Kardeşimle halen süren davamı aktarıyorum sizlere;

Dedem Hüseyin oğlu R.S. .. Kardeşim de Hüseyin oğlu R.S.;Dedem 1901 doğumlu ve 1968 yılında vefat etmiş...Kardeşim ise 03.06.1963 doğumlu..Sözü geçen tarla zilyetlik şartlarına göre 1991 yılında ölü olan dedem R.S. üzerine yapılmış ama tapuda doğum tarihi ve ölü olduğu belirtilmemiş.Haliyle bu tarla babama kalıyor ve 1997de de babam öldükten sonra tarlayı kardeşimle paylaştık.Kardeşim tarlanın kendi üzerinde gibi göründüğünü farkediyor 2005 yılında abim tarlamı işgal ediyor diye bana dava açıyor.Avukat falan tutmadım nasılsa davayı kaybeder kardeşim diye.Hiçbir delil de sunmadım mahkemeye.Tam aksi oluyor ve tarla kardeşim olan R.S. nin ismine kayıtlı gibi göründüğü için mahkeme gerçekten tarlayı işgal ettiğim kararına varıyor..Halbuki bütün şahitlerin (vereselerde dahil),tarlayı Hüseyin S. Öldükten sonra iki kareş paylaştılar diğer vereselere başka yerlerden tarla verildi diye ifadeleri var.. Daha sonra tapunun gerçekte kime ait olduğunun tesbiti için bir dava actım ve baya bir deil sundum bu mahkemeye ama davayı kaybettim..Gerekçe ise kadstro kanununun 12 maddesi (zaman aşımı) ve daha önceki davayı kaybetmiş olmamız ki bu iki davanın hakimleri farklı.. Bilirkişilerden ikisi halen sağ. Onlarda verdikleri ifade de biz ölen R.S. adına kaydettik tarlayı diyorlar.Tapu sicil müdürlüğü de yaptıkları hatayı kabul ediyor ve o tarihte 1901 doğumlu R.S.ölü olduğu halde ölü olduğu belirtilmemiş unutulmuş diyorlar
Sizlere müşteki olarak katıldığım mahkemeye sunduğum bazı belgeleri aynen aktariyorum.

''Çiftçilere ödenen doğrudan gelir desteği ile ilgili yapılan şikayet üzerine ilçe kaymakamı, Tarım İlçe Müdürü,Malmüdürü,Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü temsilcisi,Ziraat Odası Başkanı'ndan oluşan ilçe tahkim komisyonunda alınan karar;

''Mehmet SERÇE'nin Tarım İlçe Müdürlügüne 19.10.2001 tarihinde vermiş olduğu itiraz dilekçesi incelenmiş olup R. S. nin kendisine ait olamayan aynı isim,soyad ve baba adı taşıyan dedesine ait bir tapu üzerinden Doğrudan gelir desteğine başvuruda bulunduğu ve gerçeğe aykırı belge ibraz ettiği yapılan araştırmada konunun doğru olduğu anlaşılmış olup başvurusunun iptaline ve ilgili tebliğin 13. maddesi a bendi geregince 5 yıl süre ile Doğrudan Gelir Desteği ödemelerinden faydalandırılmama cezası verilmesine oy birliği ile karar verilmiştir 2005 ..''

Ayrıca Altınekin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Altınekin İlçe Tarım Müdürlüğü Tapu Sicil Müdürlüğüne bir yazı yazmış ; 03.06.1963 doğumlu R.S.nin dosyasında kendisine ait olarak beyan ettiği Kale Mahallesi Alibeykuyusu mevkii 257 ada 14 parseldeki taşınmazın ilgili şahsa ait olup olmadığı hakkında görüşerinize ihtiyaç duyulmuştur..diye;
Tapu Sicil Müdürlüğü cevabında;

''İlgili yazınızda bahsedilen 257 ada 14 nolu parsele ait kadastro tutanağının incelenmesinde zilyetlik şartlarına istinaden doğum tarihi de belirtilmeyen Hüseyin oğlu R.S.adına yazılmış ve tapu kütüğüne kaydı yapılmıştır.ancak Yazınızda belirtilen Hüseyin oğlu R.S.1963 doğumlu olup,kadastro tutanağının tanzim tarihi 1989 yılıdır.1989 yılında Hüseyin oğlu R.S. 26 yaşındadır.Hallbuki geriye dönük zilyetlik yaşı hesap edildiğinde 1963 doğumlu R.S. nin 20 yıllık zilyetlik şartına göre 6 yaşında iken zilyetliğinin başlaması gerektir.6 yaşında bir çocuğun zilyrtlik şartlarına göre taşınmaz edinmesi mümkün değildir.Zilyetlik edinimine en az reşit ve mümeyyiz olmak ve 18 yaşında başlamak gerekmektedir.Bu halde 1963 R.S.nin tutanağın tanzim tarihi olan 1989 yılında 38 yaşında olması gerekmektedir..Bu nedenle işbu taşınmazın maliki, her ne kadar doğum tarihi tapu kütüğünde yazmasa da 1963 doğumlu R.S.nin olmayıp daha yaşlı olan ve baba adı aynı olan başka bir R.S.olduğu kanaati hasıl olmuştur. diyor...

Ayrıca 1989 daki kadastro tesbitinde muhtar bilirkişiler memur ve teknisyenlerin imzalarının olduğu edinme sebebi adlı belge;

Sınırlandırılması yapılan tapuda vergide kaydına rastlanmayan iş bu 257 ada 14 numaralı parsel Hüseyin oğlu R.S.nin ceddinden intikalen ve vereseden taksimen 30 yılı aşkın bir zamanadn beri nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile tasarruf edip zilyed bulunduğu ve bu yerin devlete kalan terlerden olmadığı gibi belediye ile de bir ilgisinin bulunmadığı ve belgesiz olarak zilyedlik yolu ile iktisab edlebilir yerlerden olduğıu ve çalışma alanı dahilinde zilyed adına yapılan belgesiz tesbitlerin 100 dekarlık kuru arazi normunu doldurmadığı ve bu yerin kuru arazi niteliğinde buluduğu muhtar ve bilirkişilerin ifadelerinden de anlaşılmakla ve teknisyenliğimizce de aynı kanaate varıldığından 3402 sayılı yasanın 14 nolu maddesine istinaden 257 ada 14 nolu parsel Hüseyin oğlu R.Ş.adına tesbiti yapıldı..17.04.1989

Edinme sebebinden iki yıl sonra da tapu veriliyor.Kardeşim o zaman 28 yaşında imiş.Ben şimdi temyize başvurdum temyiz de bozmazsa ne yapmalıyım yardımcı olursanız sevinirim şimdiden teşekkürler.