulunmayan yerlerde, mağdurların ilgili yere sevkine kadar muhafaza edilecekleri yerler güvenlik birimlerine bildirilecek.

    Kampanyalar düzenlenecek: Töre ve namus konusunda toplumda yerleşik önyargı veya geleneksel anlayışların değiştirilmesi bağlamında halkı bilinçlendirecek eğitim çalışmaları, sempozyumlar, kampanyalar düzenlenecek.

    Kolluk kuvvetleri eğitilecek: Bu tür olaylarla ilgili soruşturma sürecinde görev alan güvenlik birimlerine dönük, bu konuda çalışma yapmış akademisyenler, bilim adamları ve uzmanların desteği alınarak hizmet içi eğitim çalışmaları düzenlenecek.

    Ruhsal durumlarına göre hareket edilecek: Kolluk birimlerine müracaat eden şiddet mağduru kadın ve çocukların yaşadıkları travmaya bağlı olarak içinde bulundukları ruhsal durum göz önünde bulundurularak yapılması gereken her türlü işlem insani yaklaşım içerisinde yerine getirilecek. Şiddet mağdurları ile ilgili kolluk birimlerine intikal eden ihbar ya da müracaatlara ilişkin yapılması gereken adli işlemler Cumhuriyet savcıları bilgilendirilerek Ailenin Korunmasına Dair Kanun'a göre uygulanacak.

    Belirtilen konularla ilgili yapılan çalışmalara ilişkin raporlar, oluşturulan komiteler tarafından hazırlanarak, Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'ne gönderilecek.

    Cinayetlere aile meclisi karar verdi

    07 Haziran: Ankara Mamak'ta Yasemin Ç., gerdek gecesi bakire çıkmadığı gerekçesiyle ağabeyi Gökhan Ç. tarafından öldürüldü.
    18 Ekim: Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde Fatma A. (33), 'kötü yola düştüğü' söylentileri nedeniyle evinde babası tarafından vuruldu.
    16 Aralık: Şanlıurfa'da amcasının oğluyla evlenmek istemeyen G.D. çamaşır suyuyla intihara sürüklendi.
    21 Kasım: Van'ın Başkale ilçesinde evlilik dışı ilişkiden hamile kalan Naile Erdaş, ağabeyi tarafından öldürüldü.
    9 Ekim: Diyarbakır'da Gülistan Gümüş sandıkta taranak öldürüldü.

    Emniyet'ten namus ve töre cinayetleri raporu

    Emniyet Genel Müdürlüğü töre cinayetlerinin yaygın olduğu 15 ilde 'Töre ve Namus Cinayetleri Raporu' hazırladı. Raporda 2000-2006 yılları arasında polis sorumluluk bölgesinde işlenen cinayetlerin 1091'inin töre cinayeti olduğu bilgisine yer verildi. Bu cinayetlerde 1.190 kişinin öldüğünün vurgulandığı raporda, bunlardan 710'unun erkek, 480'inin kadın olduğu belirlendi. Öldürülen kadınların yüzde 20'sinin 19-25, yüzde 20'sinin 26-30, öldürülen erkeklerin yüzde 20'sinin 45 yaşının üzerinde, yüzde 18'inin 31-35 yaş grubunda olduğu tespit edildi. Töre cinayeti işlediği şüphesiyle bin 593 kişi gözaltına alındı. Töre cinayetlerinin sebeplerinin de incelendiği raporda bu cinayetlerden 322'sinin namus, 318'inin aile içi uyuşmazlık, 159'unun yasak ilişki, 109'unun kan davası, 95'inin cinsel taciz, 35'inin tecavüz, 33'ünün kız alıp verme ve 19'unun diğer töresel sebeplerle işlendiği vurgulandı. Son altı yılda işlenen töre cinayetlerinin yüzde 29,51'i namus, yüzde 29,15'i aile içi uyuşmazlık, yüzde 14,57'si yasak ilişki, yüzde 9,99'u kan davası, yüzde 8,71'i cinsel taciz, yüzde 3,30'u tecavüz, yüzde 3,03'ü kız alıp verme ve yüzde 1,74'ü de diğer töresel sebepler olarak hesaplandı.

    Emniyet raporuna göre cinayetler doğuda değil batıda işleniyor

    Emniyet'in Töre ve Namus Cinayetleri Raporu'nda son 6 yılın rakamlarına yer verildi. Bölgelere göre dağılımdan da şaşırtıcı sonuçlar çıktı. Cinayetler en çok, törenin yaygın olduğu doğu bölgelerinde değil, Marmara'da işleniyor. İkinci sırada Ege Bölgesi geliyor.

    http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haber...er_194300.aspx



    Hukuki NET Güncel Haber

    Her ile, bir töre cinayeti komitesi konulu yargıtay kararı ara
    Her ile, bir töre cinayeti komitesi konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    "Emniyet raporuna göre cinayetler doğuda değil batıda işleniyor "
    Doğudan batıya, göçün yoğun bölgeler olduğu yine açıktır. Ayrıca, sadece namus namus dedikleri ( her ne oluyorsa) olaydan da ibaret değil, bunun altında mirasın da olduğunu düşünüyorum ve o intihar olaylarına da inanmıyorum. Daha çok intihar süsü verilen cinayetler olduğu düşüncesindeyim. Ne diyelim , dilerim bu komiteler işe yarar.
    Umarım...


  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Kadına şiddetin bahanesi çokAilenin Korunmasına Dair Kanun, şiddet görenin koruma altına alınmasını gerektiriyor, korumayı ihlal edenlere de altı aya kadar hapis cezası öngörüyor. Hukukçular: Kanunun uygulanması için sekiz yıldır mücadele veriyoruz. Hukuku uygulayan kişiler eğitimden geçmeli33 yaşında kocası tarafından boğazı kesilerek öldürülen Ümmü K.'nın suçu 'çok sık banyo yapması'ydı. Daha 18 yaşında olan Esra, erkek kardeşi tarafından öldürüldü çünkü telefonla erkek arkadaşıyla konuşuyordu. Kocası, Leyla Karaca'yı kahvaltıyı geç hazırladığı için oğullarının gözü önünde bezle boğarak öldürdü. Diyarbakır'da F.T. otobüs firmasında hostes olarak çalışmaya başlayınca nikâhsız eşinin ağabeyi tarafından kurşun yağmuruna tutuldu...Bu cinayetlerin kurbanları ağustostan bu yana gazete sayfalarına yansıyan 18 kadın cinayeti ve şiddet olayından sadece birkaçı. Hepsinin ortak noktası ise zanlıların eş, sevgili,baba, kardeş ve ağabeyler olması. Cinayetlerin her geçen gün artmasının sebebi de kağıt üzerinde kusursuz görünen ama hayata geçirilmeyen yasalar. 1998 yılında çıkarılan 4320 Ailenin Korunması Kanunu gerektiği şekilde uygulanmıyor. Avukatlar hâlâ 'aslında bilinmesi gereken' yasa maddesini davlalarda yazılı olarak hâkime sunuyor.'Avrupa'ya örnek yasalar var'Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanlığı'nın 48 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmaya göre, kadına yönelik şiddet yüzde 7. Ancak sadece gazetelere yansıyan bu cinayet haberleri bile oranın gerçekçi olmadığının en büyük kanıtı. Hukukçulara göre her geçen gün artan cinayetler de kanunların etkili şekilde uygulanmadığının göstergesi.TCK Kadın Platformu'ndan avukat Hülya Gülbahar TCK'da kadına yönelik şiddet konusunda Avrupa'ya bile örnek olabilecek düzenlemeler olduğunu ancak bunların etkin şekilde uygulanmadığını anlatıyor:"4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun 1998 yılında çıktı. Buna göre ekonomik, psikolojik, cinsel ve her türlü şiddet gören kişi hakkında koruma kararı çıkarılması gerekiyor. Kişi bu karara uymazsa aç-altı ay hapis cezası var. Biz bu kanunun yasada uygulanması için sekiz yıldır mücadele veriyoruz. Davalarda kanun metnini ek olarak hâkimlere sunuyorduk. Geçen ay Gaziantep Aile Mahkemesi psikolojik şiddet uygulayan eşi evden uzaklaştırdı. Bu gazetelere örnek karar olarak haber oldu."'Kadının şikâyeti gerekmez'Birkaç gün önce İzmir'de Müjgan Çetindel, veresiye bebek bezi aldığı için eşi tarafından sokak ortasında dövüldü. Kadının ifadesini alanlar duyarlı personeller olsaydı bu şiddetin münferit olmadığı, eziyete giren suç olduğu ortaya çıkardı. Kadına koruma emri çıkartılmalıydı, eş için kamu davası açılmalı ve yargılanmalıydı. Kadın şikâyetçi olmadı diye bir şey yapılmadı. Oysa yasaya göre kadının şikâyetçi olması gerekmiyor. Kanun olayla ilgili bilgi sahibi kişilerin ihbarlarını yeterli görüyor. 'Kadın şikâyetçi olmuyor, biz ne yapalım' diyen herkes suç işliyor. Aile içi şiddet hoş görülmez suç olarak algılanmadığı sürece yasalar ne olursa olsun uygulanmaz. Avusturya'da polis şiddeti gördüğü anda, şiddet uygulayana direkt kendi uzaklaştırma yazıyor. Bizde kadının koruma alması üç gün sürüyor."Tahrik indirimi büyük problemAvukat Gülbahar yasaların caydırı olması için üç temel özelliğin uygulanması gerektiğini belirterek "Cezalar ödülsüz uygulanmalı. İyi hal gibi sübjektif kararlar alınıp cezalarda bir-beş yıl arasında indirime gidiliyor. Tahrik indirimi ise en büyük problem. Bahçeden erik çalan 12 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden bir adama tahrik indirimi uygulayan bir ülkede yaşıyoruz. Kadına yönelik sığınıkların danışma merkezlerinin sayısı artmalı" diye konuşuyor.Şiddet genelgesi gösteriş'Avukat Canan Arın ise şiddeti sonlandırmak için bir siyasi iradenin olmadığını vurguluyor ve Danimarka örneğini veriyor: "Danimarka'nın bütün nüfusu beş milyon, 45 tane kadın sığınağı var. Hükümet bu yıl kadına yönelik şiddete karşı 40-45 milyon Danimarka Kronu ayırmış. Yetmemiş sekiz milyon daha ayırmış. TC hükümetlerinin hiçbirisi beş kuruş ayırmış değil. Kadın ölümlerinin bu kadar artmasının nedenlerinden biri de hükümetin tutumu. Maçoluğa, erkeğin kadından üstün olduğu duygusuna çok fazla yer veriyorlar. Başbakan tarafından 'Kadına yönelik şiddetle ilgili' yayınlanan genelge tamamen yurtdışına bir gösteriş. O kadar samimilerse kadın sığınaklarının sayısını artırmaları gerekiyor. Devlet olarak ortursun istatistik yapsınlar.Yargıç: Zavallı adam nereye gitsin4320 sayılı yasa talebiyle yaklaşıldığında bazı yargıçlar, 'Zavallı adam nereye gidecek' diyor, bazıları ise kanunda olmadığı halde ispat istiyor. Hukuku uygulayan kişiler toplumsal cinsiyet açısından hizmet içi eğitimden geçmeli. 4320 sayılı kanun 'Aynı çatı altında yaşayanlar' der. Bunların mutlaka evli olması gerekmiyor. Daha sonraki maddede eş tabirini kullandığı için bazı yargıçlar resmi evlilik arıyorlar. Kanunun adını çarpıtıyoruz. Bu, ailenin korunmasına dair bir şey değil. Kanunun uluslararası terminolojiye uygun şekilde adı değiştirilmeli, 'şiddete uğrayan' ve 'uygulayan' tabirleri kullanılmalı."'Kabahat'leri farklı olsa da akıbetleri hep aynıSon beş ayda kadınlar 18 tüyler ürpertici saldırıya uğradı. Kadınlar sık banyo yapmak, kahvaltıyı geç hazırlamak, boşanmak istemek gibi nedenlerle öldürüldü. Üniversiteli Derya Samancı ile 50 yaşındaki Ayşe Tapsız ve 16 yaşındaki kızının katilleri, mağdurları tehdit etmesine rağmen önlem alınmadıSon beş ayda sadece basına yansıyan 18 şiddet olayı, kadınların karşı karşıya olduğu tehlikenin ciddi boyutlarda olduğunu gözler önüne seriyor. İşte şiddetin ajandası:2 Ağustos: Polis bir ihbar üzerine Antalya'da bir eve baskın yaptı. Evde 24 yaşındaki M. S. karyolaya zincirlenmiş baygın halde yatıyordu. M.S.'e bir ay boyunca annesi ve kardeşinin gözleri önünde patronu M. K. tarafından 'içinde şeytan var' denilerek işkence yapıldığı ortaya çıktı. Bir ay boyunca M.S.'in vücudunda sigara söndürülmüş, kızgın bıçakla vajinası dağlanmış, ayak tırnakları çekiçleezilip kerpetenle çekilmişti.12 Ağustos: Ankara'da Hüseyin Çil kızı Yeliz Çil'i göğsünün üç yeriden bıçaklayarak öldürdü. Baba "Namusumu temizledim" diye bağırdı. Nedense, Yeliz'in erkek arkadaşıyla birlikte kiraladığı aracın çalınması üzerine eve haciz gelmesiydi.22 Ağustos: Denizli'de 29 yaşındaki beş aylık hamile Fatma Ö. üvey oğluna bakmayı reddettiği için eşi tarafından boğuldu.6 Eylül: Fethiye'de 48 yaşındaki Belkıs Karaduman 33 yıllık eşi tarafından boğazı kesilerek öldürüldü.12 Ekim: Afyonkarahisar'da İsmail K. 'Neden çok sık banyo yapıyorsun? Yoksa beni aldatıyor musun?' diye eşi Ümmü K.'nın boğazını bıçakla kesti.Hamile eşini benzin döküp yaktı7 Kasım: Sakarya Akyazı'da 35 yaşındaki Habibe Şimşek kızının gözü önünde nikâhsız yaşadığı eşi tarafından benzin dökülüp yakıldı. Habibe Şimşek beş aylık hamileydi. Şimşek'in kızı olayı şöyle anlattı: Babam annemi yere yatırdı. Benzini döküp ateşledi. Sonra battaniyeyle söndürmeye çalıştı. Sonra kapının önüne çıkartıp karda söndürdü.13 Kasım: İstanbul'un Güngören ilçesindeki Nadide Apartmanı'ndan bir çığlık yükseldi. Akıl hastası kocası, 38 yaşındaki Fatma Çalışkan'ın kulağına uyurken kaynar su döktü. Bütün vücudunu yanan kadın acılar içinde uyanırken, yanında yatan dört yaşındaki kızlarının da kolu yandı. Fatma Çalışkan ölüme bir hafta direnebildi.8 Aralık: İstanbul'da ilkokul öğretmeni Ersen Yıldız, hukuk fakültesi öğrencisi eski kız arkadaşı Derya Samancı'yı göğsünden bıçaklayarak öldürdü. Samancı'nın yanındaki arkadaşı da karnından bıçaklandı. Oysa aylardır Yıldız'ın tehditleri altında yaşamını sürdüren Derya, defalarca karakola ve savcılığa şikâyette bulunmuştu. Yıldız her seferinde ifadesi alındıktan sonra serbest kalmıştı. Çok geçmeden Derya sığındığı devletin gözü önünde öldürüldü.13 Aralık: Bursa'da yaşayan 60 yaşındaki Arif Çetin, eşini terk eden ve 13 gün sonra geri dönen 22 yaşındaki iki çocuk annesi kızı Sevil Özacar'ı 27 yerinden bıçaklayarak öldürdü.23 Kasım: İstanbul'da 18 yaşındaki Meral Canpolat evlendiği gerekçesiyle üvey babası tarafından öldürüldü.20 Aralık: 28 yaşındaki Bayram E. evlerinin otoparkında tartıştığı kız arkadaşı Narin Yılmaz ve kız kardeşi Nihal E.'ye tabancayla kurşun yağmuruna tuttu. Bayram E., yaralıları hastaneye götürmeye çalışan taksinin sürücüsü Kahraman Yavuz'u da ayağından vurarak olay yerinden kaçtı. Narin Yılmaz ve Nihal E. kurtarılamadı.24 Aralık: Diyarbakır'da erkek arkadaşıyla cep telefonuyla konuşan 18 yaşındaki Esra A., kardeşi 16 yaşındaki Ahmet A. tarafından tabancayla öldürüldü.25 Aralık: İzmir'in Alsancak semtinde ev kadını Müjgan Çetindal, özürlü iki küçük çocuğu için mahalle bakkalından veresiye olarak 3 YTL'ye çocuk bezi aldı. Bu duruma sinirlenen inşaat işçisi eş Ruşen Çetindal,iki çocuğunun gözleri önünde eşini dövmeye başladı. Aldığı darbelerin acısıyla yaklaşık 2 metre yüksekliğindeki balkondan atlayan Müjgan Çetindal, sığınacak bir polis ekibi aradı. Eşini sokakta yakalayan Çetindal, dayağa kaldığı yerden devam etti. Olayı gören gazetecilerin yardım istediği polis ekibi, gece yarısı eve gitti. Polisin yanında dayağa devam eden Çetindal, gözaltına alındı. Alsancak Karakolu'na götürülen Müjgan Çetindal, kendisine ve çocuklarına devlet koruması sağlanamadığı için korkudan şikâyetçi olmayınca, dayakçı koca elini kolunu sallayarak karakoldan çıktı.26 Aralık: Diyarbakır'da Yunus A., birlitkte yaşadığı F.T.'yi dul ve bir çocuk annesi olduğunu öğrenince terk etti. Kadın otobüs firmasında hostes olarak çalışmaya başlayınca, Yunus A.'nın ağabeyi Zeki A. tarafından tabancayla vuruldu.26 Aralık: Adana'da oto elektrikçiliği yapan 43 yaşındaki Hakkı Uluca, 'Karımı benden ayırıyorsunuz' diyerek bir hafta önce ölümle tehdit ettiği baldızı 50 yaşındaki Ayşe Tapsız'ı ve kızı 16 yaşındaki Gamze Yaşkeçeli'yi bıçaklayarak öldürdü. Hakkı Uluca'nın tehdit nedeniyle bir hafta önce ifadesi alınıp serbest bırakıldığı anlaşıldı.Koruma yerine barıştırma!27 Aralık: Malatya Darende'de bir anneyle dört çocuğu evlerinde çamaşır lastiğiyle boğularak öldürülmüş halde bulundu. Öldürülen 30 yaşındaki Fatma Seven, imam nikâhlı eşi Cabbar Seven'i geçen yıl terkederek, Kulucak ilçesine bağlı İlisuluk Köyü'ndeki babasının evine dönmüştü. Nikâhsız eşi Cabbar Seven'nin yanına dönmek istemeyen Fatma Seven, 25 Kasım 2005'te, iki yaşındaki kızıyla birlikte eşi tarafından rehin almıştı. Yerel yetkililer araya girerek çitfi 'barıştırmış' ve resmi nikâhlarını kıymıştı. Şahitlikleri bir hemşireyle bir jandarma astsubayının yaptığı nikâhta, Fatma Seven, gözyaşları içinde ve başını sallayarak aslında ölümüne 'Evet' diyordu.28 Aralık: Tekirdağ'ın Çerkezköy İlçesi'nde, Bülent Karaca, sabah kahvaltısını geç hazırladığı için tartıştığı üç yıllık eşi Leyla Karaca'yı, 2 yaşındaki çocukları Koray'ın gözleri önünde bezle boğarak öldürdü.28 Aralık: Adapazarı'nda iki yıldır ayrı yaşadığı eşine boşanmak istediğini söyleyen iki çocuk annesi Ferda Karaca, baltalı saldırıyla kafasından yaralandı. Ferda Karaca "Beni sürekli tehdit ediyordu" dedi.http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=208996Radikal-çevrimiçi / Türkiye / Kadına şiddetin bahanesi çok

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Unhappy Re: Her ile, bir töre cinayeti komitesi

    “8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde

    72 yaşındaki kadına koca dayağı

    ISPARTA'da 75 yaşındaki Hüseyin Eratik, kendisini aldattığını düşündüğü 72 yaşındaki eşi Fadime Eratik'i demir sopayla öldüresiye dövdü. Kaburgasında, kafa tasında, göğüs kafesinde ve burnunda kırıklar oluşan 5 çocuk annesi ve 12 torun sahibi yaşlı kadın, yoğun bakıma alındı.

    Olay, bu sabah erken saatlerde Eratik çiftinin yaşadığı Gülistan Mahallesi'ndeki evde meydana geldi. Eşinin kendisini aldattığını düşünen Hüseyin Eratik, “Sen beni aldatıyorsun, kötü yola düştün” diyerek kavgaya tutuştu. Bir anda çılgına dönen ve kontrolünü kaybeden Eratik, iddiaya göre eline geçirdiği demir sopayla 55 yıllık eşine vurmaya başladı. Dakikalarca dayak yiyip çığlıklar atan 5 çocuk annesi ve 12 torun sahibi yaşlı kadının imdadına gürültüyü duyan komşuları yetişti.

    Araya giren komşular, Fadime Eratik'i öfkeli eşinin elinden kurtarıp hemen ambulans çağırdı. Isparta Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Fadime Eratik, çekilen beyin tomografisi ve yapılan ilk müdahalesinin ardından Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakületesi Hastanesi'ne sevk edildi. Yoğun bakıma alınan yaşlı kadının, kaburgasında, kafa tasında, göğüs kafesinde ve burnunda kırıklar olduğu, hayati tehlikeyi atlatamadığı açıklandı.

    GEÇEN YIL DA DÖVMÜŞ

    Olaydan sonra kaçan Hüseyin Eratik bir süre sonra polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Yaşlı kadının çocukları ve torunları hastaneye akın etti. Hüseyin Eratik'in geçen yıl da hacca gitmek için biriktirdiği paralar kaybolunca eşi Fadime Eratik'i dövüp hastanelik ettiği ortaya çıktı. Yakınları, yaşlı adamın son derece sinirli bir ruh haline sahip olduğunu anlattı.

    BELEDİYE KORUMAYA ALACAK

    Isparta Belediye Başkanı AKP'li Hasan Balaman ve eşi Havva Balaman da hastaneye giderek, durumu ciddiyetini koruyan Fadime Eratik'i ziyaret etti. Balaman, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde yaşadığımız bu olay son derece vahimdir. Kadınlarımıza el kaldırılmasını şiddetle kınıyorum. Bu annemizin tüm hastane masraflarını belediye olarak karşılayacağız. Ayrıca, psikolojisi düzelene kadar da Isparta Belediyesi Kadın Konukevi'nde bakıma alacağız” diye konuştu.

    www.hurriyet.com.tr

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Unhappy Re: Her ile, bir töre cinayeti komitesi

    60 ilde sığınma evi yok

    Konya merkezli ŞEFKAT-DER’in Başkanı Hayrettin Bulan, Türkiye’de 62 genelev, 32 kadın sığınma evi bulunduğunu, 60 ilde ise sığınma evi olmadığını belirterek, “Genelev sayısının kadın sığınma evi sayısından fazla olması, Türkiye’nin bir ayıbıdır” dedi.

    Bulan, ŞEFKAT-DER İrtibat Bürosu’nda şiddet ve töre mağduru kadınlarla düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de sadece aile-aşiret töresi değil, kadınlara yönelik devlet töresinin de olduğunu ileri sürdü.

    Devlete göre, kadının yerinin, dayak da yese, komalık da olsa kocasının yeri olduğunu iddia eden Bulan, “Devletin de görünmeyen ama kadınları cinayetlere, intihara sürükleyen bir töresi var. Kadın dayak yese de kocasının yanına gönderiliyor. Devlet töresi gereği birçok belediye yasal mecburiyet olmasına karşın kadın sığınma evi açmıyor. Kadına şiddetin en acımasızca yaşandığı Türkiye’de, 62 genelev, 32 kadın sığınma evi var. 60 ilde sığınma evi bulunmuyor. Genelev sayısının kadın sığınma evi sayısından fazla olması, Türkiye’nin bir ayıbıdır” dedi.

    Kadınları korumaya yönelik çıkarılan kanunların kağıt üzerinde kaldığını savunan Bulan, “Aile-aşiret töresi, gücünü devlet töresinden almaktadır. Aşiret töresinin uygulanmasına devlet uygun zemin hazırlıyor. Aşiret töresi köyde kadını başlık parasıyla satar, devlet töresi ise kadını vizite ücretiyle genelevde satar.” dedi.

    ‘DELİ DEĞİLİM VESİKALIYIM’
    Daha önce genelevde çalışan A.T ise yıllardır mücadele etmesine karşın vesikasından kurtulamadığını, bu konuda kendisine hiçbir kolaylık sağlanmadığını savundu.

    Vesikalı olması nedeniyle devlete ait kadın sığınma evlerinin kendisini kabul etmediğini ileri süren A.T, “Evimin kadını olmayı isterdim. Kucağımda oyuncak bebek taşıdığım için beni deli sanıyorlar. Deli değilim vesikalıyım. Bundan da kurtulamıyorum. Bir genelev patronuna madalyanın verildiği ülkede biz köşeye atılmış durumdayız” dedi.

    Birkaç gün önce şiddet mağduru olarak çocuğuyla ortada kaldığını anlatan başka bir kadın ise Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu, ancak sığınabilmesi için sağlık raporu getirmesi gerektiğinin söylendiğini kaydetti.

    Hastaneye gittiğinde 100 YTL istendiğini belirten kadın, “Zaten param pulum yoktu. Tanıdıklarımdan bu parayı zorla temin ettim ama yetmedi. Hastanede adım attığım yerden para istediler. Sonuçta istenilen evrakları toplayamadım, devlet de beni kabul etmedi. Bizim gibi ortada kalan kadınlara destek çıkılsın” diye konuştu.

    Toplantıya katılan töre ve şiddet mağduru kadınlar, dayak yedikleri için polise gittiklerini, ancak kimsenin kendilerine yardımcı olamadığını iddia ettiler.

    www.ntv.com.tr

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Her ile, bir töre cinayeti komitesi

    Anne ve kızının boğazını kestiler

    Boğazları bıçıkla kesilerek öldürülen 33 yaşındaki 3 çocuk annesi Taybet Görendaş ile 11 yaşındaki kızı Berfin Görendaş'in cesetleri Yenibosna'da boş bir arsada bulundu. Polis, Van’dan bir süre önce İstanbul’a gelen anne ile kızın töre yüzünden öldürülmüş olabileceğini ileri sürdü.

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6189766.asp?gid=48

    ızgın:

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Her ile, bir töre cinayeti komitesi

    Hamile kadın 9 aylık bebeğiyle sokağa atıldı

    GAZİANTEP’in Nizip İlçesi’nde, işsiz eşi 32 yaşındaki Yunus Pak tarafından 9 aylık kızıyla birlikte sokağa atıldığını iddia eden 4 aylık hamile 27 yaşındaki Günayyer Pak, Kaymakamlık'tan sığınma talebinde bulundu. İlçede kadın sığınmaevi bulunmadığını belirten Kaymakam Mustafa Canarslan, Yunus Pak’a iş vererek çifti barıştırdı.

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6206264.asp?gid=71

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Mar 2007
    İletiler
    8
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Her ile, bir töre cinayeti komitesi

    Hadİ Hayirlisi

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Exclamation Re: Her ile, bir töre cinayeti komitesi

    Töre ve namus cinayetinden mahkumlar, pişman değiller!

    Diyarbakır Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı (41), Şanlıurfalı. Güneydoğu’daki göç, eşi ölenin kayın-baldızla evlendirilmesi ve intiharlarla ilgili araştırmalar yaptı. Şimdi de sekiz kişilik ekiple "Töre ve Namus Adına Cinayet İşleyen Suçlu ve Zanlıların Sahip Oldukları Toplumsal Değer Yapıları, Aile İlişkileri ve Kişilik Özellikleri ile Bunların Sosyo-Ekonomik Analizi" başlıklı bir araştırma yürütüyor.

    TÜBİTAK’ın desteklediği proje, başlangıçta Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Siirt, Şırnak, Gaziantep ve Batman cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüleri kapsıyordu. Adalet Bakanlığı araştırmanın 43 cezaevine yayılmasını önerdi. Araştırma ekibi, Türkiye’de töre-namus cinayetinden mahkum olanların toplam sayısını henüz bilmiyor. Çünkü mahkemelerde böyle bir kayıt tutulmuyor. Hazirana kadar Adalet Bakanlığı’nın isteği üzerine cezaevi müdürlerinin tespit ettiği 250 mahkûmla görüşülecek. Araştırma sonuçlarının değerlendirilip TÜBİTAK’a sunulması 2008’i bulacak.

    Bugüne kadar 16-75 yaş arasında dördü kadın, 51 mahkumla yüz yüze görüşüldü, 300 soru yöneltildi. Her görüşme yaklaşık bir saat sürdü. Konya Selçuk Üniversitesi’nden Ertan Özensel, Ankara Üniversitesi’nden Fatime Sağanda ve Dicle Üniversitesi’nden Yunus Emre Ayna, Osman Çakır ve Abdülkadir Binici’yle birlikte iki üniversite öğrencisinin de bulunduğu sekiz kişilik araştırma ekibi, sosyolog, antropolog ve psikologlardan oluşuyor. Proje yürütücüsü Doç. Mazhar Bağlı ile töre-namus cinayeti işleyenlere ilişkin gözlem ve tespitlerini konuştuk.

    Cinayetler özellikle çocukların yanında işleniyor

    Kadınlar genellikle silah, zehir, çoğunlukla bıçakla öldürülüyor. Hem de onlarca darbeyle ve özellikle çocukların gözü önünde. Böylelikle kız çocuklarına, gelecekte aynı şeyi yaptıklarında başlarına gelecekler, erkek çocuklarına da görevleri öğretiliyor. Mahkûm babasını ziyarete gelmeyen çocuk yok. Namus meselesi çevrede duyulmamışsa intihar süsü vererek öldürmeyi tercih ediyorlar. Duyulmuşsa alenen öldürülüyor ki namus hassasiyetlerini herkes bilsin. Mahkumların çoğu, kadın kurbanın yalvarmadığını, tam tersine "yapamazsın, beni öldüremezsin" dediğini anlattı. Batman Cezaevi’nde bir mahkum, kız kardeşinin evli ve altı çocuklu olduğunu, kocasını aldattığı için çok uyardığını, çocuklarını bırakıp başka şehre gitmesini istediğini anlattı. Kız kardeşi, yapamazsın, deyip savcılığa başvurmuş, ağabeyi hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Bunun üzerine ağabey, altı çocuğunun gözü önünde defalarca bıçaklayarak öldürmüş kardeşini. Namus, aileye ait. Cinayet için önce damatla görüşülüyor. Damat üstlenmezse aileye düşüyor.

    51 kişiden sadece üçü pişman

    Namus-töre cinayeti mahkûmları arasında tüm sosyo-ekonomik gruplardan, eğitim düzeyinden kişiye rastlamak mümkün. Görüştüklerimizin en genci 16, en yaşlısı 75 yaşındaydı. Mahkûmların hepsi, kadın bedeni-teninin kutsal olduğunu, namusu temsil ettiğini düşünüyor. Bu yaklaşım, mistik Doğu felsefesiyle uyuşmuyor. Görünür olanla Batı toplumu ilgilenir. Pişman mısınız, sorusuna 51 mahkumdan üçü "evet" dedi. Gaziantep cezaevinde, amcasının kızını öldüren bir genç "Yaptığı, hayatı beni hiç ilgilendirmiyordu. Aile meclisi kararıyla öldürdüm, pişmanım" dedi. Diğerlerinden "Gerekçelerim olmasaydı öldürmezdim" cevabını aldık. Mutlu değiller, rahat uyuyamıyorlar. Ama çoğu tedirgin değil. Karabasan görmüyor, rahat.

    Dedektiflik yapıp ispatlıyor sonra da hemen öldürüyorlar

    Dedikoduyu duyar duymaz öldürdüm, diyene rastlamadık. Hepsi iddiayı ispatladıktan sonra kadını öldürmüş. Çoğu dedikoduyu direkt duymasa da hissediyor. Cuma namazında cemaatın kendisini görmezden gelerek mesaj verdiğini söylüyor. Mesela Diyarbakır Cezaevi’ndeki bir mahkum, karısını altı ay takip etmiş, yatakta yakaladıktan sonra öldürmüş. Bir diğeri karısını çok sevdiği için söylenenleri önemsememiş. Komşusu, karınla ilgili mahkeme kararı var, onu bul, deyince araştırmaya başlamış. Kendisi başka suçtan cezaevindeyken karısı başka birinden hamile kalmış. Düşük yaptığı bebeği bir yere bırakırken polise yakalanmış. Kadın mahkemede "eşim duyarsa beni öldürür" deyince mahkumiyeti para cezasına çevrilmiş. Adam, resmi evraktan olanları öğrenince tereddütsüz gidip karısını öldürmüş.

    Öldürdüğü kızından öteki dünyada da davacı

    Kızını öldüren baba (75, Siirt Cezaevi): İtibarımı, şerefimi, haysiyetimi kurtarmak için geçen yıl kızımı öldürdüm. Çevremde sözü dinlenen, saygı duyulan bir adamdım. Ama kızım gayrimeşru bir ilişkiden hamile kaldı. Kim olduğunu öğrenmek için çok zorladım, söylemedi. Onu da öldüreceğimi biliyordu çünkü. Alnımı yere eğdirdiği için ona öfkem hiç dinmeyecek. Kızımdan bu dünyada da öteki dünyada da davacıyım. Kızımı çok severdim (ağlıyor).

    Namus cinayetinde erkeği öldüren yok

    Töre-namus cinayeti işleyenler cezaevinde, diğer mahkûmlardan itibar görüyor. Tecavüze uğrayan ya da yasak ilişki yaşayan kadınları öldürmüşlerdi ama hiçbiri kadınla ilişki kuran erkeği öldürmemişti. Tek istisna, Gaziantep Cezaevi’ndeydi. "Çıktığımda ilk yapacağım şey, kız kardeşimi yoldan çıkaran o adamı da bulup öldürmek," dedi.

    Proje yürütücüsü Doç. Dr. Mazhar Bağlı

    Mahkemede anlatmadıklarını bize anlatıyorlar


    Araştırma umduğumuzdan iyi gidiyor. Ekibimiz Kürtçe bilmeseydi mahkumlardan sohbet rahatlığıyla, sağlıklı bilgi alamazdık. Bize güvenmelerinde ekipteki psikologların da büyük etkisi var. Mahkemede anlatmadıkları, sakladıkları gerçekleri bize anlatıyorlar. Türkiye’deki töre ve namus cinayetleri, TV dizilerine konu oluyor, Avrupa’da konuşuluyor. Hukuki düzenlemelerin yapılması, kadın derneklerinin toplumsal bilinci diri tutması önemli. Ama akademik çalışma yok. Töre adına cinayet işleyenlerin töreden, namustan ne anladıkları, ne tür aile değerlerine sahip oldukları, toplumsal değerleri ne kadar önemsedikleri, bu değerlerle ilişkileri bilinmeden sorunu sağlıklı biçimde anlamak mümkün değil.

    Bugün yükü hukuk taşıyor. Çözümde hukukun payı yüzde 30 ise toplumsal düzenlemeler ve değer yargılarının dönüşmesinin payı yüzde 70 olmalı. Hukukun verdiği ceza, töre-namus katillerinin mağduriyet duygusunu silmiyor. Örneğin Gaziantep Cezaevi’ndeki genç kız, kendisine altı yıl boyunca tecavüz eden babasını öldürerek beynindeki zehirli kıymığı söküp attığını söylüyor. Başka cezaevlerindeki iki kadın, namus cinayetini azmettiricilikten mahkum olmuş. Bir başka kadın tacizci kayınbiraderini öldürmüş. Verilen cezanın miktarı hiç önemli değil onun için. Ayrıca yasak ilişki yaşayan kadın maktullerin hepsi hamile kalmış. Korunmayı bilmiyorlar çünkü. Bir mahkum, kızının hamile kaldığını fark edince önce kürtaj yaptırmak istediklerini, başaramadıklarını söyledi. Hamilelik saklanamaz hale gelince çözümü kızı öldürmekte bulmuşlar. Aile meclisinden çıkan cinayet kararında kadının da söz hakkı ve etkisi var.

    Mahkumla araştırmacının diyaloğu

    Bir erkek için namus nedir?

    - Ailesinin geçimini sağlaması, çoluk çocuğuna bakmasıdır.

    ÊAilesini geçindirmeyen namussuzun öldürülmesi kanaatine sahip misin?

    - Hayır.

    Bir kadın için namus nedir?

    - İffetini korumasıdır.

    Bunu korumazsa öldürülmesi gerekir mi?

    - Elbette. Öldürmenin dışındaki hiçbir şey bunu temizlemez.

    Hürriyet

+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

diyarbakırda son 3sene da işlenen cinayetler

1996 namus cinayetleri adapazari turkiye

diyarbakırdaki iki cift evlenen damat baldızıyla istanbula kactilar v

meryem ozensel

2003 aralik adapazari cinayet arsivi

ceylanpinar 2006 koca cinayeti

Forum

Benzer Konular :

  1. Avrupa Birliği Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararları
    Tavsiye kararı nedir? İç hukukumuzda benzeri var mıdır? Soruların cevaplarını bilen veya bunlarla ilgili bilgiler bulabileceğim kaynak önerebilecek...
    Yazan: Üniversite Adayı Forum: Hukuk Eğitimi
    Yanıt: 3
    Son İleti: 12-11-2014, 07:21:30
  2. Münevver cinayeti davasında son durum
    Münevver cinayeti Meclis'te Gündemden düşmeyen Münevver Karabulut cinayeti Meclis'e uzandı. Acılı baba Süreyya Karabulut, telefonla görüştüğü CHP...
    Yazan: Mehtap Deniz Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 2
    Son İleti: 16-04-2011, 20:37:55
  3. Oy töre töre
    "70 yaşında bir adam, iki ay kadar önce bir ineğe tecavüz ederken suçüstü yakalandı. Geçen hafta ineğin gebe olduğu anlaşılınca, köylüler hayvanı...
    Yazan: Harun Gür Forum: Hukuki.net Köşe Yazıları
    Yanıt: 1
    Son İleti: 28-10-2008, 23:33:02
  4. Yargıtay'dan Töre Kararı
    Yargıtay 1. Ceza Dairesi, töre cinayetlerinde "aile meclisi kararı' alınmış olmasını şart koştu. Yargıtay'ın bu kararına göre, "aile meclisi'nin...
    Yazan: aysemebe Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 2
    Son İleti: 05-09-2008, 20:00:30
  5. Boşanma ve töre
    9 aylık evli ve 8 aylık hamile bir bayanım. eşimin ailesi ilk günden beri etnik töreler adına zulüm noktasında davranışlarda bulundu. örneğin...
    Yazan: Turqoise Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 04-07-2006, 22:41:30

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.