Velayetin devri

[bakaner]

Merhabalar,

Ben 40 yaşında, üniversite (mühendislik) mezunu, iyi derecede ingilizce bilen, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütünde (Türk Dişhekimleri Birliği'nde) çalışan bir erkeğim.

Bundan 8 ay önce eşimden boşandım. 9.5 yaşında bir kızım var. Boşanma davasında her iki tarafın da onayıyla kızımın velayeti annesine verilmişti. Boşanmanın ardından çocuk olaydan çok etkilenmesin diye düşünerek evden hemen hemen hiç eşya almadan, evin düzenini bozmadan ayrıldım ve iki oda bir eve taşındım. Önceleri eşim ve kızımla sık sık görüşüyordum. Ancak eşimin bana karşı olan davranışlarından (hakir görme, aşağılama, suçlama, düşmanca tavırlar vb) dolayı akşamları gitmemeye, kızımı sadece hafta sonları görmeye başladım. Ancak benim tüm çabalarıma karşın annesi ve anneannesinin kurduğu psikolojik baskı sonucu geçtiğimiz 7 Nisan günü kızım 8 adet aspirin içerek intihara kalkıştı. Neyse ki aldığı ilaç ölümcül olmadığı için bütün bir akşam ve gece kusarak kurtulmuş. Durumu öğrendikleri halde sorumsuz davranışlarına devam ederek annesi va anneannesi ne bana ne de dayısı vs bir akrabaya haber vermemişler ve hastaneye götürmemişler. Bize ancak ertesi gün haber verdiler. Hastaneye götürmeme nedenlerinin polisin soruşturma açması ihtimali olduğunu tahmin ediyorum. Aldığı ilaç doğrudan öldürmeyebilir ama yan etkisi? Aşırı sulanmış bir kan, beyinde bir kılcal damar çatlasa, ilaç mideye yapışıp mide kanamasına yol açsa?

Şimdi velayet davası açtım, kızımı yanıma almak istiyorum. Üstelik annesi çok cahil bir insan olduğundan, çocuğa ayıracak vakti çok az olduğundan ve çocukla ilgilenmek yerine evdeki vaktini daha çok arkadaşlarıyla gevezelik ederek geçirdiğinden çocuğa ders çalıştıran, ödevlerine yardımcı olan kimse yok. Dolayısıyla özellikle matematik dersi başta olmak üzere notları düşmeye başladı.

Tüm bunlar ışığında velayet davasını kazanma şansım sizce nedir? Çocuğumun mahkemeye çıkıp konuşmasını, rencide olmasını istemiyorum. Sizce dava boyunca nasıl bir yol izlemeliyim?

Şimdiden teşekkürler.

Bakaner Karakuş.

[Av.Feyz Pazarbaşı]

Bahsettiğiniz hususları ispat etmek şartıyla velayetin kaldırılması hakkındaki Medeni kanun 348 vd.nı inceleyiniz.
MADDE 348.- Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir:

1. Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, özürlü olması, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velâyet görevini gereği gibi yerine getirememesi.

2. Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması.

Velâyet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır.

Kararda aksi belirtilmedikçe, velâyetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar.

2. Ana veya babanın yeniden evlenmesi hâlinde

MADDE 349.- Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir.


https://www.hukuki.net

[tgoney]

bazen sorunlar hukuk yoluyla da çözülemez.
Velayetini kazandığınız çocuğunuz sizin cahil, ilgisiz diye nitelendirdiğiniz annesini isteyecek özleyecek ve mutsuzluğu devam edecektir.
boşanmış bir kadının ruh hali istenilmemişlik reddedilmişlik olabilirmi sizce Belki oda bu ruh haliyle size kötü davranıyor ve sizi görmek istemiyordu.
Dava açmaktan öte eski eşinizle dost olmaya çalışmanızı ve ailenizi parçalanmış bile olsa yeni bir durumla bile olsa bir arada tutmaya çalışmanızı tavsiye ederim
Emin olun ki yeni bir hukuk micadelesinden daha iyi sonuç alacaksınız.
Bol şans!


tgoney

[bakaner]

Sevgili Hukukçu dostlarım,

Yanıtlarınız ve ilginiz için teşekkür ederim. Bu noktada bilmenizi istediğim birkaç nokta daha var. Eski eşim bana karşı HER ZAMAN aşağılayıcı, hakir gören, başkalarının yanında küçük düşüren tavırlar içindeydi. Yani bu davranışlar boşandıktan sonra ortaya çıkmış değil. Hep "sen gecekondudan gelmişsin, köylüsün, o yüzden sen anlamazsın, bilmezsin, sonradan görmesin" tavırları içindeydi.

Kayınvalidenin etkileriyle ve çok ani, zamansız ayrılığımıza rağmen, kış ortasında günlerce ev arayıp yeniden eşya alarak kendime bir düzen kurmaya çalışırken bir yandan da onlara yakın olarak bir arada tutmaya çalıştım ama benim bütün fedakarlıklarıma rağmen eşimin bana karşı aşağılayıcı davranışları değişmeyince dayanamadım ve kendisiyle bütün bağımı koparıp yalnızca kızımla ilişkime ağırlık verdim. Çünkü kızımın intihar girişimi tamamen eşimin ve kayınvalidemin sorumsuz davranışları ve kızıma uyguladıkları psikolojik baskı. Yani düşünün, 9 yaşındaki bir çocukl ölmeyi düşünüyor, ölmeyi istiyor ve en önemlisi de bunu gerçekleştiriyor. Bu çocuğun psikolojisinin ne hale geldiğini düşünebiliyor musunuz?

7 Nisan 2004 tarihinde akşam üzeri 17:00 civarında kızımı aradığımda sesi kötü geliyordu ve kısa bir konuşmadan sonra "baba çok tuvaletim geldi, kapatıyorum" dedi ve telefonu kapattık. Meğerse o anda ilaçların etkisindeymiş ve canıyla uğraşıyormuş. Bu O'nunla son konuşma olabilirdi! Neler hissettiğimi anlayabiliyor musunuz? Hatırladıkça sinirlerim bozuluyor, çıldıracak gibi oluyorum ...

İntihar girişiminin ardından tabii ki bir psikiyatriste götürdüm, ondan sonra açıldı ve rahatladı. Bu psikiyatristi tanık olarak mahkemeye çıkarmamın faydası olur mu?

Velayetini alıp kızımı yanıma aldıktan sonra kendisinin istediği bir yerden (annesine veya anneannesine yakın, okuluna yakın vb) bir yerden ev tutacağım. Yani amacım kızımı yanımda bulundurmak, annesinden uzaklaştırmak değil. Eşimin velayeti vermemesinin bir tek nedeni var: Benle olan bağını koparmamak, gerektiğinde kızımı bana karşı koz olarak kullanmak. Dolayısıyla eski eşimin derdi çocuk değil kendi çıkarları. Ve ben artık yakamdan düşsün, kızım fiziksel ve ruhsal olarak rahat edeceği bir ortamda büyüsün, başarılı bir öğrenci olsun, iyi bir üniversite eğitimi alsın istiyorum. Annesinin yanında kaldığı sürece maalesef bunlar mümkün değil.

İlginiz için tekrar teşekkür ediyorum.

[erip]

Ben sitede aynı konuya yakın sorunumun cevaplanmasını istiyorum...ancak nasıl giriş yapacağımı bulamadım. Burada sorunuma yanıt alabilirmiyim...

[maliano01]

Selamlarımı sunarak sormak istediğim konu ;
26 Şubat 2013 tarihinde ........ Asliye Hukuk Mahkemesinin 201./... Esas, 201./.. Karar sayılı kararı gereğince eşimden anlaşmalı olarak ayrıldım ve 1,5 yaşındaki oğlumuzun velayeti annesinde kaldı. 2013 Temmuz ayında mahkeme kararına istinaden oğlumu sorunsuz olarak teslim alıp temmuz ayının 30. günü geri teslim ettim. 2014 Temmuz ayında oğlumu teslim etmediler ve icra yoluyla 15 gün gecikmeli olarak alabildim. Bu yıl ise yine teslim etmeyeceklerini ve icra memuru ile gelmemi söylediler. 03 Temmuz 2015 de icra memuru ve psikolojik danışman ile teslim almaya gittim. Kavga çıkardılar ve mahkeme kararına karşı gelindi olaydan dolayı ben karakola giderek şikayetçi oldum. İcra memuru da yaşanan olaylardan dolayı bilirkişinin ( psikolojik danışman) çocuk etkilenmesin ve ağlaması durmadığı için babasına teslim edilemedi diye tutanak tutmuşlar. Ceyhan İcra Müdürlüğünden yeniden 06.07.2015 tarihinde talimat yazdırdım ve 13 Temmuz 2015 tarihinde yeniden icra memuru ve psikolojik danışman ile gittik yanlız bu kez ne evlerinde ne işyerlerinde bulamadık ve oğlumu kaçırdılar.Tutanak hazırlanarak polisler ve katılanlar eşliğinde imzalandı. Anamur Nöbetçi savcılığına da şikayette bulundum. Hatta icra memuru ve psikolojik danışmandan da şikayetçi oldum. Psikolojik danışman çocuk ağladığı için alamayacağını söylüyor ki daha çocuğum 3,5 yaşında tabiki ağlayacak. İcra memuru da ben psikolojik danışmanın onayı olmadan alamam diyor. Ben Adanada yaşıyorum ama oğlumun olduğu yer 6 saatlik mesafe uzakta, her git gel maddi manevi mahvediyor beni. Ben evlat hasreti çeken babalardan biriyim. Yeter artık bi kanun mu gerekiyor yönetmelik mi bizler de yardım istiyoruz. Ben de devlet memuruyum ve işlemlerimi hukuka uygun halletmek için çabalıyorum. Ama eski eşimin şimdiki eşi ilçe başkanı da olması dolayısıyla nereye gitsem herşekilde önüme engel çıkarılıyor. Adanadan işlem yaptıramıyorum her defasında oraya gitmem gerekiyor. Oğlumu almaya bi gidiyorum kavga çıkarıyolar alamıyorum. Bidaha gidiyorum oğlumu kaçırıyorlar. Emsal karar bile buldum. O kararda da aynen Davalının celp edilen icra dosyasında kişisel ilişki günlerinde çocuğu bulundurmadığı, değişen adresini bildirmediği ve müteaadit araştırmalara rağmen de adresinin bulunamadığı, böylece çocuğun davacı ile kişisel ilişkisini engellediği anlaşılmıştır. yazmaktadır. Velayet kendisinde bulunan taraf kasıtlı olarak velayet hakkı kendisinde olmayana icra kararlarına rağmen çocuğu vermemiş,kaçırmış ise bu yekten velayeti kötüye kullanmaktır. Bu konuda yapabileceğim ne var