Merhaba,
Öncelikle olayı uzun anlatmam gerektiği için üzgünüm.

2 yıl önce eşimin (karımın) annesi vefat etti. Üç kardeşe bir araba bir ev ve bir zeytinlik arazisi kaldı. Vefat sonrası aynı ay içerisinde intikal işlemlerini yaparak malları kardeşler üzerine aktardık.

Aracın noterde devri sırasında abi noter çalışanına kızların duymayacağı bir anda önce intikal sonra bana satış yapacağız demiş. Kızlar olayın farkında olmadan intikal işlemi ile aracı abiye devretmiş. Ben durumu öğrendiğimde noter ve abi ile görüştüm. Noter devir ediyorsunuz diye sormamış. İşlemi ne kızlardan duymuş ne sözlü onay almış. Kızların duyup duymadığını da sorgulamamış. Görüşmem sonrası noter hata yaptıklarının farkına varıp bir şey diyemediler. Abi ise aracı geri devretmeye yanaşmadı. Benim abiye baskım sonucu ertesi gün aracı yine üç kardeş üzerine olacak şekilde işlem yaptık. Şuan araç üç kişi üzerine hisseli, ruhsatta abinin adı ve diğer 2 ortak şeklinde yazıyor.

Sonraki süreçte hem evi hem arabayı abi kullandı. Kız kardeşler malları satarak kendi haklarını nakite çevirmek istediler. 1 yılın sonunda abinin süreci geçiştirmesi ile ancak evi satabildik. Bu noktaya kadarda evden kendisine gelecek parayla arabayı kendisinin alacağını söyleyerek arabayı ilana koymadı, süre geçirdi. Ev satıldıktan sonra parası olmasına rağmen arabayı almaktan vazgeçerek ilana koydu ancak aylarca kimse aramadı diyerek geçiştirdi. Bu süreçte zeytinliğe bir talip çıktı. Aracı ilandan kaldırarak bu seferde zeytinlik satıldığında aracı kendisinin alacağını söyledi. Zeytinlik satılmadı, aylar geçti. Yine oyalama taktiği ile devam etti. Evi kirasız bedelsiz 1 yıl kendisi kullandı. Aracı da 2 yıldır kendisi kullanıyor.

Geçen yıl kışın bizim aracımız arızalandı. 1 hafta kadar tamir olmayacağından ve çocuğu okula bırakmamız gerektiğinden arabayı 1 haftalığına istedik. İş yerinin servisinin bozulduğunu bu nedenle arabayla işe gitmesinin gerektiğini söyleyerek aracı vermedi. 2 gün sonra ben servisin bozulmadığını ve bize yalan söylediğini öğrendim. Aracı hemen getirmesi konusunda mesaja attım. O hafta aracı 3 gün için zar zor alıp kullandık ve geri verdik.

Bu hafta da yine kendi aracımızın amortisörü kırıldı. Yolda kaldık. Aracımızın tamiri 1 haftayı bulacak. Yine whatsapp'dan yazıp çocuğu okula bırakmak için 1 hafta arabaya ihtiyacımız olduğunu söyledim. Bana şehir dışında olduğunu, 15 gün işten izin aldığını ve ay sonunda geleceğini söyledi. Yine yalan söylüyor. Şehir dışında değil ve araba kapısının önünde park halinde duruyor.


Ortaklığı bozma davası açma hakkımız olduğunu biliyoruz. Ancak bize yapılan bu terbiyesizliklerden sonra fazlasını yapmak istiyoruz.

- Aracı hızlı bir şekilde kendimize almak veya en azından onun elinden alıp parka çektirmek için icra/savcılık/noter/trafik/tedbir kararı vs. bir şey yapabilir miyiz?
- Aracı sürekli kendisi kullandığından ve istenildiğinde zorluk çıkardığından tazminat davası açabilir miyiz?
- Tazminat davası açabilirsek ilgili mesajları ben yazdım. Ben konuştum. Arabanın hissedarı karım ancak araları bozuk olduğu için abisi ile muhattab olmak istemedi ve benim yazmamı istedi. Mahkemede benim ile whatsapp konuşmaları delil kabul edilebilir mi? Farklı bir şey yapmalı mıyız?
- Sadece whatsapp konuşmaları aracı diğer ortaklara vermediğini kanıtlamaya yeterli olur mu? Noterden ihtar çekmek zorunlu mu? Bu da 10-15 gün süre demek.
- Benimle mesajlaşmasında şehir dışında olduğunu söylemişti. Ben evin oraya gidip aracın sokakta park halinde olduğuna dair fotoğraf çektim. Bu konuda başka toplayabileceğim kanıt var mı?


Değerli cevaplarınız ve değerli fikirleriniz için şimdiden teşekkür ederim.