507 sayılı esnaf ve sanatkarların durumu

[cemduman]

ben bir hatlı minübüs sahibiyim. kanun gereği 507 sayılı esnaf ve küçük esnaf sanatkarlar kanununa tabiyim. benim 1998-2005 yılları arası çalıştırdığım bir şoförüm vardı. bu şahıs benim ortağım ile aramı açtı ve biz bu adamı kovduk. bu adam bize hizmet bildirimi ve ssk alacakları yönünde bize dava açtı. İlk duruşmada her iki taraf dilekçelerini sundu. 2. davada onun şahitleri 3. davada benim şahitlerim dinlendi. onların bir şahidi gelmediği için 4. davaya ertlendi. Şimdi durumu açıklayayım. Avukatım kesin bu davayı kazanırız dese de benim içimde sanki kazanamıyacağımız yönünde bir durum var. Şöyle ki: kanun diyor ki 507 sayılı esnaf ve küçük esnaf lar'ın çalıştırdığı işyerlerinde 3 kişiye kadar çalışılan işyerlerinde iş kanunu hükümleri uygulanmaz diyor. Dolayısıyla biz bu adamı sigortalı yapma mecburiyetimiz yok diyoruz. ama sigortalı olmak bir hak ve bu haktan vazgeçilemez ve devredilemez. Bunu da biliyorum. fakat bu adamla bizim aramızda ki anlaşma yok yani, bir hizmet akdi yok. biz şoföre arabayı veririz. o adam çalışır alacağını alır. kalan parayı bize getirir. ne aldığını bilmeyiz. bu kanunda ssk lı olmayanlardan maddelerden biri de hrehangi bir bir işverene bağlı kalmaksızın kendi nam ve hesabına çalışmak maddesine girer. dolayısıyla bu adamı sigortalı yapma mecburiyetimiz doğar mı? bir de bu adam 98-05 yılları arasında 3 defa giriş çıkış yaptı. bununda bize bir faydası olur mu? Bir de hiçbir minibüs şoförüsigortalı değildir. bu emsal teşkil edermi?

[yyln]

Şöyle ki: kanun diyor ki 507 sayılı esnaf ve küçük esnaf lar'ın çalıştırdığı işyerlerinde 3 kişiye kadar çalışılan işyerlerinde iş kanunu hükümleri uygulanmaz diyor. Dolayısıyla biz bu adamı sigortalı yapma mecburiyetimiz yok diyoruz.

Konuları biraz karıştırmışsınız. İş Kanunu hükümlerinin uygulanmadığı işlerde de sigortalı çalışma ve çalıştırma zorunluluğu olabilir.
Sizin olayınızda, şoför ile aranızda yazılı olarak yapılmış bir kira sözleşmesi olsa bile, çalışma belgesi, trafik ceza makbuzu vs. belgeler ve tanık ifadelerle, aradaki ilişkinin kira akdi değil de hizmet akdi olduğu kanıtlanacak olursa, hizmet tespit davasını kaybedebilirsiniz.Selamlar...

[cemduman]

şimdi bu şahısla benim aramda bir işveren işçi ilşkisi olduğunu kabul etmem zor. çünkü ben bu şahsa minübüsümü veriyorum o minübüsü kullanıyor. ne kazandığını bilmiyorum. bana gün sonunda bir nevi minübüs kirasını veriyor. yani yövmiyesini alıp kalan parayı bana getiriyordu.
ayrıca şöyle bir durum var. 507 sayılı kanuna göre 3 kişinin az çalıştığı iş yerlerinde iş kanunu hükümleri uygulanmaz diyor. dolayısıyla ben ve bu adam arasında iş kanunu hükümleri uygulanmayacak değil mi? dolayısıyla iş mahkemesi kendine görevsizlik kararı verecek. böyle olunca akla ikinci bir soru geliyor? iş kanunu hükümleri uygulanmaz diyor ama ssk kanunu hükümleri uygulanmaz demiyor değil mi?ssk yı ilgilendiren davalara da iş mahkemesi bakıyor.!!! ssk kanunu hükümleri arasında bir işveren yanında kendi nam ve hesabına çalışanlar ssk kanunu hükümlerine tabi değildir diyor: dolayısıyla ben bu davanın nasıl gelişeceğini bilemiyorum. tabi bu benim kendi düşüncem.
siz avukatlar olarak ne dersiniz? gerçekten bu konuda tam olarak kesin bir kanun yok değil mi? yoruma açık gibi duruyor. benzeri davalar var buldum internet'te. minübüs sahibine açılan davalar hep tazminat alacakları yönünde iş mahklemeleri hep kendine görevsizlik karaı vermiş. yargıtay da onamış. yani minübüs sahipleri kazanmış. Ama benim davamda adam sigorta alacağı yönünde dava açmış. eğer bu davayı kazanırsa bu davayı emsal göstererek tazminat alacağını yönünde 2. dava açıp kazanacak.
bi de diyeksiniz sen çok şey biliyon.hukuk 2. sınıfta okuyan bi yeğenim var. onla tartıştık bunları ama hocaları bişey söylemiyolar. bilirkişi gösteriliyorlarmış.

lütfen bu konuda bana kesin cevap verebilecek kimse yok mu?